urfa mobese / Şanlıurfa Haberleri, Şanlıurfa'da Sıcak Gelişmeler - Urfa Haber Merkezi

Urfa Mobese

urfa mobese

Meclis'teki çalışmalarına başlayan Yeşil Sol Urfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a ailesine yönelik saldırıyı hatırlattı ve hukuki süreci sordu.

Yeşil Sol Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çalışmaları kapsamında ilk soru önergesini verdi ve Urfa'da ailesine yönelik 14 Haziran 2018'deki saldırıyı bir kez daha gündeme getirerek failleri sordu.

Şenyaşar, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, "Gerçekleşen saldırı sonucunda Şenyaşar ailesinden 3 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili olarak mobese kayıtlarının bulunmadığı, olay sırasında hastanede bulunan güvenlik güçlerinin önleyici tedbirleri alamaması ve yaşanan tüm ihmaller söz konusu durum üzerinde ciddi şüpheler doğurmaktadır" ifadelerine yer verdi.

YERLİKAYA'YA SORULAR

Önergede, Yerlikaya'nın yanıtlaması talebiyle şu sorular yöneltildi:

- Hastaneyi gören kaç adet mobese kamerası bulunmaktadır?

- Hastaneyi gören mobese kameralarının çalışmama gerekçesi nedir?

- Hastanede bulunan güvenlik görevlilerinin herhangi bir gözaltı işlemi gerçekleştirmemesinin nedeni nedir?

- Birinci derece faillerinden biri olan ve 5 yıldır arama kararı bulunan İbrahim Yıldız’ın kendi kimliği ile giriş yaparak tedavi gördüğü hastanede tespit edilememe sebebi nedir?

- İnsanların can ve mal güvenliğini korumakla görevli kolluk gücünün bu görevini yerine getirememesi sonucunda sorumlular hakkında idari bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmış ise ne aşamadadır? Başlatılmamış ise başlatılmama gerekçesi nedir?

ADALET BAKANI TUNÇ'A SORU ÖNERGESİ

MA'nın aktardığına göre Şenyaşar, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'ın yanıtlaması talebiyle verdiği yazılı soru önergesinde ise saldırıyaa dair yürütülen dava dosyalarına dair bilgi vererek, "Adalet Bakanı olarak başladığınız yeni görevinizde yıllardır süregelen bu adaletsizliğin çözümü ve adaletin yerini bulması adına bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?" sorusunu yöneltti. 

AİLESİNDEN 3 KİŞİ KATLEDİLDİ

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından Ferit Şenyaşar'ın 2 kardeşi ile babası öldürülmüştü. Şenyaşar ise yaralı olarak kurtulmuştu.

Saldırı sonrası Ferit Şenyaşar ve annesi Emine Şenyaşar, Urfa Adliyesi önünde 9 Mart 2021 tarihinde adalet nöbeti başlatmıştı.


Suruç katliamında sorumluluğu olduğu gerekçesiyle "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla Suruç Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada tutuksuz yargılanan iki polisten biri olan Ahmet Oğuz Davarcı, bugün ilk kez ifade verdi.

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi, 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen talimat duruşmasında Davarcı’nın verdiği ifade davanın açıldığı Suruç’taki mahkemeye gönderilecek.

Cumhuriyet’ten Canan Coşkun’un haberine göre, davada sanık olan diğer polis Ali Koçak'ın ise Kırşehir'de başka suçtan tutuklu olduğu öğrenildi.

Katliamdan sonra açılan soruşturmada ceza almamış

Sanık polis Davarcı, kimlik tespiti sırasında komiser yardımcısı olduğunu, olay tarihi olan 20 Temmuz 2015’te Suruç'ta terör büro amiri olarak çalıştığını söyledi. Katliamdan bir hafta sonra hakkında idari soruşturma açıldığını, soruşturma sonunda ise herhangi bir ceza almadığını kaydetti.

Saldırı öncesinde yaklaşık 300-400 kişinin Kobanî'ye destek için Suruç'a gelmesi nedeniyle il emniyet müdürlüğünce görevlendirme yapıldığını, 40 çevik kuvvet polisi ile iki TOMA aracının takviye güç olarak ilçeye geldiğini belirtti.

“Mobese kayıtları gelmiyor”

Olay günü saat 08.00'de görev başı yaptığını söyleyen sanık polis, Şanlıurfa Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürü Oykun İyigün ve ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal ile görüştüğünü, ikilinin kendine şüphelendiği kişilerin kimliğini tespit etme görevi verdiğini ifade etti.

Bunun MOBESE kayıtlarında da görülebileceğini kaydeden Davarcı, “Israrla görüntüleri istememe rağmen kayıtlar çıkarılmadı. MOBESE merkezinde görevli polis Tanju Gündüz'e bu konuyla ilgili talimat verdim, görüntü çıktığında haber vermesini istedim” dedi.

Amara önündeki sivillere “Gözle süzerek müdahale edin” talimatı

Sanık Davarcı, ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal'ın talimatıyla ilçeye takviye güç olarak gelen TOMA araçlarından birinin patlamanın meydana geldiği yere 500 metre mesafede bulunan ilçe emniyet müdürlüğünün önüne, diğerinin de patlamanın olduğu yere 600 metre mesafede bulunan polis merkezine yerleştirildiğini söyledi.

Sivil giyimli bir polis ekibini patlamanın olduğu Amara Kültür Merkezi'nin girişine yerleştirdiğini anlatan Davarcı, “İlçe müdürü Yapalıal, kültür merkezine girenlerin kimliğini sorgulamalarına gerek olmadığını söyledi. Ben de gözle süzerek şüpheli gördükleri kişilere müdahalede bulunmalarını istedim” dedi.

“Kamera kayıtlarını bizzat kendim topladım”

Patlama gerçekleştikten sonra savcı ile görüşerek, kamera kayıtlarını bizzat kendisinin topladığını söyleyen Davarcı, delillerin hepsini Şanlıurfa TEM Şube Müdürlüğü ekiplerine bizzat teslim ettiğini ifade etti.

Davarcı, iddianamede kendisine yöneltilen saldırıyı gerçekleştiren kişinin çatışma bölgesine gideceğine ilişkin suçlama ile ilgili, “Resmi yazı bombalı eylem yapılacağı ile ilgili bir yazı değildir. Terör nitelikli kayıp şahıs yazısıdır. İddianamede belirtildiği gibi eylemi gerçekleştiren şahsın çatışma bölgesine gideceği yazmıyor” dedi.

“İhmali olan herkes yargılansın”

İntihar saldırganı Abdurrahman Alagöz'ün Adıyaman'da Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) katıldığını söyleyen Davarcı, “Bu şahsı deşifre edemeyen sorumlular İstihbarat Daire Başkanlığı, Adıyaman İstihbarat Şube Müdürlüğü, Antep İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Urfa İstihbarat Şube Müdürlüğü'dür. MİT'i söylemiyorum bile. Söyleyince 'MİT'ten sana ne' diyorlar” dedi.

Saldırgan Alagöz’ün kaybolduğu günden eylemi yaptığı güne kadar ihmali olan herkesin yargılanmasını isteyen Davarcı, salonda bulunan müşteki ailelerinden özür diledi. Bu sırada bir yakın “Sen benden özür dileyemezsin. Beni 17 yaşımda babasız bıraktın” diyerek tepki gösterdi.

“Fotoğrafı gelmiş olsaydı da şahıs engellenemezdi”

Ardından sanık polisin çapraz sorgusuna geçildi. Müşteki yakınlarının avukatlarından Kazım Bayraktar, intihar saldırganı hakkındaki istihbari bilginin ne zaman geldiğini sordu. Sanık Davarcı, katliamdan 32 gün önce geldiğini belirtti.

Avukat Bayraktar, sanığa, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Haziran 2015'teki Diyarbakır mitingine yönelik saldırıyı anımsatarak, “Böyle bir acı olaydan sonra fotoğrafını isteme gereğini neden duymadınız” diye sordu. Davarcı da, “Resmi yazıda fotoğrafı gelmiş olsaydı şahıs tanınırdı ama engellenemezdi” diye yanıt verdi.

Yargıç çay içmek için duruşmaya ara verdi

Davarcı, “Eylemcinin gömleğinin altındaki kabarıklık kamera görüntülerini izleyen görevlilerinin dikkatini çekerken sizin dikkatinizi neden çekmedi” diye soran avukat Bayraktar'a, “Onu bana değil, tutanağı tutanlara sormak gerek” yanıtını verdi.

Avukat Bayraktar'ın patlamanın ardından gaz bombası atılması emrini kimin verdiği sorusuna da, “Ben vermedim. O yüzden telsiz kayıtlarının bulunmasını istiyorum” şeklinde cevap verdi.

Çapraz sorgu devam ederken yargıç Ferah Yılmaz, çok sıkıldığını, çay içmek için ara verdiğini söyleyerek duruşmaya ara verdi.

Ne olmuştu?

20 Temmuz 2015’te, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla, Kobanê’ye oyuncak ve insani yardım malzemeleri götürmek için Suruç’ta olan 300 genç, konakladıkları Amara Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yaptıkları sırada intihar saldırısı gerçekleşti.

Meydana gelen patlamada 33 kişi hayatını kaybetti.

Saldırıyla ilgili soruşturmaya 23 Temmuz 2015’te “dosya içerisinde bulunulan belgelerin incelenmesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceği” gerekçesiyle gizlilik kararı getirildi.

Katliama ilişkin, 9 Ocak 2017’de görülen kamu görevlilerin yargılandığı davada, dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal’a “görevi ihmal ve kötüye kullanma” suçundan 7 bin 500 TL para cezası verildi, ceza 12 takside bölündü.

Saldırıda ölenlerin isimleri: Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Hatice Ezgi Sadet, Uğur Özkan, Nartan Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Deprem, Alper Sapan, Cemil Yıldız, Okan Pirinç, Ferdane Kılıç, Yunus Emre Şen, Çağdaş Aydın, Alican Vural, Osman Çiçek, Mücahit Erol, Medali Barutçu, Aydan Ezgi Salcı, Nazlı Akyürek, Serhat Devrim, Ece Dinç, Emrullah Akhamur, Murat Yurtgül, Erdal Bozkurt, İsmet Şeker, Süleyman Aksu, Büşra Mete, Duygu Tuna, Polen Ünlü, Nuray Koçan, Vatan Budak, Mert Cömert.

(TP)

Urfalı Vekil Şenyaşar 2018’deki olayı bakanlara sordu!

2018 yılında AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve akrabaları ile Şenyaşar Ailesi arasında çıkan kavgada, Şenyaşar Ailesinden 3, Yıldız Ailesi’nden ise 1 kişi yaşamını yitirdi.

Meydana gelen feci olayın ardından Emine Şenyaşar, oğlu Ferit Şenyaşar ile birlikte Şanlıurfa Adliyesi önünde eylem yapmaya başladı.

Uzun süredir süren eylemlerin ardından 14 Mayıs’ta yapılan seçimde Ferit Şenyaşar, Yeşiller Sol Parti (YSP) Şanlıurfa Milletvekili seçildi.

Seçimin ardından görevine başlayan Ferit Şenyaşar, 2018 yılında Suruç’ta yaşanan olayla ilgili olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle iki önerge verdi.

İçişleri Bakanlığına verilen soru önergesi şu şekilde:

14 Haziran 2018 tarihinde İbrahim Halil Yıldız ve beraberindeki heyet Suruç ilçesinde bulunan Şenyaşar ailesine ait ‘İstanbul Ucuzluk’ isimli iş yerine gelmiş, yaşanan tartışmalar neticesinde güvenlik kamerası kayıtlarında da açık bir şekilde görüleceği üzere Yıldız aile bireyleri tarafından silah çekilerek Şenyaşar ailene yönelik bir saldırı başlamıştır. Söz konusu saldırı neticesinde yaralanan Şenyaşar aile bireyleri Suruç Devlet Hastanesine götürülmüş ve burada yine Yıldız ailesi bireylerinin bulunduğu büyük bir kalabalık tarafından bir linç başlatılmıştır. Tedavi görmek için getirildikleri hastanede Celal Şenyaşar ve Adil Şenyaşar ile çocuklarının yaralanması üzerine hastaneye gelen baba Hacı Esvet Şenyaşar canice katledilmiştir. Olayla ilgili Suruç Devlet Hastanesinin güvenlik kamerası kayıtları çalındığı iddia edilmiştir.

Gerçekleşen saldırı sonucunda Şenyaşar ailesinden 3 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili olarak mobese kayıtlarının bulunmadığı, olay sırasında hastanede bulunan güvenlik güçlerinin önleyici tedbirleri alamaması ve yaşanan tüm ihmaller söz konusu durum üzerinde ciddi şüpheler doğurmaktadır.

Bu bağlamda;

1.       Hastaneyi gören kaç adet mobese kamerası bulunmaktadır?

2.      Hastaneyi gören mobese kameralarının çalışmama gerekçesi nedir?

3.      Hastanede bulunan güvenlik görevlilerinin herhangi bir gözaltı işlemi gerçekleştirmemesinin nedeni nedir?

4.      Birinci derece faillerinden biri olan ve 5 yıldır arama kararı bulunan İbrahim Yıldız’ın kendi kimliği ile giriş yaparak tedavi gördüğü hastanede tespit edilememe sebebi nedir?

5.      İnsanların can ve mal güvenliğini korumakla görevli kolluk gücünün bu görevini yerine getirememesi sonucunda sorumlular hakkında idari bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmış ise ne aşamadadır? Başlatılmamış ise başlatılmama gerekçesi nedir?

Adalet Bakanlığına verilen önerge ise şu şekilde:

“ Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu vahşice katledilen Emine Şenyaşar’ın 9 Mart 2021’de Urfa Adliyesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti 813 gündür sürüyor.

14 Haziran 2018 tarihinde İbrahim Halil Yıldız ve beraberindeki heyet Suruç ilçesinde bulunan Şenyaşar ailesine ait ‘İstanbul Ucuzluk’ isimli iş yerine gelmiş, yaşanan tartışmalar neticesinde güvenlik kamerası kayıtlarında da açık bir şekilde görüleceği üzere Yıldız aile bireyleri tarafından silah çekilerek Şenyaşar ailesine yönelik bir saldırı başlamıştır. Söz konusu saldırı neticesinde yaralanan Şenyaşar aile bireyleri Suruç Devlet Hastanesine götürülmüş ve burada yine Yıldız ailesi bireylerinin bulunduğu büyük bir kalabalık tarafından bir linç başlatılmıştır. Tedavi görmek için getirildikleri hastanede, Celal Şenyaşar ve Adil Şenyaşar ile çocuklarının yaralanması üzerine hastaneye gelen Hacı Esvet Şenyaşar canice katledilmiştir. Olayla ilgili Suruç Devlet Hastanesinin güvenlik kamerası kayıtları çalındığı, mobese kayıtlarının ise bulunmadığı iddia edilmiştir.

Tarafsız ve bağımsız olması gereken yargıçlar iş yeri ve hastanede yaşanan saldırıları iki ayrı dava olarak ele almış ve iş yerinde yaşanan saldırıda mağdur olan ve nefsi müdafaa hakkını kullanan Şenyaşar ailesine mensup Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay hapis cezası vermiştir. Hastanede yaşanan saldırı ile ilgili 4,5 yıl sonra iddianame hazırlanmış, dava hakkında gizlilik kararı ile Şenyaşar ailesi ve avukatların bilgi alması engellenmiştir. Mahkeme kayıtları ve görgü tanıklarının ifadelerinde de açıkça görüleceği üzere yüzlerce kişinin gerçekleştirdiği hastane saldırı ile ilgili 19 kişi hakkında soruşturma başlatılmış ve sadece 2 kişi tutuklanmıştır.

Bu bağlamda;

1.     Adalet Bakanı olarak başladığınız yeni görevinizde yıllardır süregelen bu adaletsizliğin çözümü ve adaletin yerini bulması adına bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?”

Urfa Pusula

#ferit şenyaşar, şanlıurfa, şenyaşar ailesi, emine şenyaşar, son dakika, urfa haber, haber Urfa, şanlıurfa haberleri, urfa haberleri, haberler şanlıurfa, haberler urfa, ibrahim halil yıldız, şenyaşar ailesi olayı, pusula, urfa, mahkeme, soruşturma

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır