Ağız kuruluğu genellikle insanlar tarafından çok fazla önemsenmeyen bir konudur. Fakat gün içerisinde sürekli olarak ağız kuruluğu yaşamanız bazı problemleri ortaya çıkarabilir. Ağzınızın her gece yattığınızda veya sabah kalktığınızda kuru olduğunu hissediyorsanız, besinleri çiğnemenizde veya yutmanızda bir problem olabilir. Bu sorunlar ilerleyen dönemlerde dişlerinizde çürük oluşumuna ya da diş eti rahatsızlıklarına neden olabilir.
Ağız kuruluğu, ağızda yer alan tükürük bezlerinin ağzınızı yağlı ve ıslak tutacak kadar tükürük salgılayamaması durumunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu durum tıp dilinde Kserostomi olarak adlandırılmaktadır. Ağzınızın sürekli olarak kuru olması ilerleyen zamanlarda sizleri ağız ve diş sağlığı problemleriyle karşı karşıya getirebilir.
Aldığınız besinler sonucunda ağız ve dişlerinizde kalan parçacıkların temizlenmesi, asitlerin ağzınıza ve midenize zarar vermesini önlemek için tükürük bezlerinizin yeterli miktarlarda tükürük üretmesi gerekmektedir. Ayrıca tükürük bezleriniz istediğiniz seviyelerde tükürük üretmemesi durumunda ağız oluşan bakteriler kontrol altına alınamaz ve dişlerinizde çürükler oluşabilir.
İnsan vücudunda yer alan ve birçok farklı görevi üstlenen tükürük bezleri yeterli miktarda tükürük üretemediği durumlarda ağız kuruluğuna neden olabilir. Ağzınızın kurumasına yol açan Ağız Kuruluğu Nedenleri şu şekilde özetlenebilir.
Ağız ve diş sağlığı merkezlerinde hizmet veren uzman hekimler Ağız Kuruluğu Tedavisi için sizlere yardımcı olabilirler. Uzman hekimler, ağız kuruluğuna neden olan problemleri belirleyerek sizleri tedavi edebilirler. Ayrıca ağız kuruluğu yaşayan bireyler hekimlere danışarak aşağıdaki yardımcı tedavileri kendileri yapabilirler.
Ağız kuruluğu tedavisi için yukarıdaki maddeleri uygulamak isteyen bireyler öncellikle doktorlarından bu maddeleri uygulayıp uygulayamayacağı hakkında bilgi alması gerektiğini unutmamalılardır.
Ağız kuruluğu sosyal olarak da kişiyi zorlayan, rahatsız hissettiren bir durumdur. Herkesin başına gelebilecek olan ağız kuruluğunu bazı kişiler kronik olarak yaşayabilir. Ağız kuruluğu denince akla hemen tükürük gelir. Bir vücut salgısı olan tükürük son derece önemlidir. Çünkü ağızdaki kötü bakterilerle, dişleriniz ve diş etlerinize zarar verebilecek mikroplarla savaşmak için tükürük üretilir ve bu salgı bir karşı koruma sağlar. Kronik ağız kuruluğu yeterli miktarda tükürük üretilmediğinde oluşur. Bu da bakteri kolonilerinin ve enfeksiyonların ağızda çoğalmasına neden olur ve ağız sağlığının korunamaması anlamına gelir.
‘Kserostomi’ olarak adlandırılan kronik ağız kuruluğu, ağzın sürekli nemli olmasını sağlayan tükürük bezlerinin tükürük üretmemesidir. Tükürük bezleri, ağız ve boğaz çevresinde bulunur. Tükürük tam olarak bakterilerin ürettiği asitleri nötralize eder, bakterilerin üremesine engel olmaya çalışarak tükettiğiniz gıda parçalarını temizleyerek diş çürümelerine karşı bariyer görevi görür. Bunun yanı sıra çiğneme, yutma, tat alma yetisini geliştirme gibi görevleri de vardır. İçeriğindeki enzimler sayesinde sindirim sisteminin de önemli bir parçası olarak kabul edilir. Kısacası tükürüğün yokluğu basit bir ağız kuruluğu yaratmakla kalmaz, tüm bu sistemin ilk parçasının işlevini yitirmesi anlamına gelir.
Ağız kuruluğu ağızdaki hissin yanı sıra farklı belirtiler de verir. Ağız kuruluğu belirtileri şöyle sıralanabilir:
Ağız kuruluğu sadece yukarıda sayılan şikayetlere neden olmaz. Ağız kuruluğu diş eti iltihabı (gingivitis), enfeksiyonlar, diş çürükleri ve aft gibi ağız ve diş hastalıklarını da beraberinde getirir. Ağız kuruluğu takma diş kullanan kişileri de zora sokabilir.
“Ağız kuruluğu hangi hastalığın belirtisi?” dendiğinde akla ilk olarak diyabet hastalığı gelir. Diyabetin belirtiden bahsedildiğinde ise akla sürekli susamak ve ağız kuruluğu gelir. Lupus, AIDS, anemi, Alzheimer, Parkinson, kistik fibrozis, romatoid artrit, hipertansiyon, kabakulak, depresyon ve anksiyetenin belirtilerinden biri ağız kuruluğudur. Sjögren Sendromu özellikle ayrı bir yer tutar. Çünkü direkt gözleri ve tükürük bezlerini etkileyen otoimmun bir hastalıktır. Ağız kuruluğu aslında tüm bu hastalıkların bir yan etkisi olarak kabul edilir.
Ağız kuruluğu genellikle yaşa bağlı, bazı ilaçların ve kanser tedavilerinin yan etkileri olarak gelişir. Ağız kuruluğu nedenleri arasında tükürük bezlerini etkileyen bazı durumlar da sayılabilir. “Ağız kuruluğu neden olur?” diye merak ettiğinizde aşağıdaki nedenler aklınıza getirebilirsiniz…
İleri yaşlarda görülen ağız kuruluğu genellikle ilaç kullanımına bağlı olarak gelişir. Özellikle bazı ilaçların yarattığı ağız kuruluğu yaygın bir durumdur. Reçetesiz satılan bazı ilaçlar, antidepresanlar, antihistaminikler, ağrı kesiciler, burun tıkanıkları tedavisinde kullanılan dekonjestanlar, KOAH ve tansiyon ilaçları “Ağız ve boğaz kuruluğu neden olur?” sorusuna sıklıkla verilen cevaplardır. Obezite, depresyon, anksiyete, ağrı, alerji, soğuk algınlıkları, hipertansiyon, diyare (ishal), epilepsi, mide bulantısı, astım, Parkinson, psikotik bozukluk ve üriner sistem bozukluk tedavilerinde kullanılan ilaçlar ağız kuruluğuna zemin hazırlayabilir.
Basit bir sıvı kaybı yine ağız kuruluğunun en sık görünen nedenlerinden biridir. Sıvı kaybı yetersiz su tüketimi, terleme veya hasta olmaktan kaynaklanabilir. Gün içinde ,5 litre su içmeyi unutmayın. Sigara ve alkol kullanıyorsanız özellikle bu ürünleri tükettikten sonra ağız kuruluğunuzun arttığını fark edersiniz. Çünkü alkol ve tütün ürünleri tükürük üretimine engel olup ağzı kurutur. Bu ürünleri kullanmayı bırakın, kullanmaktan vazgeçemiyorsanız sonrasında mutlaka bol su için.
Radyoterapi ve kemoterapi gibi kanser tedavilerinde özellikle ağız kuruluğu ve ağız yaraları yaygın olarak görülür. Çünkü bu tedaviler esnasında tükürük bezleri zarar görebilir. Bu nedenle de üretilen tükürük miktarı azalır. Mesela radyoterapi baş ve boyun bölgesine uygulandığında ağız kuruluğu ve ağız yaraları çoğunlukla kanser hastalarının en çok şikayet ettiği konular olur.
Bir yaralanma ve ameliyat sonrasında da baş ve boyundaki sinirler hasar alabilir ve ağız kuruluğu gelişebilir.
“Geceleri ağız kuruluğu neden olur?” sorusunu sormanız çok normaldir. Çünkü uyku esnasında tükürük akışı azaldığı için ağız kuruluğu daha çok hissedilir. Hatta gece ağız kuruluğu en üst seviyededir. Hatta uyandığınızda sabahları ağız kuruluğu ciddi derece hissedilir.
Ağız kuruluğunu teşhis etmek için ağız ve diş muayenesi gerekir. Tıbbi geçmişiniz ve kullandığınız ilaçlar gözden geçirilir. Tükürük testler yaygın olarak ağız kuruluğunun tespit edilmesinde kullanılır. Tükürükle ilgili siyalometri ve siyalografi testleri uygulanabilir. Bazen doktorlar biyopsi örneği de isteyebilir.
Ağız kuruluğu uyuma isteğini bile azaltır. Çünkü sabahları daha çok hissedilen bu kuruluk, sosyal olarak da kişiyi kötü hissettirir. Peki ağız kuruluğu nasıl geçer?
Ağız kuruluğu tedavi edilebilir. Ama öncelikle ağız kuruluğu nedenlerine göre tedavi şeklinin belirlenmesi gerekir. Ağız kuruluğunuzun nedeni kullandığınız ilaç veya ilaçlarsa doktorunuzun bu ilaçlarda veya dozlarında bir değişikliğe gidebilir. Otoimmun ve diğer hastalıklar nedeniyle gelişen ağız kuruluğunda ise hastalıkların tedavileriyle ilgili düzenleme yapılır.
Doktorunuz tükürük üretimini artıran ilaç önerisinde bulunabilir. Ağzınızı nemlendirecek bu ilaçlar jel, sprey, tablet ve pastil şeklinde olabilir. Her ilaç herkes için uygun değildir. Bu nedenle eczaneden kendi kararlarınız doğrultusunda ilaç almayın.
Tükürük bezi tıkanıklıklarında genellikle minik cerrahi işlemler uygulanır.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
Kserostomi olarak da adlandırılan ağız kuruluğu, ağızda yeterince tükürük olmadığında ortaya çıkar. Çiğneme veya yutkunmada zorluk yaşıyorsanız veya ağzınızda yapışkan, kuru bir his ile uyanıyorsanız, ağız kuruluğu yaşıyor olabilirsiniz. Tükürük eksikliği konuşmayı bile zorlaştırabilir. Ağız kuruluğunun nasıl tedavi edileceğine karar vermek genellikle kaynağın nedenine bağlıdır. Evde uygulanan yöntemler genellikle yardımcı olabilir, ancak bu önlemler rahatlama sağlamazsa, diş hekiminizden ilave destek isteyebilirsiniz.
Ağız kuruluğu çok çeşitli nedenlerden ötürü ortaya çıkabilir. Belki de en bariz neden, kişinin aldığı ilaçlar, radyasyon ve kemoterapi tedavisi, tükürük bezlerini etkileyen hastalıklar, diyabet, hormonal dengesizlik ve Sjörgren sendromu gibi otoimmün hastalıklardır.
Ağız kuruluğunun tedavi edilmesiyle, ağız yarası, diş eti hastalığı, oral (ağızda) pamukçuk ve diş çürüğü oluşma ihtimali azalabilir. National Institute of Dental and Craniofacial Research, ağız kuruluğunun tedavisine yardımcı olmak için aşağıdaki genel yaklaşımları önermektedir:
Tükürük bezlerini şekersiz sakız veya şekersiz sert şekerlerle uyarmak, tükürük bezleriniz veya onlara hizmet eden sinirler etkilenmediğinde faydalı bir tedavi biçimidir. Ağız kuruluğunun bazı nedenleri tükürük üretimini azalttığından, tükürük akışını uyarma yöntemi ağzınızın genel nem seviyesinin artmasına yardımcı olacaktır.
Ağız kuruluğu yaşayan bazı kişiler gecenin bir yarısında, ağızlarında yapışkan veya kuru bir his ile uyanır, hatta boğazlarının arkası o kadar kurudur ki neredeyse nefes alamayacak durumdadırlar. Eğer bu belirtileri yaşıyorsanız, bunun nedeni uyurken ağzınızdan nefes almanız olabilir. Bu hoş olmayan durumu gidermek için, baş ucunuzda bir bardak su bulundurun ve geceleri nemlendirici kullanın. Bu yöntem özellikle kurak bir iklimde yaşıyorsanız işe yarayacaktır. Ayrıca bol su içmek, ağız dokusunu gün boyunca nemli tutabilir, bu da kuru iklimlerde çok önemlidir.
Bazı yiyeceklerden ve alışkanlıklardan kaçınmak da ağız kuruluğunun hafiflemesine yardımcı olabilir. Mayo Clinic, kserostomi (ağız kuruluğu) sıkıntısı yaşıyorsanız, besin düzeni ve yaşam tarzında sizlere aşağıdaki değişiklikleri yapmanızı önerir:
Tükürük akışını uyarmak veya besin düzeninde ya da yaşam tarzında değişiklik yapmak, ağız kuruluğu tedavisi için yeterli rahatlama sağlamadıysa, eczanede reçetesiz satılan ürünlerden de yararlanabilirsiniz. Yapay tükürük takviyeleri, gerektiğinde ağzınızın nemlenmesini sağlayarak gün boyunca rahatlamanızı sağlayabilir. Mayo Clinic, ksilitol, karboksimetil selüloz veya hidroksietil selüloz içeren ürünleri önerir.
Ağız bakım hijyeni, ağzınızı sağlıklı tutmak, asit seviyesini kontrol etmek ve diş eti iltihabı ve ağız kokusu gibi kserostominin yan etkilerini azaltmak için de önemlidir. Bunun yanı sıra, florürlü bir diş macunu kullanmak, ağzınızın sağlıklı ve taze kalmasına yardımcı olabilir.
Bu yöntemler yeterli rahatlama sağlamazsa, doktorunuz veya diş hekiminiz tükürük bezlerinin daha verimli çalışmasına yardımcı olmak için size ilaç yazabilir. Reçeteli ilaçlar çoğunlukla tükürük akışını azaltan altta yatan tıbbi rahatsızlıkları olan hastaları tedavi etmek için kullanılır. Bu rahatsızlıklar arasında Sjögren sendromu, sistemik lupus ve romatoid artrit bulunur.
Ağız kuruluğu, bir çok ilacın yan etkisi nedeniyle oluşabilir. Henüz yeni bir ilaca başladıysanız ve ağzınızda aniden kuruluk fark ettiyseniz, doktorunuza danışın. Doktorunuz ilacınızın dozajını değiştirebilir veya belirtileri hafifletmek amacıyla size farklı bir ilaç yazabilir. Doktorunuza danışmadan reçeteli ilacınızın dozajını kesinlikle değiştirmeyin.
Ağız kuruluğu rahatsız edici ve zor bir durumdur ve diş eti hastalığına ve diş çürümesine de neden olabilir. Diş hekimleri, bu hoş olmayan yan etkilerin hafiflemesine yardımcı olmak amacıyla size florürlü bir diş macunu önerebilir. Eğer ağız kuruluğu belirtileri yaşıyorsanız, uzun süreli sorunları önlemek için ağız kuruluğunun nasıl tedavi edileceğiyle ilgili diş hekiminizle görüşün.