uterus leiomyom belirtileri / Miyom nedir, belirtileri nelerdir, nasıl tedavi edilir? - Doç. Dr. Aydın KÖŞÜŞ

Uterus Leiomyom Belirtileri

uterus leiomyom belirtileri

Myoma Uteri

Myoma uteri uterusun (rahim) en sık rastlanan selim (iyi huylu) tümörüdür. Üreme çağındaki kadınların % `inde görülür. 40 yaş üstündeki kadınlarda belirti vermeyen myomlar % oranında görülür. Myomlar sıklıkla fizik muayenede saptanır, fakat ultrasonografinin yaygın olarak kullanılmaya başlanmasından sonra belirti vermeyen küçük myom nodülllerinin kolaylıkla saptanması myomların eskiden sanıldığından daha sıklıkta ve çok genç yaşlarda bile görüldüğünü ortaya koymuştur. Fibroma, fibromyom ve leiomyom gibi isimleri de olmakla birlikte en yaygın kullanılan isim myoma utridir.

Patogenez ve Patoloji

Miyomların patogenezi tam olarak bilinmemekle birlikte genellikle uterusun düz kas hücresinden, myometrium içerisindeki damarların düz kas hücrelerinden ve embriyolojik artıklardan da köken alabilir. Üreme çağında görülmesi,en sık yaşları arasında rastlanması, menopozdan sonra gerilemesi hatta kaybolması , gebelikte büyüme eğilimi olması , GnRH agonistleri kullanıldığında küçülmesi, myomun içinde estrojen resptörlerine hemen çevresindeki myometriumdan daha yoğun olarak rastlanması patogenezinde estrojenin bir rolü olduğunu göstermektedir.

Miyomlar çapları mm`den cm`ye kadar olacak şekilde değişik büyüklükte olabilirlar. Tek bir tümör halinde olabildiği gibi çok sayıda da olabilirler. Kapsülleri yoktur ancak çevre myometriumuna yaptığı baskı sonucu yalancı bir kapsül oluştururler . Dejenere olmadıkları zaman sert, dış yüzeyi düzgün, kesit yüzeyi beyaz gri renktedir.

Myomların Sınıflandırılması

Myomlar uterus içinde yerleştikleri yerlere göre sınıflandırılırlar:

1. Submüköz myom

2. İntramural myom

3. Subseröz myom

4. İntraligamenter myom

5. Servikal myom

Myomların Dejenerasyonları

Özellikle büyük myomlarda bazen dejeneratif değişiklikler görülür. Bunlar;

monash.pw (ensık görülen) 2.Kırmızı ( gebelikte rastlanır) monash.pw monash.pwik 5. Yağlı 6. Septik monash.pwik 6. Malign ( habis) ( % sarkomatöz )

Belirtiler

Myomlar genellikle belirti vermezler . Çok büyük olanlar bile hiçbir semptom vermeden büyümonash.pw nedenle pek çoğunun tanısı rutin muayene ve ultrasonografi ile konur.

En sık rastlanan belirtiler şunlardır:

1.Anormal kanama : Myomların % 30`unda görülür

2.Ağrı: Genellikle dejenerasyona bağlı görülür.

3.Bası belirtileri : Sık idrara çıkma, idrar retansiyonu,kabızlık vs.

4.Karın büyümesi

5.Kısırlık: Diğer kısırlık sebepleri ekarte edildikten sonra düşünülmeli.

Tanı

Fizik muayene:

Tanıda en iyi yöntem pelvik muayenedir. Pelvik muayene ile uterus normalden daha iri ve sert olarak palpe edilir.

Yardımcı tanı yöntemleri:

1.Ultrasonografi: Myom tanısında kullnılabilecek en iyi yardımcı tanı yöntemidir

2.Histeroskopi ve histerosalpingografi monash.pwskopi monash.pw ve MR monash.pw batın grafi monash.pwenöz pyelografi monash.pwsyon ve küretaj

Ayırıcı Tanı

monash.pwk monash.pwiyozis monash.pwiyel kitle 4.Dış gebelik monash.pwtriyal polip 6. Endometriyal CA monash.pwğuştan uterus anomalileri monash.pwtriozis.

Tedavi

Myomlarda tedavi myomun büyüklüğüne, belirtilerine ve komplikasyonlarına bağlı olarak planlanımonash.pw olarak belirti vermeyen olgularda myom büyüklüğü 10 cm`den küçükse tedavi monash.pw belirti veren daha küçük myomlarda bile tedavi monash.pw edilmeyen olgularda 6 ayda bir izlenerek myomda olası büyüme araştırılmalıdır.Tıbbi tedavide nonsteroid anti-enflamatuar ilaçlar, progesteronlar,GnRH analoglar kullanılımonash.pwrın asıl tedavisi cerrahidir.

Myomlarda cerrahi tedavi gereksinimleri şu şekilde sıralanabilir:

1.Semptom veriyorsa: kontrol altına alınamayan kanama,ağrı, bası belirtileri.

2.Büyükse

3.Menopoz sonrası büyümeye devam ediyorsa.

4.Kısırlığa sebep olarak görülüyorsa.

5.Ayırıcı tanıda adneksiyel bir kitle kesin olarak ayırt edilemiyorsa,

6.Saplı bir submüköz myom torsiyone lursa,submüköz myom vajene doğarsa.

7.Hızlı büyürse

Eğer hasta çocuk doğurmak istemiyorsa en radikal tedavi histerektomidir.Eğer hasta fertilitesini korumak isterse veya menstruel fonksiyonunun devam etmesinde ısrarlı ise myomektomi yapılımonash.pw operasyona alınmadan bunun teknik olarak olanaklı olup olmadığından kesin olarak emin olunamaz, operasyon sırasında karar monash.pw vakalarda laparoskopik cerrahi ile de myom çıkarılabilir.Küçük submüküz myomlar histeroskopi ile çıkarılabilir veya lazer ile vaporize edilebilir.

Submukoz myomlar




Myomlar uetrusta yerleşim yerlerine göre infertiliteye veya komplikasyonlu gebeliklere neden olmaktadır. Submükoz myom (Resim-4) uterin kaviteye çok yakın veya uterin kaviteye bası yaparak kavite içerisine doğru protrüzyona (deplase olması) olabilirler. Genel myomlar içerisinde submükoz myom görülme olasılığı en az (%5) iken infertilitye veya düşüklere neden olan myom bu tip myomlardır.

Submükozal (rahim boşluğuna yakın myomlar) büyüklüklerine ve rahim boşluğuna yakınlıklarına göre, gebelik oluşumunu engelleyebilir veya erken gebelik kayıpları veya preterm doğumlara neden neden olabilirler. Hastanın infertilite şikayeti yok ise submükozal myomlar genellikle aşırı ve düzensiz adet kanaması, dismenore (sancılı adet durumu) nedeni olabilmektedir. Aşırı kanamalar bazen ciddi anemiye neden olabilmektedirler. Submukozmyomlar büyüklüklerine veya yerleşimlerine göre histeroskopik veya laparoskopik çıkartılımonash.pw kaviteye bası yapan bu myomlar traşlama yöntemi ile çıkartıldıklarında kök kısmı uterin kas dokusu içerisinde kalmakta ve problem devam etmektedir. Submükoz myomları traşlama değil versapoint bipolar sistem ile tamamen kökünden çıkarmaktayız. Gerekir ise iki seansta yapılarak geride bırakılan myom uzaklaştırılmaktadımonash.pw kaviteden myom çıkartılması sonrası iyileşme dönemi tamalandıktan sonra geç foliküler dönemde uterin kavite 4D ultrasonografi değerlendirilir.Şüpheli durumlarda ise HSG ile uterin kavite tekrar değerlendirilir.

Bazen myom büyük (Resim-5) ve yerinden çıkartılarak uterin kavite içerisine serbestleştirilip büyüklüğünden dolayı dışarı çıkarmakta zorlanılacak olunur ise myom uterin kavite içerisinde bırakılarak bir hafta içerisinde kontrollerde küçüldüğü ve daha rahat çıkarılmaktadır. Uteri kaviteyi dolduran büyük myomlar (≥3cm) histeroskopik morselatör (özel myom öğütücü) ile çıkartılabilmektedir.

İntra-uterin kaviteyi tamamen dolduran büyük (Resim-5) myomlar (Resim:uterin kaviteyi dolduran myom) hastada normalden fazla ve uzun süreli adet kanamalarına neden olarak kronik anemiye neden olurlar.                                                                                                             
Endometriyal / uterin polipler

Endometriyum değerlendirilmesi en iyi geç foliküler (yumurtanın mm olduğu dönemler ) fazda yapılımonash.pw faz endometriyumun kalınlığı,sınırlarının düzeni ve polipid bir yapının varlığı gibi durumların değerlendirilmesi için optimal zamandımonash.pw bir endometriyum (Resim-6) bu fazda üç çizgi halinde ve en az 7,5 mm ve sınırları düzgün olmalıdımonash.pw polipler endometriyal kavitede veya servikal kanal içerisinde oluşmonash.pw poliplerin tanısı trans-vajinal ultrasonografi (Resim-7) ile rahat konulabilmektedir.  Bunlar saplı veya geniş tabanlı oalarak uterin kaviteye tutunurlar. Boyutları birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişebilir.

Nedeni ve klinik belirtiler:

Endometriyal poliplerin kesin nedeni bilinmez, fakat hormon seviyelerinden etkilenmekte olup sirkülasyondaki östrojen hormona cevap olarak büyümektedir. Sıklıkla belirti vermezler ancak bazı durumlarda irregülermenstrüel kanamalara neden olurlar.

Miyom nedir, belirtileri nelerdir?

Uterin miyomlar, çocuk doğurma yıllarında sıklıkla görülen uterusun kansersiz büyümeleridir. Leiomyom veya fibroid olarak da adlandırılan rahim miyomları, rahim kanseri riskinde artışla ilişkili değildir ve neredeyse hiçbir zaman kansere dönüşmez.

Miyomların büyüklüğü, insan gözü tarafından tespit edilemeyen küçük miyomlardan uterusu deforme edebilen ve büyütebilecek çok büyük kitlelere kadar değişir. Tek bir fibroidiniz veya birden fazla fibroidiniz olabilir. Aşırı büyüme durumlarında, çoklu miyomlar uterusu göğüs kafesine ulaşacak kadar genişletebilir.

Birçok kadın yaşamları boyunca rahimde miyom geliştirme riskine sahiptir. Ancak uterus miyomlarınız olduğunu bilmiyor olabilirsiniz çünkü çoğu zaman semptomlara neden olmazlar. Doktorunuz pelvik muayene veya doğum öncesi ultrason sırasında tesadüfen miyomları tespit edebilir.

Miyom Belirtileri Nelerdir?

Miyom olan birçok kadının herhangi bir semptomu yoktur. Semptomlar miyomların yeri, büyüklüğü ve sayısından etkilenebilir.

Semptomları olan kadınlarda, uterus fibroidlerinin en yaygın belirti ve semptomları şunlardır:

•Ağır adet kanaması
•Bir haftadan fazla süren adet dönemleri
•Pelvik basınç veya ağrı
•Sık idrara çıkma
•İdrar torbasını boşaltmada zorluk
•Kabızlık
•Sırt ağrısı veya bacak ağrıları

Miyomlar genellikle bulundukları yere göre sınıflandırılır. Kas içi miyomlar uterus kas duvarında büyür. Submukozal miyomlar uterus boşluğuna doğru gelişir. Subserosal fibroidler uterusun dışına uzanır.

Miyom Nedenleri Nelerdir?

Uterus miyomlarının nasıl geliştiği kesin olarak bilinmiyor, ancak araştırma ve klinik deneyimler şu faktörlere işaret ediyor:

Genetik değişiklikler: Birçok fibroid, genlerde normal uterus kas hücrelerinden farklılıklar içerir.

Hormonlar: Hamilelik için hazırlıkta her adet döngüsü sırasında uterus endometriumunun gelişimini uyaran iki hormon olan östrojen ve progesteron, fibroidlerin büyümesini teşvik ediyor gibi görünmektedir.

Fibroidler normal uterus kas hücrelerinden daha fazla östrojen ve progesteron reseptörü içerir. Miyomlar menopozdan sonra hormon üretimindeki azalmaya bağlı olarak küçülme eğilimindedir.

Diğer büyüme faktörleri: Vücudun insülin benzeri büyüme faktörü gibi dokuları korumasına yardımcı olan maddeler fibroid büyümesini etkileyebilir.

Doktorlar uterus fibroidlerinin uterusun düz kas dokusunda (miyometriyum) bir kök hücreden geliştiğine inanmaktadır. Tek bir hücre tekrar tekrar bölünür ve sonunda yakındaki dokudan farklı, sert, lastik kıvamında bir kitle oluşturur.

Rahim fibroidlerinin büyüme modelleri değişir, yavaş veya hızlı büyüyebilir veya aynı boyutta kalabilirler. Hamilelik sırasında mevcut olan birçok fibroid, hamilelikten sonra küçülür veya kaybolur.

Miyom Gelişiminde Risk Faktörleri Nelerdir?

Uterus fibroidleri için üreme çağındaki bir kadın olmaktan başka bilinen birkaç risk faktörü vardır. Fibroid gelişimi üzerinde etkisi olabilecek faktörler şunlardır:

Irk: Üreme çağındaki herhangi bir kadın miyom geliştirebilse de, siyah kadınların diğer ırksal gruplardan kadınlara göre miyomları daha olasıdır. Ek olarak, siyah kadınların genç yaşlarda miyomları vardır ve daha şiddetli semptomlarla birlikte daha fazla veya daha büyük miyomlara sahip olmaları muhtemeldir.

Kalıtım: Annenizin veya kız kardeşinizin miyomları varsa, miyom geliştirme riski artar.

Diğer faktörler: Erken yaşta adet kanaması, obezite, D vitamini eksikliği, aşırı kırmızı et tüketimi, yeşil sebze, meyve ve süt ürünlerini yeterince tüketmeme, bira da dahil olmak üzere alkol almak, miyom geliştirme riskinizi arttırıyor gibi görünüyor.

Miyom Komplikasyonları Nelerdir?

Rahim fibroidleri genellikle tehlikeli olmasa da, rahatsızlığa neden olabilirler. Ağır kan kaybından yorgunluğa neden olan kansızlık gibi komplikasyonlara yol açabilirler. Nadiren kan kaybından dolayı kan verilmesi gerekir.

Miyomlar genellikle hamile kalmayı engellemez. Bununla birlikte, miyomların, özellikle submukozal fibroidlerin infertiliteye veya gebelik kaybına neden olması mümkündür. Miyomlar ayrıca plasental abrupsiyon, fetal büyüme kısıtlaması ve erken doğum gibi bazı gebelik komplikasyonları riskini artırabilir.

Miyom Gelişimi Önlenebilir Mi?

Araştırmacılar fibroid tümörlerinin nedenlerini araştırmaya devam etseler de, bunların nasıl önleneceğine dair çok az bilimsel kanıt mevcuttur. Uterin fibroidleri önlemek mümkün olmayabilir, ancak bu tümörlerin sadece küçük bir yüzdesi tedavi gerektirir.

Ancak normal kiloyu korumak, meyve ve sebze yemek gibi sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmak fibroid riskinizi azaltabilir. Ayrıca, bazı araştırmalar hormonal kontraseptif kullanımının daha düşük fibroid riski ile ilişkili olabileceğini düşündürmektedir.

Miyom Tanısı Nasıl Konur?

Pelvik muayene
Uterin fibroidler, rutin bir pelvik muayene sırasında sıklıkla rastlantısal olarak bulunur. Doktorunuz uterusunuz şeklinde düzensizlikler hissedebilir, bu da fibroidlerin varlığını gösterebilir.
Rahim fibroidi belirtileriniz varsa, şu testler istenebilir:
Ultrason
Tanıyı doğrulamak ve miyomları haritalamak ve ölçmek için ultrason kullanır.
Laboratuvar testleri
Anormal menstrüel kanamanız varsa, doktorunuz olası nedenleri araştırmak için başka testler isteyebilir. Bunlar, kronik kan kaybı, kanama bozuklukları veya tiroid problemlerini dışlamak için kan testlerini içerebilir.

Diğer görüntüleme testleri

•Histerosonografi: Salin infüzyon sonogramı olarak da adlandırılan histerosonografi, uterus boşluğunu genişletmek için steril salin kullanır, bu da submukoz miyomların ve kadınlarda uterusun astarının görüntülerini almayı kolaylaştırır.

•Histerosalpingografi: Histerosalpingografi, röntgen görüntülerindeki uterus boşluğunu ve fallop tüplerini vurgulamak için bir boya kullanır. Kısırlık problemi varsa doktorunuz önerebilir. Bu test, doktorunuza fallop tüplerinizin açık veya kapalı olup olmadığını belirlemesine yardımcı olabilir ve bazı submukozal fibroidleri gösterebilir.

•Histeroskopi: Bunun için doktorunuz rahim ağzından rahminize histeroskop adı verilen küçük, ışıklı bir teleskop yerleştirir. Daha sonra doktorunuz rahim içine salin enjekte ederek uterus boşluğunu genişletir ve uterus duvarlarını ve fallop tüplerinin açıklıklarını inceler.

Geleneksel ultrason yeterli bilgi vermezse, aşağıdakiler gibi diğer görüntüleme çalışmaları istenebilir:

Manyetik rezonans görüntüleme (MRI): Bu görüntüleme testi, miyomların boyutunu ve yerini daha ayrıntılı olarak gösterebilir, farklı tümör tiplerini tanımlayabilir ve uygun tedavi seçeneklerini belirlemeye yardımcı olabilir. MRI çoğunlukla daha büyük rahmi olan kadınlarda veya menopoza yaklaşan kadınlarda kullanılır.

Miyom Tedavisi Nasıl Yapılır?

Rahim fibroid tedavisinde tek bir yaklaşım yoktur, birçok tedavi seçeneği vardır.

Miyomlarda takip tedavisi: Rahim miyomları olan birçok kadın hiçbir belirti veya semptom göstermez veya sadece yaşayabilecekleri hafif rahatsız edici işaret ve semptomlar bulunur. Bu hastalarda, dikkatli takip en iyi seçenek olabilir.

Miyomlar kanserli değildir. Genellikle yavaş büyürler ya da hiç büyümezler ve üreme hormonu seviyeleri düştüğünde menopozdan sonra küçülme eğilimi gösterirler.

Miyomlarda ilaç tedavisi: Rahim fibroidleri için ilaçlar, adet döngüsünü düzenleyen, ağır adet kanaması ve pelvik basınç gibi semptomları tedavi eder. Miyomları ortadan kaldırmazlar, ancak küçültebilirler. Miyom tedavisinde kullanılan ilaçlar şunlardır:

Gonadotropin salgılatıcı hormon (GnRH) agonistleri: GnRH agonistleri adı verilen ilaçlar, östrojen ve progesteron üretimini engelleyerek sizi geçici menopoz benzeri bir duruma sokarak fibroidleri tedavi eder. Sonuç olarak, adet kanaması durur, miyomlar küçülür ve anemi sıklıkla iyileşir. Birçok kadın GnRH agonistlerini kullanırken sıcak basmaları yaşar. GnRH agonistleri tipik olarak aydan fazla kullanılmaz. Uzun süreli kullanım kemik kaybına neden olabilir. Planlı bir ameliyattan önce miyomlarınızın boyutunu küçültmek için kullanılabilir.

Progestin salan intrauterin cihaz (Mirena): Progestin salan RİA , miyomların neden olduğu ağır kanamayı hafifletebilir. Mirena yalnızca semptomların giderilmesini sağlar. Miyomları küçültmez veya yok etmez. Ayrıca hamileliği önler.

Traneksamik asit (Lysteda, Cyklokapron): Hormonal olmayan bu ilaç, adet dönemlerini hafifletmek için alınır. Sadece ağır kanama günlerinde alınır.

Oral kontraseptifler: Adet kanamasını kontrol etmeye yardımcı olabilir, ancak fibroid boyutunu azaltmazlar.

Steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar: Miyomlarla ilgili ağrıyı hafifletmede etkili olabilir, miyomların neden olduğu kanamayı hafif azaltabilir.

Miyomlarda Non-invaziv Tedaviler

MRG odaklı ultrason tedavisi: Bu tedavi yöntemleri uterusunuzu koruyan, kesi gerektirmeyen ve ayaktan tedavi ile yapılan invaziv olmayan bir tedavi seçeneğidir. Tedavi yüksek enerjili bir ultrason dönüştürücü ile donatılmış bir MRI tarayıcısının içindeyken gerçekleştirilir. Görüntüler doktorunuza rahim fibroidlerinin kesin yerini verir. Fibroidin yeri hedeflendiğinde, ultrason transdüseri, küçük fibroid doku alanlarını ısıtmak ve yok etmek için ses dalgalarını fibroide odaklar.

Minimal invaziv prosedürler

Uterin arter embolizasyonu: Küçük embolik ajanlar rahmi besleyen arterlere enjekte edilir, miyomlara kan akışını keserek büzülmelerine neden olur. Bu teknik, miyomları küçültmede ve neden oldukları semptomları hafifletmede etkili olabilir. Yumurtalıklarınıza veya diğer organlarınıza kan akışını bazen etkileyebilir. Bununla birlikte, araştırmalar komplikasyonların cerrahi fibroid tedavilerine benzer olduğunu ve transfüzyon riskinin önemli ölçüde azaldığını göstermektedir. Genç ve çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda tercih edilmez.

Laparoskopik radyofrekans ablasyonu: Bu prosedürde radyofrekans enerjisi rahim fibroidlerini yok eder ve onları besleyen kan damarlarını daraltır. Bu, laparoskopik veya transservikal bir prosedür sırasında yapılabilir. Kriyomiyoliz adı verilen benzer bir prosedür miyomları dondurur.

Laparoskopi sırasında, doktorunuz fibroidin içine birkaç küçük iğne yerleştirmek için özel bir cihaz kullanır. İğneler fibroid dokusunu ısıtır ve tahrip eder. Sonraki 12 ay boyunca, fibroid küçülmeye devam eder ve semptomları iyileştirir. Rahim dokusunun kesilmemesi nedeniyle doktorlar bu yöntemi histerektomi ve miyomektomiye daha az invaziv bir alternatif olarak görmektedir. Radyofrekans ablasyona transservikal yaklaşımda miyomları bulmak için ultrason rehberliği kullanılır.

Laparoskopik veya Robotik Miyomektomi

Miyom ameliyatı, laparoskopik veya robotik cerrahi ile yapılabilir. Laparoskopik miyomektomi ameliyatında karından açılan küçük deliklerden, uterusu yerinde bırakılarak sadece miyomlar çıkarılır. Robotik miyomektomi, uterusunuzun büyütülmüş, 3 boyutlu görünümünü verir ve diğer bazı teknikleri kullanarak mümkün olandan daha fazla hassasiyet, esneklik ve el becerisi sunar.

Histeroskopik Miyomektomi

Histeroskopik miyom ameliyatı, miyomlar rahim içinde (submukozal) ise bir seçenek olabilir. Vvajina ve rahim ağzından rahim içine sokulan aletler kullanılarak miyomlar çıkarılır.

Endometrial ablasyon: Histeroskopi ile uterusunuzun astarını yok etmek, menstrüasyonu sona erdirmek ya da adet akışınızı azaltmak için ısı, mikrodalga enerjisi, sıcak su veya elektrik akımı kullanılımonash.pw olarak, endometriyal ablasyon anormal kanamayı durdurmada etkilidir. Kadınların endometriyal ablasyondan sonra hamile kalma olasılığı yoktur, ancak dış gebelik gelişmesini önlemek için doğum kontrolüne ihtiyaç vardır.

Geleneksel cerrahi prosedürler

Geleneksel cerrahi prosedürler şunlardır:

Açık miyomektomi

Birden fazla fibroidiniz, çok büyük miyomlarınız veya çok derin miyomlarınız varsa, miyomları çıkarmak için açık ameliyat tercih edilebilir.

Rahim alınması (Histerektomi)

Bu ameliyat uterusun çıkarılması anlamına gelir. Ancak histerektomi büyük bir cerrahidir. Histerektomi çocuk sahibi olma yeteneğinizi sonlandırır. Ayrıca yumurtalıklarınızı çıkarmayı seçerseniz, ameliyat sonrası menopoz semptomları yaşayacaksınız.

Histerektomi ve endometriyal ablasyon ameliyatı yapılırsa gelecekte hamilelik şansınız yoktur. Ayrıca, gelecekteki doğurganlığı optimize etmeye çalışıyorsanız uterus arter embolizasyonu ve radyofrekans ablasyonu sizin için uygun olmayabilir. Miyom tedavisi gerekiyorsa ve doğurganlığınızı korumak istiyorsanız miyomektomi genellikle tercih edilen tedavidir.

Miyom ameliyatı fiyatları ameliyatın laparoskopik, açık, vajinal, histeroskopik yada robotik olmasına göre farklılık gösterir. Laparoskopik ve robotik miyom ameliyatı diğer ameliyatlara göre daha pahalı ameliyatlardır. Hatanın muayenesi sonrasında hangi ameliyatın yapılacağına doktorunuz karar verecektir.

Miyom Nedir?

Miyom Nedir?

Miyom uterusun (rahimin) kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu bir tümördür. Kadınlar arasında oldukça sık görülür ve rahim alma (histerektomi) ameliyatının en sık sebebi miyomlardır. Miyomlar sıklıkla yoğun adet görme, adet dışında kanama, sık idrara gitme, uzun süren kasık ağrısı ve kısırlığa yol açarlar. Miyomlara bağlı olarak aşırı kanaması olan kadınlarda zamanla kansızlık gelişir. Fakat bazı miyomlar hiçbir belirti vermeyebilir ve muayene esnasında saptanabilir. Hiçbir şikayete yol açmayan bazı miyomlar elle karın muayenesinde saptanabilecek kadar büyük olabilirler ve bunlara ‘dev miyomlar’ denir.

Miyomlar rahimde kaynaklandığı yere göre şikayetlere yol açarlar. Örneğin korpus anteriorda (rahimin ön duvarında) bulunan miyomlar idrar torbasına bası yaparak sık idrar gitmeye, korpus posteriorda (rahimin arka duvarında) bulunan miyomlar barsaklara yapışarak kronik ağrıya, intramural (rahim kas tabakası içinde olan) olanlar sık ve yoğun kanamaya ve submüköz  (rahim iç tabakasında) olanlar kısırlığa veya tekrarlayan düşüklere yol açarlar. Bazı miyomlar da bu şikayetlerin biri veya birkaçı görülürken bazı miyomlar da hepsi birden görülebilir.

Miyomlar tek veya multiple (çok sayıda) bulunabilir. Multiple miyomlar da bu şikayetler daha sık görülür. Miyomlar hep aynı büyüklükte kalabileceği gibi zamanla veya hızlı bir şekilde büyüyebilirler. Miyomların büyümesi esnasında miyom içinde dejenerasyon görülebilir ve bu durum hasta da ağrıya sebep olur. Miyomlar ultrasonda ki görüntülerine göre hipoekoik ve hiperekoik olarak ayrılırlar. Hipoekoik miyomlar normal uterus (rahim) dokusuna göre daha siyah, hiperekoik miyomlar ise normal uterus dokusuna göre daha parlak olarak izlenir.

Miyomlar siyahi, erken adet görmeye başlamış, hiç doğum yapmamış , obez, ailesinde miyom izlenen ve fazla kırmızı et tüketen kadınlarda daha fazla görülme eğilimindedir. Çok doğum yapmış kadınlarda ve düzenli egzersiz yapan kadınlarda daha nadir görülür.

1. İlk Adet Yaşı

İlk adetini daha erken görenlerde miyom gelişme ihtimali daha fazladır. Bunun sebebi de kadının daha uzun dönem östrojene maruz kalmasıdır.

2. Ailesel Yatkınlık

Miyomların yaklaşık %50’nde genetik anormallikler saptanmıştır. Annesinde veya kız kardeşinde miyom olan hastalarda miyom görülme olasılığı fazladır. Tek yumurta ikizlerinde çift yumurta ikizlerine oranla daha fazla miyom görülür.

3. Irk

Miyomlar siyahi kadınlarda beyaz kadınlara oranla kat daha fazla görülmektedir.

4. Doğum Sayısı

Çok doğum yapan kadınlarda hiç doğum yapmamış kadınlara oranla daha az miyom görülür.

5. Obezite ve Diyet

Vücut kitle indeksinin artması miyom görülme sıklığını arttırdığından dolayı obez kadınlarda daha fazla miyom izlenmektedir. Ayrıca kırmızı etten zengin beslenen kadınlarda, yeşil sebzelerden zengin diyetle beslenen kadınlara oranla daha sık miyom görülür. Yine alkol alımı da miyom görülme sıklığını arttırır.

6. Artmış Östrojen Düzeyi

Myomların kesin nedeni bilinmemekle beraber kadınlık hormonu olarak bilinen östrojenin miyomların büyümesine yol açtığı düşünülmektedir. Miyomlar normal rahim kas tabakasına göre daha fazla oranda östrojen reseptörü içermektedir. Çünkü menopoz döneminde östrojen hormonu azaldığı için miyomlar da küçülür hatta kaybolabilir. Diğer kadınlık hormonu olan progesteron ise miyomlar üzerine hem baskılayıcı hem de uyarıcı rol oynayabilir.

Miyomlar Nasıl Oluşur?

Tümörü tanımlamak için fibromyom, myofibrom, leiomyofibrom, fibroleiomyom, myom, fibrom ve fibroid gibi farklı isimler kullanılmasına rağmen en kabul edilebilir isimlendirme miyomdur.

Sıklığı kadınlar arasında yaklaşık olarak %25 olarak belirtilir fakat bütün miyomlar herhangi bir şikayete yol açmadığı için tanısı konulmamış kadınlarda bulunmaktadır. Bu kadınları da hesaba katarsak miyomların görülme sıklığı ortalama %70 olarak belirtilmektedir. Rahim alma ameliyatının (histerektomi) en sık sebebi miyomlardır. Miyomlar rahim kas tabakasından anormal organizasyon sonucu oluşmaktadır. Kas tabakasının doğal seyrinin dışında kitle olarak izlenmektedir. Bu kitle kas tabakasının doğal fonksiyonunu yapmasına engel olur ve dolayısıyla şikayetlere neden olur.

Miyomlar Nerelerde Oluşur?

Uterus (rahim) 3 tabakadan oluşur. En iç tabaka ‘endometrium’ diye adlandırılan rahim içini döşeyen tabakadır. Ortada ‘myometrium’ dediğimiz kas tabakası vardır ve bu tabaka miyomların geliştiği tabakadır. Rahimin en dış tabakası ise onu ince bir zar gibi saran ‘seroza’ tabakasıdır.

Yandaki şekilde de görüldüğü gibi miyomlar bu katmanlar arasında değişik yelerde ve boyutlarda görülebilir. Rahimin iç tabakasında veya dış tabakasında görülmelerine rağmen bütün miyomların oluştuğu tabaka ‘myometrium’ tabakasıdır ve buradan büyüyerek diğer katmanları etkiler.

  • Rahimin iç takasında olan miyomlar ‘submüköz miyomlar’ olarak adlandırılır (0,1,2 numaralı miyomlar). Bu submüköz miyomlar büyüyerek rahim ağzından vajinaya çıkabilirler ve ‘vajene doğmuş miyom’ olarak adlandırılırlar.
  • Kas tabakası içerisinde gelişen miyomlara ‘intramural miyomlar’ denir (2,3,4,5 numaralı miyomlar).
  • Rahimin en dış tarafında görülüp rahim yüzeyinden dışarıya doğru büyümüş miyomlara da ‘subseröz miyomlar’ denir ( numaralı miyomlar).
  • Bazı miyomlar ince bir sap şeklinde rahime bağlı olarak izlenir ve bu miyomlara ‘saplı subserozal miyom’ denir (7 numaralı miyom). Subserozal miyomlar rahim dışına doğru büyüyerek rahimin dış yüzeyinde düzensiz bir görünüme sebep olurlarsa ‘egzofitik görünümlü miyom’ olarak isimlendirilir.
  • Miyomlar büyüklüklerine göre bu tabakaların tamamını etkileyebilir ve bu miyomlara ‘transmural miyomlar’ denir ( numaralı miyomlar).

  • Bazen de bir miyom rahimden koparak karın içerisinde bir yerde büyümeye devam edebilir ve bu miyomlara da ‘parazitik miyomlar’ denir.
  • Bir miyom rahimin ön duvarından kaynaklanıyorsa ‘korpus anteriorda miyom’ arka duvarından kaynaklanıyorsa ‘korpus posteriorda miyom’ olarak adlandırılır.
  • Eğer miyom rahimin tepesinden kaynaklanıyorsa da ‘fundus kaynaklı miyom’ olarak adlandırılır.
  • Bir miyom rahimin sağ veya sol yan duvarından kaynaklanarak rahimi taşıyan bağların içine doğru büyüyebilir ve bu miyomlara ‘intraligamenter miyom’ denir.
  • Rahim ağzında (serviks) da nadiren miyom görülebilir. Bu miyomlara da ‘servikal miyomlar’ denir.

Miyomların Belirtileri Nelerdir?

Miyomların çoğunluğu küçük ve asemptomatik (herhangi bir şikayete yol açmayan) olmalarına rağmen miyomu olan birçok kadında çeşitli problemlere yol açmakta ve tedavi gerekmektedir.  Hiçbir semptoma yol açmayan miyomlar ise rutin jinekolojik muayene esnasında tanı alırlar. Miyomların semptomlara yol açması rahimin neresinden kaynaklandığına, boyutuna ve sayısına bağlıdır. Miyomlar tek veya milimetrik olabileceği gibi multipl (çok) sayıda ve büyük kitleler olarak da görülebilirler. Çok büyük olan miyomlara dev miyom denir.

 

Miyoma bağlı semptomlar 4 farklı kategoride değerlendirilir:

  • Anormal kanama (Kanama düzensizlikleri)
  • Kitleye bağlı  bası semptomları
  • Ağrı
  • Üreme ile ilgili semptomlar

Anormal Kanama: Yoğun veya uzamış adet kanaması, miyomların en yaygın semptomudur. Miyoma bağlı anormal kanaması olan kadınlarda, bu kanamaya bağlı olarak demir eksikliği anemisi, sosyal hayat kalitesinde düşme ve iş hayatında verimsizlik gibi ek sorunlar görülebilir.

Anormal kanama miyomların lokalizasyonuna ve sayısına bağlıdır. Genellikle rahimin dış tabakasının altından gelişen miyomlar (subseröz miyomlar) kanamaya neden olmazlar. Fakat rahim iç tabakasının altından kaynaklanan miyomlar (submüköz miyomlar) ise çoğunlukla anormal kanamaya neden olur. Kas tabakasının arasından kaynaklanan miyomlar da (intramural miyomlar) kanama yapabilir.

Kitleye Bağlı Bası Semptomları: Leiomyomlar anormal kanama kadar olmasa da kitlelerinden kaynaklanan bası semptomlarına sebep olurlar. Korpus anterior kaynaklı (rahimin ön duvarından kaynaklanan) büyük miyomlar önde idrar torbasına bası uygulayarak sık idrara çıkma, idrar yapmada zorluk veya hiç idrar yapamama gibi semptomlara sebep olurlar. Nadiren böbrekler ile idrar arasında bulunan idrar yoluna bası yaparak idrar akışını engelleyerek böbreklerde büyümeye neden olabilirler. Korpus posterior kaynaklı (rahimin arka duvarından kaynaklanan) miyomlar kalın bağırsağa bası yaparak kabızlığa yol açabilirler.

Ağrı: Miyomu olan kadınlar miyomu olmayan kadınlara oranla daha fazla ağrı hissederler. Dismenore (adet döneminde ağrı) adet sırasında daha yoğun kanama meydana geldiği için olabilir. Bu kadınlar ilişki sırasında miyomu olmayan kadınlara göre daha fazla ağrı hissederler. Miyomların dejenerasyonu da pelvik ağrıya neden olabilir. Miyomun dejenerasyonundan kaynaklanan ağrı genellikle ağrı kesiciler verilerek gözlemlenerek tedavi edilir. Saplı subseröz miyomlar kendi etrafında dönerek şiddetli ağrı oluşturabilirler ve cerrahi olarak müdahale etmek gerekebilir.

Üreme ile İlgili Semptomlar: Miyomlar (özellikle submüköz ve intrakaviter komponenti olan intramural miyomlar) rahim içini bozarak gebe kalmayı engellerler veya düşük riskini arttırırlar. Miyomlara bağlı kısırlığın yaklaşık % olduğu tahmin edilmektedir. Submüköz miyomlar gebe kalmayı en çok etkileyen miyomlardır. Bunlar histeroskobik olarak çıkartıldığında gebelik oranları artar. Miyomu olan bir kadın gebe kaldığında ise plasenta ablasyonu (bebeğin eşinin erken ayrılması), fetal büyüme geriliği (bebekte gelişme geriliği), malprezantasyon (bebeğin ters olması) ve erken doğum gibi bazı risklerle karşılaşabilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır