tokluk şekeri kaç olmalı / Tokluk Kan Şekeri: 6 Popüler Soruda Tüm Merak Edilenler - Nefis Yemek Tarifleri

Tokluk Şekeri Kaç Olmalı

tokluk şekeri kaç olmalı

Tokluk ve Açlık Kan Şekeri Nedir?

Günlük hayatta karşılaştığımız hastalıkların tedavisinde erken dönemde teşhis konması ve doğru tedavinin uygulanması, tedavi başarısı açısından oldukça önemlidir. Erken dönemde doğru tanının konabilmesi ise bazı laboratuvar veya görüntüleme tetkiklerinin yapılmasına bağlı olabilir. Vücudumuzun fizyolojik işleyişine ışık tutan bu tetkikler altta yatan sağlık problemleri hakkında önemli bilgiler sunabilir. Bu tetkiklerden biri açlık ve tokluk kan şekeridir. Gerçekten de şeker hastalığında hastaların en az yarısında başlangıçta herhangi bir şikayet veya bulgu saptanmamakta ancak kanda şeker yüksek saptanmakta ve tanı konulmaktadır.

Kan Şekeri Nedir?

Vücudumuzu meydana getiren hücrelerimiz ve dokularımız yaşamsal faaliyetleri yerine getirebilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Hücrelerin gereksinim duyduğu bu enerji, beslenme yoluyla alınan gıda ürünlerinin sindirilerek elde edilen maddelerin metabolize olması yoluyla üretilir. Metabolizmanın enerji üretimi sırasında kullanılan temel besin maddesi ise glikozdur. Bağırsaklarda sindirilen besinlerden elde edilen glukoz dolaşım yoluyla vücudun diğer dokularına taşınır ve enerji elde edilerek faaliyetler gerçekleştirilir.

Kanda taşınan glikozun laboratuvar tetkiklerinde incelendiği ve ölçüldüğü haline kan şekeri denir. Kandaki glikoz düzeyi vücudumuzda önemli görevler üstlenen bazı organların ve hormonların sıkı kontrolü altındadır. Bu organlar beyin, pankreas, karaciğer, böbrek,  hormonlar ise insülin, glukagon, kortizol ve büyüme hormonudur. Bu organ ve hormonlarla kan şekeri düyeni normal aralıkta tutulabilmektedir.

Vücuda besin girişi ile elde edilen glukozun yükselişini pankreastan üretilen insülin hormonu ile vücut düşürmeye ve normal aralıkta tutmaya çalışır. Diğer taraftan vücut, uzamış açlık durumunda veya yoğun efor halinde azalan kan glukozunu pankreastan salgılanan glukagon yardımıyla yükseltmeye ve normal düzeyde sağlamaya çalışır. Bu sayede kişilerde açlık veya tokluk durumlarında kan şekeri düzeyinin anormal değerlere ulaşması önlenir ki sonuçta vücut enerjisiz kalmaz, canlılık ve yaşam devam eder.

Tokluk ve Açlık Kan Şekeri Nedir? Kaç Olmalı?

Açlık kan şekeri tanım olarak, en az gecelik 8 saatlik açlık sonrasında sabah kanda aç olarak ölçülen glukoz düzeyini ifade eder. Sağlıklı kişilerde, sabah ölçülen açlık kan şekerinin 70 – 100 mg/dl arasında olması normal kabul edilir. Açlık kan şekerinin 60 mg/dl altında ölçülmesi hipoglisemi olarak ifade edilir ve hayatı tehdit edici boyutlara varabilir. Sabah açlık kan şekerinin 50 mg/dl’nin altına çıkmasına hipoglisemi (şeker düşüklüğü) denilir. Ancak diyabet hastalarında herhangi bir zamanda kan şekerinin 70 mg/dl altında ölçülmesi hipoglisemidir ve hayatı tehdit edici boyutlara varabilir.

Açlık kan şekerinin 100 mg/dl üzerinde ölçülmesi ise kan şekerini düzenleyen mekanizmalarda bir takım aksaklıklara işaret eder ve bu şeker yüksekliği şeker hastalığı açısından riskleri ifade eder. Açlık kan şekerinin 126 mg/dl üzerinde ölçülmesi ise şeker düzeyinin yüksek olduğunu gösterir ve şeker hastalığı tanısı koydurur.

Tokluk kan şekeri ise gıda alımından (ilk lokmadan) 2 saat sonra kanda ölçülen kan şekeri düzeyidir. 140 mg/dl üzerinde ölçülen tokluk kan şekerlerinde şeker hastalığı açısından risk artarken 200 mg/dl üstünde saptanan tokluk kan şekerlerinde şeker hastalığı tanısı konulur. Açlık ve tokluk kan şekerlerinin incelenmesi metabolizmaya dair önemli veriler sunabildiği gibi özellikle tip 1 diyabet, tip 2 diyabet ve gebelik diyabetinde tanıda oldukça değerlidir.

Kan şekerinin açlıkta 100-126 mg/dl arasında çıkması halinde ya da tokluk kan şekerinin standart sonucu bilinemediğinde, ağızdan glukoz şurubu içirilmesi ile yapılan oral glukoz tolerans testi “OGTT” sırasında da kan şekeri düzeyi ölçülerek, takip edilerek, şeker hastalığı tanısı konulabilir.

Parmaktan şeker ölçümü, şeker hastalığında şeker düzeyini takipte yardımcı bir yöntemdir. Tanı konulmuş bireylerin şeker takibinde kullanılır. Parmaktan şeker ölçümü ile şeker hastalığı tanısı konulamamaktadır. Ancak bu yöntem şeker hakkında fikir vericidir.

Kan Şekerindeki Değişimler Ne İfade Eder?

Kan şekeri düzeyi vücudun metabolik durumu ile yakından ilişkilidir. Enerji üreten besinlerin kandaki temel formlarından biri glukoz olduğundan, enerji ihtiyacının arttığı durumlarda dokulara daha fazla besin sağlanması gerektiğinden kan şekeri düzeyinin artmasına yönelik fizyolojik değişiklikler yaşanır. Örneğin dokuların çeşitli nedenlerle yaralanmalarında, ameliyatlarda, enfeksiyonlarda, yanıklarda veya bazı rahatsızlıklarda iltihabi reaksiyon gelişmesine bağlı olarak kan şekeri düzeyi artış gösterebilir.

Kan şekerinin kontrolsüz ve hızlı şekilde yükselmesi durumunda acil, hayatı tehdit edebilecek seviyede sağlık problemlerine neden olabilir. Şeker hastalığında kanda şeker yüksektir ve insülin hormonunun yetersizliği vardır. Bu durumda kan şekerinin düşürülmesine yönelik mekanizmalar çalışmadığı için yükseliş kontrolsüz şekilde devam etmektedir. Ek olarak dokular ve hücreler tarafından enerji için glukozun kullanılması da insülin hormonuna bağlı olduğu için, kandaki glukoz miktarı fazla olmasına rağmen dokular bundan yararlanamaz. Sonuçta kanın yoğunluğu ve fizyolojik özellikleri bozulur, dokuların enerji kullanımı zarar görür, şeker yüksekliğine bağlı sıvı açığı oluşur, vücut glukoz dışı problemli enerji eldesine girer ve sorunlu yollar devreye girer. Böylelikle hayatı tehdit eden acil durumlar ve ketoasidoz denilen komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

Kan şekerinin kontrolsüz şekilde yüksek seyretmesi uzun dönemde başka sağlık problemlerinin gelişimini de hızlandırır. Şeker yüksekliği ile damar yapısı bozulur, esnekliği azalır ve damar sertliği ortaya çıkar. Damar sertliği daha erken yaşta birçok damarda tıkanmalarla seyreder ve kalp-damar hastalıkları, kalp krizleri, beyin damar hastalıkları, felç-inme gibi rahatsızlıkların gelişmesine neden olur. Vücut kolesterol-yağ düzeyi ve kan basıncının bozulmasına da neden olur. Bağışıklık sisteminin fonksiyonlarında aksaklıklara yol açarak yara iyileşmesinin gecikmesine, enfeksiyon hastalıklarına yatkınlığın artmasına yol açabilir. Ayrıca şeker hastalığının uzun dönem komplikasyonları olan küçük damarların yapısının etkilenmesi ile böbrek rahatsızlıkları ve göz problemleri gibi sorunlar kan şekeri yüksekliği ile ilişkilidir.

Bunun yanında kan şekerinin belirli nedenlerle normal değerinin altına düşmesi de yaşamı ciddi şekilde tehdit edebilir. Şeker hastalığında şeker 70 mg’ın altına düşmemelidir. Başta beyin dokusu olmak üzere, yaşamsal bazı doku ve organlar yaşamlarını sürdürebilmek için yeterli miktarda glukozun varlığına ihtiyaç duyduğundan, kan şekeri düzeyinin çok azalması halinde bu dokular fonksiyonlarını kaybeder. Kan şekerinin düşmesi ile önce başlangıçta açlık hali, çarpıntı, terleme, ellerde titreme ile başlayan şikayetlere, kan şekerinin düşüşünün derinleşmesi ile konuşma bozukluğu koordinasyon bozukluğu, bilinç kaybı ve komaya varan beyin sinir sistemi sorunları görülebilmekte, kalp fonksiyonlarının bozulmasına bağlı şok, dolaşım bozuklukları da ortaya çıkabilmektedir.

Tokluk kan şekeri en anlaşılır tabiri ile kişinin yemek yedikten iki saat sonra ölçülen kan şekeri seviyesidir.

Tokluk kan şekeri seviyesini ölçülmesi için kişiye parmaktan damla kan alımı ile ölçüm yapan şeker aletleriyle ölçüm yapılır ve kan şekerinin ne seviyede olduğuna bakılır. Özellikle bu uygulama şeker hastalığı riskinin olup olmadığının belirlenmesi açısından son derece önemlidir. Genellikle aç karnına ölçülen kan şekeri esas alınsa da tokluk kan şekeri seviyesi de bazı değerlerin belirlenmesi açısından gerekli bir ölçüttür. Bu şeker seviyesinin normal seviyede kabul edilebilmesi için yapılan ölçüm değerinin 80 mg/dl ile 140 mg/dl arasında olması gerekir. Eğer ölçüm şeker yükleme şeklinde yapılıyorsa elde edilen değer mutlaka 140 mg/dl altında olmalıdır.

Tokluk Kan Şekeri Yüksekliği Ne Anlama Gelir?

Tokluk kan şekeri yüksekliği tanısı koyulabilmesi için ölçüm sonucu elde edilen değer 200 mg/dl üzerinde olmalıdır. Bu durum şeker hastalığının varlığına işaret etmekte olup eğer çıkan değer 14 ile 199 mg/dl arasında ise bu durum gizli şeker olduğunu gösterir. Ölçüm sonucunda ortaya çıkan değerler özellikle son on yılda tokluk kan şekerinin şeker hastalığı teşhisindeki önemini ortaya koymaktadır. Eğer elde edilen değer çok yüksekse bu durumda kişilerde şeker hastalığı ile birlikte damar sertliği de görülecektir. Sonucun doğru olabilmesi adına hastaların ölçüm öncesinde alkol ve sigara kullanmamış olmaları gerekir. Ulaşılan sonuç yüksekse bu durumun altında yatan farklı sebepler olabilir.

Tokluk Kan Şekeri Yüksekliği Belirtileri

Tokluk kan şekeri yüksekliği belirtileri sayesinde şeker seviyesi daha fazla ilerlemeden normal seviyeye indirilebilir. Bu belirtiler arasında sık sık idrara çıkma, ağızda kuruluk, bulanık görme ve seyrek de olsa görme kaybı, kısa süreli açlık halinde sinirlenme, normalden daha fazla su içme isteği, halsizlik, geçmeyen yorgunluk ve bitkinlik, sürekli açlık hissi gibi durumlar yer alır.

Tokluk kan şekeri seviyesinin yükselmesi iyi kolesterolün düşmesi, kalp damar hastalıklarına daha kolay yakalanma, beyin kanaması riskinin artması, yüksek tansiyon hastası olması riski gibi hastalıkların oluşumunu tetiklemektedir.

Yaşanan belirtileri ve şikayetleri en aza indirmek adına hastalar az ve sık yemek yemeye özen göstermeli, doktor tarafından verilen ilaçları düzenli kullanmalı, fazla kilo varsa zayıflanmalı, içerisinde nişasta, un ve şeker içeren besinlerden uzak durmalı, gün içerisinde bol su içmeli ve tam tahıllı gıdalarla beslenmelidir.

Tokluk Kan Şekeri Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

Tokluk kan şekeri düşüklüğü ölçüm sonucunun 50 mg/dl altında çıkmasıdır. Hipoglisemi olarak isimlendirilen bu durum bazı belirtilerle ortaya çıkar. Ölçüm genellikle parmaktan damla kan alınmasıyla yapılır. Bu düşüklüğü en yaygın sebebi sağlıksız ve düzensiz beslenme olarak ifade edilir. Aynı zamanda karbonhidrat yönünden zengin beslenmek de kan şekeri seviyesinin düşmesine sebep olacaktır. Bu durumu yaşayan kişilerin mutlaka doktora görünmeleri gerekir. Eğer uygulanacak tedavi programı için geç kalınırsa hayati problemler meydana gelebilir. Düşüklüğün normal seviyeye çıkarılabilmesi için sağlıklı beslenmeye önem verilmelidir.

Kan şekeri seviyesinin düşmesiyle birlikte hastalarda böbrek ve kalp yetmezliği ortaya çıkabilir. Bu durum yaşandığında hastayı doğrudan şeker hastası diye tabir etmek yanlış olacaktır. Düşüklüğün görülme yaşı ve sebebi kişiden kişiye farklılık göstermektedir.

Tokluk Kan Şekeri Düşüklüğü Belirtileri

Tokluk kan şekeri düşüklüğü belirtileri gerginlik, aşırı şekilde sinirli olma, asabiyet, titreme, terleme ve aniden üşüme, kaygılı bir ruh hali, duygu durum bozukluğu, konsantrasyon bozukluğu, dalgınlık, nazın yükselmesi, sıklıkla mide bulunması, bilincin işlevlerinde yavaşlık, sık sık baş dönmesi, görmede bulanıklık ve görme problemleri, şiddetli şekilde baş ağrısı, dudak ile dil bölgesinde uyuşma ve karıncalanma, ağlama krizleri ve uykuda kabus görme olarak ifade edilir.

Belirtilere ve kan şekeri ölçümüne göre kendisine şeker hastası tanısı koymuş olan kişilerin haftada bir kere şekerini ölçmesi ve bunu kayıt altına alması istenir. Böylece düzenli şeker takibi yapılarak seviye kontrol altında tutulmaya çalışılır. Bununla birlikte hastanın ideal kiloda kalması önemlidir. Öğün atlanmamalı ve doktor tarafından verilen beslenme listesine birebir uyulmalıdır. Tüketilen besinlerin şeker seviyesi ölçüm sonuçlarına göre değerlendirilmesi ve herhangi bir zararı olmayacaksa yenilmelidir. Bu hastalıkla ilgili halk arasında pek çok yanlış bilgi dolaştığından bunların hepsine itibar edilmemelidir.

Benzer Yazılar

Tokluk Kan Şekeri En Fazla Kaç Olmalı?

Tokluk kan şekeri, şeker hastalığının teşhisinde kullanılan yöntemlerden biridir. Diyabet sorunu olan kişilerde vücut kan şekerini dengede tutacak oranda insülin üretemez veya hücreler, üretilen insülin miktarına dirençli olabilir. Bu durum ise kan şekerinin yükselmesine neden olarak farklı sağlık sorunlarına yol açabilir. Yüksek kan şekeri zamanla kalp, sinir, böbrek ve göz sağlığına zarar verebilir. 

Tokluk kan şekeri ölçümü yemek yendikten sonra yapılır. Bu test yardımıyla metabolizmanızın, şekere verdiği tepki ölçülür. Peki yemek yedikten sonra nasıl bir süreç yaşanır? Yediğimiz besinler midemizde sindirilirken kan şekeri değeri yükselir. Bunun ardından pankreas, kandaki şekerin dokulara taşınabilmesi için insülin salgılar. Normal koşullarda yemeğin üzerinden 2 saat geçtikten sonra insülin ve kan şekeri normal seviyelere iner. Bazı kişilerde ise kan şekeri düzeyi 2 saat geçmesine rağmen yüksek seviyelerde kalır ve bu durum diyabete işaret eder.

Doktorunuz, aşağıdaki türde şikayetleriniz varsa diyabet kontrolü yapmak için bu testi isteyebilir: 

  • Sık idrara çıkma,
  • Olağandışı susuzluk,
  • İstemsiz kilo kaybı,
  • Görmede bulanıklık,
  • Yorgunluk, halsizlik,
  • Sık enfeksiyon yaşanması,
  • Yaraların yavaş iyileşmesi.

Bunun yanı sıra gebelik sırasında gelişebilecek diyabeti kontrol etmek için de bu testin yapılması istenebilir. Hamile kadınlarda bu testin yapılması hem anne hem de bebek sağlığı açısından önemlidir. 

Doktorunuz, diyabetiniz olup olmadığını anlayabilmek için tokluk kan şekeri testinin yanı sıra başka testler de isteyebilir. Bu testler arasında şunlar bulunur: 

Açlık Kan Şekeri Testi 

En az 8 saat açlığın ardından kan şekeri ölçümü yapılır. 

Hemoglobin A1C Testi

Son 3 aydaki ortalama kan şekerinin göstergesidir.

Glikoz Yükleme Testi

Şekerli bir içecek içildikten sonra yapılan kan şekeri testidir.


50 Yaş Üstü Kan Şekeri Kaç Olmalıdır?

Test sonuçları yaşa, cinsiyete, sağlık geçmişine göre değişkenlik gösterebilir. Yaşa göre normal kabul edilen tokluk kan şekeri değerleri şöyledir:

6 yaştan küçükler: 180 mg/dL ve altı
6-yaş üzeri: 140 mg/dL ve altı

Tokluk Kan Şekeri Nasıl Ölçülür?

Bir hemşire kolunuzdan kan örneği alır ve kan örneğiniz laboratuvara gönderilir. Testten önce sigara içtiyseniz, yoğun stres altındaysanız, yemekten sonra, testten önce kalori içeren yiyecek içecek tükettiyseniz (atıştırmalık bir şeyler ya da şeker yediyseniz), test öncesi yemeniz gereken yemeğin tamamını tüketemediyseniz değerleriniz hatalı çıkabilir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır