transudat nedir / Parasentez Sıvısının Analizi - Acilci.Net

Transudat Nedir

transudat nedir

Türkiye Klinikleri Veteriner Bilimleri-Cerrahi - Özel Konular

1. KULLANIM KOŞULLARI

1.1. http://www.turkiyeklinikleri.com alan adından veya bu alan adına bağlı alt alan adlarından ulaşılan internet sayfalarını (Hepsi birden kısaca "SİTE" olarak anılacaktır) kullanmak için lütfen aşağıda yazılı koşulları okuyunuz. Bu koşulları kabul etmediğiniz takdirde "SİTE"yi kullanmaktan vazgeçiniz. "SİTE" sahibi bu "SİTE"de yer alan veya alacak olan bilgileri, formları, içeriği, "SİTE"'yi, "SİTE" kullanma koşullarını dilediği zaman değiştirme hakkını saklı tutmaktadır.

1.2. Bu "SİTE"'nin sahibi Türkocağı cad. No:30, 06520 Balgat Ankara adresinde ikamet eden Ortadoğu Reklam Tanıtım Yayıncılık Turizm Eğitim İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'dir (bundan böyle kısaca "Türkiye Klinikleri" olarak anılacaktır). "SİTE"'de sunulan hizmetler "Türkiye Klinikleri" tarafından sağlanmaktadır.

1.3. Bu "SİTE"'de sunulan hizmetlerden belirli bir bedel ödeyerek ya da bedelsiz olarak yararlananlar veya herhangi bir şekilde "SİTE"ye erişim sağlayan her gerçek ve tüzel kişi aşağıdaki kullanım koşullarını kabul etmiş sayılmaktadır. İşbu sözleşme içinde belirtilen koşulları "Türkiye Klinikleri" dilediği zaman değiştirebilir. Bu değişiklikler periyodik olarak "SİTE"'da yayınlanacak ve yayınlandığı tarihte geçerli olacaktır. "Türkiye Klinikleri" tarafından işbu sözleşme hükümlerinde yapılan her değişikliği "SİTE" hizmetlerinden yararlanan ve "SİTE"ye erişim sağlayan her gerçek ve tüzel kişi önceden kabul etmiş sayılmaktadır.

1.4. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" 30.03.2014 tarihinde en son değişiklik yapılarak ve web sitesi üzerinden yayınlanarak; "SİTE"yi kullanan her kişi tarafından erişimi mümkün kılınıp yürürlülüğe konmuştur. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" ayrıca, "Türkiye Klinikleri" hizmetlerinden belli bir bedel ödeyerek veya ödemeden yararlanacak olan kullanıcılarla yapılmış ve/veya yapılacak olan her türlü "KULLANICI Sözleşmesi"nin de ayrılmaz bir parçasıdır.

2. TANIMLAR

2.1. "SİTE" : "Türkiye Klinikleri" tarafından belirlenen çerçeve içerisinde çeşitli hizmetlerin ve içeriklerin sunulduğu çevrimiçi (on-line) ortamdan http://www.turkiyeklinikleri.com alan adından ve/veya bu alan adına bağlı alt alan adlarından erişimi mümkün olan web sitesi.

2.2. KULLANICI : "SİTE"ye çevrimiçi (on-line) ortamdan erişen her gerçek ve tüzel kişi.

2.3. LİNK : "SİTE" üzerinden bir başka web sitesine, dosyalara, içeriğe veya başka bir web sitesinden "SİTE"ye, dosyalara ve içeriğe erişimi mümkün kılan bağlantı.

2.4. İÇERİK : "Türkiye Klinikleri" "SİTE"yi ve/veya herhangi bir web sitesinden yayınlanan veya erişimi mümkün olan her türlü bilgi, dosya, resim, rakam, fiyat v.b görsel, yazınsal ve işitsel imgeler.

2.5. "KULLANICI SÖZLEŞMESİ" : "Türkiye Klinikleri"nin sunacağı özel nitelikteki hizmetlerden yararlanacak olan gerçek ve/veya tüzel kişilerle "Türkiye Klinikleri" arasında elektronik ortamda akdedilen sözleşme.

3. HİZMETLERİN KAPSAMI

3.1. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" üzerinden sunacağı hizmetlerin kapsamını ve niteliğini belirlemekte tamamen serbesttir.

3.2. "Türkiye Klinikleri" "SİTE" bünyesinde sunulacak servislerden yararlanabilmek için, "KULLANICI"nın "Türkiye Klinikleri" tarafından belirlenecek özellikleri taşıması gereklidir. "Türkiye Klinikleri", bu gerekliliği tek taraflı olarak dilediği zaman değiştirebilir.

3.3. "Türkiye Klinikleri"nin "SİTE" üzerinden belirli bir ücret karşılığı veya ücretsiz olarak vereceği hizmetler sınırlı sayıda olmamak üzere;

- Sağlık sektörüne yönelik bilimsel makaleler, kitaplar ve bilgilendirici yayınları sağlamak.

- - Bilimsel dergilere yönelik makale hazırlama aşamasında biçimsel, istatistikî ve editöryal destek sağlamak.

4. GENEL HÜKÜMLER

4.1. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" dâhilinde erişime açtığı hizmetler ve içeriklerden hangisinin ücrete tabi olacağını belirlemekte tamamen serbesttir.

4.2. "Türkiye Klinikleri"'nin sunduğu hizmetlerden yararlananlar ve siteyi kullananlar, yalnızca hukuka uygun ve şahsi amaçlarla "SİTE" üzerinde işlem yapabilirler. Kullanıcıların, "SİTE" dâhilinde yaptığı her işlem ve eylemdeki hukuki ve cezai sorumluluk kendilerine aittir. Her KULLANICI, "Türkiye Klinikleri"nin ve/veya başka bir üçüncü şahsın haklarına tecavüz teşkil edecek nitelikteki herhangi bir iş ve eylemde bulunmayacağını; yazılı, görsel ve işitsel bilgileri açıklamayacağını, "Türkiye Klinikleri"ne açıkladığı ve/veya "SİTE"ye gönderdiği her türlü yazılı, görsel ve işitsel bilginin "Türkiye Klinikleri"ne açıkladığı ve/veya "SİTE"ye gönderdiği sırada her türlü biçimde kullanılması, işlenmesi, saklanması, açıklanması ve üçüncü kişilere karşı ifşa edilmesi konusunda münhasır hak sahibi olduğunu kabul, beyan ve taahhüt eder. "KULLANICI" "SİTE" dâhilinde bulunan resimleri, metinleri, görsel ve işitsel imgeleri, video klipleri, dosyaları, veritabanları, katalogları ve listeleri çoğaltmayacağı, kopyalamayacağı, dağıtmayacağı, işlemeyeceğini, gerek bu eylemleri ile gerekse de başka yollarla "Türkiye Klinikleri" ile doğrudan ve/veya dolaylı olarak rekabete girmeyeceğini kabul ve taahhüt etmektedir.

4.3. "SİTE" dâhilinde üçüncü kişiler tarafından sağlanan hizmetlerden ve yayınlanan içeriklerden dolayı "Türkiye Klinikleri"nin, işbirliği içinde bulunduğu kurumların, "Türkiye Klinikleri" çalışanlarının ve yöneticilerinin, "Türkiye Klinikleri" yetkili satıcılarının sorumluluğu bulunmamaktadır. Herhangi bir üçüncü kişi tarafından sağlanan ve yayınlanan bilgilerin, içeriklerin, görsel ve işitsel imgelerin doğruluğu ve hukuka uygunluğunun taahhüdü bütünüyle bu eylemleri gerçekleştiren üçüncü kişilerin sorumluluğundadır. "Türkiye Klinikleri", üçüncü kişiler tarafından sağlanan hizmetlerin ve içeriklerin güvenliğini, doğruluğunu ve hukuka uygunluğunu taahhüt ve garanti etmemektedir.

4.4. "KULLANICI"lar, "SİTE"yi kullanarak, "Türkiye Klinikleri"nin, diğer "KULLANICI"ların ve üçüncü kişilerin aleyhine hiçbir faaliyette bulunamazlar. "KULLANICI"ların işbu "SİTE Kullanım Koşulları" hükümlerine ve hukuka aykırı olarak gerçekleştirdikleri "SİTE" üzerindeki faaliyetler nedeniyle üçüncü kişilerin uğradıkları veya uğrayabilecekleri zararlardan dolayı "Türkiye Klinikleri"nin doğrudan ve/veya dolaylı hiçbir sorumluluğu yoktur.

4.5. "KULLANICI"lar, "SİTE" dâhilinde kendileri tarafından sağlanan bilgilerin ve içeriklerin doğru ve hukuka uygun olduğunu kabul ve taahhüt etmektedirler. "Türkiye Klinikleri", "KULLANICI"lar tarafından "Türkiye Klinikleri"ne iletilen veya "SİTE" üzerinden kendileri tarafından yüklenen, değiştirilen ve sağlanan bilgilerin ve içeriklerin doğruluğunu araştırma; bu bilgi ve içeriklerin güvenli, doğru ve hukuka uygun olduğunu taahhüt ve garanti etmekle yükümlü ve sorumlu değildir.

4.6. "KULLANICI"lar, "SİTE" dâhilinde Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca haksız rekabete yol açacak faaliyetlerde bulunmayacağını, "Türkiye Klinikleri"nin ve üçüncü kişilerin şahsi ve ticari itibarı sarsacak, kişilik haklarına tecavüz ve taarruz edecek fiilleri gerçekleştirmeyeceğini kabul ve taahhüt etmektedir.

4.7. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" dâhilinde sunulan hizmetleri ve içerikleri her zaman değiştirebilme hakkını saklı tutmaktadır. "Türkiye Klinikleri", bu hakkını hiçbir bildirimde bulunmadan ve önel vermeden kullanabilir. "KULLANICI"lar, "Türkiye Klinikleri"nin talep ettiği değişiklik ve/veya düzeltmeleri ivedi olarak yerine getirmek zorundadırlar. "Türkiye Klinikleri" tarafından talep edilen değişiklik ve/veya düzeltme istekleri gerekli görüldüğü takdirde "Türkiye Klinikleri" tarafından yapılabilir. "Türkiye Klinikleri" tarafından talep edilen değişiklik ve/veya düzeltme taleplerinin, "KULLANICI"lar tarafından zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle doğan veya doğabilecek zararlar, hukuki ve cezai sorumluluklar tamamen kullanıcılara aittir.

4.8. "SİTE" üzerinden, "Türkiye Klinikleri"nin kendi kontrolünde olmayan ve başkaca üçüncü kişilerin sahip olduğu ve işlettiği başka web sitelerine ve/veya "İÇERİK"lere ve/veya dosyalara link verebilir. Bu link'ler sadece referans kolaylığı nedeniyle sağlanmış olup ilgili web sitesini veya işleten kişiyi desteklemek amacıyla veya web sitesi veya içerdiği bilgilere yönelik herhangi bir türde bir beyan veya garanti niteliği taşımamaktadır. "SİTE" üzerindeki linkler vasıtasıyla erişilen web siteleri, dosyalar ve içerikler, bu linkler vasıtasıyla erişilen web sitelerinden sunulan hizmetler veya ürünler veya bunların içeriği hakkında "Türkiye Klinikleri"nin herhangi bir sorumluluğu yoktur.

4.9. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" üzerinden "KULLANICILAR" tarafından kendisine iletilen bilgileri "Gizlilik Politikası" ve "KULLANICI Sözleşmesi" hükümleri doğrultusunda kullanabilir. Bu bilgileri işleyebilir, bir veritabanı üzerinde tasnif edip muhafaza edebilir. "Türkiye Klinikleri" aynı zamanda; KULLANICI veya ziyaret edenin kimliği, adresi, elektronik posta adresi, telefonu, IP adresi, "SİTE"nin hangi bölümlerini ziyaret ettiği, domain tipi, tarayıcı (browser) tipi, tarih ve saat gibi bilgileri de istatistiki değerlendirme ve kişiye yönelik hizmetler sunma gibi amaçlarla kullanabilir.

5. FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI

5.1. Bu "SİTE" dâhilinde erişilen veya hukuka uygun olarak kullanıcılar tarafından sağlanan bilgiler ve bu "SİTE"nin (sınırlı olmamak kaydıyla tasarım, metin, imge, html kodu ve diğer kodlar) tüm elemanları (Hepsi birden "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmaları olarak anılacaktır) "Türkiye Klinikleri"ne aittir. Kullanıcılar, "Türkiye Klinikleri" hizmetlerini, "Türkiye Klinikleri" bilgilerini ve "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmalarını yeniden satmak, işlemek, paylaşmak, dağıtmak, sergilemek veya başkasının "Türkiye Klinikleri"nin hizmetlerine erişmesi veya kullanmasına izin vermek hakkına sahip değildirler. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde "Türkiye Klinikleri" tarafından sarahaten izin verilen durumlar haricinde "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmalarını çoğaltamaz, işleyemez, dağıtamaz veya bunlardan türemiş çalışmalar yapamaz veya hazırlayamaz.

5.2. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde "Türkiye Klinikleri" tarafından sarahaten yetki verilmediği hallerde "Türkiye Klinikleri"; "Türkiye Klinikleri" hizmetleri, "Türkiye Klinikleri" bilgileri, "Türkiye Klinikleri" telif haklarına tabi çalışmaları, "Türkiye Klinikleri" ticari markaları, "Türkiye Klinikleri" ticari görünümü veya bu SİTE vasıtasıyla sağladığı başkaca varlık ve bilgilere yönelik tüm haklarını saklı tutmaktadır.

6. SİTE KULLANIM KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİKLER

"Türkiye Klinikleri", tamamen kendi takdirine bağlı olarak işbu "SİTE Kullanım Koşulları"nı herhangi bir zamanda "SİTE"'da ilan ederek değiştirebilir. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları"nın değişen hükümleri, ilan edildikleri tarihte geçerlilik kazanacaktır. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" kullanıcının tek taraflı beyanları ile değiştirilemez.

7. MUCBİR SEBEPLER

Hukuken mücbir sebep sayılan tüm durumlarda, "Türkiye Klinikleri" işbu "SİTE Kullanım Koşulları", gizlilik politikası ve "KULLANICI Sözleşmesi"nden herhangi birini geç ifa etme veya ifa etmeme nedeniyle yükümlü değildir. Bu ve bunun gibi durumlar, "Türkiye Klinikleri" açısından, gecikme veya ifa etmeme veya temerrüt addedilmeyecek veya bu durumlar için "Türkiye Klinikleri"nin herhangi bir tazminat yükümlülüğü doğmayacaktır. "Mücbir sebep" terimi, ilgili tarafın makul kontrolü haricinde ve "Türkiye Klinikleri"nin gerekli özeni göstermesine rağmen önleyemediği olaylar olarak yorumlanacaktır. Bunu yanında sınırlı olmamak koşuluyla, doğal afet, isyan, savaş, grev, iletişim sorunları, altyapı ve internet arızaları, elektrik kesintisi ve kötü hava koşulları gibi durumlar mücbir sebep olaylarına dâhildir.

8. UYGULANACAK HUKUK VE YETKİ

İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" uygulanmasında, yorumlanmasında ve bu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde doğan hukuki ilişkilerin yönetiminde yabancılık unsuru bulunması durumunda Türk kanunlar ihtilafı kuralları hariç olmak üzere Türk Hukuku uygulanacaktır. İşbu sözleşmeden dolayı doğan veya doğabilecek her türlü ihtilafın hallinde Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.

9. YÜRÜRLÜLÜK VE KABUL

İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" "Türkiye Klinikleri" tarafından "SİTE" içersinde ilan edildiği tarihte yürürlülük kazanır. Kullanıcılar, işbu sözleşme hükümlerini "SİTE"yi kullanmakla kabul etmiş olmaktadırlar. "Türkiye Klinikleri", dilediği zaman iş bu sözleşme hükümlerinde değişikliğe gidebilir ve değişiklikler sürüm numarası ve değişiklik tarihi belirtilerek "SİTE" üzerinde yayınlandığı tarihte yürürlülüğe girer.

30.03.2014

Hepimiz acil serviste bir sebepten hastaların vücut sıvılarından örneklemeler yapıyor ve ön tanılarımızın ışığında birtakım yorumlar yapıyoruz. Lomber ponksiyon ile ilgili yazımızda beyin omurilik sıvısının değerlendirilmesinden bahsetmiştik. Bu yazıda ise, acil serviste diğer en sık örneklemesini yaptığımız vücut sıvılarından olan plevral sıvı için neler beklememiz gerektiğini ve tanısal kriterleri derlemeyi hedefledim. İyi okumalar.

Plevral Sıvı Nedir?

  • Normal şartlar altında paryetal ve visseral plevralar arasında bulunan, böylelikle ventilasyon süresince plevralar arası harakete olanak veren sıvıdır. Vücut ağırlığına göre yaklaşık 0.13 ml/kg olması beklenir.
  • Plevral sıvı plazmanın paryetal plevra membranlarından filtrasyonu ile meydana gelir ve paryetal lenfatik drenajla mediastinumdaki lenf nodlarına drene olur. Plevral sıvı hacmi pulmoner kapiller hidrostatik ve onkotik basınçlar, lenfatik drenaj ve plevral ve kapiller membranların bütünlüğü arasındaki denge ile sağlanır.

Plevral Efüzyon Nedir?

  • Paryetal ve visseral plevralar arasındaki plevral alanda anormal miktarda plevral sıvı birikimidir.
  • Göğüs x-ray görüntülemesinde fark edilebilmesi için 250-500 ml kadar plevral sıvı birikimi olmalıdır.

Plevral Efüzyon Transüda mı Eksüda mı?

  • Transüda, artmış sistemik veya pulmoner kapiller hidrostatik basınca ve/veya azalmış kolloid ozmotik basınca bağlıdır.
  • Plevral membranlar sağlamdır ve plevral kapillerdeki protein geçirgenliği bozulmamıştır.

Şu durumlarda transüda vasfında efüzyonlar görülebilir :

  • Konjestif kalp yetmezliği
  • Karaciğer yetmezliği/siroz
  • Böbrek yetmezliği, nefrotik sendrom
  • Periton diyalizi
  • Hipoalbuminemi
  • Konstrüktif perikardit
  • Vena cava superior obstrüksiyonu
  • Hipotiroidizm
  • Meigs Sendromu (Over fibromu+ sağ plevral efüzyon)
  • Eksüdada ise plevral membranların geçirgenliği bozulmuş, kapiller duvar geçirgenliği artmıştır. Plevral alandaki lenfatik drenajda azalma veya tıkanıklıkla da ilişkili olabilir.

Şu durumlarda eksüda vasfında efüzyonlar görülebilir :

  • Pnömoni
  • Pulmoner emboli/infarkt
  • Malignite
  • Mezotelyoma
  • Bağ doku hastalıkları
  • Travma hastasında plevral efüzyon varlığı aksi ispatlanana kadar hemotoraks olarak kabul edilmelidir.

Plevral Efüzyonun Değerlendirilmesi

Plevral sıvı örneğinde rutinde şu parametreler çalışılmalıdır:

  • Protein
  • LDH
  • Hücre sayımı
  • pH
  • Glukoz
  • Kültür ve gram boyama
  • Hematokrit (hemotoraks şüphesinde)
  1. Transüda – Eksüda Ayrımı
  • Plevral sıvı protein düzeyi <25 g/L ise transüda
  • Plevral sıvı protein düzeyi >35 g/L ise eksüda lehinedir.

Transüda eksüda ayrımı için kullanılan altın standart, Light’s kriterleridir.

Aşağıdakilerden herhangi birinin varlığında sıvı eksüda olarak kabul edilir:

  • Plevral sıvı/serum protein oranı > 0.5
  • Plevral sıvı/serum LDH oranı >0.6
  • Plevral sıvı LDH > normal serum LDH üst limitinin 2/3’ü.
  • Hastanın transüdası olduğu düşünülüyor ancak Light’s kriterlerine sonucuna göre eksüdaya işaret ediyorsa, serum-plevra sıvısı protein farkı bakılmalıdır.
  • Konjestif kalp yetmezliği (KKY) olan hastalarda diüretik tedaviye bağlı olarak plevral sıvı protein, LDH ve albümin düzeyleri yükselebilir. Diüretik tedavi alan KKY hastalarında Light’s kriterleri ile yapılan transüda-eksüda ayrımında oluşabilecek hata (%29 oranında), serum ve plevra arası albümin gradienti ile (>1.2 gr/dL), protein gradientinden (>3.1 gr/dL) daha büyük doğrulukla düzeltilebilir.
  • Benzer şekilde, karaciğer siroz hastalarında, Light’s kriterleri ile plevral sıvı eksüda olarak yanlış olarak sınıflandırılabilir(%18). Plevral sıvı/serum albümin oranının (<0.6) doğruluğu, albümin veya protein gradientinden daha yüksektir.
  • Artmış plevral sıvı veya serum pro-BNP düzeylerinin, Light’s kriterleri ile eksüda olarak yanlış sınıflandırılan KKY’ye bağlı transüda vasfındaki efüzyonlar için tanısal değeri daha yüksektir.

2. Plevral Sıvının Görünümü :

Pürülan : Ampiyem, parapnömonik efüzyon

            Çürük kokusu varlığında anaerobik enfeksiyon akla gelmelidir.

Kırmızı/kanlı : Malignite, travma, pulmoner emboli, tbc, aort diseksiyonu, aort anevrizma rüptürü)

Kanlı sıvı varlığında bakılması gereken : hematokrit

Serum hematokritinin <%1’i ise önemsiz

                                         %1-20 ise malignite, PE, travma, pnömoni

                                            >%50’si ise hemotoraks

Siyah: Aspergillus niger veya Rhizopus Oryzae enfeksiyonu, veya, metastatik karsinom veya melanomaya bağlı masif kanamayı takiben.

Süt renginde/kıvamında : şilotoraks, psödoşilotoraks

Gıda parçaları içeriyorsa : Özefagus rüptürü

3. Plevral Sıvının (eksüda) Biyokimyasal Analizi

Hücre Sayımı

  • Yüksek RBC (>100.000 mm3)   : malignite, pulmoner infarkt, travma
  • Eksüdada genellikle WBC >50.000/ µL​1–4​
  • PMNL ağırlıklı (>%50) : akut inflamasyon, parapnömonik efüzyon, pulmoner emboli
  • Lenfosit ağırlıklı (>%50) : malignite, tbc, romatolojik (sarkoidoz)
  • Eozinofili (>%10) : malignite, mantar veya tbc enfeksiyonları, ilaca bağlı (sulfosalazin), Churg-Strauss, CABG operasyonunu takiben.

Plevral Sıvı pH’ı

Plevral sıvı örneği havaya maruz kalırsa veya 4 saatten fazla bekletilirse pH yükselir.

pH düşüklüğü enfeksiyon, malignite, özefagus rüptürü ve rom​3​atolojik hastalık sonucu görülebilir.

Enfeksiyon var ve pH < 7.20 ise; drenaj yapılmalıdır.

Malignite var ve pH < 7.30 ise sağkalım kısadır, hastanın kimyasal plörodeze yanıtı zayıftır.

Plevral Sıvı Glukozu

  • Plevral sıvı pH’ının düşüren sebepler genellikle glukozunu da düşürür.
  • Glukoz düzeyinin <60 mg/dL olması, komplike parapnömonik efüzyon, malignite, tbc ve romatoid plöriti düşündürür. Nadiren hemotoraks, paragonimiyazis, Churg-Strauss Sendromu ve lupus plöritinde de görülebilir.
  • Glukoz düzeyinin <30 mg/dL olması ise genellikle ampiyem ve romatolojik hastalık göstergesidir.

Plevral Sıvı LDH Düzeyi

  •  > 1000 IU/L düzeyler ampiyem, malignite veya romatolojik efüzyona işaret eder.
  • Plevral sıvı LDH/serum LDH > 0.6 olması eksüdaya işaret eder (Light’s kriterleri)
  • Tekrarlanan LDH ölçümlerinde LDH’ın artıyor olması inflamasyonun devam ettiğini, azalıyor olması ise süregelen olayın iyileşmekte olduğunu gösterir.

Diğer Tetkikler :  

Sitoloji

  • Malignitesi olan vakaların yaklaşık %60’ında plevral sitoloji ile maligniteyi saptayabilir.  

Amilaz

  • Yüksekliği (serum üst limitinden yüksek olması) pankreatit, özefagus rüptürü veya maligniteyi düşündürür.

Adenozin deaminaz (ADA)

  • >40-45 U/L tüberküloza bağlı efüzyonu düşündürürken, çok yüksek aktivasyon değerleri (>250 U/L) ampiyem veya lenfomaya bağlı olma ihtimali daha yüksektir.

Trigliserid

  • Plevral sıvı trigliserid düzeyinin >110 mg/dL olması şilotoraksı gösterir.
  • Plevral sıvı trigliserid düzeyinin <50 mg/dL olması şilotoraksı dışlar.
  • Plevral sıvı trigliserid düzeyinin 50-110 mg/dL arasında olması durumunda şilomikronların gösterilebilmesi için lipoprotein analizi gerekir.
  • Psödoşilotoraksta ise kolesterol düzeyi >50 mg/dL ancak trigliserid düzeyi <10 mg/dL  görülür.

C-Reaktif Protein (CRP)

  • CRP düzeyi >45 mg/L olan eksüda genellikle parapnömonik efüzyondur. CRP düzeyi >100 mg/dL olan eksüda ise komplike parapnömonik efüzyona işaret eder.

Prokalsitonin

  • Parapnömonik efüzyon varlığında tüberküloz ve maligniteye nazaran daha yüksek bulunur.
  • Ancak komplike parapnömonik efüzyon ve komplike olmayan parapnömonik efüzyonu ayırt ettirecek sınır değeri yoktur.

NT-proBNP

  • Kardiyak kaynaklı plevral efüzyonuların ayrımında yüksek tanısal doğruluğa sahiptir.
  • Plevral sıvı ve serum NT-proBNP düzeyleri korelasyon göstereceğinden, serum NT-proBNP düzeyleri yüksek olanlarda tanısal torasentez gerekmeyebilir.
  • En sık kullanılan sınır değer 1.500 pg/mL’dir.

Kaynaklar :

  1. 1.

    Lee JB. Pleural Effusion. rcemlearning. rcemlearning.co.uk. Published May 1, 2019. Accessed June 29, 2019.

  2. 2.

    Cadogan M. Pleural Fluid Analysis. LITFL. https://litfl.com/pleural-fluid-analysis/. Published April 20, 2019. Accessed June 29, 2019.

  3. 3.

    Na MJ. Diagnostic Tools of Pleural Effusion. Tuberc Respir Dis. 2014:199. doi:10.4046/trd.2014.76.5.199

  4. 4.

    Ojo O. PLEURAL FLUID INTERPRETATION. Geeky Medics. https://geekymedics.com/pleural-fluid-interpretation/. Published 2019. Accessed June 29, 2019.

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.

Vücutta meydana gelen patolojik işlemler bir sıvı kümesine neden olabilir. Çit ve araştırması, teşhis aşamasında büyük önem taşıyor. Buradaki amaç, çıkarılan materyalin ne olduğunu - eksüda veya transüdat olduğunu öğrenmektir. Bu analizin sonuçları, hastalığın niteliğini tanımlamayı ve sadık tedavi taktiklerini seçmeyi mümkün kılar.

Tanım

Uşak - Kökeni, akan enflamatuar işlemlerle ilişkili olan sıvı.

Transsudat - Enflamasyonla ilgili olmayan nedenlerden dolayı yapılan ödemeler.

Karşılaştırma

Böylece, sıvı türünü tanımlayarak, önemli sonuçlar verebilirsiniz. Sonuçta, malzeme (vücuttan çıkarılan) eksüda edildiyse, iltihaplanma gerçekleşir. Bu işlem, örneğin romatizma veya tüberküloza eşlik eder. Transudat, kan dolaşımının ihlal edilmesini, metabolizma ve diğer sapmalarla ilgili problemleri göstermektedir. Enflamasyon burada hariç tutulur. Bu sıvı, kalp yetmezliğinde ve bazı karaciğer hastalıklarında boşluklar ve dokulara monte edilir.

Söylemeliyim ki, eksüdat arasındaki fark her zaman mevcut değil. Her ikisi de şeffaf olabilir ve sarımsı bir renk tonunun tadını çıkarabilir. Bununla birlikte, eksüda genellikle başka bir boyama vardır ve aynı zamanda çamurludur. Sıvı olarak adlandırılan varyasyonlar oldukça çok. Özellikle transdate seröz türlerine olan özelliklerine yakın. Diğer örnekler daha spesifiktir. Örneğin, pürülan eksüdalı viskoz ve yeşilimsi, hemorajik - çok sayıda eritrosit nedeniyle kırmızı bir tonu olan, hasta bir şekilde - yağ içeren ve görsel değerlendirme ile süt hatırlatır.

Eksüdanın yoğunluğunu ve transudatın yoğunluğunu karşılaştırırken, ikinci tip gösterimden gelen düşük parametreler not edilir. Ana ayırt edici kriter, protein sıvılarındaki içeriği tanır. Kural olarak, eksüda, onlarla çok doyurulur ve transda'da bu maddenin miktarı küçüktür. Protein bileşenine göre bilgi almak rakiplere yardımcı olur. Asetik kompozisyonlu bir tanktan, çalışma altında malzemenin damlalarını ekleyin. Düşmekse, çamurlu bir buluta dönüşürler, o zaman eksüdalı bir durumdur. İkinci tipin biyolojik sıvısı böyle bir reaksiyon vermez.

Fizikokimyasal özelliklerin tanımı

Plevral efüzyonun fizikokimyasal özelliklerinin belirlenmesi, elde edilen malzemenin görünümünün değerlendirilmesinden ve renginin, saydamlığını, tutarlılığının ve kokusunun belirlenmesiyle başlamaktır. Bu özellikler için, çeşitli plevral efüzyon çeşitleri ayırt edilebilir:

Transsudat - Enflamatuar olmayan efüzyonda, hidrostatik basınç (hakem) (hakem) veya kan plazmasının kolloid-ozmotik basıncının azaltılmasıyla oluşturulan plevral boşlukta (glomerülonefritli nefrotik sendrom, böbrekler ve lipoid nefroidinin amiloidozu, karaciğer sirozu sırasında, nefrotik sendrom) protein sentetik fonksiyonlarının ihlali, vb.). Görünüşe göre, transudat saydam sarımsı renkli bir sıvıdır, kokusuzdur.

Eksüdeler - enflamatuar kökenli plevral etkisi (bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan nesil). Tüm eksüler, yüksek protein içeriği, özellikle fibrinojen ve yüksek nispi yoğunluğa göre ayırt edilir. Ekstanın görünümü, plegre'deki enflamatuar sürecin doğasına, plevral sıvının hücre bileşimi ve diğer bazı faktörlere bağlıdır.

Birkaç ana eksüd tipi vardır:

    SEROUS EXUDATE - Şeffaf sarımsı sıvı, kokusuz, görünümde çok hatırlatan bir transdate. Çeşitli etiyologlardaki plevral efüzyonlu hastalarda, seröz eksant, vakaların% 70'inde (N.S. Tyukhtin) bulunur. Serin eksüdanın en sık nedeni tüberküloz, zatürree ve tümörlerdir.

    Pürülan eksüdatı çamurludur (lökositlerin bolluğu nedeniyle), sarımsı-yeşilimsi veya grimsi beyaz, kalın, kremsi kıvamda, genellikle kokusuzdur. Purululs Exudat genellikle bakteriyel floranın neden olduğu pleorritlerde tespit edilir. Putrid plevral efüzyon ile karmaşık bir gangren veya akciğer apse ile, ikincisi, proteinin anaerobik bakterilerin etkisiyle parçalanmasından kaynaklanan hoş olmayan bir kötü amaçlı yazılım kazandırır.

    Hemorajik eksüda. Kanın safsızlığına bağlı olarak ve plevranın boşluğundaki kalış süresi boyunca, pembe şeffaftan koyu kırmızı ve kahverengi, bulanık sıvıya kadar çeşitli yoğunluğun kanlı bir rengine sahiptir ve değiştirilmiş ve değiştirilmemiş kırmızı kan hücrelerinin önemli bir karışımını içerir. . Hemoliziyle, eksüda, bir çeşit vernik görünümü kazanır. Hemorajik eksüda, plevraur ve ışıktaki tümör işlemi ile ilişkili plevral atık maddelerle (plevranın primer tümörü - mezotelioma, plevrada tümör metastazları), travmatik pleurit ve tüberküloz ile gözlenir. Daha az sıklıkta seröz hemorajik de dahil olmak üzere hemorajik efüzyonun çeşitli versiyonları pnömoni ve diğer hastalıklarla tespit edilir.

    Hilty ve Chilus benzeri eksüler, büyük bir yağ içeriğinden dolayı bir süt biçimine benzeyen bulanık beyazımsı bir sıvıdır. Hilty Exures, tümörün sıkışması, artan lenf nodları veya kanalın bir molası (yaralanma, tümör) nedeniyle torasik lenfatik kanaldan lenf çıkışının zorluğu ile oluşturulur. Hilus benzeri eksüdalar, lenflerin (Hilus) kirliliğinden dolayı değil ve seröz kabukların kronik iltihaplanmasında daha sık gözlenen yağ yeniden doğuştan oluşan hücrelerin bol miktarda çürümesi nedeniyle, büyük miktarda yağ içerir.

    Kolesterol eksüdeleri, koyu sarımsı veya kahverengimsi tonlu kalın bir sıvıdır ve genellikle birkaç yıl boyunca kronik birikmiş ödemelerle bulunur.

Transudatlar ve seröz eksüler şeffaftır, karakteristik bir şekilde hafif sarımsı bir renge sahiptir. Pürülan, hemorajik, lezzetli, çengelli-like ve kolesterol, çoğu durumda çamurlu ve renk, transüdlerden ve seröz eksudatlardan farklıdır.

Tablo 6.2, plevral içeriğin makroskopik bir çalışmasında ortaya çıkabilecek bazı önemli tanı işaretleri sunar.

Tablo 2.

Bazı makroskopik plevral efüzyon belirtilerinin teşhis değeri

İşaretler

Teşhis değeri

Plevral efüzyonda kan

Tümör plörezi (yaklaşık% 44) doğum sonrası plörezi tüberküloz plörezi parapnemonik plörizy, vb.

Efüzyonun beyaz rengi

Hilty Boşaltma Hilus benzeri ödemeler

Kolesterol atışları

Renkli Çikolata Şurubu

Plevra'nın boşluğunda atılım ile ameğid karaciğer apsesi

Siyah renk

Aspergilloz efüzyonu

Sarımsı yeşilimsi renk dökülüyor

Romatoid artrit ile puremit

Empiama Plevra

Çatmak

Empiama Plevra (Anaerobik patojenler)

Çok büyük teklif

Mezotelyoma

Amonyak kokusu

Üremik efüzyon

Çoğu durumda plevral atık suların fizikokimyasal özelliklerinin laboratuvar çalışması, transüdat ve eksüdayı ayırt etmeyi mümkün kılar.

Göreceli yoğunluktranssudatlar 1.002 ila 1.015 arasında değişmektedir ve 1,018'in üzerindeki eksüdler.

Protein.Transhudatlar, 5-25 g / l'den fazla protein içermez, 30 g / l veya daha fazla sızdırmaz. Özellikle büyük protein konsantrasyonu, pürüferli eksüler (70 g / l'a kadar) tarafından ayırt edilir. Genellikle plevral efüzyon proteininin serum proteinine oranını belirler (Belkovoykatsayısı).Transudates için, nispeten düşük bir protein katsayısı karakteristiktir (0.5'in altında). Ekseler daha yüksek bir oran (\u003e 0.5) ile karakterize edilir.

Rakip duruşueksüdolar arasındaki tahmini farklılıklar için kullanılır. Bir asetik asit çözeltisine nispeten yüksek bir protein konsantrasyonu olan bir damla eksüda eklenirken, olgunlaşır (Şekil 32). Damıtılmış bir su, silindirin içine 100 ml kapasiteyle dökülür ve 2-3 damla buz asetik asit ile asitleştirilir. Daha sonra, çalışma altındaki sıvı daha sonra silindire eklenir. Beyaz bir bulut şeklinde çözeltinin tuhaf bir dolabı görünürse, silindirin altını düşürür (Şekil 32, A), numune kabul edilir pozitifeksüdanın özelliği nedir. Bırakma damlaları hızla ve tamamen çözülürse (Şek. 32, B), numune olarak kabul edilir. olumsuz(transdate).

İncir. 32.Pozitif (a) ve negatif (B) rakiplerin denemesi.

Glikoz.Plevral efüzyondaki glikoz içeriğinin belirlenmesi, kan glukoz konsantrasyonu çalışmasıyla aynı anda gerçekleştirilir. Plevral sıvı ve kandaki glikoz seviyelerinin oranının azalması, 0.5'in altındadır, sıklıkla plevral glikoz transferini plevral efüzyona engelleyen pa'yı belirtir. Ek olarak, polimorfik nükleer lökositlerin ve bakterilerin etkisiyle iltihaplanma odağında, anaerobik glikoz metabolizması, plevral boşluğun, laktik asit ve karbondioksit oluşumunda glikoz konsantrasyonunda bir azalma eşliğinde aktifleştirilir. Glikoz içeriğindeki düşüş, tüberküloz, romatoid artrit, malign tümörler, pnömoni (parapnömonik efüzyon) sırasında, özofagusu kıran, ayrıca akut lupus plöritinin erken aşamalarında da ortaya çıkan 3,3 mmol / l'dir. Glikoz konsantrasyonundaki en belirgin azalma, pürülan plöritin (plevranın küreleri) gelişmesinde gözlenmektedir.

Azaltılmış pH7.3 altındaki plevral sıvı aynı patolojik koşullarla tespit edilir. Pleural efüzyonun pH değeri genellikle düşük bir glikoz seviyesi ile iyi ilişkilidir. Pleulent-enflamatuar ve komutabilen olmayan keritler altında plevral sıvının pH'sındaki azalma, bir sonucu olarak, laktik asit ve CO2 içeriğinin ve asidoz geliştiği anaerobik glukoz metabolizmasının arttırılmasından kaynaklanmaktadır.

Lakat dehidrojenaz aktivitesi (LDH)yaklaşık olarak inflamatuar sürecin yoğunluğunu Plegre'de çekmesini sağlar. Genel olarak, genellikle yüksek düzeyde LDH seviyesi (1,6 mmol / l x H'den daha fazla) ile karakterize edilen eksülerler için (düşük 1,6 mmol / l x H). Bazen sözde sözde sözcükleri tanımlarlar. enzim Katsayısı -efüzyonun LDG serumuna, eksüdalarda 0.6'yı aşan ve 0.6'dan daha az olan transüdatlarda olan LDG serumunun içeriğinin oranı.

Böylece, çoğu durumda plevral efüzyonun fizikokimyasal özelliklerinin belirlenmesi (her zaman olmasa da), tablo 6.3'te sunulduğu en karakteristik farklılıkların farklılaştırılmış transüdat ve eksüdlamaya izin verir.

Hatırlamak:İçin transsudatovdüşük göreceli yoğunluk, karakteristik (1.002-1,015), küçük bir protein içeriği (en fazla 25 g / l), düşük LDH (3.3 g / l), negatif rakipler testi, azaltılmış protein ()

Eksüler, göreceli yoğunluk (\u003e 1.018) ve protein içeriği (30 g / l ve üstü), yüksek LDH aktivitesi (\u003e 1.6 mmol / l x h), glukoz konsantrasyonunda (0.5) ve enzimin azalması ile karakterize edilir. 0.6) katsayılar.

Plevral sıvının içindeki yüksek amilaz seviyesinin, pankreasın hastalıkları - keskin veya kronik pankreatitin alevlenmesi nedeniyle efüzyon için tipik olduğu ilave edilmelidir. Ek olarak, plevral sıvının içindeki amilazdaki artış, özofagus kırıldığında ve akciğerin adenokarsinomu ile (çok nadiren) meydana geldiğinde ortaya çıkar. Bu durumlarda plevral efüzyondaki amilaz seviyesinin kan serumundan daha yüksek olduğu karakteristiktir.

İmmünolojik Araştırmaplevral içerikleri, hastalığın ve / veya antikorların nedensel ajanını tespit etmenizi sağlar. Bu amaçla, çok bilgilendirici immünoassay analizi ve polimeraz zinciri reaksiyonu (PCR) kullanılır.

Tablo 3.

Transudat ve eksüdanın temel farklılıkları

Göstergeler

Transsudat

Uşak

Göreceli yoğunluk

pH öde

"Protein katsayısı" - Tutum: Trafik / serum proteininin proteini

Örnek rakip

Olumsuz

Pozitif

Fibrinojen

Mevcut

Yok

Tortu

Şerit sıvıların renk ve şeffaflığı, doğalarına bağlıdır. Transsudatlar ve seröz eksudatlar, şeffaf, açık sarı renge sahiptir. Kalan eksüda tipleri Çoğu durumda çamurlu, farklı renklerdir. Exudat'ın doğası genellikle sıvının muayenesi: Serin - sıvı şeffaf, straven-sarı renk; Pürülan - sıvı viskoz, kremsi; Hemorajik - sıvı kanaması veya kırmızımsı kahverengi; Hilie - süt şeklinde. Exudate Hematokrit seviyesi, üst kan hematokrit hızının% 50'sini aşarsa, hemorajik eksüda. Trigliserit içeriği içindeki trigliserit içeriği 100 mg'dan daha fazla olduğunda, Hilseus eksüdatı dikkate alınabilir.

Sızdıran sıvıların nispi yoğunluğu aciliyetle belirlenir. Transsudatlar, eksudatlardan daha düşük bir nispi yoğunluğa sahiptir. Transudatların nispi yoğunluğu 1005 ila 1015 arasında değişmektedir; Eksüdaların nispi yoğunluğu genellikle 1018'den yüksektir.

Protein içeriği ve tespiti, idrarda olduğu gibi aynı yöntemlerle veya bir refraktometre kullanarak serumdaki proteinin belirlenmesine benzer şekilde gerçekleştirilir; Litre başına gram sonuçlarını ifade eder.
Transdular 5-25 g / l protein içerir ve 30 g / l'den fazla eksüdolar içerir. Proteinlerin nitel bileşimi önemlidir. Böylece, albümin ve globulinlerin transüdatlardaki ve farklı şekilde oranıdır; transüdilerde, albümin-globulin endeksi 2.5-4.0; Eksüdalarda, 0.5-2.0'dır.

Protein fraksiyonlarının daha ayrıntılı bir çalışması için elektroforezin tadını çıkarın.

Birleşik Protein Tayini Yöntemi
Yöntemin prensibi, salisilik asidin protein denatürasyonuna neden olduğu gerçeğine dayanır (bulanıklık). Bulanıklığın yoğunluğu, protein konsantrasyonuyla orantılıdır.

Özel Ekipmanlar: Fotoelektrocolorimeter.

Araştırma Yapısı
Proteinin yüksek içeriği, transüdatlarda ve eksüdüllerden dolayı,% 0.9'luk bir sodyum klorür çözeltisi ile çözülürler. Üreme derecesi, sülfosalisilik asit ile reaksiyona girerek geçici olarak belirlenir. Bundan sonra, 1: 100'ün ana seyreltme 1: 100, 0.1 ml eksüda veya transüdat'a 9.9 ml% 0.9 sodyum klorür çözeltisi ilave edilir. Gerekirse (büyük protein içeriği), ıslah derecesi artırılabilir.

1.25 ml seyreltilmiş sıvı ve 3.75 ml% 3 sülfosalisilik asit çözeltisi tüpe yapılır, içerikler karıştırılır. 5 dakika sonra fotometrit, bir küvetin bir dalga boyunda, bir küvette, bir test örneğine karşı 0.5 cm olan bir küvetin, bir test numunesine karşı 0.5 cm'lik bir tetikleme uzunluğunda, sülfosalisilik asit.

Hesaplama, numunenin ıslahını dikkate alarak kalibrasyon programına göre yapılır. Standart bir albümin çözeltisinin bir grafiği oluşturmak için, üreme, onları deneyimli örnekler olarak hazırlanır ve işlenir.

Not
Kalibrasyon grafiğinin doğrusal bağımlılığı, 1000 mg / ml'lik bir protein konsantrasyonuna korunur.

Eksekler, 30 ila 80 g / l protein içeren, oysa 5-25 g / l'lik transüdatlarda.

Rakipler numunesi ayrıca, transudların ve eksüdaların farklılaşması için de önerildi.

Yöntem Prensibi
Transsudatlar, zayıf bir asetik asit çözeltisine sahip pozitif bir numune (denatürasyon) olan sermosin (globülin doğası bileşiği) içerir.

İlerleme
Silindir içine 100-150 ml damıtılmış su dökülür, 2-3 damla buz asetik asit ile asitleştirilir ve sızdırılan sıvı damla damla eklenir. Düşen eksüda damlası, beyaz bir bulut biçiminde, geminin dibine inen beyaz bir bulut şeklindedir. Transdate damlası bulanıklık oluşturmaz ya da önemsizdir ve hızlı bir şekilde çözülür.

Eksudatlardaki ve transudatlardaki belirtilen farklılıklara rağmen, bazen bir dizi geçiş sıvısı ile başa çıkmanın yanı sıra protein ve göreceli yoğunluk standı içeriğinde olan eksüdaların yanı sıra pratikte onları sınırlandırması her zaman kolay değildir. Transüdlere yakın.

Transhudates ve eksüdların ayrımı için büyük önem taşıyan mikroskobik muayeneye sahiptir.

Göğüs ve karın boşlukları, eklemler, apse ve kistlerin bir test delinmesi ile ekstrakte edilen sıvıların incelenmesi, mayınlı noktaların özelliklerini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu tür bir çalışmanın verileri, birçok durumda, akışkanın kümesine neden olan ağrılı işlemin doğasını belirlemede belirleyici büyük bir tanı değerine sahiptir. Madilen noktanın miktarı önemli değildir. Sadece prognostik terimlerde önemlidir. Bazı durumlarda, sadece birkaç kübik santimetre efüzyonun sadece toplanması zor durumda, diğerlerinde - litre tarafından giderilebilir. Her bir durumda olan her bir durumda olan noktanın ve hastalığın niteliği, aslında akışkan araştırmalarının verilerinin temelinde çözülür.

Göğüs ve karın boşluklarının test delinmesi ile, çeşitli eksüler, transüdler, kan, bağırsakların içeriği, idrarın içeriği, çeşitli kistlerin içeriği ve ekinokok kabarcıkları elde edilebilir.

Noktaların incelenmesi, sıvının fiziksel özelliklerinin, kimyasal bileşiminin, efüzyonu oluşturan üniforma elemanlarının çalışmasını ve sonunda bakteriyolojik araştırmaların tanımı ile görevlendirilmiştir.

Fiziksel özelliklerin belirlenmesinde, ulaşım rengine, şeffaflığı, tutarlılığı, oranı ve reaksiyonuna dikkat edin.

Görünüşte temyizde: a) kesinlikle renksiz, b) bir veya başka bir renge, c) şeffaf, d) opalescent, d) çamurlu ve e) süt-beyaz boyalı.

Kesinlikle renksiz ve şeffaf, temiz, su gibi, Echinococcus kabarcıklarının içeriği ve fedafited tümörler - kist; Şeffaf, ek olarak, mesaneyi kırarken, idrarın yanı sıra idrarın yanı sıra idrar ve seröz eksüdoları içerir. Efüzyonun rengi ve boyamanın yoğunluğu farklı olabilir.

Seröz eksüler ve transudatlar neredeyse tamamen şeffaf, sadece hafif opalesan sıvılar, güzel limon-sarı renktedir. Az miktarda kan boyama ajanının bir karışımının onlara kırmızımsı bir tonu verir; Daha fazla özütleme ile, sıvı kırmızı olur ve hatta kiraz-kırmızı olursa, renk kandan farklı değildir.

Çamurlu sıvılar arasında gri-fibrinöz, cüruflu ve donmuş eksüdolar, seröz mermilerin tübeli lezyonlarla tırmanan hemorajik eksüdolar, yanı sıra göğüs ve karın boşluğunun organlarının malign neoplazmalarıyla, mide ve bağırsakların içeriğini ve nihayetinde , hemorajik transüdler, tromboembolik kolik ve bazı ileus biçimlerinde karın boşluğunda tırmandı.

Süt-beyaz eksudatlardır - sicim, Chilus benzeri ve psöd-dichilose.

Lenfatik boşluk damarlarının molasında abdominal boşluğun üzerine düzenleyen sosis eksüdasının süt beyaz rengi, kalın ekşi kremalı kütle şeklinde bir kümeyi savunmakta, büyük miktarda yağın bir karışımından kaynaklanır. yüzeyinde. Birkaç kübik santimetre eklendikten sonra, yağın tam olarak çözülmesi nedeniyle gergin bir kostik, sıvı, tamamen şeffaf hale getirilir. İşlenen Sudan 111 Mikroskobik muayene sırasındaki preparatlarda, yağın yoğun kırmızı renginde boyanmış kütlesi görülebilir. Örneğin, seröz mermilerin kronik iltihabı olması durumunda, tertümeller, oyuklarda, chilus benzeri eksüler, karakteristik rengi, çok sayıda kırılmış yağlı olarak yeniden doğmuş hücrelerin birikimine bağlıdır. Bu tür eksüler yağlar önemli ölçüde daha az içerir; Ether eklendikten sonra, sıvı sadece hafifçe soyulur, çok sayıda endotel hücrelerinin ve lökositlerin ağırlıklandırılmasından dolayı çamurlu kalır.

Pseudochillese eksüdeleri, renkli anımsatan seyreltik süt, sadece çok az miktarda yağ içerir. Ether eklenmesinden sonra aydınlanmazlar ve savunurken krem \u200b\u200bbenzeri bir katman oluşturmazlar. Renklerinin bazı özellikleri, lesitin içeren globülinlerin, diğer - nükleaz ve mukoidlerin varlığı ile açıklanmaktadır.

Tutarlılığına göre, bordro madenleri en sık tamamen sıvıdır; Bu, eksüdolar, transüdatlar, ekinokokal kabarcık sıvısı, idrar, vb.; Açıkça mukoza tutarlılığı sadece rahim kistinin içeriğine sahiptir. Çok miktarda psödoomiliğin safrası nedeniyle, yumurtalık kistinin delinmesi açıkça mukoza kıvamı gösterir ve uzun ince dişlere gerilebilir. Abdominal boşluğa boşluklarına düşen uterusun içeriği, uzun iplik kütlesinde de kalın, viskoz, gerdiricidir. Mikroskobik bir çalışma ile tortuda birçok lökosit ve epitel hücresi tespit edilir.

Belirlenirken ŞişmePuan genellikle kullanılır Arıza çocuğuBu sadece Gammerschlaga örneğinin modifikasyonunu temsil eder. Alanın yardımı ile tanımı, sıvının hızlı akışı nedeniyle her zaman mümkün değildir; Ek olarak, noktanın çok sayıda (en fazla 25 cm cm) gerektirir. Katlamayı geciktirmek için, 38 ° 'ye ısıtılan suya batırılmış damardaki noktanın toplanması önerilir. Çalışma, 36 ° 'lik bir sıcaklık için monte edilen seri sayaçlarla yapılmalıdır.

Derecesi yöntemi, ana çözeltinin özgül ağırlığındaki farkın ve çalışma altındaki sıvının farkına dayanır. Daha kolay aşınma ağırlığının sıvısına efüzyon damlasını düşürürseniz, çözeltide yavaşça aşağı doğru düşerse, yüzeyde ağır yüzer. Spesifik ölçeklerin kimliğiyle, çözeltide askıya alınması ortaya çıkıyor, içinde yüzer, kaldırma ve düşmedi.

Şebeke olarak, masa tuzu 1.010 (% 1.380), 1.020 (% 2,76), 1.030 (% 4,14) ve 1.040 (% 5.52) kullanılmıştır. Temel çözümler, belirtilen miktarda tablo tuzunun eklenmesi için hazırlanmıştır. Reaktifin oranı tam olarak bölgeometre tarafından ayarlanmalıdır. Başlangıçta, sınır çözümlerinin konsantrasyonu belirlenir. Bu amaçla, çalışma altındaki sıvının bir damlası, test tüplerine göre dökülen temel çözeltilerde bir pipetle indirilir. Belirli bir ağırlığa sahip 1.020 damlası olan bir çözelti altına düşerse ve belirli bir ağırlık 1,030 yüzer üzerinde yüzerse, çalışma altındaki sıvının oranı 1.020-1.030 aralığında bir yerdedir. Yemek pişirme Solüsyonun karşılık gelen seyreltme ile, belirli bir 1.030 tuhaksızlığı suyuyla (9 +, 1,8 + + 2,7 + 3, vb.) Özel bir ağırlığa göre ara konsantrasyon, son bir tanım üretir.

Transüdün payı, 1,005 ile 1.018 arasında değişmektedir. En yüksek özgüllük, pnömotoraks sırasında larktalarda, özelliklerdeki sıvı transüdatlar ve eksüler arasında bulunur.

Eksüler daha yoğunlukla ayırt edilir. Oranları genellikle 1.018'den yüksektir. Bununla birlikte, bu açıdan eksüler ve transdasyonlar arasındaki farklar her zaman sabittir. Birçok durumda, eksüdanın payı limitten düşüktür, diğer taraftan, genellikle çok yüksek özel bir ağırlığa sahip transudatlar vardır.

Noktanın tepkisi, mide ve mesanenin içeriğinin çalışmasında büyük önem taşımaktadır. Su için çöplükler ve genellikle alkalin reaksiyonunun seröz-kabuklarının iltihabı. Aynı zamanda gözlenen hidrojen iyonlarının konsantrasyonundaki dalgalanmalar çok emindir ve eksüdların transudatları önemli olmadığı zaman önemli bir anlamı yoktur. Midenin içeriği ekşi kokusu ile keskin bir şekilde asidik reaksiyon ve sıklıkla kan içerir; Mesaneyi etçil olarak kırarken idrar, çoğu zaman nötr, bazen asidik, daha az sıklıkla belirgin şekilde alkalin reaksiyonu.

Protein miktarının belirlenmesi, efüzyonun çalışmasının ana noktasıdır, çünkü bu konuda oldukça önemli bir farklılıklar vardır, bu konuda oldukça önemli bir farklılıklar vardır, eksudatların aktarımdan ayrılmasına yardımcı olur. En doğru sonuçlar kuru tortu proteini tartı bir yöntem sağlar. Yağış için,% 1 tablo tuzu çözeltisi, asitleştirilmiş asetik asit damlaları kullanılır. 100 metreküp için. CM Sıcak Çözüm NACL 10 metreküp ekleyin. Çalışma altındaki sıvının cm'si ve katı bir doldurma filtrelenir; Çökelti, su ile yıkandı, asetik asit, alkol, eter ile asitleştirildi, kurutucuda kurutuldu ve tartıldı. Filtre ağırlığının toplam ağırlığından çıkan ve elde edilen farkın 10 ile çarpılması, sıvıdaki protein yüzdesini alır.

Daha basit yöntemlerden, oldukça doğru sonuçlar Roberts - Soolnikov'a yol açar (idrardaki protein tanımına bakınız). Spesifik aktivite esas olarak içinde çözünmüş protein miktarına bağlı olduğundan, sıvıdaki içeriği, formül: X \u003d kan basıncı (UD - ağırlık - 1.000) - 2.88 eksüdolar için belirli bir ağırlıkla hesaplanabilir. PX \u003d G1YA(UD - ağırlık - 1.000) -2.72, transdasyonlar için.

Sadece toplam protein miktarını değil, aynı zamanda protein fraksiyonları arasındaki ilişkileri belirlemek için en basit ve en uygun yöntem, refraktometrik bir yöntemdir.

Eksüdlerle karşılaştırıldığında, transüdilerdeki protein içeriği, özellikle büyük ve genellikle% 2,5'in altında değildir. Yalnızca, örneğin, assotthorax nedeniyle, assotthorax nedeniyle, asitler içindeki nadir durumlarda, transüdlerde miktarı 3 ve hatta% 4'e ulaşır. Eksüdalardaki protein içeriği% 2,5'ten önemlidir ve genellikle 4 ve hatta% 5'e ulaşır. Bu oranlar, enflamatuar akımların mekanikten kolayca dağıtmaya yardımcı olur. Bununla birlikte, eksüdadaki protein içeriğinin belirtilen sınırdan biraz daha düşük olduğunda genellikle durumlar vardır. Bu tür vakalarda bu tür bir efüzyonun değerlendirilmesinde önemli hizmetler, rakiplerin (rakip) yanı sıra Moritz (Moritz) reaksiyonuna sahiptir.

Rakiplerin reaksiyonu, asetik asit ile seyreltildiği gibi çökeltilmiş özel bir proteinin kaybına dayanır. Bu çeşitli protein maddeleri, yalnızca enflamatuar doğanın ödemelerine monte edilebilir. Transhudatlar hiç içermez. Bir reaktif olarak, zayıf asetik asit çözeltileri kullanılır (100 Cu başına 2 damla. Preset suyunun cm cm). Teknik son derece kolaydır. 25 metreküp kapasiteli dar bir silindirde. cm 20 cu dökün. cm reaktifi. Daha sonra, pipetlerin yardımı ile çalışma altındaki sıvının bir damlası yüzeyine uygulanır. Bir susturun varlığında yavaşça düşmek, bir çamur bulutu bırakır ve altta küçük bir çamurlu çökelti elde edilir. Transudatlar, bulanıklık sağlamaz, reaktifi hızla çözülür.

Morita reaksiyonu. 2-3 metreküp. Cm noktaları birkaç damla% 5 asetik asit ekler. Eksüda, bulutlar ve çökelti, aktarma zayıf bulutlar verir.

Bu örneklerin sonuçlarına dayanarak, oran ve protein içeriğinde keskin bir fark olmadığı durumlarda, eksüdayı transüdattan tam olarak ayırt etmek mümkündür.

Pseudoomycin'in tanımı. Yumurtalık kistinin içeriği, 1.005 ila 1.050 arasında belirli bir ağırlığa sahip sarımsı veya kirli-kahverengi viskoz bir sıvıdır, tuhaf protein gövdelerinin bir-psevdomin varlığı ile ayırt edilir. Pseudoomycin, asetik, ne de nitrik asit ile çökelmez, ancak alkolün etkisi altında bir çökeltiye girer. Bununla birlikte, bu fark, peynir altı suyu proteinleri - atıklığın sabit kısmı da alkol ile çökeltilir.

Pseudoomycin'i 25 metreküp olarak belirlemek için. Noktadaki cm, silindirlerin bir kaç damlası eklenir, kaynatılacak şekilde ısıtılır ve daha sonra damla ile hafif asidik reaksiyona bir sülfürik asit çözeltisi eklenir. Hafifçe sararmış bu işlemden sonra, sıvı tekrar kaynatılır ve sonra filtrelenir. Filtratın tam şeffaflığı, psödoomiliğin olmadığını gösterir.

Özellikle efüzyonun niteliğini belirlemede önemlidir ve kökenli tortunun mikroskobik bir çalışmasını sağlar - Sitoskopi.Ödemelerin morfolojik unsurlarının incelenmesi, sadece eksüdoları transudatlardan ayırt etmeyi mümkün kılar, ancak aynı zamanda, vücut boşluklarında trafik birikimi ile birlikte gelen hastalığın etiyolojisine sonu çıkarmanıza ve akraba yapmanızı sağlar.

Mikroskobik inceleme için, santrifüjleme ile elde edilen tortu kullanılır. Çalışmayı büyük ölçüde engelleyen fibrin pıhtılarını gidermek için, sıvı defibreden daha iyidir. Bu amaçla, efüzyon, cam boncuklu kalın duvarlı bir şişeye yerleştirilir ve 30-60 dakika boyunca shackped. Sıvı, bu şekilde bu şekilde, yüzeyden alınan test damlası, artık şekilli elemanları içermeyecek şekilde konik test tüplerine ve santrifüjlere kadar tanımlanır. Kukla şeffaf sıvı, tortu bir cam çubukla yavaşça karıştırılır. Elde edilen emülsiyon, smear ve taze preparatlar hazırlamak için kullanılır.

Taze preparatların boyanması, bir damla, bir damla bir damla gelir emülsiyonu ile karıştırılmış% 1 sulu metilen mavisi çözeltisi ile çoğunlukla üretilir. Bir cam çubuğa sahip bir karışımı yavaşça karıştırarak, kaplama camıyla örtün, filtre kağıdı fazla sıvı ile çıkarılır, arızanın kenarından bahsedin ve hemen araştırın. Mikroskop altında, büyük, gevşek endotel hücrelerini, kompakt, karakteristik bir çekirdek, beyaz kan masalları, nükleer içermeyen eritrositler, çeşitli neoplazmaların hücreleri ve çeşitli mikrobiyal flora ile ayırt etmek kolaydır.

Taze hazırlıklar sadece eski tempore araştırması için hazırlanır; Hızlı bir şekilde kötüleştiler, onları yalnızca özel bir koruyucu kompozisyonun yardımı ile kurtarırlar.

Bu konuda çok daha uygundur, hazırlanan, slayt camının yüzeyinde emülsiyon damlasını bulaşan kuru ilaçlar.

Kurutulduktan sonra smear metil alkol ile sabitlenir ve GIMS tarafından boyanır.

Elde edilen sonuçların değerlendirilmesinde, seröz mermilerin mekanik tahriş (transudatlar) üzerindeki reaksiyonunun, endotelin bol miktarda deskajasyonu ile ifade edildiği; Serin mermiler, pirojen enfeksiyonları için nötrofiliyene karşılık gelir, lenfositoz tüberküloz için karakterizedir.

Bu nedenle kalp ve böbrek hastalıkları açısından, bir avuç 5-10 hücrede gruplandıran çok sayıda büyük endotelyal hücre vardır. Bu kümeler bazen bu kadar bol miktarda bulunurlar ki, tüm görünüm alanını tamamen kapsayacak şekildedir. Lökositlerden büyük, güçlü bir şekilde vakuolatlanmış bir çekirdek boyunca kolayca ayırt edilirler, mor rengin boyanması ve çekirdekleri kalın bir katmanla çevreleyen hassas pembe bir protoplazmadır. Endotel hücrelerine ek olarak, çok sayıda eritrosit, lenfositler ve bireysel nötrofiller transüdlerde tespit eder.

Piojenik mikropların etkisinden kaynaklanan seröz plörizitlerde ve peritonitlerde, eksudatlarda ve kırmızı kan hücrelerinde çok sayıda segmenli tidin ve çubuk-çekirdek nötrofil vardır. Endotel hücreleri ve lenfositler sunulur.

Tüberküloz plörizitleri ile görüş alanı, küçük lenfositler kütlesi ile kaplanmıştır, aralarında orta ve büyük büyüklükte ayrı hücreler vardır. Bazen kırmızı kan masalları büyük miktarlarda karıştırılır. Nötrofiller ve eozinofiller sunulur. Görüşürün, sayıları toplam lökositlerin ağırlığının% 10'undan fazlası olmamalıdır.

Malign neoplazmalarla, hücrenin büyük boyutları, güçlü bir şekilde vakuollanmış, genellikle yeniden doğmuş protoplazm ve birkaç (2-3) nükleolün görülebildiği büyük bir gardırop veya oval çekirdek ile bulunur. Bu tür hücreler, malign neoplazmalara özgü olarak kabul edilir.

Yazarlar): O.yu. Kamyshnikov Veteriner Patomorfolog, "Patomorfoloji Veteriner Merkezi ve Dr. Mitrichina N.V Laboratuvar Teşhisi"
Dergi: №6-2017

Anahtar kelimeler: Transsudat, eksüda, damping, assit, harman

Anahtar kelimeler.: Transüdat, eksüda, efüzyon, asit, plörezi

açıklama

Ödemelerin incelenmesi, patolojik koşulların teşhisinde yüksek önem taşır. Bu çalışmanın elde edilen verileri doktor-klinisyenin, efüzyon oluşumunun patogenezi hakkında bilgi almasına ve terapötik önlemleri doğru bir şekilde düzenlemenize olanak sağlar. Bununla birlikte, teşhis yolunda, tanı tuzağına yol açabilecek bazı zorluklar her zaman ortaya çıkabilir. Klinik laboratuvar teşhis ve sitologlar doktorları ile klinikteki deşarj sıvılarını inceleme yönteminin geliştirilmesi ve uygulanmasına ilişkin artan ihtiyaçla bağlantılı olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, hem laboratuvar teknisyenlerinin ana görevlerine de dikkat edilecek - transdate ve eksüdyan üzerindeki efüzyonu ve sitologların en önemli görevi - akışkanın hücresel bileşenini doğrulayın ve sitolojik bir sonuç formüle eder.

Efüzyon sıvılarının incelenmesi şu anda patolojik koşulların teşhisinde yüksek bir öneme sahiptir. Bu çalışmanın bulguları klinisyenin, efüzyon oluşumunun patogenezi hakkında bilgi edinmesini ve tıbbi müdahaleleri doğru şekilde düzenlemesini sağlar. Bununla birlikte, tanı yolunda, her zaman bir teşhis tuzağına yol açabilecek bazı zorluklar vardır. Bu çalışmaya ihtiyaç duyulması, klinik laboratuvar teşhisi ve sitologların hekimleri tarafından klinikteki eksüdlamlı sıvıların ekstrelendirilmesi yöntemini ustalaşmanın ve uyguladığı yöntemle bağlantılı olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, ilgi, laboratuvar asistanlarının ana görevlerinin yanı sıra, efüzyonu transüdat ve eksüda etmek için ayırt etmek ve sitologların en önemli görevi, sıvının hücresel bileşenini doğrulamak ve sitolojik bir sonuç formüle etmektir.

Kısaltma: ES - Exudate, TC - Transudat, C - Cytology, MK - Mezotel hücreleri.

Sorunun Tarihi

Boşaltma sıvılarının laboratuvar tanısının modern bir görüntüsünü oluşturan tarihi verilerin bir kısmını vurgulamak istiyorum. Sıvıların seröz boşluklardan incelenmesi zaten XIX yüzyılda kullanılmıştır. 1875'te H.J. Quincke ve 1878'de E. BOCGEDHOLD, tümör hücrelerinin, mezotelyal hücrelere (MK) kıyasla yağlı dejenerasyonu ve büyük boyutlar gibi karakteristik özelliklerini göstermiştir. Bu tür çalışmaların başarısı nispeten küçüktü, çünkü sabit ve boyanmış ilaçlar okuma yöntemi henüz yoktu. Paul Erlich 1882 ve M.N. 1888'de Nikiforov, kan lekeleri, boşaltılmış sıvılar, ayrılmış vb. Gibi biyolojik sıvıların belirlenmesi ve lekelenmesi yöntemlerini tarif etti. J.C. Dock (1897), çekirdeklerin boyutlarında önemli bir artış olduğunu, şeklindeki değişimi ve konumlarındaki önemli bir artış olduğunu belirtti. Ayrıca inflamasyonda atleypius mezoteliyum olduğunu belirtti. Romen patolog ve mikrobiyolog A. Babes, azurovy boyaları kullanarak modern bir sitolojik yöntemin temelini oluşturdu. Yöntemin daha da gelişmesi, ülkemizde sitolog uzmanlarının rütbelerine dahil olan laboratuvar teşhislerinin pratik tıbbına girerken gerçekleşti. SSCB'deki klinik sitoloji, hastaların klinik incelemesi yöntemi olarak 1938'de uygulanmaya başladı. N.N. Schiller-Volkova. Klinik laboratuvar tanılamasının veterinerlik tıbbında gelişimi, önemli bir gecikme ile gerçekleşti, bu nedenle, bu bilgi alanındaki yerli doktorların ve bilim adamlarının ilk temel çalışmaları ışığı sadece 1953-1954'te gördü. Prof. tarafından düzenlenen üç sınıf öğrencisi "Veterinerlik Tıbbında Veteriner Araştırma Yöntemleri" idi. Sİ. Afonovsky, d.v.n. Mm Ivanova, PROF. Ya.r. Kovalenko, ilk defa, şüphesiz insan tıbbıdan tahsis edilen laboratuvar teşhisi yöntemleri özetlenmiştir. Uzun zaman önce bugüne kadar, daha önce edinilen bilgilerin kuruluşuna dayanarak ödemeleri incelemek için bir yöntem sürekli iyileştirildi ve şimdi herhangi bir klinik ve teşhis laboratuvar araştırmasının ayrılmaz bir parçası alıyordu.

Bu yazıda, temellerin ve sıvı ödemelerinin laboratuvar çalışmasının özünü vurgulamak için bir girişimde bulunuldu.

Genel özellikleri

Ödenecek sıvılar, seröz boşluklarda biriken kan plazma bileşenleri, lenfler, doku sıvıları denir. Genel kabul görmüş mahkumiyete göre, efüzyon vücudun boşluklarında ve aynı prensibin dokularında ödem sıvısı biriktirir. Seröz vücut boşlukları, seröz kabuğun iki tabakası arasındaki dar boşluktur. Seröz mermiler, iki tabaka ile temsil edilen, parietal (karmaşık) ve visseral (organ) olan Mezoderm'den türetilmiş filmlerdir. Parietal ve visseral yaprağın mikro yapısı altı kat ile temsil edilir:

1. mezotelyum;

2. Sınır membran;

3. Yüzey lifli kollajen tabakası;

4. yüzeysel odaksız elastik lif ağı;

5. Derin boyuna elastik ağ;

6. Deringilizce kollajen liflerinin tabakası.

Mezotelyum, birbirine sıkıca bitişik olan poligonal hücrelerden oluşan tek katmanlı bir düz epiteldir. Epitel şekline rağmen, mezotelyumun bir mezodermal kökene sahiptir. Hücreler morfolojik özelliklerinde çok çeşitlidir. Drui ve üç çekirdekli hücreleri gözlemleyebilirsiniz. Mezoteli sürekli olarak, sürgülü amortisman fonksiyonunu gerçekleştiren sıvıyı sürekli salgılar, aşırı yoğun proliferasyon yapabilir, bağ dokusunun özelliklerini gösterir. MK'nın yüzeyinde, yaklaşık 40 katın tamamı seröz boşluk kabuğunun yüzeyini artıran çok sayıda mikrovol vardır. Seröz kabuklu levhaların lifli bağ dokusu tabakası hareketliliğini belirler. Seröz kabuk viseral yaprağına kan temini, örtüleri organların gemilerinin pahasına yapılır. Ve parietal bir levha için, dolaşım sisteminin temeli, geniş tenli bir arterio-arterilasyon anastomozları ağıdır. Kılcal damarlar hemen mezotelin altında bulunur. Serin kabuklardan gelen Lymphotok iyi gelişmiştir. Lenfatik gemiler, özel deliklerden dolayı seröz boşluklarla iletişim kurar - shomats. Bundan dolayı, drenaj sisteminin küçük bir tıkanması bile, seröz boşluğundaki sıvının birikmesine neden olabilir. Ve kan kaynağının anatomik özellikleri, tahriş sırasında kanamanın hızlı görünümüne ve mezotelin zarar görmesi.

Ödemelerin Klinik Laboratuvarı Teşhis

Bir laboratuvar çalışmasıyla, transda veya eksüdaya ait olma sorusu çözülür, genel özellikler (makroskopik akışkan formu) tahmin edilir: renk, saydamlık, tutarlılık.

Enflamatuar bir reaksiyon olmadan seröz boşluklarda biriken sıvı, transüdat denir. Sıvı dokularda toplanırsa, bir ödemle uğraşırız ( Ödem.). Transdat perikardiyada birikebilir ( hidropericardium.), karın boşluğu ( asit.), plevral boşluk ( hidrothorax.), yumurta kabukları arasında ( hidrosel.) .Transponder genellikle şeffaf, neredeyse renksiz veya sarımsı bir tonu olandır, kırılmış bir epitel, lenfosit, yağ vb. Bir kirlilik nedeniyle daha az sıklıkla karıştırılır, orantısız olan 1.015 g / ml'yi geçmez.

Transüdün oluşumu aşağıdaki faktörlerden kaynaklanabilir.

  1. Kan dolaşımının yetersizliği durumunda, böbrek hastalıkları, karaciğer sirozunun yetersizliği durumunda meydana gelen venöz basınçta bir artış. Transdüksiyon, toksik lezyon, hipertermi, beslenme bozuklukları sonucu kılcal damarların geçirgenliğinde bir artışın sonucudur.
  2. Kandaki protein miktarını azaltmak, koloidlerin ozmotik basıncı, kan plazma albümindeki bir azalma ile 25 g / l'dan az (çeşitli etiyolojinin nefrotik sendromu, şiddetli karaciğer hasarı, kochexia) azalır.
  3. Lenfatik damarların engellenmesi. Bu durumda, Chilse şişliği ve transudatlar oluşturulur.
  4. Elektrolit değişiminin ihlali, ağırlıklı olarak sodyum konsantrasyonunda (hemodinamik kalp yetmezliği, nefrotik sendrom, karaciğer sirozu) artar.
  5. Aldosteron ürünlerinde bir artış.

Bir cümle, transüdatın oluşumunu aşağıdaki gibi nitelendirir: Transduce, hidrostatik veya kolloid-ozmotik basınç, sıvı boşluğun, seröz boşluğun içine filtrelemenin yeniden emilimin hacmini aştığında meydana gelir.

Eksüdaların makroskopik özellikleri, aşağıdaki türlere atfedilmelerini sağlar.

1. Seröz eksant, saydam veya çamurlu, sarımsı veya renksiz olabilir (bilirubinin varlığı ile belirlenir), farklı derecelerde bulanıklık dereceleri (Şek. 1).

2. Seröz-Purululent ve Purululs Exudate - Hurdalı, Zengin Gevşek Sedimentli Sarımsı Yeşil Sıvı. Pürülan eksüdatı, plevranın, peritonit vb. Eğlenmesi sırasında meydana gelir (Şekil 2).

3. Pinged eksüdatı - keskin bir taşlama kokusu ile gri-yeşil renkli çamurlu bir sıvı. Pingli eksüdat, hafif ve diğer işlemlerin kumaşın çöküşü ile eşlik eden gangrenlerin karakteristiğidir.

4. Hemorajik eksüda - şeffaf veya bulanık sıvı, kırmızımsı veya kahverengi renkli. Eritrositlerin sayısı farklı olabilir: Sıvı zayıf pembe bir renge sahip olduğunda, tüm kanlara benzer olduğunda, sıvı zayıf bir pembe renktedir. Hemorajik efüzyonun en yaygın nedeni, neoplazmadır, ancak büyük tanı değerinin sıvının hemorajik yapısı, bir dizi tuch olmayan hastalık (yaralanma, hafif enfarktüs, plörizy, hemorajik diyatez) gözlemlendiğinden ). Aynı zamanda, seröz, şeffaf efüzyon (şek. 3), malign işlemlerle seröz, şeffaf efüzyon (Şekil 3) olabilir.

5. Hilty Exudate, süspanse edilmiş bir halde kokmuş yağ damlalarını içeren bir süt renginin çamurlu bir sıvısıdır. Eter eklendiğinde, sıvı aydınlanır. Bu gibi efüzyon, lenflerin seröz büyük lenfatik damarlardan, apse, vasküler infiltrasyonundan, tümör, pylarium, lenfoma vb. (Şekil 4) gelen seröz boşluğundakinden kaynaklanmaktadır.

6. Hilus benzeri eksüdat, bol miktarda yağ yeniden doğuş hücrelerinin bol miktarda çürümesinin bir sonucu olarak görünen bir süt sıvısıdır. Yağa ek olarak, bu eksüda, çok sayıda yağlanmış hücre içerdiğinden, eter eklenmesi sıvı çamurlu veya hafifçe aydınlatır. Hilus benzeri eksüdat, ortaya çıkan sıvıların, karaciğer, malign neoplazmalar vb. Atrofik sirozu ile ilişkili olan sıvıların özelliğidir.

7. Kolesterol eksüda - kalın sarımsı veya kahverengi renkli kolesterol kristallerinin kümesinden oluşan ışıltılı pullara sahip bir inci tonlama sıvısı ile. Yıkılan eritrositlerin karışımları bir çikolata tonu takabilir. Test tüpünün duvarlarında, efüzyonla nemlendirilmiş, kolesterol kristalleri en küçük pullu şeklinde görülebilir. Böyle bir karakter, seröz boşluğundaki uzun süredir (bazen birkaç yıl) olan efüzyonu gerçekleştirdi. Belirli koşullar altında - suyun seröz boşluğundan ve eksüdaın bazı mineral bileşenlerinden geri dönüş emişinin yanı sıra kapalı bir boşluğa akışkan akışının yokluğunda ve herhangi bir etiyolojinin eksüdası kolesterolün karakterini kazanabilir.

8. Exudate Mucosking - Mezoteli, mukus şekillendirici tümörler, psödomix sırasında önemli miktarda mukin ve psödoomikin içerir.

9. Fibrinöz eksudat - önemli miktarda fibrin içerir.

Ayrıca karışık eksüda formları vardır (seröz hemorajik, mukobino-hemorajik, seröz fibrinli).

Yerel ödeme sıvısında, bir sitoz çalışması yapılması gerekir. Bunu yapmak için, delinmeden hemen sonra, sıvı katlanmasını önlemek için EDTA ile bir test tüpüne alınır. Sitoz veya cytozite (bu yöntemde, sadece çekirdek hücrelerin sayısı belirlenir), ısı odasındaki standart yönteme veya katı kan sayma modunda hematolojik bir analizöre göre gerçekleştirilir. Nükleer hücrelerin miktarı, mililitre sıvı başına binlerce hücrede WBC'nin (beyaz kan hücresi veya lökositlerin) değerini alır.

Sitozu belirledikten sonra, sıvı mikroskobik inceleme için bir tortu elde etmek için santrifüjlenebilir. Süpernatan veya süpernatan, protein içeriği, glikoz vb. İçin de incelenebilir. Bununla birlikte, tüm biyokimyasal parametreler edilmemiştir, bu nedenle, EDTA'dan sıvıdan belirlenemez, bu nedenle, antikoagülan ile test tüpüne aynı anda sıvıyı ve temiz bir kuru tüpe (örneğin, A) ile birlikte alınması da önerilir. santrifüj veya biyokimyasal araştırma için). Laboratuarda en az iki tankta ödeme sıvısı çalışması için bir malzeme elde etmenin gerekli olduğunu takip eder: EDTA ile tüp ve temiz bir kuru tüpte tüp ve sıvı hemen vücut boşluğundan tahliye edildikten hemen sonra yerleştirilmelidir. .

Laboratuarda bir laboratuvar yönetmeni veya bir sitolog tarafından bir tortu çalışması yapılır. Boşaltma sıvısını çökeltmek için, 1500 rpm'de 15-25 dakika boyunca santrifüjlemek gerekir. Trafik türüne bağlı olarak, miktar ve kalitede çeşitli çökelti formları (grimsi, sarımsı, kanlı, tek katmanlı veya iki katmanlı, zaman zaman üç katmanlı olabilir). Sedimentin seröz şeffaf akışında son derece küçük olabilir, karakteri ince tanelidir, renk grimsi beyazdır. Çok sayıda çökelti hücreli, zengin, kaba taneli, çamurlu pürülan veya kitlede çizimde. Kırmızı kan hücrelerinin büyük bir karışımına sahip hemorajik efüzyonda, iki katmanlı bir çökelti oluşur: bir beyaz su filmi formundaki üst katman ve daha düşük kırmızı kan hücrelerinin yoğun birikimi şeklinde alt. Ve çökeltiyi 3 kat üzerinde ayırırken, üst genellikle tahrip edilen hücrelerin ve detritusun bileşeni ile temsil edilir. Slayt gözlüklerinde smear hazırlanırken, tortudaki malzeme her katmandan alınır ve en az 2 smear hazırlanır. Tek bir katmanlı tortu ile en az 4 bardak üretilmesi önerilir. Kalan tortu sayısına sahip olan 1 smear, içinde maksimum miktarda malzeme ile hazırlanır.

Oda sıcaklığında havada kurutulmuş lekeler, standart yönteme göre (Romanovsky-Gimza, Pappenheim-Kryukova, Leishman, Nochta, Wright, vb.) Azur-Eosin ile sabitlenir ve lekelenir.

Transhudatların ve eksudatların ayırıcı teşhisi

Transudat'ı eksüdadan ayırt etmek için, fiziksel ve biyokimyasal sıvı parametrelerinin belirlenmesine dayanan çeşitli yöntemleri kullanabilirsiniz. Fark, protein, hücre tipi, sıvı renginin ve spesifik ağırlığının içeriğine dayanır.

Ekstasyonun aksine olan transudat, enflamatuar olmayan kökenin efüzyonudur ve bu, vücut boşluklarında, sistemik faktörlerin sıvının oluşumu ve rezorpsiyonu üzerine yönlendirilmesi için sistemik faktörlerin etkisi sonucunda biriken bir sıvıdır. Transüdün payı, eksüdalarınkinden daha düşüktür ve 1.015'e ve 1.015'e kadar 1.015 g / ml'den daha azdır. Genel proteinin içeriği, eksudatlardaki 30 g / l'ü aşan bir değere karşı 30 g / l'dan azdır. Ekstasyondan gelen transudatı doğrulamanızı sağlayan yüksek kaliteli bir örnek var. Bu, bilinen rakiplerin bir denemesidir. Laboratuvar uygulamasına 60 yıldan daha uzun bir süre önce girdi ve biyokimyasal yöntemlerin geliştirilmesine ve basitleştirme ve erişilebilirliklerini, nitel olarak rekabet örneğinin nicel olarak hareket etmesini mümkün kılan basitleştirme ve erişilebilirliklerinin teşhisinde önemli bir yer işgal etti. Protein içeriğinin özellikleri. Bununla birlikte, şimdi birçok araştırmacı, efüzyonda hızlı ve oldukça doğru veriler için rakip örneği kullanmaya davet edilmektedir. Bu nedenle, bu örneği hafifçe tanımlamak gerekir.

Rivalta örneği

İncelenen boşalma sıvısı damla damla damla damla, zayıf bir asetik asit çözeltisi (100 ml damıtılmış su + 1 damla buz asetik asit) ile dar bir silindir eklenir. Bu düşme, düşerse, arkasında uzanan ipin şeridini verir, sıvı eksüda edilir. Transsudatlar pozitif bir numune verilmez veya zayıf pozitif bir kısa vadeli bulanıklık tepkisi verilir.

"Köpeklerin ve Kedilerin Sitolojik Atlası" (2001) R. Raskin ve D. Meyer, aşağıdaki seröz seröz türlerini tahsis etmeyi önermektedir: transüdler, modifiye edilmiş transudatlar ve eksüdolar.

Modifiye edilmiş transudat, transdattan eksüda geçiş formudur, protein konsantrasyonunun (25 g / l ve 30 g / l arası) ve spesifik ağırlığın (1.015-1.018) "ara değerlerini" içerir. Modern yerli edebiyatta, "değiştirilmiş transdat" terimi verilmez. Bununla birlikte, farklı özellikler parametrelerinin sonuçlarına dayanarak "transduce için daha fazla veri" veya "daha fazla veri" formülasyonları.

Sekmesinde. Şekil 1, tanımı, transüdatı eksüdadan doğrulamanıza izin veren parametreleri göstermektedir.

Masa. 1. Transhudatların ve eksudatların diferansiyel özellikleri

Tanıtmak

Dezavantajı

Özel ağırlık, g / ml

1.018'den fazla.

Protein, G / L

30 g / l'dan az

30 g / l'dan fazla

Pıhtılaşma

genellikle yok

genellikle olur

Bakteriyoloji

Steril veya "yol" mikroflora içerir

Mikrobiyolojik araştırma, mikroflora (streptokok, stafilokok, pnömokok, bağırsak değnek vb.) Bulunur.

Çökelti sitolojisi

Mezotel, lenfositler, bazen kırmızı kan hücreleri ("yol")

Nötrofiller, lenfositler, plazma hücreleri, makrofajlar ve bolluklarda eritrositler, eozinofiller, jet mezoteldi, tümör hücreleri

Efüzyonun / serumun toplam proteininin oranı

Ldh, tutum

Ldg efüzyon / ldgsowing

Glikoz Konsantrasyonu, MMOL / L

5.3 mmol / l'den fazla

5.3 mmol / l'den daha az

Kolesterol Konsantrasyonu, MMOL / L

1.6 mmol / l'den daha az

1.6 mmol / l'den fazla

Sitoz (çekirdeklenme hücreleri)

1 × 10 9 / l'dan az

1 × 10 9 / l'dan fazla

Exuditlerin mikroskobik incelemesi

Sıvı ödemelerinin sitogramlarının açıklaması

İncirde. Şekil 5, reaktif efüzyonun çökeltisinin mikrografını göstermektedir. Mezotelya hücreleri, bol miktarda yoğun bazofilik sitoplazma ve yuvarlatılmış hiperkromin çekirdekleriyle birlikte, genellikle DUID olarak gözlenir. Sitoplazmanın kenarı düzensizdir, şişirilmiştir, genellikle bazofil boyamasından hücrenin kenarındaki parlak oksiara kadar keskin bir geçiş ile şişirilir. Çekirdek, yoğun kompakt heterokromatin içerir, nükleoller görünmez. Makrofajlar ve segmentli nötrofiller mikro çevresinde bulunur. İlacın arka planı belirlenmez.

İncirde. Şekil 6, reaktif efüzyonun çökeltisinin mikrografını göstermektedir. Makrofajlar tortusta gözlenir (Şekil 2 hücreyi yakın konumda gösterir). Yanlış şeklin hücreleri, çok sayıda vakumla, fagozom, kapanımlarla bol miktarda homojenik olmayan bir "Ajur" sitoplazmanına sahiptir. Yanlış şeklin hücrelerinin çekirdekleri, yumuşak ve ilmekli kromatin içerir. Çekirdeklerdeki nükleol kalıntıları görünür. Mikro çevresinde 2 lenfosit vardır. İlacın arka planı kırmızı kan hücreleri içerir.

İncirde. Şekil 7, reaktif efüzyonun çökeltisinin mikrografını göstermektedir. Mezotelius hücreleri, tortuda belirgin reaktif değişiklik belirtileri ile gözlenir: sitoplazma ve çekirdek, sitoplazma şişmesi, mitoz figürleri olarak hiperkromi. Mikro çevresinde makrofajlar, seröz boşluklarda genellikle keskin kanamalarda gözlenen eritrofagositoz belirtileri vardır.

İncirde. Şekil 8, reaktif enflamatuar trafik çökeltisinin mikrografını göstermektedir. Makrofajlar, lenfositler ve segmentli nötrofiller dejeneratif değişiklik belirtileri ile sedimentte gözlenir. Nötrofillerin dejeneratif değişiklikleri, iltihaplanma ve enflamatuar cevabın aktivitesinin varlığının süresinin bir göstergesi olarak kabul edilir. "Yaşlı" inflamasyon, daha fazla dejeneratif işaretler ifade edilir. İşlem daha etkinse, tipik hücreler, değiştirilmiş nötrofillerin arka planına karşı daha sık bulunur.

Sitogramların yorumlanmasında büyük bir problem, malignite belirtileri ile karıştırılabilen atipik belirtileri elde etmek için olumsuz faktörler ve tahrişler sunabilen mezotelyum hücreleri oluşturur.

Etkinlikteki malignite (atipik) hücrelerinin kriterleri tabloda karşılaştırılır. 2.

Masa. 2. Mezotel jet hücrelerinin ve malign neoplazm hücrelerinin ayırt edici özellikleri.

Serous kabuklarının malign tümörleri birincil (mezotelyoma) ve ikincil, yani Metastatik.

Serous kabukları için malign tümörlerin sık sık meydana gelen metastazları:

1. Plevral ve karın boşluğu için - meme kanseri, akciğer kanseri, gastrointestinal kanser, yumurtalık, tohumlar, lenfoma;

2. Perikardiyal boşluk için - en sık akciğer kanseri ve meme.

Vücudun seröz boşluklarında tespit de dışlamalı değildir ve düz yığılmış kanser, melanom vb. Metastazları.

İncirde. Şekil 9, tahliye sıvısının çökeltisinin, demir kanserinin metastazları ile karın boşluğunun zarar görmesi altında mikrografını göstermektedir. Mikrofotografinin merkezinde, bir çok katmanlı atipik epitel hücrelerinin bir kompleksi görünür - demir meme kanserinin metastazı. Hücreler arasındaki sınırlar ayırt edilemezdir, hiperkromik sitoplazma çekirdeği gizler. İlacın arka planı eritrositler ve iltihaplanma hücreleri içerir.

İncirde. Şekil 10, tahliye sıvısının çökeltisinin mikrografını, demir kanseri metastazlarıyla karın boşluğunun zarar görmesi altında gösterir. Mikrofotografinin merkezinde, atipik epitelositlerin küresel bir yapısı ile görselleştirilir. Hücre kompleksi bir glandüler yapıya sahiptir. Komşu hücrelerin sınırları ayırt edilemez. Hücrelerin hücreleri orta derecede polimorfizm ile ayırt edilir. Hücre sitoplazmı orta, yoğun bazofilik.

İncirde. Şekil 11 ve 12, pratik kanser metastazlarının plevral boşluğunun zarar görmesi altında, ödeme sıvısının çökeltisinin mikrograflarıdır. Şekiller, epitel genesisin atipik polimorfik hücrelerinden görünür komplekslerdir. Hücreler, ince taneli dağılmış kromatin ve 1 büyük nükleol içeren büyük polimorfik çekirdekler içerir. Hücrelerin sitoplazmı orta, bazofilik, ince okselik taneliğin - sekresyon belirtileri içerir.

İncirde. Şekil 13, boşaltma sıvısının çökeltisinin, demir kanserinin metastazları ile karın boşluğunun zarar görmesi altında mikrografını göstermektedir. Mikroskoptaki küçük bir artış gösterilir - hücre kompleksi çok büyüktür. Ve incir. Şekil 14, kanser hücrelerinin daha ayrıntılı bir yapısını göstermektedir. Hücreler bir demir kompleksi oluşturur - kompleksin ortasındaki hücresel olmayan bileşenin aydınlanması, atipik tümör epitelositlerinin sıraları ile çevrilidir.

Birincil ocağın bulunduğu tümör hücrelerinin ait olduğu sonuçların oluşumu, anamnezin verileri ve hücrelerin ve komplekslerinin spesifik yapısının temelinde mümkündür. Dayanılmaz bir primer tümör odağı ile, bir element verisinin yokluğu, düşük hücre farklılaşması, tümör hücrelerinin ait dokuyu belirlemek için keskin atiphy zordur.

İncir. Şekil 15, bir ödeme sıvısındaki devasa bir atipik kanser hücresini göstermektedir. Bu durumda birincil ocak tespit edilmez. Hücre, çekirdeğin büyük bir "tuhaf" şekli, inklüzyon ve ampirolasyon fenomeniyle orta derecede bir bazofilik sitoplazma içerir.

Lenfoma'nın seröz kabuklarında yayılması sırasında birçok atipik lenfoid hücresi düşer (Şekil 16). Bu hücreler genellikle püskürtme hücrelerinin tipine sahiptir, polimorfizm ve atipikte farklılık gösterir: polimorfik nükleol içerir, düzensiz bir quailarm vardır, düzensiz kromatin (Şekil 17).

Seröz kabuklara hasar tanısı aşamasında önemli zorluklar Mezotelyoma, malign tümörler yaratır.

Mezotelyoma, seröz kabukların birincil malign neoplazmıdır. İstatistiklere göre, plevral olarak periton boşluğundan daha yaygındır. Mezotelyoma, histolojik ve hatta daha fazla sitolojik teşhis için son derece zordur, çünkü reaktif mezotelden ayrılmak ve seröz boşluklarda meydana gelen hemen hemen tüm olası kanser türlerinden farklıdır.

İncirde. 18-19 Popülasyonda mezotelyoma hücrelerinin mikrograflarını sundu. Hücreler keskin atipi, polimorfizm, dev boylarla ayırt edilir. Bununla birlikte, mezotelyal hücrelerin morfolojik özellikleri çok çeşitlidir ki, büyük pratik bir deneyim olmadan, sitolog "öğrenin", Mezotelo için neredeyse imkansızdır.

Sonuç

Yukarıdakilere dayanarak, eksudatların seröz boşluklardan sitolojik çalışmasının, efüzyonun doğasını teşhis etmenin tek yöntemi olduğu sonucuna varılabilir. Aksesuarlarını eksüdaya belirlemede akışkanların rutin bir çalışması, sedimentin sitolojik bir çalışmasıyla desteklenmelidir.

Edebiyat

1. Abramov mg Klinik sitoloji. M.: Tıp, 1974.

2. Balakova N.i., Zhukhina G.E., Bolşakova Gd, Mochalov i.n. Araştırma sıvısı

seröz boşluklardan. L., 1989.

3. Volchenko N.N., Borisova O.V. Seröz eksudatlar için malign tümörlerin teşhisi. M.: Gootar Media, 2017.

4. Dolgov V.V., Shabalova I.P. ve diğerleri. Bordro sıvıları. Laboratuvar çalışması. Tver: Triad, 2006.

5. Klimanova z.f. Periton ve plevra kanserinin metastatik lezyonlarında sitolojik incelemelerin sitolojik incelemesi: Metodik öneriler. M., 1968.

6. KOOK E.A. Klinik laboratuvar araştırma yöntemlerinde el kitabı. M.: Tıp, 1975.

7. İnsan tümörlerinin sitolojik tanısına rehberlik eder. Ed. GİBİ. Petrova, M.P. PTOHOVA. M.: Tıp, 1976.

8. Strelnikova t.v. Ödeme sıvıları (edebiyatın analitik incelemesi). Bülten Rudn, Serisi: Agronomy ve Hayvancılık. 2008; 2.

9. Raskin R.E., Meyer D.J. Köpek ve kedi sitolojisi atlası. W.B. Sanders, 2001.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır