van gogh hayatı uzun / Vincent van Gogh Kimdir? | Sanat Tarihi | Okur Yazarım

Van Gogh Hayatı Uzun

van gogh hayatı uzun

Van Gogh kimdir? Van Gogh'un hayatı, ölümü ve eserleri

Sanat dünyasının en önemli taşlarından biri olan Vincent Van Gogh, dünyanın en büyük ressamları arasında yer alıyor. Aynı zamanda Vicent Van Gogh, mutsuz ve melankolik hayatı ile biliniyor. Katı ve dindar kurallara sahip olan anne babanın çocuğu olarak hayatının çok önemli bir kısmını yatılı okulda geçirdi. Bu dönemde derin bir üzüntü yaşayarak içine kapanan Vincent Van Gogh, ruhsal çok zor günler geçirmiştir.

İkinci yarayı ise, sevdiği kadından ret cevabı alarak yaşamış olup büyük bir depresyona girmiştir. Bu dönemden sonra rahip olmaya karar veren Van Gogh gerekli sınavlara girmiş ama bu konuda da başarılı olamamış ve oradan oraya savrulmuştur. Sürekli farklı yerlerde kalan Vincent Van Gogh özellikle sigara ve alkol bağımlısı olarak yaşamının çok önemli bir kısmını geçirdi. Bu zaman içinde hem fiziksel hem de zihinsel olarak ciddi zararlar almıştır.

Sanatı kadar hayatı ile ilgili yazılan roman ve çekilmiş olan belgeseller, filmler sanatçının hayatında görmediği ilgiyi telafi edecek nitelik taşır. Satış ve öğretmenlik gibi farklı meslekleri deneyen Vincent Van Gogh, 27 yaşında ressam olmaya karar verdi. Eserleri ise, kendi hayatı gibi oldukça kasvetli ve Hollanda’nın kırsal hayatını resmeden eserlerden oluşuyor. Bu eserler arasında ise, “Patates Yiyenler” tablosu sanatçının gözlemleri arasında en gerçekçi olan eserler olarak biliniyor.

VAN GOGH KISA HAYAT ÖZETİ

Vincent Van Gogh, çocukluk dönemini yatılı bir okulda okuyarak geçirdi. Bu dönemde çok uğraşsa da eve dönmek için anne ve babasını bir türlü ikna edemedi. Bu nedenle de çok yalnızlık çekerek çocukluk döneminde çok ciddi psikolojik sorunlar yaşadı. İş hayatında da istediği gibi başarılı elde edemeyen Vincent Van Gogh, 15 yaşında eve geri dönerek ve resim çalışmalarına başladı. Özellikle de 20'li yaşları, ressamlık hayatının en zirvesinde olduğu dönemini geçiren Vincent Van Gogh, Aynı zamanda 37 yaşında intihar ederek vefat edene kadar da çok önemli eserlere imza atmıştır.

Hollandalı ressam Vincent Van Gogh, dünyanın en önemli ve en popüler art izlenimci ressam sanatçısıdır. Dünyanın en önemli ressamları arasında yer alan Van Gogh, hatta belli bir kesime göre de en iyisi olduğu düşünülüyor. Van Gogh, 37 yaşında kendini göğsünden vurarak intihar edene kadar pek çok önemli eserler bırakmış olan çok güçlü bir ressamdır. Bunlar içinde portre, manzara, natürmort ve otoportre gibi pek çok farklı esere de hayat vermiştir. Kendine has fırça darbeleri ve kullanmış olduğu farklı renkleri ile birlikte dünyanın en özel ressamlarından arasında yer alır.

Özellikle de modern sanatın temelini atan isimler arasında yer alır. Paris’te empresyonist ressamları ve eserleri keşfeden Van Gogh, daha canlı ve eğlenceli konular ve renkler kullanmaya resmetmeye başladı. Bu köklü değişimde de, istediği başarıya ulaşamadı. Daha sonra ise, sanatçı, daha sakin bir yaşam sürmek için Fransa’nın güneyinde bulunan Arles’a taşındı.

VAN GOGH ESERLERİ

Van Gogh, 20'li yaşlarında ressamlık hayatında çok önemli eserler vermeye başladı. Çok depresif ve mutsuz bir hayat yaşayan ünlü ressam 37 yaşında intihar ederek vefat edene kadar çok önemli eserlere imza attı. Bu eserler ise;

Yıldızlı gece - 1889

Cafe Terrace At Night - 1888

Arles'teki yatak odası - 1889

Sargılı kulaklı otoportre - 1889

Ayçiçekleri - 1888

Vincent Van Gogh, bir papazın oğlu olarak 1853 yılında Hollanda’nın güneyinde bir köyde dünya’ya geldi. Vincent Willem van Gogh, Hollandalı ard izlenimci ressamdır. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şahsiyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı. 19.yüzyılın yazgısı en trajik sanatçılarından biri olan Van Gogh, içinde sürekli bunaltılar yaşar ve hiçbir işe yaramadığına olan inancı, bir şeyler yapma, bir çıkış bulma isteğidir bunaltılarının nedeni. Acı çeker, mutsuzdur, huzursuzdur ve yalnızdır ama resimleriyle neşe ve sevinç uyandırmak istemiş, acıları sevince, hüzünleri neşeye ve yalnızlığı birlikteliğe döndürmeye çalışmıştır.

İnsanların yalnızlık, hüzün ve acı içindeki hallerinden etkilenip bunları da resimlerinde yansıtmıştır. Acı çekenlere ilgi duymuştur; içinde yaşadığı dünyada kendisini uyumsuz hisseden bütün melankolikler gibi. Mutsuz olması yalnızlığındandır. Hiçbir zaman hiçbir şeyi başaramayacağına olan inancı, kendisinden kuşku duyması, trajik yazgısı, yaşamına son vermesidir onu melankolik yapan.
Dünyada kendisini alçalmış, sevgilerden uzaklaşmış görmüştür Van Gogh. Yararsızlığının kendi elinde olmadığını, yazgının çizdiği olaylar dizisi sonucu bir kafese tıkıldığını, bir şeyler yapmak istediğini ama bunun yolunu bulamadığını yazar Theo'ya mektuplarında. Daha sonra yapacağı işi bulmuş ve kendini tamamıyla ona adamıştır büyük bir coşkuyla.
İlk dönem karakalem çalışmalarında maden işçilerini, köylüleri ele almış, patates yığınları, dokuma tezgahı gibi konuları işlemiş bir yandan da kasvetli gökler ve koyu renklerle iç karartıcı manzaralar resmetmiştir. Patates Yiyenler tablosu bu kasvetli ve iç karartıcı dönemini simgeler ( Vincent Van Gogh Museum, Amsterdam). 1885 tarihli resimde iç mekanda günlük yaşam konu edinilmiştir. İşçiler kendi ektikleri patatesleri paylaşarak yerken gösterilmişlerdir. Tek ışık kaynağı yukarıdan sarkan bir lambadır. Lambanın ışığı patatesleri aydınlatır. Resmin genelinde aynı renk ve tonlar hakimdir. Yeşilin ve kahverenginin koyu tonları. Patatesin tozlu rengini elde etmeye çalışıyordu. Bütün resme hakim olan renk yabani patates rengiydi. Resmin kasvetli ve karanlık görünümü ve insanların yüzleri, yoksulluğu melankolik bir atmosfer yaratıyor. Bu tür insanları gözlemleyen Van Gogh da yoksulluğun ne demek olduğunu biliyordu Bu dönemlerde kardeşine yazdığı bir mektupta " Böyle devam ederse hedefime varamayacağım. Bu kadar uzun zaman aç kalmasaydım bünyem daha kuvvetli olurdu. Fakat her seferinde daha az çalışmak ya da aç kalmak şıklarından birini seçmem gerektiğinde ben hep aç kalmayı tercih ettim. Bir insan buna nasıl dayanabilir? Açlığın etkisini resimlerimde öylesine görebiliyorum ki geleceğim için kaygılanıyorum".

Van Gogh'un 1890 yılında Sonsuzluğun Eşiğinde - 1890- adlı resminde de yine kederler içindeki bir insanın tasviri vardır (Rijksmuseum Kröller Muller, Otterlo ). Resimde sandalye üzerinde oturan mavi pantolon ve gömlekli yaşlı bir adamın derin acısı yansıtılmıştır. Yaşlı adam yumruk yaptığı elleriyle yüzünü kapamış, dirseklerini bacaklarının üzerine dayamış ve öne doğru eğilmiştir. Gözleri ve yüzü görünmüyor ama o da ağlamaklı ve yıkılmış bir durumdadır. Yine aynı yıl yaptığı Doktor Gachet'in Portresi -1890- adlı resimde de masaya dirseğini dayamış oturan bir adam görülür (Musee du Jeu de Pavme,Paris). Beyaz kasketli figürün yumruğu yanağında be başını destekler. Düşünceli ve kederli görünümlü Doktor Gachet'in kendisine sinirli olduğu kadar hasta göründüğünü de belirtir Van Gogh. Figürün yüzünde melankoli, hüzün, çaresizlik ve umutsuzluk hakimdir. Bu hüzün resmin her yanına yayılır. Bütün renkler ve çizgiler bu melankolik atmosfere uyar. Figürün çizgileri kasvetli görünümü izler ve bu duygusal ruh halini açığa vurur. Üzerindeki lacivert ceket ve arka planın koyu mavi rengi ve yüzün solgunluğu ifadeyi güçlendirir.

 

Yıldızlı Gece
Yıldızlı Gece, Hollandalı art izlenimci ressam Vincent van Gogh tarafından yapılan yağlı boya tablo. Haziran 1889'da yaptığı tabloda ressam, sanatoryumdaki odasının doğuya bakan pencereden görünen Saint-Rémy-de-Provence köyünün gün doğuşundan hemen önceki görünüşünü resmetmiştir.

Ren Nehrinde Yıldızlı Bir Gece -1888- adlı manzarasında yıldızlı gecenin tasviri göz kamaştırıcıdır. Işık saçan yıldızlar, kıyıdan denize vuran yapay ışıklar ve lacivertle mavi tonları resmin bütününe yayılır. Ön planda yürüyen bir çift görülür. Buradaki ve başka resimlerinde görülen çiftlerden erkek olanı kızıl saçlı olarak tasvir edilmiştir. Hayatı boyunca yalnız olan ressam gerçek hayatta asla bulamadığı eşini resimlerinde hep yanında çizmiştir.

Figürler manzarada çok küçüktür ve yüzleri seyredene dönüktür. Bir mektubunda " Gece manzaralarını ve gece ortamının özelliklerini, gecenin gerçek karanlığı içinde ve yerinde tuvale aktarma sorunu beni her taraftan kuşatmakta" diye yazmıştı. Gökyüzündeki yıldızlara gitmek için ölümün bir araç olduğunu belirtir. Ölümle ulaşılan yıldızların erişilir olabileceğini düşünüyordu. Gece karanlıktır, korkudur, ölümdür, uykudur, yalnızlıktır, hüzündür.

Bulutlu Göğün Altındaki Buğday Tarlası -1890-resmi için "bunlar kasvetli gökyüzünün altında uzanan uçsuz bucaksız buğday tarlaları...derin kederi ve sonsuz yalnızlığı ifade etmekte zorlanmadım" diye yazar Theo'ya mektubunda.

(Vincent Van Gogh Museum, Amsterdam). Ancak ona göre üzüntü ve üzgün yine de iyileştiricidir ve neşelidir. Resmin yarısından çoğunu kaplayan koyu mavi tonların hakim olduğu gökyüzü altında sarılar ve yeşiller beyazlarla ışıklandırılmış tarlalar uzanmaktadır. Önde birkaç küçük gelincik başı vardır.

"Kanımca somurtkan yeşil renkler toprak rengi tonlarıyla iyi bir uyum içinde; bunda sağlıklı ve bu yüzden itici bulmadığım bir üzüntü havası var"

Buğday Tarlası ve Kargalar ' da -1890-yine kasvetli ve karanlık bir gökyüzü tasviri vardır (Vincent Van Gogh Museum, Amsterdam). Van Gogh bu resimle de yine kederini ve aşırı yalnızlığını iletmeye çalışmıştır. Geniş tarladan üç ayrı yol ayrılır. Seyreden resmin köşesinde veya tarlada patikanın sonunun ve ufkun nerede olduğunun bilinmezliğiyle sarsılır. Geniş açık tarlaların normal perspektif kurgusu tersine dönmüştür. Çizgiler resmin önünde buluşmak için ufuktan kaçar.

Vincent bu resmi yaparken önünde malzemeleriyle ufka doğru yükselen iki yolun böldüğü buğday tarlasının - üçüncü yol resmin sağ alt köşesinde kalmıştır- karşısında yere çökmüş ve önce sola sonra sağa iki kez ateş etmişti. Kara kuşlar ölümü çağrıştırır. Fırtınalı alçak gökyüzünde uçuşan kargalar ve gökyüzünde belirgin mor fırça vuruşları izleyende yalnızlık ve keder duygularını uyandırır. 29 temmuz 1890 da kendini vuran Van Gogh iki gün sonra ölmüştür. Ölümünden sonra üzerinde bulunan kardeşine yazdığı ama göndermediği mektupta " kısaca sanat uğruna hayatımı tehlikeye atıyorum ve bu yüzden aklımın yarısını yitirdim" diye yazmıştır.

Ayçiçekleri  Vincent Van Gogh
Van Gogh Resimleri

 

Ünlü Ressamlar / Çağdaş Sanat Akımları / Kübizm / Empresyonizm / En Değerli 10 Tablo / Ünlü Ressamların Ünlü Eserleri /Karakalem Çalışmaları

Bilim İnsanları / Ünlü Yazarlar / Ünlü Ressamlar / Ünlü Müzisyenler / Türk Büyükleri / Türk Bilim İnsanları / Ünlü Matematikçiler / Ünlü Fizikçiler

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır