toplumcu gerçekçi şiirin özellikleri / Toplumcu Gerçekçi Edebiyat Akımı ve Özellikleri - Türk Dili ve Edebiyatı

Toplumcu Gerçekçi Şiirin Özellikleri

toplumcu gerçekçi şiirin özellikleri

kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir

Toplumcu Gerçekçi Şiir Nedir, Temsilcileri Kimlerdir? Toplumcu Gerçekçi Şiir Özellikleri Nelerdir?

Toplumcu Gerçekçi Şiir Nedir?

Toplumcu gerçekçi şiir, Türk Edebiyatı'nın Cumhuriyet Döneminde çok fazla taraftar toplayan akımlarından biridir. Toplumcu gerçekçiler, şiirlerinde gündelik hayatta olan ve devlet yönetiminde gördükleri problemleri şiirlerine aktarmışlardır. Böylelikle ideolojik bir edebiyat ortaya çıkarmışlardır. Şiirlerinde kullandıkları şiir tekniği ise serbest ve yenilikçi bir tekniktir. İdeolojik nedenler sebebiyle toplum tarafından bazı kesimler tarafından çok sevilseler de bazı kesimler tarafından hiç sevilmemişlerdir.

Toplumcu gerçekçi şiir yazan şairler genelde isyankar bir tavır sergilerler. Var olan problemleri sert fakat süslü bir dil ile anlatırlar. Sanatın toplum için yapılmasını savunmuşlardır ve buna göre hareket etmişlerdir. Toplumcu gerçekçi şairlere göre halk yapılan sanatı anlamalı ve sanatın içeriği de toplumsal olmalıdır.

Toplumcu Gerçekçi Şiir Temsilcileri Kimlerdir?

Nazım Hikmet, Ahmet Oktay, Necati Cumalı, Ahmet Arif, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Özdemir İnce, Ceyhun Atıf Kansu, Enver Gökçe, Can Yücel, Eray Canberk, Gülten Akın, Kemal Özer, Yaşar Miraç ve Ataol Behramoğlu toplumcu gerçekçi şairlerdir.

Toplumcu Gerçekçi Şiir Özellikleri Nelerdir?

1920'li yıllarda Nazım Hikmet öncülüğünde başlayan bir şiir anlayışıdır.

Genellikle yoksulluk, yaşam mücadelesi, eğitimsizlik, işçi ve köylülerin ezilmesi, sömürülme, eşitsizlik ve baskı gibi toplumsal konuları ele almışlar ve şiirlerini de bu konular hakkında yazmışlardır.

Toplumsal sorunlar genel olarak sosyalist düşüncenin yaklaşımı ile dile getirilmiştir.

Gerçekçi sanatın halkla iç içe olan ve onun sorunlarını dile getiren bir sanat olduğunu savunmuşlardır.

Sanat toplum içindir anlayışları vardır.

Şiirin biçimine önem verilse de çoğunlukla içeriğine önem verilmiştir. Yani şiirin estetik yönü arka plana atılmıştır.

Serbest nazımı savunmuşlardır.

Şiirler de kafiye ve redif kullanmamışlardır. Şiir de ki ahengi kelime tekrarları ve ses akışı ile sağlamışlardır.

İdeolojilerini şiirlerine yansıtmaktan çekinmemişlerdir.

Bu şiir anlayışıyla o döneme kadar işlenmeyen konuları işlemişlerdir.

Kitleleri harekete geçirmek için şiirlerinde güçlü bir hitabet kullanmışlardır.

Yalın bir dil kullanmayı tercih etmişlerdir.

Politik içerik taşıması nedeniyle şiir de etkileme ve belirleme gücü yükselmiştir.

Şiirde yer alan paralel, simetrik akışlar ve kırılmalar Rus şair Mayakovski'den esinlenilmiştir.

Şiirler de coşkulu ve didaktik bir dil kullanılmıştır.

Şiirler de insan sevgisi açık bir şekilde bellidir.

Toplumcu Şiir

Toplumcu Şiir: Halkı ve halkın problemlerini konu edinen şiir çeşididir. Nazım Hikmet ve Rıfat Ilgaz’ın şiirleri bu şiir türüne örnek gösterilebilir. 20. yüzyılın başlarında, neredeyse bütün dünyada eş zamanlı olarak ortaya çıkan siyasal ve toplumsal hareketlere bağlı olarak yeni bir edebiyat akımı doğar.

Toplumsal gerçekçilik veya sosyalist gerçekçilik ismi verilen bu akım; şiirden, edebiyatın ve sanatın her dalına kadar geniş bir alanda  tesirini gösterir. Emekçilerin problemlerini , emek-sermaye çelişkisini ve yaşamsal endişelerini konu edinen bu akım, “toplum için sanat” görüşünü temsil eder.

Zihniyet: Dünya 20.yüzyılın başlarından itibaren büyük değişimlere uğramış; sanayileşme ve kapitalist ekonomideki büyüme, geniş halk kitlelerinin hak arayışını da beraberinde getirmiş; bu durum edebiyat ve şiirde toplumculuk akımını doğurmuştur. Toplumcu şiir, toplumsal gerçekleri devrimci bir yaklaşımla yansıtmayı amaçlar. İşçi ve köylülerin, emekçilerin yaşam koşullarını somut biçimde yansıtmaya çalışır. Geniş kitlelere seslenerek onları harekete geçirme düşüncesi, toplumcu şiirin en karakteristik özelliğidir.

Yapı: Geleneksel nazım biçimlerinin terk edilerek serbest nazmın ortaya çıktığı bir dönemde gelişen toplumcu şiir, genellikle serbest nazmı kullanmış; özgürlüğe verdiği değerin bir yansıması olarak nazım biçiminde önceden belli bir düzene bağlı kalmamıştır. Dizelerin şiirin anlamına ve şairin beğenisine göre, değişik uzunluklarda ve basamaklar halinde dizilerek bir yapı oluşturduğu serbest nazmın gelişmesinde toplumcu şairlerin büyük katkısı olmuştur.

Ahenk: Toplumcu şiirde ahenk, tekrarlanan öğelerle ve bazı görsel-biçimsel özelliklerle sağlanmıştır. Bu geleneğe bağlı şiirlerde aruz ya da hece ölçüsü kullanılmadığı halde varlığını hemen duyuran güçlü bir ritim vardır.

Dil: Kitlelere seslenerek onları etkilemeyi amaç edinen toplumcu şiirde, en çok, dilin göndergesel işleviyle birlikte alıcıyı harekete geçirme işlevinden yararlanılmıştır. Şiirde muhakkak okura iletilecek bir mesaj bulunur. Bu mesaj, konuşulan dilden yararlanılarak, doğal, rahat ve ahenkli bir söyleyişle iletilirken söylev üslubuna da başvurulur. Ancak toplumcu şiirin seçkin örneklerinde bu özelliklere dilin çarpıcı imgelerle örülü estetik boyutu da eklenir.

Tema: Toplumcu şiirin tematik yapısı, varlık nedenine bağlı olarak emek, sömürü, baskı, başkaldırı, özgürlük, direniş gibi kavramlarla oluşur. Bu temaların yanı sıra yurt, doğa ve insan sevgisi, aşk, özlem gibi temalar da toplumcu şiirin konu alanında yer alır.

Etiketler:Cumhuriyet dönemi türk edebiyatı

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır