Page 1 of 2
VARSAĞI NAZIM ŞEKLİ VE VARSAĞI ÖRNEĞİ
VARSAĞI ÖRNEKLERİ
1
Bre ağalar bre beyler
Ölmeden bir dem sürelim
Gözümüze kara toprak
Girmeden bir dem sürelim
Aman hey Allah'ım aman
Ne aman bilir ne zaman
Üstümüze çayır çemen
Bitmeden bir dem sürelim
Buna ne felek derler felek
Ne aman bilir ne dilek
Ahir ömrümüzü helâk
Etmeden bir dem sürelim
Karacaoğlan der cânân
Güzelim sözüme inanlık
Bu ayrılık bize hemân
Etmeden bir dem sürelim
Karacaoğlan
2.
Behey ela gözlü dilber!
Vaktin geçer demedim mi?
Harami olmuş gözlerin.
Beller keser demedim mi?
Bak şu kaşa, bak şu göze.
Ciğer kebap oldu köze.
Yakasız gömlekler bize,
Felekler biçer demedim mi?
Deryalarda yüzer gemi.
Şeker dudağının yemi
Süregör devranı demi.
Devran geçer demedim mi?
Karac’oğlan der mert ile
Sözüm yoktur namert ile
Zalim felek bu dert ile
Bizi eğer demedim mi?
Karacaoğlan
3.
Destur bre gökkuşağı
Hangi devin kılıcısın
Sabah sabah kanın damlar
Besbelli can alıcısın
Akıl almaz bir kelepçe
Anlaşılmaz hangi suça
Kilitlenmiş gündüz gece
Başımızda kalıcısın
Öfkeyi sorduk sarından
Korkuyu bildik morundan
Azrail adında birinden
Giyilmiş ölmek tacısın
Karanlık çiçek açtı mı
İlmik boynuna geçti mi
Can kuşu tenden uçtu mu
Bir özgürlük ağacısın
Attila İlhan
4.
Yürü bre Bulgar-dağı
Hemen dağlar sende m(i) olur
Yaylalı sümbüllü yurtlar
Büyük evler sende m(i) olur
Yükseğinde döner kuşlar
Engininde kervan işler
Kürk giydirir at bağışlar
Yiğit beyler sende m(i) olur
Yaylası ufak tepeler
Yağar yağmur kar sepeler
Kulakta altın küpeler
Hemen dilber sende m(i) olur
Kârac(a)oğlan düz ovalar
Şahinin keklik kovalar
İnil inil taş yuvarlar
Büyük seller sende m(i) olur
Karacaoğlan
KARACAOĞLAN
VARSAĞI
Yürü bire yalan dünya
Sana konan göçer bir gün
İnsan bir ekine misal
Seni eken biçer bir gün
Ağalar içmesi hoştur
O da züğürtlere güçtür
Can kafeste duran kuştur
Elbet uçar gider bir gün
Aşıklar der ki n'olacak
Bu dünya mamur olacak
Haleb'i Osmanlı alacak
Dağı taşa katar bir gün
Yerimi serin bucağa
Suyumu koyun ocağa
Kafamı alin kucağa
Garip anam ağlar bir gün
Yer yüzünde yeşil yaprak
Yer altında kefen yırtmak
Yastığımız kara toprak
O da bizi atar bir gün
Bindirirler cansız ata
İndirirler tuta tuta
Var dünyadan yol ahrete
Yelgin gider salın bir gün
Karac'oğlan der naşıma
Çok işler gelir başıma
Mezarımın baş taşıma
Baykuş konar öter bir gün
Ana Başlıklar;
Koşma nazım şeklinin özel bir ezgiyle söylenen haline varsağı denir. Bu şiir şekli Anadolu’nun güneyinde yaşayan Varsak Türkleri tarafından söylendiği için bu adla anılmaktadır.
Varsağı sözcüğü de “Varsaklara ait, Varsak tarzı” anlamlarına gelmektedir. Göçer hâlde yaşayan Varsakların yaşam tarzına da uygun bir şekilde bu türün ezgilerinde dirençli bir söyleyiş tarzı hâkimdir. Bu bakımdan bir şiirin varsağı olup olmadığına ancak ezgisinden hareketle karar verilebilir.
Varsağının özelliklerini maddeler halinde şu şekilde sıralayabiliriz:
Binelim Arab atlara,
Yaraşır koç yiğitlere.
Ağzı açık nâmerdlere
Yiğit sırrın açmak olmaz.
Arab at da Burak olur,
Koç yiğitte yürek olur,
Bun deminde gerek olur,
Yiğide hor bakmak olmaz.
Ararsan var kalpın ara,
İller sana ne der göre.
Tuz, ekmek yediğin yere
Hiyanetlik etmek olmaz.
Karac’Oğlan’ın dediği,
Nâmerde boyun eğdiği,
Koç yiğidin sevdiği
Gelirse de koçmak olmaz.
Aman ey Allahım aman
Ne aman bilir ne zaman
Üstümüze çayır çimen
Bitmeden bir dem sürelim
Buna felek derler felek
Ne aman bilir ne dilek
Ahır ömrümüzü helak
Etmeden bir dem sürelim
Karacaoğlan der ki canan
Güzelim sözüme inan
Bu ayrılık bize hemen
Ermeden bir dem sürelim
Şah-ı Merdan idi adı
Cömerd sofrasın kim kodı
Ali’ye arslanum didi
Ayruk Ali gelmemişdür
Pir olmayan aşka gelmez
Koç olmayan kurban olmaz
Ecel gelse derman olmaz
Hak’ dan rıza gelmemişdür
Od düşdügl yire yakar
Degme dalda gül mi biter
Kudret dilin çok kuş öter
Bülbül üngi gelmemişdür
Karacaoğlan Hakk’a yalvar
Virdügine kanalı ol var
Şol alemde eksiksüz yâr
Kimse bulup gelmemişdür.
Eteğinde kervan ifller,
Yükseğinde döner kuşlar.
Kürk geydirir, at bağışlar
Hemen beğler sende m’olur?
Yaylası ufak tepeler!
Yağar yağmur, kar sepeler.
Kulakta altun küpeler,
Hemen güzel sende m’olur?
Karac’Oğlan, düz ovalar.
Şahanın keklik kovalar.
İnil inil taş yuvarlar,
Koca seller sende m’olur?
Mü’minler içer cennetde şarabı
Allah’um sun’etdi virdi türabı
Kimi Farsi söyler kimi Arabi
Yetmiş iki dürlü dile ne dersin
Lam-elif oluban belüm bükilür
Hasım kavına dosta dolu çekilür
Bir çeşmedür taşdugünce dökilür
Akmaz iken akan göle ne dersin
Erenler kisbetin geydüm serilme
Hizmet idüp yüz sürüyem pirüme
Yemen’den bezirgan geldi şaruma
Gevheri dükenmez göle ne dersin
Yandun şol güzelin canı elinden
Bülbül olan dönmez bakça gülünden
Bir sümük idüm endüm ata belünden
Ananın rahmına göre ne dersin
Kerem Dede Kerem Dede’nin kulı
Ağu oldı bana bu dünya balı
Bin bir yaprağı var on iki dalı
Bir dalda biten güle ya ne dersin
Yucasından er haykırmaz
Sığın geyiği böğürmez
Kuş uçmaz kulun yürümez
Dağlar gibi inilerim
Canım karılığa düşmüş
Kaynadı ciğerim taşmış
Hocasından ayrı düşmüş
Kullar gibi inilerim
Hayalin benden dolundu
Ah ile bağrım delindi
İçinden beyi alındı
İller gibi inilerim
Yapıdan düşmüş bozulmuş
Top tüfek vurmuş ezilmiş
Kilse’lerde haç yazılmış
Taşlar gibi inilerim
Miskin Aşık bilmez nider
Evliya gayretin güder
Subha değin tesbih eder
Diller gibi inilerim
Şah’ım Hayber kalasını yıkarken
Nice Yezid halka olup bakarken
Muhammed Mustafa Mi’rac’a çıkarken
Turnalar Ali’mi görmediniz mi
Kim gördi deryada balık izini
Eğildi öpdi Kanber’in gözüni
Nerde dinler Ali’m hub âvâzını
Turnalar Ali’mi görmediniz mi
Havanın yüzünde sema’ tutarken
Ab-ı Kevser şarabından içerken
Muhammed gül-ü reyhanın seçerken
Turnalar Ali’mi görmediniz mi
Şeriat yolunu Muhammed açtı
Tarikat menzilini Ali seçti
Bu meydandan nice erenler geçti
Turnalar Ali’mi görmediniz mi
PiR SULTAN’ım eydür vur gidiyi
Dilim zikr-ider daima Hüda’yı
On iki İmamın nesli sultanı
Turnalar Ali’mi görmediniz mi
Varsağı Nedir?
Varsağı adı Varsak Türklerinden gelir. Varsağı ilk olarak Güney Anadolu'da yaşayan Varsak Türkleri tarafından söylenen şiirlerdir. Varsağı kelime olarak Varsak tarzı ve Varsaklara ait olan anlamlarına gelir. Varsak Türklerinin konar göçer bir topluluk olması varsağı ezgilerinde dirençli ve güçlü bir söyleyiş tarzının oluşmasına neden olmuştur. Bir şiirin varsağının olup olmadığı o şiirin ezgisine bakılarak anlaşılabilir.
Varsağı Örnekleri ve Özellikleri Nelerdir?
Varsağı bir takım özelliklere sahiptir. Bu özellikler şu şekilde sıralanabilir
Güney Anadolu'daki Varsak Türklerinin özel bir ezgiyle söylediği türkülerden gelişmiştir.
Şekli ve uyak düzeni semaiye benzer.
Dörtlük sayısı genellikle 3 ve 5 arasında değişir. Bazı durumlarda dörtlük sayısı daha fazla olabilir.
Hece ölçüsü 8'li kalıp halindedir.
Çoğunlukla hayattan şikayet etme ve talih konularını ele alır.
Mertçe ve yiğitçe söylenir. Bu nedenle varsağılarda bre, behey, hey ve hey gidi gibi ünlemlere sıklıkla yer verilir.
Kendine ait bir ezgiye ve besteye sahiptir.
Şiirin son dörtlüğü genellikle şairin mahlasını içerir.
Kafiye şeması bbba, axaxa, ccca şeklinde olur.
Karacaoğlan ve Dadaloğlu en önemli varsağı temsilcileri olarak sayılır.
Örnek: Karacaoğlan'dan "Bre Ağalar" varsağı örneği olarak gösterilebilir.
Bre ağalar bre beyler
Ölmeden bir dem sürelim
Gözümüze kara toprak
Girmeden bir dem sürelim
Buna felek derler felek
Ne aman bilir ne dilek
Ahır ömrümüzü helak
Etmeden bir dem sürelim