tüplerin bağlanması ücreti / Tüp Bağlatma Fiyatları - Kordon Bağlatma - Tüp Ligasyonu - Kaş Tıp Merkezi

Tüplerin Bağlanması Ücreti

tüplerin bağlanması ücreti

Tüp Bağlama Ameliyatı

Kadında hamileliğin gerçekleşmesi için kadındaki yumurtanın erkekten gelen spermle fallop tüplerinde karşılaşması ve döllenmenin gerçekleşmesi gerekmektedir. Tüp ligasyonu, tubal sterilizasyon (kısırlaştırma) gibi isimlerle de adlandırılan tüp bağlama ameliyatı, sperm ve yumurtanın birleşmesini engellemek için yapılan cerrahi bir işlem ve bir doğum kontrol yöntemidir.

Genel olarak Mersin tüp bağlatma ameliyatı tüplerin bağlanması kalıcı bir doğum yöntemi olarak sınıflandırılır. Bu nedenle sonradan çocuk doğurma isteği ortaya çıktığında tüplerin açılarak durumun normale döndürülmesi her zaman mümkün olamamaktadır. Tüp bağlatma işlemi yaptırmadan önce bunun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Kadınlarda Tüplerin Bağlanması Nasıl Yapılır?

Tüp ligasyonunda çeşitli farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Yapılış şekillerine bakıldığında laparoskopik ve açık ameliyat olarak iki temel şekilde sınıflandırma yapılabilir.

Tüp bağlama ameliyatı laparoskopik işlemi ile karın ve göbek bölgesinde açılan küçük deliklerden girilerek kamera ve gerekli aletlerle yapılabilir. Operasyon yaklaşık 15-20 dakika kadar sürer. Bu yöntemle kesi olmayacağı için iyileşme genelde daha kolaydır, ağrı daha azdır ve durumların çoğunda hastanede yatış gerekli değildir.

Mini laparotomi denilen bir başka teknikte ise tüplerin bağlanması kasıktan açılan 3-5 cm’lik yatay bir kesiden kordonlara ulaşılmasıyla yapılır. Kesi küçüktür ve iyileşme kolaydır. Genellikle Mersin tüp bağlatma ameliyatı, hastanede 1 günlük yatmadan sonra hastanın taburcu edilmesi mümkündür. Kilosu fazla olan kadınlarda, daha önceden işlemi engelleyebilecek bir cerrahi operasyon geçirmiş kişilerde ve endometriozis geçmişi olanlarda tercih edilmeyebilir.

Tüp ligasyonu (bağlanması) etraflarına bir plastik halka geçirilmesi, tüplerin uçlarının çıkarılması, tüpün yakılıp ortasının kesilmesi veya tüp ortasından bir parçanın çıkartılarak kalan uç kısımların bağlanması (Pomeroy usulü tubal ligasyon) şeklinde yapılabilir.

Bu yöntemler doğumdan sonra veya sezaryen doğum esnasında yapılabilmektedir.

Tüp Bağlatma İşlemini Kimler Yaptırabilir?

Tüp bağlama ameliyatı özellikle ailesini tamamlamış ve bundan sonra çocuk yapmayı düşünmeyen çiftlere tüp bağlatılması yöntemi önerilebilir. Ayrıca olası bir hamilelik durumunda hayati tehlikesi olabilecek ve bu yüzden de hamile kalması kesinlikle istenmeyen kadınlara Mersin tüp bağlatma ameliyatı da uygulanabilir. Daha çok 30 yaşını geçmiş kadınlarda uygulanmaktadır. Çünkü yukarıda da belirtildiği üzere geri dönüşü çok zor olan bir doğum kontrol yöntemidir. Tüplerin tekrar açılması için yapılan “tubal reanastamoz” ameliyatı oldukça güç bir operasyondur.

Tüp Bağlatılması Kimler İçin Uygun Değildir?

Ailesini tamamlamamış ve çocuk sahibi olmayı düşünenlere, genelde 30 yaşın altındaki kadınlara ve herhangi bir sebeple o anda düşünülmese bile ileride çocuk sahibi olmak isteyebilecek kişilere tüp ligasyonu tavsiye edilmez.

Kadınlarda Tüplerin Bağlanması Operasyonunun Avantajları ve Etkinliği

Mersin tüp bağlatma ameliyatı olduktan sonra kadınlarda %100’e yakın bir koruma sağlanabilir. Bu yüzden de uygun bireylerde en avantajlı koruma yöntemlerinden biridir. Başarısız bir işlem riski yaklaşık olarak %0,4’tür. Bunun dışında tüp bağlama ameliyatı, zararları, yan etkileri yoktur. Doğum kontrolü hemen başlar ve ömür boyunca da sürer. Bu nedenle bireylerin cinsel hayatlarını olumlu yönde etkilemesi mümkündür.

Kadınlarda Tüp Bağlatma (Kordon Bağlatma) nedir?

Halk arasında kordonların bağlanması adıyla da anılan tüp ligasyonu çocuk istemeyen çiftlerde kadının sperm ve yumurtanın geçişini sağlayan tüplerin değişik yöntemlerle bağlanması yada tıkanmasıdır. Kordon bağlatma ameliyatında rahim boşluğu ile yumurtalıklar arasındaki bağlantıyı sağlayan tüpler bağlanabilir, kesilebilir yada yakılabilir. Kullanılacak yöntem işlemin yapılış zamanına, hastanın isteğine ve cerrahın tecrübesine göre değişir. Tüp bağlatma doğumdan hemen sonra, sezeryan sırasında yada doğumdan bağımsız herhangi bir zamanda bağlanabilir. Tüp bağlatma ameliyatı fiyatı 2023 detayları için bize her zaman ulaşabilirsiniz.

Tüp bağlatma ameliyatı sonrası herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmaya gerek kalmaz. Aynı zamanda tüp bağlanmasının yumurtalık kanseri riskini azalttığı da belirtilmektedir. Ancak karar verirken eşler dikkatli bir şekilde düşünmeli, geri dönüşü olmayan bir ameliyat şeklinde değerlendirmelidir. Aksi taktirde daha sonra bazı pişmanlıklar yaşanabilir. Kordon bağlatma yaşı şeklinde belirlenmiş bir yaş sınırı yoktur. Ancak 35 yaşından önce pek tercih edilmez.

Tüp bağlanmasının riskleri yapılan cerrahiye göre değişir. Doğum sonrası yada sezeryan sırasında yapılacak olan vakalarda sezeryandaki riskler tüp ligasyonu için de geçerlidir. Barsak yaralanmaları, kanamalar yada enfeksiyon gibi riskler mevcuttur. Laparoskopik yöntemle tüp bağlanmasında ise bunlara ilaveten laparoskopinin getirdiği risklerde mevcuttur. Tüp bağlaması cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulaşmasını engellemez. Genç hastalarda başarısız olma ihtimali daha yüksektir. Başarısızlık oranları yönteme göre değişmekle birlikte %0.1-1 arasındadır. Gebelik oluştuğu taktirde dış gebelik olma ihtimali artar. Ameliyatın adetin hemen bitiminde yapılması a anda mevcut olabilecek bir gebelik ihtimalini ortadan kaldıracaktır.

Kordon bağlatma nasıl yapılır ?

Kordon bağlatma açık ameliyatla yada kapalı ameliyat dediğimiz laparoskopik yöntemle yapılabilir. Ayrıca doğumdan sonra yada sezeryan sırasında da yapılabilir. En sık uygulanma yöntemi sezeryan sırasında tüplerin bağlanmasıdır.

Sezeryan sırasında tüplerin baplanması: En çok kullanılan yöntemdir. Ülkemizde özellikle sezeryan oranlarının oldukça yüksek olduğunu düşünürsek neden bu yöntemin daha sık kullanıldığı anlaşılacaktır. Sezeryan sırasında yapıldığı için hastanın ikinci bir kez ameliyat olmasına gerek kalmaz. Aynı zamanda maliyet anlamında da diğer yöntemlere göre daha avantajlıdır.

Laparoskopi (kapalı) yöntemiyle tüplerin bağlanması: Laparoskopi (kapalı ameliyat) dediğimiz ameliyatta karından açılan 2-3 adet 0.5-1 cm.lik delikten girilerek değişik cerrahi el aletleri yardımıyla tüpler bloke edilir. Burada uygulanan yöntemler farklılık göstermekle birlikte en çok uygulanan yöntem bipolar koter yardımıyla tüplerin orta bölgeden yakılarak tüplerin bağlantısının ortadan kaldırılmasıdır.

Yine laparoskopi ameliyatı ile uygulanan bir diğer yöntem tüplerin klips yada halka denen bazı küçük aparatlar yardımıyla tıkanmasıdır. Ancak bunlarda başarı oranları yakılmasına göre biraz daha düşüktür.

Bir diğer yöntem ise tüplerin kesilerek çıkarılmasıdır. Çok fazla tercih edilmeyen bu yöntem özellikle yumurtalık kanserlerinin tüplerden geliştiğinin tesbit edilmesi üzerine gittikçe artan oranda yapılan bir teknik olmaya başlamıştır. Özellikle yaşı ileri olan kadınlarda tüplerin bağlanması isteniyorsa, over kanseri riskini azaltmak için tüplerin çıkarılması işlemi daha iyi bir tercih olacaktır.

Normal doğum sonrası tüplerin bağlanması: Normal doğumdan sonraki gün içerisinde yapılabilir. Göbeğe yakın bölgeden 3-5 cm.lik bir kesi ile girilerek bu noktadan tüpler dışarıya alınır. Tüpler bağlandıktan sonra tekrar içeriye atılır.

Açık ameliyatla (mini laparotomi) tüplerin bağlanması: Bu teknikte sezeryan kesisinin yapıldığı kısımdan 3-5 cm.lik bir kesi açılarak buradan tüplere ulaşılır. Tüpler bağlanarak tekrar içeriye atılır. Kesinin küçük olması hastanın kısa sürede toparlanmasını sağlar.

Vajinal yoldan tüplerin bağlanması: Bu yöntemde vajenin arka duvarından bir kesi açılarak karın boşluğuna girilir. Buradan tüpler dışarıya alınır. Bağlanan tüpler tekrar içeriye atılır. Bu yöntemde enfeksiyon riski diğer yöntemlere göre daha yüksektir. Yine başarı oranları diğer yöntemlere göre oldukça düşüktür. Bu nedenle günümüzde çok tercih edilen bir yöntem değildir.

Kadınlarda tüplerin bağlanması (tüp ligasyonu) riskleri nelerdir?

Kordon bağlanması yan etkileri çok olan bir ameliyat değildir. Ancak her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatlarda da anestezi riskleri mevcuttur. Bunun yanında enfeksiyon, kanama ve komşu organ yaralanmaları olabilir. Ancak pek çok jinekolojik ameliyata göre tüp bağlatmanın yan etkileri daha azdır.

Tüplerin bağlanması ne kadar sürer?

Tüp bağlanması ameliyatı süresi yönteme göre değişir. Sezeryan sırasında yapılan işlem toplam 5 dakikadır. Ancak laparoskopik tüp bağlanmasında bu süre 15 dakikayı bulur. Laparoskopik tüp ligasyonunda cerrahın tecrübesi süreyi etkilemektedir.

Tüplerin bağlanması ameliyatı kimler için uygundur ?

Tüp bağlanması ameliyatı yapılacak hastalar çocuk sayısını tamamlamış ve bir daha kesinlikle çocuk düşünmeyen hastalar olmalıdır. Eşlerin herhangi birinde en ufak şüphe varlığında yapılmamalıdır. Ülkemizde genelde 35 yaşının üstünde 2 yada 3 çocuğu olan kadınlara yapılabilmektedir. Eşlerin her ikisininde imzesının alınması şarttır. Bunun yanında bir daha gebe kaldığında hayati riski olanlarda da tüplerin bağlanması ameliyatı hastalara önerilmelidir.

Tüp bağlama ameliyatı kimler için uygun değildir ?

Henüz çocuk sayısını tamamlamamış çiftlerde yaş kaç olursa olsun yapılması önerilmez. Yine çocuk sayısını tamamlasa dahi 35 yaşının altında pek tercih edilmemektedir. Eşlerinden ayrılma aşamasında olanlarda da ilerde yeni bir evlilik ve çocuk isteği ihtimalinden dolayı yapılmamalıdır.

Tüp bağlama ameliyatının avantajları nelerdir ?

Tüp bağlanması ameliyatı sonrası korunma hemen başlar. İlaçlarda ise belli bir müddet kullandıktan sonra koruma etkisi ortaya çıkar. Diğer tüm yöntemlere göre koruma etkisi daha yüksektir. Ayrıca kullanılacak diğer hormonal yöntemlerin yada spirallerin yan etkilerinden korunulmuş olur. Bir safer yapıldıktan sonra ömür boyu koruyuculuğu mevcuttur. Bu nedenle hastaların zihninden gebelik korkusu tamamen silinmiş olur. Bunun yanında emziren annelerde sütün etkilenme ihtimali yoktur. Cinsel ilişkide herhangi bir bozukluğa neden olmaz. Tüp bağlatma ameliyatı fiyatı oldukça uygundur.

Tüplerin bağlanmasındaki dezavantajlar nelerdir ?

Tüp bağlanması ameliyatı anestezi gerektiren bir işlemdir. Bu nedenle hem anestezinin hemde cerrahinin tüm riskleri mevcuttur. Aynı zamanda kalıcı bir yöntemdir. Mikro cerrahi ile tekrar açılabilmesi mümkün olabilse de her zaman açılamayacağı hastaya belirtilmeli ve tekrar açılmayacakmış gibi düşünerek karar vermeleri istenmelidir. Nadiren de olsa gebelik oluşabilmektedir. Eğer gebelik oluşacak olursa dış gebelik olma ihtimal artar.

Tüp bağlama ameliyatının başarı oranı nasıldır ?

Tüp bağlanması ameliyatı sonrası gebelik ihtimali diğer doğum kontrol yöntemlerine göre daha düşük olmakla birlikte bu risk sıfır değildir. %0.1-1 oranında gebelik ihtimali vardır. Tüm tüp bağlanması ameliyatlarında başarı oranları benzerdir. Ancak laparoskopik yöntemler de özellikle tüplerin yakılması yöntemiyle yapılan ameliyatlarda başarı oranları klip yada halkalara göre daha yüksektir. Bu nedenle laparoskopik yöntemde daha çok yakma yöntemi ile tüp ligasyonu tercih edilmektedir.

Tüp bağlandıktan sonra hamile kalınır mı?

Tüp ligasyonu sonrası gebelik oranları diğer doğum kontrol yöntemlerinden daha düşüktür. Koruma oranı oldukça yüksektir. Tüp ligasyonu yöntemleri arasında ise laparoskopik yöntemler arasında farklılıklar vardır. Tüplerin koterle yakılmasına göre klip ve halkalarda gebelik oranları daha yüksektir.

Tüp bağlatma menopoza yol açar mı?

Tüp ligasyonu ameliyatı yaptıran hastalarda tüp bağlatma, menopoza yol açmaz. Eğer işlem esnasında yumurtalıklara zarar verilmezse sadece tüp bağlanmasına bağlı erken menopoz oluşmaz. Bu noktada menopoza neden olan diğer faktörlerin araştırılması daha uygun olacaktır. Ailesel etkenler, sigara gibi kullanılan zararlı maddeler irdelenmelidir.

Tüp bağlatma bel ve kasık ağrısına yol açar mı?

Tüp bağlatma, bel ağrısına ya da kasık ağrısına yol açmaz. Yapılan işlem tüplerde çok küçük bir kısmı kapsamaktadır. Bu nedenle ağrı yapacak bir oluşuma yol açmaz. Karın içi zarla ilgili bir işlem yapılmadığından karın içinde yapışıklık oluşma ihtimali çok azdır. Bu nedenle yapışıklıklara bağlı da ağrı olma riski düşüktür.

Tüp bağlatma adet düzensizliğine neden olur mu?

Tüplerin bağlanması, adet düzensizliğine yol açmaz. Yumurtalıklarla ilgili bir işlem yapılmadığı müddetçe hormonal bozukluk ve buna bağlı adet düzensizliği olma riski yoktur. Bu noktada özellikle tüplerinin bağlandığını, bir daha çocuğunun olmayacağını zihinde tam oturtamayan hastalarda duygusal bozukluklar bazen adet düzensizliğini tetikleyebilir. Bunun yanında adet düzensizliği yapabilecek diğer nedenler de araştırılmalıdır.

Tüp bağlatma ameliyatı sonrası cinsel ilişkide problem yaşanır mı?

Tüplerin bağlanmasında vajen ile ilgili herhang bir müdahale yapılmadığı için tüp ligasyonu sonrası cinsel ilişkide bir bozukluk oluşmaz. Cinsel bozuklukların temelinde genellikle psikolojik bozukluklar yatar. Bu nedenle bu hastalarda psikolojik nedenler araştırılmalıdır.

Tüplerin bağlanması kilo yapar mı?

Tüplerin bağlanması kilo alımına neden olmaz. Bu ameliyat yumurtalık hormonlarını etkilemez. İştah açıcı bir etkisi yoktur. İştah hormonlarının artışına neden olmaz.

Bağlanan Tüplerin Yeniden Açılması (Tubal reanastamoz) mümkün müdür?

Tüp ligasyonu geri dönüşümü mümkün olabilen bir ameliyattır. Tüp bağlanması ameliyatı sonrası bazen hastalarda oluşan pişmanlıklar nedeniyle tüplerin tekrar açılması istenebilir. Tüp açma ameliyatı, açık ameliyatla yada laparoskopik yöntemle yapılabilir. Ancak hastaların %60-80inde açılması mümkün olmaktadır. Ancak laparoskopik yöntemde yakarak tahrip edilen tüplerin tekrar açılması oldukça zordur. Yine kalan tüp uzunluğu önemlidir. Daha önce tüpler bağlanırken aşırı tahrip olan tüpler açılsa dahi uzunlukları gebelik için yeterli olmayabilir. Geçici kordon bağlatma şeklinde bir ameliyat şekli yoktur. Kordon bağlatmanın etkisi ömür boyu sürer.

Erkekte tüp bağlanması (Vazektomi) var mıdır?

Erkeklerde vazektomi adı verilen bir operasyon ile testislerden spermlerin meniye geçişi engellenir. Spermlerin çıkışını sağlayan kanallar küçük bir kesi yardımıyla bağlanır. Bu operasyon lokal anestezi yada genel anestezi ile yapılabilir.

Tüplerin bağlanması ücreti ne kadardır? Tüp Bağlatma Ameliyatı Fiyatı 2023

Kordon bağlatma ameliyatı fiyatı kullanılan yönteme göre değişir. Sezeryan sırasında yapılan tüp ligasyonu 1000-3000 tl arasında ek maliyet oluştururken, laparoskopik tüp ligasyonu fiyatları 10000-15000 tl arasında değişmektedir. Tüp bağlatma ameliyatı fiyatı 2023 detayları için bize her zaman ulaşabilir ve bilgi alabilirsiniz.

erkekte tüp bağlanmasıgeçici kordon bağlatmakadınlarda tüplerin bağlanmasıkordon bağlanması yan etkilerikordon bağlatma ameliyatıkordon bağlatma ameliyatı fiyatıkordon bağlatma ameliyatı fiyatı 2022kordon bağlatma nedirkordon bağlatma yaşılaparoskopik tüp ligasyonu fiyatlarısezeryan sırasında tüp bağlatma ameliyatıtüp bağlandıktan sonra hamile kalınırmıtüp bağlanması amelilatıtüp bağlatma ameliyatı fiyatı 2022tüp bağlatma ameliyatı sonrasıtüp ligasyonutüp ligasyonu ameliyatı yaptırantüp ligasyonu geri dönüşümütüp ligasyonu sonrası cinsel ilişkitüplerin bağlanması kilo yaparmı

ADANA TÜP BAĞLATMA AMELİYATI

Tüp bağlatma ile doğum kontrolünün sağlanması yani başka bir deyişle, Tüp ligasyonu operasyonu uygulanış yöntemi olarak laparoskopik ve açık operasyon şekilde 2 yöntemle yapılır. Her iki yöntemde de uygulama birbirine benzerdir. Sağda ve solda yer alan iki tüp ortalarından kesilmektedir. Kesildikten sonra da bağlanırlar. Bu şekilde sperm ve yumurtanın birleşmesi engellenir. Sperm ve yumurta hücresi, tüpler bağlandığı için birbirine ulaşamaz.

Laparoskopi (kapalı) teknikle tüp ligasyonu:

Laparoskopik operasyon yönteminde karından ve göbekten yalnızca deliklerden sokulan kamera ve malzemelerle uygulama yapılmaktadır. Karına sezaryen kesisi biçiminde kesi uygulanmaz. Yalnızca 1-2 adet küçük delik açılır. Bu sayede de ameliyat olduktan sonra iyileşme hızlı bir şekilde gerçekleşir. Hasta daha az ağrı duyar.

Tüplerin bağlanmasından bir gün sonra hasta evine gidebilir. Laparoskopi tekniğiyle, tüpler orta bölgesinden koterize edilerek yani yakılarak uygulama yapılır. Tüp uçları klipslenebilir.

Açık yöntemle tüp ligasyonu:

Bu yöntemde, sezaryen kesisinin uygulandığı alandan kesi yapılır. Ardından ise standart yöntemlerle ameliyat uygulanır. Fakat kesi genellikle, sezaryen kesisi kadar geniş ve büyük uygulanmaz. Kesiler, 3-5 cm kadar açılır. Ardından da tüpler bağlanır. Kesi çok büyük değildir. Bu sebeple iyileşme süreci uzun sürmez.

Tüpler hangi yöntemle bağlanırsa bağlansın, gebelikten koruma özelliği oldukça yüksektir.

Aşağıdaki videoda tüp bağlama ameliyatı yapılmaktadır.

Tüplerin Bağlanması Ameliyatı (Tüp Ligasyonu) paylaşan: turkata

Sezaryen ve diğer operasyonlar sırasında tüp bağlama operasyonu:

Artık çocuk istemeyen ve ailesini tamamlamış çiftler, şayet doğumlarını sezaryen ile gerçekleştireceklerse bu sırada tüplerin bağlanmasını da talep edebilirler. İki ameliyatın da aynı anda yapılması mümkündür. Sezaryen için uygulanan cilt kesisi haricinde ilave farklı bir kesi uygulanmaz ya da yapılan kesinin büyütülmesine ihtiyaç yoktur. Sezaryen operasyonunda tüpler bağlanırsa, operasyon yalnızca bir kaç dakika daha uzun sürede tamamlanır. Sezaryen haricinde yumurtalık kisti ya da miyom ameliyatı esnasında da hasta arzu ederse aynı anda tüplerin bağlanmasını isteyebilir.

Normal doğum ardından tüp bağlatma:

Normal doğum yapılmasının ertesi günü, göbek altından uygulanacak küçük bir kesi ile de (laparoskopik değil) tüp bağlatma operasyonu gerçekleştirilebilir. Bu durumda kesi pubik adı verilen bölgeden yani, sezaryen kesisin uygulandığı alandan yapılmaz. Kesi, göbeğe daha yakın olan bir bölgeden uygulanır. Doğum yaptıktan sonra rahim büyüktür. Bu sebeple de tüpler bu alana daha yakındır.

Tüp Bağlatma Ameliyatı Nedir?

Kadında hamileliğin gerçekleşmesi için kadındaki yumurtanın erkekten gelen spermle fallop tüplerinde karşılaşması ve döllenmenin gerçekleşmesi gerekmektedir. Tüp ligasyonu, tubal sterilizasyon (kısırlaştırma) gibi isimlerle de adlandırılan tüp bağlatma ameliyatı, sperm ve yumurtanın birleşmesini engellemek için yapılan cerrahi bir işlem ve bir doğum kontrol yöntemidir.

Genel olarak tüplerin bağlanması kalıcı bir doğum yöntemi olarak sınıflandırılır. Bu nedenle sonradan çocuk doğurma isteği ortaya çıktığında tüplerin açılarak durumun normale döndürülmesi her zaman mümkün olamamaktadır. Tüp bağlatma işlemi yaptırmadan önce bunun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Kadınlarda Tüplerin Bağlanması Nasıl Yapılır?

Tüp ligasyonunda çeşitli farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Yapılış şekillerine bakıldığında laparoskopik ve açık ameliyat olarak iki temel şekilde sınıflandırma yapılabilir.

Laparoskopik ameliyat ile karın ve göbek bölgesinde açılan küçük deliklerden girilerek kamera ve gerekli aletlerle yapılabilir. Operasyon yaklaşık 15-20 dakika kadar sürer. Bu yöntemle kesi olmayacağı için iyileşme genelde daha kolaydır, ağrı daha azdır ve durumların çoğunda hastanede yatış gerekli değildir.

Mini laparotomi denilen bir başka teknikte ise tüplerin bağlanması kasıktan açılan 3-5 cm’lik yatay bir kesiden kordonlara ulaşılmasıyla yapılır. Kesi küçüktür ve iyileşme kolaydır. Genellikle hastanede 1 günlük yatmadan sonra hastanın taburcu edilmesi mümkündür. Kilosu fazla olan kadınlarda, daha önceden işlemi engelleyebilecek bir cerrahi operasyon geçirmiş kişilerde ve endometriozis geçmişi olanlarda tercih edilmeyebilir.

Tüp ligasyonu (bağlanması) etraflarına bir plastik halka geçirilmesi, tüplerin uçlarının çıkarılması, tüpün yakılıp ortasının kesilmesi veya tüp ortasından bir parçanın çıkartılarak kalan uç kısımların bağlanması (Pomeroy usulü tubal ligasyon) şeklinde yapılabilir.

Bu yöntemler doğumdan sonra veya sezaryen doğum esnasında yapılabilmektedir.

Tüp Bağlatma İşlemini Kimler Yaptırabilir?

Özellikle ailesini tamamlamış ve bundan sonra çocuk yapmayı düşünmeyen çiftlere tüp bağlatılması yöntemi önerilebilir. Ayrıca olası bir hamilelik durumunda hayati tehlikesi olabilecek ve bu yüzden de hamile kalması kesinlikle istenmeyen kadınlara da uygulanabilir. Daha çok 30 yaşını geçmiş kadınlarda uygulanmaktadır. Çünkü yukarıda da belirtildiği üzere geri dönüşü çok zor olan bir doğum kontrol yöntemidir. Tüplerin tekrar açılması için yapılan “tubal reanastamoz” ameliyatı oldukça güç bir operasyondur.

Tüp Bağlatılması Kimler İçin Uygun Değildir?

Ailesini tamamlamamış ve çocuk sahibi olmayı düşünenlere, genelde 30 yaşın altındaki kadınlara ve herhangi bir sebeple o anda düşünülmese bile ileride çocuk sahibi olmak isteyebilecek kişilere tüp ligasyonu tavsiye edilmez.

Kadınlarda Tüplerin Bağlanması Operasyonunun Avantajları ve Etkinliği

Tüplerin bağlanmasıyla kadınlarda %100’e yakın bir koruma sağlanabilir. Bu yüzden de uygun bireylerde en avantajlı koruma yöntemlerinden biridir. Başarısız bir işlem riski yaklaşık olarak %0,4’tür. Bunun dışında tüplerin bağlanmasının zararları, yan etkileri yoktur. Doğum kontrolü hemen başlar ve ömür boyunca da sürer. Bu nedenle bireylerin cinsel hayatlarını olumlu yönde etkilemesi mümkündür.

Kadınlarda Tüplerin Bağlanmasının Dezavantajları

En büyük dezavantajı geri dönüşünün oldukça zor hatta bazen imkansız olması ve kalıcı bir doğum kontrol yöntemi olmasıdır.

Kadınlarda Tüplerin Bağlanması Operasyonunun Riskleri Nelerdir?

Diğer cerrahi yöntemlerde olduğu gibi enfeksiyon, yakın bölgelerde organ hasarlanması ve anesteziye bağlı olarak bir takım riskler vardır. Ancak dikkatli ve düzgün bir şekilde gerçekleştirilen bir operasyonda, bu riskler oldukça düşüktür.

Tüp Bağlatma Yöntemi ve Menopoz

Tüplerin bağlanmasının adet döngüsünü bozabileceğine, erken menopoza sebebiyet verebileceğine ya da cinsel sıkıntılara ve ağrılara sebep olabileceğine dair yanlış bir takım söylentiler bulunmaktadır. Düzgün ve uygun tekniklerle yapılmış bir işlemde, bu olumsuzlukların hiçbirinin görülmesi beklenemez. Bu nedenle bu konularda endişe etmek yersizdir. Tüplerin bağlanması işleminin herhangi bir yan etkisi görülmemektedir.

Tüp Bağlatma Ameliyatı Yapan Doktorlar

Kadınlarda tüplerin bağlanması operasyonunu kesinlikle uzman ve deneyimli bir doktor ekibinin gerçekleştirmesi işlemin sorunsuz gerçekleşmesi ve başarılı olması açısından gereklidir.

Tüp Bağlatma Ameliyatı Fiyatları

Yukarıda da belirtildiği üzere bir takım farklı tekniklerle tüplerin bağlatılması mümkündür. Bu nedenle tüp bağlatma operasyonu fiyatları değişkenlik gösterebilmektedir.

Fallop Tüplerinin Açılması

Fallop Tüplerinin Açılması

Tüplerimi bağlattım, şimdi çocuk istiyorum açtırabilir miyim?

Tüplerimi bağlattım, şimdi çocuk istiyorum açtırabilir miyim? sorusunu yönelten kadınların gördüğüm kadarıyla ortak duygu ve yanlış inançları şudur. Hepsi derin bir suçluluk, pişmanlık duygusu içinde olup en son tüplerini bağlattığında kaldıkları yerden devam edeceklerini düşünmeleri gibi gerçek olmayan inançlarıdır. Oysa hiçbir şey eskisi gibi değildir.

Bir daha çocuk sahibi olmak istemediğine ve ailesini tamamladığına karar veren çiftler doğurganlıklarını kalıcı olarak sonlandıran tüplerin bağlanması işlemini tercih edebiliyorlar.

Hatta bu yöntem, ikinci sezaryen ameliyatını olan tüm ailelere ameliyat sırasında “tüplerini de bağlayalım, bir daha korunmak derdi olmasın” diyerek hastaya önerilmektedir. Tam da doğum arifesinde olan çift, bu konuyu çok da enine boyuna düşünmeden bağlatmak yönünde karar vermektedirler.

Tüplerin bağlanması günümüzden yirmi yıl öncesine kadar toplum bazlı aşırı doğurganlığı önlemek için (5+ çocuk doğurmayı) sağlık politikası olarak benimsenmekteydi ve benim meslek hayatımın ilk yıllarında biz de bu şekilde olan tüm çiftlere sezeryan sırasında tüp bağlamayı önermekte idik. Hatta, üçüncü-dördüncü çocuğu doğuranlara normal doğum yapabilecekken de sırf tüp bağlama için sezeryan önerilmekte idi. Laparoskopik tüp bağlama ameliyatı SGK ödeme kapsamında idi. Çok sayıda kadına bu teknik ile az riskli ve kalıcı doğum kontrol yöntemi olarak tüp bağlama önerilmekte idi. Ancak, toplumun ve çağın koşulları, tıp bilimindeki gelişmeler neticesinde bu yaklaşımların tümü değişmiştir.

Tüplerin Bağlanması Sonrası Görülen Sorunlar

  1. Tüp bağlama, cerrahinin genel risklerini taşıyan, invaziv, geri dönüşümü neredeyse mümkün olmayan çok radikal bir doğum kontrol yöntemidir.
  2. Tüp bağlama sonrasında bir kısım kadın kurdukları yeni evlilikler veya var olan çocuğunu kaybetmesi nedeniyle veya fikir değişikliği ile yeniden çocuk sahibi olmak istemektedir. Bu durumda daha önceden kolayca hamile kalan kadının doğurganlığını yeniden elde etmesi mümkün olamamaktadır. Bu durum, yoksunluk, pişmanlık, kayıp, yetersizlik gibi olumsuz duygulara yol açmaktadır.
  3. Tüp bağlama yönteminin gebelikten koruyuculuk oranı 1/200.000’dir. Tüp bağlamaya eşdeğer yeni ve minimal riske sahip doğum kontrol yöntemlerinin icat edilmiş olması nedeniyle tüp bağlama günümüzde doğum kontrolü için mantıklı bir seçenek değildir. Örneğin Mirena adı verilen annelik hormonu içeren rahim içi aracın icadı sayesinde aynı oranda gebelikten koruyuculuk basit bir işlemle sağlanmakta, vaz geçilirse geri dönüşü kolayca, tam olarak ve hemen olabilmektedir. Hem çok daha ucuz ve ameliyat riski yoktur, yumurtalık rezervine olumsuz etkisi yoktur.
  4. Tüp bağlama her ne kadar mekanik bir blokaj olsa da bağlama sırasında yumurtalığa giden damarların da hasarlanması sonucunda az da olsa yumurtalık zayıflaması görülebilmektedir.
  5. Daha önce bağlanmış olan tüplerin bağlanma şekline bağlı olarak, tüpün ne kadarlık bir kısmının kullanılamaz olduğu da etkili olmak üzere yeniden açılmasına yönelik ameliyatların başarısı oldukça düşüktür. Tüpün kalan kısmının yeterliği, fimbriyal ucunun normal olup olmadığı sadece ameliyat sırasında anlaşılabildiği için ameliyata başlayıp sonuçsuz kalınacağı o esnada anlaşılmaktadır. Bu da daha baştan boşuna bir ameliyat yapılmış olmasını kaçınılmaz kılmaktadır.
  6. Tüp bağlama yönteminin çok kıymetli olan doğurganlık yetisini kalıcı olarak kaybettiren, geri dönüşümsüz, agresif ve ilkel bir yöntem olarak tarihin sayfalarında yer alacağı inancındayım.

Tüp açma ameliyatı ne kadar yararlı?

Yapılan çalışmalar tüp açma ameliyatlarının ancak robotik cerrahi ile yapılırsa, bırakılmış distal tüp kısmının uzunluğu yeterli ise başarılı olma olasılığı daha iyidir. Robotik cerrahiyle tüp açma ameliyatı ülkemizde sadece çok az sayıda merkezde yapılmaktadır, Bunun dışında klasik laparoskopik yöntemlerle başarı daha düşüktür. Tüp açma ameliyatlarında başarı HSG’de tüpün açık olması ile ölçülür. Ancak biliyoruz ki, tüpler basit düz bir boru değildir. Tüpler uzunlukları, iç yüzey hücrelerinin özel yapısıyla spermin yumurtaya doğru taşınmasına, embriyonun da ters yönde rahime doğru taşınmasını sağlayan aktif ve fonksiyonel yapılardır. Tüp açma ameliyatlarından sonra, tüpler HSG’de açık olsa bile kısalmış ve skarlı olacağından doğal yollardan hamilelik oluşumunu sağlamayabilmektedir. Oluşan hemileliklerin de dış gebelik olma olasılığı yüksek olacaktır.

Tüp açma ameliyatları başarılı mı?

Hamileliğin oluşumu, fonksiyonu tam olan tüplerin varlığından da öte yumurta sayısına ve kalitesine, spermin sayısı ve hızına, hormonların normal olmasına, ve daha pek çok etmenin eşgüdümüne bağlıdır. Çiftin hamilelik elde etmelerini zorlaştıran ikincil sorunları gelişti ise tüplerin açılmış olması bir anlam ifade etmeyecektir. Tüplerin ameliyat esnasında mekanik olarak açılmış olması tüpün fonksiyonunun da normal olacağını ve hamilelik oluşacağını garanti etmez. Tüpünü bağlatmış ve yeniden çocuk sahibi olmak isteyen kadın, genellikle ileri yaşta yani 30-35 yaşın üzerindedir. Kadının doğurganlık için altın çağı 27-32 yaşları arasıdır. Yaşı 32 üzerinde yumurta rezervi azalmaya başlamış kadın için tüp açma ameliyatı, iyileşme süresi ve kendiliğinden hamileliği bekleme süresi derken en az 1 yıllık zaman kaybı anlamına gelir. Oysa biliyoruz ki yumurta rezervi ve kalitesi kadın yaşından çok etkilenir ve kaybolan 1 yılın önemi büyük olabilir. En iyi doğurganlık yıllarını geride bırakmış kadın, yarı kapasitede çalışan tüplerinin de olması nedeniyle iyice düşük hamile kalma oranlarıyla karşılaşır.

Hızlı hamilelik için pragmatist olmak iyidir!

Tüpün mekanik olarak açılmış olması, HSG de sıvı geçişi görülmesi o tüpün sperm ve embriyo taşınmasında normal fonksiyon yapacağını göstermiyor. Nihai amaç hamilelik elde etmek olduğuna göre daha pragmatist olmak gerekir. Tüpü bağlanmış ve hamile kalmaya karar veren kadın tüp açma ameliyatı gibi başarısı oldukça düşük bir cerrahi prosedürün riskleri, maliyeti, zaman kaybı nedeniyle (bir yıl hamile kalıp kalmadığını anlaması için beklemesi gerekecek) ve bu sürenin sonunda halen çocuk sahibi olmaya kararlı ise tüp bebek yapılması gerekecektir. Tüp bebek seçeneği varken tüp açma ameliyatı riskli, başarısı düşük, maliyeti yüksek, zaman kaybettiren, bebeğe ulaşma süresini geciktiren çok da mantıklı olamayan bir seçenek gibi görünmektedir. Nihayetinde gidilecek yol yine tüp bebektir. Tüm dünyada tüpü bağlanmış veya herhangi nedenle tüpleri kapalı olan kadınların çoğunun tercihleri tüp bebek yoluyla hızlı hamilelik elde etmekten yana olduğu için tüp açma ameliyatları giderek daha az talep edilmektedir.

Tüp bebek yöntemi ilk olarak tüpü olmayan kadınlar için icat edilmiş bir tekniktir. En iyi ve yüksek başarı oranları tüpü kapalı olan kadınlarda olmaktadır. Zaten sonunda tüp bebeğe gidilecekse zaman, enerji, moral, para kaybı ve cerrahi riske girmeden, direkt tüp bebeğe gitmek sağlıklı bebeğe ulaşmak için en hızlı ve ekonomik yoldur. Tüp bebek günümüzde teknolojideki hızla gelişmeler nedeniyle hem oldukça ekonomik, hem yüksek gebelik oranları sağlayan, tüm dünyada yaygın olarak uygulanan, güvenilir, minimal riskee, etkin, tercih edilen bir yöntemdir.

Günümüzden 10-20 yıl önce tüp bebek başarısı bu kadar yüksek olmadığından, cerrahi yöntem iyi bir seçenek gibi görünüyordu ancak elde edilen deneyimler ve teknolojideki değişimler bu görüşleri değiştirmiştir. Sonuç olarak, tüpü bağlanmış kadınlar yeniden hamilelik istiyorlarsa bunun en hızlı, en ekonomik, en az girişimle çocuk sahibi olma yolu tüp bebektir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır