uygarlık sözlükteki anlamı / uygarlık ne demek? TDK Sözlük anlamı | Nedir Ara

Uygarlık Sözlükteki Anlamı

uygarlık sözlükteki anlamı

kaynağı değiştir]

Siyaset bilimci Samuel Huntington'ın argümanı, yüzyılı tanımlayan özelliğin medeniyetler çatışması olacağı şeklindedir.[52] Huntington'a göre, uygarlıklar arasındaki çatışmalar, ulus-devletler ve ve yüzyılın özelliği olan ideolojilerin arasındaki çatışmaların yerini alacaktır. Bu görüşlere Edward Said, Muhammed Asadi ve Amartya Sen gibi diğerleri tarafından güçlü meydan okuma vardır.[53]Ronald Inglehart ve Pippa Norris Müslüman Dünya ve Batı arasındaki gerçek uygarlıklar çatışmasının siyasi ideolojilerden çok Batı'nın daha liberal cinsel değerlerinden kaynaklandığını ancak bu tolerans eksikliğinin sonunda gerçek demokrasinin reddedilmesine yol açacağını savunurlar.[54] "Kimlik ve Şiddet" adlı eserinde Sen, insanların sadece din ve kültürle tanımlanan bir sözde medeniyet çizgisi doğrultusunda bölünmesini sorgular. Bu durumun, insanları oluşturan birçok diğer kimliği gözardı ettiğini ve farklılıklara odaklanmaya yol açacağını savunur.

Kültürel Tarihçi Morris Berman, "Karanlık Çağ Amerikası: İmparatorluğun Sonu" adlı eserinde, kurumsallaşmış tüketimci Birleşik Devletler'de, onu bu düzeye eriştiren aynı etmenlerin, Birleşik Devletleri, çöküşün kaçınılmaz olduğu çok kritik bir eşiğe getirdiğini öne sürer. Siyasi açıdan uzak erişimle ilgili olarak, aynı zamanda çevresel aşırı tüketim ve zengin-fakir arasındaki farkın açılmasından dolayı güncel sistemin devasa bütçe açıklarıyla ve içi boşaltılmış bir ekonomi ile, fiziksel, sosyal, ekonomik ve siyasi açıdan devam edemeyeceği duruma hızlı bir şekilde yaklaştığı sonucuna varır.[55] Çok daha derinlere dayanan bir gelişimi olmasına rağmen, Berman'ın tezi bazı açılardan Jane Jacobs'ın "Urban Planner" adlı eseriyle benzerlikler taşır. Jane Jacobs eserinde toplum ve aile, yüksek eğitim, bilimin pratik uygulaması, vergilendirme ve yönetim ve öğrenilen mesleklerin kendi kurallarını koyması gibi Birleşik Devletler Kültürünün beş önemli unsurunun ciddi bozulma sürecinde olduğunu iddia eder. Jacob'ın argümanına göre bu bozulma, çevresel kriz, ırkçılık ve zengin ile fakir arasındaki farkın açılması gibi toplumsal hastalıklara bağlıdır.[56]

Kültürel eleştirmen ve yazar Derrick Jensen modern uygarlığın çevre ve insanlık üzerinde egemenlik kurmaya doğru gittiğini ve bunun doğal olarak zararlı, sürdürülemez ve kendi kendine zarar verici özellikte olduğunu iddia eder.[57] Tanımlamasını hem dilbilim hem de tarih açısından savunarak, uygarlığı " İnsanlar yerleşik yaşamı seçerler ve nüfus yoğunluğu, yaşamla ilgili gıda ve diğer ihtiyaçların ithal edilmesini gerektiren kentler ortaya çıkar. Uygarlık hem kaynağı hem de sonucu kentlerin büyümesi olan bir kültürdür.[58] Ona göre uygarlıkların daha çok kaynak ithali ihtiyacı yerel kaynakların aşırı kullanılıp tüketilmesinden kaynaklanır. Bu nedenle uygarlıklar doğal olarak emperyalist ve genişlemeci politikalar izlerler ve bunları korumak için ise son derece militarize olmuş, hiyerarşik yapılı ve zorlamaya dayalı kültür ve yaşam tarzlarını benimserler.

Kardaşev Ölçeği uygarlıkları teknolojik ilerlemelerine göre sınıflandırır ve ölçümünü spesifik olarak uygarlığın kullanabilir durumda olan enerjisine göre yapar. Ölçek yalnızca varsayımsaldır ama enerji tüketimini kozmik bir perspektife koyar. Kardaşev ölçeği, uygarlıklar için hükümleri şu anda var olanlardan teknolojik olarak çok daha ileri düzeydeki uygarlıklar için yapmaktadır.

İnsan olmayan uygarlıklar[değiştir

uygarlık

uygarlık, -ğı

a. 1. Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik. 2. Bir ülkenin, bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü, medeniyet: “Gerçekten, uygarlık nimetlerinin gençlere bir faydası oldu ama daha çok bundan büyükler istifade ediyor.” -H. E. Adıvar.


uygarlık İng. civilization

(Lat. civis = yurttaş, kentli) : 1. (Sözcük anlamı) Barbarlık durumundan çıkıp törelere bağlı olarak belirli bir yurt içinde birlikte yaşama. 2. (Sonradan kazandığı anlam) Bilim ve tekniğin ilerlemesi ile yaratılan yaşama koşulları ve bunun sonucu ortaya çıkan yaşamada kolaylık sağlama, usçullaşma ve yetkinleşme, yaşama biçimlerinin daha bir incelmesi durumu. 3. (Daha geniş olarak kültür durumu anlamına) Geniş bir toplumun bütün bölümlerinde ortak olan dinsel, ahlaksal, estetik, teknik ve bilimsel nitelikteki toplumsal olayların bir bütünü.


uygarlık İng. civilization

Gelişmiş teknik kaynaklarla bilim ve sanatın yarattığı düşünsel başarılardan oluşan, büyük yayılma alanlı kültür düzeni, bk. eskil uygarlık, krş. kültür, halk kültürü.


uygarlık İng. Civilisation

İnsanların daha iyi bir yaşayışa kavuşmaları ve doğaya egemen olabilmeleri için gösterdikleri çabalardan çıkan sonuçlar olup teknik, bilim ve kültür olarak belirir.


uygarlık İng. civilization

1. İnsanlığın elde ettiği uygulayımsal, düşünsel, sanatsal ve tinsel başarıların belli bir zaman noktasındaki düzeyi. 2. Belli bir toplumun özelliği olan uygulamalar, düşünceler, bilgiler, ürünler, tutum ve davranışlar düzeni, bk. ekin.


uygarlık için benzer kelimeler


uygarlık, 8 karakter ile yazılır. Ayrıca, u harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'u', 'y', 'g', 'a', 'r', 'l', 'ı', 'k', şeklindedir.
uygarlık kelimesinin tersten yazılışı kılragyu diziliminde gösterilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır