Turşu Ödem Yapar Mı

Turşu toplumumuzda yemeklerin yanında zevkle tüketilen bir besindir. Besinlerin korunması amacıyla uzun yıllardan beri sevilerek tüketilen turşu, doğru şekilde ve miktarda tüketildiği zaman sağlık içinde oldukça faydalıdır. Ancak yanlış turşu tüketilir ve miktarına dikkat edilmezse bazı sağlık problemlerine de sebep olabilir.

Yararlı bakteriler organik asitleri üreterek bağırsak duvarının PH seviyesini dolaylarına düşürürler. Bu sayede mikroplar asidik ortamda gelişemez ve yaşayamazlar. Turşu da bağırsaklara doğal, canlı probiyotik ortamı ve sağlıklı bağırsak florasını sağlamaktadır.

Doğru Turşu Hangisi

Lahana, salatalık, sarımsak, pancar turşusu en fazla tercih edilen turşular ve sağlık üzerine etkileri de farklı.

Lahana: K vitamininin iyi kaynağıdır. Bağırsaklarda vitamin ve mineral emiliminin yeterli olabilmesi ve fonksiyonların düzgün bir şekilde gerçekleşmesi için bu vitamine ihtiyaç vardır. Aynı zamanda lahana metabolizmayı hızlandırarak kilo kaybına da olumlu etki yapabilir.

Sarımsak: Antibiyotik özelliktedir. Turşu halide fermente özelliğe sahip olduğu için bağışıklık sistemini kuvvetlendirmede çok daha fazla etki gösterir.

Pancar: Antioksidan kapasitesi çok yüksek bir besin olan pancar özelikle de kalp sağlığında da çok etkili bir besindir. Betalain maddesini içerir. Kalp damar hastalıklarının önlenebilmesinde etkilidir. Pancar turşusu da hem kalp sağlığında etkilidir hem de fermente olduğunda bağırsak sağlığına olumlu etkileri vardır.

Dikkat Edilecek Noktalar

Turşu faydalıdır ancak doğru turşunun yenilmesi önemli demiştik. Hazır turşulara raf ömrünü arttırmak için kimyasallar eklenir bu nedenle ev yapımı turşular tüketilmeli veya içeriği temiz hazır turşular alınmalıdır. Ev yapımı turşuda sirke, sarımsak, kaya tuzu, nohut gibi içerikler herhangi bir katkı malzemesi kullanmadan turşunun yapılması, tazeliğini koruması ve bozulmamasında etkilidir.

Hijyeni çok önemlidir çünkü turşu, pişirilmeden hazırlanan ve uzun süre bekleyen bir yiyecektir. Sebzeler iyi yıkanmalıdır ve hazırlık aşamasında dikkat edilmelidir. Aksi takdirde bakteri ve mantarlar turşunun olamadan sebzelerin bozulmasına neden olabilir. Tüm bunlarla beraber turşunun pet şişelerde değil mümkünse cam kavanozlarda yapılması daha sağlıklı olacaktır.

Kilo Aldırır Mı, Kimler İçin Sakıncalıdır

Turşu fermente üründür ve sağlıklıdır ancak tuz içeriği de yüksektir. Bu nedenle hipertansiyonu olanlar, kalp hastaları ve böbrek hastalarının tüketmemesi gerekmektedir. Genel sağlık için de tuz oranına dikkat etmek ve olabildiğince az tuzlu yapmak önemlidir.  Yine kilo vermek isteyen kişiler de ödem problemi yaşıyorsa dikkatli tüketmeli ve tükettikten sonra bol su içmelidir. Riskli gruplar sebzeleri çıkardıktan sonra yıkayarak tüketebilir.

Herkese merhaba! Yine, çok merak ettiğiniz bir konu ile karşınızdayım. Bu yazıda; ödem ve şişkinlik gidermenin 6 yolundan bahsedeceğiz. Şişkinlik hissinin bir kısmı normal, ancak bir de yediğiniz şeylere çok dikkat etmeniz gerekiyor ki gün içerisinde bu şişkinlik oluşmasın. Hadi gelin, sözü daha fazla uzatmadan birinci ipucuna bakarak başlayalım…

monash.pwve, Salamura ve Şarküteri Ürünlerden Uzak Durun

Marketten aldığımız konserve ürünler, salamura ürünleri ve pastırma, salak, sucuk ve sosis gibi yiyeceklerden biraz daha uzak durun. Bu tür besinleri yediğinizde vücudunuz su tutar. Dolayısıyla da, gün içerisinde daha şişkin hissedin. Bu yiyecekleri, gün içerisinde olabildiğince tüketmemeye çalışın.

2. Tuzlu Veya Şekerli Abur Cubur Gıdalardan Uzak Durun

Abur cubur dediğimiz pakete giren ürünler ve hazır gıdaları, mutlaka günlük beslenmenizden çıkarmalısınız. Bunlar; sağlıksız, kilo aldıran, kan şekerini bozan şeyler. Bunları biliyoruz ama bu tür ürünlerin içerisinde, aynı zamanda katkı maddeleri ve gıda koruyucu maddeler var. Bazılarında, koruyucu madde olarak tuz da var. Dolayısıyla, siz şekerli bir şey yediğinizi sanırken, aynı zamanda tuz da almış oluyorsunuz. Bu tür paketli gıdaları da, olabildiğince tüketmediğiniz zaman, vücudunuza giren tuz miktarı azaldığı için daha az şişkinliğiniz olacaktır. Mutlaka, bu tür paketli ürünlerin tüketimini azaltın, mümkünse tamamen kaldırın.

3. Glüten İçeren Besinleri Azaltın

Bana göre, en çok bunlardan uzak durmalıyız. Peki, bunlar nelerdir? Pilav, makarna, ekmek, hamur işi olan grup, yani içerisinde glüten olan tüm besinler. Glüten, yapısı gereği bağırsaklara girdiğinde su çeker ve vücudumuz da su tutmaya başlar. Ne kadar çok glüten içeren besin tüketirseniz, o kadar fazla kendinizi şiş hissedersiniz. Özellikle de, karın bölgesi çok fazla şişer. Ben, diyetlerde dilim ekmek veriyorum ama insanların günde 1 pakete kadar ekmek tüketebildiğini görüyorum.

“Ekmeği yediğim zaman durduramıyorum” diyor. Bulgur pilavı sağlıklıdır ama kişiler sürekli tüketilebilecek bir şey olarak gördükleri için bu tür besinleri de çok fazla tüketiyor. Karnında oluşan şişliği de çok fazla fark etmiyor. Bu nedenle, glüten içeren besinleri olabildiğince beslenmenizden kaldırırsanız ya da minimuma indirirseniz; vücudunuza aldığınız glüten azalacak, bağırsaklarınızdaki o büyük şişlik gerilemeye başlayacaktır.

4. Turşu, Tuzlu Çubuk, Limonata, Soda ve Şalgam Tüketimini Azaltın

Bu besinleri tüketirken biraz daha dikkat etin. Özellikle, turşuyu her gün tükettiğiniz zaman, her gün vücudunuzu şiş hissedebilirsiniz. “Bugün turşu yedim, ertesi gün kalktığımda parmaklarım şişmişti” gibi hisleri zaten biliyorsunuzdur. Eğer, kendinizi çok şiş hissediyorsanız bu tür besinlere de dikkat edin. Evet, turşunun kalorisinin düşük olduğunu biliyoruz ama bizi şişirdiğinin farkına varamayabiliyoruz. Sodayı da, kalorisiz olduğu için günde adet tüketen kişiler var. Ancak, içerisinde sodyum olduğu için vücutta su tutar ve kendinizi ödemli, şiş hissettirebiliyor.

Dört öneriden bahsettik. Dikkat ettiyseniz, hepsi şu şekildeydi; vücudunuza bu besinleri alırsanız, vücudunuzda ödem yapar. Dolayısıyla, hangi besinler vücuda ödem yapıyorsa onları almıyoruz ya da azaltıyoruz. Onları almadık, vücutta ödem oluşmasını bu şekilde engelledik. Yani, yarısını halletmiş olduk. Bir de, vücuttaki ödemi çözen şeylerden bahsedeceğiz. Yani, ödeminiz var ve bunu atmak için ne yapabilirsiniz? Son iki maddede bunlardan bahsedeceğim…

5. Her Gün Yaklaşık 2 Litre Su İçin

Genel olarak, vücudumuzda ödemin oluşmasının nedenlerinden biri de su içmemektir. Su içtiğiniz zaman, vücudunuz “nasıl olsa su geliyor” diye düşünür ve sürekli tuvalete gidersiniz. Sürekli tuvalete gittiğinizde, hem vücuttaki toksinler hem de ödemi atmış olursunuz. Su içmediğiniz zaman ise, vücut şöyle düşünür “Zaten su gelmiyor, yiyeceklerle alınan belli bir kısım var. Kalan suyu da ben vücutta tutayım ki kendimi korumaya alayım”. Bu şekilde, vücut ödem atmamış oluyor ve dokularda birikiyor. Dolayısıyla, su içmezseniz su atamazsınız. Bunu, danışanlarım çok soruyor; “Hocam, zaten ödem var, zaten vücudumda su var. Bir de üzerine su içersem ne olacak?” gibi mantıkla bakmamak gerekiyor. Su içerseniz, çok tuvalete gidersiniz ve hem toksinleri hem ödemi atmış olursunuz.

6. Mısır Püskülü, Kiraz Sapı, Biberiye Çayı veya Maydanoz Sapı Çayı Tüketin

Vücuttan su atan, ödemi uzaklaştıran bitki çaylarından da bahsetmek istiyorum. Mısır püskülü, biberiye ve kiraz sapını; 1 litre suda yemek kaşığı kadar koyup 5 dakika kaynatın. Hatta, içerisine limon da atabilirsiniz. Bunu, gün içerisinde yavaş yavaş içerseniz, bu sizin ödemi atmanıza yardımcı olacaktır. Maydanoz sapında da; 1 demet maydanozun sapını 1 litre suya atın, içerisine bir limon atın ve 10 dakika kaynatıp gün içerisinde içmeye çalışın. Bu da, vücudunuzdan ödemin atılmasına yardımcı olacaktır.

Diyet yapıyorsunuz, suyunuzu yeterince içiyorsunuz, spor yapıyorsunuz ama yine de belli noktalarda zorlanıyorsanız, benden yardım alabilirsiniz. Bunun için de, eğer İstanbul’daysanız; benim ofisim monash.pw metro çıkışındadır. İstanbul dışında, başka şehirden izliyorsanız da sizlere online diyet ile yardımcı olabilirim. Bunun için de, Cepte Diyetisyen adresine girerek, oradaki diyet paketlerini inceleyebilir ve diyet planı talep edebilirsiniz. Şimdilik benden bu kadar, hoşça kalın!