veraset sistemi nedir osmanlı / Türk Veraset Sisteminde Değişiklik Yapan Padişahlar – Tarih Portalı

Veraset Sistemi Nedir Osmanlı

veraset sistemi nedir osmanlı

Veraset sistemin nedir, ne demek? Osmanlı'da veraset sistemi uygulamaları ve yapılan değişiklikler

Veraset Sisteminde Yapılan Değişiklikler

Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde “ülke hanedanın ortak malıdır.” anlayışının hâkim olduğundan bahsetmiştik. Bu veraset anlayışının, hem padişahın amcasını hem kardeşini hem de oğullarından bir tanesini tahtta hak sahibi bir duruma getirmesi aile içinde kargaşa ve cinayete varacak mücadelelere sebep olmuştur. Yaşanan bu kargaşaların azalması için mevcut veraset sisteminde değişikliğe giden ilk padişah da 1. Murat’tır.

1. Murad: Bu dönemde veraset sistemi üzerinde yapılan değişiklikle “ülke hanedanın ortak malıdır” anlayışı, yerini “ülke padişah ve oğullarının ortak malıdır” anlayışına bırakmıştır. Padişahın ölümünden sonra tahtın sadece erkek çocuklara bırakılması ile taht kavgalarının önünün kesileceği düşünülmüş ancak bu mümkün olmamıştır. Çünkü taht kavgaları, taht üzerinde eşit hakka sahip olan erkek çocuklar arasında devam etmiştir.

Fatih Sultan Mehmed: Osmanlı Devleti veraset sisteminde ikinci değişikliği yapan Fatih Sultan Mehmed, “ülke, padişahın malıdır” anlayışını hâkim kılmıştır. 1. Ahmed dönemine kadar sürecek olan bu sistemde, taht kavgalarının engellenmesi ve devletin bekası için kardeş katli mümkün hale gelmiştir. Ancak Fatih Kanunnamesinde de yer alan bu sert kural dahi taht kavgalarını engelleyememiştir.

1. Ahmed: Osmanlı veraset anlayışındaki son değişiklik ise 1. Ahmed döneminde gerçekleşmiştir. Bu dönemde yapılan değişiklikle, tahta en yaşlı ve en bilgili kişinin geçmesini öngören “ekber ve erşed” sistemi getirilmiştir. Taht kavgalarını önlemek isteyen bu sistemde, şehzadeler için sancağa çıkma uygulaması da kaldırılmış; bu durum da tecrübesiz padişahların tahta çıkmasına sebep olmuştur.

Veraset Sistemi Sonuçları

Gerek Osmanlılarda gerekse de ondan önce gelen Türk devletlerinde uygulanan veraset sistemi sürekli bir hal alan taht kavgalarına sebep olmuştur. Eski Türk devletlerinde yaşanan bu mücadeleler, devletlerin ikiye ayrılmasına hatta yıkılmasına sebep olmuştur. Osmanlı Devleti ise veraset sistemi kaynaklı bu taht kavgalarının önüne geçmek için farklı dönemlerde 3 kez olmak üzere değişiklikler yapmış, ancak yapılan bu değişiklikler de bu kavgaları önleyememiştir. Bu sebeple veraset sisteminin olumsuz sonuçları nelerdir diye sorulduğunda verilecek cevap yaşanan taht kavgaları olacaktır.

Veraset Sistemi Nedir? Osmanlı'da Veraset Anlayışı Uygulamaları, Amaçları, Sonuçları ve Yapılan Değişiklikler

Veraset sistemi, Osmanlı Devleti'nde tahta çıkacak kişiyi belirlemekte kullanılmaktadır. Bu sistem zaman içinde şekil değiştirmiştir. Veraset sistemi en kısa hali ile padişah öldükten sonra onun soyundan kimin başa geçeceğini belirleme yoludur. Peki veraset sistemi nedir, amacı ve sonuçları neler? İşte veraset sistemi ile ilgili tüm detaylar!

VERASET SİSTEMİ NEDİR?

Kısaca veraset sistemi tahtın kime geçeceğini belirleme yoludur. Türk İslam Devletleri'nde uygulanan veraset sistemi, devletin hükümdarı öldüğünde, onun yerine geçecek yeni hükümdarı belirlemekte kullanılan usuldür. Türk İslam Devletleri tarihi boyunca hükümdarın ilahi bir varlık olduğuna inanılmıştır. Devletin hükümdarı, Allah'ın seçtiği kişi olarak değerlendirilip, O'nun temsilcisi, O'nun yeryüzündeki sureti olarak değerlendirilmiştir. Devletin hükümdarının soyundan gelen kişilere de bu yetkinin geçeceğine inanılmıştır. Bu nedenle de hükümdar öldüğünde, onun soyundan gelen birinin başa geçmesi gerekmiştir. İşte devletin hükümdarı öldüğünde, onun alt soyundan gelen birinin tahta çıkmasını sağlayan sisteme de veraset sistemi denmektedir.

Veraset sistemi monarşinin en bilinen yönetim sistemidir. Bu sisteme göre tahta çıkacak kişinin, kendisinden önceki hükümdarın soyundan gelmesi gerekmektedir. Veraset sistemi, devleti yönetme yetkisini aynı hanedan içinde tutmakla birlikte, haneden içinde yaşanan kavga sayısını da bir hayli arttırmıştır. Zira kardeşler arasında tahta çıkma yarışının başlamasının sebebi veraset sistemidir. Osmanlı Devleti de veraset sistemini uygulayan bir devlet olarak tarihte boy göstermiştir.

VERASET SİSTEMİNİN AMACI

Veraset sisteminin amacı, ülke yönetimini bir hane içinde tutabilmektir. Veraset sisteminde hükümdarlık babadan oğula geçerek, devleti tek bir hanenin tekelinde tutmaktadır.

OSMANLI'DA VERASET SİSTEMİ NASIL UYGULANMIŞTIR?

Osmanlı Devleti de kuruluş anından beri veraset sistemini benimsemiştir. Veraset sistemi, Osman Bey zamanından beri Osmanlı Devleti'nde uygulanmaktadır. Lakin veraset sistemi Osmanlı tarihi boyunca değişikliklere uğramıştır. Bunun sebebi ise veraset sisteminde kutsal sayılan hükümdarın soyundan gelen herkesin de kutsal sayılmasıdır. Yani bir padişahın soyundan gelen çocukları, torunları, yeğenleri vb. tüm akrabalar, kutsaldır. Bu durumda birçok karışıklığa yol açmaktadır. Osmanlı Devleti de bu karışıklıkları çözmek için bazı yollara başvurmak zorunda kalmıştır. O halde soru şudur: Osmanlı'da veraset sistemi nasıl uygulanmıştır?

Veraset sisteminin temelinde ülkenin hanedan üyelerinin her birinin ortak malı olması yatmaktadır. Osman Bey döneminde, bu anlayış benimsenmiştir. Bu dönemde hanedandan olan herkesin tahta çıkma hakkı bulunmaktadır. Lakin bu durum taht kavgalarına ve veraset sisteminde düzensizliklere sebebiyet verdiği için, bu anlayış 1. Murad döneminde terk edilmiş ve veraset sisteminde birtakım değişikliklere gidilmiştir.

VERASET SİSTEMİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Veraset sisteminin temelinde yatan ülkenin hanedanın ortak malı olması, Osmanlı Devleti'nde taht kavgaları başta olmak üzere birtakım karışıklıklara ve sorunlara sebebiyet vermiştir. Bu nedenle 1. Murad dönemi ile birlikte veraset sistemi anlayışına bazı değişikliler getirilmiştir. Zira veraset sisteminin orijinal hali ile uygulanması birçok Türk Devleti'nin yıkılma nedenidir. Osmanlı Devleti, bu duruma mahal vermemek adına erken dönemlerden itibaren tedbirler almıştır. Veraset sisteminde yapılan değişiklikler, ülkenin merkezi otoritesini sağlamlaştırmıştır.

Veraset sistemindeki ilk değişikliği 1. Murad yapmıştır. Bu değişikliğe göre ülke hanedanın ortak malı olmaktan çıkarılmış ve padişahı ile onun çocuklarının malı sayılmıştır. Böylece tahta çıkma hakkı yalnızca padişahın çocuklarının olmuştur. 1. Murad'ın getirdiği bu değişiklik ile taht kavgaları azalmış, lakin sona ermemiştir. Zira hala padişah öldüğünde tahta kimin geçeceği net olarak belli değildir. Bu nedenle veraset sisteminde tekrar değişikliğe gidilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet tahta geçtiğinde veraset sisteminde ikinci değişikliği yapmıştır. Aslında bu bir değişiklik değil, veraset sistemine yapılan bir genişletme konumundadır. Bu değişiklik ile padişah olan kardeşin diğer kardeşlerini öldürülmesine izin verilmiştir. Yani kardeş katli kanunlaştırılmıştır. Fatih Sultan Mehmet bunu şöyle izah etmiştir; devletin bekası ve nizam-ı alem için kardeş katli vaciptir. Böylece Osmanlı Devleti'nde kardeş katli dönemi başlamıştır. Fatih'in bu uygulaması veraset sistemini düzenli hale getirmediği gibi, tahta çıkma kavgaları da artmış ve vahşileşmiştir.

Veraset sisteminde yapılan değişikliklerden bir diğeri ise 1. Ahmet tarafından yapılmıştır. Bu değişiklik ile eski uygulamanın yerini ekber ve erşat usulü almıştır. Buna göre; devletin başına gelecek ve padişah olacak kişi hanedanın en büyük ve aklı başında üyesidir. Bu uygulamanın ortaya çıkmasının nedeni kardeş katilini önlemektir. Lakin bu uygulamanın ise Osmanlı Devleti'ne hatırı sayılır oranda olumsuz etkisi olmuştur. Zira bu uygulama ile birlikte şehzadelerin sancağa çıkması yasaklanmış ve kafes usulü benimsenmiştir. Bu da deneyimsiz şehzadelerin tahta çıkmasına neden olmuştur.

VERASET SİSTEMİNİN SONUÇLARI

Veraset sistemi Osmanlı tarihi boyunca türlü değişikliklere uğramıştır. Bu değişikliklerin yapılmasının temel sebebi veraset sisteminin olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla çeşitli padişahlar birtakım değişiklikler yapsa da, bu olumsuz sonuçlar tam anlamı ile ortadan kaldırılamamıştır. Veraset sisteminin sonuçlarının başında merkezi otoriteyi güçlendirmesi gelmektedir. Zira veraset sistemi sayesinde yönetim hep bir ailenin tekelinde olacaktır. Bu da merkeziyetçiliği güçlendirecektir. Veraset sistemi sonuçlarından bir diğer ise ne yazık ki haneden içi kavgaların ve karışıklıkların çıkmasıdır. 1. Ahmet, ekber ve erşat sistemini getirene kadar Osmanlı Devleti'nde hanedan içi tahta çıkma kavgaları ve aile üyelerinin birbirlerini öldürmeleri sık yaşanan durumlar olmuşlardır.

Veraset Sistemi nedir? Irsi monarşi, kalıtsal monarşi ya da hanedanlık sistemi olarak da bilinen veraset sistemi monarşi yönetim sisteminin en yaygın türüdür.

Veraset anlayışında tüm yöneticiler aynı aileden gelir ve yönetme yetkisi ailenin bir üyesinden diğer üyesine veraset yoluyla geçer.

Bu yazımızda Osmanlı Devleti’nde Veraset Sistemi nedir? Nasıl uygulanmıştır? Osmanlı Devleti’nde Veraset Sistemi ilkeleri ve özellikleri nelerdir? Osmanlı Devleti’nde padişahlık ve saltanat sistemleri nasıl uygulanmıştır? Osmanlı Devleti’nde Veraset Sistemi ne zaman, nerede, kim tarafından, niçin ortaya çıkarılmıştır? Osmanlı Devleti’nde Veraset Sistemi tarih boyunca ne tür değişiklikler geçirmiştir? Bu değişiklikler nelerdir? Türklerde belirli bir veraset sisteminin olmamasının Türk tarihine etkileri nelerdir? sorularını yanıtladık.

Bu Yazının İçindeki Başlıklar:

Veraset Nedir?

Arapça bir sözcük olan veraset bir şeyin bir kişiden diğerine geçmesidir. Ayrıca başkasından kalanlar anlamındadır. İslamiyet hukukunda mirasta hak sahibi olma anlamına gelmektedir.

Veraset Sistemi Nasıl Uygulanmıştır?

Veraset Sistemi Nedir?

Kalıtsal monarşi veya hanedanlık olarak da bilinen veraset sistemi, monarşinin en yaygın yönetim sistemine denir. Veraset anlayışında tüm hükümdarlar aynı aileden gelir.

Eski Türk uygarlıklarında yöneticiye yetkisinin Gök Tanrı tarafından verildiğine inanılırdı. Böylece yöneticiye duyulan saygı artmış ve otorite sağlam bir şekilde sağlanmıştır. Tahta daha sonra kimin geçeceği ise veraset sistemini ortaya çıkarmıştır. Moğol ve Selçuklularda bu sistem erkek kardeşler arasında toprakların paylaşımı şeklindedir. Ancak Osmanlı Devleti’nde bütün topraklar bir kardeşe verilir. Osmanlı Devleti’ni bir padişah yönetir. Padişah belli bir süre sonrasında değişir. Yeni padişah, eski padişahın oğullarından, kardeşlerinden biri olacaktır. I. Murat Dönemi’nde veraset sistemi sadece babadan oğula değişmiştir. Bu nedenle erkek kardeşlerin arasında bir rekabet oluşur. Birbirlerininin tahta geçmesini engellemek isteyen erkek kardeşler arasında cinayetler ortaya çıkar.

Fatih Sultan Mehmet kardeşler arasında cinayeti yasallaştırmıştır. Sonrasındaki padişahlar da bu kanunu yaşatmıştır. Bütün diğer erkek kardeşlerini öldüren oğul sonraki padişah olacaktır. Sadece bir padişah adayının hayatta kalması ile Osmanlı Devleti bölünme, parçalara ayrılma, iç savaş gibi risklerden kurtulmuştur. I. Ahmed ise “Ekberiyet” veya “Kafes Sistemi” olarak bilinen diğer aile mensuplarının kontrol altında tutulmasını sağlamıştır. Bir padişahın hayatını güvenceye alan veraset sistemi ve toprağın paylaşılmaması Osmanlı Devleti’ni diğer imparatorluk, ülkelere karşı avantajlı bir duruma geçmiştir. Çünkü o dönemde bir imparatorluk, ülke ya da devletin sahip olduğu toprak miktarı ve işgale maruz kalan yer miktarı o imparatorluk, ülke ya da devletin gücü ile orantılıdır.

Veraset Sistemi Ne Zaman Ortaya Çıktı?

Selçuklulardan sonra ortaya çıkan Osmanlı Devleti, Orta Asya’daki gelenekleri ve İslam’ın özelliklerinin birleştiği bir devlettir. Uzun bir süre ayakta duran devletin toplamda otuz altı padişahı olmuştur. Cengizliler ve Selçuklular gibi babadan oğula aktarılan bir veraset sistemi izlenmiştir. Ancak burada farklı olarak Orhan, Osman’ın ölümü üzerine toprakları kardeşleriyle paylaşmayıp tek başına yönetmiştir. Yani ilk olarak Osman’ın oğlu Orhan babadan sadece bir erkek çocuğa miras bırakılacak şekilde yönetime geçmiştir. Sonrasında ise sadece bir şehzadeye veya hanedandan erkek akrabaya bırakılacak şekilde devam etmiştir. Bu yeni veraset sistemi bazı değişikliklerden geçmesine rağmen Şehzadeler arasında rekabet devam etmiştir. Sonuç olarak

Veraset Sistemi İlkeleri ve Özellikleri Nelerdir?

Türklerde kesin sınırlara sahip bir veraset sistemi yoktur ancak zamanla değişen belirli kurallar izlenmiştir. Veraset Sistemi bir sonraki padişahın kim olacağına karar vermek için oluşturulmuştur. Yeni padişah her zaman erkek olacaktır. Bu erkek bir önceki padişah ile kan bağlantısına sahip olmalıdır. Yani yeni padişah, eski padişahın erkek kardeşi, erkek çocukları veya amcası olabilir. Ancak bu adaylar arasında oluşan rekabet taht kavgalarına neden olmuştur. Bu nedenle Veraset Sistemi öncelikle sadece padişahın oğulları ilkesini, sonrasında ise padişah olacak olan oğulun kardeşlerini öldürme hakkı olması gibi ilkeler eklenmiştir. Çünkü diğer erkek kardeşler padişah olacak oğula bir tehdit oluşturmuştur. Devletin parçalara ayrılması, taraf tutma, iç savaş gibi durumlardan kaçınılarak tek bir padişah yönetimi sürdürmüştür. Toprak miktarı ise çok fazla yere göre daha fazla olabilmiştir.

Osmanlı Devleti’nde Veraset Sistemi Nasıl Uygulanmıştır?

Osmanlı Devleti’nin veraset sisteminin ilk haline padişahın amcası, erkek kardeşi veya erkek çocuklarından biri yeni hükümdar olacaktır anlayışı vardır. Kardeşler babalarından miras kalan toprağı aralarında paylaşmaz, ülkenin yönetimini ortak bir şekilde yapmaz, oligarşi görülmez. Yani erkek kardeşler ya da akrabalar bütün toprakları tek başlarına yönetmek ister, parçalanıp farklı dallara ayrılmayı reddederler. Ancak padişah olabilecek hanedan üyesi sayısı çok fazla olduğu için aile içinde karmaşalar, cinayetler, anlaşmazlıklar ortaya çıkmıştır. Şehzadelerin öldürülmesi sonucunda tahta amcaları geçecektir. Sonrasında bu iç karmaşaların sayısının azalması için bir padişah -I. Murat- sadece padişahın oğullarının, yani şehzadelerin padişah olabileceğini söylemiştir. Böylece amcaları şehzadelere daha az tehdit oluşturmuştur.

Veraset Anlayışı

Bu durum kardeşlerin arasında anlaşmazlıklar olduğu gerçeğini değiştirmemiş, kardeş katline yol açmıştır. Fatih Sultan Mehmet padişahın kardeşi tarafından öldürülmesini önlemek için padişah olan şehzadenin diğer şehzadeleri öldürme hakkı olmuştur. Bu “Fatih Kanunnamesi”nde yer almıştır. Fatihin oğullarından biri olan Cem, eski Türk gelenekleri hakkında bilgiye sahiptir ve ülkeyi paylaşma geleneğini ilk defa Osmanlı Devleti’nde öne süren şehzadedir. Ancak bu fikri kardeşleri tarafından ciddiye alınmamış ve hükmü yok sayılmıştır. I. Ahmed aile içindeki gerginliğin ve çatışmaların önlenmesi için kafes sistemi ile daha farklı bir veraset sistemine geçiş yapmıştır. En büyük üye tahta geçer, diğer üyeler ise sıkı bir gözetim altında hayatta tutulmuştur.

Bu uygulama ile artık Osmanlı hanedanı tek güçlü bir hükümdarın değil, hanedan üyelerinin, Valide Sultanların, damatların, Vezirlerin ve çeşitli güç odaklarının merkezi yönetime müdahil edebildikleri bir hale dönüşmüştür. Osmanlı Devleti soyun kesilme ihtimali ile zor anlar geçirmiştir. Örneğin IV. Murad’ın ölümünden sonra padişah olan Sultan İbrahim’in döneminde görülmüştür. İbrahim’in bir oğlu veya erkek akrabası olmaması durumunda kendisinden sonra tahta kimin geçeceği sıkıntılara yol açmıştır. Belli Batı toplumlarının aksine Türk toplumlarda kadın hükümdar olasılığı ele alınmadığından dolayı bir geçici kriz anı yaşanmıştır.

Veraset Sistemi Değişiklikleri

Osmanlı Devleti’nde veraset sistemi tarih boyunca değişikliğe uğramıştır. Veraset anlayışında yaşanan değişiklikler;

  • Osmanoğulları ailesinden herkesin (erkek, kadın, amca, yeğen, kuzen vs.) tahta geçme hakkı vardır. Osmanlı Devleti’nde kuruluştan I. Murat dönemine kadar bu veraset anlayışı sürmüştür.
  • Osmanoğulları ailesinden padişahın ve erkek çocukların tahta geçme hakkı vardır. Osmanlı Devleti’nde I. Murat döneminden II. Mehmet dönemine kadar bu veraset anlayışı sürmüştür.
  • Osmanoğulları ailesinden padişah tahtta tek söz sahibidir. Padişahın erkek çocukları birbirini öldürerek tahta geçebilir. Osmanlı Devleti’nde II. Mehmet döneminden I. Ahmet dönemine kadar bu veraset anlayışı sürmüştür.
  • Osmanoğulları ailesinden yaşça en büyük ve en olgun olanın tahta geçme hakkı vardır. Osmanlı Devleti’nde I. Ahmet döneminden yıkılışa kadar bu veraset anlayışı sürmüştür.

1. Ahmet Veraset Sistemi

Ekber ve Erşed Sistemi, Osmanlı Devleti’nde I. Ahmet dönemi ile uygulamasına geçilmiş olan bir padişah belirleme sistemidir. Bu sisteme göre Bir sonraki hükümdarın tahta geçmesi için gerekli olan şartlar, bu sistemin yürürlüğe konulması ile birlikte değiştirilmiştir. Şehzadeler arasındaki taht kavgalarını ortadan kaldırmak ve kardeş katliamlarının önüne geçmek adına atılmıştır. Bu adım kendi olumlu ve olumsuz yönlerini beraberinde getirmiştir. Bahsi geçen getirilmiş bu yeni sistem sayesinde şehzadelerin padişah olmak için uymaları gereken koşulların değişikliğe uğraması söz konusu olmuştur. Yeni getirilen şartlara göre bir padişahın oğlunun bir sonraki padişah olması için karşılaması gereken şartlar farklılaşarak akla ve en büyük yaşa sahip olunmasına dönüşmüştür.

Osmanlı Devleti’nde Osmanoğulları hanedanında yaşça büyük olanın tahtta hak sahibi olmasını tanımlamaktadır. Zaten Arapça bir sözcük olan ekber en büyük anlamındadır. Ekberiyet sistemi I. Ahmet’in 1603’te tahta çıkışıyla başlamıştır. Böylelikle Osmanlı Devleti’nde artık şehzadeler sancaklara gönderilmeyip Topkapı Sarayı’ndaki kafeste tutulmuştur. Yani Kafes sistemi başlamıştır.

ise Osmanlı Devleti’nde bir şehzadenin akıl sağlığının yerinde ve olgun oluşunu tanımlamaktadır. 1617’den sonra ekberiyet ile birlikte uygulanmıştır.

ise Osmanlı Devleti’nde Topkapı Sarayı’ndaki harem bölümü içinde tahta çıkması muhtemel şehzadelerin görevli muhafızlar tarafından sürekli olarak ev hapsinde tutulmasıdır.

Veraset Sistemi Sonuçları Nelerdir?

Hazırlanmaktadır…

Osmanlı Devleti’nde Saltanat sistemi

Osmanlı Devleti’nde padişahlık ve saltanat sistemleri nasıl uygulanmıştır? sorusunu tanıtlayalım. Osmanlı Devleti monarşi ile yönetilmiştir. Ülkenin başında padişah olarak adlandırılan bir yönetici bulunmuştur. Ülke ile ilgili kararların verilmesi için padişahın onaylaması zorunludur. Yani son söz her zaman padişaha aittir. Padişahın ailesi üst sınıf insanlardır, halka göre daha iyi şartlar altında zengin bir yaşam sürerler. Bu aile topluluğu hanedan olarak geçer. Şehzadeler, yani padişahın erkek çocukları, bir sonraki padişah olabilecek hanedan üyeleridir. Padişahın oğlu olmaması, oğlunun çok küçük olması durumunda padişahın erkek kardeşi ya da amcası gibi akrabaları padişah olacaktır. Saltanat durumunda sınıfların oluşmasına rağmen padişahların halk içinde sevilmesi, saygı görmesi durumları mevcuttur. Bunun sebebi halkın iyi şartlar altında yaşaması ve kültür içinde padişaha saygı duyulmasının öğretilmesi olabilir. Böylece saltanata karşı isyan eden kesim uzun bir süre önemli bir şekilde görülmemiş ve iç çatışma yaşanmamıştır.

Türklerde Belirli Bir Veraset Sisteminin Olmamasının Türk Tarihine Etkileri Nelerdir?

Osmanlı Devleti öncesi hükümdarın Tanrı tarafından seçildiğine inanılırdı. Hükümdarın oğulları, ölümünden sonra kalan toprağı kendi aralarında paylaşırdı. Ancak zamanla bütün toprak sadece bir yöneticiye ait oldu. Bu nedenle taht kavgaları başladı. Padişahın ve erkek akrabalarının hayatı aile içinde riske girmiştir. Bu nedenle kardeş katliamını yasallaştırmışlardır. Bir diğer çözüm ise hanedan üyelerini gözaltına almak ve sıkı bir koruma sağlamakla olmuştur. Bu yasa insan dışı duyulmasına rağmen padişahın hayatını korumuş, ülkenin parçalanmasının önüne geçmiş, iç savaşları engellemiştir. Bölünmemeleri sayesinde çok büyük bir toprak sahibi olmuşlardır ve o zamanların gücü toprak ele geçirmek olduğu için bu sorunlarla yüzleşen diğer imparatorluklara karşı avantajlı bir duruma getirmiştir.

Veraset Sistemi Nedir? [Türk Devletleri’nde ve Osmanlı’da Veraset Sistemi]

google news

Veraset sistemi, Osmanlı Devleti’nde tahta çıkacak kişiyi belirlemekte kullanılmaktadır.

Fakat sistem zaman içinde şekil değiştirmiştir. Veraset sistemi en kısa hali ile padişah öldükten sonra onun soyundan kimin başa geçeceğini belirleme yoludur.

Veraset Sistemi Nedir?

veraset sistemi nedir

Veraset sistemi kısaca tahta çıkma hakkının kimde olacağına ve hangi biçimde olacağına ilişkin şartların tamamdır. İslamiyet öncesi olan kut anlayışının olumlu yanları olsa da olumsuz yanları da vardı.

Kut anlayışından dolayı taht kavgaları çıkmıştır. Bu kavgaları yaşamamak için zamanla veraset sistemine geçilmeye başlanmıştır.

Türklerde İslamiyet’ten önce yaygın olan anlayış kut anlayışıdır. Veraset sisteminden önce uygulanmıştır.

Kut anlayışında devleti yönetme yetkisini hükümdara Gök Tanrı’nın verdiğine inanılırdı. Böylece halkın hükümdara bağlılığı artırılmaya çalışılmıştır. Osmanlı’ da ise kut anlayışının yerini veraset sistemi almıştır.

Türk Veraset Sistemi

Turk Veraset Sistemi

Türkler, İslamiyet öncesinde veraset anlayışının yerine kut anlayışını benimsemişti. Tahta çıkma hakkının Tanrı tarafından atandığına inanılıyordu. Sahip olunan bu hak kan ile geçen bir güç olarak görülüyordu.

Bu sebeple Hakan’ın soyundan gelen bütün herkesin tahta geçebilme hakkı vardı. Bir zaman sonra merkezi otorite sarılmaya başladı. İkili yönetim anlayışı, çıkan isyanlar, parçalanmalar olmaya başladı. Yani Osmanlı zamanından öncesinde veraset sistemi nedir diye sorulan soruya genel geçer bir kut anlayışının olduğunu söylemek mümkün.

Osmanlıda Veraset Sistemi

Osmanlıda Veraset Sistemi

Osmanlı veraset sisteminden bahsedersek, Osmanlı döneminde İslamiyet öncesinde kut anlayışının merkezi otoriteyi sarsacağı tahmin ediliyordu. Şayet kut anlayışında, tanrının verdiği bu kana sahip olan amca, kuzen ve kardeşlerden her birine pay mevcuttu.

Osmanlı Devleti, merkezi otoriteyi daha güçlü yapmak adına değişime giderek veraset sistemi üzerinde bir takım değişiklikler gerçekleştirdi.

Osmanlı’da Veraset Sistemi Nasıl Uygulanmıştır? Veraset sistemi maddeler halinde

osmanlı veraset sistemi maddeler halinde

  • Osmanlı Devleti’nde uygulanan veraset sisteminin zamanla farklılaştığı görülmüştür.
  • Verasetin temelinde yer alan ülkenin hanedanın ortak malı olması anlayışı zaman içerisinde farklı bir anlayışa dönüşmüştür.
  • Veraset sisteminin en farklı şekilde uygulandığı Türk-İslam Devleti Memlükler devletidir.
  • Bu devlet Kut anlayışı yerine klasik olan veraseti kullanmışlardır.
  • Bu sistemi kullanırken ülkeyi hanedanın ortak malı saymamışlardır.
  • Hükümdar olma yetkisini güçlü olan komutanlara vermişlerdir.
  • Güçlü olan her komutanın tahta geçme hakkı bulunuyordu.
  • Hanedan üyesi olup olmaması önemli değildi.

Veraset Sisteminin İlk Düzenlemesini Hangi Padişah Yapmıştır?

Veraset Sisteminin İlk Düzenlemesini Hangi Padişah Yapmıştır

Veraset sisteminde ilk değişikliğe giden padişah I. Murat (Hüdavendigar) olmuştur. 1362 yılı ile 1389 yılları arasında hüküm süren bu padişah sistemde değişikliğe gitmiştir. Veraseti uygulamış olsa da ülkeyi hanedanın ortak malı saymamıştır.

Dahası ülkeyi padişah ve oğullarının yönetme yetkisi bulunduğunu belirtmiştir. Veraset sistemi de bu dönemde bu düşünce yapısıyla uygulanmıştır. Ülkenin padişah ve oğullarının sayılması ile taht kavgalarının önüne geçilmeli istenmiştir.

Veraset Sisteminin Son Hali Nasıl Olmuştur?

Zamanla farklılık gösteren sistemi tahta geçen Fatih Sultan Mehmet daha farklı bir boyuta taşımıştır. Çıkardığı “Kanunname-i Ali Osman” yasası ile kardeş katlini yasal bir hale sokmuştur.

17. yüzyıla gelindiğinde başa geçen I. Ahmet ise veraset sisteminin son halini oluşturmuştur. Ekber-Erşed sistemini uygulayarak veraset sistemine yeni bir düzenleme getirmiştir. Bu sayede taht kavgalarına son verilmesi sağlanmıştır.

Veraset Sisteminde Yaşanan Değişiklikler

Veraset Sisteminde Yaşanan Değişiklikler

Veraset sistemi, Osmanlı Devleti ile beraber şekillenmeye başlamıştır. Giderek daha fazla değişiklik gösteren veraset sisteminin en başında ülkenin bütün hanedan üyelerinin yönetme hakkına sahip olduğuna inanılıyordu.

1. Murat, ülkeyi yalnızca padişah ve oğullarının yöneteceği yönünde bir değişiklik yaptı.

Daha sonra Fatih Sultan Mehmet ise bu anlayış ile kardeşlerin arasında anlaşmazlıklar yaşandığı için ülkedeki otoritenin bozulacağını düşünmesinden dolayı kardeş katlinin yasal bir hal almasına sebep oldu ve ülke yalnızca padişahındır anlayışına geçildi.

Son olarak tahta gelen 1.Ahmet, kardeşler arasında yaşanan sorunu halletmek amacıyla ailede en yaşlı ve en olgun olan kardeşin tahta geçme hakkını yasal hale getirerek kardeş katili olayını azaltmak istedi.

Bu sisteme ise Ekber ve erşed denilmektedir. Ancak getirilen bu sistem devletin yöneticilerinde yeterli tecrübeye sahip olmayan padişahların merkezi sisteme zarar vermesine, devletin düşüş yaşamasına ve yok olmasına neden oluyordu.

Genel anlamda veraset anlayışı nedir sorusuna, ülkeyi yönetme ile sınırlı kalıp yoluna devam etmiş bir sistem cevabı verilebilir.

Bununla beraber padişahların düşüncelerinin farklı oluşu devlet otoritesi bakımından devamlı yapılan değişikliklerle birlikte veraset sisteminin düzenli bir yapı olmadığının da bir kanıtıdır.

ETİKETLER:Eğitim

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır