urartular ile ilgili bilgiler / Urartular Özellikleri Nelerdir Maddeler Halinde Hakkında

Urartular Ile Ilgili Bilgiler

urartular ile ilgili bilgiler

kaynağı değiştir]

Urartu Devletinin kuruluşunu tamamlar tamamlamaz, özellikle Sarduri I, Menua ve Argişti I’in saltanatları süresince, yayıldıkları sahanın (doğu Anadolu, Transkafkasya ve Kuzeybatı İran) nasıl en güçlü siyasi birliği haline geldiğinden ve hakim olunan coğrafi alanın genişlemesinden dolayı giderek artan insan-doğal kaynak ihtiyacını karşılayabilmek için çevresindeki krallık ve prenslere yönelik aralıksız seferler düzenlendiğinden bilinmektedir. Urartu Devletinin kuzey politikasının nedenlerine, ayrıntılarına, bu toprakların nasıl ve ne zaman Urartu’ya katıldığı ve [1] Konfederasyonların birleşik hareket etme arzularının artması merkezi devlet sisteminin kurulması için ilk aşamayı oluşturmuştur. M.Ö. 9. yüzyılda (M.Ö. I. bin yılın başlarında), konfederasyonlar birleşerek Urartu Devleti’ni oluşturmuşlardır. Aslında bu devre bir geçiş sürecidir. Urartu Devleti için merkezi sisteme yönelik ilk organizasyonlar Lutipri döneminde başlamıştır. Lutipri (M.Ö. 880–860) devri olayları hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz. Ancak Asur kralı Asur Nasirpal II (M.Ö. 883–859)’nin 2. saltanat yılı yazıtlarından anlaşıldığına göre, Asur’a vergi vermek zorunda kalmıştır. Söz konusu vergilerin bu ülkeye ulaştırılmasını da Lapturi üstlenmek zorunda kalmıştır. Lutipri’den sonra, Urartu tahtına Aramu (Arame) (yaklaşık M.Ö. 860–840) geçmiştir. Bu kral hakkındaki bilgilerimiz Asur kralı Salmanassar III (M.Ö. 858–824)’ün sefer kayıtlarına dayanmaktadır.[1]

I. Argişti devri[değiştir kaynağı değiştir]

M.Ö. IX. yüzyıl sonu - VIII. yüzyıl başında Urartu I. Argişti döneminden kalma yazıtın kopyası
Urartu 820 785-en.svgUrartian tablet of Argishti I.jpg
Sol Taraf: İşpuhini ve Menüa dönemine Urartu. Sağ Taraf: Arin BERD tarafından 1958 yılında bulunan ve Erivan'daki Erebuni Müzesi'nde sergilenen tablet.

Tevrat'ta Ararat olarak bahsedilmektedir. Daha sonraları Asur yazıtlarında Uruatri biçiminde rastlanır. Bu belgelerden anlaşıldığına göre MÖ 13-9. yüzyıllar arasında Uruatri ve Nairi gibi toplumlar Doğu Anadolu'da beylik ve aşiretler halinde yaşamaktaydılar. MÖ 13. yüzyılda Urartuların tek bir devletten oluşmadığı ve daha ziyade değişik kabilelerden oluşan bir konfederasyon şeklinde yönetildikleri varsayımı kralların sözlerinden anlaşılmaktadır. Demir Çağı'na girilmesiyle birlikte demir silahların askerî alanda kullanılmaya başlanılmasıyla birlikte askerî başarılar hızlandı. Böylece yüzyıllardır süregelen birleşme süreci neticesinde MÖ 858-856 yıllarında Asurluların Kral III. Şalmaneser komutasında Urartu içlerine yaptığı akınlar neticesinde Urartu Aşiretleri arasındaki birleşme süreci hızlandı ve yaklaşık MÖ 844 yılında Van Gölü kıyısında Tuşpe'de I. Sarduri'nin idaresi altında birleşme gerçekleştirilerek Urartu Krallığı ortaya çıkmış oldu. İlk Urartu yazıtı ve Van Kalesi'ndeki ilk anıtsal mimari bu krala aittir. MÖ 7. yüzyıldaki en güçlü krallardan biri olan II. Rusa'dan sonra ise gittikçe zayıflamıştır. MÖ 7. yüzyıldaki İskit ve Med akınları Urartu'ya büyük zarar vermiştir. Ayrıca Babiller kaynaklarında da İskit akınlarının Urartuları zayıflattığı desteklenir. MÖ 612'den itibaren herhangi bir etki gösteremeyen Urartular, MÖ 590 yılında İran'dan gelen Medler tarafından yıkıldı. Bölgenin adı, 6. yüzyılın sonlarıyla birlikte Ahameniş kaynaklarında Urartu yerine "Armina" olarak geçer. Urartu krallarının sıradüzeni ve tarihlendirilmesi, daha iyi belgelendirilmiş Asur kralları listesi ile kurulabilen paralellikler yardımıyla sağlıklı hale getirilebilmektedir.

Urartu Devletinin Kuruluşu[değiştir

Urartular

Urartu Devleti Doğu Anadolu'da yaşamış ilkçağ ulusudur, en parlak döneminde (M.Ö. IX. yy.) Hazar Denizi'nden Malatya'ya kadar uzanan alanda egemenlik sürüyordu. Başkenti Tuşpa (Van) idi. Devletin kuzey sınırları Erzurum ve Erzincan'a, güney sınırlarıysa Musul ve Halep'e kadar uzanıyordu. O yıllarda Ön Asya'nın büyük devleti olan Asur Devleti, Urartuların bağımsızlığını tanımak zorunda kaldı.

Urartular M.Ö. 8. yüzyıla kadar Yakındoğu'nun en büyük devletlerinden biri olarak yaşadılar. Bu yüzyılın ortalarında Kimmer ve İskit akınlarıyla sarsılarak dağlık bölgelere sıkıştılar, İskit istilasından ve VII. yüzyılda Asur Devleti'nin ortadan kalkmasından sonra MedlerinAnadolu'yu ele geçirmeleri üzerine Urartu Devleti M.Ö. 600 yıllarında son buldu.

Urartu Uygarlığı

Bugüne kalan yazıtlardan anlaşıldığına göre Urartu kralları başkent Tuşpa'da ve başka kentlerde kaleler, saraylar, su kanalları yaptırmışlardı. Ortaya çıkarılan eserler Urartu mimarisinin yüksek düzeyde olduğunu göstermektedir. Urartuların yaptığı su tesisleri de ilgi çekicidir (kral Menua'nın yaptırdığı Menua ya da Şamranaltı Kanalı, Keşiş Gölü Barajı v. b.). Onlardan kalan madeni eşya ve kapkacak, taş, kemik ve seramik eserler sanat ve teknik bakımından ileri düzeydedir.

Urartu dili Ön Asya dilleri grubuna girer. Yazılarıysa iki çeşitti: çivi yazısı ve hiyeroglif. Hiyeroglif yazısı yönetim ve din işlerinde kullanılıyordu. Bazı bilginler bu yazıyı onların kendilerinin bulduğunu, bazılarıysa Girit veya Hitit yazılarından edindiklerini öne sürerler. Urartular çivi yazısını Asurlardan almışlar ve bunu değiştirerek sadeleştirmişlerdi. Taş üzerine yazılmış kral yazıtları, yıllıklar, askeri olaylardan söz eden belgeler, yapılar ve su tesisleriyle ilgili levhalar çivi yazısıyla yazılmıştır.

Arkeoloji

Urartular üzerinde arkeolojik araştırmalar 1879 yılında başladı. Van-Toprakkale bölgesindeki bu çalışmayı İngilizler sürdürüyordu. Sonra Ruslar, Almanlar, Amerikalılar bu çalışmalara katıldılar. 1938'de demiryolu yapımı sırasında Erzincan yöresindeki Altıntepe'de çok değerli Urartu eserleri bulundu ve Ankara Müzesi'ne getirildi. Bu tarihten sonra konu Türk bilim adamlarının malı oldu. Bugün Türkiye'deki Urartu araştırmaları yalnız Türk arkeologları tarafından yapılıyor: Altıntepe kazılarında Prof. Tahsin Özgüç, Adilcevaz kazılarında Prof. Emin Bilgiç, Toprakkale-Çavuştepe kazılarında Prof. Afif Erzen.

Urartular (ek bilgi)

Anadolu’daki eski kavimlerden. Doğu Anadolu’nun güney kısmında Van Gölü çevresinde yaşarlardı. Âri ırkına mensuptular. Lisanları bitişgen hususiyete sahiptir. Fakat asılları ve bölgeye nereden geldikleri tespit edilememiştir.

Urartulardan ilk defa M.Ö. 13. yüzyıla ait Asurca kaynaklarda bahsedilir. Münasebetleri en fazla Asurlularla olmuştur. Önceleri küçük krallıklar halindeydiler. M.Ö. 10. yüzyılda, Tuşba (Van) merkez olmak üzere birlik haline geldiler. M.Ö. 9. yüzyılda gelişip hudutlarını genişlettiler. Hudutları, doğuda Hazar Denizinden batıda Malatya’ya kadar, kuzeyde Gökçe Gölü, Erzurum ve Erzincan’dan, güneyde Musul ve Haleb’e kadar uzanıyordu. Asurluların Akdeniz ile bağlantısını kestiler. Bölgenin en kuvvetli devleti haline geldiler. M.Ö. 8. yüzyılda önce Kimmerlerin sonra da İskitlerin saldırılarına uğradılar. Ülkenin dağlık kesimine çekildiler. Urartu toprakları İskitlerin işgaline uğradı. Asur Devletinin M.Ö. 612’de yıkılmasıyla Urartular, Medler’in taarruzlarına açık hale geldiler. Medler, Anadolu’yu işgale başlayınca, Urartu ülkesi tahribata uğradı. M.Ö. 7. yüzyılın sonunda Urartu Devleti yıkıldı. Urartu ülkesi Medlerin hakimiyetine geçti.

Urartular, çok tanrılı bozuk dinlere inanırlardı. Urartular lisanının, Hurri diliyle ortak hususiyetleri vardı. Çivi ve hiyeroglif yazısı kullanırlardı. Daha çok taş üzerine yazılan kitabeleri olup, seramik, madeni ve diğer dayanıklı maddeler üzerine yazılı olanlara da rastlandı. Kitabeler; idari, askeri, dini ve iktisadi mahiyet taşımaktadır. Urartu bölgesinde arkeolojik kazılar, 19. yüzyıldan beri yapılmaktadır. Alman, Rus, Amerikalı arkeologların başlattıkları kazıları Türk ilim adamları devam ettirmektedir. Türkiye’de Altıntepe, Adilcevaz ve Van bölgesinde Toprakkale ve Çavuştepe’de kazı ve araştırmalar yapılmaktadır. Urartular’a ait eserler müzelerde muhafaza edilmektedir.

Ek bilgi kaynak: Rehber ansiklopedisi

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır