tasarruf hakkı nedir / Tasarruf İlkesi Nedir | Tasarruf İlkesinin İstisnaları

Tasarruf Hakkı Nedir

tasarruf hakkı nedir

"Tasarruf işlemi, malvarlığında yer alan bir hakkı etkilemesi nedeniyle günlük hayatta belki de en sık karşılaşılan hukukî işlem türlerinden biridir. Taşınmaz veya taşınır mülkiyetinin devri, taşınmaz mülkiyetinin irtifak hakkıyla veya ipotekle sınırlanması, taşınmaz veya taşınır mülkiyetinden feragat edilmesi; alacak hakkının devri, alacak hakkının ibra konusu olması gibi işlemler sık karşılaşılan tasarruf işlemi örnekleridir. Nitekim tasarruf işlemiyle ilgili bu teorik çalışmanın yapılmasının amacı, tasarruf işlemi niteliğindeki işlemlerin tasarruf işlemi niteliklerine bağlanan sonuçlarının tespit edilmesidir. "
(Giriş'ten)

    BİRİNCİ BÖLÜM: DAR ANLAMDA TASARRUF İŞLEMİNİN AYIRICI ÖZELLİKLERİ

      I. Tasarruf İşleminin Bazı Kavramlarla Karşılaştırılması
      II. Hukuki İşlem Olarak Tasarruf İşlemi
      III. Dar Anlamda Tasarruf İşleminin Başlıca Nitelikleri
      IV. Tasarruf İşleminin Kesin Sonuçlu Bir İşlem Olması

    İKİNCİ BÖLÜM: MALVARLIĞI MUTLAK HAKLAR ALANINDA TASARRUF İŞLEMLERİ

      I. Roma Hukuku'nda Mülkiyet Hakkının Devren Kazanılması
      II. Taşınmaz Mülkiyetinin Tasarruf İşlemine Konu Olması
      III. Taşınır Mülkiyetinin Tasarruf İşlemine Konu Olması
      IV. Fikrî Hakkın Tasarruf İşlemine Konu Olması

    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: MALVARLIĞI NİSBÎ HAKLAR ALANINDA TASARRUF İŞLEMLERİ

      I. Alacak Hakkının Devri
      II. Borcun Üstlenilmesi
      III. İbra
      IV. Yenileme
      VI. Alacak Üzerinde İntifa

    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: TASARRUF YETKİSİ KAVRAMI

      I. Kavram
      II. Tasarruf Yetkisinde Eksiklik
kaynağı değiştir]

Mülkiyet hakkı, sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 24 Temmuz tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. maddesinde düzenlenmiştir. "Mülkiyet hakkı" başlılık madde şu şekildedir:

"Madde 35 – (1) Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. (2) Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. (3) Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."

Anayasası’nın mülkiyet hakkını düzenleyen maddesinin ilk fıkrasında herkesin mülkiyet ve miras hakkına sahip olduğu belirtilerek özel mülkiyet esas olarak kabul edilmiştir. Bundan dolayı Anayasası’nın mülkiyet anlayışı ister kapitalist mülkiyet anlayışı, isterse sosyal mülkiyet anlayışı olarak kabul edilsin, özel mülkiyetin tanınması Anayasa’nın en temel gereğidir.

Anayasa’nın maddesinde koruma altına alınan mülkiyet hakkı sadece taşınır ya da taşınmazları değil; marka ve patent hakları, fikri mülkiyet hakları, alacak hakları gibi maddi bir varlığı olmayan hakları da kapsamaktadır. Bunlardan fikri mülkiyet hakları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, sınai mülkiyet hakları ise Sınai Mülkiyet Kanunu 24 Temmuz tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ile düzenlenmiştir.

Taşınmazlar açısından mülkiyet hakkı ise Türk Medeni Kanunu'nun maddesinde ve devamında düzenlenmiştir.[7][8] Mülkiyet, hak sahiplerinin sayısına göre tek başına mülkiyeti ve birlikte mülkiyet olmak üzere ikiye ayrılır. Birlikte mülkiyet de kendi içinde paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti olarak ikiye ayrılmaktadır. Mülkiyet hakkı, Türk Medeni Kanunu'na göre ancak maddi varlıklar üzerinde kurulabilmekte olup taşınır ve taşınmaz mülkiyeti olarak ikiye ayrılır. Bu ayrımın önemi özellikle mülkiyet hakkının devrinde, rehninde kendini gösterir. Taşınmaz mülkiyetinin devri geçerli bir borçlandırıcı işlem ve tapu sicilinde tescil istemi ile tescilden oluşan tasarruf işleminin yapılması ile gerçekleşirken taşınır mülkiyeti geçerli bir borçlandırıcı işlem ve zilyetliğin devri ile gerçekleşir. Taşınmaz rehninin kurulması tapu sicilinde tescile bağlı iken taşınır rehni taşınır malın teslimine bağlıdır.[9]

Mülkiyet hakkı, Türk Medeni Kanunu'na göre mutlak bir hak olduğundan, malikin mülkiyeti altındaki nesneyi başkalarının haksız saldırılarından koruyabilmesi için malike bazı yetkiler tanımıştır. Kanunun maddesine göre malik, "malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı" istihkak davası veya haksız el atmanın önlenmesi davası açabilir. Geçerli bir kamulaştırma yapılmaksızın mülkiyet konusu taşınmaz mala el atılması mülkiyet hakkının ihlali olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu'nda kamulaştırmasız el atmaya karşı etkili hukuksal yollar olmadığından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bu konuda sıklıkla başvuru yapılmaktadır.

Mülkiyet hakkını, hukuksal olarak korunan eylemli durum olan zilyetlik ile karıştırmamak gerekir. Türk Medeni Kanunu'nun maddesine göre "Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir". Söz edilen fiili hakimiyetin hukuk düzeni sınırları içerisinde olması gerekmediği gibi (örn. bir hırsız eşya üzerinde fiili hakimiyeti bulunduğu sürece çalmış olduğu malın zilyetliğine sahiptir) nesnenin maliki de fiili hakimiyetten yoksun bırakıldığı sürece zilyetliği kaybeder. Örneğin bir hırsızın çaldığı eşyanın maliki bu kapsamda incelenir.

Bununla birlikte Türkiye'de yaşayan gayrimüslimlere dair taşınmaz mülkiyetlerin hukuku, genel hukuka göre değişiklik göstermektedir.[10]

Yabancı uyruklu gerçek kişilerin sayılı Tapu Kanunu (“Tapu Kanunu”) uyarınca Türkiye'de taşınmaz edinimi mümkündür. Tapu Kanunu'nun eski maddesi uyarınca, yabancı gerçek kişilerin taşınmaz edinimi için gereken karşılıklılık şartı sayılı Kanun ile kaldırılmıştır.[11]

Kaynakça[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır