test türleri kpss / KPSS Ölçme ve Değerlendirme Testleri ve Denemeleri

Test Türleri Kpss

test türleri kpss

Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye dayanılarak, 2002 yılında yürürlüğe giren Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik, ilk defa kamu hizmeti ve görevlerine atanacakların seçimi ile kamu kurum ve kuruluşlarında özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen mesleklere atanacakların ön elemesi amacıyla yapılacak sınavların genel ilkeleri ile usul ve esaslarını tespit etmek maksadıyla yürürlüğe girmiştir. Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ilk olarak 1999 yılında Devlet Memurluğu Sınavı (DMS),  2001 yılında Kurumlar İçin Merkezi Eleme Sınavı (KMS) olarak yapılmakta iken, 2002 yılında yürürlüğe giren Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) adıyla yapılmaya başlanmıştır.
Kamu Personeli Seçme Sınavları;*KPSS – A Lisans mezunları için A grubu meslekler sınavı KPSS- P10, P93, P94, P120, P121,P122,P123,P124 puan türleri haricinde kalan puan türleri
*KPSS – B  Lisans mezunları için B grubu meslekler sınavı KPSS- P3 puan türü.
*KPSS – B Önlisans ve Ortaöğretim mezunları için B grubu meslekler sınavı KPSS- P93 – 94 puan türü.
*KPSS – Din Hizmetleri ( Lisans, Önlisans ve Ortaöğretim mezunları için B grubu meslekler sınavı KPSS- P122, P123, P124 puan türü)
*KPSS – Öğretmenlik ( Lisans mezunları için B grubu meslekler sınavı KPSS- P10, P120,P121 puan türü ) olmak üzere temelde beşe ayrılmaktadır.
KPSS sisteminde 55 tane puan bulunmaktadır. KPSS puan türleri aşağıdaki gibidir:

B Grubu Puanlar (Sadece Çift Yıl)Öğretmenlik Puanı (Her yıl )A Grubu Puanlar ( Her yıl)
LisansÖnlisansLiseP10, P120,P121P10, P93, P94, P120, P121, P122, P123, P124 puan türleri haricinde kalan puan türler.
P3P93P94

KPSS: Kamu Personel Seçme Sınavı, Kamu kurum ve kuruluşlarının bazı kadro ve pozisyonlarına, “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik” hükümleri uyarınca ÖSYM tarafından yerleştirme yapılmaktadır. Yukarıda sözü edilen Yönetmeliğin 2. maddesinde, kamu görevlerine ilk defa atama yapılacak kadrolar A Grubu Kadrolar ve B Grubu Kadrolar olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
a) A Grubu Kadrolar;
Başbakanlık, Bakanlıklar, bunların müsteşarlık, başkanlık ve bağımsız genel müdürlük düzeyindeki bağlı ve ilgili kuruluşları ile bağlı ortaklıklarındaki, özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan mesleklere ilişkin kadro ve görevler ile il özel idareleri ve belediyelerin teftiş kurullarına, lisans mezunu adayların kamu kurumlarındaki kariyer meslekler olarak adlandırılan; Uzmanlık, Müfettişlik, Denetmenlik, Denetçilik, Hukuk Uzmanlığı, Uzman Hukukçu,  Hukuk Müşavirliği, Aday Meslek Memurluğu, olarak sayabileceğimiz mesleklerdir.
b) B Grubu Kadrolar;
Kadroları 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listelerde yer alan, genel ve özel bütçeli kurumlarla bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunlar ile kurulan fonlar ve kefalet sandıkları, il özel idareleri ve belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında yukarıda (a) bendinde belirtilmiş olan meslekler dışında, ilk defa kamu hizmeti ve görevlerine atama yapılacak kadro ve görevlere atanacaklar içindir.  B kadro meslekler lisans, önlisans, ortaöğretim mezunlarının katıldığı düz memurluk, kurum avukatlığı, mühendis, tekniker, teknisyen, memur, psikolog, mimar, veteriner vb. tüm kadrolar KPSS-B kadrolardır.
LİSANS MEZUNLARI İÇİNKAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI (KPSS –A )A GRUBU PUAN NEDİR?
KPSS sisteminde 55 ayrı puan türü bulunmaktadır, testlerin değişik puan ağırlıkları ile oluşturulan ve kurumların personel ihtiyacına göre belirlenmiş bu puanların, 47 tanesi A grubu kadrolara atanmada kullanılacak puan türlerini, 1 tanesi de ( P 3 ) B grubu kadrolara atama için, geri kalan kısım ise öğretmenlik, lise ve önlisans, din hizmetleri kadroları için kullanılan puanlardır. Kurumların 48 puan türünün seçimindeki ana kriter,  kurumun alacağı personel ve kadro ihtiyacına uygun olan eğitim ve yeterliliği ölçecek Kpss puanını belirleyerek bu puan türlerinden bir veya daha fazlasını giriş sınavı ilanlarında duyurarak personel alımı yapmaktır. Örneğin bir kurumun hukuk, bilgisi fazla olan personele ihtiyacı varsa bu puan türlerinden, hukuk ağırlıklı puanı, iktisat, muhasebe veya maliye bilgisi fazla personel ihtiyacını yine bu puan türlerinden ihtiyacını karşılayacak ve bu testlerde ağırlığı fazla olan puanı seçerek ilanlarında belirtirler.

*KPSS-A GRUBU KADROLAR
Başbakanlık, bakanlıklar, bunların müsteşarlık, başkanlık ve bağımsız genel müdürlük düzeyindeki bağlı ve ilgili kuruluşları ile bağlı ortaklıklarındaki, özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan mesleklere ilişkin kadro ve görevler ile il özel idareleri ve belediyelerin teftiş kurullarına, atanacak adayların ön elemesi için,  müfettiş, uzman, denetmen yardımcılıkları ile kontrolör kadrolarına A grubu kadrolar, bu kadrolara atanabilmek için yapılan sınava da KPSS-A denmektedir.
Bu kadrolara genel olarak SBF, Hukuk, İktisat, İİBF ve İşletme Fakültesi mezunları başvurabilmekte olup, nadiren de olsa bazı kurumlar mühendislik veya diğer dört yıllık bölüm mezunlarının da müfettiş, denetmen, uzman yardımcılığı ve kontrolör kadrolarına başvurabilmelerine imkân tanımaktadır. Ancak şunu belirtmek gerekir ki; KPSS-A kadroları temel olarak İİBF, Hukuk, SBF, İktisat ve İşletme Fakültesi mezunlarına yöneliktir.  Sadece çok az sayıda kurum, bu fakülteler dışındaki fakülte mezunlarının da başvurularını kabul etmektedir.
Örneğin kimi kamu kurumları mühendislik fakültesi mezunlarının (AB Genel Sekreterliği) kimileri Fen/Fen-Edebiyat Fakültesi mezunlarının (DİE) kimileri de Tabip, Diş Tabibi, Eczacı, Kimyager veya Kimya Mühendislerinin (sağlık Bakanlığı) başvurularını kabul etmeye başlamıştır. Mühendislik, mimarlık, fen/fen edebiyat, tıp gibi fakülte ve bölümlerden de başvuru alınmasına rağmen, bunlar oldukça sınırlıdır. Kamu kurum ve kuruluşları, (A) grubu olarak nitelenen kadrolarına personel seçimini, esas olarak kendi mevzuatına göre yapacakları giriş sınavı ile gerçekleştirir. Ancak, kendi mevzuatında hüküm bulunmak kaydıyla KPSS puanları, giriş sınavı yapılmadan da ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca, doğrudan (A) grubu kadrolara atama için kullanılabilir.
Adayların öncelikle KPSS’ye girmeleri ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının belirleyeceği bir taban puanın üzerinde KPSS puanı almış olmaları şarttır. Giriş sınavına, KPSS sonuçlarına göre belirlenen adaylardan, açıktan atama izni alınmış kadro ve pozisyon kontenjanının 20 katından fazla olmamak üzere kamu kurum ve kuruluşları tarafından belirlenen sayıda aday çağrılır. KPSS-A kadrolarına başvuracak adaylar başvuru yapmak istediği Kamu kurum ve kuruluşlarının A grubu kadrolarında belirtilen görevlere ilişkin giriş sınavı şartlarında belirtilen KPSS puan türü ve asgari puanı almak zorundadır. KPSS-A’ da Kamu kurum ve kuruluşlarının A grubu kadrolarına başvuru için açacağı giriş sınavı şartlarında belirtilen KPSS puan türü ve istenilen asgari puanın en az 10 puan üzerinde puan almak giriş sınavına katılma şansını artıracağından, başvurulacak kadroların puan türleri ve kapsamlarını iyi değerlendirilmelidir. Kurumların kendi sınav yönetmeliklerinde başvuru şartı olarak istediği KPSS puan türü ve talep ettiği en az puan genellikle 70 ve üzeridir.
Ancak her dönem belirli sayıda kişi giriş sınavlarına katılma hakkına sahip olacağından, asgari başvurma puanı 70 veya 75 ise de, giriş sınavına alınanların puanı başvurular dikkate alındığında 80 hatta 85 puan civarında olabilmektedir. KPSS sonuçları 2 yıl süreyle geçerlidir. KPSS’ ye, lisans programlarından (dört ve daha fazla yıllık yükseköğretim) mezun olanlar ile mezun olabilecek durumda olan adaylar başvurabileceklerdir.
Adayların, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48 inci maddesinde belirtilen koşullar ile kamu kurum ve kuruluşlarının kendi mevzuatındaki diğer adaylık koşullarını da taşımaları zorunludur.

*KPSS KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

KPSS Lisans (GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR )Lisans Dört ve daha fazla yıllık yükseköğretim programlarıGenel Yetenek (60) ve Genel Kültür (60)Zorunlu
KPSS Lisans (ALAN BİLGİSİ) Lisans Dört ve daha fazla yıllık yükseköğretim programlarıHukuk   : 40 İktisat    : 40 İşletme   :40 Maliye     :40 Muhasebe:40 ÇEKO      :40 İstatistik : 40 Kamu Yn:  40 U.İlişkiler :40İsteğe bağlı KPSS- A kadrolarına atanmak isteyen lisans mezunları için zorunlu.

Hukuk fakültesi ve İİBF mezunlarının genel kültür, genel yetenek, hukuk, iktisat, maliye, muhasebe, işletme derslerine hazırlanmaları, kurumların açacağı sınavlarda kullanılan puanlar açısından önemli olduğu için bu testlere önem vermeleri gerekir, ancak diğer testlere hazırlanmamış dahi olsa adaylar bu testlerden en az bir net yaparak puanlarının hesaplanmasını sağlaması uygun olmaktadır.

*KPSS’DE UYGULANACAK TESTLERİN KAPSAMI KPSS SINAV İÇERİKLERİ VE SORU SAYILARI
*KPSS Lisans (GENEL YETENEK-GENEL KÜLTÜR, EĞİTİM BİLİMLERİ)
*KPSS Lisans (ALAN BİLGİSİ)KPSS Lisans (GENEL YETENEK-GENEL KÜLTÜR,)
Sınavı Alan sınavlarından 1 hafta önce ayrı bir sınav şeklinde yapılmaktadır, GK – GY sınavı bütün adaylar için zorunlu olarak girilmesi gereken tek sınavdır. Lisans mezunları A kadro mesleklere de girmek için puanlarının hesaplanmasını isterse, GK – GY sınavı dışında alan sınavlarında katılmak zorundadır. Genel Yetenek (60) – Genel Kültür (60) sınavı toplam 120 sorudan oluşmaktadır ve süre olarak 130 dakika verilmektedir.
Genel Yetenek – Genel Kültür dersleri ve çıkacak soru sayıları aşağıda verilmiştir:

Türkçe30 Soru
Matematik   30 Soru
                          Tarih                            27 Soru
Coğrafya  18 Soru
Temel Yurttaşlık Bilgisi9 Soru
Türkiye ve Dünya İle İlgili Genel ve Güncel Sosyoekonomik olaylar3 Soru
  • KPSS Lisans (ALAN BİLGİSİ)

 *A Grubu Kadrolar için yapılan alan sınavından Ekonometri testinin çıkarılması
2016 KPSS ve öncesinde Ekonometri Testinin dikkate alındığı altı farklı puan türü bulunmakta ve bu puan türlerinde Ekonometri testi 0.05 ile 0.15 arasında ağırlıklandırılmakta idi.
KPSS sayısal verilerine göre Ekonometrinin sırasıyla 0,471 ve 0,404 net ortalamasıyla oldukça gerilerde olduğu ve bahsi geçen puan türlerinin adaylarca ve kurumlarca tercih edilmediği için işlevsel olmayan Ekonometri testinin KPSS alan sınavından çıkarılması kararlaştırılmıştır.

*A Grubu Kadrolar için hesaplanan puan türlerinden YDS ağırlıklarının çıkarılması
2016 KPSS ve öncesinde, hesaplanan 120 puan türünün 91’inin hesabında Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı’ndan (YDS) elde edilen puan %10 ila %60 oranlarında etkili olmakta; ancak, YDS Yönetmeliğinde bu sınav sonucunun geçerlilik süresine ilişkin bir hüküm bulunmamakta, bu da KPSS’de hangi tarihten itibaren YDS’nin kullanılacağı hususunda karmaşaya neden olmakta idi. Adayların pek çoğunun, yabancı dil ile ilgili çalışma yapmamasına rağmen bahsi geçen 91 puanın hesaplanabilmesi için YDS’ye de girmek zorunda kalmasının önüne geçebilmek için YDS puanının KPSS puanlarının hesabında dikkate alınmayıp, kamu kurum ve kuruluşlarınca istenilmesi ve mevzuatlarında konu ile ilgili hüküm bulunması halinde sınav ilanlarında yer verilmek suretiyle ayrıca dikkate alınması kararlaştırılmıştır.

*A Grubu puan türleri ile test ağırlıklarının yeniden belirlenmesi
Ekonometri testinin ve YDS ağırlıklarının çıkarılması sonrasında, A Grubu Kadrolar için daha önce hesaplanan 120 puan türünün ağırlıklarının yeniden belirlenmesi ihtiyacı hasıl olmuş; bu doğrultuda kamu kurum ve kuruluşlarınca sıklıkla kullanılan ve hiç kullanılmayan puan türleri de dikkate alınarak, hesaplanacak puan türleri ve test ağırlıkları yeniden belirlenmiştir. Bu kapsamda, alan sınavında yer alan testlerin ilgili puan türlerine katkısında asgari düzey 0.15 olarak belirlenmiş ve puan türleri alan testi ağırlıklarına göre sistemli hale getirilmiştir.

Hukuk Ağırlıklı Puan türleri:İktisat Ağırlıklı Puan Türleri:İşletme Ağırlıklı Puan Türleri:Maliye Ağırlıklı Puan Türleri:Muhasebe Ağırlıklı Puan Türleri
P4(%60) P5(%50) P6(%40) P7(%40) P8(%35) P9 (%35)P14(%60) P15(%50) P16(%40) P17(%30) P13(%30)P24(%60) P25(%50) P26(%40)  P19(%60) P20(%50) P21(%40)  P44(%60) P45(%50) P46(%40)
Kamu Yönetimi Ağırlıklı Puan Türleri:İstatistik adayları için önemli puanlar:Uluslararası İlişkiler adayları için önemli puanlar:Çalışma Ekonomisi adayları için önemli puanlar
P29(%60) P30(%50) P31(%40)P12(%60) P13(%40)P34 %60 P35 %50 P36 %40 P37 %30P39 %,50 P41 %40 P42 %30

 *KPSS alan testlerinde puanın hesaplanması için en az bir net yapmış olma koşulunun getirilmesi 2016 KPSS ve öncesinde, KPSS A Grubuna yönelik puan türlerinin hesaplanmasında adayın ilgili test grubundan doğru veya yanlış en az bir işaretleme yapması şartı bulunmakta iken; alan testleri ile ilgili daha doğru bir değerlendirme yapılabilmesini temin etmek üzere, 2017 KPSS’den itibaren puan türlerinin hesaplanmasında, adayın ilgili testlerden en az 1 ham puanının bulunması şartının getirilmesi kararlaştırılmıştır.

3.1 SINAVDA UYGULANACAK TESTLER
Sınavda çoktan seçmeli sorulardan oluşacak testler uygulanacaktır. Sınavda uygulanacak testler aşağıda
gösterilmiştir.
Sınavda adaylar cevaplarını, cevap kâğıdında ilgili alanlara işaretleyeceklerdir. Cevap kâğıtları ÖSYM’de optik
okuyucularla okunacak ve bilgisayar ortamında değerlendirilecektir. Cevap kâğıdı yerine soru kitapçığına
yapılan işaretlemeler kesinlikle değerlendirilmeyecektir.

Sınavda Uygulanacak Testler                                   Soru Sayısı                                                  Sınav Süresi
Genel Yetenek (60) ve Genel Kültür (60)                      120                                                           130 dakika

İşletme                                                                                  40                                                            50 dakika
Muhasebe                                                                            40                                                            50 dakika
İstatistik                                                                                40                                                            60 dakika


Hukuk                                                                                   40                                                            50 dakika
Kamu Yönetimi                                                                   40                                                            50 dakika
İktisat                                                                                   40                                                            50 dakika


Maliye                                                                                 40                                                            50 dakika
Uluslararası İlişkiler                                                          40                                                            50 dakika
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri                       40                                                            50 dakika


*KPSS’lerde alan testlerinin uygulanması
Lisans düzeyinde yapılan KPSS’lerde alan testlerinin (İşletme, Muhasebe, Hukuk, Kamu Yönetimi, İktisat, Maliye, Uluslararası İlişkiler, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, İstatistik) Cumartesi ve Pazar günlerinde sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki veya üç test olarak uygulanması kararlaştırılmıştır. KPSS Alan Bilgisi Sınavları 3 oturumlu bir sınav olarak yapılmaktadır

1. Oturum Cumartesi Sabah2. Oturum Cumartesi Öğleden Sonra3. Oturum Pazar Sabah
(Kamu YönetimiHukukİşletme,
Uluslararası İlişkilerİktisatMuhasebe,
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriMaliyeİstatistik

Sadece KPSS  A Grubu adaylarının  gireceği Alan sınavlarındaki testler ve soru sayıları aşağıda verilmiştir:

KPSS PUAN TÜRLERİNİ ENFAZLA ETKİLEYEN TESTLER,SORU DAĞILIMLARI VE SÜRELERİ
HUKUKGRUBUİKTİSATGRUBUMALİYEGRUBUMUHASEBEGRUBU
Anayasa Hukuku4 SoruMakro İktisat12 SoruMaliye Teorisi4 SoruGenel Muhasebe26 Soru
İdare Hukuku6 SoruMikro İktisat10 SoruKamu Gelirleri6 SoruMali Tab. Analizi6 Soru
Medeni Hukuk6 SoruTürkiye Ekonomisi 4 SoruKamu Giderleri6 SoruTicari Aritmetik4 Soru
Borçlar Hukuku6 SoruUluslararası İktisat 4 SoruKamu Borçları6 Soruİhtisas Muh.4 Soru
Ticaret Hukuku6 SoruBüyüme- Kalkınma 4 SoruBütçe6 Soru
Ceza Hukuku6 Soruİktisat Okulları 2 SoruVergi Hukuku6 Soru
İcra Ve İflas Huk.6 SoruPara – Banka 4 SoruMaliye Politikası6 Soru
TOPLAM40 SORUTOPLAM40 SORUTOPLAM40 SORUTOPLAM40 SORU
SÜRE50 DK.SÜRE50 DK.SÜRE50 DK.SÜRE50 DK.

KPSS ÇIKMIŞ SORULAR YAZIMIZ

*KPSS A GRUBU MESLEKLERE ATAMA SÜRECİ
Kpss – A kadroları olan Uzmanlık, Müfettişlik, gibi kadrolara atanma süreci 3 aşamada yapılmaktadır.

1.AşamaKpss Aşaması
2. AşamaKurum Giriş Sınavları
Kurumlar giriş sınavlarını sadece yazılı, sadece sözlü ya da yazılı ve sözlü sınav olarak yapma yetkisine sahiptir. Giriş sınavlarına katılmanın ilk şartı, Kurumların personel alım ilanlarında belirtilen Kpss puanlarını almak ve bu puanlarla da alım yapılacak kadro sayısının ilanlarda belirtilen sıralamasına girebilmektir. Kurum ilanında herhangi bir Kpss puanından 70 ve üzeri almış olma şartını koymuşsa da, başvurular arasındaki sıralamada alım yapılacak kadronun, belirtilen miktardaki sıralamaya girmeye puanı yetmezse giriş sınavına katılmaya hak kazanamayacaktır. İlanda belirtilen puan sadece bu sınava başvuru hakkı verecektir. Bu sebeple Kpss puanı ne kadar yüksek olursa adayların giriş sınavına katılmalarındaki şansı da o kadar büyük olacaktır. Kurum giriş sınavlarında adaylara, klasik ya da test şeklinde olabileceği gibi, sadece sözlü mülakat şeklinde de yapılmaktadır. Sınav konuları genellikle Kpss sınav konularından oluşmakta olup, Hukuk, İktisat, Maliye, Muhasebe ile Gnel Kültür, Yetenek konularını içermektedir. Kurumun faaliyet alanları da bazı sınavlarda soru olarak çıkabilmektedir. Bu sebeple de iyi bir Kpss hazırlığı Giriş sınavlarında büyük başarı sağlayacaktır.

3. AşamaKurum Mülakat Aşaması
Kpss , Giriş sınavı aşamasını başarıyla geçen adaylar, ilanlarda belirtilmişse eğer kurum tarafından mülakat sınavlarına tabi tutulurlar. Mülakatlarda adaylara giriş sınavları konularından ve kurumun özel mevzuatından  sorular yöneltilerek. Bilgileri ölçülür. Mülakatta adayların; Bilgi düzeyi İfade, kavrayış ve muhakeme yeteneği Zekâ seviyesi ve intikâl sürati Genel kültür düzeyi Kılık ve kıyafet Temsil yeteneği Genel davranış, tavır ve tepki gibi kişisel özellikleri puanlandırılarak bir değerlendirmeye tabi tutulur. Mülakat aşamasını da başarı ile geçen adayın belirtilen kadroya ataması yapılır.
Bu bölüm kariyerinizin 2. aşaması olan A grubu kadrolar ve görevler için kurum ve kuruluşların açacağı giriş sınavları aşamasıdır.

*KARİYER MESLEK NEDİR?
Kariyer meslek, yarışma ve yeterlik sınavı ile girilen mesleklere denir. Yarışma sınavını kazananlar önce yardımcı olarak atanırlar. Genellikle 3 yıl süren yardımcılık dönemi sonunda yapılan yeterlik sınavında başarılı olanlar kariyer mesleğe girmeye hak kazanırlar. Yardımcılık dönemi, yetiştirilme dönemidir. Bu dönemde, yoğun bir şekilde eğitim görülür ve meslek için gerekli ve zorunlu olan bilgiler alınır.

*HANGİ MESLEKLER KARİYER MESLEKTİR?
Uzmanlık, Müfettişlik, Denetmenlik, Denetçilik, Hukuk Uzmanlığı, Uzman Hukukçu, Hukuk Müşavirliği,  Murakıp, Aday Meslek Memurluğu

*KARİYER MESLEKLERİN AVANTAJLARI:
Yüksek Ücret (Görevde / Emeklilikte) Yükselme İmkânı (Üst Düzey İdari Görevler) Yurtdışı İmkânı (Toplantılara Katılma, Staj, Bilgi Görgü Artırma, Araştırma, Master / Doktora) Özel sektöre geçiş için basamak (malî müşavirlik, gümrük müşavirliği, vb.

KARİYER MESLEK SINAVLARI  ( YARIŞMA SINAVLARI )KPSS VE GİRİŞ SINAVLARI ARASINDA NE FARK VARDIR ?

Kurum Giriş sınavı:
Kurumlar alım yapacakları unvan için bir puan belirlerler ve ilanda belirtilen belli sayıda kişiyi kurumsal sınava çağırarak tekrardan eleme yaparlar.

Kurum sınav ilanı:
Kurumlar alım yapacakları A kadro personel alımı için Resmi gazetede ve kendi internet sayfalarında personel alım ilan verirler. Bu ilanda alacağı personelin unvanı, alım yapılacak sayılar, kadro için istenen Kpss puan türü ve en az kaç puana sahip adayın başvurabileceği, sınav konuları, başvuru koşulları ve hangi bölüm mezunlarından başvuru kabul edileceği gibi bilgiler adaylara duyurulur. Kurumlar alım yapacakları unvan için bir puan belirlerler ve ilanda belirtilen belli sayıda kişiyi kurumsal sınava çağırarak tekrardan eleme yaparlar. ( Kurumlar yazılı, sözlü veya yazılı ve sözlü sınav yapabilirler)

III– a Yazılı Giriş Sınavı
III-  b Sözlü Sınav Kurumlar Giriş sınavlarını klasik veya test biçiminde yapabilirler, sınavlarda hukuk, iktisat, maliye, muhasebe, sorularından oluşan sınavlar yapılır. Sözlü sınavlarda da yine yazılı sınavı konuları ile adayların genel görünüm, kendini ifade yetenekleri, mesleğe uygunluğu ve mesleki bilgileri ölçülür

* SÖZLÜ SINAVINDA DİKKAT EDİLEN HUSUSLAR
Bilgi düzeyi İfade, kavrayış ve muhakeme yeteneği Zekâ seviyesi ve intikâl sürati Genel kültür düzeyi Kılık ve kıyafet Temsil yeteneği Genel davranış, tavır ve tepki gibi kişisel özellikler

*MESLEK SINAVLARINA BAŞVURU ŞARTLARI:
Yaş (35 yaşından büyük olmamak) Sağlık (Sağlık durumu itibariyle yurdun her yerinde görev ve yolculuk yapmaya elverişli olmak) Güvenilirlik (Sabıka kaydı bulunmamak) Giriş sınavı ilanlarında belirtilen Kpss puanlarını alarak, alım yapılacak kadronun belirtilen katlarda ki sözlü sınava girme sıralamasına kalmak. Ve kurumların belirleyeceği özel şartları taşımak.

*KPSS- B*KPSS-B GRUBU KADROLAR
B grubu kadroları 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listelerde yer alan, genel ve katma bütçeli kurumlarla bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunlar ile kurulan fonlar ve kefalet sandıkları, il özel idareleri ve belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında, KPSS-A Kadrolarında belirtilen meslekler dışındaki meslek ve kurumlar için, ilk defa kamu hizmeti ve görevlerine atama yapılacak kadroları kapsamaktadır. Müfettiş, uzman, denetmen ve kontrolör yardımcılığı kadroları dışındaki her kadro KPSS-B kadrosudur. Bu çerçevede, düz memurluk, kurum avukatlığı, mühendis, tekniker, teknisyen, memur, psikolog, mimar, veteriner vb. tüm kadrolar KPSS-B kadrolardır. Bu kadrolara yapılacak atamalar için müracaat edecekler KPSS-B’ye girmektedir. Buna göre düz memurluk kadrolarına atanmak isteyenler sadece genel kültür ve genel yetenek sınavına katılacaklardır. Bu kadrolar için adayların Alan sınavına katılmalarına gerek yoktur. Diğer taraftan, alım yapılan ve KPSS-A olarak adlandırılan bazı müfettiş, uzman, kontrolör, denetmen yardımcılıklarına mühendislik fakültesi mezunlarının da başvurusu kabul edilmektedir. KPSS-A türü müfettiş, uzman, kontrolör, denetmen yardımcılıklarına girmek isteyen lisans mezunu adayların Cumartesi sabah oturumuna ek olarak yabancı dil ve pazar günü yapılacak Alan Bilgisi (Maliye, İktisat, Muhasebe, Hukuk vb.) oturumlarına da katılmaları gerekmektedir. Bu gruptaki kadrolar için yerleştirme, KPSS puanlarının kullanılması ve adayların kadrolara ilişkin tercihlerinin alınması suretiyle ÖSYM tarafından yapılacaktır. KPSS-B Kadrolarına atama KPSS’de  Genel Kültür ve Genel Yetenek sorularından alınan puanlara göre yapılır. KPSS-B Kadrolarına atanmak için fakülte mezunları, fakülte mezunlarının katıldığı KPSS’ de almış olduğu Genel Yetenek ve Genel Kültür puanlarına göre müracaat ederek tercihte bulunurlar.

KPSSP3 Puan Türü Nedir Nasıl Hesaplanır? 
KPSSP3 puan türü aşağıdaki puanlardan oluşmaktadır:
Genel Yetenek (60) – Genel Kültür (60) sınavı toplam 120 sorudan oluşmaktadır ve süre olarak 130 dakika verilmektedir.

% 50Genel Yetenek
% 50Genel Kültür

Genel Yetenek – Genel Kültür dersleri ve çıkacak soru sayıları aşağıda verilmiştir:

Türkçe30 Soru
Matematik   30 Soru
                           Tarih                            27 Soru
Coğrafya  18 Soru
Temel Yurttaşlık Bilgisi9 Soru
Türkiye ve Dünya İle İlgili Genel ve Güncel Sosyoekonomik olaylar3 Soru

*Yerleştirme 

Adaylar, ÖSYM tarafından B grubu kadrolara; KPSS puanları, tercihleri, kadro sayıları ve koşulları göz önünde tutulmak suretiyle yerleştirilir. Yerleştirme işlemlerinde, diğer koşullar saklı kalmak kaydıyla, yerleştirmenin yapıldığı tarihte aynı adaya ait geçerlilik süresi bitmeyen sınavlardan alınan en yüksek KPSS puanı dikkate alınır ve aynı puanı alan adaylar arasından diploma tarihi itibariyle önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana, her ikisinin de aynı olması durumunda ise sınav sonucu yeni açıklanan adaya öncelik tanınır. Yerleştirmede adayların Başvurma Belgesi’nde ve Tercih Formu’nda yazıp kodladıkları beyanları esas alınır.

*YABANCI DİL BİLGİSİ SEVİYE TESPİT SINAVI-YDS
Yabancı Dil Sınavı (YDS) 2017 Kpss değişiklikleri ile Kpss puanlarının hesaplanmasından çıkarılmıştır. Adaylar Kpss puanlarına hiçbir etkisi olmayan YDS ye girmeleri zorunlu değildir. 2016 KPSS ve öncesinde, hesaplanan 120 puan türünün 91’inin hesabında Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı’ndan (YDS) elde edilen puan %10 ila %60 oranlarında etkili olmakta; ancak, YDS Yönetmeliğinde bu sınav sonucunun geçerlilik süresine ilişkin bir hüküm bulunmamakta, bu da KPSS’de hangi tarihten itibaren YDS’nin kullanılacağı hususunda karmaşaya neden olmakta idi. Adayların pek çoğunun, yabancı dil ile ilgili çalışma yapmamasına rağmen bahsi geçen 91 puanın hesaplanabilmesi için YDS’ye de girmek zorunda kalmasının önüne geçebilmek için YDS puanının KPSS puanlarının hesabında dikkate alınmayıp, kamu kurum ve kuruluşlarınca istenilmesi ve mevzuatlarında konu ile ilgili hüküm bulunması halinde sınav ilanlarında yer verilmek suretiyle ayrıca dikkate alınması kararlaştırılmıştır.

Ancak;
YDS puanları, KPSS puanlarının hesaplanmasında etkisiz hale gelmiş olsa da, daha önce yapılan Kpss sonrası, kurum giriş sınavlarında bazı kurumlar alım yapacağı meslekler ve kadrolar için, kurumlar belli bir YDS puanını giriş sınavları şartlarında belirtmiştir.

Örneğin; BDDK alım yapacağı uzman kadrosu için herhangi bir KPSS puan türünden enaz 75 puan almak yanında YDS’den de 70 ve üzeri puan almış olma şartı getirebilir.
Bu durumda adayın KPSS puanı 100 dahi olsa Uzman yardımcılığı sınavına başvuru yapamayacak, ancak;
KPSS puanı 75 ve YDS puanı 70 olan başka bir aday bu sınava girmeye hak kazanacaktır.
Kurumları giriş sınavlarında genellikle son 2 yılda alınmış YDS puanlarını kabul ettiğinden geçerli bir puanın olması adaylar için büyük bir avantaj olacaktır.

KPSS-A hakkında yaptığımız açıklamalarda da değindiğimiz gibi, adaylar KPSS’de hangi oturumuna gireceklerine ve YDS sınavına girip girmeyeceğine karar verirken, sınavda alacakları puanlarla hangi kurum ve kuruluşun sınavlarına başvurmak istediklerini bilerek, hangi testlere ağırlık vereceklerini göz önüne almalıdır.

        

I- TEMEL KAVRAMLAR

1.1 Ölçmenin Temelleri

Ölçme ve değerlendirme konusuna nereden başlanacağına, “neden ölçme yaparız?” sorusuna cevap vererek ulaşabiliriz. Çünkü amacımızın ya da ölçme işlemimizin gerekçesi ölçmeyi nasıl yaptığımızdan da önemlidir. En azından ilk önce yanıtlanması gereken soru budur.

Yukarıdaki soruya birçok yanıt vermek mümkün olmakla birlikte temel yanıtlardan birisi çevremizdeki çoğu şeyin değişmesi olacaktır. Yani değişme olmasaydı ya da her şey sabit olsaydı ölçme yapmaya ihtiyacımız olmazdı. En azından sürekli olarak ölçme yapmazdık. Bir kez ölçme yaptıktan sonra bu işlemi başka zaman veya yerde tekrarlamamıza gerek kalmazdı. Çünkü değişme olmadığı için ölçme sonucu aynı kalacaktır. Değişme olmaması ölçme işlemini gereksiz kılacaktı.

Açıklamalar ışığına ölçme değişmeleri ortaya koyma veya değişkenlerin değişen değerlerini belirlemek amacıyla yapılır diyebiliriz. Yani “niye ölçeriz?” sorusuna değişme olduğu için; “neyi ölçeriz?” sorusuna da değişkenleri cevabını vermek mümkündür. Bu durumda değişkenler üzerinde durulması, değişken kavramının tanımlanması gerekmektedir.

Değişken: Birkaç tanım vermek mümkündür. En az iki değer alan veya bir durumdan diğerine farklılık gösteren, çeşitli değerler alabilen -insana, olaylara, eşyaya ait niteliklere-  özelliklere denir. Yani, durumdan duruma, yerden yere, zamandan zamana farklılaşan özelliklerin tümüne değişken adı verilebilir. Ör: Boy uzunluğu, ağırlık, hava sıcaklığı, matematik yeteneği vb.

Çevremizdeki çoğu şeyin değişmesine rağmen sabit olan özelliklere de rastlamaktayız. Bir durumdan diğerine değişmeyen veya ikiden az değer alan özelliklere sabit denir. Ör. Maddenin özgül ağırlığı, pi sayısı vb.

Bir özellik ya değişkendir ya da sabittir. Değişkenlik ya da sabitlik nesnelerin özellikleri ile ilgilidir. Örneğin soğuk ve nem oranı hava nesnesinin iki özelliğini; çalışkanlık ve boy uzunluğu insanın iki özelliğini göstermektedir. Değişkenler belli ölçütlere göre sınıflanabilirler. Bu sınıflamalardan bazıları tablo 1’de görünmektedir.

Tablo 1’de görülen değişkenlerden nicel değişkenler sayılarla ifade edilebilirken nitel değişkenler, sıfatlarla veya sembollerle ifade edilir. Nitel değişkenler sayılarla gösterildiğinde sayılar işlemsel anlamını yitirir. Sembollere, simgelere dönüşür. Özelliklere sayıların karşı getirilmesi, matematiğin kural ve işlemlerinin uygulanması sayesinde, özelliklerin büyüklükleri ve aralarındaki ilişkileri görmeye imkân sağlar. Değişkenlerin nitel veya nicel olması onlara uygulanacak işlemlerle ilişkilidir ve bu işlemlerin sınırını belirler.

Sürekli değişkenlerin ele alınacak iki değeri arasında her zaman yeni bir değer bulunabilir. Yani iki değeri arasında sonsuz sayıda değerler alabilir. Uzunluk, ağırlık bu tür değişkenlere örnek olarak verilebilir. Örneğin uzunluk santimetre, milimetre, mikron vb. daha küçük birimlere bölünerek ölçülebilir. Kesikli değişkenler ise iki değeri arasında birkaç değer alabilir ama sonsuz sayıda değer alamaz. Bu nedenle süreksizdir. Bu tür değişkenlere sıfatlar, semboller veya doğal sayılar karşılık getirilebilir. Sürekli değişkenin değerleri listelenemezken kesikli değişkenin değerleri listelenebilir. Liste sonlu sayıdadır.

Tablo 1. Değişkenler bazı ölçütlere göre sınıflanması

Ölçütler

Değişken türü

Tanım

Örnekler

Değişkenin alacağı değer

1.Nicel Değişken

Sayılarla ifade edilebilen özelliklerdir.

Boy uzunluğu, ağırlık

2.Nitel Değişken

Sıfatlarla veya sembollerle ifade edilebilen özelliklerdir. Bu tür değişkenler sayılarla gösterildiğinde sayılar işlemsel anlamını yitirir. Sembollere simgelere dönüşür.

Medeni durum, Mezun olunan okul türü

3. Sürekli Değişken

Matematiksel olarak herhangi iki değeri arasında bir başka değeri bulunabilen değişkenlere sürekli değişken denir. Başka bir deyişle sürekli değişkenin iki değeri arası sürekli bölünebilir.

Uzunluk, ağırlık, reel sayılar sistemi

4. Süreksiz Değişken (Kesikli Değişken)

Değişken, farklı iki değeri arasında başka bir veya birkaç değer dışında değer alamıyorsa, süreksizdir. Bu tür değişkenlere sıfatlar, semboller veya doğal sayılar karşılık getirilebilir.

Cinsiyet (Kadın-Erkek), diploma derecesi (pekiyi, iyi, orta, zayıf) vb. Tavla zarında gelebilecek sayılar kesiklidir.

Araştırmanın amacı

5. Bağımsız Değişken (Etkileyen değişken)

               

Aldığı veya alacağı değerler başka değişken(ler)e bağlı olmadan değerler alabilen değişkenlerdir.

Örnekler:

1-Derse karşı Tutum

2-Şişmanlık

                                  

6.Bağımlı Değişken (Etkilenen Değişken)

Başka bir değişkene bağlı olarak değerler alabilen değişkenlerdir.

1-Başarı

2-Elbise beden numarası

7.Ara Değişken (Katalizör)

Bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkenler üzerindeki etkilerini artıran veya azaltan değişkenlerdir.

Tutum-Başarı değişkenleri arasındaki ilişkide öğretmen davranışlarının niteliği ara değişken olabilir.

Değişkenler araştırmanın amacına göre bağımlı ya da bağımsız değişkenler olarak sınıflanabilir. Doğası gereği kendi başına bağımlı ya da bağımsız bir değişken yoktur. Yani araştırmacının amacına bağlı olarak bir araştırmada bağımlı değişken olan bir özellik başka bir araştırmada bağımsız değişken ya da ara değişken olabilir. Örneğin, bir araştırmacı tarih dersine karşı tutumun tarih başarısını etkileyip etkilemediğini araştırdığında bağımlı değişkenimiz tarih başarısı iken, bağımsız değişkenimiz tarih dersine karşı tutumdur. Ancak aynı araştırmacı tarih dersine çalışmak için ayrılan sürenin tarih başarısını etkileyip etkilemediğini araştırırken, tarih dersine karşı tutumu derse çalışılan süreyi artıran ve azaltan bir ara değişken olarak düşünebilir. Veya yine aynı araştırmacı bir başa çalışmasında tarih öğretmeninin öğrencileri ile sürdürdüğü iletişim biçiminin, öğrencilerin tarih dersine karşı tutumu nasıl etkilediğini araştırabilir. Görüldüğü gibi tutum, birinci araştırmada tutum bağımsız; ikinci araştırmada ara ve üçüncü araştırmada bağımlı değişken olarak işleme alınmaktadır. Bu nedenle değişkenleri bağımlı, bağımsız ve ara değişken olarak sınıflamak istediğimizde araştırmacının amacını dikkate almak zorunluluğumuz vardır.

1.2 Eğitim ve Ölçme-Değerlendirmeye İlişkin Temel Tanımlar

Aslında her eğitim felsefesine göre farklı eğitim tanımları vermek mümkündür. Eğitimin “Bireyin davranışında kendi yaşantıları yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişim meydana getirme süreci” tanımı yaygın kabul gören bir tanımdır.

Buradaki kavramları biraz açacak olursak, kendi yaşantısı kavramı yaparak yaşayarak öğrenmeye; kasıtlı kavramı öğrenme ortamını öğretilecek davranışa göre ayarlamaya (öğretim durumlarına); istendik değişim kavramı önceden belirlenmiş hedef ve davranışlara işaret etmektedir.

            Ölçmenin Önemi

Ölçme ve değerlendirmenin eğitimdeki önemi günlük yaşamda ve genel olarak bilimlerdeki öneminin bir yansımasıdır. Örneğin hava durumunu belirlemek için bilgi toplamaz isek günlük yaşamda nasıl giyineceğimize karar veremez, sık sık hava durumu konusunda yanılarak hasta olurduk. Bilimler içinde en duyarlı, en hatasız ölçme yapan bilimlere daha fazla güven vardır. Bilimler gelişmişliğini ölçme ve değerlendirme yöntemlerindeki gelişmişlik derecesine borçludurlar. Bu açıklamalar ışığında sosyal bilimlerdeki ölçme ile fizik bilimlerindeki ölçmeler arasında, ölçtükleri niteliklerden ve ölçme ve değerlendirmede kullandıkları araç ve yöntemlerden kaynaklanan farklılıklar bulunmaktadır.


                       

                        DEĞERLENDİRME (DÖNÜT-DÜZELTME)

                                  

Şekil 1. Sistem Yaklaşımında Ölçme ve Değerlendirmenin Yeri

            Şekil 1’den de anlaşılacağı üzere değerlendirme sistemin her basamağında kullanılmaktadır. Ayrıca değerlendirmenin değerlendirmesinden de söz etmek gerekir. Tabii ki değerlendirme yapabilme için ölçme yapmak gereklidir. Değerlendirmede kullanılan ölçütler ve değerlendirme yöntemleri ile değerlendirmeye konu olan bilgiyi toplama amacıyla kullanılan ölçme araçları ve yöntemlerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir.

            Şemalardan anlaşılacağı üzere eğitim sistemini nasıl bir şema ile gösterirsek gösterelim o şemada ölçme ve değerlendirmeye mutlaka yer verme zorunluluğu vardır. Çünkü ölçme ve değerlendirme eğitim sisteminin temel ve vazgeçilmez öğelerinden biridir.

Ölçmenin Tanımı: “Nitelikleri nicelemek; gözlem sonuçlarını sayısallaştırmak; bir niceliğin gözlenip, gözlem sonuçlarını sayı veya semboller ile gösterilmesi” tanımlarından herhangi birisi kullanılabilir. Ölçme bir gözlemdir. Bir betimleme işidir. Bu tanımlar dışında tanımlar da yapmak mümkündür. “Özellikler kümesiyle sayı veya semboller kümesini eşleme işidir” veya “ampirik küme ile formal küme arasında bir bağıntıdır” gibi tanımlar örnek verilebilir.


                                                  f


Şekil 2. Ölçmenin kuramsal tanımı

Ampirik küme ölçülecek niteliklerin kümesini, formal küme ölçülen nitelikleri göstermek amacıyla kullanılan sayı veya sembol kümesini gösterir.

            Özellikler Kümesi                  İşlemler Kümesi

            (Tanım Kümesi)                     (Değer Kümesi)

Örnek  Ulaşılacak davranışlar            Ulaşılan Davranışlar

            (Sınav Başarısı)                      (Sınav Notu)

Ölçüm: Özelliklerle ilgili değerlerin her birine, tek tek gözlem sonuçlarına ölçüm denir.

Ölçmenin Özel Anlamı: Bireyler hakkında bilgi toplamaktır.

            Ölçme Türleri

1)Doğrudan (Temel/Dolaysız) Ölçme: Herhangi bir niteliği başka nitelikle ilişkilendirmeden gözlemek doğrudan ölçme olarak adlandırılır. (Boy sırasına koyma, Terazi ile tartma, metre ile ölçme)

2)Dolaylı (Göstergeyle) Ölçme: Herhangi bir değişkene ait niteliği başka değişkenler veya araçların niteliğinden faydalanarak ölçmektir.(termometre ile ısı ölçme veya yaylı kantarla ağırlık ölçme: birinci durumda civanın genleşmesi yardımıyla ısı hakkında fikir sahibi olurken, ikinci durumda yayın uzamasına bağlı olarak ağırlık hakkında bir şeyler söyleyebiliriz.)

3)Türetilmiş Ölçme: İki ayrı ölçülen nitelik üzerinde yapılan işlemler yardımıyla yeni bir ölçme sonucuna ulaşmadır. (Örneğin Hız=km/saat (yol / zaman) veya Yoğunluk = Kütle/hacim gibi)

Ölçmede birimler

Ölçme işleminde doğal ve yapay (tanımlanmış) birimlerin olduğundan söz edilebilir. Örneğin, bir işyerinde çalışan işçilerin sayısını bulmak için birim olarak işyerinde çalışan tek bir işçiyi almak doğru olacaktır ve bu ölçmenin doğal birimi olduğu söylenebilir. Ancak, uzunluk, ağırlık, zaman gibi bazı değişkenlerle ilgili birimler tanımlanmış (yapay) birimlerdir. Örneğin, metre ve kilogram üzerinde anlaşılmış veya tanımlanmış birimlerdendir. Birimlerin tanımlanmış olmasının bir sakıncası yoktur ve birçok doğal birimden daha güvenilir ölçme sonuçları elde edilebilir. Zaten birçok birimi tanımlama gereği de üzerinde anlaşmaya varılamayan veya tartışmalara neden olan doğal birimler nedeniyle ortaya çıkmıştır.

Birimlerde aranan üç özellik vardır. Bunlar; eşitlik (ölçeğin her bölmesinin –metredeki her santimetrelerin- birbirine eşit olmasıdır), genellik (birimlerin herkes tarafından aynı anlamda kullanılması veya birimlerin çoğunluk tarafından kabul edilmesidir) ve amaca uygunluk (ölçülecek özelliği ölçmeye uygunluk veya bu özelliği en iyi şekilde yansıtabilmektir) olarak ifade edilebilir.

Ölçmede Araçların Rolü

1-Ölçme sonuçlarının duyarlığını ve güvenirliğini dolayısıyla kesinliğini artırır. Ölçme sonuçlarına karışan hata miktarının azalmasını sağlar.,

2-Duyu organlarımızla ölçme yapamadığımız durumları gözlememizi kolaylaştırır. Böylece duyu organlarını kullanamadığımız durumlarda da ölçme yapma imkanı buluruz.

3-Herkesin kabul ettiği, üzerinde anlaştığı standart ölçme sonuçları elde etmemize olanak sağlar.

Ölçek: Ölçme aracı, ölçme birimi veya ölçme sonuçlarının formal nitelikleri olarak tanımlanmaktadır.

Ölçekleme: Eğitim ve psikolojide ölçek veya ölçme aracı geliştirme olarak tanımlanabilir.

Ölçmede Kullanılan Ölçek Türleri

1)Adlandırma (Sınıflama) Ölçeği: Farklı ve benzer tarafların gözlendiğinde kullanılan ölçek türüdür. Adlandırma = kodlama; öğrencilere numara verme, illere plaka numarası verme, futbolculara sırt numarası verme vb. gibi yapılan işlemlere verilen addır. Sınıflama = bir özelliği dikkate alma; bir özelliğe sahip olanlar, sahip olmayanlar veya bir dereceye kadar sahip olanları belirlerken kullanılabilir. Bu ölçeklere sözde ölçek de denir. Bazı ölçmecilerce birimleri ve başlangıç noktaları değişir dense de birimleri ve başlangıç noktaları yoktur. Çünkü birimdeki değişme birim de aranan niteliklere uymamaktadır. Farklılıkları birim cinsinden belirleyemeyiz. Ölçmenin basit, ilkel bir türüdür. Ölçme sonuçları sembol, sayı veya sıfatlara dönüştürülür. Matematiksel işlem yapılmaz. İstatistiksel olarak frekans tablosu yapılabilir ve mod (tepe değer =en çok tekrar eden ölçüm) bulunabilir. İlk olarak bu ölçeklerin yansıma özelliği vardır: yani farklı iki objeye “a” kodu verilmişse a=a’dır. İkinci olarak bu ölçeklerin simetri özelliği vardır: yani aynı kümede bir objeye “a” diğerine “b” kodu verilmişse ve a=b ise b=a’dır. Üçüncü olarak bu ölçeklerin geçişme özelliği vardır: yani a=b ve b=c ise a=c’dir.

2)Sıralama Ölçeği: Belirli bir nitelik bakımından büyükten küçüğe ya da küçükten büyüğe sıraya koyma işidir. Bu sıraya uygun sayı veya sembol kullanılırsa sıralama ölçümleri yapılabilir. Kullanılan sayılar sıra sayılarıdır. Bu ölçekler büyüklük küçüklük bağıntısı ve bu bağıntının özelliklerini sağlar. Sıralama ölçeklerinin de birim ve başlangıç noktası olmadığı söylenebilir. Yani büyüklükler hakkında farklılığın ne kadar olduğu yönünde bilgi sahibi olamayız. Öğrencilerin elde ettiği test ham puanları sıralama ölçeğindedir. Bu ölçeklerin birinci özelliği ters simetridir: yani a<b ise b>a’dır ya da b<a değildir. İkinci özellik geçişmedir: yani a<b ve b<c ise a<c’dir. Bu ölçeklerle adlandırma, sınıflama ve büyüklük küçüklük karşılaştırması yapılabilir. Ancak büyüklükteki farklara ilişkin işlemler yapılamaz. İstatistiksel olarak frekans tablosu, mod, medyan (ortanca) ve yüzdelikler hesaplanabilir. İlişki ölçülerinden sıra farkları korelasyonu bulunabilir.

3)Eşit Aralık Ölçeği: Birimi ve izafi (tanımlı, yapay, göreceli, göreli) bir sıfır noktası vardır. Gerçekte “ noktası matematikte yokluk anlamındadır. Yani bir ölçüm sonucunda 0 değeri elde etmek ölçtüğümüz değişkenin hiç olmadığı noktadır. Uzunluk 0 dediğimizde uzunluk yoktur. Aralık ölçeğinde ise başlangıç noktası ölçme yapan kişiye, bir araçtan diğerine veya bir uygulamadan diğerine değişir. Eşit aralık ölçeklerinde “ noktası görelidir. Örneğin sıcaklık ölçeğinden oC ve Fahreheit bu tür ölçeklerdendir. Bunların sıfır noktaları görece (bağıl) sıfırdır. Yani aslında bu ölçeklerdeki “ noktaları ölçülen özellik olarak sıcaklığın olmadığı bir miktarı göstermez. Yapay bir başlangıç noktasına işaret ederler. Ancak birimler arasındaki miktar eşittir. Sıralama ölçeğimde birimler arasındaki miktarı belirleyemezken aralık ölçeğinde belirleyebiliriz. Bu nedenle eşit aralık ölçeği adı da verilmektedir. Öğrencilerin testlerden aldıkları standart test puanları aralık ölçeğindedir. Eğitim ve psikolojideki ölçme araçları ve genelde sosyal bilimlerdeki ölçme araçlarının büyük çoğunluğu aralık ölçeğinde ölçeklerdir. Eşit aralık ölçeklerinde doğrusal dönüştürme yapılabilir. Yani gözlem sonuçları matematiksel işlemlerle yine eşit aralıklı fakat başlangıç noktası farklı ölçme sonuçlarına dönüştürülebilir. T ve z puanları bu yolla elde edilir. T= a+bx denklemi ile gösterilebilir. Burada “a” başlangıç (sıfır noktası) “b” ise birimdir (standart kaymadır). Z puanı= (X-Xortalama)/standart sapma denlemiyle; t puanı = z.10+50 denklemiyle elde edilebilir. Bu ölçeklerde ortalama, standart sapma, korelasyon vb istatistik işlemler yapılabilir. Farkların miktarı belirlenebilir. Sadece çarpma, bölme diğer bir deyişle oran işlemleri yapılamaz.

4)Oran Ölçeği: Başlangıç noktası gerçek (mutlak) sıfırdır. Eşit bir birimi vardır. Bu ölçeklerle elde edilen verilerde her türlü matematiksel ve istatistiksel işlemler yapılabilir.

Gerçek (mutlak) ve yapay (bağıl-görece) sıfır için örnek

1. Durum

            X                                                        Y

                                                          

                                                                      

Yukarıdaki şekillerde birinci (küçük) doğruya X, ikinci (büyük) doğruya Y dersek Y=2X olur.

2. Durum

                   X                                                                        Y


                                                                                      

1. Durumdaki uzunlukların başlangıç noktalarını 50 cm’ye çekersek Y=2X işlemi geçerliğini yitirir. Yani ikinci şekilde, tanımlı sıfır noktasının gerçek sıfırı göstermemesi nedeniyle Y=2X işlemi artık kullanılmaz olur. Bu nedenle ikinci durumda Y≠2X’tir. Buna benzer olarak üst (nitelikli) ölçeklerden alt (niteliği düşük) ölçeklere geçiş yapıldığı her seferinde üst ölçekteki bilgi ve işlem zenginliği kaybedilerek, alt ölçekteki işlem ve bilgilerle yetinmek zorunda kalınır.

Tablo 2 kullanılan ölçek türüne göre elde edilen gözlem sonuçlarının anlamlarını, gözlem sonuçları üzerinde yapılabilecek işlemleri ve dolaylı olarak da nasıl yorumlanacaklarını görmemize yardımcı olabilir.

Tablo 3’te ölçme işleminde kullanılan ölçeklerle ilgili özet bilgiler yer almaktadır. Tablo 3 ile ilgili açıklanması gereken iki önemli nokta vardır. Bunlar;

Tablo 2. Ölçeklerle elde edilen bilgilerin anlamlılıkları

Ölçeğin yapısal özellikleri

Elde edilecek Olan ölçülerin anlamlılık dereceleri

Ölçek tipi

Başlangıç noktası

Birimi (Aralığı)

Nitelik gösterme gücü

Nicelik gösterme gücü

Sıra

Fark

Oran

Sınıflama

Yok

Yok

Var

-

-

-

Sıralama

Değişken

Değişken

Var

Var

-

-

E. Aralıklı

Keyfi

Keyfi

Var

Var

Var

-

Oranlı

Mutlak

Mutlak

Var

Var

Var

Var

1.Ölçekler yukarıdan aşağıya en basitinden en karmaşığına bir sıra göstermektedir (Basitlik ve karmaşıklık, elde edilen ölçümlerin bize verdiği bilgi, bu bilgilerin güvenirliği ve ölçümler üzerinde yapılabilecek işlemlerin çokluğuna dayalı olarak belirlenmektedir).

2.Karmaşık ölçekler basit ölçeklere dönüştürülebilirler. ( Aksi çoğu zaman -test standart puanlarını elde etme dışında- mümkün değildir.)

Davranışların ölçülmesi, ya o davranışların ya da o davranışlar sonunda ortaya çıkan ürünün veya ikisinin birden gözlenmesi şeklinde gerçekleşir.

Tablo 3. Ölçek türleri özet tablosu

ÖLÇEKLER

TEMEL İŞLEMLER

ÖRNEKLER

İST. TEKNİKLER

SINIFLAMA (ADLANDIRMA)

Farklılık ya da Benzerliği belirlemek

-kişileri saç ve ten rengine göre sarışın esmer diye gruplama

-evlere kapı numarası, sokaklara sokak adı verme

-frekans

-tepe değer (mod)

-yüzde

SIRALAMA

Azı – çoğu veya küçüğü-büyüğü belirlemek

-kitapları kalınlık sırasına göre dizme

-öğrencileri boy veya başarı sırasına koyma

-ortanca (medyan)

-yüzdelik

-sıra farkları korelasyon katsayısı

(EŞİT) ARALIK

Farkları belirlemek

-termometreyle sıcaklık ölçme

-kullanılan takvimler

-standartlaştırılmış test puanları

-ortalama

-standart sapma

-Pearson Moment Çarpımları korelasyon katsayısı

ORAN ÖLÇEĞİ

Oranları belirlemek

-hacim, uzunluk, ağırlık vb. ölçüleri

-matematiksel ve istatistiksel her türlü işlem.

Amaç istendik davranışların ölçülmesi ise en geçerli ölçme o davranışların gerçek hayat şartlarında gözlenmesiyle olur. Ürüne bakılarak ölçme de ise gerçek koşullar altında ortaya çıkan ürünlere bakılarak yapılmalıdır. Ancak davranışların gerçek hayatta gözlenmesi çoğunlukla güçtür. Bu nedenle gerçek hayat durumuna mümkün olduğunca benzetilmiş ortamlar altında ölçme yapılmaktadır. Ölçme sonuçlarının ölçme yapılan ortamın gerçek hayat şartlarına benzerliği ölçüsünde geçerli olduğu söylenebilir.

Diğer bir yol, gerçek hayat durumunu anlatarak böyle bir durumda kişiye ne yapacağını sormaktır. Bu sayıltıya göre okulda geliştirilecek ve ölçülecek davranışların çoğu bilgi, tutum ve duygulara dönüşür. O halde bazı davranışlar yerine onların dayandığı bilgi, beceri ve tutumları gözleyip ölçeriz. Bu işlemler sırasında gözlenen bilgi, beceri ve tutumların gerçek durumda davranışa dönüşeceği varsayılır.

Hangi yaklaşımla veya varsayımlarla yapılırsa yapılsın ölçme şu üç aşamadan geçer; 1) Ölçülecek özelliğin kararlaştırılması ve tanımlanması 2) Ölçülecek özelliğin ortaya çıkarılmasını ve gözlenmesini sağlayacak işlemlerin belirtilmesi 3)Gözlem sonuçlarının derece veya miktar olarak ifade edilmesi.

Değerlendirme: Ölçme sonuçlarını bir ölçüt veya ölçütlerle karşılaştırarak karara varma, ölçme sonuçlarını yargılama ya da karar verme olarak tanımlanabilir.

Değerlendirmenin Özel Anlamı: Bireyler hakkında toplanan bilgiyi ölçütlerle karşılaştırarak bireyler hakkında karar verme, yargıda bulunma sürecidir.

Test: Sınav, seçmeli testler, sınama, deneme, kontrol, yoklama anlamlarına gelir. Bu kelime kullanılırken hangi anlamda kullanıldığı açıklanmalıdır.

Sınav: Birden çok testin kullanılabildiği (yetenek, tutum, başarı vb.) çeşitli özellikleri ölçme sürecini vurgular. Test ise belli özellikleri ölçmek için kullanılan ve onu alan herkes için aynı olan sorulardan ya da işlerden oluşan ölçme aracıdır. Sınavın kapsamı geniş, testin kapsamı dardır.

Bölüm Testi

1. Aşağıdakilerden hangisi ölçmenin eğitimde kullanılma amacıdır?

A) Değerlendirmeye temel oluşturması*

B) Kolay ve nesnel puanlamayı sağlamsı

C) Maliyeti azaltarak kullanışlığı artırması

D) Bireyleri başarıya göre sıralaması

E) Davranışa sahip olanla olmayanı ayırması

2. Ölçmede araç kullanmanın faydasını aşağıdakilerden hangisi en iyi açıklar?

A) Puanlamayı kolaylaştırır.

      B) Kapsam geçerliğini artırır.

      C) Tesadüfî hataları kontrol eder.

      D) Yorumlamaya olanak verir.

      E) Gözlemi duyarlı hale getirir.*

3. Aşağıdakilerden hangisi temel (doğrudan) ölçmedir?

      A) Bir daktilo yazısındaki hataları saymak*

      B) Başarı testi ile öğrenci başarısını ölçmek

      C) Yaylı kantar ile ağırlık ölçmek

      D) Bir zekâ testi ile zekâ yaşını hesaplamak

      E) Termometreyle havanın ısısını ölçmek

4. Aşağıdakilerden hangisinde birimlerde bulunması gereken özellikler tam ve doğru olarak verilmiştir?

      A) Geçerlik, doğruluk, duyarlık

      B) Geçerlik, güvenirlik, tutarlık

      C) Hatasızlık, iç-tutarlık, yeterlik

      D) Eşitlik, genellik ve uygunluk*

      E) Genellik, kullanışlılık, niteliklilik

****

“Daktilo kursuna giden Özge’nin yeterlik belgesi almaya hak kazanmak için 100 üzerinden en az 50 puan alması gerekiyordu. Özge 70 puan aldı ve yeterlik belgesini kazandı.”

Aşağıdaki 3 soruyu yukarıdaki ifadeye göre cevaplandırınız.

5. “50 puan” neyi gösterir?

      A) Güvenirlik       B) Ölçme        C) Değerlendirme       D) Ölçüt*                   E) Geçerlik

6. “70 puan” neyi gösterir?

      A) Güvenirlik       B) Ölçme*      C) Değerlendirme       D) Ölçüt                     E) Geçerlik

7. “Yeterlik belgesini kazanması” neyi gösterir?

      A) Güvenirlik       B) Ölçme        C) Değerlendirme*     D) Ölçüt                     E) Geçerlik

****

8. Bir sınavda çıkan soruların tamamını doğru cevaplandıran bir öğrencinin tam puan alması ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi kesinlikle söylenebilir?

      A) Öğrenci sınıfında üst sıralarda yer alabilir.*

      B) Öğrenci dersteki konuların hepsini bilmektedir.

      C) Sınavın güvenirliği çok düşük çıkacaktır.

      D) Sınıfın çoğunluğu bu sınavda başarılı olmuştır.

      E) Sınavın kapsam geçerliği düşüktür.

9. Aşağıdaki ölçme sonuçlarının hangisinde doğal birim yoktur?

A) Veli 5 çift ayakkabı aldı.

      B) Ceren’in boyu 1,68 metredir.*

      C) Fatma sorulardan 28’ini doğru cevapladı.

      D) Bu lokantada 7 garson var.

      E) Galeride satılmayan 3 araba kaldı.

10. Aşağıdakilerden hangisi bir dolaylı ölçmedir?

      A) Giyimine bakarak kişinin sevdiği rengi belirlemek

      B) Öğrencilerin kitaplarından ciltlenmiş olanlarını seçmek.

      C) Ders kitabını sınıfa getirmeyen öğrencileri saymak

      D) Öğrencilerin akademik benlik tasarımlarını ölçmek *

      E) Sınıftaki esmer ve sarışın öğrencileri belirlemek.

11. Bir üniversitenin Spor Bilimleri bölümüne öğrenci seçme sınavında öğrencilerin 10 saniyede kaç metre koştukları belirlenerek puan verilmektedir. Öğrencilere puan vermek için yapılan ölçme işlemi hangi ölçektedir?

      A)  Adlandırma    B) Sınıflama   C)  Sıralama    D) Eşit Aralıklı           E) Oranlı*

12. Değişken kavramını aşağıdakilerden hangisi daha iyi açıklar?

A)Gözlenen özellikler                              B)Etkisi araştırılan nitelikler

C)Bir sonucu ulaştıran nitelik                  D)Etkilenme düzeyi araştırılan nitelikler

A)Aldığı değerler farklılaşan nitelikler*

13. Eğitimde hangi ölçek türünde ölçme yapılamaz?

A)      Sıralama

B)      Aralık

C)     Oran*

D)     Sınıflama

E)      Adlandırma

  II- ÖLÇME ARACINDA

ARANAN NİTELİKLER

Ölçme aracında üç özelliğin yeterli düzeyde bulunması istenir. Bunlar kısaca aşağıda tanımlanmıştır.

1-Güvenirlik: Ölçme aracının hatalardan arınık olma derecesi, ölçtüğü şeyi tutarlı ölçebilme derecesi.

2-Geçerlik: Ölçme aracının kullanış amacına hizmet etme derecesi, Ölçtüğü şeyi, diğer değişkenleri karıştırmadan ölçebilme derecesi.

3-Kullanışlılık: Ölçme aracının hazırlama, uygulama, puanlama ve tüm bu süreçlerde ekonomiklik derecesi olarak adlandırılabilir.

Gerçek Puan Kuramı Temel Denklemi: X= T + E                (Denklem 1)

X: Gözlenen puan      T: Gerçek Puan           E: Ölçemeye Karışan Hata Puanı

Örnek bir öğrenci 20 soruluk bir testten 17 puan almış olsun. Bu 17 puanı gözlenen puandır. Ancak öğrencinin sahip olduğu bilgi düzeyi ile 14 puan alabileceğini varsayalım. Bu 14 puan gerçek puandır. Öğrencinin gerçek performansını ya da başarısını yansıtan puandır. Öğrenci geriye kalan 3 puanı da kopya çekerek ve şansla kazanmıştır. İşte bu 3 puana, ya da gözlenen puanla gerçek puan arasındaki farka hata puanı diyebiliriz. X bilinir, çünkü gözlenen puandır. T hipotetiktir (teoriktir), bilinemez. E eğer yönü ve miktarı belli ise bilinebilir. Ancak tesadüfî ise yönü ve miktarı bilinemez. Dolaylı yollardan hesaplanır.

Hiçbir ölçme hatasız değildir. Hemen her ölçmeye milyarda bir oranında da olsa hata karışır. Hataların çeşitli kaynakları vardır. Hatalar: Ölçmeci, ölçme aracı, ölçme yöntemi, ölçme ortamı veya ölçülen kişiden gelebilir.

2.1 Hata Türleri

1-Sabit Hatalar: Her ölçme sonucuna aynı miktarda ve aynı yönde karışan; her ölçme sonucu için aynı yönde etkili olan ve her bir ölçmede miktarı değişmeyen hatalardır. (Ör: Her öğrenciye 10 puan fazla verilmesi veya bir soruyu bütün sınıfın doğru cevaplandırması sabit hatalardandır.)

2-Sistematik Hatalar: Ölçme sonuçlarına belirli bir kurala göre karışan ve yönü ile miktarı tespit edilebilen hatalara sistematik hatalar denir. Çoğunlukla her bir ölçme için sabit olmayan, puanlayıcı yanlılığını yansıtan hatalardır. (Ör: Matematik ya da Fen dersinde öğrencilerin güzel yazı yazma, düzen vb.ne puan verme veya sadece erkek / kız öğrencilere fazladan puan verme sistematik hatalardandır.)

3-Random (tesadüfî, gelişigüzel, rasgele) Hatalar: Kaynağı, yönü ve miktarı bilinmeyen, ölçme sonuçlarına tesadüfen karışan hatalardır. Bu tür hatalar ölçme sonuçlarına nerede, ne zaman, nasıl, ne kadar karıştı tespit edilemezler. (Ör: Sınav koşullarının öğrencilere etkisi, öğretmenin puanlama dikkatsizliği gibi etkenlerden ölçmelere karışan hatalar bu türdendir.) Ancak bu tür hataların ortalamasının sıfıra yaklaştığı ve normal dağıldığı kabul edilir.

Ölçmede asıl ilgilenilen hata türü tesadüfî hatalardır. Sabit hatalar standart sapma ve varyansa etki etmezler. Sistematik ve sabit hatalar kontrol edilebilirler. Ölçme sonuçlarına hangi yönde ve hangi miktarda karıştığı tespit edilerek ölçme sonuçlarından çıkarılabilirler. Böylece de ölçme sonuçları hatalardan arındırılmış olur. Dolayısıyla sabit ve sistematik hataların ölçme sonuçlarının güvenirliğine etkileri azaltılabilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir. Bu nedenle güvenirlik söz konusu olduğunda ölçmecileri asıl ilgilendiren hata türü olarak tesadüfî hatalara vurgu yapılır. Ancak random hataları kontrol etme imkânı yok gibidir. Bu nedenle yapılabilecek en doğru işlem random hataları azaltmak için gerekli önlemeleri alabilmektir.

Ölçme aracının duyarlığı hataları azaltır. Ölçmecinin yeterli oluşu, ölçme aracının iyi kullanılması, puanlamanın objektifliği, ölçme yapılan ortamın amaca uygunluğu ve ölçülen kişinin performansını yansıtacak durumda olması hataları azaltır.

2.2 Güvenirlik

Genel anlamda tutarlık ve duyarlık demektir. İki veya daha fazla ölçümün birbirini tutması veya yapılan ölçümlerin duyarlı olmasıdır.  Pozitif bilimlerde aynı şartları sağlamak mümkün olabildiği için bu yöntem iyi sonuçlar verir. Eğitim ve psikolojide aynı şartları sağlamanın zorluğu farklı yöntemler geliştirilmesini zorunlu kılmıştır. Geçerlik ve güvenirliği belirleme tekniklerinde en çok kullanılan istatistik tekniklerden biri korelasyon katsayısıdır. Aşağıda, korelâsyonun alabileceği tipik değerlerle ilgili grafiklerden üçü verilemeye çalışılmıştır.

Korelâsyon katsayısı –1 ile 1 arasında değerler alır. Değer 1’e yakınsa pozitif korelasyon vardır. Değişkenler aynı yönde değişiyor anlamına gelir. Yani değişken değerlerinden biri artarken diğeri de artıyorsa pozitif korelasyon olur. Bu durumda, değişkenlere ait değerler eksenlerin birleştiği köşeden karşı köşeye yönelen bir elips içinde gösterilebilir (1. gösterim örneğindeki gibi). Eğer değişkenlerin değerleri, eksenlerin birleştiği köşeden karşı köşeye yönelen düz bir doğru üzerinde gösterilirse bu durumda mükemmel olumlu ilişkiden söz edilir. Değer –1’e yaklaşıyorsa negatif korelasyon vardır. Değişken değerlerinden biri azalırken diğeri artıyorsa negatif ilişki vardır. Bu tür ilişkiye ters yönde ilişki de denir. Bu durumda değişkenlere ait değerler dikey eksenden yatay eksene doğru yönelen bir elips içinde gösterilebilir (2. gösterim örneğindeki gibi). Değişkenlere ait değerler dikey eksenden yatay eksene yönelen bir doğru üzerinde gösterilebilirse bu durumda mükemmel olumsuz ilişkiden söz edilir. Korelasyon değeri 0’a yakınsa iki değişken arasında ilişki olmadığı söylenir. Değişkenlerin değerleri bir daire, bir kare bazı zamanlar ise dikdörtgen içerisinde gösterilebilir. (3. gösterim örneğindeki gibi).

Korelasyon grafiksel olarak gösterildiği gibi istenirse değer olarak da hesaplanabilir. Grafik teknik sayesinde korelasyonun yönü ve gücü hakkında fikir sahibi olsak da yorum yapmakta zorlanılacak durumlar da mümkündür. Denklem 2 korelasyon değerinin nasıl elde edildiğini göstermektedir. Bu formüle korelasyon için ham puan formülü adı da verilir. Eğer istenirse bu formül kullanarak korelasyon değeri elde edilir ve yorumlanır. Elde edilen korelasyonun gücü sorulduğunda mutlak değer 1’e yakınlığına bakılır. Özel olarak yön belirtilirse hesaplanan korelasyonun işaretine bakılır. Korelasyon Formülü 

Korelasyon güvenirlik ve geçerlik katsayısı olarak kullanılırken pozitif ve bire yakın olmasına dikkat edilir. Yani pozitif ve bire yakın korelasyon varsa geçerlik ve güvenirlik olduğu söylenebilir. Güvenirlikte 0,70 üstü; geçerlikte ise 0,30 üstü korelasyon var ise kısmen de olsa geçerlikten ve güvenirlikten söz edilebilir.

1. Test

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

X

x

x

x

X

x

x

x

2. Test

1. Gösterim

(Pozitif Yüksek Korelasyon)

1. Test

x

x

x

X

x

X

X

x

X

x

x

X

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

2. Test

2. Gösterim

(Negatif Yüksek Korelasyon)

1. Test

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

X

x

x

x

x

x

x

x

x

x

3. Gösterim

2. Test

(Sıfıra Yakı Düşük Korelasyon)

 Güvenirlik bir korelasyon olmasına rağmen 0 ile 1 arasında değişir. Varyanslardan hareket ettiğinden – (negatif) değer almaz. Çok ender olarak 1’in üstünde veya negatif çıkar. Aynı şekilde herhangi bir ölçme sonuçlarının tam güvenilir ya da sıfır güvenirlikte olması beklenmez. Eğer ölçmelerimiz tam güvenilir olsaydı güvenirliğin tanımından ölçmelerimizde hata olmazdı, bu durumda güvenirliğin (korelasyonun) değeri 1 olurdu; eğer ölçmelerimiz sıfır güvenirlikte olsaydı, ölçümlerin hepsi hata ölçüsü anlamına gelirdi; bu durumda da güvenirliğin (korelasyonun) değeri 0 olurdu.

Geçerlikte ise ölçülmek istenen değişkenle zıt yönlü bir değişken ölçülebilir. Örneğin bir dersten hoşlanmamak (olumsuz tutum) ile o dersteki başarı negatif yönlü korelasyon verebilir. Bu nedenle güvenirlik 0 ile 1 arasında değer almasına rağmen geçerlik -1 ile +1 arasında değerler alır. Geçerlik ve güvenirliğin alabileceği değerlerin sınırlarını aşağıdaki gibi göstermek kalıcılığı açısından yararlı olabilir.

0 ≤ rxx ≤ +1     (Güvenirliğin sınırları)

-1 ≤ rxy ≤ +1    (Geçerliğin sınırları)

Güvenirliği Belirleme Yollarından Bazıları:

1-Test Tekrar Test Güvenirliği: Aynı testi aynı gruba iki kez uygulama yoluyla elde edilen güvenirlik katsayısıdır. İki uygulamadan elde edilen puanlar arasındaki korelasyon katsayısıdır. İki uygulama arasından belirli bir zaman geçmelidir. Aradan geçen zaman cevaplayıcıların ölçülen özellik bakımından değişmeyecekleri, aynı zamanda ilk uygulamada verdikleri cevabı hatırlamayacakları bir süre olmalıdır. Bu güvenirlik katsayısına Kararlılık Katsayısı da denir.

2-Paralel Test Güvenirliği: Test-tekrar test yönteminin dezavantajını gidermek amacındadır. En az iki eşdeğer form geliştirilir. İki test madde sayısı, niteliği ve ölçtükleri davranışlar bakımından denk olmalıdır. İki test aynı öğrenci grubuna uygulanır. İki testten elde edilen cevaplayıcı puanları arasında korelasyon katsayısı hesaplanır. Uygulama aynı öğrenci grubuna aynı zamanda yapılırsa hem karalılık anlamında güvenirlik hem de formların eşdeğerliği hakkında bilgi verir.

3-İki Yarı Güvenirliği: Tek uygulama gerektirdiğinden çok kullanılır. Test iki eşdeğer yarıya bölünür (Yarısından veya tek-çift sorular). Öğrencilerin bu iki yarılardan elde ettikleri puanlar arasında korelasyon elde edilerek testin bir yarısı için güvenirlik bulunur. Bu korelasyon kullanılarak testin tümü için güvenirlik hesap edilir. Testin tümü için güvenirlik katsayısının formülü şöyledir.

             (Denklem 3)

            Bu yöntemin kullanılmasında tek boyutlu; aynı niteliği ölçen maddelerden oluşan bir test olmasına özen gösterilir. Aksi durumda yorumlamada sıkıntı yaratacağından kullanılmaz.

4-KR-20 Güvenirliği: Bu formül için madde güçlük indeksi (p) bilinmelidir. İkinci olarak testteki her bir maddenin aynı değişkeni ölçtüğü yani testin ölçmek istediği niteliği ölçtüğü sayıltısı vardır. Formül madde güçlüklerini ve madde sayısını dikkate alarak hesaplanan bir güvenirlik katsayısıdır.

 (Denklem 4)

K: Madde sayısı

p: Maddeyi doğru cevaplandıranların tüm cevaplayıcılara oranı

q: Maddeyi yanlış cevaplandıranların tüm cevaplayıcılara oranı

: Tüm testin varyansı

5-KR-21 Güvenirliği: Testteki maddelerin eşit ya da yakın güçlükte olduğu varsayılıyorsa ve madde istatistikleri (güçlükleri veya varyansları = pq) bulunmamışsa test puanları ortalaması ve varyansı kullanılarak KR-21 güvenirlik katsayısı hesaplanabilir. Maddelerin eşit güçlükte varsayılmasından dolayı KR-21 genellikler KR-20’den küçük çıkar.

 (Denklem 5)

            Eğer maddeler güçlük bakımından oldukça farklı ise yani birbirine yakın veya eşit değilse bu formül güvenirliğin en alt sınırını verir. Bu durumda elde edilen güvenirlik katsayısı yeterli görülüyorsa (.75’in üstünde ise) testin güvenilir olduğunu söylemek mümkündür.

KR-20 ve KR-21 formülleri sadece 1-0 puanlamasında kullanılır. Eğer puanlama farklı ise bu formül kullanılmaz. Cronbach alfa güvenirlik katsayısı kullanılır.

6- Cronbach alfa: Maddeler (sorular) 1-0’dan farklı puanlandığı zaman veya bir testin alt testleri varsa bu tür testlerin güvenirliğini KR-20’nin özel bir hali olan Cronbach Alfa tekniği ile hesaplarız. KR-20’den farkı eğer testin alt testleri var ise madde varyansları toplamı yerine alt test varyansları toplamı alınır. 1-0’dan farklı puanlandığında KR-20’de olduğu gibi madde varyansları kullanılır.

 (Denklem 6)

å : Madde varyansları toplamı veya alt test varyansları toplamı

7-Puanlayıcı Güvenirliği: Cevap kâğıtlarına birden fazla puanlayıcının verdiği puanlar arsındaki korelasyondur. Puanlayıcıların yansızlığı ve uyumu hakkında bilgi verir. Daha çok yazılı sınavlar, sözlü sınavlar, performans testleri gibi durumlarda kullanılır.

8-Puanlama Güvenirliği: Bir puanlayıcının bir sınav kağıdına farklı zamanlarda (en az iki kez) verdiği puanlar arasındaki korelasyondur. Puanlayıcının kararlılığı ve yansızlığı hakkında fikir verebilir. Daha çok yazılı sınavlarda, ödev-projelerde ve kısmen de kısa cevaplı testlerde kullanılabilir.

Tablo 4. Güvenirlik Belirleme Tekniklerine İlişkin Özet Bilgiler

Güvenirlik Katsayısı Tipi

Anlamı

Gereken form sayısı

Uygu­lama sayısı

Hata varyansı kaynağı

KUDER-RICHARSON KR - 20 ve KR - 21

İç tutarlık

Bir

Bir

Kapsam örneklemi ve heterojenliği

CRONBACH ALFA

İç tutarlık

Bir

Bir

Kapsam örneklemi ve heterojenliği

İKİ YARI

İç tutarlık

Bir

Bir

Kapsam örneklemi

TEST-TEKRAR TEST

Kararlılık

Bir

İki

Zaman örneklemi

PARALEL FORMLAR

Birlikte uygulama

Tutarlık

İki

Bir

Kapsam örneklemi

PARALEL FORMLAR

Aralıklı uygulama

Tutarlık

İki

İki

Zaman ve kapsam

PUANLAYICI

Tutarlık

Bir

Bir

Puanlayıcılar

PUANLAMA

Kararlık

Bir

Bir

Puanlama

Açıklanan güvenirlik belirleme tekniklerine ilişkin özet bilgiler tablo 4’te verilmektedir. Tablo 4 güvenirliklerin hangi anlama geldiği, kullanılması gereken form sayısı, uygulama sayısı ve hesaplanan güvenirlik değerlerine karışan hata kaynaklarını göstermektedir.

Güvenirliği Artırma Yolları

1-Soru sayısını artırmak güvenirliği artırır. Güvenirlikle soru sayısı arasında matematiksel bir ilişki vardır. Soru sayısı arttıkça duyarlı ölçme yapılacağı için güvenirlik de artar. Ancak soru sayısını bir noktadan sonra artırmanın getirişi çok fazla değildir. Bu ilişki aşağıdaki şekilde görülebilir. Güvenirliği tam (1) yapabilmek için eklenecek soru sayısı sonsuzdur. Monoton artan bir fonksiyondur. Bir noktadan sonra eklenecek soru sayısı ile artacak güvenirlik miktarı önemsiz bir düzeye gelir. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak madde sayısı 4 güvenirliği 10 olan bir teste sürekli soru ekleme durumunda güvenirlik artış miktarı şöyle olacaktır.

Aşağıdaki şekilde örüldüğü gibi bir noktadan sonra meydana gelen güvenirlik artışı eklenen soru sayısı karşısında değmeyecek bir miktardır. Soru sayısı ile güvenirlik ilişkisi kapsamında ne kadar soru eklenince istenilen güvenirliği elde edeceğimizi gösteren formül vardır. Bu formül aşağıdaki gibidir.

rn =         (Denklem 7)

formülde geçen terimlerin açıklamaları şöyledir.

rs=Soru eklenecek testin (eldeki testin) güvenirliği

rn=Testin soru eklendikten sonra beklenen güvenirliği (istenen güvenirlik)

n=Testin kaç kat uzatılacağı

            Örnek: Güvenirliği 0.75 olan 10 soruluk bir testin güvenirliğini .90'a çıkarmak için ne kadar soru ekleyeceğimizi bulmak için formülü uygularsak (bkz. Örnek çalışmalar) n @ 3 çıkar. Buradan n*k yoluyla; 3*10 = 30 bulunur. Bu durumda test 30 soru olduğunda güvenirliğin 0.90 olacağı anlaşılmaktadır. Yani güvenirliği 0.90’a çıkarmak için teste 20 soru daha eklemek gerekmektedir.

Tablo 5. Madde sayısı ve Güvenirlik İlişkisi

 

K

Güvenirlik

Artan Güvenirlik Artışı

4

0.10

-

8

0.18-

0.08

16

0.30

0.12

32

0.46

0.16

64

0.63

0.17

128

0.77

0.14

256

0.89

0.12

512

0.94

0.05

1024

0.97

0.03

1.00

0.03

Şekil 5. Madde sayısına göre güvenirlik

2-Soruların açık, anlaşılır ve cevaplanabilir olması güvenirliği artırır. 3-Öğrencilerin güdülenmesi güvenirliği artırır.

4-Sınav süresinin yeterli olması güvenirliği artırır.

5 -Testin orta güçlükte olması (çok kolay veya çok zor olmaması) güvenirliği artırır.

6-Testin objektif puanlanması güvenirliği artırır.

7-Ölçme işleminin tüm basamaklarında gerekli titizlik ve dikkati göstermek güvenirliği artırır. 9-Duyarlığı yüksek araç ve yöntem kullanmak güvenirliği artırır.

10-Ölçme sonuçlarının elde edilen duyarlıkta kaydedilmesi güvenirliği artırır.

2.3 Ölçmenin Standart Hatası

Ölçmelerin tutarlığı ile güvenirlikten sonraki ikinci yaklaşım hataların büyüklüğünü belirlemektir. Tek bir gözleme bakılarak hata konusunda bir şey söylenemez. Aynı kişiye ait birden fazla ölçme yapılmalıdır. Bu ölçmeler bir dağılım gösterir. Bu dağılımın ortalaması kişinin gerçek puanının tahminidir. Yani gerçek puana en yakın puandır. Bu dağılımın standart kayması ölçmenin standart hatası olarak adlandırılır.

Ancak bireylerle ilgili tekrarlı ölçmeler yapmak zaman alıcıdır. Bu nedenle çok sayıda kişiye test uygulamak, bu testten elde edilen puanların standart kaymasını ve güvenirliğini kullanmak yoluyla bireylerin puanlarına karışan hata (ölçmenin standart hatası) hesaplanabilir. Bu yolla hesaplanan ölçmenin standart hatası formülü aşağıdaki gibidir:

     (Denklem 8)

Sx=Testin standart sapması

rxx’= Testin güvenirliği

            Standart hata grubun değişirliğinden az etkilenir. Güvenirlik ise grubun değişirliğine bağlıdır. Bu nedenle bazen güvenirlik yerine kullanılması önerilmiştir. Özellikle testteki puanların ve puanlar arasındaki farkların güvenirliği ile ilgili yargılar için çok kullanışlıdır. (Ör: Güvenirliği .64 olan ve standart kayması 5.03 olan testten bir öğrencinin 48 puan aldığını varsayalım. Geçme notu 50 olsun. Bu durumda öğrenci sınıfını geçmeli midir? Nasıl karar vereceğiz? Kararı, standart hatayı hesaplayıp öğrencinin puanına ekleme ve çıkarma yapma yoluyla öğrencinin puan aralığını bulduktan sonra vermek yararlıdır. Bu test için ölçmenin standart hatasını hesaplayacak olursak ilgili formülden 3,02 olarak elde edilir. Bu puanı öğrencinin puanına ekleyip çıkarınca öğrencinin puanı 44,98 – 51,02 arasında olacaktır. Öğrencinin puanı 50 geçme notunu kapsadığından geçer not vermek doğru olur.

Güvenirlik İçin Örnek Çalışmalar:

Tablo 6. Test-Tekrar Test Veya Paralel Test Güvenirliği İçin Veriler

 

1.Uyg.(X)

2.Uyg.(Y)

X2

Y2

XY

1

30

33

900

1089

990

2

32

32

1024

1024

1024

3

33

34

1089

1156

1122

4

35

36

1225

1296

1260

5

37

37

1369

1369

1369

6

38

42

1444

1764

1596

7

40

39

1600

1521

1560

8

39

44

1521

1936

1716

9

44

41

1936

1681

1804

10

34

36

1156

1296

1224

Toplam

362

374

13264

14132

13665

T2

131044

139876

TX*TY

135388

r=

0,83

Testim güvenirliği

kkök r

0,91

Maksimum geçerlik değeri

 

Bu sonuçlara göre 10 soruluk testimizin orta güvenirlikte olduğu söylenebilir.

Diğer güvenirlik hesapları da ilgili tekniğin gerekli işlemleri yerine getirilerek korelasyon formülünden faydalanılarak yapılmıştır.

 Aşağıda 10 soruya 10 kişinin verdiği cevaplara dayanarak elde edilen madde puanları matrisi görülmektedir. Bu matrisi kullanarak güvenirlik tekniklerinden uygun olanlar için güvenirlik değerleri ve bir ölçüte göre maksimum geçerlikleri hesaplanmıştır. Benzer örnekler üzerinde çalışılabilir.

Tablo 7 Yarıya bölme, KR-20 ve KR-21 Güvenirlik Analizleri için 10 Maddeye İlişkin Veriler

Kişiler

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

Puan

A

0

1

1

0

1

1

0

0

0

1

5

B

1

1

1

0

1

1

0

1

1

0

7

C

1

1

1

1

1

1

1

1

0

0

8

D

1

1

1

0

0

0

0

0

0

1

4

E

1

1

1

1

1

1

1

1

0

1

9

F

0

1

1

0

0

0

0

0

1

0

3

G

0

1

1

0

0

1

0

1

0

0

4

H

1

1

1

1

1

1

1

1

1

1

10

I

0

0

0

0

1

0

0

0

1

1

3

J

0

1

1

1

1

0

0

1

1

0

6

DS

5

9

9

4

7

6

3

6

5

5

59

p

0,50

0,90

0,90

0,40

0,70

0,60

0,30

0,60

0,50

0,50

q

0,50

0,10

0,10

0,60

0,30

0,40

0,70

0,40

0,50

0,50

p*q

0,25

0,09

0,09

0,24

0,21

0,24

0,21

0,24

0,25

0,25

2,07

Ölçme ve Değerlendirme

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

BÖLÜM.1: ÖLÇME İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Ölçme: Herhangi bir niteliği gözlemlemek, gözlem sonuçlarını sayı yada sembollerle ifade etme işidir.

Ölçme işleminin aşamaları: Beş aşamadan oluşur;

1.Ölçülecek niteliklerin belirlenmesi

2.Ölçme aracının hazırlanması

3.Ölçme kuralı

4.Ölçme işlemini uygulama

5.Eşleştirme yapılması

Ölçme kuralı: Ölçme işlemini yaparken niteliğin hangi miktarına ne değer verileceğinin belirlenmesidir. Ör: Yazılı yapan bir öğretmenin 1-2-3. sorulara; 5 puan, 4-5. sorulara 10 puan vereceğini belirlemesi.

Ölçme Türleri

1.Doğrudan Ölçme: Ölçülmek istenen özellik ile ölçme aracının nitelikleri aynı olduğunda doğrudan ölçme oluşur. Perde boyunun metre ile ölçülmesi, bir miktar incirin eşit kollu terazide ölçülmesi…

2.Dolaylı Ölçme:

*Göstergeyle Ölçme: Ölçülen özellik ile ölçme aracının niteliği birbirinden farklı ise bu tür ölçmelere göstergeyle ölçme denir. Ör: Termometre ile odanın sıcaklığını ölçme, bir öğrencinin zeka düzeyinin belirlenmesi…

*Türetilmiş Ölçme: Ölçülmek istenen özellik en az iki değişken arasındaki bağıntıdan yola çıkılarak elde ediliyorsa bu tür ölçmelere denir.Ör: Bir derste geçer notun belirlenmesi(vize*%40)(final*%60), bir öğrencinin IQ sunun ölçülmesi..

IQ=

Ölçmede Birim: Ör: Bir avuç fındık dendiğinde zihinde farklı miktarlarda fındık canlanmaktadır.Oysa ki 1 kg fındık dendiğinde herkes için aynı miktarda fındık zihinde oluşmaktadır, işte bu nedenle ölçmede birim kullanılmaktadır.

*Doğal Birim: Ör: Sınıftaki öğrenci sayısının belirlenmesinde her bir öğrencinin 1 birim olması

 *Tanımlanmış Birim: Ör: Bir saatin 60 dakika, matematikte ki Pi=3,14 olması…

Birimlerde bulunması gereken özellikler:

  • Birimlerin Eşitliği
  • Birimlerin Genelliği
  • Birimlerin Kullanışlılığı

Ölçmede Sıfır: Başlangıç noktasını ifade eder.

*Doğal Sıfır: Ör: Bir sınıfta öğrenci bulunmadığında “sınıfta sıfır öğrenci var” ifadesi sınıfın gerçekte yokluk anlamına geldiğinin sınıfta hiç öğrenci bulunmadığının göstergesidir.

*Tanımlanmış(Bağıl) Sıfır: Ör:Termometredeki sıcaklık göstergesi “0” olduğunda sıcaklığın olmadığı anlamına gelmez, buradaki sıfır sadece başlangıç noktası oluşturmak amacıyla tanımlanmış sıfırdır.

Değerlendirme Süreci: Karara varma işidir.

Ölçüm: Bir ölçme işlemi sonucunda elde edilen sayı yada semboldür.Ör: Bir masayı ölçtüğümüzde elde edilen değer (145cm..)

Ölçüt: Ölçümler hakkında bir karara varmada esas alınan niceliklerdir.

*Bağıl Ölçüt: Ör: Bir dersteki en başarılı öğrenciyi belirlemek, bir koşuyu ilk üç sırada tamamlayan sporcuları belirlemek.

*Mutlak Ölçüt: Bir derste başarılı olmak için en az 60 almak, karayollarındaki hız limitinin 90 km olması.

Değer Yargısı: Ölçümlerin ölçütlerle kıyaslanması sonucunda elde edilen yorumlar anlamına gelir.

Karar: Ölçümlerin ölçütlerle kıyaslanması sonucunda elde edilen yorumlara dayalı olarak bir sonuca varma işidir.

Ölçme ve Değerlendirme Arasıdaki İlişki:

Ölçme:

  • Objektiftir.
  • Değerlendirme sürecinin içinde yer alır.
  • Ölçme olmadan değerlendirme yapılamaz.

Değerlendirme:

  • Subjektiftir.
  • Ölçme işlemini de içerisine alan kapsamlı bir süreçtir.
  • Değerlendirme olmadan ölçme yapılabilir.

Değerlendirme Çeşitleri:

* Ölçütlere Göre Değerlendirmeler:

1.Mutlak Değerlendirme: Ör: Tam öğrenme modelinin uygulandığı bir sınıfta yapılacak izleme testleri. Çünkü bu modelde hedeflere ulaşma düzeyi %70 olarak önceden belirlenmiştir.

2.Bağıl Değerlendirme: Ör: 100 soruluk testte bağıl değerlendirme yapılacak olursa; Testin aritmetik ortalamasının 38 çıktığı bir durumda; 38 ve üzeri puan alanlar başarılı, 38 puanın altında alanlar başarısız kabul edilecektir.

*Amaca Göre Değerlendirmeler:

  1.Tanımaya ve yerleştirmeye yönelik: Öğrencinin belli bir kurs, ders yada ünitenin ön koşulu niteliğindeki giriş davranışlarına sahip olma derecelerine yönelik yapılan değerlendirmelerdir.

 2.Biçimlendirmeye ve yerleştirmeye yönelik: Öğretim devam ederken her bir ünitenin öğretimden sonra ünitedeki eksik yanlış öğrenmeleri ve öğrenme güçlüklerini belirlemek amacıyla yapılan bir değerlendirmedir.

3.Değer biçme ve düzey belirlemeye yönelik: Öğretim yılı sonunda programın öngördüğü hedeflere ulaşıp ulaşılmadığına bakarak öğrencinin ve programın başarılı olup olmadığını saptamak, bir yargıya ulaşıp karar vermek amacıyla yapılan değerlendirmedir.

BÖLÜM.2: ÖLÇEKLER VE ÖLÇMEDE HATA   

Ölçek: Ölçme sonuçlarını gösteren sembol yada sayıların matematiksel nitelikleridir.

Ölçek Türleri:

*Sınıflama ölçekleri: Ör: Evli-bekar, gözlüklü-gözlüksüz,erkek-kız..

*Sıralama ölçekleri: Törenlerde öğrencileri boy uzunluklarına göre sıralamak..

*Eşit aralıklı ölçekler: Ör: Sıcaklığın ölçülmesinde kullanılan termometre, miladi takvimde kullanılan zaman ölçümleri..

*Eşit oranlı ölçekler: Ör: Nesnelerin kütlelerini ölçmede kullanılan kg., öğrencilerin boy uzunluklarını ölçmede kullanılan metre..

Ölçmede Hata: Ölçülen nesnenin gerçek değeri ile ölçme sonucunda elde edilen değer arasındaki farka ölçme hatası denir.

*Sabit hata: Ör: Öğretmenin sınava giren tüm öğrencilerin notlarını yükseltmek amacıyla tüm öğrencilere 10 puan fazla vermesi..

*Sistematik hata: Ör: Öğretmenin erkek öğrencilere +10 puan fazla vermesi..

UYARI: Sabit ve sistematik hatayı birbirinden ayırmak için ölçümü yapılan nesnelerin etkilendikleri hata miktarına bakmak gerekir.Hata miktarı her nesne için aynıysa sabit hatayı, hata miktarı artıp azalıyorsa sistematik hatayı ifade etmektedir.

*Tesadüfi hata: Ör: Öğretmenin sınav kağıtlarını okumadan gelişi güzel bir şekilde puanlaması..Tesadüfi hata kaynakları;

* Ölçmeyi yapan kişiden kaynaklanan hatalar

*Ölçme arcından kaynaklanan hatalar

*Ölçmenin yapıldığı ortamdan kaynaklanan hatalar

*Ölçülen özellikten kaynaklanan hatalar

*Ölçmenin yönteminden kaynaklanan hatalar

Korelasyon: Değişkenler arasındaki ilişkinin sayısal olarak ifade edilmesidir.

Korelasyon katsayısı -1 ile +1 arasında değer alır.

*Pozitif korelasyon: Değişkenlerden biri artarken diğeri e artıyor yada tam tersi oluyorsa bu tür korelasyonlara denir.+1 e yaklaştıkça değişkenler arasındaki ilişkinin yüksek olduğu anlaşılır.Ör: Sıcaklık artarsa; mutlak nem de artar.

*Negatif korelasyon: Korelasyon değeri -1 e yaklaştıkça değişkenler arasındaki ilişkinin yüksek olduğu anlaşılır. Ör: Stres arttıkça; başarı azalır..

Nötr korelasyon: Korelasyon katsayısı 0 dır.Ör: Okuma hızı ile kilo alma, Doğum yeri ile doğum yılı..

BÖLÜM.3 ÖLÇME ARACINDA BULUNMASI GEREKEN NİTELİKLER:

*Güvenirlik: Ölçme sonuçlarının tesadüfi hatalardan arınmışlık derecesini ifade eden bir kavramdır. Hata ile güvenirlik arasında ters orantı vardır.

Güvenirlik tesadüfi hataların olası kaynaklarına göre çeşitli anlamlar almaktadır.Bunlar:

1.Duyarlılık: Ölçme aracının birimi ile ilgilidir.Soru sayısı arttıkça duyarlılık ve güvenirlik artar.Bir ölçme aracının birimi küçüldükçe duyarlılığı artar, duyarlılık arttıkça güvenirliği artar.

2.Tutarlılık: Bir ölçme arcının kısa zaman aralıkları ile yapılan ölçme sonuçlarının benzerliği ile ilgilidir.

Ör: Öğretmen Selinin cevap kağıdını 95 olarak puanlamış, aradan iki gün geçtikten sonra aynı puanlama anahtarını kullanarak puanlamayı tekrar yapmış ve Selin yine 95 almıştır.Ölçmenin tutarlı olduğu dolayısıyla güvenilir olduğu sonucuna ulaşılır.

3.Kararlılık: Ölçme sonuçları bir ölçmeden diğerine değişmiyorsa ölçme sonuçlarının kararlı olduğu, yani güvenilir olduğu anlamına gelmektedir.

UYARI: Ölçme işlemi 15 gün içerisinde yapılırsa tutarlılığı, 15 günden sonra yapılırsa kararlılığı ifade eder. Kısa zaman aralığı ve sonrası işe karıştığı için.

Ölçümlere Karışan Hata Miktarı Belirleme Yaklaşımları:

Güvenirlik katsayısı: 0-1 arasında değer almaktadır.Güvenirlik katsayısı 1 e yaklaştıkça güvenilir olduğunu, 0 a yaklaştıkça güvenirliğin düşük olduğunu belirtir.

*Test Tekrar-Test Yöntemiyle güvenirliğin Kestirilmesi: Bu yöntemde, bir test aynı gruba belli zaman aralığıyla iki kez uygulanır.Daha sonra bireylerin 1. uygulamadaki puanlarıyla, 2.uygulamadaki puanları arasındaki korelasyon bulunur.Elde edilen korelasyon katsayısı testin güvenirlik katsayısıdır.

*Paralel testler yöntemi: Paralel testler yönteminin test tekrar-test yönteminden farkı, yapılan iki uygulamada da farklı testlerin kullanılıyor olmasıdır.

*İç tutarlılık katsayılarıyla güvenirliğin kestirilmesi:

1.Kuder-Richardson 20: Sadece doğru cevaplandırılan maddelere 1 puan, yanlış cevaplandırılan ve boş bırakılan maddelere ise o puan verilerek puanlanan testlere uygulanabilir.

KR2o= (1-∑ )

K: Medde sayısı

Pj: Doğru cevaplayanların oranı

Qj: Doğru cevaplayamayanların oranı

Sx2:Varyans

 

2. Kuder-Richardson 21: KR20 nin alt sınırını verir.(KR21<KR20)Tüm maddelerin güçlük derecelerinin eşit olduğu varsayılır.

KR21= (1- )

K: Testteki madde sayısı

X: Testteki puanların ortalamaları

*KR20 ve KR21 formüllerinin kullanılması için testteki maddelerin %90 ının cevaplanmış olması gerekmektedir.

Ölçümlerin standart hatası:

Se=S.

Se:Ölçmenin standart hatası

S: Test puanlarının standart sapması

Rx: Testin güvenirliği

Güvenirliği etkileyen faktörler:

1.Testin uzunluğu

2.Soruların ifadesi

3.Test yönergesinin bulunması

4.Grubun heterojenliği

4.Soru güçlük düzeyleri

5.Şans başarısı

6.Ölçmenin yapıldığı ortam

7.Ölçmeciden kaynaklanan hatalar

8.Ölçme aracının niteliği

9.Ranj ve standart sapma

BÖLÜM.4: GEÇERLİK

Geçerlik: Ölçme aracının amaca hizmet etme derecesidir.Ne ölçülecek? Sorusunu yanıtlama işidir.-1 ile +1 arasında değişir.Geçerlik katsayısının -1 olması testin önemli bir kusuru olduğunu belirtir.

 *Kapsam Geçerliği: evreni yeterli ve dengeli örnekleyen bir test, kapsam geçerliğine sahiptir.Ör: Sınavda yer alan soruların öğretilen konuların önem ve ağırlığına göre yeterli sayıda sorulması ile sağlanabilir.

 *Ölçüt Geçerliği: Geçerliği çalışan bir ölçme aracı ile, geçerli olduğu kabul edilen bir ölçme aracının aynı deneklere uygulanması sonucu elde edilen ölçümler arasındaki korelasyondur. İki ye ayrılır;

1.Yordama geçerliği: Bilinenlerden yararlanarak bilinmeyen durumlar hakkında geleceğe yönelik tahminlerde bulunma işlemidir.Ör: ÖSS den yüksek puan alan öğrencinin aynı zamanda üniversitedeki ders notları da yüksek olursa yapılan ÖSS nin yordama geçerliği yüksektir.

2.Uygunluk geçerliği: Yordama geçerliğinde var olan durumdan hareketle geleceğe yönelik yapılan tahmin süreci, uygunluk geçerliğinde ise var olan durumdan geçmişe yönelik yapılan uyu incelemeleri söz konusudur.

*Yapı Geçerliği: Bir testin veya ölçme işleminin teorik bir yapıyı ölçüp ölçmediğinin belirlenmesidir.(yaratıcılık, zeka, kişilik..)

*Görünüş Geçerliği: Ör: Program geliştirme başlıklı bir testin içinde yer alan soruların tamamının program geliştirme alanıyla ilgili olmasıdır.

Ölçme sonuçlarının geçerliğini sağlamak için:

1.Kapsadığı hedef davranışların tamamını ölçecek nitelikte olmalıdır.

2.Aynı sorular yıllarca hiç değiştirilmeden kullanılmamalıdır.

3.Sınavda kopya çekilmesi geçerliği düşürür.Sınav planı iyi hazırlanmalıdır.

Geçerlik ve güvenirlik arasındaki ilişki:

1.Bir ölçme aracı güvenilir ise geçerli olmayabilir.

2.Sabit ve sistematik hatalar geçerliği etkilerken, tesadüfi hatalar güvenirliği etkiler.

3.Güvenirlik geçerlik için gerekli ancak yeterli değildir.

4. Geçerlik güvenirliğin kareköküdür.

Kullanışlık: Bir testin kullanışlığı, onun geliştirilmesi,çoğaltılması, uygulanması ve puanlanmasının kolay ve ekonomik olması anlamına gelmektedir.

BÖLÜM.5: TEST TÜRLERİ

1.Yazılı yoklamalar: Hazırlanmasının kolay olması, uzun zaman almaması ve öğretmenlerce iyi biliniyor olmasından dolayı sık tercih edilen bir sınav türüdür.

En önemli özelliği; Analiz, sentez, değerlendirme bilgileri organize etme..ve ürünler ortaya koyabilme gibi üst düzey hedef alanlarının ölçülebilmesidir.

*Sınırlı cevap soruları: Daha çok bilişsel alanın bilgi,kavrama ve uygulama basamaklarını kapsamaktadır.Üst düzey zihinsel becerileri ölçmede elverişli değildir.

*Serbest cevap soruları:Bilişsel alanın analiz, sentez, değerlendirme basamaklarını kapsar.

2.Sözlü yoklamalar: Soruların ve cevapların sözlü olarak ifade edildiği sınav türüdür.Bireysel uygulaması yapılan tek sınav türüdür. Bilişsel alanın tüm basamakları yoklanabilir.Sınıfta disiplin problemlerine yol açabilir.

3.Doğru yanlış testleri: Doğru ve yanlış önermeler halinde verilen maddelerden oluşur.Bu tür testler ilkelerin ve genellemelerin yoklandığı, konu alanlarındaki genel düşüncelerin karşılaştırıldığı durumlarda kullanılmaktadır.Şans başarısının en yüksek olduğu test türüdür.Puanlama objektiftir.

4.Kısa cevaplı testler: iki türlü yapılabilir;

*Soru cümlesi şeklinde: Ör: Bir dağılımda en çok tekrar eden merkezi eğilim ölçüsü nedir?…( mod)

*Eksik cümle şeklinde: Ör: bir dağılımdaki en yüksek puan ile en düşük puan arasındaki farka ……… denir.( ranj)

5.Eleştirmeli testler: İki grup halinde verilen ve birbirleriyle ilgili olan maddelerin eşleştirilmesi esasına dayanır.En az 6 en çok 15 maddeden oluşmalıdır.Tek başına sınav uygulaması olarak kullanmaya elverişli değildir.

6.Çoktan seçmeli testler: Bu test türünde öğrencinin cevaplandırma özgürlüğü yoktur.Bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez ve kısmen değerlendirme düzeyindeki davranışları ölçmede etkilidir.Hazırlanması zor. Puanlanması kolay ve objektiftir. Şansla doğru cevabın bulunma olasılığı en zayıf test türüdür.

BÖLÜM.6: ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMEDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

Geleneksek değerlendirme: Çoktan seçmeli testler, soru-cevap, doğru-yanlış, eşleştirme soruları, kısa cevaplı yazılı yoklamalar.

Çağdaş değerlendirme: Portfolyo, yapılandırılmış grid,dereceli puanlama anahtarı, Grup veya akran değerlendirme, kelime ilişkilendirme testleri..

Öğrenci ürün dosyası(Portfolyo): Öğrencini gelişimini, velisinin ve öğretmenlerinin izleyebilmesine olanak sağlayan bir çalışmadır.Sınıf içi etkinliklerin öğrencinin seçimi sonucunda bir araya getirilip yansıtılmasıyla oluşan portfolyo, aynı zamanda hem öğretmen hem e öğrenci için bir değerlendirme yöntemidir.

Avantajları;

1..Öğretim süreci içerisinde öğrencinin gelişimini takip etmeyi mümkün kılar.

2..Öğretmen-öğrenci, öğretmen-veli, öğrenci-veli arasındaki iletişime yardımcı olur.

3..Öğrencinin kendi çalışmasını değerlendirmede rehberlik eder.

Performans değerlendirme:Öğrencilerin öğrenme türleri gibi bireysel özellikleri dikkate alınarak, bunları eyleme dönüştürmelerini sağlayacak durum ve ödevler olarak tanımlanabilir.Öğrencilerin becerilerini “gerçek yaşam” ortamında değerlendirmeyi hedefler.

Yapılandırılmış grid: Öğrencilerin sorulara verdikleri cevaplar sayesinde konu hakkındaki eksik veya yanlış bilgilerini tespit etmek, aynı zamanda öğrencilerin bilişsel yapıdaki aksaklıkları ortaya çıkarmak amacıyla kullanılan alternatif ölçme tekniklerinden bir tanesidir.

Tanılayıcı dallanmış ağaç: Belli bir konuda öğrencinin neleri öğrendiğini ve neleri öğrenemediğini belirlemek için kullanılabilir değerlendirme araçlarındandır.

Avantajları;

1..Verilen Doğru/Yanlış kararları sırasında öğrenci yanlış bir kara verdiğinin farkına varabilir.

2..Öğrencinin kafasındaki bilgi ağındaki yanlış bağlantılar, yanlış stratejiler ve sonuçta yanlış olan bilgi ortaya çıkartılabilir.

Kelime ilişkilendirme testleri(kit): Öğrenci bu teknikte, belli bir süreç içerisinde herhangi bir konu ile ilgili verilen bir anahtar kavramın çağrıştırdığı kelimeleri cevap olarak verir.

Dereceli puanlama anahtarı(Rubric):

Performansı tanımlayan ölçütleri içeren puanlama rehberidir. Kullanma nedenleri;

1..Öğrenciler derecelendirme ölçeği kullandıkça ürettikleri ürünün sorumluluğunu daha fazla duyar.

2..Öğretmenin öğrenci davranışlarını değerlendirmelerini basitleştirir.

Amaçlarına göre dereceli puanlama anahtarları:

1.Bütüncül dereceli puanlama anahtarı: Öğretmenin genel süresi bir bütün olarak parçalarını dikkate almadan puanlamasıdır.

2.Analitik dereceli puanlama anahtarı:

Burada önce performans parçalarının ayrı ayrı puanlanması, sonrada bu puanları toplayarak toplam puanın hesaplanmasını gerektirir.

Dereceleme ölçeği: Öğrencilerde gözlenecek davranışların ne derecede olduğunu ölçme amacıyla kullanılan ölçme aracıdır.

Kontrol listeleri:

Gözlenecek kriterlerEvetHayır
Güvenlik tedbirleri alma
Deney sonrası ortamı temiz tutma

Öz değerlendirme: Belli bir konuda bireyin kendisini değerlendirmesine denir.

Akran değerlendirme: Öğrencilerin, arkadaşlarının hazırladığı ödevler, araştırmalar, projeler ve raporlar..çalışmalarını değerlendirmesidir.

BÖLÜM.7: İSTATİSTİKTE GEÇEN TEMEL KAVRAMLAR

Evren: Bir araştırmada çalışma kapsamına giren tüm gruptur.

Örneklem: Evreni temsil etmek amacıyla evrenden seçilmiş ve evrenin özelliklerini en iyi derecede yansıtan küçük çalışma grubudur.

NOT: Araştırma süreci evren üzerinde yapılıyorsa parametre, örneklem üzerinde yapılıyorsa istatistik denir.

Değişken: Farklı değerler alabilen özelliklerdir. Ör: Bir sınıftaki öğrencilerin boy uzunlukları.

Yapılarına göre değişkenler;

1..Nicel değişken:Ör: Aysu’nun ağırlığının 53kg olarak belirlenmesi.

2..Nitel değişken:Ör: Bir insanın ten rengi.

Değerlerine göre değişkenler;

1..Süreksiz değişken:Ör: Bir ailenin çocuk sayısı süreksiz bir değişkendir.1,2,3..gibi tamsayı değerlerini alabilir ancak 1,5 değerini alamaz.

2..Sürekli değişken:Ör: Ağırlık değişkeni sonsuz değerler alabilir.

Neden-Sonuç ilişkilerine göre değişkenler:

1..Bağımsız değişken:Bir araştırmada etkisi incelenen değişkendir.(neden)

2..Bağımlı değişken:Bağımsız değişkene bağlı olarak değişen ve ortaya çıkan sonuçtur.

Merkezi Yığılma Ölçüleri:

* Aritmetik Ortalama: Diğer ölçütlere göre daha fazla ve güvenilir bilgi verir.

X=

Frekans: Bir dağılımda yer alan puanların kaç kez tekrarlandığını gösterir.

Ağırlıklı ortalama: Ör: Vize-Final değerlendirmesi (Vize*%40+final%60)

Mod(Tepe değer): Grupta en çok tekrarlanan puanı ifade etmektedir.Merkezi eğilim ölçüleri içerisinde en az bilgiyi verir.

Mod ikiden fazla ise dağılım verilerin hangi değer etrafında toplandığı hakkında sağlıklı bilgi vermez. Bu gibi durumlarda mod kullanılmaz.

Medyan(Ortanca): Sıralanmış puanların orta noktasıdır. Ör: 12, 15, 18 dizisinin medyan değeri 15 dir.

BÖLÜM.8: MERKEZİ DEĞİŞİM ÖLÇÜLERİ

Dağılım Ölçüleri: Standart sapma, varyans, ranj ve standart sapmadır.

Standart Sapma: Aritmetik ortalamaya olan uzaklığı ifade etmektedir.Grupların homojen veya heterojen olduğunu belirten değişim ölçüsüdür.

Standart sapma büyüdükçe dağılımın heterojen olduğu ve testin güvenirliğinin yüksek olduğu söylenebilir.

  Sx=

Varyans: Standart sapmanın karesidir.Büyük değerler olmasından dolayı çok sık kullanılan bir değişken değildir.

Ranj: Bir dağılımdaki en yüksek puan ile en düşük puan arasındaki farkı yansıtmaktadır.

Ranj(R)= (En büyük ölçüm)-(En küçük ölçüm)

UYARI:Ranj, veri grubundaki iki değere bağlı olduğundan verilerin dağılımı hakkında fazla bilgi vermez. Bu yüzden çok kullanışlı değildir.

Örnek: Bir grup öğrencinin beş farklı testten elde ettikleri sonuçlar tabloda gösterilmiştir.

DerslerXVaryans
Matematik8025
Türkçe7549
Fizik709
Kimya6536
Biyoloji6516

1..En başarılı olunan test: Aritmetik ortalamanın en yüksek olduğu ve standart sapmanın en düşük olduğu ders Matematiktir. (standart sapma= olduğunu hatırlayalım)

2..En başarısız olunan ders: Aritmetik ortalamanın en düşük olduğu ve standart sapmanın en yüksek olduğu derstir.En başarısız olunan ders kimya.

3..Puanların en homojen olduğu ders: En homojen olan standart sapmanın en düşük olduğu derstir.Fizik dersi.

4..Puanların en heterojen olduğu ders: Standart sapmanın en yüksek olduğu derstir.Türkçe dersi.

BÖLÜM.9: DAĞILIMLARIN YORUMLANMASI

Frekans Dağılımlarını Yorumlama Yöntemleri…..

Bağıl değişkenlik katsayısı(V): Öğrencilere uygulanan testler ve birimler (soru sayıları) farklı olduğundan grubun homojen, heterojen veya normallik gösterip göstermediği konusunda başvurulmaktadır.

Çarpıklık Ölçüleri:

1..Normal Dağılım( simetri dağılım):

* Aritmetik ortalama, Medyan ve mod eşittir.

2..Pozitif Kayışlı( Sağa çarpık):

Test zor,  Grup başarısız,   Mod<Ort<X

Yapılan öğretim başarısızdır.

3..Negatif Kayışlı( sola çarpık):

Test kolay,  Grup başarılı,  X<Ort<Mod

Öğrenme düzeyi yüksektir.

Çift Modlu Dağılım( Bimodal): Bu dağılımda grupta en çok tekrar eden puanlar iki farklı puan üzerinde yığılma göstermektedir.Bu tür dağılımlar için grup heterojendir yorumu yapılır.

Sivri Dağılım: Öğrenci puanları belli puanlar arasında kaldığı için sivri bir görünüm almaktadır.Bu tür dağılımlar için grup homojen yorumu yapılmaktadır.

Basık Dağılım: Bu dağılımda öğrenci puanları geniş aralıkta yayılma göstermektedir.Gruptaki öğrenciler birbirinden farklı puanlar aldıkları için “grup heterojen ve öğrenci puanlarının frekansı küçüktür” yorumu yapılmaktadır.

BÖLÜM.10: STANDART PUAN VE BAŞARI KARŞILAŞTIRMASI

Testin Ortalama Güçlüğü ( P): Testin aritmetik ortalamasının ( X), testten alınması mümkün en yüksek puana( K) bölünmesiyle elde edilir.

P=

*Testin ortalama güçlüğü her zaman 0-1 arasında değer almaktadır.

*Testin ortalama güçlüğü 0 a yaklaştıkça testin zor..

*Testin ortalama güçlüğü 0.5 civarında ise orta düzeyde..

*Testin ortalama güçlüğü 1 e yaklaştıkça testin kolay olduğu söylenebilir.

Örnek: Her sorunun 3 puan olarak değerlendirildiği 25 soruluk bir testin aritmetik ortalaması 50 ise testin ortalama güçlüğü hakkında ne söylenebilir?

P=  ………….0.67( test öğrencilere kolay gelmiştir).

Bu testten alınacak en yüksek puan 25.3=75 dır.

Ham Puanların Standart Puanlara Çevrilmesi: Ham puanları standart puanlara çevirirken Z ve t puanları kullanılmalıdır.

* Öğrencilerin farklı derslerde göstermiş oldukları performansların sıralaması yapılmaktadır. Başarı karşılaştırması yapılabilmektedir.

Z Puanı:   Z=

x: Herhangi bir öğrencinin puanı.

X: Aritmetik ortalama.

s.s: Standart sapma.

UYARI: Z puanı ile farklı öğrencilerin girdikleri aynı testte gösterdikleri performansın karşılaştırılması yapılmaktadır. Z puanı yüksek olan ders en başarılı olunan derstir.

T puanı: Negatif çıkmaz.

T puanı=50 + ( 10.Z)

UYARI: Z ve T puanları bir öğrencinin gruba göre konumu hakkında bilgi vermekte olup bağıl değerlendirme kapsamında değerlendirilmektedir.

BÖLÜM.11: MADDE ANALİZİ

Test ve Madde Analizi Süreci:

Bir deneme şu maksatlara hizmet edebilir;

1..Her bir maddenin güçlük düzeyini belirlemek.

2..Her bir maddenin ayırt etme gücünü belirlemek.

3..Madde çeldiricilerinin iyi çalışıp çalışmadığını belirlemek.

Madde analizi ile testte yer alan soruların şu özelliği belirlenir;

1..Madde güçlük indeksleri.

2..Madde ayırıcılık indeksleri.

3..Çeldiricilerin iyi işlenip işlenmediği.

Madde Güçlüğünün ( P) Kestirilmesi: Madde güçlüğü maddeye doğru cevap verenlerin sayısının gruptaki toplam öğrenci sayısına oranı ile hesaplanmaktadır.

MaddeGüçlükİndeksiDeğeriMaddeGüçlükDerecesiYorumları
0 – 0.19Madde çok zor
0.2 – 0.39Madde zor
0.4 – 0.59Madde orta güçlükte
0.6 – 0.79Madde kolay
0.8 – 1Madde çok kolay

Maddenin ayırt etme gücünü( D) kestirme: Madde ayırıcılık indeksi, madde ile ölçülmek istenen özelliğe sahip olanlar ile olmayanları o maddenin ayırıp ayırmadığının bir ölçüsüdür. Bilen ve bilmeyen öğrenciyi ayırt etme değerini vermektedir.

Bir testte herhangi bir maddeye üst grupta doğru cevap verenlerin sayısının, alt grupta doğru cevap verenlerin sayısından büyük olması beklenir. Fark ne denli büyükse sorunun ayırt ediciliği o denli yüksektir.

( +1) ile ( -1) değerleri arasında değişir. +1 e yaklaştıkça mükemmelleşmektedir.

Madde ayırt etme indeksiMadde değerlendirmesi
0.4 ve daha büyükÇok iyi bir madde
0.3 – 0.39Oldukça iyi bir madde
0.2 – 0.29Düzeltilmesi gerekir
0.19 – (-1)Testten çıkarılmalıdır

Çeldirici nedir?

Bir maddede yer alan doğru seçeneğin haricinde kalan seçeneklere çeldirici denir. İyi bir çeldirici için aranması gereken nitelik alt grupta yer alan öğrencilerin üst grupta yer alan öğrencilerden yanlış seçeneğin daha çok işaretlenmiş olmasıdır.

…………… SON………………..

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor...

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır