Uhud savaşı yılında, Mekkeli müşrikler ile Medineli Müslümanlar arasında gerçekleşmiştir.
Mekkelilerin, Bedir Savaşının intikamını almak ve kervan yolları güvenliğini sağlamak istemesi.
Uhud Savaşı; kişiden oluşan Mekke ordusu Medineye doğru saldırıya geçti. Bu durumu haber alan Hz. Muhammed, kişilik İslam ordusuyla Uhud dağına doğru hareket etti. Hz. Muhammed, İslam ordusuna savaş düzeni aldırdı ve dağın en stratejik noktasına 50 kişilik bir okçu birliğini yerleştirdi. Hz. Muhammed bu okçulara yerinden ayrılmamalarını emretmişti. Savaşın başlamasıyla Müslümanlar üstünlüğü ele geçirdi. Fakat okçu birliğinin savaşın kazandığı düşüncesiyle yerlerini terk etmesi durumu değiştirdi. Bu yüzden iki ateş arasında kalan İslam ordusu fazla kayıp vermemek için Uhud Dağına doğru çekilmek zorunda kaldı.
Uhud SavaşıMüslümanların ilk yenilgisidir uhud savaşı.
Mekkeliler savaşı kazanmalarına rağmen kesin bir sonuç elde edememişlerdir.
Peygamberimiz yaralanmış, Hz. Hazma şehit olmuştur.
Müslümanlar Hz. Muhammedin sözlerinin önemini anlamışlardır.
Savaş esnasında sahabelerden Mus'ab bin Umeyr, mızrakla öldürülünce Müslümanların birçoğu onu Muhammed'e benzettiler ve bunu duyan Mekkeli paganlar da savaş meydanında ''Muhammed öldü!'' diye bağırmaya başladılar. Hatta daha sonradan Muhammed'in sağ olduğu anlaşılsa da, haber Medine'ye ulaşmıştı ve tüm Medineli Müslümanlar yas tutmaya başlamıştı.[11]
Savaşta Muhammed de ağır yaralanmıştı. Mekkeli paganlardan Utbe bin Ebû Vakkās tarafından atılan bir taşla Muhammed'in miğferinin parçalandığı, sağ alt çenesindeki ön dişlerle azılar arasındaki dişinin kırıldığı, yüzünün yaralandığı, kanının akıtıldığı, velhasıl ağır yaralandığı bilinmektedir.[12] Tarihçi Vâkıdî’nin daha sonraki açıklamalarına göre ise, Muhammed'in dişinin tamamen kırılmayıp mine kısmından bir parçanın koptuğu anlaşılmaktadır.[13]