teravih farz mıdır sünnet midir / Teravih namazı farz mı, sünnet mi? Teravihin hükmü ve mahiyeti

Teravih Farz Mıdır Sünnet Midir

teravih farz mıdır sünnet midir

kaynağı değiştir]

Peygamber (sav)'in teravih namazını yalnız sekiz rekat olarak kıldırdığı söyleniyor. Biz neden yirmi rekat kılıyoruz?

Teravih namazı sünnet-i müekkededir, azı iki çoğu yirmi rekâttır. Ancak Medine halkının Ömer b. Adülazız'in zamanında otuz altı rekât teravih namazı kıldığı rivayet ediliyor.

Buhari şöyle rivayet ediyor: Peygamber (sav) -Ramazan-ı şerifte- bir gece çıkıp namazı -teravih namazını- kıldı. Birkaç kişi ona uyarak namaz kıldılar. Sabah olunca cemaat durumu birbirine anlattı. Üçüncü gece cemaat daha fazlalaştı. Yine onlara namaz kıldırdı.

Dördüncü gece cemaat öyle çoğaldı ki camii onlara dar geldi. Peygamber (sav) ise ancak sabah namazına çıktı, namazı kıldırınca cemaate döndü ve kelime-i şehadeti getirerek dedi ki:

"Durumunuzu biliyordum, ancak teravih namazı size farz olacağından ve sizin de altından kalkamayacağınızdan korktum."

Daha sonra Peygamber (sav) camide teravih namazını kıldırmadan vefat etti.

Çeşitli hadislerden anlaşıldığına göre Peygamber (sav) teravih namazını yalnız sekiz rekât olarak kılmıştır. Fazlasını ne kılmış ne de emretmiştir. Buhari Aişe'den şöyle rivayet ediyor:

Peygamber (sav) Ramazan-ı şerif'in içinde ve dışında (nafile olarak) on bir rekâttan fazla kılmazdı.Dört rekât namaz kılardı. Ne kadar uzun ve güzel olduğunu sorma. Bir daha dört rekât kılardı. Ne kadar güzel ve uzun olduğunu sorma. Sonra üç rekât kılardı.

Müslümanlar o zaman cami'de cemaat halinde teravih namazı kılmazlardı. Amma herkes evinde kılmasına devam ediyordu. Bu durum Hazret-i Ömer'in hilafetine kadar devam etti. Hz. Ömer (ra) dağınık olarak Teravih namazını eda eden Müslümanları bir araya getirerek onlara bu namazı kıldırttı.

Abdurrahman b. Abdulkari şöyle diyor: Ramazan-ı şerifin bir gecesinde Ömer b. Hattab'la birlikte camiye gittim. Cemaat düzensiz bir halde namaz kılardı. Kimi tek başına, kimi de birkaç kişi ile birlikte namaz kılardı. Bunun üzerine Ömer (ra) bunlara iyi okuyan bir kimseye uymalarını emretti. Sonra başka bir gecede kendisiyle birlikte çıktım. Cemaat, kendilerine ta'yin edilen imama uymuşlardı. Bunun üzerine Ömer (ra) buyurdular ki: Bu, iyi bir bid'attır (Buhari).

Übey b. Ka'b'ın kıldırdığı namazın kaç rekât olduğu kesin değildir. Bazı rivayetlere göre sekiz, bazılarına göre yirmidir. İmam Malık'in, Muvatta'da al-Saib b. Yezid'den rivayet ettiğine göre on bir rekât idi... (Yani sekiz rekât teravih, üç rekât da vitirdi). Ubey her kıyamda iki yüz ayet kadar okuyordu.

İmam Malık, Yezid b. Huzayfa tarikiyle yine Saib'de Ubey'in kıldırdığı teravih namazının yirmi rekât olduğunu rivayet ediyor.

Hülasa Peygamber (sav) yalnız sekiz rekât teravih namazı kılmıştır. Fazlasını da emretmemiştir. Ancak Hz. Ömer'in zamanında yirmi rekât kılınmış ve ondan sonra böyle devam etmiştir. Ömer'in yolu Peygamber'in yoludur. O Peygamber in yoluna ters düşen bir şeyi bilerek yapmazdı. Peygamber (sav): "Benim sünnetime ve benden sonra gelen Hulefa-i Raşidin sünnetine yapışınız." buyurmuştur.

Teravih namazının hükmü nedir? Kaç rek'at kılınır, farz mıdır, sünnet midir, vacib midir?

Teravih namazı, Ramazan ayına mahsus yirmi rekattan ibaret bir müekked sünnettir. Bu namaza Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ile dört halife (Hulefa-i Raşidîn) devam etmişlerdir. Bu namazın cemaatla kılınması da bir kifaye sünnettir. Bunun için bütün bir mahalle insanları, teravih namazını cemaatla kılmayıp evlerinde yalnız başlarına kılacak olsalar, sünneti terk edip hata işlemiş olurlar.

20 rekâtın tamamının mescidde kılınmaya başlaması, Hz. Ömer zamanından itibarendir. O zaman sahâbeden buna muhalefet eden hiç kimse çıkmamış, bir nevi icma' hâsıl olmuştur. Zamanımıza kadar da bu şekilde kılınmaya devam edilmiştir. Sahabenin icmaı ise bütün ümmeti Muhammed için bağlayıcı bir delildir.

Her dört rekatta bir selam verip biraz oturmak ve bunu beş defa yaparak 20'ye tamamlamak gerekir.

Teravih namazının her dört rekatı sonunda bir mikdar oturup istirahat edildiği için bu dört rekata bir "Terviha" denilmiştir. Bu teravih namazında beş "Terviha" vardır. Bu söz, Tervîh kelimesinden bir masdardır. Tervih ise, nefsi rahatlandırmak anlamındadır. Çoğulu "Teravih" dir.

Mescidlerde teravih namazı cemaatle kılındığı halde, bir özrü olmaksızın cemaatı terk edip bu namazı evinde kılan kimse, günah işlemiş olmazsa da fazileti terk etmiş olur. Bu kimse evinde cemaatla kılsa, cemaat sevabını alırsa da mesciddeki cemaatın faziletine eremez. Çünkü mescidlerin fazileti fazladır.

Teravih namazını kılacak kimsenin, teravih namazına veya vaktin sünnetine veya gece ibadetine niyet etmesi ihtiyat bakımından daha uygundur. Kayıtsız olarak "namaza" veya "nafile namazına" niyet edilmesi de birçok fıkıh alimlerine göre caizdir.

Teravih namazını, her iki rekatta bir selam vererek on selam ile bitirmek daha faziletlidir. Dört rekatta bir selam da verilebilir. Sekizde, onda veya yirmi rekatta bir selam vererek bitirmek de caizdir. Fakat böyle kılmak mekruh sayılmaktadır.

Teravih namazı, iki rekatta bir selam verilince, tam akşam namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Dört rekatta bir selam verilince, tam yatsı namazının dört rekat sünneti gibi kılınır. Cemaatla kılındığı zaman, cemaat hem teravihe, hem de imama uymaya niyet eder. İmam da tekbirleri, tesmi'leri ve kıraati aşikare yapar.

İmam için teravih namazının her iki rekatinde eşit derece Kur'an okumak ve böylece iki veya dört rekatta bir selam vermek faziletlidir. Çünkü böyle yapılması, ruhu düşünceden kurtarır.

Teravihin her rekatında on ayet okunması müstahabdır. Çünkü bu şekilde devam edilirse, bir Ramazanda bir hatim yapılmış olur. Böyle bir defa hatim ile Teravih namazı kılınması sünnettir. Bazı alimlere göre, bu hatimin yirmi yedinci geceye (Kadir Gecesine) raslatılması müstahabdır.

Teravih namazı kıldıracak zatın güzel sesli olmasından ziyade, okuyuşunun düzgün olmasına özen gösterilmelidir. Güzel ses, kalbi meşgul ederek düşünce ve huzura engel olabilir. Okuyuşunda noksanlık ve hata olan bir imamın mescidini bırakarak düzgün okuyan bir imamın bulunduğu mescide gidilmesinde bir sakınca yoktur.

İmamın teravihde cemaatı usandıracak mikdar Kur'an okuması uygun değildir. Bununla beraber Fatiha suresinden sonra okunacak ayetler, bir sureden veya ayetten noksan olmamalıdır. Teravihin ka'delerinde Teşehhüdden sonra Salavatlar terk edilmemelidir.

Teravih namazını özürsüz olarak otururken kılmak veya uykunun bastırdığı bir halde iken kılmak mekruhtur, imamın rüküa varmasına kadar bekleyip de ondan sonra imama uymak mekruhtur.

Teravih namazının bir kısmı kılındıktan sonra imama uyan kimse, Teravih son bulunca noksan kalan rekatları tamamlar. Sonra da vitir namazını kendi başına kılar, iyi olan budur. Bununla beraber imamla vitri kılıp sonra teravih namazını tamamlaması da caiz görülmüştür.

Yatsı namazında cemaatı terk etmiş olan kimse, Teravih ve vitir namazlarında imama uyabilir. Bunun için bir kimse, imam yatsı namazını kıldırıp Teravihe başlamış olduğu sırada mescide gelse, önce yatsı namazını kendi başına kılar, sonra Teravih için imama uyar. Noksan kalan rekatları da sonra kendi başına tamamlar.

Yine Teravih namazını imam ile kılmayan kimse, Vitir namazını imam ile kılabilir. Sahih olan görüş budur. Fakat hem imam, hem de cemaat, yatsı namazını cemaatla kılmamış olursa, yalnız Teravih namazını cemaatla kılamazlar. Çünkü teravihin cemaatı, farzın cemaatına bağlıdır. Teravihin müstakil olarak cemaatla kılınması nafileler hakkındaki din esaslarına uygun düşmez.

İmam, Teravih namazının ilk birinci rekatından sonra yanılarak otursa ve selam verdikten sonra yeniden iki rekat kılmadan geri kalan rekatları usulüne göre kıldıracak olsa, bir görüşe göre namazı caiz olur; ancak ilk iki rekatı kaza etmesi gerekir. Diğer bir görüşe göre, geri kalan namazlar caiz olmaz. Hepsini kaza etmesi gerekir. Çünkü Teravih, bir namazdır. Yapılan teşehhüdler ve selamlar yerinde yapılmamış olur.

Teravih vaktin sünnetidir; yoksa orucun sünneti değildir. Onun için hasta ve yolcu gibi oruç tutmak zorunda olmayanlar için de Teravih namazını kılmak sünnettir.

Akşam üzeri hayızdan veya nifastan temizlenen bir Müslüman kadın veya İslam dinini kabul eden bir kimse hakkında da o gece teravih namazını kılmak sünnettir.

Ramazan ayında Teravih Namazı farz mı, vacip mi, sünnet mi? Teravih namazı kılmanın sevapları (faziletleri) nelerdir?

TERAVİH NAMAZININ GÜN GÜN FAZİLETLERİ VE SEVAPLARI

Resulullah (sav) Efendimiz'e Ramazan ayında kılınan Teravih Namazı'nın fazileti sorulduğu zaman şöyle buyurdu: "Teravih Namazı'nı kılan bir mü'min kimse her gece Teravih kıldığı zaman başka hal alır, şöyle ki;

1.GECE: Annesinden doğduğu gündeki gibi günahlarından arınır.

2.GECE: Kendisinin ve eğer mü'min iseler anne ve babasının günahları bağışlanır..

3.GECE: Arş altında bir melek şöyle seslenir: " Amel temize çıktı, günahların bağışlanır."

4.GECE: Onun için verilecek mükafaat Tevrat'I, İncil'i, Zebur'u ve KUr'an-ı Kerim'i okuyup hatmetmiş sevabı kazanır.

5.GECE: Yüce Allah ona Mescid-i Haram'da, Mescid-i Nebevi'de namaz kılan kimse gibi sevap kazandırır.

6.GECE: Yüce Allah ona Beyt-i Mamur'u tavaf edenin sevabını ihsan eder.

7.GECE: Firavun'un gazasında Musa(as) ile beraber olmuş gibi ecir verilir.

8.GECE: Yüce Allah İbrahim (as) 'a yaptığı ihsanı ona da yapar.

9.GECE: Hz. Peygamber(sav)'in yaptığı ibadet gibi Yüce Allah'a ibadet etmiş olur.

10.GECE: Yüce Allah ona dünya ve ahiretin hayrını nasip eder.

11.GECE: Ölecek olursa dünyadan annesinden doğduğu gün gibi günahsız çıkar.

12.GECE: Kıyamet günü yüzü ayın 14. günündeki gibi parlayarak gelir.

13.GECE: Kıyamet gününe her türlü kötülüklerden emin olarak gelir.

14.GECE: Allah ona Kadir Gecesini ihya etmiş sevabı verir.

15.GECE: Melekler, Arş ve Kürsi taşıyanlar onun bağışlanması için salat okur.

16.GECE: Yüce Allah o kimse için cehennem ateşinden kurtulduğuna ve cennete gireceğine dair beraat fermanı yazar.

17.GECE: Kendisine peygamberlerin sevabına denk bir sevap verilir.

18.GECE: Bir melek şöyle seslenir: "Ey Allah'ın kulu! Allah senden ve anne-babandan razı olsun."

19.GECE: Hak Teala Hazretleri dünya ve ahirette ona yardım eder.

20.GECE: Şehitlerin ve salih zatların sevabına denk sevap verilir.

21.GECE: Allah (cc) onun için cennette nurdan bir ev kurar.

22.GECE: Ümmet-i Muhammed'in yetimlerini ve dul hatunlarını doyurmuş sevabı alır.

23.GECE: Yüce Allah cennette onun için şehir kurar.

24.GECE: Onun için 24 tane makbul dua vardır ve bu dualar kabul olur.

25.GECE:Yüce Allah ondan kabir azabını kaldırır.

26.GECE: Yüce Allah onun için kırk yıllık amel sevabı verir.

27.GECE: Onun için Sırat Köprüsünü, çakan şimşek gibi geçme ihsanı yapılır.

28.GECE: Yüce Allah onun cennetteki derecesini bir kat daha arttırır.

29.GECE: Ona bin makbul hac sevabı verilir.

30.GECE: Yüce Allah şöyle buyurur: "Ey kulum! Cennetin meyvelerinden ye, selsebil suyundan yıkan, kevser suyundan iç, ben senin Rabbinim, sen de benim kulumsun." der ve bir münadi nida eder:

Her gece teravih kılan kullar cehennemden azad olmuş kullardır ki, izzetim ve celalim hakkı için bu kullarıma af ile muamele eyledim ve cehennemin ateşine vucudlarını haram kıldım.

Ondan sonra Mevla Teala Hz. bu kullara bir beraat yazdırır. Erkek olsun kadın olsun cehennem azabından kurtulmağa ve sıratı kolay geçmesi için eline berayı verilir. Her kim ihlas ve inanç üzere Ramazan-ı Şerifte otuz gece teravih kılarsa Mevla Teala Hz.leri bu sevapları o kimseye ihsan eder şeksiz şüphesiz.

Rabbim hepimizi hakiki kul olup inana ve itaat edenlerden eylesin...

kaynağı değiştir]

Teravih namazının vakti, yatsı namazından sonra başlar, sabah namazı vakti girinceye kadar devam eder. Teravih namazı yatsıya tâbi bir sünnet olduğu için, vitir namazı teravihden sonra kılındığı gibi, önce de kılınabilir. Âdet olan, teravihi önce kılıp vitri sonra kılmaktır. Bu sebeple teravihin bir kısmında imama yetişen bir kimse, imam vitre kalkınca imamla beraber önce vitri kılıp sonra teravihten kılamadıklarını kazâ etmesi câizdir. Teravih namazı vakti içinde kılınmazsa, vakti dışında ne cemaatle, ne de tek başına (münferiden) kazâ edilmez.

İki veya dört rekatte bir selam verilir. Her selamdan sonra biraz oturmak sünnettir. Bu esnada salevat-ı şerife, salat-ı ümmiye, ayet veya dualar okunur. Selefîler'de ise ikişer rekatta bir selâm vererek ara vermek suretiyle, toplamda Sekiz rekât olarak icra edilir. Fakat, Ramazan ayı boyunca hatmedilen Kur'an aceleye getirilmeden ağır ağır okunduğundan her bir rekatın süresi Türkiye'deki uygulamalar ile kıyaslanamayacak kadar uzundur.

Eleştiriler[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır