vak vak ağacının meyvesi / Vakvak Ağacı İddiası? | Soru & Cevap - Evrim Ağacı

Vak Vak Ağacının Meyvesi

vak vak ağacının meyvesi

BÜYÜLÜ VAKVAK AĞACI: İKTİDAR-SİYASET-BAŞKALDIRI

Sakın açma o sayfayı ürkütürsün ‘vak-vak’ları

 

 İslâmi literatürde Vakvak Ağacı, fethedilecek yeni toprakların cazibesinin bir örneği ve iktidar hırsının tehlike nişaneleri olarak sembolleşti. Osmanlılar 16. yüzyılda hâlâ Akdeniz’de fetihlere girişebilirken ağacın olumlu; 17. yüzyıldan itibaren askerî başarısızlık ve iç karışıklıklar tesiriyle ağacın uyarıcı yanlarını gördüler. 1616 tarihli Falnâme’den rastgele bir sayfayı açarak bu minyatüre denk gelen kişiyi, büyük bir gönül sıkıntısı ve gam beklemekteydi.

İran destanı Şehnâme’deki (11. yüz­yıl) bir öyküye göre, Büyük İsken­der uzak diyarlarda kadın ve erkek başlı meyvelere sahip bir konuşan ağaca rastlamış. Ağaç ona taht sevdası yüzün­den yaban illerde öleceğini söylemiş ve sonunda da kehanet gerçekleşmiş. Bu anlatımda meyvelerin bolluğu yokluk ve vebaya; ağaçtan yükselen sesler de fitne ve fesada yorulmuştur. Fetihlerin durdu­ğu, devletin iç meselelerine yöneldiği bu çağda, Vakvak Ağacı yeni fırsatların işa­reti olmaktan çok tehlikelerin uyarıcısı­dır ve efsanevi anlatımla uyumludur.

1521’de yazılan Şükrî Selimnâme­si’nde de, Memlûk kadınlarının Osmanlı savaşçılarına saraydan davetkar biçimde el salladığı bir minyatür vardı. Minya­türde işlenen ve tarihi 8. yüzyıla kadar giden Çin veya Hint efsanesine göre; Vakvak Ağacı’nda biten/yetişen çıplak kadınlar bir süre sonra “vak vak” sesleri çıkartarak düşer ve adaya gelenler ölme­den önce onlarla çiftleşirler. Binbir Gece Masalları’nda ise aynı ağaç mücevher­lerle dolu olarak tasvir edilir.

Mehmed Suudî Efendi’nin 3. Mu­rad’a 1583’te sunduğu Tarîh-i Hind-i Garbî adlı eser, Osmanlı sultanı Yeni Dünya’yı keşfe ve buranın zenginlikle­rini İstanbul’a akıtmaya çağrılıyordu. Vakvak Ağacı minyatüründe, ağacın ye­mişleri çıplak cariyeler olarak resmedil­mişti.

1616’da Kalender Paşa’nın Sultan 1. Ahmed’e sunduğu Falnâme’de yer alan Vakvak Ağacı, yemişleri envaiçeşit mah­lukatın başlarından oluşan acayip ve garip bir ağaçtır. Kitaptan rastgele bir sayfayı açarak bu minyatüre rastgelen kişiyi, büyük bir gönül sıkıntısı bekle­mektedir. Fal sahibi tövbe etmeli ve iba­detlerini sektirmemelidir.

Vakvak Ağacı kimi efsanelere göre Çin etrafındaki Vakvak Adası’nda bu­lunuyordu. Osmanlılar için ise Girit’te 10 yılı aşan savaş, payitahtın kalbinde­ki Sultanahmet Meydanı’nda meyvele­ri kanlı cesetlerden oluşan bir Vakvak Ağacı’nı yeşertmişti. 1656’da devletten 9 taksit alacaklı Yeniçeriler, Kapıkulu si­pahilerini de ayartarak büyük bir isyan başlattı. Padişah 4. Mehmed’i bir “ayak divanı”na zorlayıp, durumlarından me­sul tuttukları 30’dan fazla saray ağasının kellesini istediler. Asiler saray dışında yakaladıkları birçok devlet adamını kat­ledip başlarını Sultanahmet Meydanı’n­daki ağaçlara astı. Solgun ölülerden olu­şan yemişleriyle bu ağaçlar, efsaneyi bi­len İstanbullulara meşhur büyülü ağacı anımsattı ve hadiseye “Vaka-yi Vakvaki­ye” adı yakıştırıldı.

İskender’den sonra bu ağacın tekin­siz kehanetlerine uğrayanlar Osmanlı­lar olmuştu. Girit büyük kayıplarla an­cak 1669’da fethedebildi. Yeniçerilerin kanlı isyanları ise ancak 170 sene sonra, 1826’da son bulacaktı.

İskendernâme’ye göre Büyük İskender, Vakvak Adası’na gider. Buradaki kraliçenin 6 bin kadından oluşan bir ordusu vardır. Sahnede İskender’e Hızır Aleyhisselam eşlik ediyor. Buradaki ağacın insan, fil, boğa, cin, tavşan, kaplan ve başka mitolojik varlıkların başlarından oluşan yemişleri vak-vak sesleri çıkarmaktadır. Sahne, büyük bir fatih arketipi olarak İskender’in uzak diyarlarla olan ülfetine gönderme yapar. Falnâme’de anlatılmayan ama Şehnâme’de yer alan öyküye göre, ağaç İskender’i tahtını bırakmaya davet etmiş, yaban ellerde ölüp gideceği hususunda uyarmıştı.

Falnâme’de özetle şöyle denilmektedir: “Ey fal sahibi bil ve haberdar ol! Bu fal gönül sıkıntısı, hüzün ve gama işarettir. Sefer için bu falı açtınsa bil ki iyi değildir. Alım satım, ortaklık içinse, bekleyip düşünmek daha hayırlıdır. Nasihat alıp danış ve birkaç gün sabret; küçük-büyük günahlardan tövbe edip ibadetle meşgul olasın ki talihinden uğursuzluk kalksın. Kâbe’ye, Medine’ye, Kerbela şehitlerini ziyarete niyet ettinse bahane üretmeksizin yönel. Sadaka ve hayratta kusur etme ki muradına eresin”. (Kalender Paşa, Falnâme, 1616, res. Nakşî, Nakkaş Hasan ve bazı Safevî nakkaşlar, TSMK H. 1703).

Vakvak Ağacı İddiası?

Sorulara Dön
KPSS'ye hazırlananlardan 1 milyon kişiye ulaşan, tarih anlatan Ramazan Yetgin, " https://youtu.be/tOPMdpOeZpU?t=163 " anında bahsediyor. Bir tarihçinin bunu muhakeme edemese bile henüz günümüzde gerçekleşen bi olayı araştırması beklenirdi. Böyle bir olguya, Müstehcen meyve veren bir ağaca ihtimal vermemesi gerekiyor.

21,195 görüntülenme

youtu.be/tOPMdpOeZp...

Cevap Ver

  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

böyle bir ağaca doğu ve diğer mitolijelerde sık rastlanır. meyvesi insan olan ağacın adı vakvak ağacıdır. 1656'da osmanlinin ekonomik durumun bozulmasi nedeniyle yeniçerilerin öldürülüp ağalarının çınar ağacına asılması nedeniyle halk ağacı mitolojideki vakvak ağacına benzetmiştir. vakvak ağacına ait mitolojik minyatürler de mevcuttur doğal olarak, insana benzeyen meyvesi olan bir ağaç yoktur. yapay anlamda olgunlaşmamış meyveleri kalıplara sokarak, büyüdüklerinde bulundukları kabın şeklini alan meyve veya sebzeler vardır. doğal olarak yetişen böyle bir ağaç bulunmamaktadır, mitolojik bir kavramdır.

12,830 görüntülenme

  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Daha Fazla Cevap Göster

Cevap Ver

Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.

Sorulara Dön

Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.

Popüler Yazılar

EA Akademi

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Etkinlik & İlan

Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.

Podcast

Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.

Aklımdan Geçen

Komünite Seç

Aklımdan Geçen

Fark Ettim ki...

Bugün Öğrendim ki...

İşe Yarar İpucu

Bilim Haberleri

Hikaye Fikri

Video Konu Önerisi

Kafana takılan neler var?

2023'te Türkiye'de bilimi yeşertmemize yardım edin!

Bu yıl sayfamızda gezdiniz.

2010 yılından beri Türkiye'de bilim iletişimini geliştirmek adına durmaksızın ter döküyoruz ve sizin gibi bilimseverlerin destekleri sayesinde Türkiye'nin en çok ziyaret edilen, en güvenilir, en büyük bilim arşivini yaratmaya devam ediyoruz. Sitemizde reklamlar görüyor olsanız da bunların bize getirisi önemsenmeyecek kadar az. Bizi ayakta tutan, Türkiye'deki bilimseverlerin gönüllü destekleri. Eğer 2023 yılında da Türkiye'de bilimi yeşertme çabalarımıza katkı sağlamak isterseniz, maddi destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz. Hatta bu sayede sitemizi ve mobil uygulamamızı tamamen reklamsız bir şekilde kullanmanız mümkün olacak. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.

Evrim Ağacı Logo

Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler

Geri Bildirim Gönder
Evrim Ağacı

Evrim Ağacı

Türkiye'deki bilimseverlerin buluşma noktasına hoşgeldiniz!

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close

“ Mutluluğun sırrı özgürlüktür. Özgürlüğün sırrı ise cesaret...”
Thucydides

Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?

Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu. Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda avantajından biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş yapmanızı tavsiye ederiz).

Üye Ol

Giriş Yap

Üyeliğin Avantajları

Vakvak ağacı nedir ve nerede yetişir? Vakvak ağacı gerçek midir?

Haberin Devamı

Vakvak ağacının tarihi 16. yüzyıla kadar uzanıyor. Hakkında birçok efsanenin anlatıldığı bitkiye kaleme alınmış birçok hikaye ve masalda rastlamak da mümkün. Bazı Divan şairlerinin de şiirlerinde yer verdiği vakvak ağacı, ülkemizde de en çok merak edilen ve araştırma konusu olan ağaç türlerinin başında yer almaktadır.

Vakvak Ağacı Nedir ve Nerede Yetişir?

 Nareepol ağacı bazı kaynaklarda vakvak ağacı olarak geçmektedir. Son derece ilginç bir bitki olan Nareepol, Tayland ve Kamboçya gibi Uzak Doğu ülkelerinde yetişiyor. Narilatha adıyla da bilinen bu ağacın yaprakları kadın bedeni şeklindedir. Yüz, gövde ve bacakları andıran üç ana kısımdan oluşur. Bu ülkelere gelen turistlerin ilgisini çeken ağacın yaprakları bazı işlemlerden geçirilerek kuruluyor. Kurutulma işlemi sona erdikten sonra biblo olarak satılan yapraklar, bölge halkının en önemli geçim kaynaklarından biri.

Haberin Devamı

 Son yıllarda popülaritesini arttıran Nareepol ağacı hakkında birçok hikaye de mevcut. Örneğin Nareepol kelimesinin anlamı kadın demek. Günahkar kadınların bu ağacın yapraklarına dönüştürülerek cezalandırıldığı, anlatılan en yaygın hikayelerin başında gelmektedir. Ancak bu hikayelerin tamamı turistlerin ilgisini çekmek için anlatılıyor. Vakvak ağacı ile benzer özellikler taşısa da iki ağaç birbirinden tamamen farklıdır.

Vakvak Ağacı Gerçek midir?

 Doğu kültüründe ve İslam mitolojisinde vakvak ağacı ile anlatılan sayısız efsane var. Bu efsanelerden ilki Osmanlı denizcileriyle ilgilidir. Sefere çıkan denizciler fırtınanın da etkisiyle kaybolurlar. Saatler sonunda adı sanı duyulmamış, haritada da olmayan bir adaya çıkarlar.

 Bu adada ilk göze çarpan devasa boyutlardaki ağaçlardır. Anlatılan hikayeye göre ağaca yaklaşan denizciler yaprakların insan yüzü şeklinde olduğunu görürler. (bazı hikayelerde yaprakların elleri, gövdesi ve ayakları da vardır.) Çocuk şeklinde olan bu yapraklar sadece ''Vak Vak'' sesi çıkarır. Yapraklar koparıldığında saniyeler içerisinde renkleri solar.

 İslam mitolojinde Vak Vak ise cehennem ağaçlarından biridir. Tıpkı zakkum ağacı gibi zehirlidir ve insan suretlerinden oluşur. Dünya hayatında büyük günahlar işlemiş olan kişilerin ceza olarak bu ağaca dönüştükleri anlatılır. Ancak ne Kuran'ı Kerim'de ne de hadis kaynaklarında böyle bir ağaçtan bahsedilmez. Bir halk efsanesi olan Vakvak ağacı nesilden nesle aktarılarak günümüze kadar ulaşmıştır.

Vak Vak Ağacı

Vak Vak Ağacı

“Tüm asılmış olanlara ve büyük ablama” diye adanan iş, belirli bir meyve veren ağaca (vak vak ağacı) dair eski mitolojik masalı 1980 askeri darbesi etrafında dönen tarihsel olduğu kadar otobiyografik de olan anılarla ve belgelerle birleştiriyor. Bir kez daha, işin estetik dayanak noktalarından biri Osmanlı minyatürü stilinde çizilmiş ve boyanmış animasyon; bir kez daha, fotoğraf, haber bülteni veya yazılı ilaveler gibi diğer estetik materyaller özenle dokunmuş anlatıya dahil ediliyorlar. Filmin, her biri kaligrafik olarak yazılmış alıntılarla, ton belirleyici bir tarzda sunulan yedi kısa bölümü, “vakvak ağacı” temasıyla birarada tutuluyor. Ana anlatı aksı olarak çalışan motif politik adalete dair kadim mitolojik zamanlardan günümüze (ve muhtemelen geleceğe) uzanan belirsizliğe dayanıyor. Bu belirsizlik en çok 1980’deki son askeri darbenin uzun süren sonrasına bağlıdır, kimi kahramanlarının bugün dahi herhangi bir yanlış yapmış olduklarını reddedip sorumluluk almayışlarında da görüldüğü gibi bugün hala rahatsız edicidir. Zamanla tekrar tekrar kafasını meşgul eden bu korku rejimini çizmek ve işaret etmek için, CANAN çeşitli estetik aygıtlardan oluşan bir repertuarı kullanıyor (ve hepsini birbirine dokuyor). Belgesel coşkunluk şimdi daha geniş, hem estetik hem tarihsel hem de “politik” bir dokuyla tamamlanıyor ve zenginleştiriliyor. Çünkü “politika” eleştirel zihinli bir sanat pratiğinin bağlamında verili veya önden kurulu birşey değildir -CANAN’ın işlerinin zorlayarak gösterdiği gibi- sınırlarını ve koşullarını sanatın bir şekilde somutlaştırabileceği (her ne kadar kişi asla emin olamazsa da tam da bu somutluklardan) ama belirsiz bir bölgedir.

Christian Höller

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır