total ıge testi nedir / Prof. Dr. Kemal Uygur / Alerjik Rinit Tanısında Cilt Testleri

Total Ige Testi Nedir

total ıge testi nedir

Alerjik hastalıklarda sıklıkla ilk bakılan laboratuvar incelemesidir. Serum IgE düzeyleri yaşa bağlı olarak değişim gösterir. Bebek doğduğunda göbek kordonundaki IgE düzeyi sıklıkla 2 kIU/L’nin altındadır (IgE plasental bariyerini geçemez). Ortalama IgE seviyelerinde yaşına kadar giderek bir artış olurken yirmili yaşlardan sonra azalma saptanır. Atopik yapıdaki süt çocuklarında görülen yüksek serum IgE seviyeleri erişkin dönemdeki atopiyi öngörmez. Alerjik hastalığı olan bireylerde en yüksek serum IgE seviyeleri atopik dermatiti olan çocuklarda görülür. Alerjik astımlı çocuklarda ise alerjik rinitlilere göre daha yüksek seviyeler görülür. Alerjik hastaların yaklaşık dörtte birinde ise normal seviyede saptanır.

Alerjik ve non-alerjik bireylerde serum IgE seviyelerinde örtüşme olması nedeniyle tanısal değeri yoktur. Alerjik hastalıkların tanısı ve izlemi için bakılması önerilmez.

Ancak, “alerjik bronkopulmoner aspergillozis”de total IgE’nin > kU/L olması bir tanı kriteri olduğu için ölçülmesi gereklidir.

Atopik dermatitli hastalarda IgE düzeyi çok yüksek değerlere ulaşabilir ve serumda ölçülen spesifik IgE değerlerinde (ELISA sisteminin teknik özelliklerinden dolayı) yanlış pozitif sonuçlara neden olup besin alerjisi tanısına yol açabilir. Bu nedenle, alerjene özgü IgE ölçülen ve çok sayıda pozitif sonuç alınan hastalarda bu durum akılda tutularak total IgE ölçülmelidir.

Unutmayın!

Alerjik hastalıklar dışında birçok hastalıkta da total IgE seviyeleri yükselebilmektedir.

Alerjik Rinit Tanısında Cilt Testleri

Alerjik rinit, alerjene maruz kalma sonrasında, burun’u döşeyen membranların IgE bağımlı enflamasyonu sonucu gelişen semptomatik bir hastalıktır. Alerjik rinit tanısı, tipik semptom hikayesi ile tanı testleri arasındaki uyuma bağlıdır. Alerji testleri, nazal mukozanın aşırı duyarlılığına bağlı olarak bazı irritanlara (sigara, parfüm, toz, deterjan) karşı gelişen IgE’ye bağlı olmayan reaksiyonlarla IgE’ye bağlı alerjilerin ayırt edilebilmeleri için de gereklidir. Çünkü her birinin tedavi prensipleri farklıdır. 
  
Deri testleri semptomsuz kişilerin %’inde pozitif olabileceğinden, pozitif sonuç her zaman hastanın semptomlarının IgE’ye bağlı alerji olduğunu göstermez. Deri testleri, basit, güvenilir, ağrısız, çabuk sonuç veren, tekrarlanabirliği yüksek, maliyeti düşük, komplikasyonları az olan bir tanı yöntemidir . Birçok çalışmada cilt testleri ile klinik semptomlar, serumda spesifik IgE ve total IgE arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Cilt testleri alerjik reaksiyona neden olan alerjenlerin ortaya konulmasının yanı sıra, immünoterapi yapılan hastalarda tedavinin sonuçlarını değerlendirmek için de kullanılabilir . Cilt testleri intradermal ve epidermal testler olarak incelenebilir. Epidermal testlerde epidermis içine daha az miktarda antijen uygulanır. Ancak duyarlılığı intrakutanöz testten daha az ve oluşan reaksiyonlar kısmen daha küçüktür .
   
İntradermal testler prick testine nazaran, daha fazla zaman alır, daha pahalı ve ağrı vericidir. Yalancı pozitif reaksiyon riski ve anaflaksi riski epidermal testlere göre daha fazladır. Ama sensitivitesi prick testine göre daha yüksektir .
   
İntradermal Testler: Uygun oranda seyreltilmiş alerjen maddenin cildin dermal tabakasına verilmesine dayanan intradermal (intrakutan) testler, bilinen en güvenilir ve ispatlanmış cilt test yöntemlerinden biridir . – mL antijen gauge iğne kullanılarak, 4 mm kabarıklık oluşturacak şekilde cilt altına verilir. Bu teknik sayesinde IgE bağımlı alerji mevcutsa ve hasta test alerjeni ile daha önceden karşılaşmış ve hassas ise, mast hücre degranülasyonu sonucunda mevcut kabarıklıkta genişleme oluşur. Kabarıklık dakika içerisinde tekrar ölçülür. Eğer kabarıklığın çapı 7 mm veya daha üstüne çıkarsa test pozitif kabul edilir. İntradermal testin yalancı negatif reaksiyonları az olduğundan duyarlılığı iyidir. Tekrar edilebirlik oranı da yüksektir . Sensivitesi kadar yalancı pozitiflik oranı da fazladır 5. İntradermal test prick testten ile kat daha duyarlıdır . İntradermal test, epidermal deri testinin negatif ve/veya şüpheli olduğu durumlarda da kullanılabilir . 

Epidermal Testler Scratch testi: Cildin 24 mm çizilmesini takiben bir damla antijen damlatılarak yapılır. Duyarlılığı iyi değildir . Reaksiyonları fazladır . Yalancı pozitif ve negatiflik oranlarının yüksek olması nedeni ile Amerikan Tıp Birliği tarafından yılından itibaren terk edilmiştir. Patch Testi: Öncelikle kimyasal temas ve ilaç hassasiyeti için kullanılır. Alerjen cildin yüzeyine kapatılarak uygulanır. Kırksekiz saat sonra sonuçlar okunur. 
   
Prick testi: Prick test, alerjenlerin ortaya konmasında en yaygın kullanılan testtir . Prick test, kolay uygulanır, hastaya az acı verir ve ucuzdur. Test solüsyonları stabildir . Sonuçları semptomlar ile çok iyi korelasyon gösterir. Prick testin, scratch testine göre geri üretilebilirliği ve duyarlılığı daha iyidir ve komplikasyonları daha azdır. Prick testin sensitivitesi %73, ve spesifitesi %,5 arasında değişmekle birlikte en büyük dezavanatajı yanlış negatif reaksiyonlardır6. Prick testler genel olarak intradermal testlerden daha az sensitiflerdir. Prick testin uygulamasında (kan lanseti, Hollister-Stier lanset, ALK lanset), suçiçeği iğnesi, Stallerpoint, Morrow Brown iğnesi, Greer pen, Derma Pik, Duo Tip test gibi çeşitli aletler kullanılabilir . Aynı anda birden çok alerjenin veya alerjen karışımının uygulanabilirliğini, cilde penatrasyonun standardizasyonunu sağlayan ve kullanım kolaylığı açısından değerli olan modifiye test aletleri de mevcuttur. Quintest ve Multi-test bunlardan bazılarıdır. 

TEST SOLÜSYONLARI 
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB AD’da kullandığımız test solüsyonları aşağıdadır: 
monash.pwf kontrol: Serum fizyolojik 
monash.pwf kontrol: Histamin (1+ sol) 
monash.pw tozu akarı Dermatofagoides pteronyssinus 
monash.pw tozu akarı Dermatofagoides farinae 
5.Çimen karışımı: Yulaf, arpa, çavdar, buğday, mısır, bermuda çimeni, delice otu, çayır kelp kuyruğu, domuz ayrığı, çayır salkım otu, tatlı ilkbahar otu, çayır yumağı, kadife otu 
6.Ağaç karışımı: Huş ağacı, zeytin ağacı, kavak, fındık, meşe, karaağaç, dişbudak, kızılağaç, söğüt, kayın, akça ağaç, karadut, ıhlamur, ardıç, mürver, çam 
monash.pw karışımı: Alterna alternata, aspergillus fumigatus, mucor plumbeus, mixed penicillum, cladosporium sphea, candida albicans, Rhizosporium nicricans, monash.pwa 
monash.pw karışımı : Pelin otu, sinirli ot, akkaz ayağı, kuzu kulağı, yakup otu, yapışkan otu, kara hindiba, ayrık otu 
monash.pwmal karışım: Kedi tüyü, köpek epiteli, inek, at epiteli, kümes hayvanları, keçi epiteli, pamuk, koyun epiteli 
Besin grubu: İnek sütü, yumurta, tavuk eti, kakao, domates, çilek, kayısı ve karabiber.

Test solüsyonları taşınırken soğuk zincire uyulmalı, ancak dondurulmamalıdır. Test yapılmadığı zamanlarda buzdolabında saklanmalıdır. Gliserin alerjenik ekstratların ana koruyucu maddesidir. Çoğu ekstrat %50 oranında gliserin kapsar. Gliserin hassasiyeti endurasyona sebep olarak yanlış pozitif sonuçlara sebeb olabilir. Test paneli olarak ekstratları gliserin içeren antijenler kullanılıyorsa Gliserin-kontrol testi negatif kontrolle birlikte hastalara uygulanmalıdır. Anabilim Dalımızda hastaya test karışımları Multi-test aplikatörü ile uygulanmakta, pozitif olarak değerlendirilen grup veya grupların gerekirse açılımı yapılmaktadır. 

UYGULAMA 
Hastaya test öncesinde; testin uygulanışı, sonuçları ve olabilecek komplikasyonlar mutlaka anlatılmalı ve aydınlatılmış onam formu alınmalıdır. Uygulama ortamında gelişebilecek bir anaflaksi durumunda müdahalede gerekli olan; steteskop, tansiyon aleti, turnike, enjektör, enjektabl epinefrin (), oksijen, oral hava yolu, ambu, larengoskop, entübasyon tüpü, enjektabl antihistaminik (difenhidramin), kortikosteroid (i.v. kullanım için) vazopressor (dopamin ya da noradrenalin), H blokör, inhaler bronkodilatör, heparin bulundurulmalıdır. 

Uygulama bölgesi olarak kılsız olan tüm vücut yüzeyleri kullanılabilir. Ama sıklıkla sırt, üst kol ve ön kol kullanılmaktadır. Ön kola oranla sırasıyla, sırt ve üst kol daha duyarlıdır. Aynı miktar antijen ile sırtta oluşan endurasyon çapı daha fazladır . Uygulamada en sık kullanılan ve en uygun bölge ön kol iç yüzüdür. Dirsekten birkaç santimetre aşağıda ve mümkün olduğu kadar damarların yüzeyel seyretmediği bir bölgeye uygulama yapılmalıdır. Ön kolun tercih edilmesi sistemik komplikasyon durumunda turnike uygulanabilirliği açısından da önemlidir . 

Çocuklarda ve yaşlılarda cilt test reaksiyonu daha düşüktür. Test reaksiyonlarını etkileyen diğer faktörlerde zaman ve ısıdır. Sabah erken saatte daha düşük reaksiyon alınır. Yine, üşüyen deri daha az reaksiyon verir 2. Testlerin farklı kişiler tarafından farklı şekilde yorumlanabileceği de unutulmamalıdır. Test uygulaması yapılmadan önce uygulanacak bölge alkollü bir gaz ile silinmeli ve kuruyana kadar beklenilmelidir. Alerjenler uygulanmadan önce, uygulama bölgelerinde alerjene çok yakın olmayacak şekilde işaretleme yapmak karışıklık ve yanlışlıkları önlemek açısından faydalıdır. İşaretleme yapılırken alerjen uygulama noktalarının arasında 2 cm mesafe olacağı akılda tutulmalıdır . 

Lanset ile yapılan klasik prick testte negatif kontrol, pozitif kontrol ve alerjenler tespit edilen noktalara birer damla olarak damlatılır. Daha sonra metal lanset ile kanamaya neden olmayacak ve dermise girmeyecek şekilde derecelik bir açı ile epidermis delinir. Her alerjen için ayrı lanset kullanılmalıdır . Kanama olursa test tekrarlanmalıdır. Uygulamadan sonra hasta 20 dakika aynı pozisyonda bekletilir ve solüsyonlar bir kağıda emdirilerek test sonucu okunur. 

Test uygulamasından önce antihistaminikler ( gün), Astemizol (1 ay), Azelastine(48 saat), Antidepresanlar (2 hafta), H2 reseptör Blokörleri (24 saat) , Lokal Streoid ( hafta), Sistemik Steroid (2 hafta) önce kesilmelidir. Montelukast ve İnhale steroid test sonuçlarını etkilemez. Dermatografizim, egzamatöz lezyon, ürtiker, atopik egzema, akut enfeksiyon, gebelik (histaminin uterus kasıcı etkisi nedeniyle), aktif KVH, dispne, daha önce anaflaksi öyküsü ve β blokör kullanımı (komplikasyon durumunda adrenerjik müdahelenin etkinliği açısından) varsa cilt testi yapılmamalıdır Ayrıca rinit ve astım gibi hastalığı olanlarda, hastalığın aktif döneminde test yapılması semptomları artırabilir. Bunun yanında hasta test uygulandıktan sonra yalnız bırakılmamalı ve en az 30 dk alerji ünitesinde tutulmalıdır. 

Hasta gelişebilecek geç reaksiyonlara karşı da uyarılmalıdır. Reaksiyon gelişen hastaların tedavi sonrası, istenmeyen sonuçların önlenmesi bakımından 24 saat takibi faydalı olabilir . Operasyon sonrası bir ay süreyle test sonucu hatalı olabilir. Çocuklarda 1 yaş itibariyle test anlamlıdır. Yaş büyüdükçe test anlamlılığı artar 3. 

DEĞERLENDİRME 
Uygulamadan 20 dakika sonra eğer pozitif kontrol, negatif kontrol den büyük ve/veya pozitif kontrol 3mm den büyükse test değerlendirilir. Normalde pozitif kontrol mm arasıdır. En uzun çap ile ona dikey geçen çapın ortalaması alınır. Endurasyon ve eritem çapları fleksıbıl ve milimetrik bir cetvel ile ölçülerek kaydedilir. Test sonuçları genel olarak çap boyutuna göre 0 ile 4+ arasında numaralandırılır. 

Alerjen ile oluşan endurasyon çapını histamin ile oluşan endurasyon çapına oranlayarak ta derecelendirme yapılabilir. Prick test için standart derecelendirme sisteminde endurasyonun 3mm den az olması; (-), mm arasında olması; (+), mm arasında olması (++), mm arasında (+++), 10 mm ve üzerinde olması (++++) olarak olarak derecelendirilir. 

Alerjen ile oluşan endurasyon çapını histamin ile oluşan endurasyon çapına oranlayarak yapılan derecelendirme sisteminde; Endurasyon çapı, histaminin endurasyonunun yarısından az ise (+). 
Endurasyon çapı, histaminin endurasyonunun yarısı kadar ise (++). 
Endurasyon çapı, histaminin endurasyonu kadar ise (+++). 
Endurasyon çapı, histaminin endurasyonu na ilave olarak, yarısı kadar ise (++++) olarak değerlendirilir. 

Klinik öyküyü desteklemeyen test sonuçları şüphe ile karşılanmalıdır. 

Pozitif cilt testi bize o spesifik antijene karşı Ig E varlığını göstermekle birlikte, bu antikorlar her zaman hava yolu semptomlarına neden olmaz. Her zaman için laboratuvar sonuçlarının değil, hastaların tedavi edilmesi gerektiği akılda tutulmalıdır.


Total ige nedir?

İge kısaltması  açılımı "İmmünglobulin E" dir.

İmmünglobulin E; Kanda bulunan bir antikordur.

Total ige tam açılımı "Total İmmünglobulin E" dir.

Total ige; Kan testi sonuçda kandaki toplam İmmünglobulin E miktarını belirtmede kullanılan bir kavramdır.

İmmünglobulin E, atopik kişilerde bulunan ve kişinin duyarlı olduğu belirli bir alerjene karşı oluşmuş olan bir cins antikordur.

1. Molekül ağırlığı dalton olan monomer yapıda bir Ig'monash.pwrleri diğer Ig’lerden daha büyük yapıdadır .

2. Normalde serumda çok az bulunur ve Ig'lerin %'ünü oluşmonash.pwşkinde ml serumdaki miktarı ortalama mgr'dır.

3. İge, Fc parçası ile mast hücresi ve bazofil lökositlere bağlanabilmeözelliğindedir ve bağlandığı zaman bu hücreleri duyarlı halegetirirler.

4. İge, helmint dediğimiz parazitlere karşı aktif bağışıklıkta, astım,saman nezlesi, ürtiker gibi çabuk tipteki aşırı duyarlılıkreaksiyonlarında önemlidir. Hücrelere bağlı haldeki ige'nin ömrü,serbest ige'ye göre daha uzundur ve proteolitik enzimlere de dahadayanıklıdır.

5. İge komplemanı aktive etmez. Diğer Ig'lere göre ısıya dahaduyarlıdır. İge sentezleyen plazma hücreleri daha çok salgısalyüzeylerde (solunum, sindirim vb.) bulunur.

6. Helmint infeksiyonları ve allerjik durumlarda bu mukozalarınsalgılarında İge miktarında artış olur.

7. Mast hücreleri ve bazofillere Fc uçlarından bağlı haldeki İge'ler özgülantijenleri ile (yani allerjenle) karşılaşıp onlarla birleşecek olursa buhücreler uyarılır ve sitoplazmalarındaki granülleri boşaltırlar. Açığaçıkan maddeler ise çabuk tipteki (anaflaktik tip) allerjik reaksiyonlarıortaya çıkarırlar.

Alerjik bir hastalığın olup olmadığına kan testindkie "Total ige" denilen maddeye bakılarak anlaşılabilir.

Total ige Allerjik hastalıkların değerlendirilmesinde kullanılır.

Eozinofil hücrelerinde de yer alırlar.

gün < IU/mL

ay < IU/mL

1 yaş < 20 IU/mL

10 yaş < 95 IU/mL

11 yaş < IU/mL

12 yaş < 84 IU/mL

yaş < IU/mL

yaş < IU/mL

Kanda ölçülen Total ige değerinin yaş için IU/L, yaş için IU/L, yaş için IU-L >1 ve 5 yaş için IU/L değerlerinden düşükse buna "Total ige düşüklüğü" denir.

Bazı neoplazmalar, ataksi telenjiektazi ve bazı agamaglobulinemilerde Total ige düzeyi düşer.

Ayrıca Sitotoksik ilaç tedavisinde, İlerlemiş malign hastalıklarında ve  Ataksia Telenjektazide Total ige düzeyi düşer.

Kanda ölçülen Total ige değerinin yaş için IU/L, yaş için IU/L, yaş için IU-L >1 ve 5 yaş için IU/L değerlerinden yüksekse buna "Total ige yüksekliği" denir.

1. Allerjik hastalıklar,

2. Paraziter hastalıklar (şistozoma mansoni,fasciola hepatica,trişinellaspiralis,plazmodyumlar..),

3. Bronkopulmoner aspergillosis,

4. Astma,

5. Hiperimmünglobulin E sendromu,

6. Wiskott-Aldrich sendromunda,

7. Saman Nezlesi,

8. Atopik Ekzema,

9. E-miyeloma,

Multipl Myeloma

Ürtiker ve anjioödem,

Pulmoner allerjik aspergillozis.

Total serum Ig E yüksekliği genel anlamda allerjik hastalıklar ile birliktedir. Ancak diğer bazı hastalıklarda (enfeksiyonlar, maligniteler, immün yetmezlik sendromları, deri hastalıkları, inflamatuvar hastalıklar) da yükselme gözlenebilir. Hiperimmünglobulin E sendromu seyrek bir immün yetmezlik tablosu olup, Ig E yüksekliği, eozinofili, egzema, tekrarlayan deri ve akciğer enfeksiyonu ile karekterizedir. Genelde serum Ig E seviyesi IU/ml üzerindedir.

1. Atopik kişilerde, tolal ige % hastada yüksektir.

2. Kandaki total ige miktarı 50 mikrogram’dan düşük ise, atopi ihtimali yok denilecek kadar azalır.

3. Alerjik bir hastalığı olan kişilerde total ige normal bulunabilir.

4. Kandaki ige düzeyi yaşa göre değişiklik gösterir. En düşük miktarlara bebeklerde, en yüksek miktadlara ise gençlerde rastlanır.

5. Erkeklerde, genel olarak daha yüksek değerler saptanır. Sigara içenlerde ige daha fazla bulunur. Hatta, sigara içenlerin erkek çocuklarında, sigara içmeyenlerin çocuklarına göre, ige daha yüksektir.

6. Çok sayıda aeroallerjene duyarlılığı olanlarda, kandaki ige mikrogramın üstünde bulunur. Çok daha yüksek değerlere ise, bağışıklık sistemi hastalıklarında ve bazı parazit hastalıklarında rastlanır.

7. Bazı lemfoma, myeloma gibi kanserlerde, kemik iliği nakli yapılan kişilerde de yüksek ige düzeyleri saptanabilir.

8. Total ige düzeyi, yıl boyunca farklılık gösterir. Örneğin, polen zamanı artar, immunoterapi ile azalır.

9. Yeni doğan bebeğin kordon kanında yüksek ige saptanması, bebeğin ailesinde atopi de varsa, ileriki yıllarda alerjik bir hastalık çıkması ihtamilini çok artırır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır