Latince adı Vaccinium spp. olan yaban mersini, ülkemizde maviyemiş adıyla da anılıyor. Likapa olarak da bilinen meyve, ayrıca ligarba, ayı üzümü, morsivit, çalı çileği, Trabzon
çayı gibi isimlerin sahibi olarak karşımıza çıkıyor. Dünya çapında, geniş bir pazarda alıcı bulan yemişler, taze veya kurutularak tüketilebildiği gibi işlenerek marmelat, şurup ve reçel şeklinde de piyasada görülebiliyor.
Ankara Üniversitesi’nin Mavi Yemiş yetiştiriciliğine dair ders notlarına göre, ılıman iklim kuşağına adapte olan yaban mersini, gerçek üzümler grubunda ve fundagiller familyasında sınıflandırılıyor. Kültürü yapılan temel dört türden bahsediliyor: Bunlar yüksek boylu çalıdaki yaban mersini (Vaccinium corymbosum), alçak boylu çalı formunda yaban mersini (Vaccinium angustifolium), alçak çatılı maviyemiş (Vaccinium myrtilloides) ve tavşan
gözü (Vaccinium ashei) maviyemiş olarak sıralanıyor. Yaban mersini, farklı türleriyle ülkemizde doğal olarak yetişmesiyle coğrafyaya uygun olduğunu ispatlıyor.
Maviyemiş (Yaban Mersini) Türleri:
Ocak şeklinde görünümü olan maviyemiş, dip kısmından yeni sürgünler vererek odunsu çalı formunda büyüyor. Sırık şeklindeki sürgünler 10 ile 20 yıl arasında yaşıyor. Yüksek boylu çalı türleri 120 -130 cm boya ulaşabiliyor. Tozlanma için arı gibi böceklere ihtiyaç duyuyor. Çiçeklenme genellikle bitki üzerinde 3-4 hafta sürüyor. Genellikle nisan-mayıs gibi çiçeklenen yaban mersininin çiçeklerinin %80 kadarı meyveye dönüyor. Samsun Tarım İl Müdürlüğü Dergisi’nde yer alan makaleye göre, her yıl ilkbahar öncesi gözler uyanmadan budanan bitkiler, diğer ekinlere göre çok daha az budamaya ihtiyaç duyuyor. Yabancı ot temizliği de yaban mersini yetiştiriciliği için oldukça önemli görülüyor. Temmuz ayıyla başlayan hasat ise genellikle eylül ayı sonuna kadar devam ediyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Maviyemiş Bahçe Tesisi Projesi Fizibilite Raporu ve Yatırımcı Rehberi’ne göre, ülkemizde yaban mersininin dört farklı türü görülüyor. Vaccinium vitis idea L., Vaccinium myrtillus, L., Vaccinium arctostaphylos L., Vaccinium uliginosum L. türlerine topraklarımızda rastlanıyor. Ayrıca ülkemizde boylu maviyemiş olarak adlandırılan Vaccinium corymbosum L. çeşitleri (Brigitta, Bluecrop, Bluejay, Duke, Nelson, Earliblue, Patriot, Spartan) ile adaptasyon denemeleri yapıldığı ve başarılı sonuçlar elde edildiği biliniyor.
Çok hızlı yetişen, pazarı geniş olan ve birim alandaki yüksek getirisi ile tanınan meyve, her geçen gün ülkemizde daha çok yetiştiriliyor. Fenolik bileşen ve antosiyanin açısından zengin olan yaban mersini, sağlık açısından olumlu etkiler sunuyor. Dünyada “blueberry” adıyla tanınan maviyemiş, doğadaki yabani formu ve endüstriyel versiyonlarıyla topraklarımızda bereket vadediyor.
Yaban mersini, asitli ve organik madde bakımından zengin topraklarda yetişiyor. pH derecesinin 4.5 ile 5.2 arasında olması gerekiyor. Defne, orman gülü, çam, kızılağaç, ladin yetişen alanların yaban mersini için de uygun olduğu biliniyor. Türkiye’nin 40 ile 42. enlem arasında yer alan bölgelerinde doğal asitli alanların varlığı, topraklarımızın maviyemiş için uygun olduğunu gösteriyor. Peki, yaban mersini Türkiye’nin hangi bölgelerinde yetişir? Özellikle Karadeniz’de yetişen yaban mersini, Artvin’den Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Sinop, Samsun, Zonguldak’a kadar yetişebiliyor. Hatta uygun koşullar İstanbul ve Bursa’da da görülüyor. Geniş uyumlu arazi bulunması, gelecek yıllarda ülkemizde daha çok yaban mersini yetiştirilebileceğinin müjdesini veriyor.
Güneş alan, gölgesi olan, hafif meyilli, drenajlı, hava akımı iyi, güney veya kuzey batıya bakan alanlar yaban mersini yetiştirmek için uygun görülüyor. 160 gün yetişme süresinde 7 derecenin altında sıcaklık, 300-1000 saat soğuklama istiyor. Soğuğa dayanıklı olan maviyemiş ekini, ekstrem sıcaklıklara da dayanıyor. -40 dereceye kadar kar altında sağlamlığını koruyor. Ancak çiçekleri -2.2 derece zarar görmeye başlıyor. Deniz seviyesinden 100 metre yüksekten başlayarak 2200 metreye kadar yetişebiliyor.
Sonbahar sonunda veya ilkbahar başında 30-40 cm derinliğinde çukurlara dikilen ekinlerin kökleri ince olduğu için dikim sonrası kuru bırakılmaması önem arz ediyor. Bitki dikildikten sonra etrafına 10-15 cm kalınlığında malç seriliyor. Yaban mersini yetiştiriciliğinin 1 sene kadar öncesinde toprağın hazırlanması öneriliyor. pH değeri dengelenmesi için dikimden 6 ay kadar önce kükürt uygulamasının tamamlanması gerekiyor. Dikim sırasında sıra üzerinde 1.0-1.5 metre, sıra arasında 1.5-3.0m mesafe bırakılıyor.
Peki yaban mersini ne zaman gübrelenir? Yaban mersini yetiştiriciliğinde, dikim sırasında ahır gübresi ile toprak karışımı dikim çukurunun boş kalan alanlarına dolduruluyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Maviyemiş Bahçe Tesisi Projesi Fizibilite Raporu ve Yatırımcı Rehberi’ne göre, dekar başına 50-70 kilogram kadar kompoze gübre (5-10-5) kullanılıyor. Kompoze gübre, ilkbaharda, gözler kabardığında uygulanıyor. Ayrıca yaban mersinine hangi gübre atılır? Toprak çok asitli olduğunda, bu işlemden yaklaşık 6 hafta sonra dekar başına 16 kg sodyum nitrat veya kalsiyum nitrat veriliyor. Eğer asit oranı fazla değilse, dekar başına 13-14 kilogram amonyum sülfat gübresi verilmesi uygun görülüyor.
Tarfin, yaban mersini yetiştiriciliği için emek veren çiftçilerimizin tarımsal ürün ihtiyaçlarında yanında oluyor. Tarfin mobil üzerinden gübre ve ilaç fiyatlarını karşılaştırabilir, 500’ü aşkın Tarfin Satış Noktası üzerinden kolaylıkla alışverişinizi gerçekleştirebilirsiniz. Üstelik yeni finansal sistemi sayesinde Tarfin, hasat vadeli ödeme imkanı da sunuyor.
Yaban mersini ne zaman yetişir? Yaban mersini hangi mevsimde yetişir?
Yaban mersini çeşidine bağlı olarak 4 ile 12 hafta arasında olgunlaşıyor. Genellikte yaz ortasından sonra, yaz sonunda hasada başlanıyor.
Yaban mersini ne zaman dikilir?
Don olaylarına bağlı olarak ilkbahar veya sonbaharda dikim yapılıyor.
Yaban mersini nasıl sulanır?
Sulama için hem damla sulama hem de yağmurlama sulama kullanılabiliyor.
Yaban Mersini Kaç Günde Bir Sulanır?
Maviyemişlerin olgunlaşma mevsimi uzun olduğu için hasat süresi boyunca 10 günlük aralıkla 2-3 kez sulama yapılıyor.
Tarfin satış noktaları ve güncel kampanyalar hakkında bilgi almak için telefon numaranızı bırakın, sizi arayalım.
Benzer Haberler
Fosforlu gübre faydaları saymakla bitmiyor. Fosforlu gübre nedir, çeşitleri nelerdir öğrenmek için tıklayınız.
Devamını okuNPK gübre nedir, faydaları nelerdir merak ediyorsanız yazımızdan okuyabilirsiniz. NPK gübre hakkında tüm bilgiler Tarfin Blog'ta.
Devamını okuTarfin Karadeniz'de hizmet vermeye başladı
Devamını okuTalebinizi Aldık. Teşekkür Ederiz.
Size en kısa sürede ulaşacağız.
ÇALIŞMA TAKVİMİ
1. Dinlenme Dönemi (Kasım-Mart Ortası)
>> Kasım-Aralık ayların yabancı otların yok edilmesi amacıyla herbisit uygulaması yapılır.
>> Kış aylarında yapılan seçici sürgün çıkarma ve kırılmış zarar görmüş sürgünlerin çıkararılması şeklinde budama yapılır.
>> Şubat ayı ile Mart ayı ortalarına kadar yabancı otlar büyümeye başlamadan önce pre-emergent herbisit uygulaması yapılır.
>> Mühendis böceği kontrolu için dinlenme döneminde ilaç uygulaması yapılır.
>> Kış aylarındaki soğuklardan ve hastalıklardan etkilenmiş olan sürgünler budama ile çıkarılır.
2. Çiçek ve Yaprak Gözlerinin Uyanma Dönemi (Mart sonu ile Nisan sonu)
>> Gerekiyorsa ilk mumlu tane hastalığı için fungusit uygulaması yapılır.
>> İlk gübre uygulaması yapılır.
>> Toprak işleme veya herbisit uygulaması ile yabancı ot kontrolü sağlanır.
>> Bakteriyel kansere karşı bakır uygulaması yapılır.
3. Çiçeklenme Dönemi (Nisan sonu ile Mayıs sonu)
>> Gerekli ise mumlu tane hastalığı ve Botrytis için ikinci fungusit uygulaması yapılır.
>> Gerekli ise afit ve meyve kurtlarını kontrol etmek amacıyla insektisit uygulaması yapılır. Tozlanma için bahçeye arı kovanı yerleştirilir.
>> Mayıs sonları ile haziran başlarında ikinci gübre uygulaması yapılır.
4. Meyve Gelişimi Dönemi (Haziran-Temmuz)
>> Sıraların ortasındaki otların kontrol altına alınması amacıyla toprak işleme yapılır.
>> Gerekli ise Haziran ayı başları ile ortalarına doğru üçüncü gübre uygulaması yapılır. Gerekli olduğunda gerektiği kadar sulama yapılır.
>> Kuşları kontrol etmek için gerekli olan araçlar bahçeye yerleştirilir.
>> Temmuz sonuna doğru bitkilerden besin maddesi analizi için materyal toplanır.
5. Hasat (Temmuz- Eylül)
>> Meyveler hasat edilerek pazara sunulur.
>> Gerekli ise sulama yapılır.
5. Hasat Sonrası Büyüme Dönemi (Eylül –Ekim Ortası)
>> Yabancı ot kontrolü için toprak işleme yapılır.
>> Gerekli ise sulama yapılır. Kuşları kontrol etmek için kurulan aletler kaldırılır.
Hastalıklardan korunmak, hastalıklarda iyileşme sürecini hızlandırmak amacıyla tedavide bitkisel ürünlerden (tıbbi çaylar, bitkisel ilaçlar vb.) yararlanılması “Rasyonel Fitoterapi” uygulamaları ile tüm dünyada 80’li yıllardan sonra daha da yaygınlaşmıştır. Tedavide yararlanılan bitkilerin uygun etken bileşik taşıyan kısımlarını elde etmek üzere tüm dünyada tarımı yapılmaktadır. Bunlardan en önemlilerden biri Vaccinium türleridir. Vaccinium macrocarpon Aiton. (cranberry)ve Vaccinium myrtillus L.(blueberry)en yaygın kültürü yapılan Vaccinium türleridir. Güncel tedavideki önemi giderek artan Vaccinium myrtillus L. Ericacae familyasına ait bir bitkidir. Diğer dillerde Bilberry, Blueberry, Huckleberry, Whortleberry, Heidelbeer, Myrtille olarak adlandırılmaktadır.
Türkiye’de Vaccinium cinsine ait 4 tür ve 1 alt tür olmak üzere 5 takson bulunmaktadır. Bunlar Vacciniumarctostaphylos L., Vacciniummyrtillus L., Vacciniumuliginosum L., Vacciniumvitis-idaea L. ve Vacciniumvitis-idaea subsp. vitis-idaea’dır. Bitkiye Artvin’de morsivit veya mahabak; Giresun’da çalı çileği; Rize’de likapa; Rize Pazar ilçesinde kaskanaka; Rize Ardeşen ilçesinde çera (çela); Trabzon’da ligarba, lifos veya Trabzon üzümü; diğer bölgelerde ise ayı üzümü, çay üzümü, çoban üzümü olarak isimlendirilmektedir. Aktarlarda ve literatürümüzde yaban mersini olarak geçmektedir.
Ülkemizde daha çok Karadeniz Bölgesinde, kısmen de Marmara Bölgesinde doğal formları yayılış göstermektedir. Olgun taze meyveleri halk tarafından toplanarak tüketilmektedir. İçerdiği tanenden dolayı meyveleri buruk lezzetlidir. Aynı zamanda meyveler kurutularak kuru meyve şeklinde de tüketilmektedir.
Bitkinin tıbbi özelliği “Ortaçağ’dan” beri bilinmektedir. St. Hildegard (1098-1179) bitkiyi menstruasyonu düzenlemek amacıyla önermiştir. 16. yüzyıla kadar bitki farklı endikasyonları ile herbalistler tarafından nadiren anılmıştır. 16. yüzyılda Lonicerus, bitkinin meyve ve yapraklarının mesane taşlarında ve safra rahatsızlıklarında; yaprak özsuyunun ise skorbüt hastalığında kullanabileceğinden bahsetmektedir. II. Dünya Savaşı’nda pilotlara gece görünüşünü düzeltmek amacıyla yaban mersini meyvelerinden hazırlanan reçellerin yedirildiği söylenmektedir. Vaccinium myrtillus L., ülkemizde Kuzey Anadolu Dağları’nın ormanlarında, Dünyada ise Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’nın çalılık ve ormanlık dağlarında ve tepelerinde doğal olarak yetişmektedir.
Ülkemizde kültür tiplerinin yetiştirilmesine başlanmıştır. Özellikle Rize civarında kapama bahçeler oluşturulmuştur. Kültür tiplerinde taze meyvede su oranı çok yüksek, meyve eti ince ve yumuşak olduğu için taze tüketime uygundur. Nakliyeye uygun olmayan meyvenin kurutularak tüketilmesi de aşırı su içerdiği için olası gözükmemektedir. Ancak meyve suyuna işlenebilir ve soğuk zincir ile önemli pazarlara taşınarak taze tüketime sunulabilir.
Bitki botanik özellikleri açısından değerlendirildiğinde; rizomlu, yaprak döken, 30-50 cm boyunda çalı şeklinde bitkidir. Yaprakları kısa saplı, ovat eliptik şekilde, kenarları küçük testere dişlidir. Çiçek durumunu, baharda ilk çıkan 1-4. Yaprağın koltuklarından tek tek çıkan çiçekler oluşturur. Meyvesi koyu mor renkte ve mumsudur. Bitkinin çiçeklenme zamanı Mayıs-Temmuz ayları olup, meyveler olgunlaştıktan sonra Haziran-Eylül aylarında toplanır. Bitkinin kullanılan kısımları kurutulmuş yaprakları ve olgunlaşmış kurutulmuş veya taze meyveleridir. Vaccinium myrtillus L. halk arasında astrejan, tonik ve antiseptik özelliklerinden dolayı diyare, dizanteri, hemoroit, gastrointestinal enflamasyonlar ve ağız enfeksiyonlarında kullanılır. Hipoglisemik etkisinden dolayı diyabette kullanılır. Yapraklarının infüzyon veya dekoksiyonu deri enfeksiyonlarında ve yanıklarda, ağız, göz enflamasyonlarında lokal olarak uygulanmaktadır. Ülkemizde ise halk arasında kabız, antiseptik, kuvvet verici ve şeker hastalığına karşı %5 infüzyon halinde, Trabzon’da toprak üstü kısımlarından hazırlanan dekoksiyon dahilen bağırsak hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Kimyasal Bileşimi Meyvelerinde; antosiyanozitler ,antosiyaninler, tanenler, meyve asitleri, iridoitler, kafeik asit türevleri bulunmaktadır. Yapraklarında ise; kateşik tanenler, flavonoitler, iridoit, monoterpenler, kafeik asit türevleri, fenolik asitler bulunmaktadır.
Genel Kullanım Alanları: Dahilen hipertansiyon ve diyabete bağlı gelişen retinopati; periferal vasküler rahatsızlıkla, purpura; kapiler yetmezlik, venöz yetmezlik ve hemoroit gibi vasküler rahatsızlıklarda; bağırsak enfeksiyonu sonucu oluşan diyare gibi temel kullanım alanlarına sahip olup ayrıca görüş kaybı, katarakt, makula dejenerasyonu, dismenore, cerrahi müdahale sonrası gelişen kanamayı azaltma gibi kullanım alanlarına da sahiptir.
Haricen, ağız ve boğazdaki mukoz membranların hafif enflamasyonlarında gargara olarak ve yara ve yanıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Yapraklarının yanıklarda, deri rahatsızlıklarında, göz enflasmayonu ve boğaz ağrısında; silme amaçlı ve sıkılaştırıcı olarak yıkama çözeltileri halinde haricen kullanımı kayıtlıdır. Yaban mersini yaprakları yüksek oranda flavonol bileşikleri içerdiğinden dolayı kozmetik ürünler açısından önemli bir kaynaktır.
Araştırmalara dayalı etkileri: Meyveleri, yara iyi edici, antiaterosklerotik, antioksidan, antienflamatuar, antiülser, astrenjan, kollajen stabilize edici, yaralanmaya bağlı damar geçirgenliğini azaltıcı, kapiler damar geçirgenlik ve kırılganlığına karşı damar koruyucu, kanser hücrelerinde apoptozisi indükleyici, üriner sistem enfeksiyonlarını önleyici, retinal kanamayı azaltıcı, gece görüşünü iyileştirici ve karanlığa adaptasyonu üzerine pozitif etki; histamin, prostoglandin, ve lökotrienler gibi pro-enflamasyon bileşiklerin salınımını ve sentezini önleyici etkilere sahiptir. Yaprakları antiviral ve lipit düşürücü etkiye ve içerdiği kromdan dolayı yüksek şeker seviyesini kontrol altında tutucu etkiye sahiptir.
Sonuç olarak; Vaccinium myrtillus L. meyveleri ve meyvelerden hazırlanan fitofarmasötikler zengin antosiyan içeriği nedeniyle güçlü antioksidan etkisiyle başta göz kılcal damarları üzerinde olmak üzere kılcal damarları güçlendirmekte ve tip-2 diyabet ve yaşlılığa bağlı göz rahatsızlıklarında destekleyici olarak kullanımı tüm dünyada benimsenmektedir. Geniş ölçüde kültürü yapılan Vaccinium myrtillus L. bitkisinin meyveleri üzerinde araştırmalar daha da yoğunlaşmaktadır. Türkiye’de de kültürüne başlanmış olup elde edilen meyvelerin antosiyan içerikleri ile antioksidan etkileri üzerinde araştırmalarımız devam etmektedir.
Kaynaklar:
1. Schulz,V., (1996). Rationale Phytotherapie, Springer Verlag, Berlin
2. http://www.biriz.biz/rize/likapa/index.htm
3. Morazzoni,P., Bombardelli, E. (1996). Vacciniummyrtillus L. Fitoterapia., 67: 3-29.
4. Canter, P.H, Ernst, E. (2004). Antocyanosides of Vacciniummyrtillus L. for night-vision-A systematic review of placebo-controlled trials. Survey of Ophthalm, 49;1:38-50.
5. Demirezer, L.Ö. (2007).Tedavide Kullanılan Bitkiler. Nobel Tıp Kitapevi, İstanbul.
6. Baytop, T.(1999).Türkiye’de Bitkilerle Tedavi. Nobel Tıp Kitapevi, İstanbul.
7. Tuzlacı, E. (2006).”Şifa niyetine” Türkiye’nin Bitkisel Halk İlaçları. Melisa Matbaacılık İstanbul.
8. Gruenwald,J., Brendler,T., Jaenicke, C. (2000). PDR for Herbal Medicines. (2.ed.) New Jersey, Medical Economics Company.
9. Ichiyanagi,T., Hatano,Y.,Matsugo,S.,Konishi,T. (2004). Structural depedence of HPLC seperation Pattern of anthocyanins from bilberry. Chem Pharm Bull, 52: (2), 628-630.
10. Morazzoni,P., Magistretti,M.J. (1990). Activity of Myrtocyan ® ,an anthocyanoside complex from Vacciniummyrtillus L. (VMA),on platelet aggregation and adhesiveness. Fitoterapia, 61: 13-21.
11. Blumenthal, M. (2003). The ABC Clinical Guide to Herbs.Texas,American Botanical Council.
12. Escop Monographs the scientific foundation for herbal medicines (2003). New York. Thieme.
13. Meriçli ,F., Meriçli A.H., Sarıyar G., Sütlüpınar, N., Mat. A. (2004). Tıbbi çay reçeteleri. Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği.
14. Rahman, MM, Ichiyanagi,T., Komiyama,T., Sato,S., Konishi,T. (2008). Effects of anthocyanins on psychological stres-induced oxidative stres and neurotransmitter status. J Agric Food Chem, 56: (16), 7574-7550.
15. Magistretti, MJ., Conti, M. Cristoni, A. (1988). Antiulcer activity of an anthocyanidin from Vacciniummyrtillus L. Arzneim.-Forsch./Drug.Res, 38: 1, 686-691.