Çay barda, ar sert babaanne yast Keçi tüyünden yaplm battaniyenin üzerine uzanlr, atlet syrlr - çkarlr, bardaklar yaptrlr. Komu olunun Doan SLX'i geçen akam nasl da kaçrd üzerine biraz dedikodu yaplr, dedikodu bitince de bardaklar çekilir.
Biz bu yöntemin kraliçesi Pervin Teyzemiz'i çok özledik. Pervin Teyzemiz nezninde bardak çekmeyi baaryla uygulayan, ifa arayanlara ifa veren bütün uzmanlara sayglarmz sunuyoruz.
Bu yöntem belki bizden çkma deil; milattan önce 'lerden bu yana Çin'de uyguland öne sürülüyor. Ancak biliyoruz ki Uygur Kaanl'ndan bu yana, yani neresinden baksanz küsur yldr bizim de kültürümüzde: Epeyce uzmanlmz var yani :)
Ve aslna bakarsanz son derece doru bir alternatif tp yönteminde uzmanlamz. Çünkü:
Bardak çekmek ayn akupunktur ve masaj gibi oldukça etkili bir alternatif yöntem. Vücutta brakt tek etki, Michael Phelps'in vücudunda da gördüümüz gibi yuvarlak izler; onlar da kendiliinden iyileiyor zaten :)
Hem yan etkisi yok, hem de birçok arya iyi geldii akademik tp dergilerince kabul edilmi durumda.
Bel arlarn azaltyor, boyun arlarna ve kaslmalara iyi geliyor, kramplar engelliyor. Yetmiyor; solunum yollarndan kaynaklanan arlar da, kanser tedavisinin sebep olduu aclar da en aza indiriyor. Migrene de iyi geliyor, romatizmaya da iyi geliyor E daha ne olsun?
Sinir sistemini de gevetiyor bardak çekmek. Böylelikle stresten arnyorsunuz, endie ve depresyon belirtilerini balamadan engelliyorsunuz.
Sadece selülit mi? Ciltteki zona (herpes zoster) hastalna da iyi geliyor, üstelik sivilceleri de iyiletirebiliyor. Cildinizin çok daha sk olmasn salyor, hazm kolaylatrd için kilo kontrolünüze de yardmc oluyor.
te böyle güzel ey bardak çekmek!
Kaynaklar: monash.pw, monash.pw
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Sami Akbulut
Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi, Dİiyarbakır, Türkiye
Sayın Editör,
Yanık, cerrahların ve acil uzmanlarının hayatları boyunca sıkça karşılaşacağı ve deneyim sahibi olmadıkları taktirde sıkıntı yaşayacağı bir travma şeklidir. Bu travmanın nedeni basit bir güneş yanığı olabileceği gibi, ciddi termal, kimyasal veya fiziksel yanık şekilleri de olabilir. Pratikte en sık karşılaşılan yanık travması haşlama yanığı olup, daha çok çocuk yaş grubunda görülmektedir. Haşlama yanığını alev yanığı, elektrik yanıkları ve kimyasal yanıklar izler. Bu yanık çeşitlerinin yanında nadir görülen başka yanık travmaları da bildirilmiştir. Özellikle doğu toplumlarında sık görülen ve düşük sosyokültürel seviye ile ilişkili olan yanık şekilleri de mevcuttur[1]. Modern tıbba alternatif olarak, özellikle de kas eklem rahatsızlıklarında sıkça kullanılan bu yöntemler arasında bitki uygulamaları ve bardak çekme sayılabilir. Bu çalışmada, sırt ağrılarını gidermek için bardak çekme yöntemi uygulayan ve bunun neticesinde sırtında alev yanığı gelişen 55 yaşında bir bayan hastayı sunmayı amaçladık.
55 yaşında bayan hasta sırtında ağrı ve yanık şikayeti ile acil polikliniğimize başvurdu. Hastanın fizik muayenesinde sırtında sınırları düzgün ve boyutları birbirine yakın olan iki farklı yanık alanı tesbit edildi (Resim-1). Hastanın öyküsünde ciddi sırt ve bel ağrısı yaşadığı ve daha önceden de benzer ağrılar sebebiyle ilaç tedavisi aldığı, semptomların iyileşmediği öğrenildi. Hasta, bunun üzerine komşularının önerisiyle, halk arasında 'Bardak Çekme'' adı verilen bir yöntemle, ağzı geniş çay bardağının içine ateş ile tutuşturulmuş kağıt parçası koyarak bardağı sırtına yapıştırdığını ve bunu birkaç kez denediğini belirtti. Hastanın ilk değerlendirmesi sonrasında, mevcut büller açılmadan yanık alanı serum ile yıkandıktan sonra gümüş sülfodiyazin krem ile pansuman yapıldı. Toplam 14 günlük tedaviden sonra hastanın sırıtndaki yanık alanı minimal skarla iyileşti.
Yanığa neden olan faktör Anadolu'da, halk arasında bardak çekmek, kupa çekmek veya şişe çekmek olarak bilinen ve vücutta, özellikle de sırtta lokalize miyalji benzeri ağrıları gidermek için kullanılan geleneksel bir tedavi yöntemidir[2]. Bu yöntemde, sırt veya bel ağrısı olan hasta yüzüstü yattıktan sonra bu işlemi uygulayan kişi, ağzı geniş bir çay bardağı veya nadiren su bardağının içine alev ile tutuşturulmuş bir kağıt parçası koyduktan sonra bardağı hastanın ağrı duyduğu yerin üzerine koyar. İçi duman ile dolmuş ve havası boşalmış bardak hastanın sırtına vantuz gibi yapışır. İşlem faklı bölgelerde eşzamanlı olarak yapılır. Bu bardaklar, yaklaşık 30 saniye ile iki dakika arasında sırtta bekletildikten sonra geri çekilir.
Bu çalışmada sunduğumuz olgunun öğretmen olması ve büyük bir merkezde oturması göz önüne alındığında, alternatif tıp ile sosyokültürel gelişmişliğin her zaman paralel gitmediği görülmektedir. Ayrıca deneyimlerimiz, hastaların bir çok durumda komşu tavsiyelerine oldukça itibar ettiğini göstermektedir. Bu tavsiyeler; gastrointestinal sistem semptomlarını gidermeden, obezite veya diabetes mellitusta çeşitli bitkisel ürünlerin kullanılmasına kadar geniş bir yelpazede yer almaktadır.
Sonuç olarak, modern tıptaki gelişmelere rağmen, sosyokültürel düzeyine bakılmaksızın insanlar, hala alternatif seçeneklere yönelmeye devam etmektedirler. Bu tip yanık olgularına yaklaşım ile diger yanıklara yaklaşım arasında bir fark bulunmamaktadır.
Kupa tedavisi-hacamat yaklaşık yıldır dünyada yaygın olarak kullanılan ve en güçlü detoks yöntemlerinden birisi olan kadim bir tedavi metodudur. Kupa tedavisini ilk televizyon ekranında, çocukken rahmetli Adile Naşit ve Kemal Sunal’ın bir filminde gördüğümü hatırlıyorum. Adile Naşit, yine o meşhur yüz ifadesiyle Kemal Sunal’ı yatırmış, sırtına bardaklar kapatıyordu. Çok tuhaf ve gülünç gelmişti gözüme… Anlamamıştım ne olduğunu ama Kemal Sunal’ın bağırışı oldukça komikti ve çok güldüğümü hatırlıyorum. Yani işin aslı, ninelerimiz, analarımız, atalarımız hep uygulamışlar bu yöntemi.
Tarihine bakacak olursak aynı akupunktur uygulamaları gibi yıllık geçmişi olduğunu, ilk kimlerin hangi coğrafyada uygulamaya başladığını tam olarak tespit edemediğimizi biliyoruz. Bildiğimiz, kupa tedavisi ve hacamatın kadim bir uygulama olduğu, toplumların süzülen ve aktarılan yöntemleri arasında kendisine yer bulduğu şeklinde. Taa Eski Mısır’daki fresklerde kupa tedavisine ait kabartmalı duvar süslerini görüyoruz mesela, ya da tıbbın babası, tüm hekimlerin ettiği yemine adını veren Hipokrat’ın kupa tedavisini ve hacamatı uyguladığını (İngilizce kaynaklarda blood-letting yöntemleri olarak da geçiyor) biliyoruz. İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V)’in hadislerinde ve sünnetinde de hakkettiği yeri bulduğu ise zaten bilinmekte.
Peki nedir kupa tedavisi? Ne işe yarar? Birçok modern tıp doktorunun elinin tersiyle ittiği gibi gerçekten bir safsata ve şarlatanlık aracı mıdır yoksa gerçekten işe yarar ve üzerinde araştırmalar yapılmış, etkileri gösterilmiş bir metod mudur?
Öncelikle kişisel bakış açımızın, hiçbir yöntemi “olmaz öyle şey” diyerek elimizin tersiyle itmeye dair olmadığını, gerçek şüpheci bilimsel bakış açısının, “gerçekten işe yarıyor ve bizler bilmiyor olabilir miyiz?” bakışını barındırması gerektiğini vurgulayalım ve anlatmaya başlayalım.
Kupa tedavisi uygulamanın tipine göre temelde iki çeşittir:
Öncelikle hekimin sizi bir ön değerlendirmeye alması gerekir. Bu değerlendirmede uygulamaya uygunluğunuz ve varsa engel durumlarınızın tanımlanması, hangi bölgeye, kaç adet kupa uygulanması ve bu kupalardan hangisine ek olarak yaş kupa yani hacamat uygulanmasının gerekeceğini belirlemek amaçtır. Ön değerlendirmeden sonra, cildin dezenfeksiyonu yapılır. Bu aşamada dezenfektan seçimi de ek hastalık durumunuza göre değişkenlik içerir.
Örneğin otoimmun tiroid sorunu, Hashimoto veya Graves gibi bir hastalığınız varsa batikon, tentürdiyot vb iyot içeriği yoğun bir dezenfektan kullanılmaması doğru olur. Dezenfeksiyon işleminden sonra kupa uygulanmasına geçilir. Bu aşamada ilgili hekimin seçeceği yönteme bağlı olarak kupaların ispirtolu yanan bir pamuk yardımıyla ısıtılması sonrası veya vakum tabancası gibi başka yöntemle kupaların yerleştirilmesi uygulanır. Hangi basınç altında ve ne kadar süre bekletileceği yine hekimin bilgisi ve uzmanlığı dahilinde olmalıdır. Yine uygulamanın tipine göre, lokal bekletme aşamasından önce, lenfatik akımın yönünde uygun basınç altında, kupalar yardımıyla derin myofasial masaj yapılması da etkinliği arttıran bir başka ek yöntemdir.
Kupa ile vakumlama aşaması bittikten sonra vakumlanan bölgenin rengine göre hekim hangi alanlardan cilde ince kesikler yapılması gerektiğine karar verir veya bu aşamayı hiç yapmadan işlemi kuru kupa safhasında da kesebilir. Bazen de kuru kupa uygulaması, akupunkturla eşzamanlı uygulanabilir. Hacamat yani yaş kupa uygulaması sırasında cilde mm derinliğinde ve birbirine belli mesafede ve sayıda, cildin dermatom hattı dediğimiz hatlarına paralel ince kesikler atılır. Bu kesiklerin gereksiz derin olması veya dermatom hattına paralel olmaması, iyileşmeyi geciktirip, cilt üzerinde kalıcı yara izleri bırakmaya sebep olup, tedavinin de etkinliğini düşürecektir. Çünkü hacamatta tam da mm arasındaki derinlikte yer alan özel bir damar dolaşım sistemindeki kanı boşaltabilmek amaçtır.
Yaş kupa uygulaması, gelen kanın niteliğine göre aynı seans içinde aynı bölgeye birkaç kez tekrarlanabilir. Ardından işlem sonlandırılır ve uygulama yapılan yerlerin üzeri steril gazlı bezle kapatılır.
Bu sorunun yanıtı, kişinin ağrıya hassasiyetine göre değişkendir. Ancak cilde kupa ile vakumlama, bu bölgeyi uyuşturup acı-ağrı duyusunu azaltır hatta ortadan kaldırır. Dolayısıyla çok büyük ihtimalle, herhangi bir ağrı-acı hissetmeyeceksiniz.
Uygulama yapılan bölgelerin suyla teması, beslenmede dikkat edilmesi gerekenler, egzersiz, cinsel ilişki, uygulama sonrası steril gazlı pedlerin ne zaman çıkarılması gerektiği gibi konularda dikkat edeceğiniz detaylar, sizin durumunuza özel olarak seans sonunda paylaşılacaktır.
Bu sorunun yanıtı hangi tedavi protokolünün uygulandığına ve kişinin durumuna göre değişkendir. Hekiminiz, size seans sonrasında bilgi verecektir.
T. C. Sağlık Bakanlığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı’nca hazırlanan yönetmeliğe göre aşağıdaki durumlarda Kupa Tedavisi ve Hacamat kullanılabilir;
1. Hastalık hali olmasa da koruyucu hekimlik dahilinde bağışıklığın güçlendirilmesi (Organik bir rahatsızlığı tanımlanmayan hastalarda immun sistemi güçlendirme)
2. Yumuşak doku romatizması (Fibromiyalji Sendromu)
3. Romatizmal hastalıklara ait kronik ağrı, eklem hareket kısıtlılığı, sabah tutukluğu, yorgunluk gibi durumlar
4. Kas-iskelet sistemi mekanik ağrıları (kemiklerin, kasların, tendonların, kıkırdakların kendisine ait hasarlanma, travma, yaralanmasına bağlı ağrılardır)
5. Diz ağrısı (osteoartrit vb, kireçlenme vb).
6. Migren ve gerilim tipi baş ağrısı gibi organik olmayan baş ağrıları
7. Organik olmayan uyku bozuklukları
8. Sindirim sistemi hastalıklarına ait bulantı, kusma, kabızlık gibi durumlar
monash.pwk
Hali hazırda gebeler üzerinde herhangi bir çalışma olmadığından dolayı, gebelere hacamat yaptıktan sonra fetüsü besleyen kan dolaşımın nasıl etkilendiğini bilinmediği için gebelik kontrendikasyon teşkil eder.
monash.pw dönemi- Menstrüasyon dönemi
Adet kanaması boyunca kaybedilen kan miktarı ortalama 50 ml olup, en fazla ml dir. Adet döneminde yapılan hacamat, kan volümü fazladan azalmasına ve demir eksikliğine sebep olabilir. Artı, hacamatın hormon profiline nasıl etki edeceğine dair bilgi yoktur.
3. Uzak dokulara veya lenf bezlerine sıçrama yapmış kanser varlığı (Metastatik kanser)
4. Toplardamarlarda damar içi pıhtılaşma sorunu olanlar (Derin ven trombozu (DVT) yani damar içi pıhtılaşma sorunu olanlar: hacamat kan hızını arttırdığı için mevcut olan trombüsleri yani pıhtıları yerinden oynatıp akciğer vb uzak dokulara pıhtı atmasına (pulmoner emboli) sebep olabilir)
5. Kontrol altına alınamayan kalp hastalığı varlığı, kalbin kan pompalama gücünün ileri düzeyde azalmış olduğu hastalar (Dekompanse kalp hastalığı)
6. Toplardamar iltihabı (Tromboflebit)
7. Aktif yaralar, cerrahi yaralar
8. Kansızlık (Anemi; Hb < mg/dl’nin altı) durumunda, kansızlığın sebebi araştırıldıktan sonra gereği halinde ancak demir içeren ilaç tedavisinden sonra, hacamat uygulanır.
9. Hemofili
Kanama/pıhtılaşma bozukluğu öyküsü
Kan sulandırıcı ilaç kullanımı varlığı (Antiagregan ilaç kullanımı durumu)
Düşük kilolu olmak (Düşük vücut kitle indeksi ; < 18’den az)