ünlü ünsüz kelimeler / ÜNLÜ HARFLER ÜNSÜZ HERİFLER - Abdulhakim Sonkaya - Doğruhaber

Ünlü Ünsüz Kelimeler

ünlü ünsüz kelimeler

Ünsüz (Sessiz) Harfler ve Özellikleri. Ünsüz Harflerle İlgili Ses Olayları

ÜNSÜZLER

A. ÜNSÜZLERİN ÖZELLİKLERİ
B. ÜNSÜZLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI VE UYUMLARI
1. ÜNSÜZ UYUMU (BENZEŞMESİ)
a. ÜNSÜZ SERTLEŞMESİ
b. ÜNSÜZ YUMUŞAMASI
2. ÜNSÜZ TÜREMESİ
3. ÜNSÜZ DÜŞMESİ

C. ÜNSÜZ DEĞİŞMELERİ
1. b ⇒ m değişmesi
2. ğ ⇒ v değişmesi
3. b ⇒ p değişmesi
4. c ⇒ ç değişmesi
5. d ⇒ t değimesi

ÜNLÜ ÜNSÜZ UYUMLARI VE ETKİLEŞİMLERİ
1. Ünlü-Ünsüz uyumu (Benzeşmesi)
2. Ulama

YARDIMCI ÜNLÜ VE ÜNSÜZLER
* KAYNAŞTIRMA HARFLERİ

ÜNSÜZLER (SESSİZ HARFLER)

Çıkış sırasında bir engele (ses yolunun kapanması veya açılması) takılan ve bu engel sayesinde şekil alan seslerdir.

Tek başlarına telâffuz edilemezler (özellikle süreksiz olanlar); kendilerinden sonra gelen &#;e&#; ünlüsü yardımıyla dile getirilirler:

  • b ⇒ be           c ⇒ ce              k ⇒ ke              h ⇒ he

* k ve h ünsüzleri &#;ka&#; ve &#;ha&#; şeklinde telâffuz edilirler ki bu yanlıştır. Bütün ünsüzler &#;e&#; ünlüsünün yardımıyla telâffuz edilmelidir. 

* Türkçede 21 tane ünsüz vardır: b c ç d f g ğ h j k l m n p r s ş t v y z

* Bunlardan g, k, l ve t seslerinin ince ve kalın olmak üzere ikişer şekilleri vardır, ama birer harfle karşılanırlar.

  • organ, yegâne, gani,  ordugâh, kolum, alkolü, kurulumuz, kabulüm, otlakçı, emlâkçilik, katı, hakikati,  yatta, saatte surattan sadakatten&#;

A. ÜNSÜZ (SESSİZ) HARFLERİN ÖZELLİKLERİ

Ünsüzler birkaç başlık altında sınıflandırılırlar. Bu sınıflandırmada verilen özellikler ve daha sonra bahsedilecek kurallar, ses uyumlarında ve olaylarında karşımıza çıkacaktır:

a) Ses tellerinin durumuna göre ünsüzler:

Türkçede ünsüzler, ses tellerinin titreşime uğrayıp uğramamsına göre sert (tonsuz) ve yumuşak (tonlu) ünlüler olmak üzere ikiye ayrılır:

1. Sert ünsüzler, ses telleri titreşmeden oluşurlar:

2. Yumuşak ünsüzler, ses tellerinin titreşmesiyle oluşurlar:

  • b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v,y,z

b) Çıkaklarına göre ünsüzler:

Bir ünsüzün boğumlanma noktasına o ünsüzün çıkağı denir. Çıkak bakımından ünsüzler dörde ayrılır:

  1. Dudak ünsüzleri: b, f, m, p, v
  2. Diş ünsüzleri: c, ç, d, j, n, s, ş, t, z
  3. Damak ünsüzleri: g, ğ, k, l, r, y
  4. Gırtlak ünsüzleri: h

c) Ses yolunun durumuna göre ünsüzler:

Ünsüzlerin oluşumu sırasında ses yolu ya kapalıdır ya da dardır. Buna göre ünsüzler ikiye ayrılır:

1. Sürekli ünsüzler: Ses yolunun daralma durumunda oluşan ünsüzlerdir:

  • f, ğ, h, j, l, m, n, r, s, ş, v, y, z

2. Süreksiz ünsüzler: Ses yolunun kapalı durumunda oluşan ünsüzlerdir:

Ünsüzlerle ilgili bazı kurallar:

1. Türkçede kelime başında iki ünsüz yan yana bulunmaz. Ancak &#;bre&#; ünlemi hariç.

  • tren, fren, plân, grup, trafik, klan, kral gibi kelimeler Türkçe değildir.

2. Türkçede &#;m(o)ğ(o)c(a)f(e)rv(e )    j(i)pş(e)hn(a)z&#; ünsüzleriyle kelime başlamaz. Bu ünsüzlerle başlayan kelimeler ya Türkçe değildir, ya da Türkçe ise değişime uğramıştır. Hatta &#;l&#; ve &#;r&#; ile başlayan bazı yabancı kelimeler halk ağzında ünlü türetme yoluyla yerlileştirilmiş; &#;j&#; ile başlayan kelimeler de &#;c&#; ile telâffuz edilmiştir:

  • ilimon, ıraf, Iramazan, İrecep, ıradıyo&#;
  • candarma, capon, cartiyer&#;

3. Türkçede &#;b, c, d, g&#; ünsüzleriyle kelime bitmez. Ancak anlam farkını belirtmek için &#;at / ad, ot / od, saç / sac, ilce / ilçe&#; gibi kelimeler bu ünsüzlerle bitebilir. Burada c ve d sesleri anlam ayırt edici görev yüklenmişlerdir.

Hac, şad, yad gibi bazı kelimeler hariç yabancı kelimelerin son ünsüzleri de bu kurala uyularak sertleştirilmiştir.

  •  sebeb ⇒ sebep, kitab ⇒ kitap, cild ⇒ cilt&#;

» Bu gibi kelimeler ünlüyle başlayan ek aldıklarında sertleşen ünsüzler tekrar yumuşar.

  • sebep ⇒ sebebi, kitap ⇒kitabı, etüt ⇒ etüdü, renk ⇒rengi&#;

4. Türkçede her ünsüz tek harfle gösterilir. Bazı yabancı dillerde &#;ch, sch, sh&#; gibi birden fazla harfle karşılanan ünsüzler vardır.

5. &#;g, k, l ve t&#; seslerinin ince ve kalın olmak üzere ikişer şekilleri vardır, ama birer harfle karşılanırlar.

  • alkolü, emlâkçilik,hakikati, helâkimiz, kabulüm, saatte, sadakatten&#;

B. ÜNSÜZLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI VE UYUMLARI

1. ÜNSÜZ UYUMU (BENZEŞMESİ)

» Ünsüzlerin sertlik ve yumuşaklık özellikleri burada karşımıza çıkmaktadır. Kelimede yan yana gelen ünsüzlerin sertlik-yumuşaklık bakımından uygun olmalarına ünsüz uyumu (benzeşmesi) denir.

» Sert ünsüzlerin bazılarının yumuşak (karşılık)ları (benzerleri) vardır. p, ç, t, k ünsüzlerinin yumuşak hâlleri b, c, d, g (ğ) ünsüzleridir. Ünsüz uyumunda sadece bu ünsüzlere bağlı olarak kurallar ortaya konacaktır.

» Dilimizde bazı ünsüzler yan yana getirilemez, bu şekilde telâffuz edilemezler. Yabancı dillerden alınan kelimeler de telâffuza aykırı ise değiştirilir. Yani ünsüz uyumu Türkçe kelimelerde zaten var olduğu gibi yabancı kelimeler de bu uyuma sokulmaktadır.

* Aşağıda verilen kelimelerde yan yana gelmeyecek ünsüzler yan yana verilmiştir. Doğrularını bulalım:

  • kitapdan, beşde, apdal, Apdullah&#;

* Yumuşak ünsüzlerin yan yana gelmesinde bu bakımdan bir problem yoktur. Bu durum kelime kökünde/gövdesinde de köke getirilen eklerde de böyledir:

  • kalemler, defterde, adlar, ordu, uygun&#;

* Ama sert ünsüzlerle yumuşak ünsüzler yan yana gelirken, yumuşak ve sert hâli bulunan (b/p, c/ç, d/t, g,ğ/k) ünsüzlerden hangisinin kullanılacağı, telâffuza bağlı olarak belirlenir. Bu, hem ünsüz uyumu, hem de ses olayı (ünsüz sertleşmesi) olarak değerlendirilir. Bu uyum, kelime kökünde ya vardır ya yoktur, ama getirilen ekler köke uydurulur:

Kökte: aptal, eksik, nispet, ispat, kispet, müspet, naspetmek, tespit, tespih, gövde, iğde, dalga, kuzgun, abdal

Ekte:

1.Ünsüz uyumu olarak: Yumuşak ünsüzle biten kelimelere b, c, d, g ünsüzlerinden biriyle başlayan bir ek getirildiğinde ekin bu ilk ünsüzü yumuşak olarak kalır:

  • kardeş, sürgün, yaygı, kuralcı, okulda, bilgin&#;

2. Hem ünsüz uyumu hem de ses olayı olarak: Sert ünsüzle biten kelimelere b, c, d, g ünsüzlerinden biriyle başlayan bir ek getirildiğinde ekin bu ilk ünsüzü sertleşerek p, ç, t, k ünsüzlerinden birine dönüşür:

  • meslektaş, açtı, aşçı, baktım, çiçekten,kitapçı, dişçi, ocakta, bitkin

* İkinci durum özel isimlere, sayılara/rakamlara ve kısaltmalara getirilen ekler için de geçerlidir. Sayılarda/rakamlarda ve kısaltmalarda okunuş esas alınır. Kısaltmaların uzun şekli dikkate alınmaz:

  • Karabük&#;ten, İstanbul&#;da&#;
  • Saat &#;te, &#;ten beri, 15&#;te, 12&#;lik, &#;den &#;
  • BOTAŞ&#;tan (Boru Hatları ile Petrol Taşıma Şirketi), BCG&#;de (aşı)

* Not: Üçgen, dörtgen, beşgen, dikgen, çokgen kelimelerinde bu kurala uyulmaz.

* Kelimeler arasında ünsüz uyumu aranmaz.

  • &#;Hiç de öyle değil&#; yerine &#;hiç te öyle değil&#; yazılamaz.

Yukarıda anlatılan ünsüz benzeşmelerinin bir kısmı zaten var olan uyumluluklardır. Bunlara sadece ünsüz uyumu diyeceğiz. Bir kısmı da ses olayıdır. Bu ses olayları temelde ünsüz uyumudur, ancak çoğu kez ses olayı diye anılır.

ÜNSÜZ (SESSİZ) HARFLER İLE İLGİLİ SES OLAYLARI

 Ünsüzlerle ilgili ses olayları şunlardır:

a) ÜNSÜZ SERTLEŞMESİ

Türkçe veya yabancı bir kelimenin sonunda f, h, s, ç, ş, p, t, k ünsüzleri bulunuyor ve bu kelimelere, sert şekli de olan yumuşak bir ünsüzle (b, c, d, g) başlayan ek getiriliyorsa, ekin başındaki yumuşak ünsüz, kelime sonundaki sert ünsüzün etkisiyle sertleşir.

Aşağıdaki eklerin hepsi aslında yumuşak ünlüyle başlayan eklerdir.

  •  lâf-çı, silâh-çı, heves-ten, dolap-ta, ağaç-tan, kitap-çı, kuru yemiş-çi, çift-çi, cilt-çi, yurt-taş, kat-kı, coş-ku, coş-kun, yayıldık-ça, biç-ki, biç-ti, yat-tı, kanat-tı&#;

Demek ki ünsüz sertleşmesi kökte veya gövdede var olan bir ünsüz uyumu değil, sonradan meydana gelen bir ses olayıdır.

b) ÜNSÜZ YUMUŞAMASI

&#;p, ç, t, k&#; seslerinden biri ile biten Türkçe veya yabancı kelimelere ünlü ile başlayan ekler (yapım veya çekim eki) getirilince, kelime sonundaki sert ünsüz yumuşar ve &#;b, c, d, g, ğ&#;ye dönüşür. Hatta &#;g&#;nin &#;ğ&#;ye dönüştüğü de görülür:

  • ağaçağaca,
  • çocukçocuğu,
  • senetsenedin
  • dolapdolabın,
  • ekmekekmeği,
  • kitapkitabım
  • tüfektüfeği,
  • diyalogdiyaloğu&#;
  • almakalmağa&#;

* Bu daha çok sert ünsüzün iki ünlü arasında kalmasının sonucudur, ama kelime sonunda iki ünsüz bulunduğunda da yumuşama görülmektedir. Öyleyse bu yumuşama tamamen sert ünsüzden sonra gelen ünlüyle ilgilidir.

  • borçborcum,
  • kalpkalbi,
  • kurtkurdun,
  • denkdengim,
  • renkrengi,
  • kepenkkepengi

* Sanat, millet, devlet, ahlâk, cumhuriyet, evrak, hukuk, sepet gibi bazı yabancı kelimelerde yumuşama olmaz:

  • ahlâkım, merakımı, anketin, sanatı, millete, devletin, sürati, hakikatin, tazyiki, hukukun&#;

* Sert ünsüzle biten özel isimlerde meydana gelen yumuşama yazıda gösterilmez, telâffuzdan anlaşılır:

  • Gemlik&#;e (okunuşu: gemliğe), Ahmet&#;i (okunuşu: ahmedi)&#;

* Yumuşama, tek heceli kelimelerde bazen görülse de genellikle yoktur:

  • ip-e, suç-u, et-e, ak-ı, at-a, ok-u, aç-ı, tok-a, alt-ında, birik-en, acık-an, lig-in, org-um&#;
  • cepceb-i, kapkab-ı, çokçoğ-u, taçtac-ı, yurtyurd-u&#;

Sonuç

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki ünsüz sertleşmesi de yumuşaması da doğrudan doğruya Türkçenin telâffuzuyla ilgilidir. Bunlar sonradan kurallara bağlanmıştır. Eğer bir ünsüz yumuşatıldığında veya sertleştirildiğinde kulağa hoş geliyorsa olacak, hoş gelmiyorsa olmayacak demektir.

2. ÜNSÜZ TÜREMESİ

Ünsüz türemesinin görüldüğü yerler:

1. Türkçe kelimelerde, kökte aynı ünsüz yan yana bulunmaz. Ama af, his, zan, ret, hal, şık, gibi Arapça asılları çift ünsüz barındıran (afv, redd, hiss, zann, hall, şıkk) ve Türkçede tek ünsüzle kullanılan kelimelere ünlüyle başlayan ek veya yardımcı fiil getirildiğinde asıllarındaki ikinci sessiz ortaya çıkar. Buna ünsüz türemesi denir.

  • hisshishissetmek, hissi
  • zannzanzannetmek, zannı
  • reddretreddetmek, reddi
  • şıkkşıkşıkkı,
  • zemmzemzemmetmek,
  • hallhalhalli, halletmek&#;
  • afvafaffetmek, affı

2. &#;Türkçede iki ünlü yan yana bulunmaz&#; kuralına uymayan bazı Arapça kelimelerde:

  • fiatfiyat,
  • faidefayda,
  • zaifzayıf,
  • repertuarrepertuvar,
  • lâboratuarlâboratuvar,
  • konservatuarkonservatuvar,
  • tualtuval,
  • tualettuvalet&#;

* Bu kelimelere benzeyip de ünsüz türemesi görülmeyen kelimeler:

  • dua, duayen, fail, faiz, fuar, fuaye, kuaför, lâik, puan, suare&#;

3. ÜNSÜZ DÜŞMESİ

Ünsüz düşmesinin görüldüğü yerler:

Ayrıca bakınız ⇒ Ünsüz Düşmesi

C. ÜNSÜZ DEĞİŞMELERİ

1. b ⇒ m Değişmesi

Bir dudak ünsüzü olan &#;b&#; sesinin, kendinden önceki hecedeki &#;n&#; sesini &#;m&#;ye dönüştürmesidir. Daha çok yabancı kelimelerde (özellikle Farsça) görülür. Buna gerileyici ses benzeşmesi denir.

  • saklanbaçsaklambaç,
  • dolanbaçdolambaç,
  • anbarambar,
  • canbazcambaz,
  • anberamber,
  • çeharşenbeçarşamba,
  • pencşenbeperşembe,
  • çenberçember,
  • sünbülsümbül,
  • penbepembe,
  • tenbeltembel,
  • menbamemba&#;

* İstanbul, Safranbolu, Zeytinburnu, düzenbaz, sonbahar, bin bir, binbaşı, onbaşı gibi kelimelerde söyleyişte m&#;ye doğru bir kayma olmasına rağmen yazda yine &#;n&#; olarak korunur.

2. ğ ⇒ v Değişmesi

Bazı kelimelerin söylenişinde &#;ğ&#;nin &#;v&#;ye dönüştüğü görülür. Bunları iki şekilde yazılması ve okunması doğrudur.

  • döğmek>dövmek; göğermek>gövermek; oğmak>ovmak; öğmek>övmek; söğmek>sövmek, öğün>övün&#;Söyleyişte ğ>v değişimi görülen bu  kelimeleri &#;v&#;li yazmak daha uygundur.

3. b ⇒ p Değişmesi

bp değişmesine uğratılan Arapça kelimeler. &#;s&#;den sonra gelen &#;b&#;, &#;p&#;ye dönüşür.

  •  nispet, ispat, kispet, müspet, naspetmek, tespit, tespih&#;

* &#;s&#;den sonra gelmeyen &#;b&#;ler ise olduğu gibi kalır.

  • makbul, ikbal, tatbik, teşbih&#;

4. c ⇒ ç Değişmesi

cç değişmesi görülen ve görülmeyen Arapça kelimeler:

  • eçhel, içtihat, içtimaî, meçhul&#;
  • mescit, tescil, teşci&#;

5. d ⇒ t Değişmesi

dt değişmesi görülen yabancı kelimeler. Farsça &#;-dar&#; son eki bulunduran kelimelerde d, t&#;ye dönüşür.

  • emektar, minnettar, silâhtar, taraftar&#;

* Bazı Arapça kelimeler:

  • miktar, metfun, methal, methiye, tetkik, Hayrettin, Seyfettin&#;

* Bazı Arapça kelimelerde &#;d&#; korunmuştur:

  • takdim, takdir (taktir farklı anlamdadır), takdis, tasdik, tekdir&#;

III. ÜNLÜ-ÜNSÜZ UYUMLARI VE ETKİLEŞİMLERİ

1. Ünlü-Ünsüz Uyumu

Bu uyum; Türkçe kelimelerde art damak ünsüzlerinin kalın a, ı, o, u ünlüleriyle; ön damak ünsüzlerinin ince e, i, ö, ü ünlüleriyle aynı hecede bulunmasından ortaya çıkan bir uyumdur.

Kısaca a, ı, o, u ünlüleri g, k, l ünsüzleriyle; e, i, ö, ü ünlüleri ġ, k, l ünsüzleriyle aynı hecede kullanılamaz.

Örnek olarak; &#;kızgın, karı, katip, alkol,olmak, galip, görüşmek, gezinti, güneş&#; gibi kelimelerinin söylenişindeki g, ğ, k, l sesleri birbirinden farklıdır.

• Düzlük – yuvarlaklık uyumuna uymayan Türkçe kelimeler de vardır: avuç, avurt, kavurmak, kavuşmak, savurmak, kavun,
karpuz, yağmur, çamur, tavuk, kabuk&#;

• -yor ve -ki ekleri de bazen düzlük – yuvarlaklık uyumuna aykırı düşer: geliyor, onunki&#;

NOT: Birleşik kelimelerde, ünlü uyumları aranmaz: delikanlı, gecekondu, Bakırköy, demirbaş, hanımeli, yelkovan.

2. Ulama

Ünsüzle biten kelimelerden sonra ünlü ile başlayan kelimeler gelirse, önceki kelimenin son ünsüzü, sonraki kelimenin ilk ünlüsüne bağlanarak okunabilir. Bu durum konuşma dilinde kendiliğinden olurken şiir dilinde özellikle -bazen vezin gereği- yapılır. Buna ulama denir.

  • Korkma, sönmez  bu şafaklarda yüzen al sancak;
  • Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
  • Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
  • Kendi gökkubbemiz altında bu bayram saati,
  • Dokuz asrın da bütün halkı, bütün memleketi

*  Ulama yapılacak kelimeler arasında hiçbir noktalama işareti olmamalıdır. Aşağıdaki cümlede ulama yoktur:

  • Ben, onu aradığımı söylemedim ki&#;

IV. YARDIMCI ÜNLÜ VE ÜNSÜZLER

KAYNAŞTIRMA HARFLERİ 

Türkçede iki ünlü yan yana bulunmaz. Ünlü ile biten bir kelimeye yine ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde iki ünlünün arasına girerek telâffuzu kolaylaştıran &#;y, n, s, ş&#; ünsüzlerine kaynaştırma harfi denir.

* Asıl kaynaştırma harflerimiz, &#;y&#; ve &#;n&#;dir.

  • Ali-y-e, liste-y-i, masa-y-a, kardeşi-n-i, defteri-n-e, su-y-u-n-un su-y-u, yolcu-n-un, gelme-y-e&#;

s ve ş ünsüzleri de kaynaştırma harfi olarak kabul edilir:

s ünsüzü üçüncü tekil şahıs iyelik ekinde kullanılır:

  • baba-s-ı, para-s-ı, bitme-s-i&#;

&#;ş&#; ünsüzü ise sadece üleştirme sayı sıfatlarında kullanılır:

  • altı-ş-ar, iki-ş-er, yedi-ş-er&#;

Ayrıca bakınız ⇒

Ses Bilgisi (Fonetik):

Yapı (Şekil) Bilgisi:

ÜNLÜ HARFLER ÜNSÜZ HERİFLER

Dildeki bir sesi gösteren ve alfabeyi oluşturan işaretlerden her birine harf denir.

Güven vermeyen, aşağı görülen, bayağı kimseye de herif denir. Herif, birkaç harflik kişiliktir.

Harf ve herif aynı köktendir.

Türkçede ünlü ve ünsüz harfler vardır.

(A, E, İ, I, O, Ö, U, Ü) harfleri ünlüdür. Sesleri iyi çıkar. Bunlar ünlü ve de namlı zevatı temsil eder.

(B, C, Ç, D, F, G, Ğ, H, J, K, L, M, N, P, R, S, Ş, T, V, Y, Z) ünsüz harflerdir. Bunlar da ünü, sanı olmayan herifleri temsil eder.

Ünlü harfler gerçekten ünlüdür. Bunlar telaffuz edilirken çıkan ses boğazdan ağza hiçbir engelle karşılaşmadan direk ve kolayca kendisine yol bulur.

Ünsüz harfler ise bunun tam tersidir. Ünleri, namları yoktur. Etkileri pek zayıftır. O kadar ki ünlü desteği olmadan telaffuz dahi edilemezler. Mesela “B” harfinin okunuşu “BE” dir. Yani B harfi ancak ünlü olan “E” harfinin desteğiyle ağızdan çıkabilir. Yani ünlü harf desteği olmadan “B” nin sözü bile edilemez. “E” olmadan “B” sadece kâğıt üzerinde yazılır; ama seslendirilemez. Aynı şekilde “K” harfinin okunuşu “KA” şeklindedir ve ünlü “A” harfi olmadan ünsüz “K” harfini söylemek mümkün değildir.

İşte böyle alfabedeki bu somut hal maalesef bugün siyasette, idarede, toplumda açık bir şekilde kendisini gösteriyor.

Toplumda, idarede, siyasette, ekonomide her alanda ünlü ve ünsüz harfler misali kimseler vardır. Ünsüzlerin kendi varlıklarını ortaya koyabilmeleri, varlıklarını gösterebilmeleri için mutlaka bir ünlüye ihtiyaç duyuluyor. Bir ünlü bulamayan kimse kâğıt üzerinde vatandaştır; ama sesi sedası çıkmaz. Sadece bir heriftir. Yazılır; ama okunamaz. Yazılır, çizilir; ama hesaba katılmaz. Nüfusa dâhildir; ama nüfuza dâhil değildir. Bu ünsüz herif varlığını ortaya koymak istiyorsa yanına mutlaka ünlü bir harfi, ünlü harflerden pardon ünlü zevattan birini alması gerekir.

“Devlet sizden sadece ünlüler-sesi çıkanlar arasında dönüp dolaşan bir araç olmasın” (Haşr:7) ayette geçen “ganiler” ünlüler zenginler sesi çıkanlar kendilerine gına gelmiş kimseler” demektir. Malum “gına” hem zenginlik hem de nam ve ses demektir. Hani “teganni” diyoruz ya buradan geliyor. Teganni sesin nağmeli çıkmasıdır.

İdare, siyaset, bürokrasi tamamen ünlülerin eline geçince çok ses çıkar; ama anlam olmaz. Bugün ünlü harf misali olan zevat her darboğazdan kolayca çıkarlar. Hiçbir engelle karşılaşmazlar. Buna karşılık ünü olmayan herifler en ufaktan tedavüle girmek için bir ünlüye yaslanmak zorundadır.

Zaman zaman ünsüzler ünlülerden destek isteyebilir; ama bu dayanışma ve rahmet şeklinde olmalıdır. Hak ve adalet ölçüsünde olmalıdır. Nitekim ünlü-ünsüz uyumu ve dayanışması sayesinde harfler kelimeleri, kelimeler cümleleri meydana getiriyor.

Ünlü harfler bulununca bilmeceler, bulmacalar bile çok kolay çözülüyor. Çünkü ünlü harfler anahtardır. Ama siyasette, idarede ünlü bulmak çok pahalıya mal oluyor. Ünlü bulunmayınca bulmacalar, bilmeceler çözümsüz kalıyor. Fikir, düşünce, sanat, felsefe gelişmiyor. Hak aranamıyor. Toplum da hazzını, zevkini hatta tadını kaybediyor.

Ve devlet sadece ünlüler-ganiler devleti olduğunda gınaya gelir. Arzusunu şevkini kaybeder. Çünkü bunlar büyük ünlü uyumunu elde ettikleri için gayretlerini, ahlak ve erdemliliklerini büyük ölçüde kaybeder. İşin fayda ve pratik yönüyle uğraşmak yerine fantezi peşinde koşarlar.

Ünsüz herifler, kıymet bulduğunda, seslerini duyurduğunda ülkeye gani gani rahmet gelir.

Devlet, idare sadece ünlülere kaldığında herkese gına gelir. Bıkkınlık, rehavet, yorgunluk, tatminsizlik şımarıklık israf gösteriş alır başını gider.

Ve bir süre sonra öyle olur ki o ünlü harfler sıradan ünsüz heriflere dönerler.

 

 

 

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır