yabancı bilim adamları ve buluşları / Bilim ve Bilim İnsanı Öğretim Programı ___ Gelişim Koleji

Yabancı Bilim Adamları Ve Buluşları

yabancı bilim adamları ve buluşları

Bilim ve Bilim İnsanı Öğretim Programı ve Bilimsel Düşünme Becerileri

Bireyin çevresiyle etkileşimi, doğduğu andan itibaren başlamakta ve büyüme ile birlikte hızlı bir şekilde artmaktadır. Örneğin 0–2 yaş dönemindeki çocuklar, çevrelerini keşfettikçe farklı nesnelere farklı tepkiler vermeyi ve bu tepkileri hatırlamayı öğrenirler. Çocukların etraflarındaki dünyaya anlam verme çabaları, bu basit gayretlerle şekillenmektedir. Çevreyle etkileşim arttıkça, çocukların etraflarındaki gelişen olaylara daha fazla ilgi duymaya başladığı görülmektedir. 

Aslında, gözlemledikleri olayların nedenlerini merak ederek sorgulamaları, 2–9 yaş aralığındaki çocukların en belirgin özelliklerindendir. Bu dönemde bir bilim adamı kadar meraklı olan çocuklar; araştırmaya, keşfetmeye, öğrenmeye ve yeni şeyler yaratmaya isteklidirler. Bu nedenle küçük çocuklar “doğuştan bilim insanı” olarak tanımlanmaktadır.
Küçük yaştan itibaren bilim insanları gibi çevrelerini ve doğayı tanımak ya da anlamak amacıyla sorular soran ve bu sorulara cevaplar bulmak için araştırmalar yapan çocuklar, okul hayatlarına elde ettikleri bu deneyimlerle başlamaktadırlar. Bilim Atölyesi etkinliklerde temel amaç, yalnızca bilgi kazandırmak değil, aynı zamanda çocuklara bireysel araştırmalarında bilimsel süreçleri kullandırarak bilimin nasıl yapılacağını uygulamalı olarak öğretmektir.
 “Bilim ve Bilim İnsanı Öğretim Programı” hazırlanmadan önce bilim öğretmenimiz Dr. Erdi Altun ve Doç. Dr. Vesile Yıldız Demirtaş tarafından okul öncesi ve ilkokul döneminde fen ve doğa etkinlikleri ve bilim eğitimi ile ilgili literatür taranmıştır. Buradan elde edilen bilgiler ışığında “Bilim ve Bilim İnsanı Öğretim Programı” hazırlanmıştır. Öğretim programı hazırlanırken aktif öğrenme koşullarının gerçekleşmesine dikkat edilmiştir. Buna göre çocukların öğrenme sırasında karmaşık öğretimsel işlerle (soru ve etkinliklerle) zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı, öğrenme sürecinin çeşitli yönleri ile ilgili kararlar alıp öz-düzenleme yapabileceği, gerçek nesnelerle çalışmalar planlanmıştır. 
Aktif öğrenme yaklaşımı ile çocukların bilimsel düşünme becerilerini geliştirmeyi de dikkate alarak öğrencilerin bilime, bilimsel düşünmeye ve bilim insanına yönelik algılarını geliştirmek amacıyla kendilerinin de sorumluluk aldığı, çıkarımlarda bulunduğu “Görünmez Resim” “Renk Dalgaları”, “Kaçışan Karabiberler Deneyi”,”Ateş Neye İhtiyaç Duyar Deneyi”, “Lav Baloncukları Deneyi”, “Gemiler Neden Batmaz Deneyi”,“Volkan Deneyi” ,“Balon Deneyi”,”Fillerin Diş Macunu Deneyi”, “Hangisi Önce Düşer Deneyi”,“Uçan Balon Deneyi”, “ Ev Yapımı Elektromıknatıs Deneyi” vb. deney ve etkinlikler yapılmaktadır. 
Yapılan her deney ve etkinliğin sonunda bu deney ve etkinliklerden çıkarılabilecek sonuçlar çocuklarla birlikte bulunmaktadır. Ayrıca çocuklardan her deney veya etkinlikten sonra gözlemledikleri ve akıllarında yapılandırdıkları deneyi ve sonucu resimlendirmeleri istenmektedir. Bunların yanı sıra Platon, Wright Kardeşler, Newton, Arşimet, Galileo ve Mongolfier Kardeşler gibi birçok mucidin çizgi filmler aracılığıyla ne gibi icatlar yaptıkları izletilmekte ve çocuklardan bilim insanlarının buluşlarını nasıl yaptıklarına ilişkin sonuçlar çıkarması istenmektedir. Ayrıca tüm bu etkinliklerin devamında çocuklara “çocukların sevebileceği yeni bir diş fırçası yapılsaydı bu nasıl olurdu” tarzda sorular sorularak onlardan önce bunu düşünmeleri sonra resimlendirmeleri ve sonra kendi düşünceleri ve icatlarını diğer arkadaşlarıyla karşılaştırmaları istenmektedir. Bu uygulama aktif öğrenme yöntemlerinden biri olan Tereyağ– Ekmek metoduyla gerçekleştirilmektedir.
BİLİMSEL SÜREÇ BECERİLERİ 
Bilimsel süreç becerileri, Fen bilimlerinde öğrenmeyi kolaylaştıran, öğrencilerin aktif olmasını sağlayan , kendi öğrenimlerinde sorumluluk alma duygusunu geliştiren ,öğrenmenin kalıcılığını arttıran , ayrıca araştırma yol ve yöntemleri kazandıran temel becerilerdir. Bilimsel süreç becerileri düşünme becerileridir ki onları bilgiyi oluşturmada, problemler üzerinde düşünmede ve sonuçları formüle etmede kullanırız. Bu beceriler bilim adamlarının çalışmaları sırasında kullandıkları becerilerdir. Bu önemli becerileri öğrencilere kazandırarak onları kendi dünyalarını anlamaya ve öğrenmeye muktedir kılabiliriz. Bu beceriler bilim içeriğindeki düşüncenin ve araştırmaların temelidir. Bilimsel süreç becerilerinin, geniş ölçüde aktarılabilir olduğu birçok fen disiplini için benimsenmiş ve bilim adamlarının doğru davranışlarının yansıması olduğu kabul edilmiştir. 
14 adet bilimsel süreç becerisi : 
Verileri Kullanma ve Model Oluşturma  
Değişkenleri Değiştirme ve Kontrol Etme 
Bilimsel süreç becerileri bilim adamlarının bilgiye ulaşmada ve bilgiyi işlemede kullandıkları yol ve yöntemlerdir. Çocuklarda bilim adamları gibidir. Araştırma yapmaya çocuklar erken yaşlarda başlarlar. Bu araştırmalar başlangıçta oldukça tecrübesizce yapılır. Birçok çocuğun doğal merakı onları araştırma yapmaya iter. Yeni araştırma yapma çocukların doğasında zaten vardır. Öğrencilerin kullandıkları ve geliştirdikleri beceri ve süreçler bilim adamlarının çalışırken kullandıkları ile aynıdır. Bu çalışmalar doğanın işleyişini anlamak ve yaşanılır ortamlar hazırlamak için gereklidir. Bilim adamları da gözlem yapar, sınıflama yapar, ölçme yapar, sonuçlar çıkarmaya çalışırlar, hipotezler ileri sürerler ve deneyler yaparlar. 
Günümüzün muazzam bilgi patlaması tüm bilim dallarındaki bilgi hazinesini her geçen dakika arttırmaktadır. Sürekli değişen yeni anlayışlar ve yeni boyutların eklenmesiyle kabul edilen yeni gerçekleri ve kavramları bile güçlükle takip edilebilmektedir. Öğrencilere bilim dallarındaki bilgilerin tümünü vermemiz mümkün değildir. Buna ne ömrümüz nede imkânlarımız yeter. Bu nedenle günümüzün modern eğitim anlayışı, bilgini yanı sıra bilginin elde ediliş yöntemlerini de öğrencilere kazandırılmasına yöneliktir. 
Bilimsel bilgiler yeni düşüncelerin ortaya atılıp denenmesi sonucunda gelişebilir ve değişebilir. Yani bilimde bir süreklilik ilkesi vardır. Bundan dolayı öğretmenler yeni nesillere araştırmacı bir ruh kazandırmaya çalışmalıdırlar. Böylece bilimsel bilgilerin bilinen gerçeklerle doğru olduğu ve zamanla değişebileceği fikri öğrencilere aşılanmalıdır. Okullarından mezun olan tüm öğrenciler, bilimsel çalışmanın ne olduğunu bilmeli, bilimin onların kültürleri ve hayatlarıyla nasıl ilişkili olduğunun farkında olmalı ve bilimin bazı temel kavram, beceri ve davranışlarını kazanmalıdır. 
Bilimsel süreç becerileri fen eğitiminde en önemli kurumsal güçtür. Mesele ister felsefi olsun (örneğin bilimsel düşünme yolu) pratiğe dayalı olsun (örneğin değişken dünyada hayatta kalma stratejileri ) çözüm genellikle aynıdır. Bu nedenle bilimsel süreç becerileri ilk, orta ve lise fen programlarında kuvvetle uygulanmalıdır. Bilimsel süreç becerilerinin geliştirilmesi öğrencilere problem çözme, eleştirel düşünme, karar verme, cevaplar bulma ve meraklarını giderme olanağı verir. 
Araştırma becerileri öğrencilerin sadece fen hakkında birtakım bilgileri öğrenmelerini sağlamaz, aynı zamanda bu becerilerin öğrenilmesi onların mantıklı düşünmelerine ve makul sorular sorup cevaplar aramalarına ve günlük hayatta karşılaştıkları problemleri çözmelerine yardımcı olur. Bilimsel süreç becerilerinin öğrenciler tarafından kullanılması öğrenmenin kalıcılığını arttırır. Çünkü yaparak öğrenme daha kalıcı olur. Bir Çin atasözü “ Duyarım unuturum, görürüm hatırlarım, yaparım öğrenirim “ bu duruma uygun düşer. Bir öğretmen eğitim öğretim sürecinde öğrencilerin ne kadar fazla duyusuna yönelirse o oranda etkili bir öğretim sağlanmış olur. Yaparak öğrenmede öğrenci, hemen hemen bütün duyularını kullanmış olur. Bu sayede öğrenme daha etkili, kolay ve kalıcı olmaktadır.

Müslüman bilim adamları ve buluşları

Müslüman bilim adamları bütün dünyayı etkiledi. Batı'nın kendi icadı olarak aksettirdiği birçok buluş aslında İslam medeniyetindeki çalışmaların ürünüydü. İlk uçak yapımından mikrobun ilk kez tanımlanmasına kadar astronomi, matematik, mühendislik gibi pek çok alanda ilke imza atan 6 Müslüman bilim adamını ve dünyaya armağan ettiği buluşlarını sizler için derledik.

Giriş Tarihi: 17.12.2019 09:15 Güncelleme Tarihi: 07.02.2020 11:28

EBU FİRNAS: İLK UÇAĞI YAPTI

EBU FİRNAS: İLK UÇAĞI YAPTI

İBNÜL BAYTAR: İLK ECZA KİTABI

İBNÜL BAYTAR: İLK ECZA KİTABI

BİRUNİ: DÜNYANIN DÖNDÜĞÜNÜ KEŞFETTİ

BİRUNİ: DÜNYANIN DÖNDÜĞÜNÜ KEŞFETTİ

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

Hayatımızı kolaylaştıran, insanlık için çalışan, bizlere örnek olması gereken insanları tanıyalım.

TELEVİZYON - John Logie Baird

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1888 Helensburgh, İskoçya  - 1946 İngiltere

Televizyon, 1923 yılında John Logie Baird tarafından İngiltere´nin Hastings kasabasında icat edilmiştir. İlk televizyon görüntüsü ise yine Baird tarafından 1926 yılında yayınlanmıştır. Baird icat ettiği televizyona "Stokey Bill" adını vermiştir.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


TELEFON - Alexander Graham Bell

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1847 Edinburgh, İskoçya - 1922 Baddeck, Kanada

Telefon, 1876 yılında Alexander Graham Bell tarafından icat edildi. Telefonda hemen hemen her gün kim bilir kaç kez kullandığımız ALO sözcüğü, gerçekte Bell´in sevgilinin adının "kısaltılmış" biçimidir. Alexander Graham Bell´in sevgilisinin "tam adı" "Alessandra Lolita Oswaldo" dur. Bell´in buluşundan önce, bir mesajı en hızlı iletmenin yolu, Mors alfabesiyle telgraf hatlarından ulaştırmaktı. İlk telefon şirketi olan "BELL" 1877 yılında kuruldu.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİTEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


RADYO - Guglielmo Marconi

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1874 Bologna, İtalya - 1937 Roma, İtalya

Radyo, 1898 yılında Guglielmo Marconi tarafından icat edildi. İlk keşif şu şekilde gerçekleşti: Marconi bir gemide geliştirdiği radyo ile kıyıda bulunan hizmetçisine kablosuz telgraf aracılığıyla 3 tane S harfi yolladı. Marconi´nin asistanı da sinyali aldığı zaman ateş edecekti. Marconi 3 S´i yollama komutunu verdiğinde yeryüzünde ilk defa radyo dalgaları yayıldı, 3 S uzayda dolaştı, dolaştı ve alıcıya ulaştı. Alıcıya ulaştığını gören hizmetçi Mignani tetiği çekti. Deney başarılıydı. Böylelikle ilk radyo da pratik olarak çalışmış oldu.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİTEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


PİL - Alessandro Volta

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1745 Como, İtalya - 1827 Como, İtalya

Volta, tuzlu su çözeltisinin iki ayrı uç kısmına çinko ve bakır metal parçalarını yerleştirmiş ve elektrik akımını elde etmiştir. 1801 yılında gerçekleşen bu keşif Volta Pili olarak bilinir.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


AMPUL - Thomas Edison

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1847 Ohio, ABD - 1931 New Jersey, ABD

Edison, 1880 yılında kömürleşmiş bambu lifinden 40 saate kadar dayanan ampulünü yaptı. Edison´un ampullerindeki sorun filaman telinin ömrünün kısa olmasıydı. Kullandığı karbon lifleri 2675 C ´de ışık saçıyordu. Bu karbon lifleri kısa sürede buharlaşarak inceliyor ve kopuyordu. Çözüm düşük sıcaklıktı, fakat buda az ve loş ışık demekti. Diğer mucitlerde çalışmalarını sürdürdüler. Fakat hiçbir mucit bugün kullandığımız ampulu icat edemedi. Nihayet 1906-1910 yıllarında General Electric Firması ve William Coolidge bugünkü modern ampullerde kullanılan tungsten filamanlı ampulü geliştirdiler. İşte o gün bu gündür bu ampulleri kullanıyoruz.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


CEP TELEFONU - Martin Cooper

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1928 Chicago, ABD - 

Cep telefonunun mucidi Amerikalı Martin Cooper´dır. Motorola şirketinde mühendis olarak çalışırken 1973 yılında ilk cep telefonunu geliştiren Martin Cooper, "İlk cep telefonları bir kilo´dan ağırdı, bataryası 20 dakikadan fazla dayanmıyordu ancak bu, telefonların uzun süre elde tutulmaması açısından iyiydi" demiştir.


KLİMA - Willis Haviland Carrier

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1876 New York, ABD - 1950 New York, ABD

17 Temmuz 1902´ de dünyanın ilk klimasının tasarımlarını tamamladı. Klima, matbaanın ısı ve nem oranını hassasiyetle denetleyen 30 tonluk bir makinaydı. Dünyanın ilk modern kliması Willis Haviland Carrier tarafından geliştirilmiş olup bu konudaki ilk patent belgesi de aynı kişi tarafından 2 Ocak 1906 tarihinde alınmıştır.


FOTOKOPİ MAKİNESİ - Chester Carlson

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1906 Washington, ABD - 1968 New York, ABD

İlk fotokopi makinesini (elektrostatik fotokopi makinesi) 1938 yılında Chester Carlson tarafından icat edilmiştir. Bu buluşa daha sonra eski Yunan'da kuru ve yazma anlamlarına gelen kelimelerin birleşiminden Xerografi adı verildi. Fotokopi makineleri sayesinde gerekli dokümanları çoğaltmak kolaylaşmış oluyordu. Bu da büyük bir işgücü kazanımı anlamına gelmekteydi.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


DİZÜSTÜ BİLGİSAYAR (LAPTOP) - Adam Osborne

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1939 Bangkok, Tayland - 2003 Kodaikanal, Hindistan

İlk dizüstü bilgisayar olan OSBORNE 1, Adam Osborne tarafından Nisan1981 yılında geliştirildi. 10,7 kiloluk bilgisayarın ekranı sadece 12,7 cm (5 inç) genişliğindeydi. 64 Kb'lık hafızası, 4 Mhz işlemcisi olan dizüstü bilgisayarın fiyatı 1800 dolardı.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


BİLGİSAYAR – Konrad Zuse

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1910 Berlin, Almanya – 1995 Hünfeld, Almanya 

Bilgisayarın icadı tek bir kişiye indirgenemedi ama çoğu kişiye göre Konrad Zuse´un icat ettiği makine Z1, bugünkü bilgisayarlara bizi yaklaştıran icattı. Konrad Zuse, 1936 yılında ilk programlanabilir mekanik aleti icat etti. Bu makine, hesap makinelerinde kullanılan bazı temel elementlerle yaratıldı. Konrad Zuse daha sonra Z2 ve Z3´ü de geliştirdi.
1941
 yılında yarattığı Z3 ile, dünyada tam otomatik, yazılımla yönlendirilen, programlanabilen, sayısal ve aritmetik hesaplamayla çalışan ilk bilgisayarı icat etmiştir. Gerçek anlamda bilgisayarlar Berlin'de Zuse tarafından geliştirilmiştir. Onun yaptığı bilgisayar, elektron lambalarından oluşuyordu ve aynı yıllarda Business Machine Corporation adlı firmanın yaptığı otomatik bilgisayardan çok daha hızlıydı.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


FARE - Douglas Engelbart

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1925 Oregon, ABD – 2013 California, ABD

Douglas Engelbart´ın amacı, bilgisayarın sadece deneyimli bilim adamları tarafından kullanılan ulaşılmaz oyuncak değil, herkesin kolayca kullanabileceği bir yardımcı haline gelmesine ön ayak olmakmış. Profesör Engelbart, ilk mouse örneğini 1963′te hazırlamış. İki tekerlekli bu tahta alet, 1970′te "görüntüleme sistemleri için X-Y yer gösterici sistem" adıyla patent almış.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


Q KLAVYE (Daktilo) – Cristopher Latham Sholes

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1819 Pennsylvania, ABD – 1890 ABD

Gerçek anlamda ilk daktiloyu ve günümüzde halen kullanılan Q klavyeyi icat eden mucittir. 1867'de icat ettiği yazı makinesinin mekanik harf kollarından herhangi ikisi aynı anda kağıda doğru havalandığında sıkışmaya neden olduklarını fark eder. Bu sorunun çözümü için kullanıcının yazım hızını yavaşlatmak üzere harflerin yerlerini alabildiğine karıştırarak en çok kullanılan harfleri elin en zon ulaşabileceği yerlere yerleştirmeyi uygun görür ve Q Klavye adını verdiğimiz harf dizilimi ortaya çıkar.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİTEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİTEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


F KLAVYE – İhsan Sıtkı YENER

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1925 Afyon, Türkiye –  2016 İstanbul, Türkiye

İhsan Sıtkı Yener, 1946 yılında öğretmenliğe başladığı sırada, Türk dilinin özelliklerine göre yapılmış bir daktilo icat etme çalışmalarına başladı. "On parmak için ideal Türk Klavyesi"ni 20 Ekim 1955 yılında kabul ettirdi ve 1974 yılında tüm daktiloların F klavye olmasını sağladı.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


OTOMOBİL – Karl Friedrich Benz

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1844 Karslruhe, Almanya – 1929 Ladenburg, Almanya

Benzinle çalışan otomobilin mucidi olarak bilinir. Benz 1885´te dünyanın satmak amacıyla üretilen ve benzin motoruyla çalışan ilk otomobili olan Motorwagen´i üretti. Üç tekerlekli, önden döndürülen bu arabada motor arka tarafta, yolcuların tam altındaydı. Diğer icatları arasında, karbüratör, gaz/fren sistemi, bir pilden elektrostatik kıvılcımlanmayla ateşleme sistemi, buji, debriyaj, vites değiştirme sistemi ve radyatör vardır.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


HELİKOPTER – İgor Sikorsky

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1889 Kiev, Ukrayna – 1972 Connecticut, ABD

Doktor olan ama çalışmayan annesi tarafından eğitim almıştır. Bundan dolayı da okula gitmemiştir. Annesi özellikle kendisine Lonarda da Vinci gibi olması için sanat konusunda eğitim veriyordu. Oğlunun da ileride önemli bir adam olmasını istiyordu. Annesinin bu çalışmaları sonuç vermiş olacak ki Igor Sikorsky daha 11-12 yaşındayken defterine uçan nesneler çizip, bunları boyuyordu. 1939´da icat ettiği ve günümüzde halen kullanılmakta olan Sikorsky tipi helikopterlerin mucidi olmasının yanı sıra dünyadaki ilk helikopterin de mucididir. İcat etmiş olduğu helikopterler neredeyse tüm dünya tarafından kullanılmaktadır.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


X IŞINLARI (RÖNTGEN) – Wilhelm Conrad Röntgen

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1845 Remscheid, Almanya – 1923 Münih, Almanya

X ışınları ya da Röntgen ışınları, 0.125 ile 125 keV enerji aralığında veya buna karşılık, dalga boyu 10 ile 0,01 nm aralığında olan elektromanyetik dalgalar veya foton demetidir. 1895´te Wilhelm Röntgen tarafından bulunduğundan sıkça Röntgen ışınlarından söz edilir. Röntgen ışınları ışığa benzeyen fakat gözle görülmeyen, oldukça delici özellikli bir salınımdır. Röntgen ışınlarına X ışını da denir. X ışını tabirini ilk olarak bu ışınları keşfeden fakat özelliklerini tam bulamayan Wilhelm Conrad Röntgen, "bilinmeyen" anlamında kullanmıştır.

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ


CD – Norio Ohga

TEKNOLOJİLER VE MUCİTLERİ

1930 Shizuoka, Japonya – 2011 Tokyo, Japonya

Compact Disc 1970 yılında Sony ve Philips tarafından ayrı ayrı geliştiriliyordu. Bu iki firma 1979'da ortak çalışma kararı aldı. Sony'nin niyeti daha prototip bir ürün çıkarmak, Philips'inki ise daha uzun kayıt süresi elde etmekti. O dönem Sony Başkan Yardımcısı olan Norio Ohga, bu disk'İn 16 bit ve 44000hz formatında olmasını önerdi ve bunda ısrar etti. Çünkü en sevdiği eser olan Beethoven'ın 9.senfoni'sinin tek bir CD'ye sığmasını istiyordu. İlk CD 1982 yılında Sony firmasında çalışan Norio Ohga tarafından icat edildi.

Kaynak: www.eba.gov.tr

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır