Bitkilerin yetişmesine uygun ideal (model) bir toprağın %45’i mineral, %25’i hava, %25’i su ve %5’i organik maddeden oluşur. Toprak dünya için en önemli tabakadır. Türkiye’de zonal, azonal ve intrazonal olmak üzere üç çeşit toprak türü vardır. Toprağın katı kısmını oluşturan mineraller ve organik madde birbirinden oldukça farklı iki katı kısmın, toprak ana materyali ile canlı ve canlı artıklarının fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak ayrışmasından meydana gelir.
TÜRKİYE’DE BULUNAN TOPRAK ÇEŞİTLERİ
1-) ZONAL TOPRAKLAR ( YERLİ TOPRAKLAR )
Ülkemizde düz ve hafif eğimli alanlarda iklim şartlarının etkisi altında oluşan fiziksel ve kimyasal özellikleri açısından farklı horizonlar ve katlar gösteren topraklardır.
Kırmızı Renkli Akdeniz Toprakları (Terra-Rossa)
Bu topraklar, Marmara Bölgesi’nin güney kesimi ile Ege Bölümü ile Akdeniz Bölgesi’nin tamamında görülmektedir. Kireçtaşı marn kil ve konglomera ve gnayslar üzerine oluşmuş topraklardır. Toprağın rengi kırmızı acık kırmızı ve sarı renktedir. Toprak iri taneli ve killidir. Toprak kireç taşı üzerinde oluşsa bile kireçli bir yapıda değildir bunun sebebi yeterince yıkanmış olmasıdır. Toros dağlarında 1000 m den yüksek sahalarda toprağın rengi organik madde birikiminden dolayı koyulaşarak kırmızımsı kahve ve kahverengine dönüşmektedir.
Kahverengi Orman Toprakları
Bu topraklar, Karadeniz Bölgesinde, İç Anadolu’da 1200 m’den Yüksek alanlarda Trakya’nın kuzeyinde Yıldız Dağlarında İç Batı Anadolu’da ve Güney Doğu Toroslar’da yaygındır. Orman örtüsünün altında geliştiği için toprak organik madde bakımından zengindir ve koyu renklidir. Yağışın fazla olduğu eğimli alanlarda toprak asitli reaksiyon göstermektedir.
Podsolümsü ve Podzol Topraklar
Yıllık ortalama sıcaklığın 8°C’nin altında ve yıllık yağış miktarının 1000 mm üzerinde olduğu nemli çok nemli – soğuk ortamlarda kayın, sarıçam ve ladin ormanlarının altında gelişme göstermektedir. Bolu Aladağlar’da, Yıldız ve Doğu Karadeniz Dağlarında ve Uludağ’ın yüksek kesimlerinde bu topraklara sıkça rastlanır. Bu topraklar fazla yağıştan dolayı fazlaca yıkanmışlardır. Fazla yıkanmadan dolayı toprak asit reaksiyonludur ve besin maddeleri bakımından oldukça fakirdir.
Sierozemler
Yıllık ortalama yağışın 300 mm’nin altında Konya ovasının doğu kesiminde görülen toprak çeşididir. Toprak organik madde bakımından oldukça fakirdir bu topraklar yıkanmanın azlığından dolayı açık renklidir. Karbonat birikiminden ve yıkanmanın azlığında dolayı toprak alkelen reaksiyon gösterir.
Kahverengi Step Toprakları
Yıllık ortalama yağışın 400 mm altında ve yıllık ortalama sıcaklığın 8 – 12 °C arasında değiştiği İç Anadolu Bölgesi’nde, Doğu Anadolu ovalarında step ve uzun boylu step örtüsü altında gelişme gösteren topraklardır. Yağış azlığından dolayı yıkanma miktarı azdır ve buna bağlı olarak karbonatlar topraktan uzaklaşmamıştır. Bu topraklar alkalen reaksiyon gösteririler. Bu toprakların rengi kahve koyu kahve sarımsı kahve olup üzerinde genel olarak kuru tarım yapılmaktadır.
Kestane ve Kırmızımsı Kestane Renkli Topraklar
Yıllık ortalama yağışın 400 mm üzerinde, yıllık ortalama sıcaklığın 6 – 10 °C arsında bulunduğu İç Anadolu’nun platolarında, İç Batı Anadolu ve Doğu Anadolu’da uzun boylu ot vejetasyonunun altında gelişmişlerdir. Bu topraklar organik madde bakımından oldukça zengindir ve taneli yapıdadır. Üzerlerinde tahıl tarımı yapılmaktadır. Bu topraklar nispeten yıkanmış olduklarından dolayı karbonat bakımından fakir sayılırlar ve hafif asit reaksiyon gösterirler.
Kireçsiz Kahverengi Topraklar
Bu topraklar, ana materyalin granit, silisli şist, andezit gibi silisli olan ve İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile İç Batı Anadolu’da 1000 m’nin üzerinde step ormanı veya kuru ormanlar altında gelişme göstermiştir. Besin maddeleri bakımından fakir olan bu topraklar yıkanmanın fazlalığından dolayı hafif asitli reaksiyon gösterirler.
Kırmızımsı Kahverengi Topraklar
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tipik toprakları olan kırmızımsı kahverengi topraklar yarı kurak karasal iklim şartlarının etkili olduğu step vejetasyonu altında oluşmuşlardır. Sıcaklığın fazla olması ve demirin iyi oksitlenmesini sağaldığı için toprak kırmızı renk almıştır. Bu toprak üzerinde genellikle tahıl tarımı yapılmaktadır.
Çernezyomlar
Yıllık ortalama sıcaklığın 3 – 6 °C, yıllık ortalama yağışın 500 – 700 mm arasında değiştiği Erzurum – Kars dolaylarında 1600 – 2000 m yükseklikteki plato alanlarında bazalt ve neojen karasal depoları üzerinde gelişmiştir. Bu topraklar üzerinde 1 m yi bulan çayır örtüsünden oluşan organik madde sıcaklığın azlığından dolayı yeterince ayrışamamaktadır. Topragın üst kısmı organik madde bakımından zengin alt kısmı ise (1 m altı) kireç bakımından zengindir. Bu topraklar dünyanın en verimli toprakları olarak kabul edilir ama sıcaklığın yetersiz oluşundan dolayı üzerinde sadece sıcaklığın yererli olduğu alanlarda tahıl tarımı yapılır.
2-) AZONAL TOPRAKLAR
Ülkemizde azonal toprakların başlıcaları alüvyal, kolüvyal, litosol ve regasollerdir.
Türkiye’de alüvyal topraklara daha çok ovalar, vadi tabanları ve deltalarda rastlanır. Bu tür topraklarda horizonlar gelişmez. Çukurova, Göksu, Menemen, Çarşamba ve Bafra deltaları ile Küçük Menderes, Büyük Menderes, Gediz, Bakırçay, Bursa, Adapazarı, Düzce, Erbaa, Niksar, Erzincan, Erzurum, Iğdır, Elazığ, Malatya ve Muş ovaları alüvyal toprakların yaygın olduğu alanlardır. Bu topraklar mineral bakımından zengin olduğundan verimlidir.
Kolüvyal Topraklar
Dağların eteklerinde, yamaçlardan taşınan materyallerin üzerinde oluşan kolüvyal topraklar, ince ve iri unsurların bir arada görüldüğü topraklardır. Kolüvyal topraklar tarıma elverişli değildir.
Litosol
Ülkemizde litosollere erozyona açık yamaçlarda rastlanır. Bitki örtüsünden yoksun olan bu yamaçlarda ince materyaller taşındığından geriye iri materyaller kalmaktadır. Bu nedenle litosoller, taşlı topraklar olarak da adlandırılır.
Regasol
Regasoller, kum boyutundaki volkanik malzeme ve akarsuların oluşturduğu kumlu depolar üzerinde oluşan topraklardır.
3-) İNTRAZONAL TOPRAKLAR
Bu topraklar, ülkemizde aşınmanın devamlı olduğu dağlık alanlarda ve birikmenin hüküm sürdüğü alüvyal ovalarımızda ve dağların eteklerinde yaygın olarak bulunmaktadır. Bu topraklar ana kayanın etkisi altındaki topraklardır. Şöyle ki ana kaya kumlu ise toprak kumlu ana kaya tuzlu ise toprakta tuzludur.
Ülkemizde görülen intrazonal topraklardan biri kalsimorfik topraklardır. Fazla miktarda kireç içeren bu topraklar, rendzinalar ve vertisoller olmak üzere ikiye ayrılır.
Rendzinalar
yumuşak kireç taşları üzerinde oluşan topraklardır. Türkiye’de daha çok Akdeniz’in batısı, Trakya, Ege ve Güney Marmara’da görülen bu topraklar, tahıl üretimi için elverişlidir.
Vertisoller
killi, kireçli, marnlı depolara bağlı olarak meydana gelmektedir. Ergene Havzası, Bursa ile Karacabey arası, Muş Ovası ve Konya Havzası’nın bazı kesimleri bu toprakların görüldüğü başlıca alanlardır. Yaz kuraklığı döneminde bu topraklarda 5 10 cm genişliğinde, 100 cm’yi bulan derinlikte çatlaklar oluşur. Bu çatlaklara dolan topraklar, yağışlı dönemde bünyesine fazla miktarda su alarak şişer ve yüzeye doğru yükselir. Dönen topraklar da denen vertisollere Trakya’da “kara kepir” denir.
Halomorfik Topraklar
Ülkemizde halomorfik topraklara Konya Havzası’nda, Erzurum Ovası’nın bazı kesimlerinde, Küçük Menderes ve Büyük Menderes deltalarının denize yakın olan kesimlerinde rastlanır. Bu alanlarda yazın buharlaşmaya bağlı olarak suda çözünmüş hâldeki tuzlar, yüzeyde birikir. Bu tür topraklar tarıma elverişli değildir.
Hidromorfik Topraklar
Hidromorfik topraklara taban suyu seviyesinin yüzeye yakın olduğu alanlarında rastlanır. Göl kenarları, bu tür toprakların görüldüğü başlıca alanlardır. Toprak sürekli su altında olduğundan oksijen oranı düşüktür. Bu tür topraklar tarıma elverişli değildir.
Toprak çeşitleri bakımından oldukça zengin olan ülkemizde, her biri farklı özelliklere sahip, farklı bölgelerde dağılım göstermiş toprak tipleri bulunmaktadır. Dolayısıyla bir bölgede görülen toprak çeşidinin hangisi olduğunun doğru bilinmesi, o bölgede yetişen bitki türlerini tanımaya da yardımcı olmaktadır.
Peki dünya coğrafyasında görülen farklı toprak çeşitleri nasıl oluşmaktadır? Özellikleri nelerdir? Ülkemizde hangi toprak tipleri bulunmaktadır? Sürdürülebilir tarım ve toprak çeşitliliği arasında nasıl bir ilişki söz konusudur?
Misafirlerine yemyeşil doğanın içinde 5 yıldızlı otel konforu sunan Çam Otel olarak sizler için hazırlamış olduğumuz yazımızda tüm bu sorulara sırasıyla cevap buluyoruz. Toprak türlerine göz atmadan önce dilerseniz ilk olarak toprağın nasıl oluştuğuna hep birlikte göz atalım!
Toprak; üzerinde insan, hayvan, bitki fark etmeksizin tüm canlıların yaşamını sürdürdüğü yeryüzünün bir parçasıdır. Bununla birlikte bitkilerin, yaşamına devam etmeleri için ihtiyaç duydukları mineralleri almalarına yardımcı olan şey de topraktır. Peki toprak nasıl oluşur?
Toprak aslında bulunduğu ana kayanın bir parçasıyken, kimyasal ve fiziksel çözünmeler yoluyla zamanla ufalanarak parçalanır ve birbirinden ayrışır. Bu ayrışma sonucunda oluşan kaya parçalarının içerisine de çeşitli organik maddeler karışır. Böylelikle toprak oluşumu gerçekleşmiş olur.
Öte yandan toprak oluşumunun hiçbir zaman tamamlanmadığını, söz ettiğimiz faktörlerle birlikte dünyanın farklı yerlerinde oluşumunu her daim sürdürdüğünü de belirtelim. Öyle ki ince bir toprak oluşumu için yaklaşık 1000 yıllık bir zaman gerektiğini söylemek yanlış olmaz.
Toprak türlerinin oluşumunu etkileyen olan beş temel unsur bulunmaktadır. Bunları iklim, bitki örtüsü, yer altındaki organizmalar, ana kaya ve zaman olarak sıralayabiliriz. Toprağın yapısında, çözünmüş kaya parçacıkları, çürümüş bitkiler ya da hayvan gübresi gibi pek çok atık bulunmaktadır. Bu maddeler zamanla fosilleşerek gübre görevi görür ve toprağın da zenginleşip nemlenmesini sağlar. Böylece toprak verimliliği artmış olur.
Farklı bölgelerde birbirinden farklı toprak türleri olmasının en önemli nedeni ise yeryüzünü kaplayan ana kayanın yapısı ile ilgilidir. Bunun yanı sıra toprağın bulunduğu iklim, bu bölgede bulunan organizmalar, toprak arazinin yapısı gibi etkenler de toprak yapısını belirlemekte ve toprak çeşitliliğine neden olmaktadır.
Dünya coğrafyasında pek çok noktada verimli ve verimsiz olarak sınıflandırılabilecek toprak çeşitleri bulunmaktadır. Toprak oluşumu ile ilgili yapmış olduğumuz genel bilgilendirmeden sonra gelin hep birlikte yapısında bulunan parçaların boyutuna bağlı olarak değişiklik gösteren toprak türlerine göz atalım.
Toprak çeşitleri arasında en çok bilinenlerden biri kumlu topraklardır. Kum oranının yüksek olduğu bu toprak çeşidinde kil oranı daha azdır. Bu yönü ile kumlu toprak, “hafif toprak” olarak da adlandırılmaktadır. Kumlu toprak kireç taşı, granit ve kuvars gibi kayaların aşınması sonucu oluşur. Kumlu toprak çeşidinin diğer özellikleri şöyle sıralanabilir;
Toprak çeşitleri denildiğinde akla gelen bir diğer toprak çeşidi de %25’inden fazlası kilden oluşan killi topraklardır.
En verimli topraklardan biri olarak kabul edilen siltli toprak çeşidi, kuvars ve daha ince organik parçacıkların bir araya geldiği minerallerden oluşmaktadır.
İşlemesi en zor toprak tiplerinden biri olan kireçli toprak; içerisinde bol miktarda kil, kireç, taş, humus ve kum bulundurur.
Alkali yapıdaki tebeşir topraklar, içerisinde yüksek oranda kalsiyum karbonat ve kireç barındırmaktadırlar. Ekime elverişli olmayan bu toprak türünün asidik hale gelmesi mümkün değildir. Bu nedenle yine de ekim yapmak isteyen çiftçilerin yalnızca alkali topraklarda büyüyebilen bitkileri tercih etmeleri önerilmektedir.
Humuslu toprakların içerisinde yalnızca ana kayanın tortu ve mineralleri değil, üzerinde yetiştirilen bitkilerin dal ve kök kısımları da bulunmaktadır. Humuslu toprak çeşidinin diğer özelliklerini ise şöyle sıralayabiliriz.
Artık dünya genelinde görülen toprak çeşitleri hakkında bilgi sahibisiniz. Peki yaklaşık olarak %36’ı işlenebilen Türkiye arazilerinde bulunan toprak tipleri hangileridir? Bu sorunun cevabını öğrenmek için içeriğimizi okumaya devam edebilirsiniz.
Bulunduğu coğrafya nedeniyle Türkiye’de pek çok farklı toprak çeşidi olduğu söylenebilir. Öte yandan bulunan bu toprak türleri 3 ana grupta ele alınmaktadır. Elbette tıpkı dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de bu toprakların dağılımı aynı alanda değildir.
O halde gelin, yazımızın bundan sonraki bölümünde bu 3 ana grupta hangi toprak türlerinin yer aldığına hızlıca göz atalım. İşte Türkiye toprak haritası!
Türkiye’de kapasitesi en geniş toprak türünü, ana kayanın ayrışması ile meydana gelen zonal topraklar oluşturmaktadır. Zonal toprakların oluşumunda etkisi bulunan en önemli unsurlar ise iklim ve bitki örtüsüdür. Yayılım miktarı nedeniyle “yerli toprak” olarak da bilinen zonal toprak çeşitleri ise aşağıdaki gibi sıralanabilir.
Azonal topraklar, Türkiye’de daha çok dağlık alanların ev sahipliği yaptığı toprak türleridir. Aydın Dağları, Bozdağlar, Yıldız Dağları, Güney Toroslar ve Kaçkar Dağları, azonal toprakların yaygın bir dağılım gösterdiği bölgeler olarak gösterilebilir.
İntrozonal topraklar, dağılım gösterdikleri bu bölgelerden akarsu, rüzgar ve buzulların etkisi ile taşınırlar. Bu nedenle “taşınmış topraklar” olarak da bilinmektedirler. Taşınmış topraklar, bir yerden başka bir yere taşınırken yapılarına pek çok kalıntı, humus ve mineral katarlar. Bu nedenle oldukça verimli bir toprak tipi oldukları söylenebilir.
Ülkemizde çok bir bölgede dağılım gösteren introzonal topraklar,Büyük ve Küçük Menderes, Çukurova ve Bafra’da görülmektedirler. Bulundukları ana kayanın etkisinde olan bu topraklar kumlu ya da tuzlu yapıda olabilirler. Türkiye’de görülen introzonal toprak türlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;
Yazımızın bu bölümüne kadar sizlerle hem dünyada hem de Türkiye’de görülen toprak çeşitlerini inceledik. Eğer tarım ve bahçecilik ile ilgileniyorsanız bulunduğunuz bölgedeki toprak çeşidininin hangisi olduğunu bilmeniz ve ekimlerinizi buna uygun olarak yapmanız büyük önem arz ediyor.
Çünkü toprak türlerinin tanınması, toprak verimliliğinin korunması ve yapılan tarımın sürdürülebilir olması noktasında çok önemli. Öte yandan bilinçsiz yapılan tarım, toprak yapısında bozulmalara neden olmaktadır. Ağaçlar ve bitkiler toprak oluşumu için gerekli olan olan organik bileşenleri sağlarlar. Bu nedenle uygun olarak bölgeler ağaçlandırılabilir.
Ülkemizde her bölgede yetiştirilebilen ağaç türlerinden biri de çam ağaçları. Çam ağaçları ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için Çam Ağacı Çeşitleri ve Türleri başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Son olarak Doğanın Korunması ve Geleceğimiz İçin Önemi başlıklı yazımızı okumayı da unutmayın!
TÜRKİYE'DE TOPRAK ÇEŞİTLERİ
Toprak; iklim, yer şekilleri, ana kaya, organizmalar ve zaman etkisiyle oluşur. Bu unsurlardaki farklılıklar toprakların çeşitliliği üzerinde belirleyicidir. Türkiye’de; yer şekileri, anakaya, iklim ve bitki örtüsündeki çeşitlilik nedeniyle toprak tipleri de büyük bir çeşitlilik göstermiştir.
TOPRAK ÇEŞİTLERİ TÜRKİYE'DE GÖRÜLDÜĞÜ YERLER
Dünya genelinde yaygın olan bazı toprak türleri ülkemizde görülmemektedir. Bunlar hangi toprak tipleridir? Neden görülmezler?
Türkiye’de görülen toprak çeşitleri
- Zonal(yerli) Topraklar:
Çeşitli nedenlere bağlı olarak ayrışan, çözünen, ufalanan kayaç parçalarının çözülmesiyle oluşan topraklardır. Zonal(yerli) topraklar iklim ve ana kaya özelliklerini yansıtırlar.
Ülkemizde (orta iklim kuşağında yer aldığı için)iklim çeşitliliğine bağlı olarak zonal toprakların tüm çeşitleri oluşmamıştır. Zonal topraklar, Türkiye’de en geniş alan kaplayan toprak grubudur. Tüm horizonları oluşmuş (A, B, C ve D horizonları) topraklardır.
- Kırmızı Akdeniz(Terra-Rossa) toprakları:
Kırmızı Akdeniz Toprakları (Terra-Rossa): Terra-rossa, Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü Güney Marmara ile Ege ve Akdeniz kıyılarında yaygın olarak görülmektedir. Çoğunlukla kireç taşlı (kalkerli) arazi üzerinde yaygındır. Bu topraklar, kil ve demiroksit bakımından zengindir. Daha çok dolin, uvala ile polye tabanlarında görülen bu topraklar üzerinde tarım yapılmaktadır. Oksitlenmeden dolayı rengi kırmızıdır.
- Kahverengi orman toprakları:
Kahverengi Orman Toprakları: Orman örtüsü altında oluşan bu topraklar, organik madde (humus) bakımından zengin olduklarından renkleri koyudur ve verimli topraklardandır.
Ülkemizde kahverengi orman topraklarına Karadeniz’in kıyı kesiminde ve Yıldız Dağları’nda rastlanmaktadır.
- Kahverengi ve kestane renkli bozkır toprakları:
Bozkır alanlarında, yıllık yağış miktarının 400 mm’nin altında olduğu yerlerde oluşur ve bu topraklar, organik madde bakımından fazla zengin değildir.
Ülkemizin iç kesimlerinde yaygın olan bu topraklarda genellikle tahıl tarımı yapılmaktadır.
*Kahverengi Bozkır Toprağı; bu topraklara İç Anadolu’da, Güneydoğu Anadolu’da ve Doğu Anadolu’nun yüksekliği az olan yerlerinde rastlanır. Bu alanlarda yıllık yağış miktarı 250 ile 400 mm arasında değişir. Bitki örtüsü cılız olmasına bağlı olarak humus oranı azdır. Daha çok tahıl tarımına ve küçükbaş hayvancılığa elverişlidir.
*Kestane Rengi Bozkır Toprağı; Bu topraklara İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun fazla yağış alan yerleri ile Doğu Anadolu’nun büyük bir kısmında rastlanır. Bu alanlarda yıllık yağış miktarı 400 ile 600 mm arasında değişir. Bitki örtüsü bozkırdır. Humus bakımından biraz zengindir. Tahıl tarımına ve küçükbaş hayvancılığa elverişlidir.
- Podzol topraklar:
Soğuk nemli iklimde, iğne yapraklı ormanlar altında oluşan soluk renkli topraklardır. Türkiye’de Batı Karadeniz’de görülen bu topraklar verimsizdir.
- Çernozyom topraklar:
Yıllık yağış miktarı 600 mm’ bulan Karasal iklimde, çayır bitki örtüsü altında oluşan bu topraklara Erzurum-Kars çevresinde ve Doğu Karadeniz Dağları’nda rastlanır.
Bitki örtüsü yaz yağışlarıyla yeşeren çayırlar büyükbaş hayvancılık uygun ortam oluşturur. Ayrıca humus bakımından çok zengin olduğundan koyu renkli ve son derece verimli topraklardır.
-İntrazonal Topraklar:
- Halomorfik(tuzlu) topraklar:
Kapalı havza veya eski göl tabanlarında oluşan topraklardır. Tuzlu topraklar ülkemizde Tuz Gölü çevresinde dağılış gösterir. Bu topraklar, tuz oranı fazla olduğundan tarıma elverişli değildir. Ayrıca bu topraklara Konya Havzası’nda, Erzurum Ovası’nın bazı kesimlerinde, Küçük Menderes ve Büyük Menderes deltalarının denize yakın olan kesimlerinde rastlanır. Bu alanlarda yazın buharlaşmaya bağlı olarak suda çözünmüş hâldeki tuzlar, yüzeyde birikir. Bu tür topraklar tarıma elverişli değildir.
- Hidromorfik topraklar:
Yer altı su seviyesi yüksek olan ve drenajı (su akışı ) iyi olmayan alanlarda oluşur. Erzurum Ovası bu duruma örnektir. Yazın yer yer bataklığa dönüşen ovada hidromorfik topraklar görülür. Ayrıca bu topraklara göl kenarlarında rastlanır. Toprak sürekli su altında olduğundan oksijen oranı düşüktür. Bu tür topraklar tarıma elverişli değildir.
- Kalsimorfik topraklar:
- Vertisoller: Killi, kireçli, yaz kuraklığında çatlayan, yağışlı dönemde şişen topraklardır. Yağışlı dönemde alttaki taşların yüzeye çıktığı bu topraklara Anadolu’da taş doğuran toprak denir. Türkiye’de Trakya’da görülen bu topraklar üzerinde buğday ve ayçiçeği tarımı yapılır.
Vertisoller killi, kireçli, marnlı depolara bağlı olarak meydana gelmektedir. Ergene Havzası, Bursa ile Karacabey arası, Muş Ovası ve Konya Havzası’nın bazı kesimleri bu toprakların görüldüğü başlıca alanlardır. Yaz kuraklığı döneminde bu topraklarda 5- 10 cm genişliğinde, 100 cm’yi bulan derinlikte çatlaklar oluşur. Bu çatlaklara dolan topraklar, yağışlı dönemde bünyesine fazla miktarda su alarak şişer ve yüzeye doğru yükselir. Dönen topraklar da denen vertisollere Trakya’da‘’Kara kepir’’ denir.
- Rendzinalar: yumuşak kireç taşları üzerinde oluşan kireçli, killi topraklar olup Akdeniz Bölgesi’nin batısı başta olmak üzere Trakya, Ege ve Güney Marmara’da eğimli arazilerde görülen bu topraklar, tahıl üretimi için uygundur.
- Azonal Topraklar:
- Alüvyal topraklar:
Akarsuların taşıyarak biriktirdiği malzemelerden oluşan alüvyal topraklar çoğunlukla vadi tabanlarındaki düzlüklerde, birikinti ovalarında, delta ovalarında ve eski göl tabanlarında karşımıza çıkarlar. Taşınarak oluştukları için horizonları gelişmemiştir. Toprak yüzeyi sürekli yenilenmektedir. Bu topraklar, mineral ve organik madde bakımından zengindir ve verimleri oldukça yüksektir. Bu nedenle alüvyal toprakların bulunduğu yerler ülkemizin en önemli tarım alanlarıdır.
- Kolüvyal topraklar:
Dağların yamaçlarından daha çok fiziksel ayrışma(parçalanma) ile aşınan taşların, dağların eteklerinde birikmesi ile oluşur. Çakıllı, kumlu bu topraklar(hava oranı yüksek) üzerinde genellikle bağcılık ve bahçe tarımı yapılmaktadır.
- Litosoller:
Dağ yamaçlarında kayaçların parçalanmasıyla meydana gelen iri taşlardan oluşmuş topraklardır.
- Regosoller:
Volkanik arazilerdeki kumlu topraklar ile akarsuların biriktirdiği kumlu depolar üzerinde oluşmuş topraklardır. Bu topraklar Orta ve Doğu Anadolu’da volkanik arazilerde görülür.
EROZYON ve ETKİLERİ
Toprak önemli doğal bir kaynaktır. 10-15 cm’lik bir toprak tabakasının oluşumu için binlerce yıla ihtiyaç vardır. Toprak yüzeyinin akarsular, sel suları ve rüzgâr gibi dış kuvvetler tarafından aşındırılarak başka alanlara, denizlere, taşınmasına erozyon denir. Erozyonla toprağın en verimli kısmı kaybolduğu için tarımsal üretim azalır.
ÇÖLLEŞME VE TÜRKİYE
Türkiye çölleşme risk haritasına göre ülkemizin yaklaşık yüzde 47’si orta ve üzeri yüksek çölleşme riski grubunda yer alıyor.
ÇÖLLEŞMENİN BAŞLAYACAĞI YERLER
Çölleşmenin görüldüğü Konya-Karapınar, Iğdır-Aralık ve Urfa-Ceylanpınar çok yüksek risk taşıyan bölgeler olarak görülürken Tuz Gölü havzası, Ereğli-Karaman bölgesi, Urfa-Ceylanpınar-Mardin-Batman hattı, Eskişehir çevresi ise orta ve yüksek risk grubunu oluşturuyor.
TÜRKİYE VE EROZYON
Türkiye, erozyonun şiddetli olduğu bir ülkedir. Ülkemizde daha çok su erozyonu etkilidir. Örneğin dünyada km2 başına taşınan toprak miktarı yılda 368 ton iken bu değer Türkiye’de 600 ile 800 tondur.
Ülkemizde erozyonun çok olmasının başlıca nedenleri;
- yer şekilleri( engebenin fazla olması, Tarlaların eğim yönünde sürülmesi, çok eğimli yamaçların tarıma açılması, Türkiye’nin %40 tan fazlası % 45 eğime sahiptir)
- bitki örtüsü (bitki örtüsünün cılız olması, aşırı otlatılma ve bitki örtüsünün tahrip edilmesi hatta bir çok yerde hiç olmaması, orman azlığı)
- iklim koşulları (yağış rejiminin düzensiz olması)
- nadas uygulaması,
Alanlara göre erozyon; tarım arazilerinin yüzde 59’unda, orman alanlarının yüzde 54’ünde, meraların ise yüzde 64’ünde erozyon söz konusu.
Önce nem azalır, sonra bitki yetişmez olur ve sonra toprak kuruyup parçalanmaya başlar ve çölleşme olur. Çölleşme yüzlerce yılda oluşan toprak katmanının önce incelmesine, sonra yok olmasına neden olur.
Nazka Medeniyetini araştırınız
EROZYONLA MÜCADELEhttp://www.tema.org.tr/web_14966-2_1/index.aspx
TÜRKİYE’DE TOPRAKLARDAN YARARLANMA
Toprak, çeşitli kullanım alanları olan bir önemli doğal kaynaktır.
- Toprak hayvancılık için yem elde etmede,
- sanayide ham madde olarak; seramik, fayans, kiremit, tuğla, çimento yapımında
- tarımsal ürün yetiştirmede kullanılır.
Türkiye dağlık bir ülkedir ve %45’i ekili-dili alan ve çayır-mera olarak kullanılmaktadır. Yer şekillerinin sade olduğu yerlerde ekili-dikili alan oranı daha yüksektir.
Türkiye topraklarının %17’si tarıma elverişsiz olan arazidir. Tarımda kullanılmayan bu araziler arasında; yüksek ve sarp kayalıklar, eğimin fazla olduğu yamaçlar, makilikler, çalılık alanlar, bataklıklar, kumsallar yer alır.
Türkiye topraklarının %28,6’sı ormanlarla kaplıdır. Orman alanları daha çok yağışın bol olduğu kıyılarda ve yüksek alanlarda toplanmıştır.
a-Toprağın Tarımda Kullanımı
Türkiye arazisinin 1/4 ünde tarım yapılmakta olup, tarlaların büyük bir kısmında tahıl ve diğer bitkisel ürünler yetiştirilmektedir.
Uygun toprak yüksek ürün; bazı bitki türleri, bazı toprak türlerinde daha iyi yetişir ve bu topraklardan daha kaliteli ürün elde edilir. Örneğin çay ve fındık fazla yıkanmış kireçsiz topraklarda(kahverengi orman topraklarında); Antep fıstığı kurak bölgelerin kireçli topraklarında; yumrulu bitkiler (patates, soğan, kereviz, şeker pancarı) kumlu topraklarda ; üzüm kumlu, çakıllı topraklarla kumul sırtları üzerinde, zeytin ve turunçgiller daha çok terra rossa topraklı alanlarda daha iyi yetişmekte ve bu topraklardan dafa fazla verim alınmaktadır.
b) Toprağın Hayvancılık Faaliyetlerinde Kullanımı
Doğal bitki örtüsü hayvacılık faaliyetleri üzerinde belirleyici olmaktadır. Türkiye yüz ölçümünün 1/5 i çayır ve mera alanları olarak hayvancılık faaliyetlerinde hayvanların besin ihtiyacının karşılanmasında kullanılır. Maki ve çalılıkların yaygın olduğu yerlerde kıl keçisi; bozkır alanlarında koyun; çayırların yaygın olduğu yerlerde sığır; çiçekli bitkiler, çam ormanları, meyve bahçelerinin yaygın olduğu yerlerde ise arı yetiştiriciliği yapılmaktadır
c) Toprağın Sanayide Kullanımı
Toprağın sanayide ham madde olarak kullanılması yaklaşık 10 bin önce başlayan Neolitik Dönem’e dayanmaktadır. Bu dönemde topraktan çanak çömlek yapımı başladı.
Bugün fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle bazı topraklar sanayide ham madde olarak kullanılmaktadır. Seramik, porselen, çömlek, tuğla ve kiremit üretiminde kullanılan ana ham madde kildir.
Türkiye’de tuğla ve kiremit üreten tesislerin yoğunlaştığı başlıca alanlar; Manisa, İzmir, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Çorum, Tokat, Kastamonu, Afyonkarahisar ve Bartın’dır.
Seramik sanayisinin geliştiği başlıca alanlar ise Kütahya, İzmir, Bozüyük, Söğüt (Bilecik), Çan (Çanakkale), İstanbul ve Kocaeli’dir.
Ülkemizin birçok yöresinde küçük atölyelerde seramik ve çömlek üretimi devam etmektedir
Ülkemiz de toprağın ham madde olarak kullanıldığı alanlardan biri de çimento sanayisidir. Türkiye’deki çimento fabrikalarının büyük bir kısmı İç Anadolu, Marmara ve Ege’de yoğunlaşmıştır. Hazır beton üretiminde de toprak ham madde olarak kullanılmaktadır.
ç)Toprağın Ormancılıkta kullanımı
Türkiye topraklarının 1/4 ini orman alanları oluşturmaktadır. Oksijen üretmeleri ve doğal güzellikler sunmaları yanında sıcaklık farklılıklarının düzenlenmesi, havayı nemlendirmesi, su baskınlarının önlenmesi ve yer altı suyu sağlamaları ormanlarımızın en önemli yararlarındandır. Bu alanlardaki topraklar daha çok kahverengi orman toprakları ve kırmızı topraklardır.
Ormanlardan elde edilen başlıca ana ürünler; tomruk, maden direği, sanayi ve kağıtlık odun, lif ve yongadır. Orman yan ürünlerinin başlıcaları reçine,sığla yağı, meşe palamudu ve çam kozalağıdır.
d) Toprağın yerleşmemede kullanılması
Toprakların büyük bir kısmı da yerleşmeler için kullanılmaktadır.
TÜRKİYE TOPRAKLARI HARİTASI
http://cografyaharita.com/haritalarim/2fturkiye_toprak_haritasi2..png
TÜRKİYE TOPRAKLARI (TEK OLARAK)
http://cografyaharita.com/turkiye_toprak_haritalari1.html
Konu sınavı1 http://www.suleymansen.com/FileUpload/op42022/File/10.cografya_yazili_ornegi-topraklar.pdf
Anasayfa