Saatler ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir: saat dokuzu beş geçe, saat yediye çeyrek kala, saat sekizi on dakika üç saniye geçe, mesela saat onda vb.
Hiç kendi isminizin Korece Harfleri ile nasıl yazıldığına baktınız mı? Eğer bilmiyorsanız yada bakmadıysanız gelin birlikte bakalım. Bazı isimlerin yazılışı; Ada - 아다. Afra - 아프라. Adem - 아뎀. Adnan - 아드난. Akif - 아키프. Aleyna - 알레이나. Ali - 알리. Ahmet - 아흐메트. Aras
Buna karşılık tek heceli olan demek ve yemek fiillerinde, söyleyişteki i ünlüsü yazıya da geçirilir: diyen, diyerek, diyecek, diyelim, diye; yiyen, yiyerek, yiyecek, yiyelim, yiye, yiyince, yiyip vb. Ancak deyince, deyip sözlerindeki e yazılışta korunur.
Er geç kelimesi de ikileme olduğu için bitişik değil ayrı yazılması gerekir. Er Geç - Doğru Kullanım Ergeç - Yanlış Kullanım Haberin Devamı Er Geç Kelimesinin Cümle İçinde Kullanımı 1- ''Er geç biz de muradımıza ereceğiz'' 2- '' Er Geç bizim de yüzümüz gülecek.'' Haberle ilgili daha fazlası: #TDK #Er Geç #Er Geç Nasıl Yazılır
Varlığım ben XD Bak işte! Çekil kenara ekranından çıkacağım…
Kökeni Türkçe olan kelimelerde günümüze uzun ünlü yoktur. Uzun ünlü, Arapça ve Farsçadan Türkçeye giren kelimelerde görülür: adalet (ada:let), beraber (bera:ber), ifade (ifa:de), kaide (ka:ide), numune (numu:ne), sade (sa:de), şair (şa:ir) vb. Ancak bu uzun ünlüler yazıda herhangi bir işaretle gösterilmez.
6. Uluslararası Ağız Araştırmaları Çalıştayı Hakkında Duyuru
Küfür, hakaret, onur kırıcı cümleler veya imalar, dini inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmaz.
Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzu'nda tarihlerin yazımıyla ilgili ayrı bir başlık olmasa da Yazım Kılavuzu'ndaki birkaç örnek ve kuraldan çıkarım yapılabilmektedir:
Canim benim bak şimdi… Çok yorum var hangi birine bAksın.. Herkese cevap vermesi çok zor.. Biraz beklersen eminim sana yardımcı olacaktır…
Ben bu kadar ismi öğrendim sende bunu öğrenirsin canım zor değil ^-^
BENGİSU: 벤기수 (Ben Gi Su) Çok şanslı bir isim çünkü okunduğu gibi yazılan bir isim 😀
TDK'nin yazım kılavuzuna göre saatlere gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır. Ayrıca dakika kısmı "00" olan saatlere getirilen ekler dakika kısmı söylenmeden saate göre getirilir. Saat ve dakika arasına iki nokta ( : ) değil nokta ( . ) konulur. İlginizi çekebilir: Saatlere gelen ekler nasıl yazılır? Aşağıdaki tablodaki örnekleri inceleyebilirsiniz.
Süper olmuş ! Emeğinize sağlımonash.pw isminin nasıl yazıldığını merak ediyorum . ^^
Hayır bunu kötü bir şey için demedim :/ Ona göz kulak çık burada yani birbirinizi kollayın anlamında dedim.. Sana güveniyorum ^-^ Sende çok değerlisin ^3^
-gil, -ken, -leyin, -mtırak, -yor ekleri büyük ünlü uyumuna uymaz: akşam-leyin, bakla-gil-ler, çalışır-ken, ekşi-mtırak, yürü-yor vb.
Doğru kullanımı yaya geçidi şeklinde olmalıdır. Doğru yazımı: yayageçidi (Yanlış kullanım) yaya geçidi (Doğru kullanım) Cümle içinde örnek kullanım: Karşıya geçerken yaya geçidin i kullanmalısın. Diğer Doğru Yazımlar Çıyan Çok ayaklılardan, sarımtırak renkte, zehirli bir böcek […]
Bilgilerinizin güvenliğine önem veriyoruz. Hiç bir kurum veya kuruluş ile paylaşılmaz.
-ma / -me ile biten mastarlardan sonra -a / -e, -ı / -i eklerinden biri geldiğinde araya y koruyucu ünsüzü girer: çalışma-y-a, darılma-y-ı, kalaylama-y-a, okuma-y-a; görme-y-i, gülme-y-i, sevme-y-e, silme-y-i vb.
O İmlan diye de okunabilir o yüzden benim tercihimde birinci ^3^
Ayşe’den Fatma’ya, Ali’den Mehmet’e kadar bir çok isim biliyoruz peki bunların Kore Alfabesindeki harfler ile yazılışlarını biliyor muyuz?
-ki aitlik eki büyük ünlü uyumuna uymaz: akşamki, duvardaki, karşıki, onunki, yarınki, yoldaki vb.
Sana hiç bir şey yakışmıyor mu? Yakışmıyor mu sana hiç bir şey? Hiç bir şey sana yakışmıyor mu? Yakışmıyor mu hiç bir şey sana? Sana yakışmıyor mu hiç bir şey ? Hiç bir şey yakışmıyor mu sana ? DELİ ETME beni kızz!!! Valla uçarım bak sana!! Bence sana en güzel ne yakışıyor biliyor musun ^o^
m ile yapılmış ikilemeler de ayrı yazılır: at mat, çocuk mocuk, dolap molap, kapı mapı, kitap mitap vb.
UYARI: Sıra sayıları ekle gösterildiklerinde rakamdan sonra sadece kesme işareti ve ek yazılır, ayrıca nokta konmaz: 8.’inci değil 8’inci, 2.’nci değil 2’nci vb.
Klavyeniz üzerinde tuş kombinasyonlarıyla noktalama işaretlerini oluşturamıyorsanız klavyenizin dili Türkçe değil demektir. Başlat > Denetim Masası > Saat, Dil ve Bölge > Klavyeleri veya Diğer Giriş Yöntemlerini Değiştir yolunu izleyerek klavye ayarlarına ulaşabilirsiniz. Açılan pencerede ‘Klavye Değiştir’ butonuna tıklayarak Türkçe klavye seçebilirsiniz.
결빈 haha benm ismim yok en iyisi ben kendim yazayim 🙂 Bide Ali niye iki L ile yazilmis eger 1 L olsa R gibi mi okunur?
Ve Gülizar’ı yazdım çünkü diğerini yazmayı bilmiyorum 🙁
yukarıda örnek fotoğraf’da olduğu gibi bir numaralı işaret ile , iki numaralı işarete birlikte basarak tire simgesi ( kısa işareti ) yapabiliriz. Aynı şekilde orta çizgi bu matematikte sayıların önüne konulduğunda -5 eksi işareti olarak’da bilinir bu işareti yapabilmek için numara tuşlarının olduğu tuş takımında veya – 2 numaralı işareti hiç bir tuş kullanmadan yapabilirsiniz.
PTE Academic Sınavına ŞİMDİ Kayıt Olun: monash.pwınavla ilgili sorularınız için: monash.pw bir seriye
Omo omo omo, resmen habere “kesin benim adım yoktur ya” diyerek baktım ve ne göreyim! Sümeyye de varmış! Allah’ım, nasıl garip bir mutluluk yaşıyorum anlatamam 😀 tişikkirlir sipirmin cirin, 슈메이예 seni çok seviyor 😀
ne kadar çabuk teşekkür ederim 🙂 ayrıca senem isminin içinde bulunması hoşuma gitti 🙂 genelde özellikle arardım bu ismi 😀
Tire kelimesi Fransızca kökenli olan tiret kelimesinden Türkçe diline geçmiştir. Türkiye’de kullanıcıların mail adreslerinde bu noktalama işaretleriyle adresler oluşturduklarını sıklıkla görürüz.
ben koreceyi nasıl öğrendiğini sorsam ?? =D çok merak ettim kursuna mı gittin abla ben çalışıyorum ama pek grammer yok ve nettede harfler çok karışık alfabe kuralalrı da fazla yok 🙂
Mutlu olmana bende çok sevindim ? 류메이사 Şimdi kopyalayabilirsin ^^
레이한 aşağıda arkadaşımız atmış bende atayım yinede ^3^
Saatler ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir: saat dokuzu beş geçe, saat yediye çeyrek kala, saat sekizi on dakika üç saniye geçe, mesela saat onda vb.
ben aşka inanmadığım için pek sevmedim (takip ederseniz sevi
Şevval nasıl yazılıyor acabaa lütfen kendi ismimin nasıl yazıdlığını çook merak ediyorum seval var ama şevval olacak :'( herkezinki var ama..
Ayrıca tire işareti yapabilmek için kopyala yapıştır en mantıklı olacaktır. bu alanda Ctrl+C ile kopyalayın ve Ctrl+V ile yapıştırın böylece kolay yoldan işareti yapabilirsiniz.
Cevap: Gün Geçtikçe diye yazılır. Açıklama: EK BİLGİLER Cümleler büyük harfle başlar. Örnek Sen bu ödevini tamamla Dizeler büyük harfe başlar Örnek Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak, bir devrin battığı yerdir Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda []
Ancak birlik kelimesiyle yapılan kısaltmalarda söyleyişte k'nin yumuşatılması normaldir: ÇUKOBİRLİK'e (söylenişi ÇUKOBİRLİĞE), FİSKOBİRLİK'in (söylenişi FİSKOBİRLİĞİN) vb.
Orta çizgi (-) noktalama işaretini yapmanız daha kolaydır ve Türkçe klavyelerde tuş kombinasyonu gerektirmez. (-) sembolünün bulunduğu tuşa basmanız noktalama işaretini yazmanız için yeterlidir. İngilizce klavye kullanıyorsanız eğer orta çizgi (-) noktalama işaretini tuş kombinasyonuyla yapabiliyorsunuz.
herkese teker-teker cevab vermen ne kadar hos:))haber ve emeklerin icin cok tesekkur ederim :D^^
Ha pardon ben yanlış anladım monash.pwenden korkuyorum. Ona göz kulak olacağım merak etme.. Sana Güveniyorum..
Uyarı: Ayrı yazılan da / de hiçbir zaman ta / te biçiminde yazılmaz: Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek var (Gidip te gelmemek var, gelip te görmemek var değil)
monash.pw;Hangisi Daha Öz Türkçe: Gerekseme / Gereksinim / Gereksinme?
Hadi hep öz Türkçe sevdasına kapıldık diyelim, aynı mefhum için uydurulmuş birden fazla öz Türkçe kelime varsa hangisini kullanacağız?
Hadi herkes “ihtiyaç”larından vazgeçti diyelim; peki onun yerine aşağıdakilerden hangisini tercih edenler daha öz Türkçe kullanmış olur?
A) Gerekseme
B) Gereksinim
C) Gereksinme
Evet, üçü de “ihtiyac”ın yerini tutsun diye TDK tarafından imal edilmiş olan bu kelimelerin hepsi doğru mu? Doğruysa üçü de aynı derecede mi doğru? Sahi, dileyen dilediğini mi kullansın, yoksa bir tavsiyeniz veya teklifiniz var mı?
(Affedersiniz, sizin “tavsiye”niz veya “teklif”iniz olmazdı; ancak “öneri”leriniz olurdu, değil mi?)
Biraz da Ben Uydurayım
Ha, eğer “Yeter ki Türkçe olsun da isterse üç değil beş olsun” deniyorsa alın benden de üç-beş kelime: gerekleme, gereklenme, gereklenim.
Öz Türkçe damarım tuttu, hadi biraz daha gayret Son yıllarda nerdeyse herkesin dilinde pelesenk olan, fiil-isim demeden her kelimenin sonuna arsızca ve yersizce takılan “-sal / -sel” şimdi de biraz “gerek”lensin, daha da yüreklensin: gereksel, gerekselci, gerekselcilik, gereksellik, gerekselleşme, gerekselleşmek, gerekselleştirmek
Evet, bunları da ben uydurdum; artık bununla kim gurur duyar, bilmem. Fakat TDK duymazsa yazık!..
TDK Lügatlerinde “Gerek”li ve “Gerek”siz Hatalar
1. ’ün İktisat Terimleri Sözlüğü “gereksinim” kelimesinin güzel bir tarifini yapmış:
“Karşılandığında haz, karşılanmadığında acı ve hüzün veren; karşılandıkça şiddetini kaybeden; zaman içinde kendini tekrarlayan; alışkanlık haline gelebilen; sınırsız ve öznel olan duygu.”
(Bu "haline” kelimesinde şapka kullanılacak diyen TDK burada kullanmamış. Oradan buradan kaldıra kaldıra kendisi de nereye koyup koymayacağını bilemez hâle geldi. Geçelim.)
Şu “öznel” uydurmasının bir çuval inciri berbat ettiğini de kimseye söylemiyorum, tamam. Ama bu güzel tarifte geçmesi şart olan bir kelimenin eksikliği öylesine hissediliyor ki mutlaka söylemeliyim: ihtiyaç. Evet, bir Türkçe lügat düşünün ki “gereksinim” kelimesinin ne olup olmadığını millete anlatmak için uzun bir tarif yapacak fakat Türkçe konuşan herkesin bildiği, söylediği, anladığı “ihtiyaç” kelimesini o tarifte kullanmayacak Ama onun İngilizce karşılıklarını (need, want) vermeyi de ihmal etmeyecek
Demek ki TDK’ye göre halkımız “ihtiyaç”tan belki anlamaz ama “need, want” kelimelerini şipşak bilir
“İhtiyaç” Yabancı mı?
TDK öyle kelimelerin sırtına “yabancı” damgası vurmuştu ki o kelimeler çobandan hakana herkesin dilindeydi: mektep, muallim, ilim, âlim, kitap, millet, devir, istiklal, hürriyet, heyecan, istikamet, tabiat…
Bunlar gibi binlerce kelimeden biri de yedi asırlık “ihtiyaç”tı.
Onlara nasıl anlatmalı ki “ihtiyaç” kelimesi “Yedi yüz yıl süren hikâyemiz” içinde ve Anadolu’nun her yerinde var Ülkemizin her yöresinin insanları bu kelimeyi her ihtiyacını karşılamak için kullanıp kendi ağzına göre şekillendirmiş: ihdiyâc, ehdiyac, ehdiyaş, ettiyâc Bunları TDK’nin Derleme Sözlüğü’nden tespit ediyoruz.
“İhtiyaç” kelimesi yalnızca Türkiye Türkçesinde değil bütün Türk lehçelerinde kullanılan bir kelime. Evet, TDK’nin de İnternetten verdiği Türk Lehçeleri Sözlüğü’ne göre Türkiye Türkçesindeki “ihtiyaç” kelimesinin karşılıkları diğer Türk lehçelerinde de aşağı yukarı aynı: Âzerî Türkçesinde ehtiyac; Başkurt Türkçesinde mohtajlık, ihtiyaj, häjät; Kazak Türkçesindemuhtajdık, kajettilik; Kırgız Türkçesinde muktacdık; Özbek Türkçesinde ehtiyâc; Tatar Türkçesinde mohtaclık, ihtiyac, hacät; Türkmen Türkçesinde zerûrlık; Uygur Türkçesindeihtiyac, geräklik
Açıklamaya belki hacet yok ama yine de söyleyelim: O lehçelerde “ihtiyaç” kelimesiyle aynı manada ve değişik telaffuzlarda (häjät / kajettilik / hacät) kullanılan “hacet” kelimesi Türkiye Türkçesinde de mevcut olup “ihtiyaç”la aynı kökten geliyor. Tabii ki “mohtajlık / mohtaclık / muhtajdık / muktacdık” sözleri de bizdeki “muhtaçlık” kelimesinin onlardaki varyantları ve o da “ihtiyaç”tan
Bunların dışındaki iki kelimeden biri Türkmen Türkçesindeki “zerûrlık” ile Uygur Türkçesindeki “ihtiyac”ın arkadaşı olan “geräklik” sözü
Son kelime hariç hepsi Arapça asıllı
Bizimkiler "gerekseme, gereksinme, gereksinim" kelimelerini dayatırken onlarla birkaç bağımızı daha kopardıklarının farkındalar mıydı acaba?
İki ihtimal var:
Kötü ihtimal: Farkında değillerdi.
Daha kötüsü: Farkındalardı
Bir ihtimal daha yok
2. Güncel Türkçe Sözlük “gereksemek” fiilini şöyle açıklamış:
“Bir şeyi kendisi için gerek saymak, ihtiyaç duymak, muhtaç olmak.”
Bu açıklamada ifade kusuru var: “Bir şeyi” unsuruna üç fiil (gerek saymak, ihtiyaç duymak, muhtaç olmak) birden bağlanmış. İlk fiil için doğru ama diğerleri için yanlış olur. Bu sebeple ilk fiilden sonra “bir şeye” veya “o şeye” demek lazımdı:
“Bir şeyi kendisi için gerek saymak, bir şeye ihtiyaç duymak, muhtaç olmak.”
3. TDK tarafından ’te ilk baskısı yapılan Eğitim Terimleri Sözlüğü’ndeki “gereksinme” maddesi, aynı kitabın neşrinde nasıl olmuşsa “gereksinim” hâline gelmiş
İki ihtimal var: Ya şimdi TDK İnternet sitesindeki Büyük Türkçe Sözlük’e kelime yanlış nakledilmiş (kuvvetli fakat kötü bir ihtimal) yahut eski TDK kitabın “gözden geçirilmiş ve genişletilmiş” ikinci baskısında kelimeyi “gereksinme”den “gereksinim”e çevirmiş (zayıf fakat diğer kötü ihtimal)
Şimdiki TDK’nin bu maddede birinci ihtimali güçlendiren bir başka tasarrufu olmuş: Eski TDK “gereksinim”i açıklarken kelimenin Almancasını (Bedürfnis), Fransızcasını (besoins), İngilizcesini (need) ve – kendi tabiriyle – “eski terim” olan karşılığını (ihtiyaç) vermiş. Burada “ihtiyaç” kelimesinin niçin Almanca, Fransızca ve İngilizceden sonra, 4. sırada verildiği akla takılıyor.
Şimdiki TDK böyle dikkat çeken bir şey yapmamış: Bu dört “yabancı” kelimeden yalnızca İngilizcesini (need) almış
Fakat bir başka hareketiyle eski TDK’yi geçmiş: Eski TDK’liler kelimenin Almanca, Fransızca ve İngilizcesiyle beraber – dördüncü sırada bile olsa – hiç olmazsa Osmanlıcasını da kaydetmişler, yeni TDK’liler ise buna hiç “ihtiyaç” duymamış olacaklar ki yer vermemişler
Düzgülü İçerik-Dışarık Şeyler
4. TDK’nin Ruhbilim Terimleri Sözlüğü () “gereksinme” maddesini şu ifadeyle açıklamış:
“gereksinme İng. need Rahatlık ve uyum sağlayan ve düzgülü davranışları kolaylaştıran içerik ya da dışarık kimi şeylerden yoksun olma durumu. (Bazen doyurulmamış güdüler anlamında da kullanılır.)”
Öz Türkçe argosuyla yazılan bu ifadeyi anlamak zor. Şu “düzgülü” kelimesi TDK’nin “normal” kelimesine bulduğu karşılık. Tıp Terimleri Kılavuzu’na göreyse “ritmik” kelimesine karşılıkmış. Halk dilinde de “düzgülü” diye bir söz var ama TDK’ninkiyle alakası yok: Bazı yerlerde “beyzî taneli bir çeşit üzüm”ün adıymış, kimi yerlerde ise “süslü” demekmiş.
“Normal”i yabancı bulan TDK ’te “alelâde, normal, tabiî” kelimelerine karşılık olmak üzere – güya Türkçe fakat muhtemelen “normal”in taklidi olan – “n o m a l” diye bir kelime uydurmuş.
İfadede geçen “içerik” kelimesi ne bilinen manasında (muhteva, mazruf / content) kullanılmış ne de isim gibi Öyle anlaşılıyor ki “içte olan, içe ait, dâhilî” gibi bir manada ve sıfat olarak düşünülmüş. Peki, kelimeye TDK lügatlerinde buna uygun bir mana verilmiş mi? Güncel Türkçe Sözlük’te kelimenin sıfat türünde bir mantık tabiri olarak “Bir cümle veya yargıda açıkça söylenmemekle birlikte var olduğu anlaşılabilen, zımni” demek olduğu yazılı. Aradığımız bu değil, biraz daha arayalım.
“İçerik” kelimesini bu şekilde kullanan mademki Ruhbilim Terimleri Sözlüğü’dür, öyleyse ona müracaat edelim. Bakalım bu “içerik” ne menem bir kelimeymiş?
Fakat o da ne? Orada “içerik” diye bir madde yok Kaldık mı ortada, şimdi ne yapacağız?
TDK’nin Ruhbilim Terimleri Sözlüğü’nde “gereksinme” kelimesine dair yaptığı açıklamada geçen “içerik” kelimesine yüklediği mana ve vazifeyi anlayabilmek için kendi lügatleri yetmiyor, inanabiliyor musunuz? (Ben inanırım, TDK’dir, yapar.)
Neyse ki “dışarık” sözünü ne manada kullandığını anlayabiliyoruz, çünkü Ruhbilim Terimleri Sözlüğü kelimeyi açıklamış:
“dışarık [İng. exogenous] [es. t. haricî] Canlının bedeni ya da sinir dizgesi dışında geçen (bir durum ya da olay).”
Aslında TDK’nin açıklaması değil de şu “es. t. haricî” notu işimizi kolaylaştırdı. Üstelik yukarıda anlamadığımız “içerik” kelimesinin de “dâhilî” manasında kullanıldığına dair bir ipucu verdi.
Fakat eğer bu maddeye TDK İnternet sitesindeki Büyük Türkçe Sözlük’ten bakarsanız işiniz zor. Çünkü o “es. t. haricî” kaydı oraya alınmamış.
Geriye sizin için iki yol kalıyor: Ya o “dizge”li ifadeyi anlayacaksınız yahut “İng. exogenous” kaydından hareketle İngilizce bir “dictionary”ye müracaat edeceksiniz.
Kafanızı TDK lügatleri kadar karıştıracağını sanmam
Bu yazı toplam defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları »
SON EKLENEN GALERİLER
Galiba büyükbaban koşer kasabıydı. Sen hâlâ o eski kurallara uyuyor musun, yoksa vaz mı geçtin? O kurallara hiç uymadım. Öyleyse yemek konusunda herhangi bir kısıtlama yok. Hayır. Canımın istediğini yerim. Balık mı, kümes hayvanı mı?(Paul Auster, Görunmeyen:)