whatsapp ne kadara satıldı / Nolmuş? - Debboy.net Teknolojide Neler Olmuş Kategorisi

Whatsapp Ne Kadara Satıldı

whatsapp ne kadara satıldı

kaynağı değiştir]

Beta aşamasında aylar sonra, WhatsApp'ın resmi ilk sürümü Kasım 2009'da yalnızca iPhone için App Store'da piyasaya sürüldü. Ocak 2010'da BlackBerry akıllı telefon desteği eklendi. Daha sonra Mayıs 2010'da Symbian için ve Ağustos 2010'da Android için destek geldi. Ağustos 2011'de, Nokia'nın Seri 40 için bir beta desteği eklendi. Bir ay sonra Windows Phone desteği, ardından Mart 2013'te BlackBerry 10 eklendi.[19] Nisan 2015'te Samsung'un Tizen desteği eklendi.[20] WhatsApp'ı çalıştırabilen en eski cihaz, Mart 2007'de piyasaya sürülen Symbian tabanlı Nokia N95 idi (2017 yılında destek kesildi). Ağustos 2014'te WhatsApp, Android Wearakıllı saatler için destek ekleyen bir Android güncellemesi yayınladı.[21]

26 Şubat 2016'da WhatsApp yıl sonuna kadar, BlackBerry (BlackBerry 10 dahil), Seri 40 ve Symbian S60'ın yanı sıra Android (2.2), Windows Phone (7.0) ve iOS'un (6) eski sürümleri için desteğini sonlandıracağını duyurdu. BlackBerry, Seri 40 ve Symbian desteği daha sonra 30 Haziran 2017'ye kadar uzatıldı. Haziran 2017'de BlackBerry ve Series 40 desteği bir kez daha 2017'nin sonuna kadar uzatılırken Symbian kesildi.

BlackBerry, daha eski Windows Phone (sürüm 8.0) ve daha eski iOS (sürüm 6) cihazlar için destek 1 Ocak 2018'de kaldırıldı, ancak Nokia Seri 40 için Aralık 2018'e uzatıldı. Temmuz 2018'de WhatsApp'ın yakında KaiOS özellikli telefonlar için kullanıma sunulacağı açıklandı.

Ekim 2019'da WhatsApp, Android kullanıcıları için resmi olarak yeni bir parmak izi kilitleme özelliği başlattı.[22]

WhatsApp Web[değiştir

MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Bakan, kamu kurum ve kuruluşlarının çok değerli temsilcileri, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın 2017 yılı bütçesi ülkemize barış, huzur, kardeşlik getirmesi ve verimli günlere vesile olması dileğiyle hayırlı uğurlu olsun.

65'inci Hükûmetin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı seçilen Sayın Faruk Özlü, Savunma Sanayii Müsteşarlığının önemli bütün projelerinde çalıştı. Uzman ve proje müdürü olarak çalıştı. Zırhlı Muharebe Aracı Projesi'nde Cumhuriyet tarihinin tek kalemde en büyük savunma sanayi ihracatı yapıldı. Türkiye'nin kendi tasarımı ilk millî tankı ALTAY, ilk insansız hava aracı ANKA, ilk millî gemisi MİLGEM projelerinin yürütülmesinde Müsteşar Yardımcısı olarak görev aldı. Sayın Özlü'nün, havadan erken ihbar ve kontrol uçağı, A400M nakliye uçağı, F35 savaş uçağı, F16 ve helikopter elektronik harp sistemleri, M60 tank modernizasyonu, yazılım ve simülatör uzun menzilli hava ve füze savunma sistemleri görev aldığı projelerden bazıları olarak göze çarpıyor. Baktığımızda, Sayın Bakanımızın bu konuda ne kadar yaratıcı ve ne kadara önemli projelere imza attığını görüyoruz. Kendisini tebrik ediyoruz ve Bakanlığında da başarılar diliyoruz. Ümit ederiz ki savunma sanayisinde göstermiş olduğu başarıları bu Bakanlıkta da gösterecektir. Tabii ki yeni bir bakan olduğunuz için sizlere çok fazla eleştirimiz de yok, bunu da yapmayacağız ama konuşmanızın, kitapçığın 5'inci sayfasında "Bir hava yolu firmasının uzun yıllar içinde ve 80 bin çalışanıyla ulaşabildiği piyasa değerine sadece 55 çalışanı olan WhatsApp birkaç yıl içerisinde erişebilir." diye bir paragraf var. Aslında, ben, Bakanlığınıza bağlı ünitelerle ilgili rakamsal olarak çok şey söyleyecektim fakat bu paragrafı görünce, "55 çalışanıyla WhatsApp birkaç yıl içerisinde erişebilir." dediğiniz bu cümlede... Peki, bizde neden WhatsApp gibi şirketler, firmalar, sanayi neden yok, ona bir bakmamız gerekir. Bizden bir WhatsApp çıkabilir mi arkadaşlar? WhatsApp geçtiğimiz dönemde 19 milyar dolara satıldı, duymuşsunuzdur. Rakam beni şaşırttığı için merak edip Türkiye'nin en büyük şirketlerinin pazar değerine baktım. Türk Telekom, TÜPRAŞ, Türk Hava Yolları ve Petrol Ofisinin piyasa değerlerini topladığımda, hepsi bir WhatsApp etmiyor. Peki nedir bu WhatsApp? Madem bu kadar kıymetli, bizde neden olmasın? WhatsApp'ı kullandığım için kıymetini biliyorum, sizler de biliyorsunuz arkadaşlar. Akıllı telefonu olan herkese, bireysel ya da grup hâlinde yazılı, sesli ve görüntülü mesaj göndermenin en kolay ve ücretsiz yolu. Reklam yok, kurulumu çocuk oyuncağı ve bireysel için olduğu kadar, grup iletişimi için de ideal bir uygulama. Bunlardan dolayı da 2009'da kurulmuş yani yedi yılını henüz doldurmamış bu uygulama yakında bir milyar kullanıcıya uluşacak. Zaten, Facebook da bu potansiyeli gördüğü için kendisine ileride rakip olabilecek bu uygulamayı yüklü bir bedelle bünyesine katmakta tereddüt etmedi. Peki, WhatsApp nereden çıkar arkadaşlar, nasıl olur? Peki, bu kadar büyük bir değeri yaratan WhatsApp'ta kaç kişi çalışıyor? Benim tespitime göre 53, Sayın Bakanın konuşmasından aldığım rakama göre 55 kişinin kurduğu bir şirket. Cumhuriyet tarihimiz boyunca kurduğumuz, devlet himayesiyle koruduğumuz ve her birini uzunca bir süre tekel olarak el üstünde tutulmuş dev şirketlerimizden nasıl daha kıymetli oluyor bu şirket? On binlerce çalışanı, binlerce gayrimenkulü, uçağıyla, gemisiyle toplayıp satsanız bu şirketler kadar basit bir uygulama etmiyor piyasada. Bu hesapta sizce de bir gariplik yok mu arkadaşlar? Ya da tersinden soralım: Eğer bu hesap doğruysa, biz neden bu yeni piyasada top koşturamuyoruz? Evet, soru basit: Bizden bir WhatsApp çıkar mı? Bu soruyu birçok bilim adamı ve sanayiciye sordum, şartlı bir yanıt aldım: İyi bir ekosistem ve yaratıcılığa dayalı bir eğitim sistemiyle bir değil, onlarca WhatsApp çıkartmak mümkün. Doğrusu, bu yanıtı beklemiyordum. Zira, girişim işine kafa yoranlar genelde başarıyı açıklarken bireye vurgu yapar. Dâhi bir girişimci çıkar, kimsenin aklına gelmeyeni yaparak evinin garajında kurduğu şirketle bir anda milyarder olabilir. Bu hikâyelerde ne eğitimin rolünden ne de ekosistemden pek söz edilmez. Madem inovasyonu ve yaratıcılığı destekleyen bir ekosisteme sahip olmadan işimiz mucizelere kalmış ise, o hâlde ülkemizdeki duruma bu iki mercekten bakarak bizden bir değil pek çok WhatsApp nasıl çıkar ona bakmamız gerekir.

"Bilgi ekonomisi", adı üstünde, bilgiye özgürce ulaşılan ve bireylerin özgürce tahayyül edebildiği bir ekosistemde gelişiyor. O hâlde, her iki faktörde nerede olduğumuza tek tek bakalım. Bilgiye ulaşımda yani basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 154'üncü sıradayız arkadaşlar. Böyle olunca da inovasyon seviyesinde 142 ülke arasında 68'inci sıradayız. Bir taraftan bilgiye erişimin önüne her türlü engeli koyup diğer taraftan bilgiye dayalı inovasyonda ciddi bir rekabet yakalayabilmek mümkün değil. Mademki yetişkin kuşağımız inovasyonda çuvallamış durumda, o hâlde umut gençlerde. Peki, çocuklarımıza bu yeni WhatsApp ekonomisinde rekabet edebilecekleri becerileri kazandırabiliyor muyuz? Tabii ki hayır. Ülke olarak genç nüfusumuzu bu yeni dünyaya acaba gerektiği gibi hazırlayabiliyor muyuz? Tabii ki hayır. OECD ülkeleri arasında ileri derecede problem çözen gençlerin oranında sonuncu sıradaki yerimizi Şili ve İsrail'le paylaşıyoruz. Aldığımız puan, OECD ortalamasından yaklaşık 50 puan geride arkadaşlar. Dünyada 17'nci veyahut da 18'inci ekonomi olduğumuz hâlde, neden NASDAQ 'ta yani İleri Teknoloji Firmaları Borsasında tek bir şirketimiz yok? Yunanistan'ın 20, İsrail'in 70'i aşkın şirketi bu yüksek teknoloji pazarında at koştururken biz neden yokuz? Neden dünyanın en fazla ileri teknoloji çıkaran kentleri arasında İstanbul, Konya, Kayseri, Maraş, İzmir, Bursa, Denizli yok arkadaşlar? Dâhiler neden bizim topraklardan çıkmıyor? Bu soruları girişimcilere sorarsanız alacağınız yanıt tek bir kelime olacaktır: Ekosistem, eğitim. Bir ülkede bilgiye erişim özgürlüğü sınırlanırsa oradan yeni icatlar, inovasyon çıkar mı arkadaşlar? Tabii ki değil.

Önce bir tespit: Yıllardır, hep, gelecekte bir zaman diliminde başlayacağını ilan ettiğimiz bilgi ekonomisi artık küresel bir gerçek. Hatta bu kavram o kadar kanıksanmış ki OECD gibi kurumlar 1990'larda "bilgi bazlı ekonomi" derken, artık, "yeni ekonomi" ya da "21'inci yüzyıl ekonomisi" demekle yetiniyor. İnovasyon konusunda elimizdeki en iyi veri tabanlarından biri Birleşmiş Milletler ve Cornell Üniversitesi dahil pek çok uluslararası partnerin yedi yıldır yayımladığı Küresel İnovasyon Endeksi. Bu endeks inovasyonu yalnızca AR-GE yatırımları bakımından değil, bilgi ve teknoloji çıktısı ve katma değeri yüksek ürün çıktısı baz alınarak ölçülüyor. 2014 yılı verilerine göre, Türkiye inovasyon seviyesi ölçülen 142 ülke arasında 68'inci sırada. İsviçre inovatif ülke olarak 1'inci, Hollanda 4'üncü, Finlandiya 6'ncı sırada yer alırken, Sudan ve Yemen listenin sonunda konumlanıyor. Bu noktada, inovasyonun ekonomik kalkınmadaki rolünü daha doğrudan görmek İçin Küresel İnovasyon Endeks Puanı ile kişi başına milli gelir arasındaki bağa bakabiliriz. Aşağıdaki grafikte -grafikleri size gönderemiyorum- sonuçlar şaşırtıcı değil. İnovasyon arttıkça kişi başı milli gelir de artıyor. Hatta kişi başı milli gelirin neredeyse yarısı inovasyon seviyesiyle açıklanabiliyor. Bu tablodan Norveç -petrol geliriyle dünyanın en zengin ülkesi- ve Lüksemburg -nüfusu çok az- gibi iki uç örneği çıkartırsanız sonuç çok daha net bir şekilde görülebilir.

Bilgi ekonomisinde inovasyonun gelişmesi için gerekli ekosistemin temel girdisi bilgi. Bu önerme doğru ise, bilgiye erişim özgürlüğünün yüksek olduğu toplumlarda inovasyonun daha üst seviyede olması gerekir. İşte tam da bu nedenle, OECD'den Dünya Bankasına ekonomik kuruluşlar son yıllarda bilgiye ulaşımın önündeki engellerin aşılmasını ekonomik bir hedef olarak ortaya koyuyor. Pek çok uluslararası kuruluş da bilgiye erişim seviyesini ölçüyor. Bu endekslerden biri de Freedom House. Freedom House'a göre Türkiye kısmen özgür 59 ülkeden biri arkadaşlar. Bu sonuç geçtiğimiz dönemde ülkemizde çok tartışıldı ve bu tartışmalarda ya Freedom House Amerikalı bir STK olduğu için itibarsızlaştırıldı ya da basın özgürlüğünün abartılmış bir kavram olduğu vurgulandı.

Şimdi, bu veriler ışığında başlangıçtaki sorumuzu yeniden sorabilir: Ekosistemin göstergesi olarak bilgiye erişim özgürlüğüyle inovasyon arasında nasıl bir bağ var? Bir ülkede basın özgürlüğü arttıkça inovasyon da artıyor. Elbette bu bir korelasyon yani bu önermelerin tersini de söylemek istatistiki olarak mümkün ama mantıksal olarak çok zor. Ancak şunun altını çizmeliyim: Bu verilere göre bir ülkedeki inovasyon çıktısının yüzde 42'sini o ülkenin basın özgürlüğü endeksinin aldığı puanla açıklamak mümkün. Bir başka ifadeyle, bilgiye özgürce erişim arttıkça inovasyona dayalı ekonomik çıktı da artıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Başkan Vekili Mehmet Şükrü Erdinç geçti)

BAŞKAN - Sayın Çam, ek süre veriyorum.

Buyurun.

MUSA ÇAM (İzmir) - Yaratıcı fikirler, bilginin özgürce dolaştığı ve kolayca erişilebildiği ekosistemlerde daha kolay hayat bulur. Verilerin de gösterdiği gibi, hem bilgiye erişimde hem de inovasyonda dünyada hak ettiğimiz yerde değiliz. Bırakın dünyada hak ettiğimiz yeri, OECD ülkeleri arasında Şili ve Meksika'nın bile gerisindeyiz. Ülkemiz hapisteki gazeteci sayısından, İnternet erişimine kapalı site sayısından, İnterneti tabana yayma sorunlarına kadar pek çok alanda çok parlak bir konuma sahip değil ne yazık ki. Sİyasi gündemin kısa vadeli merceğinden bakınca, bilgiye erişimin ekonomik faturasını göremiyoruz. Bu sorunu gazeteci örgütlerine ya da aydınlarına havale etme lüksümüz de yok. Zira, küresel rekabetten kopmanın faturasını hepimiz ödeyeceğiz; seçim bizim: Ya meseleyi gündeme getirenlere ayar vermeye devam edeceğiz ya da ülkenin girişim potansiyelinin önünü açacağız.

Bitirmeden, ilk soruya yani bizden bir marka NASDAQ'ta işlem görür mü sorusuna da yanıt vereyim: Mümkün görünmüyor. Olsa da ancak ülkemizin genel atmosferinden soyutlanmış bir fanusta yetişen bir markayla bu mümkün. Bu tür mucizelerle ortaya çıkan tek bir markayla da global ekonomide ne kadar rekabet edebileceğimize bu verilerle siz karar verin.

Değerli milletvekilleri, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaşananlar da ayrı bir konu.

Sayın Bakanın, byLock'un Hükûmet tarafından işten çıkarılan eski TÜBİTAK çalışanlarınca yani FETÖ yapılanmasına mensup kişilerce geliştirildiği yönünde bir açıklaması var. Tabii, eğer bu doğruysa bu da çok ciddi ve vahim bir durum. On dört yıldır iktidarda olan AKP Hükûmeti döneminde TÜBİTAK'a bu kadar insan nasıl yerleştirildi ve nasıl TÜBİTAK'ı bu hâle getirdiler, bunu da mutlaka incelememiz gerekiyor.

Başbakan çıkıyor, "Orduya, bürokrasiye değil ama mesela TÜBİTAK'a yaptığımız atama hiç olmamış. Bazen insanın kafası bozuk oluyor, doğru düzgün düşünemiyor, öyle bir anımıza gelmiştir" diye bir açıklama yapıyor. Bunu TÜBİTAK'ın başına hayvanat bahçesi eski müdürünün atanmasından sonra söylüyor. Bu nasıl bir ciddiyetsizlik? Böylesi partizanca davranışlar yüzünden ülkeyi bir çukura sürüklediniz ve birlikte iş yaptığınız kişiler yüzünden bu yüzyılda ülkeyi bir darbeyle karşı karşıya getirdiniz.

Bylock meselesine değineceğim, ama özellikle, FETÖ'cü olma iddiasıyla TÜBİTAK'ta işten çıkarılan yaklaşık 600 kişinin varlığından söz ediliyor. Peki, bu çalışanları kim işe aldı? On dört yıllık iktidarınızda ne yaptınız? Bunların hepsinin burada açıklanması gerekir. Bunun önemli nedeni, liyakate ve akla dayanan bir sistem değil, inanca dair bir vizyon geliştirme hevesiniz. TÜBİTAK'ın kendisinin geliştirdiği Linux tabanlı işletim sistemi Pardus'un Ağustos 2014'teki tanıtımında "Biz önce Allah rızası için daha sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz, elimizden geldiği sürece de uğraşmaya devam edeceğiz" ifadelerinin yer aldığı bir görselin kullanıldığını biliyoruz. Kurum içinde getirilen yeniden yapılanma politikasıyla, popüler bilim kitaplarına getirdiği yerlilik ve kültürel uyum kriterleri kapsamında 50 bin kitap için TÜBİTAK yönetiminin toplatma kararı verildiği belirtiliyor. İşte tüm süreci özetleyen durum da budur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimi şöyle sonlandırmak istiyorum: FETÖ gibi bir örgüt TÜBİTAK gibi bir yapıyı dua okuyunca daha çok çiçek açan bitki yetiştirmek dışında hangi motivasyonla ele geçirmek ister? Bu konuyu daha derinlemesine incelemek gerekiyor. Sizin açıklamalarınızdan byLock'u öğrendik. FETÖ'cülere kaynakları teslim edip kadrolaşmalarını, darbe için yazılım geliştirmelerini sağlamışsınız sonra da "Mağdur olduk." diyorsunuz. Peki başka? Bu aşamada TÜBİTAK'ı bu yapılar nezdinde çok değerli yapan iki farklı özelliğinden söz etmek mümkündür. İlki, TÜBİTAK'ın dağıtılmasında büyük rolü olan teşvikler, diğer bir girişim isteğiniz fikirlerinizi devlete anlatıyorsunuz. Devlet de size içinde hibenin de olduğu birtakım ödemeler yapmayı kabul ediyor. Bu sürecin yönetimini ve takibini de TÜBİTAK yapıyor. Bu kapsamda araya birkaç kişiyi sıkıştırsa farkına varır mıydınız, onu bilemiyoruz.

Bu durumun nedenlerine baktığımızda, kısaca, eğitim sistemine, üniversitelere, akademisyenlere dair bir değerlendirmede de bulunmak istiyorum. AKP Hükûmetinin en başarısız olduğu alanlardan birinin eğitim sistemi olduğunu biliyoruz. Yazarları, akademisyenleri, gazetecileri hapse atarak Türkiye'de bilim yapılamaz hâle getirdiniz, bilim insanlarını boğan bir atmosfer yarattınız. Aydınlar, akademisyenler birbirlerine bağlı, sayıca az bir grup zaten. Bu insanlar üzerindeki her baskıyı dolaylı bir yoldan öğrenciler de hissediyorlar. Baskıların yarattığı negatif atmosfer nedeniyle de güvensiz ve umutsuz bir ortam yaratarak yaratıcılığı ve gelişmeyi engelliyor, ülkeyi terk etmelerine yol açıyorsunuz.

(Oturum Başkanlığına Başkan Süleyman Sadi Bilgiç geçti)

BAŞKAN - Sayın Çam, toparlar mısınız lütfen.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bitiriyorum.

OHAL kararnameleriyle baskıyı daha da arttırmış, sarayda toplayarak kendinizi alkışlattığınız rektörler eliyle bilimsel gelişmenin önünü tıkamış, biat kültürünü yerleştirmeyi hedeflemiş görünüyorsunuz. Ancak unutmayın, demokratik bir toplum özgür üniversiteleri olmadan var olamaz. Ne yazık ki akademisyen olmanın temel ilkelerinden biri olan özerklik ve özgürlükler hiçe sayılmaktadır. Çalışma yaşamı boyunca darbelere karşı demokrasiyi savunan, barıştan yana taraf olmuş ve cemaat gibi oluşumlara prim vermeyen çağdaş ve ilerici akademisyenler olağanüstü hâlin puslu havasında ihraç listelerine eklenmiştir. İhraç listelerine hangi gerekçelerle ve kimler tarafından isimlerinin yazıldığı bilinmezliğini korurken, emin olunan tek şey AKP iktidarının çağdaş ve demokrat akademisyenlere tahammülünün olmadığıdır.

Son sözüm: AKP, dünya görüşünü paylaşmayan akademisyenleri işsiz bırakarak cezalandırma yoluna yönelmiştir. Böylesi bir pratikten de gelişme beklemek mümkün değildir. Modern dünyada bilgiye dayalı yeni bir ekonomi kuruluyor. Bu ekonomide rekabet edebilmek için ileri teknolojiye dayalı sektörlerde çalışacak insanları yetiştirmemiz gerekiyor. Maalesef, ne bilgiye erişimde ne de problem çözme becerilerinde durumumuz parlak değil. Bizden bir WhatsApp çıkması için bilgiye erişimin de eleştirel düşüncenin de ülke ekonomisinin de temel sorun olduğunu kabul etmemiz ve buna göre adım atmamız gerekmektedir. Bunu başardığımız zaman bu topraklardan bir değil onlarca WhatsApp çıkacağına inancım kesindir.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çam.

MUSA ÇAM (İzmir) - Son sözüm: Ama şunu da bilmeniz gerekiyor: Bütün konuşmamda eğitime ağırlık verdim. Bir taraftan eğitime ağırlık vermez, inovasyona ağırlık vermez, bilime ve teknolojiye ağırlık vermez de "Biz dindar ve kindar bir nesil yaratacağız." diyecekseniz Türkiye'nin sonu çıkmaz sokaklardır, bizler inşaata devam edeceğiz demektir arkadaşlar.

Saygılar sunuyorum.

Satılık Daire

  • Bursa Osmangazi Demirtaş Bakyapı Prestij evleri satılık 3+1 dair - Dış Cephe
    pati-iconBursa Osmangazi Demirtaş Bakyapı Prestij evleri satılık 3+1 dair
    pinOsmangazi, Bursa
    platin-ilan
  • ATAŞEHİR ERYAMAN KONUTLARI ULTRALÜKS 4+1 SATILIK DAİRE  - Antre Hol
    ATAŞEHİR ERYAMAN KONUTLARI ULTRALÜKS 4+1 SATILIK DAİRE
    pinYenimahalle, Ankara
    platin-ilan
  • GÜLLÜK MERKEZDE DENİZ MANZARALI 2+1 SATILIK  100 M2 DAİRE  - Manzara
    GÜLLÜK MERKEZDE DENİZ MANZARALI 2+1 SATILIK 100 M2 DAİRE
    pinMilas, Muğla
    platin-ilan
  • Fırsat! Dalyan'da cadde üzeri bahçe katı 2+1 daire - acil  - Balkon - Teras
    Fırsat! Dalyan'da cadde üzeri bahçe katı 2+1 daire - acil
    pinOrtaca, Muğla
    platin-ilan
  • elit-office-badge
    NEF BAHÇELİEVLER'DE SATILIK 3+1 160M2 BALKONLU DAİRE  - Yüzme Havuzu
    NEF BAHÇELİEVLER'DE SATILIK 3+1 160M2 BALKONLU DAİRE
    pinBahçelievler, İstanbul
    platin-ilan
  • elit-office-badge
    BAHÇELİEVLER ÇALIŞLAR CADDESİNDE SATILIK 140M2 3+1 DAİRE  - Sokak Cadde Görünümü
    BAHÇELİEVLER ÇALIŞLAR CADDESİNDE SATILIK 140M2 3+1 DAİRE
    pinBahçelievler, İstanbul
    platin-ilan
  • elit-office-badge
    ADNAN KAHVECİ BULVARINA PARALEL OTOPARKLI SATILIK 150M 3+1 DAİRE  - Dış Cephe
    ADNAN KAHVECİ BULVARINA PARALEL OTOPARKLI SATILIK 150M 3+1 DAİRE
    pinBahçelievler, İstanbul
    platin-ilan
  • elit-office-badge
    RE/MAX DREAM den M.ALI PASA da SATILIlK EGIMSIZ 2+1 DUBLEX  - Dış Cephe
    RE/MAX DREAM den M.ALI PASA da SATILIlK EGIMSIZ 2+1 DUBLEX
    pinİzmit, Kocaeli
    platin-ilan
  • DENİZ MANZARALI MÜSTAKİL BAHÇE VE HAVUZLU FULL+FUL SATILIK VİLLA  - Yüzme Havuzu
    DENİZ MANZARALI MÜSTAKİL BAHÇE VE HAVUZLU FULL+FUL SATILIK VİLLA
    pinBüyükçekmece, İstanbul
    platin-ilan
  • elit-office-badge
    --FIRSAT--KARASU'DA SATILIK SİTE İÇİ TAMAMI BU FİYAT HEMEN TAŞIN  - Dış Cephe
    --FIRSAT--KARASU'DA SATILIK SİTE İÇİ TAMAMI BU FİYAT HEMEN TAŞIN
    pinKarasu, Sakarya
    platin-ilan
  • BEYLİKDÜZÜ SİMA YAPI DAN SATILIK FIRSAT DAİRE DOUBLEX 3+2 KÖŞE  - Mutfak
    BEYLİKDÜZÜ SİMA YAPI DAN SATILIK FIRSAT DAİRE DOUBLEX 3+2 KÖŞE
    pinBeylikdüzü, İstanbul
    platin-ilan
  • AYGÜLDEN EDREMİT KADIKÖY DE NEZİH SİTE İÇİ HVZ 2+1 SATILIK DAİRE  - Yüzme Havuzu
    pati-iconAYGÜLDEN EDREMİT KADIKÖY DE NEZİH SİTE İÇİ HVZ 2+1 SATILIK DAİRE
    pinEdremit, Balıkesir
    platin-ilan
  • elit-office-badge
    ANTALYA KEPEZ YENİDOĞANDA DOĞALGAZLI 2+1 110M2 SATILIK DAİRE  - Oda
    ANTALYA KEPEZ YENİDOĞANDA DOĞALGAZLI 2+1 110M2 SATILIK DAİRE
    pinKepez, Antalya
    platin-ilan
  • elit-office-badge
    MUHTEŞEM MANZARALI ŞEHRİN KALBİNDE 2+1 DAİRE  - Manzara
    MUHTEŞEM MANZARALI ŞEHRİN KALBİNDE 2+1 DAİRE
    pinKuşadası, Aydın
    platin-ilan
  • DİDİM EFELER'DE SATILIK DUBLEKS 3+1ACIK MUTFAK  130 M2  - Mutfak
    pati-iconDİDİM EFELER'DE SATILIK DUBLEKS 3+1ACIK MUTFAK 130 M2
    pinDidim, Aydın
    platin-ilan
kaynağı değiştir]

WhatsApp, açık standartlı Genişletilebilir Mesajlaşma ve Durum Protokolünün (XMPP) özelleştirilmiş bir sürümünü kullanır. Kurulumun ardından, kullanıcının telefon numarasını kullanıcı adı olarak kullanarak bir kullanıcı hesabı oluşturur (Jabber ID: ). WhatsApp yazılımı, kişileri kullanıcının WhatsApp kişi listesine otomatik olarak eklemek için cihazın adres defterindeki tüm telefon numaralarını WhatsApp kullanıcılarının merkezi veritabanıyla otomatik olarak karşılaştırır. Daha önce Android ve Nokia Seri 40 sürümleri, şifre olarak telefonun IMEI'sinin MD5 karmasını, ters çevrilmiş bir sürümünü kullanıyordu.[26] iOS sürümü, telefonun IMEI yerine Wi-Fi MAC adresini kullandı. 2012 güncellemesi artık sunucu tarafında rastgele bir şifre oluşturuyor.

Şubat 2015'te WhatsApp sesli arama özelliğini kullanıma sundu.[27] Bu, WhatsApp'ın kullanıcı popülasyonunun tamamen farklı bir kesimini çekmesine yardımcı oldu. WhatsApp'ın ses codec'i Opus'tur. Bu, değiştirilmiş ayrık kosinüs dönüşümü (MDCT) ve doğrusal tahmine dayalı kodlama (LPC) ses sıkıştırma algoritmalarını kullanır. WhatsApp, Opus'u 8–16 kHz örnekleme oranlarında kullanır.[28] 14 Kasım 2016'da Whatsapp, Android, iPhone ve Windows Phone cihazlarındaki kullanıcılar için bir görüntülü arama özelliği ekledi.[29]

Kasım 2017'de Whatsapp, kullanıcılarının yanlışlıkla gönderilen mesajları 7 dakikalık bir zaman diliminde silmesine izin verecek yeni bir özellik yayınladı.

Multimedya mesajları, bir HTTP sunucusuna gönderilmek üzere görüntü, ses veya video yüklenerek gönderilir. Daha sonra Base64 ile kodlanmış küçük resmiyle birlikte içeriğe bir bağlantı gönderilir.

WhatsApp, iki kullanıcı arasında mesaj alışverişi için bir "sakla ve ilet" mekanizması izler. Bir kullanıcı mesaj gönderdiğinde, önce saklandığı WhatsApp sunucusuna gider. Ardından sunucu, alıcıdan mesajın alındığını onaylamasını tekrar tekrar ister. Mesaj onaylanır onaylanmaz sunucu mesajı bırakır. WhatsApp sunucusu, mesajı teslim edilmediğinde veritabanında yalnızca 30 gün boyunca tutar.

Uçtan uca şifreleme[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır