Dr. Kağan Kocatepe'nin youtube kanalında hazırladığı video içeriğinin transkripsiyonu (video sayfanın en aşağılarında):
Progesteron hormonu ilaç şeklinde anne adaylarına düşük tehdidinde, tüp bebek sonrası uzun süreli, kanaması olanlara, düşük önleyici, tırnak içinde düşük önleyici diyorum, tek başına, eğer bebek başka bir nedenle düşecekse, mesela kromozom anomalisi varsa düşmesini engelleyemezsin sadece geciktirebilir, onu bir kenara koyalım.
Destekleyici olarak progesteron hormonu özellikle nerede destekler?
Plasental şift (shift) dediğimiz dönemde, plasental shift 6 ile 7. gebelik haftaları arasında, progesteron üretimi yumurtalıklardan alınıp plasentaya devrildiği zaman shift, nöbet devri yani, bu nöbet devri esnasında henüz daha tırnak içinde acemi olan plasenta, gerekli olan progesteronu üretemeyeceği için kanamaya neden olabiliyor. Buna da plasental shift kanaması diyoruz.
Bu, lekelenme tarzında bir kanama oluyor. Yerleşme kanaması değil yalnız bu. Yerleşme kanaması adet gecikmesi öncesinden olan bir kanama. O ayrı bir konu.
Bu plasental shift kanamasında işimize yarayabilir.
Onun dışında tüp bebekte destekleyici olarak, tüp bebek zaten doğal olmayan bir süreçten geçtiği için o tüpün içinde geçirmesi gereken bir haftayı geçirmeden onu enkübatör adını verdiğimiz yapının içinde geçirdiği için bazı özellikleri kazanamadığı için diyelim, onu dışarıdan desteklememiz lazım. Bunu progesteronla yapıyoruz.
Progesteron çok farklı şekillerde kullanılıyor anne adayları tarafından:
İkinci bir kullanım alanı da erken doğum tehdidinde rahim ağzına etki ederek, rahim ağzının bir anlamda yumuşamasını engellemek diyelim, progesteron orada erken doğumu engellemede bize faydalı olduğu oluyor.
Bazı doktorlar mesela bizim klasik olarak kullandığımız erken doğum önleyici ilaçlar yerine sadece progesteron kullanabiliyorlar, rahim ağzı açılması olduğunda, rahim ağzı kısalması olduğunda, serklaj yapmak yerine, rahim ağzını bağlamak yerine direkt olarak progesteron fitil veya progesteron iğne verenler de var.
Yani kullanım alanları bunlar.
Ama tabii ki anne adayların hemen hemen %80'i yan etkilerden yakınıyorlar.
Bu yan etkiler nelerdir?
Ben en sık görülen yan etkileri burada sizin için topladım:
Yani progesteron aslında güvenli bir ilaç olmakla beraber, usulüne uygun ve gerekli dozlarda kullanılması gereken bir ilaç.
İLGİLİ KONULAR:
GEBELİKTE NORMALDIŞI DURUMLAR:
Doç. Dr. Ulun Uluğ
Bahçeci-Umut Tüp Bebek Merkezi, İstanbul
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
ÖNEMLİ NOTLAR
Progesteron hormonu kadın doğum hekimliğinde en sık kullanılan hormonal ajanlardan biridir. Daha farklı bir açıdan bakacak olursak hayatın devamı yani ovülasyondan sonra fertilize olmuş oositin endometriuma implantasyonu ve süregenliğini progesteron sağlamaktadır. Progesteron olmadan insan üremesinin olmayacağı da ortadadır. Klinik yaklaşım olarak bakacak olursak progesteron tedavisi çok eskiden beri değişik hastalılar için kullanılmaktadır. Progesteron sadece kendi branşımızda değil anesteziyoloji nöroşirurji gibi farklı branşlarda da terapötik amaçlı kullanılmaktadır.
Aşağıdaki tabloda kadın doğum hekimliğinde Progesteron kullanım indikasyonları olan problemler sıralanmıştır:
Tablo 1:
Obstetrik | Jinekoloji | ||
1 | Erken gebelik kaybı | 1 | Disfonksiyonel Uterin kanama |
2 | Antepartum kanama | 2 | Kronik anovülasyon |
3 | Preterm doğum engelleme | 3 | Myoma Uteri |
4 | Gebelikte cerrahi müdahale sonrası | 4 | Hiperandrojenemi |
5 | Endometriozis | ||
6 | Adenomyozis | ||
7 | Endometrial Hiperplazi | ||
8 | Amenore | ||
9 | Luteal faz yetmezliği | ||
10 | ART sonrası | ||
11 | Kontrasepsiyon amaçlı | ||
12 | Kronik pelvik ağrı | ||
13 | Postmenapozal hormon tedavisi |
Tablodan da anlaşılacağı gibi progesteron kullanımının çok geniş bir yelpazesi bulunmaktadır. Tablodaki indikasyonları tek tek sıralamak ve progesteronun hangi amaçla verildiğini tartışmak neredeyse bir ders kitabı kadar zaman alacaktır. Bir çok endikasyon için kullanılmasına rağmen, progesteronun terapotik etkisi de bahsi geçen indikasyonlar için halen tartışmalı olmaktadır. Başka bir pencereden baktığımızda progesteron tedavisi bazı haller dışında ilk tercih olmamakta hatta diğer tedavi modaliteleri başarısız olduğunda önem kazanabilmkedir. Muhtemelen buradaki en önemli etken kronik rahatsızlıklarda eksojen progesteron hormonun uzun süre verilmesine bağlı gelişecek yan etkilerden endişe duyulmaktadır. Progesteronun olmaz ise olmaz endikasyonları arasında hormonal doğum kontrol yöntemleri ve endometrial hiperplaziyi ön plana çıkan olanlardır. Progesteron tedavisi uygulayacağımız zaman klinisyenlerin en sık karşılaştığı sorunlar hangi tür progesteronun verilmesidir. Özellikle daha çok Anglo-Sakson bilimsel bazda yetişen hekimler için progesteron tedavisi akla gelince medroksiprogesteron asetat (MPA) gelmektedir. Avrıpa ekolunde yetişmiş hekimler için de dydrogesteron daha ön plana çıkmaktadır. Ancak son yıllarda hem terapotik amaçlı, hem kontrasepsiyon amaçlı hemde ürmeye yardımcı tedavi yöntemleri için daha farklı progesteron preparatları üretilmektedir. Bu bağlamda progsteron verilen bir olguda progesteronun fizyolojik etkilerinden yararlanırken diğer agonistik ve antagonistik etkilerini de hesaba katmamız gerekebilir. Muhtemelen aynı soruyu gebe hastalarda özellikle organogenez zamanında hangi tip progesteronu seçmemiz gerekir kendimize sormuşuzdur. Bu derlemede sizlere progestronların sadece progestojenik etkilerinin olmadığını ve terapoitk olarak kullandığımız bazı ajanların farklı özelliklerinide önemli olabileceğini anlatmak istedim.
Klinik uygulamada amacımız progesteron tedavisi vermekler birlikte esasında farmakolojik olarak progesteronejenik özellilği olan progestinleri kullanmaktayız. Progestinlerin sadece progesteron etkileri olmayıp farklı yan etkileri de mevcuttur ve progestinin üretildiği moleküler yapıya göre değişmektedir.
Bu bağlamda natural (doğal) progesteron sentezi insan vucudunda overlerde, adrenal bezde ve plasentada gerçekleşmektedir. Kolesterolden sentezlenen progesteron p450 sitokrom enzim ailesiyle hem sex steroidleri hem de mineralekortikoidlerin sentezlenmesinde ara basamakta yer alır. Progesteron sentezi yolu herhangi bir biyokimya kitabından öğrenilebilinir ve konumuzun dışındadır. Vucudumuzda A ve B olmak üzere 2 tip progesteron reseptörü bulunmaktadır. Pogesteron reseptörleri bir çok organ sistemindeki dokularda
yerleşmiştir. Nukleer reseptörlerdir ve aktivasyonları da tiplerine göre değişmektedir. Yapılan araştırmalar PR B reseptörünün progesteronun aktifleşmesini gerçekleştirirken, PRA reseptörünün aktive edilmesi PRB supresyonuna yol açmakta başka bir değişle progesteronun etkisini azaltmaktadır. Progesteron reseptörlerinin menstruel siklusa göre hücreler içinde dağılımı da değişmektedir. Tablo 2’de Progesteronun fizyolojik etkilerini gösterilmiştir.
Tablo 2
a)Uterus desidualizasyonu ve gebeliğe hazırlanması
b)Ovülasyonun kontrolü
c)İmplantasyonun sağlanması ve erken gebeliğin devamı
d)Myometrial kontraktilitenin azaltması
e)Memede glandular aktivitenin artırılması
f)Doğum sonrası laktasyonun sürdürülmesi
g)Beyin üzerinde neuro-davranışsal etkilerinin artması
h)Kemikte remodelling sağlanması
i)Estrojen resptör transkripsiyonun azaltılması
j)Estradiolun daha zayıf estron ve estriol dönüşmesini artırması
k)Prostaglandin sentezinin engellenmesi
Tablodan anlaşılacağı gibi progesteronun fizyolojik etkileri çok geniş bir spektrum göstermekte ve birçok etki farklı basamakların aktivasyonuyla ortaya çıkmaktadır. Progesteronun farklı fonksiyonlarının olması terapötik amaçlı kullanım alanını da genişletmektedir.
Postmenapozal hormon replasman tedavisiyle yeni elde edilen sonuçların özellikle meme ve kardiyovasküler sistem üzerindeki beklenmeyen olumsuz etkileri replasman amacıyla kullanılan rejimlerdeki progestin farklılığı üzerinde durulmasına yol açmıştır. Buradan yola çıkarak progestinler arasındaki farklar uygulama yolları ve etki mekanizmalarını bilmemiz tek bir progestojenik ajanın progesteron verme endikasyonu alan her tedaviye uygun olmayacağı konusunda bizi uyarmaktadır.
Progestinleri ana olarak doğal progesteron ve sentetik progesteron olarak ayırmamızda fayda var.
Natural progesteron Meksika elmasından elde edildiği gibi hayvanların over ekstrelerinden de üretilmektedir. Saf formunda emilimi olmadığı için mikronize partiküller halinde üretilir oral veya vajinal uygulanabilir. Ayrıca yağda eritilmiş formu intramuskuler olarak da uygulanmaktadır. Natural progesteronun oral emilimi hızlı olmasına rağmen özellikle karaciğerden ilk geçiş metabolizması fazla olduğu için biyoyararlanımı çok fazla olmamaktadır. Karciğerde metabolize edildiğinde allopregnenolon adında ara ürün ortaya çıkmaktadır. Allopegnenelon GABA benzeri etki göstererek özellikle uyku hali ve yorgunluğa yol açarak hastalar açısından toleransı azaltmaktadır. Vajinal uygulamada da emilim iyi olmakta ve karaciğerde metabolizması daha az olacağı için biyoyararlanımı daha fazla olmaktadır. Intramusküler form ile karşılaştırıldığında klinik yararlanım olarak fark bulunmamasına rağmen hasta konforu açısından vajinal form tercih edilmektedir. Vajinal form krem şeklinde veya yumuşak kapsül şeklinde üretilmektedir. Natural progesteron sadece progestojenik etki yaparken diğer progestinler gibi yan etkileri olmamaktadır. Ancak potansiyel açısından diğer progestinlerden daha zayıftırlar.
Tablo 3
Progestin sınıflaması
A)Natural progesteron
B)Retroprogesteron : Dydrogesteron
C)Pregnanlar (17α hidroksiprogesteron) : Medrokisprogesteron asetat, siproteron asetat, megestrol asetat
D)Nor-pregnanlar (17α hidroksinorprogesteron): Gestonoron kaproat
E)Nor-pregnanlar (19-Norprogesteron): Demegestone, Nesteron
F)Estranlar (19-nortestosteron): Norethinderon asetat, Linestrenol
G)Gonanlar (19- nortestosteron): Norgestrel, Levonogestrel, gestodon, norgestimate, dionogest
H)Spirolakton: Drospieron
Natural progesterondan farklı olarak sentetik progestinler oral olarak hızlı emilirler ve vucud dağılımı fazladır. Karaciğerden metabolize olup, idrar ile itrah edilirler.
Sentetik progestinlerin büyük bir kısmı kombine oral kontraseptfler için türetilmiş ajanlardır.
Klinikte sık kullandığımız bazı ajanların farmakodinamik özelliklerini inceleyecek olursak
Medroksiprogesteron asetat (MPA):
Oral emilimi çok iyidir ve karaciğerde metabolize olmaz, SHBG ve CBG bağlanmaz. Biyoyararlanımı neredeyse %100’dür
Siproteron asetat: MPA gibi SHBG ve CBG bağlanmaz biyoyararlanımı %100’dür. Yağ dokusunda depolandığı için uzun etkili olabilmektedir
Norethinderron Asetat (NETA): SHBG bağlanır ve biyoyararlanımı yaklaşık %65’dir. Barsak emilimi çok hızlı olmaktadır.
Linestrenol: Esasında öncü bir moleküldir. Aktif hali metabolize olduktan sonra norethisteron’dur.
Levonorgestrel: Oral emilimi çok hızlı olur. SHBG %50 bağlandığı gibi SHBG seviyesini de düşürmektedir.
Desogestrel: oral emilimi daha yavaştır, 3-keto desogestrel aktif metabolitidir. SHBG ve albumine bağlanır.
Gestadon: Emilimi %100’dür ve metabolize olmadan aktivasyon gösterir
Norgestimate: Norgestrole metabolize olur. Oral emilimi çok hızlıdır ve değişmeden idrarda norgestrol olarak itrah edilir.
Dionegest: Hibrid bir progestindir. Oral emilimi çok iyidir. SHBG bağlanmaz ancak albumine bağlanır.
Drospirenon: Oral emilimi iyi olmasına rağmen biyoyararlanımı yaklaşık %75’dir. SHBG ve CBG bağlanmaz.
Progestinlerin progestojenik potansiyelleri Mc Phil indekis denilen tavşan endometriumunda transformasyon yapma etkisine göre ölçülmektedir. Resim 1’de bazı progestinlerin Mc Phil indeksleri gösterilmiştir
Resim 1
Progestinlerin antigonadotropik etkileri başka bir değişle ovülasyon inhibisyon potansiyelleri de türe göre değişmektedir (Tablo 4)
Progestin | Ovülasyon inhibisyon dozu mg/gün |
Progesteron | 300 |
Dydrogesteron | 30 |
MPA | 10 |
Siproteron asetat | 1 |
NETA | 0,5 |
Linestrenol | 2 |
Levonogestrel | 0,05 |
Desogestrel | 0,06 |
Gestadon | 0,03 |
Norgestimat | 0,2 |
Dienogest | 1 |
Drospirenon | 2 |
Farklı moleküler yapılara sahip oldukları içinde progestojenik etkileri dışında diğer etkileri de bulunmaktadır. Konun başında da belirttiğim gibi farklı yan etkilerinden dolayı farklı endikasyonlar için farklı progestinler kullanılmaktadır. Tablo 5’ progestinler özelliklerine göre sınıflandırılımıştır.
Tablo 5
Progestin | P | AG | AE | E | A | AA | G | AM |
Progesteron | + | + | + | - | - | ± | + | + |
Dydrogesteron | + | - | + | - | - | ± | - | + |
MPA | + | + | + | - | ± | - | + | - |
Siproteron asetat | + | + | + | - | - | ++ | + | - |
NETA | + | + | + | + | + | - | - | - |
Nomogestrol asetat | + | + | + | - | - | ± | - | - |
Linestrenol | + | + | + | + | + | - | - | - |
Levonorgestrel | + | + | + | - | + | - | - | - |
Drospirenon | + | + | + | - | - | + | - | - |
Norgestimate | + | + | + | - | + | - | - | - |
Gestoden | + | + | + | - | + | - | + | + |
Dionegest | + | + | ± | ± | - | + | - | - |
P: Progestojenik AG: Antigonadotropik AE: Antiestrojenik E: Estrojenik
A: Androjenik AA: Antiandrojenik G: Glukokortikoid etki AM: Antimineralekortikoid etki
Sonuç olarak progestinler 1- progesteronejenik aktivite, 2- virulans, 3- agonistik veya antagonitik özellikleriyle çok farklılaşmaktadır. Endometrium üzerinde daha fazla antiestrojenik ve daha uzun süreli progestreron tedavisi için farklı bir progestin seçerken, kronik anovülasyonu olan bir olgu için daha farklı bir progestin seçmemiz gerekir.
Son yıllarda özellikle ilaç endüstrisi birbirnden farklı oral kontraseptifleri klinik uygulamaya sürmektedir. Yeni jenerasyon oks’lerde değişkliğin farklı progestin kullanıldığı olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda progestinlerin sadece antigonadotropik potansiyelleri değil, mineralokorkikoid, androjenik potansiyelleri de öne çıkarılmaktadır. Diğer bir yandan özellikle alterantif tıp denilen veya tamamlayıcı tıp’ta doğal progesteronun yararlılığı üzerinde durulmaktadır. Natural rpogesteronun diğer progestinlere göre daha az potansiyeli olmasına rağmen sentetik progestinler yerine gebelikde kullanımı daha rahat gözükmektedir. Doğal progesteron nedense büyük ilaç endüstri devleri tarafından çok fazla ilgi görmemekte, daha çok orta ölçekli üreticiler tarafından sunulmaktadır. Ülkemizde özellikle ART sonrası yaygın olarak kullanılan progesteron tedavisinde uzun yıllar ruhsatlı üretici bulmakta zorluk çekilmiştir.
Referanslar
1- Million women colloborators. Breast cancer and hormon replacement therapy in the million women study. Lancet 36 419-22, 2003
2- Schindler AE, Campagnoli C, Druckman R ve ark. Progestins, present and future. J Steroid Biochem Molecul Biol 59, 357-63, 1996
3- Sitruk-Ware R, Michelle DR editörler. Progestins and antiprogestins in clinical practice. New York, Marcel Deker, 2000
4- Schindler AE, Campagnoli C, Huber J. ve ark. Reprint of parmacology and classification of progestins. Maturitas, 61, 171- 180, 2008
5- Kuhl H. Pharmacology of Progestins. Basic aspects of progesteron derivatives. Menopause Review. 9-16 2001
6- Kumar N, Koide SS, Tsong YY ve ark. Nesterone, a new progesterone with a unique pharmacological profile.Steroids. 65, 629-36, 2000
7- Graham JD, Clarke CL. Physiological action of progesterone in target tissues. Endocrinol Review. 52, 502-19 1997
8- Vegeto E, Shabaz MM, Ven DX ve ark. Human Progesteron receptor A form is a cell an promoter specific repressor of human progesteron receptor B function. Mol Endocrinol, 1244-55, 1993
9- Lessey BA, Killam AB, Metzger DA ve ark. Immunohistochemical analysis of human uterine estroıgen and progesteron receptors throughout the menstruel cycle. J. Clin Endocrinol Metab. 67, 334-40, 1988
10- Canonaco M, O Connor LH, Pfaff DW ve ark. Longer term progesterone treatment induces changes GABA receptor levels in forebrain sites in the female hamster. Exp Brain Res. 407-411, 1977
11- Golb S, Nikolv R, Zimmerman T. Pharmacology of nortestosterone derivatives. Menopause review 31-7, 2000
Progestan, doğal progesteron içeren bir ilaçtır. Progesteron adet döngüsünde ve hamileliğin erken evrelerinin korunmasında önemli rol oynayan bir kadın cinsiyet hormonudur. Progestan, adet öncesi sendrom, adet düzensizliği, anormal vajinal kanamalar, menopoz, kısırlık, düşük tehlikesi gibi durumlarda ve yardımcı üreme tekniklerine destek amaçlı kullanılır. Eczanelerde yumuşak kapsül ve enjeksiyon çözelti içeren ampul formlarında bulunur. Ağız kuruluğu, ateş, uykusuzluk, vajinal kuruluk gibi yan etkiler görülebilir. Doktora danışmadan kesinlikle kullanmayınız.
Progeston, progestojen grubunda yer alan etkin maddesi progesterondur. Progesteronadet döngüsünde ve hamileliğin erken evrelerinin korunmasında önemli rol oynayan bir kadın cinsiyet hormonudur. Progeston eczanelerde yumuşak kapsül (200 mg) ve enjeksiyonluk çözelti içeren ampul (50 mg/ml ve 25 mg/ml) formlarında bulunur.
Progestan aşağıdaki durumlarda kullanılır:
Progesteron nedir? Gebelikte yükselmesi veya düşmesi tehlikeli midir?
Yardımcı üreme teknikleriyle tedavi gören kadınların fazladan progesterona ihtiyaç duydukları durumda kullanılır.
Progeston, rahim mukozası üzerinde etki ederek döllenmiş yumurtanın rahmin iç duvarına tutulmasını ve gebeliğin devamını sağlamaya yardımcı olur.
Progestan Dex 25 mg, deri altına ya da kas içine enjeksiyon yöntemiyle uygulanan bir ilaçtır. Hasta, uzman doktordan enjeksiyonluk çözeltinin nasıl hazırlanacağı ve işlemin nasıl yapılacağına dair gerekli eğitimi aldıktan sonra deri altı enjeksiyonunu kendi gerçekleştirebilir. Doktorunuza danışmadan ilacı bırakmayın ya da dozunu azaltmayın. İlaç aniden bırakıldığında ruh hali değişikliklerine ve nöbet geçirmenize neden olabilir.
Menopoz nedir? Ne zaman başlar? Belirtileri ve tedavisi
Progestan’ın yumuşak kapsül formu normalde ağızdan kullanılır. Ancak yumuşak ve hafif yağlı yüzeyi sayesinde özellikle uzun süreli tedavilerde vajinal fitil olarak da kullanıma uygundur. Bu tür bir kullanım için öncelikle doktorunuza danışın.
Önerilen günlük doz genellikle tok karnına 1 ya da sabah ve akşam olmak üzere 2 kapsüldür. Eğer 1 kapsül kullanacaksanız uyku haline neden olduğu için gece yatarken almayı tercih edin. Yaşlı hastaların en düşük dozla başlaması önerilir.
Yetişkin ve ergenlerde:
Vajinal mantar enfeksiyonu nedir? Belirtileri, nedenleri ve tedavisi
Önerilen doz genellikle gebeliğin kesinleştiği 12. haftaya kadar günde bir doz 25 mg’lık enjeksiyondur.
Eğer size önerilen dozdan fazla kullandıysanız, ciddi yan etkilere neden olabilir. Mutlaka doktorunuza ya da eczacınıza danışın.
Progestan aşağıdaki ilaçlarla etkileşime girerek ilaçların etkilerinde değişime ya da yan etkilere neden olabilir. Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilaç ya da takviye kullanıyorsanız Progestan’ı kullanmadan önce doktorunuza bilgi verin.
Östrojen nedir? Ne işe yarar? Eksikliği ve fazlalığı ne tür sorunlar yaratır?
Progestan’la aynı etkin maddeyi içeren ve aynı amaçla kullanılan ilaçlar; Crinone, Cyclogest, Fergipro, Lutinis, Progynex, Prolutex, Promester.
Eğer aşağıdaki durumlardan birine sahipseniz Progestan kullanmayın:
Aşağıdaki durumlardan birine sahipseniz doğru doz ayarlamasını yapabilmesi için doktorunuza bilgi verin:
Progestan yumuşak kapsül ve 50 mg ampul formunu doktorunuz önermedikçe hamileyken kullanmayın. İlacı kullanırken hamile kaldığınızı fark ederseniz hemen doktorunuza danışın. Ancak Progestan Dex’i eğer doktorunuz da onayladıysa gebeliğin ilk üç ayı boyunca kullanabilirsiniz. Progestan anne sütüne geçtiği için emzirirken kullanmayın.
Adet nedir? Regl sancısı ve kanaması nasıl azaltılır?
Ciddi yan etkiler: Aşağıdaki yan etkiler nadir görülür ancak ciddidir. Eğer bunlardan herhangi birini yaşarsanız ilacı kullanmayı bırakın ve en yakın hastaneye başvurun:
Adet gecikmesi neden olur, ne iyi gelir? Belirtileri ve tedavisi
İlaç hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve kullanma talimatını okumak için linke tıklayın>>>
Progestan Dex – 25 mg/ml I.M. /S.C. enjeksiyonluk çözeltinin Haziran 2022 tarihi itibariyle fiyatı 251.33 TL’dir.
Progestan, sentetik progesteron hormonu takviyelerinin genel ismidir. Genellikle progesteron hormonu eksikliğinde veya infertilite tedavisinde tercih edilen progestanlar, daha önce bir veya birden fazla kez düşük yapan hamilelerde de kullanılabilmektedir. Piyasada hap, fitil, iğne ve ampul şeklinde bulunan bu takviyelerin mutlaka doktor gözetiminde kullanılması gerekir. Aksi halde progestan kullanımına bağlı olarak ciddi yan etkilerle karşılaşılabilmektedir. Peki, progestanın yan etkileri nelerdir? Hamilelikte progestan kullanımı bebeğe zarar verir mi? Sizler için hazırladığımız bu yazıda, progestan kullanımı ilgili merak edilenleri derledik.
Progesteron hormonu, kadınları hamileliğe hazırlayan en önemli hormonlardan biridir. Sağlıklı ve üreme çağındaki her kadında, yumurtalıklar tarafından yumurtlama döneminde progesteron hormonu salgılanır. Kadınlık hormonu olarak da bilinen bu hormon, döllenmiş yumurtanın (embriyo) rahime tutunabilmesi için rahim duvarını kalınlaştırma görevini üstlenir. Eğer uygun zamanda döllenme gerçekleşmezse, progesteron salımı da azalır ve bebek için hazırlanan rahim duvarı parçalanarak vücuttan atılır, yani adet kanaması gerçekleşir. Bununla birlikte progesteron hormunu gebelik döneminde rahim kasılmalarının önüne geçerek düşük yapma ve doğumun vaktinden önce başlama riskini düşürür. Buradan da anlaşılacağı üzere, hamileliğin oluşması ve sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için progesteron hormonu çok önemlidir. Progesteron hormonunun eksikliği söz konusu olduğunda ya hamilelik gerçekleşmez ya da döllenme sağlıklı bir şekilde gerçekleşse bile rahim duvarı yeterince kalınlaşamayacağı için gebelik sağlıklı bir şekilde sürdürülemez. Bu nedenle progestan adı verilen sentetik progesteron hormonu takviyelerine başvurulur. Progestan takviyeleri oral, enjeksiyon veya vajinal fitil şeklinde sunulmaktadır. Bu ilaçlar, kesinlikle doktor gözetimi olmadan kullanılmamalıdır. Zira bazı özellikli durumlarda progestan kullanımı çok ciddi problemlere yol açabilmektedir.
Progestan kullanımı, genellikle progesteron düşüklüğü olanlar ve infertilite tedavisi görenler için tercih edilir. Detaylandıracak olursak; progesteron hormonu eksikliği sebebiyle hamile kalamayanlara, adet düzensizliği ve yumurtlama problemi olanlara, polikistikover sendromu olan kişilere, daha önceki gebeliklerinde bir veya birden fazla kez düşük yapmış kadınlara, erken doğum veya düşük riski olan hamilelere progestan tedavisi başlanabilir. Ancak bu ilaçlar kesinlikle doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Her ne kadar yapay formda olsalar da progestanlar vücutta hormon gibi davranırlar ve hormon üretimini tetiklerler. Bu nedenle kontrolsüz kullanımlarda ciddi yan etkilere neden olabilirler. Bazı özel sağlık problemleri olan kişilerde ise kullanılması sakıncalı olabilmektedir. Örneğin; karaciğer hastalığı bulunanlar, meme kanseri olanlar, geçmişte felç, kalp krizi veya pıhtılaşma sorunu yaşayan hastalar tedaviden önce mutlaka doktorlarını bilgilendirmelidirler.
Her ilaç gibi progestan kullanımının da bazı yan etkileri olabilmektedir. Özellikle vücudun hassasiyet kazanmasına bağlı olarak hamilelikte progestan yan etkileri daha fazla hissedilebilir. Bu yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir ancak her ihtimale karşı belirtiler hissedildiğinde doktorla iletişime geçmek faydalı olacaktır.
Bu yan etkilerin dışında, progestan kullanımına bağlı olarak daha ağır yan etkilerle de karşılaşılabilir. Nadir karşılaşılan bu gibi durumlarda mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.
Yukarıda belirtilen yan etkiler ile karşılaşıldığında ne yapılması gerektiği, özellikle hamilelikte progestan kullananlar tarafından merak konusudur. Öncelikle belirtiler hissedildiğinde doktorla iletişime geçilmelidir. Nadir görülen şiddetli yan etkiler tıbbi müdahaleler gerektirebilir ve ilaç kullanımı sonlandırılabilir. Fakat hafif yan etkiler ile karşılaşıldığında ilaç değişikliği tercih edilebilir. Bu nedenle belirtiler hissedildiğinde mümkün olan en kısa sürede doktora danışmak gerekir.
Sağlıklı Bir Gebeliğin Mimarı Olan Hormonlar!
Progestanın piyasada çok farklı formları bulunmaktadır. Bu nedenle doktorun tavsiye ettiği formda, miktarda ve şekilde kullanmak gerekir. Yapılan araştırmalar, ağızdan alınan hap veya tablet şeklindeki progestan takviyelerinin emilim oranının düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle daha çok vajina içine yerleştirilen fitil şeklindeki progestanlar tercih edilmektedir. Bunun dışında enjeksiyon (iğne) şeklinde de reçete edilebilmektedir.
Sağlıklı bir hamilelik için progesteron hormonunun vücutta belli bir seviyede olması gerekir. Özellikle kısırlık teşhisi ve tedavilerinde progesteron hormonu seviyesinin kontrol edilmesi gerekir. Bu nedenle doktorlar, hamile kalmakta zorlanan kadınlardan progesteron testi isteyebilirler. Progesteron testi kan örneği ile yapılan, oldukça basit bir testtir. Test sonucunun ise sağlıklı kadınlarda aşağıdaki değerler arasında olması beklenir.
Progesteron Kaç Olursa Hamile Kalınır?
Yumurtlama hormonu olarak da bilinen progesteron, hamile kalmak ve gebeliği sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için hayati öneme sahiptir. Normalden az salgılandığında ise başta hamilelik olmak üzere pek çok konu üzerinde olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Örneğin, vücut yeteri kadar progesteron hormonu üretemediğinde rahim duvarı yeteri kadar kalınlaşamaz. Bu nedenle döllenme gerçekleşse dahi embriyonun rahme tutunması güçleşeceğinden gebelik tehlikeye girer.
Bunlara ek olarak, progesteron hormonunun eksikliğine bağlı olarak östrojen hormonu daha baskın hale gelebilir ve aşağıdaki belirtilere neden olabilir;
Progestan kullanımı, özellikle daha önce bir veya birkaç kez düşük yapan kadınlarda düşük tehdidini önlemek için sıklıkla kullanılan tedavilerden biri. 1950'li yıllarda yapılan bazı araştırmalar progesteronun düşük yapma üzerindeki etkilerini ortaya çıkartmış, düşük riski olan kadınlarda progesteron kullanımının gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesini desteklediğine dair kanıtlar elde edilmişti. Öte yandan, Birmingham Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, daha önce düşük yapmış ve yeni gebeliğinin ilk haftalarında kanama şikâyeti olan kadınların progestan kullanımından fayda görebileceğini göstermiştir. Ancak araştırma sonuçlarında, tüm kadınların olumlu sonuç alacağına dair bir kanıya varılmamış, yalnızca progeston kullanımının yararlı olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere, hamilelikte progestan kullanımının bebeğe zarar vermeyeceği, aksine gebeliğin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine yardım edebileceği görülmektedir.
Hamilelikte Sizi Yöneten 5 Hormon!
Editörün Seçtikleri
Popüler Yazılar
Gebe Sözlüğü