yaprakların sararması hangi mineral eksikliği / Bitkilerde Besin Maddesi Eksiklikleri Ve Belirtileri - İrhal Tarım

Yaprakların Sararması Hangi Mineral Eksikliği

yaprakların sararması hangi mineral eksikliği

Bitki rehberi: Biber için Bitki Besin Maddeleri

İçerik:

  1. Bitki besin maddelerinin temel işlevleri

  2. Besin alım eğrileri  

  3. Biberde N-P-K'nin fonksiyonları

  4. Biberlerde beslenme bozuklukları

  5. Yaprak analizi standartları 

  6. Bitki besin maddesi gereksinimleri

 

1. Bitki besin maddelerinin temel işlevleri

Tablo 3: Bitki besin maddelerinin temel işlevlerinin özeti.

Besin Maddesi

Özellikleri

Azot (N)

Proteinlerin sentezi (büyüme ve verim).

Fosfor (P)

Hücresel bölünme ve enerjik yapıların oluşumu.

Potasyum (K)

Şekerlerin taşınması, stoma kontrolü, birçok enzimin kofaktörü, bitki hastalıklarına ve a-biyotik streslere karşı hassasiyeti azaltır, tuzluluğa karşı koyar

Kalsiyum (Ca)

Hücre duvarlarında önemli bir yapı taşıdır ve hastalıklara duyarlılığı azaltır.

Kükürt (S)

Gerekli amino asitler sistein ve metiyonin sentezi.

Magnezyum (Mg)

Klorofil molekülünün merkez atomu.

Demir (Fe)

Klorofil sentezi

Mangan (Mn)

Fotosentez sürecinde gerekli.

Bor (B)

Hücre duvarının oluşumu. Polen tüpünün çimlenmesi ve uzaması.Şekerlerin metabolizmasına katılım ve şekerlerin taşınımı,

Çinko (Zn)

Oksin sentezi.

Bakır (Cu)

Azot ve karbonhidrat metabolizmasındaki etkileri

Molibden (Mo)

Nitrat-redüktaz ve nitrojenaz enzimlerinin bileşeni.

 

Nutrients for Pepper

 

2. Besin alım eğrileri

Şekil 1: Biber (Maor çeşidi) besin gereksinimleri eğrileri (kg / ha / gün).

Tohum ekimi: 14 Temmuz; Toprak tipi: Kum; Bitki Yoğunluğu: bitki / ha

 

 


Günlük alım (kg/ha)

 

Tohum atımından sonra gün

 

 

 

Şekil 1'de görülebileceği gibi, besin maddelerinin en yüksek emilimi büyümenin ilk 60 gününde, başka bir pik (en yüksek) ise ilk meyve toplatıldıktan sonra gerçekleşir. Bu nedenle bitki, meyve oluşum başlangıcından sonra ek uygulamalarla birlikte büyüme mevsiminin başlarında yüksek azot uygulamasına ihtiyaç duyar. Polietilen malçlar altında azot uygulandığında ve damla sulama sisteminde (Nutrigation™) 12 haftalık N uygulamaları ile iyileştirilmiş azot kullanım verimliliği ve daha yüksek verim elde edilir.

Toplam azotun en az% 'ı nitrat (NO3-) formunda uygulanmalıdır.

 

3. Biberde N-P-K'nin fonksiyonları  

Azot (N) biber bitkisinin vejetatif büyümesine katkıda bulunur. Bitkinin çiçeklenme aşamasına geldiğinde vejetatif olarak iyi gelişmesi önemlidir; veya düşük verim potansiyeline sahip olacaktır. Biber bitkilerinin, diğer bitkilir için olağan normlardan daha yüksek azot konsantrasyonlarına (çiçek ve meyve sayısını artırarak) olumlu yanıt verdiği bulunmuştur.

Fosfor (P) köklerin ve jeneratif organlarının (çiçekler, meyveler, tohumlar) normal gelişimi için gereklidir. Şaşırtma yapılması için yüksek miktarda fosfor gereklidir. Topraktaki fosfor noksanlığı, çok küçük ve kısa dalların gelişmesine, çok sayıda gelişmemiş tomurcukların ve genel olarak daha az meyvenin gelişmesine neden olacaktır. Yeterli fosfor, erken meyve olgunlaşmasını artırır.

 

Potasyum (K) - yeterli seviyeler, karbonhidrat birikimini ve düşük sıcaklıklara ve hastalıklara karşı direnci artırır. Şekil 2'ye bakınız.

Potasyum eksikliği, biber bitkilerinin büyüme hızını yavaşlatır. Potasyum noksanlığının belirtileri: yaprakların ve meyvelerin kenarlarında kahverengi lekeler ve bazen yaprakların kıvrılması ve kurumasıdır. Şiddetli potasyum noksanlığı şekerin bitki içinde taşınmasını geciktirerek alt yapraklarda nişasta birikmesine neden olur.

 

Şekil 2: Potasyumun (K) kg / ha sabit N oranı altında biber verimi üzerindeki etkileri

 


Biber verimi
(MT/ha)

 

K2O oranı (kg/ha)

 

Tablo 4: Opsiyonel yetiştirme yöntemlerine ve gerekli makro ve ikincil bitki besin oranlarına örnek.

 

 

Sera

Açık tarla

Beklenen verim (T/ha)

75 -

11 -

Bitki yoğunluğu (bitki sayısı/ha)

50, - ,

30, - 50,

 

 

                                      Besin alımı (kg/ha)

N

-

-

P2O5

-

-

K2O

-

-

CaO

-

38 -

MgO

60 -

22 -

S

40 - 50

35 - 40

 

monash.pwerde beslenme bozuklukları

Zayıf meyve tutumu ve gelişimi, sınırlı büyüme, kusurlu çiçek oluşumu ve yaprakların sararması biber bitkilerinde besin eksikliklerinin neden olduğu semptomlardan bazılarıdır. Eksiklik belirtileri tablosu, biber bitkisinin ne tür bir eksiklikten etkilendiğini anlamanıza yardımcı olur ve fazlalık ve toksisite semptomlarından nasıl kaçınılacağını tavsiye eder.

 

Çiçek Burnu Çürüklüğü (ÇBÇ) 

ÇBÇ, esas olarak sıcak hava koşullarında oluşur. Meyveler, gelişiminin erken aşamalarında (meyve tutumundan gün sonra) etkilenir; sebebi, meyvenin büyüme hızından daha düşük olan kalsiyumun meyveye verilmesi ile ilgilidir. Bu, meyvede ÇBÇ olarak belirtilen belirli dokuların çökmesine neden olur. ÇBÇ'Yi destekleyen faktörler, yüksek tuzluluk, yüksek sıcaklıklar ve yüksek büyüme yoğunluğu ve su kıtlığı gibi sınırlı kalsiyum alımı ve meyveye taşınmasıyla doğrudan ilgilidir.

 

Biber lekeleri

Meyvede, meyvenin çapı yaklaşık 8 santimetre veya daha fazla olduğunda meyve duvarında kabuk altında gelişen gri / siyah noktalar olarak siyah nokta veya leke olarak bildirilir. Meyveler olgunlaştıkça lekeler hafifçe büyür ve yeşile veya sarıya döner. Lekelenme, aşırı N-NH4 ve K oranlarının neden olduğu bir kalsiyum bozukluğudur. Hassasiyet büyük ölçüde türe göre değişir.

 

 

Tablo 5: Biber bitkilerinin beslenme bozuklukları altında sergilediği görsel belirtiler.

 

Bitki Besini

Eksiklik belirtileri

Aşırı / Toksisite semptomları

Azot

Bitki gelişimi giderek yavaşlar. Alt yaprağın damarları arasındaki alan yaprak kenarlarından başlayarak kademeli olarak kurur. Yaprak sapları gövdeye paralel olarak eğilir ve aşağı doğru sarkar. Bitki az çiçek geliştirir ve meyve tutumu zayıflar. Çiçek tablası incedir ve yumurtalık küçüktür. Bazen bitkide hiç meyve gelişimi olmaz, meyve veren bitkilerde meyve deforme olur.

 

 

Bitkiler genellikle koyu yeşil renktedir, bol yapraklıdır ancak genellikle sınırlı bir kök sistemine sahiptir. Çiçeklenme ve tohum üretimi gecikebilir.

Phosphorus

Bitkiler sınırlı büyüme gösterir. Yapraklar sert ve kırılgandır. Çiçek oluşumu bozuktur. Çok az sayıda çiçek gelişir ve gelişen çiçeklerin sadece dört veya beşinden biri meyve verir. Meyve, küçük ve çok az çekirdekli, az gelişmiştir. Kök sistemi zayıf gelişir.

 

Tipik birincil semptom yok. Aşırı fosfor nedeniyle bakır ve çinko eksiklikleri ortaya çıkabilir.

Potasyum

Yaprak damarları arasında önce alt yapraklarda sarı kloroz lekeleri görülür. Bu lekelere komşu damarlar ve alanlar renklerini değiştirmez. Daha sonra klorotik lekeler daha açık hale gelir. (Bu daha çok bitkinin üst kısımlarında görülebilir). Meyve tutumu düşük ve normalden daha küçük çok fazla meyve yoktur.

 

Genellikle bitkiler tarafından aşırı derecede alınmaz. Aşırı potasyum magnezyum, manganez, çinko veya demir eksikliklerine neden olabilir.

Kükürt

Yaprakların sararmasına neden olur.

Gelişim ve yaprak büyüklüğünde azalma. Yaprak semptomları genellikle yoktur veya zayıf belirtilmiştir. Bazen damarlar arası sararma veya yaprakta yanıklıklar oluşur.

Magnezyum

Biber bitkilerinde yaygındır. Yaprakların sararması damarlar arası alanlarda belirgindir ve damarlar yeşil kalır. Önce en yaşlı yapraklar etkilenir. Bazen aşırı potasyum uygulaması yapıldığında magnezyum eksikliği ortaya çıkar. Aşırı sıcak ve kuru havalarda da ortaya çıkabilir.

 

Çok az bilgi mevcuttur.

Kalsiyum

Meyvede çiçek burnu çürüklüğünün en yaygın nedenidir. (bkz.Şekil 7). Bu durum,  yapraklara kalsiyum uygulaması ile düzeltilebilir. Aşağıda daha fazla bilgi olabilirsiniz.

 

  

Belirli görünür semptom yok. Genellikle aşırı toprak karbonatı ile ilişkilidir.

Demir

Belirtiler, büyümenin ilerleyen aşamalarında ortaya çıkar. Genç yapraklar solar ve damar araları sararır. Damarlar yeşil kalır.

Doğal koşullarda nadiren belirgindir. Yapraktan demir uygulamaları sonrası nekrotik lekeler olarak ortaya çıktığı gözlenmiştir.

Klor

Solmuş yapraklar, daha sonra klorotik bronz ve nekrotik hal alır. Kökler uçlara yakın yerlerde bodurlaşır ve kalınlaşır.

Yaprak uçlarının veya kenarlarının kavrulma veya yanma. Bronzlaşma, sararma ve yaprak dökülmesi ve bazen kloroz. Küçülmüş yaprak boyutu ve daha düşük gelişim oranı.

Mangan

Üst yaprak damarları arasında klorotik lekeler.

Bazen kloroz, düzensiz klorofil dağılımı. Gelişimde azalma. Sonraları lezyonlar ve yaprak dökülmesi oluşabilir.

Bor

Eksikliği çok çabuk kendini gösterir. Alt yapraklar yukarı doğru kıvrılır. Büyüme yavaşlar. Gövde kısalır ve kalınlaşır. Tepe kurur ve yapraklar bitkide aşağıdan yukarıya sararır. (Bkz şekil 8.) Çiçek  ve meyve tutumu zayıftır.

 

Bor eksikliği; büyüme noktaları ölür ve çürür ve yapraklar şekilsiz hal alır:

 

 

Aşırı Bor:

 

  

Yaprak ucunun sararması ve ardından uçtan veya kenarlardan başlayarak yaprak ortasına doğru ilerleyen yaprak nekrozu. (Bkz.Şekil 9)

Çinko

Şili biberlerinde yapraklar daralır ve küçülür.

Aşırı çinko, bitkilerde genellikle demir klorozuna neden olur.

Bakır

Vejetatif aşamada geç dönemde ortaya çıkar. Yaprak kenarları kıvrılır ve kurur. Yapraklar ve meyveler daralır ve dikdörtgen (dik açılı) olur.

Demir klorozunu takip eden gelişimde zayıflama, bodurlaşma, dallanmada azalma, kılcallarda kalınlaşma ve anormal koyulaşma belirtileri.

Molibden

Yapraklar sarı-yeşile döner ve büyüme bir şekilde kısıtlanır. Eksiklik en yaygın olarak asidik substratlarda görülür.

Nadiren görülür. Bazen yapraklar altın sarısına döner.

 

5. Yaprak analizi standartları

Tablo 6:Biber bitkisi yapraklarında makro ve ikincil bitki besin maddesi içerikleri.

 

 

Eksiklik

Normal

Yüksek

 

Kuru madde (ppm)

N

P

K

 2

 

 

Ca

 1

 

 

Mg

 

 

 

Na

 

 

 

 

Nutrients in pepper plant leaves

 

Tablo 7: Biber bitkisinin yapraklarında bulunan mikro bitki besin maddeleri.

 

Eksiklik

Normal

Yüksek

 

Kuru madde (ppm)

Fe

Mn

25

Zn

Cu

 

B

 

Mo

 

 

 

6. Bitki besin maddesi gereksinimleri

Tablo 8: Serada yetişen biberinin besin gereksinimleri.

 

Beklenen Verim
(Ton/ha)

Verimde kullanılan(kg/ha)

Tüm bitki tarafından alınan (kg/ha)

N

P2O5

K2O

CaO

MgO

N

P2O5

K2O

CaO

MgO

25

50

15

87

12

7

35

32

50

30

25

15

57

49

75

45

37

22

79

64

60

50

30

81

75

62

37

97

90

75

45

87

52

60

 

Pepper nutritional requirements in open field

 

Tablo 9: Açık tarlada yetişen biberin besin gereksinimleri.

 

Beklenen Verim
(Ton/ha)

Verimde kullanılan(kg/ha)

Tüm bitki tarafından alınan (kg/ha)

N

P2O5

K2O

CaO

MgO

N

P2O5

K2O

CaO

MgO

20

40

12

70

10

6

30

95

28

40

80

24

20

12

49

43

60

36

30

18

67

57

80

48

40

24

86

72

60

50

30

86

72

60

36

84

70

42

 

Biber yetiştiriciliği hakkında daha fazla bilgiye mi ihtiyacınız var? Her zaman biber gübreleri & biber bitki rehberi içerik tablosu sayfasına geri dönebilirsiniz.

 

 

 

 

 

 

Zir. Yük. Müh. Özen MERKEN

 Manisa Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, [email protected]

 

Bitkilerde Besin Madde Noksanlıklarına Neden Olan Ve En Sık Rastlanan Sebepler;

1.   Topraktaki besin maddelerinin belirlenen mutlak noksanlığı,

  1. 2. Alınabilirliği sınırlandıran toprak ve diğer ekolojik çevre faktörleri,
  2. 3. Fazla, yetersiz, orantısız, dengesiz gübreleme koşulları,
  3. 4. Gübrenin alınmasını ve kullanılmasını zorlaştıran bitkinin genetik özellikleri,

 

Bağlarımızda yaygın olarak görülen besin madde noksanlıkları:

 

Azot; Bitkide bulunan birçok önemli organik bileşiğin yapısında yer almakta olup proteinler, amino asitler, nükleik asitler, enzimler, klorofil, ATP, ADP gibi önemli organik bileşikler yapılarında azot bulundurmaktadır. Azot bitkilerdeki yeni hücrelerin oluşumu için en gerekli elementlerden biridir.

Azot noksanlığında yapraklarda görülen kloroz, yaprağın tümünün homojen olarak sararması şeklinde ortaya çıkmakta ve bu sararma ilk önce yaşlı yapraklarda görülmektedir (Fotoğraf 1).

Azot noksanlığı bitkinin özellikle vegetatif gelişmesini olumsuz yönde etkilerken asmanın özellikle yaprak ve gövde sistemi oldukça zayıf kalmaktadır.

 

Fosfor; Bu element asmanın çok önemli bir takım organik bileşiklerinin yapısında yer almaktadır. Bitkide enerji transferini sağlayan ATP de bu bileşiklerin en önemlilerinden biri olup fosfor elementi bitkinin genetik özelliklerini belirleyen DNA’nın oluşumu için en gerekli elementlerden birisidir.

Fosfor, bitkinin generatif organlarında diğer organlarına nazaran daha fazla miktarda bulunur. Fosfor noksanlığında en çok çiçek, meyve, tohum gibi generatif organlar zarar görmektedir.

Noksanlık belirtileri ilk önce yaşlı yapraklarda fark edilmekte olup sürgün büyümesi de  yavaşlamakta, yapraklar küçük kalırken yaprak adedinde azalmalar saptanmaktadır. Yaprak renginde ise çok ileri devredeki fosfor noksanlığında erguvanımsı kırmızı renk oluşmaktadır (Fotoğraf 2- 3). Salkımlardaki meyve tutum oranı azaldığı için verim de düşmektedir. Bitkinin kök gelişmesi yavaşlayacağından asmanın genel beslenmesinde de büyük problemler yaşanmaktadır. 

 

Potasyum; Bitkinin karbonhidrat metabolizmasındaki şekerlerin oluşumunda, protein sentezinde, bitkinin su tüketimini ayarlayan gözeneklerin açılıp kapanmasında, bitkinin stres şartlarına dayanıklılığının artmasında, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılık yanında hücre bölünmelerinde görev alan bir elementtir. Potasyum bitkilerde birçok kalite faktörünü etkileyen bir besin elementi olup noksanlığında bitkinin özelliğine göre değişmekle beraber ürünün kalitesinde bazı bozulmalara neden olmaktadır.

Noksanlık simptomları, genellikle diğer elementlerde olduğu gibi önce yaşlı yapraklarda görülmektedir. Noksanlık belirtileri önce yaprak kenarları ve uçlarında belirginleşmeye başlar. Yaprak kenarları önce sararır, daha sonra bu kısımlarda koyu kahverengiye dönüşür ve noksanlığın çok şiddetli safhalarında ise bu kısımlar siyaha dönüşerek dökülürler 

( Fotoğraf ).

 

Magnezyum; Klorofilin merkez atomu olan magnezyum, fotosentezde oynadığı önemli rol nedeniyle hayatın devamlılığını sağlayan en önemli elementlerden birisidir. Magnezyum noksanlığında aniden klorofil miktarı düşerek fotosentez gerilemekte ve bunun doğal sonucu olarak da bitkide gelişme geriliği ve ürün kaybı oluşmaktadır.

Magnezyumdaki noksanlık belirtileri diğer elementlerde olduğu gibi yine öncelikli olarak yaşlı yapraklarda görülmektedir. Noksanlığın en tipik belirtisi yaşlı yaprakların damarları arasında görülen lokal sararmalar olup bu belirtiler yaprağın sapından itibaren önce damar aralarında renk açılması şeklinde görülmektedir (Fotoğraf ). Yaprağın kenarlarından başlayan noksanlık belirtileri damarlara doğru ilerlerken yaprağın yeşil rengi, ileri safhalarda yerini kırmızımsı renge bırakmaktadır (Fotoğraf 7- 8).

 

Mikro besin elementlerinin önem itibari ile makro besin elementlerinden daha az öneme sahip olduğu şeklindeki görüşün yanlış olduğu günümüzde yapılan çalışmalar sonucu ortaya konmuştur. Özellikle fizyolojik açıdan mikro besin elementlerinin önemi, makro elementlerden daha az olmamakla birlikte hangi besin elementi olursa olsun, ortamda yeterince bulunamaması halinde, bitkinin normal yaşamını sürdürmesi ve hayat devresini tamamlaması mümkün görülmemektedir.

 

Demir; Bitkinin bünyesinde en çok bulunan mikro besin elementlerinden birisi olup bitkiye yeşil rengi veren klorofilin yapısında bulunmamasına rağmen, klorofilin oluşumunda rol oynamaktadır. Bitkinin birçok enzimatik reaksiyonlarında ve enerji metabolizmasında rol oynayan demir noksanlığının bağlarda ortaya çıkmasının birçok nedeni bulunmaktadır. Bunların başında toprakta fazla miktarda bulunan kireç, kirecin ayrışması sonucunda sulama suyu ve toprağa karışan bikarbonat (HCO3), pH değerinin yükselmesi, toprağın kötü havalanması, toprağın yetersiz organik madde içermesi yanında taban suyunun yüksekliği gibi nedenler sayılabilir. Genellikle topraklarda demir miktarları yeterli olmasına rağmen yukarıda sayılan nedenlerden dolayı demirin alınması engellenebilmektedir. Özellikle asmanın büyüme noktaları ve genç yapraklarında demir noksanlığı görülebilmektedir. 

Noksanlık belirtileri önce damar aralarında yeşil rengin azalması ve daha sonra sararması ile ortaya çıkarken yapraklar normale nazaran daha küçük ve ince yapıya sahip olmaktadır. Çok ileri aşamada ise damarlar da sararmaktadır (Fotoğraf ). Demir noksanlığı kireçli topraklarda ve özellikle yağışı bol olan yıllarda daha çok görülürken neden olarak kirecin çözünmek sureti ile bol miktarda ortama kalsiyum (Ca)++ ve (HCO3)- anyonlarının yayılması gösterilmektedir.

 

Çinko; Asmanın bünyesinde demire oranla daha az bulunmasına rağmen ürün miktarı ve kalitesini en çok etkileyen mikro besin elementlerinden birisidir. Ülkemiz topraklarında bitki tarafından alınabilir formda çinko miktarının genellikle yetersiz düzeyde bulunması ve toprakta fazla kireçten dolayı pH değerinin yükselmesi, topraklarda gereğinden fazla miktarda fosforlu gübre kullanılması, çinko noksanlığının hemen hemen tüm bitkilerde ve bağlarda ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Topraklarda fazla miktarda kalsiyum, demir ve manganın bulunması yanında yetersiz organik madde varlığı da çinko noksanlığının ortaya çıkmasına neden olan diğer faktörlerdir. Çinko besin elementi bitki bünyesindeki biyokimyasal olayların bir kısmında katalizör görevi yaparken, karbonhidrat, protein ve yağ oluşumunda önemli rol üstlenmekte ayrıca demirde olduğu gibi klorofilin oluşumu ve nişasta sentezinde önemli işlev görmektedir.

Çinkonun noksanlık belirtileri öncelikle genç yapraklarda ortaya çıkmaktadır. Elementin noksanlığı sürgün ucundaki gözlerin (boğumların) birbirine yakınlaşması ve yaprakların küçülerek rozet şeklini almasına neden olmaktadır. Sürgün ucundaki genç yaprakların damar aralarında nokta şeklinde renk açılmaları (sarımsı-yeşil sarımsı beyaz) görülürken salkımlarda tane tutması azalmakta ayrıca salkımda küçük tanelerin (boncuklaşma) oluşmasına neden olmaktadır (Fotoğraf ).

 

Mangan; Demir elementinin de desteği ile bitkide klorofil oluşumuna yardımcı olmaktadır. Genellikle klorofile sahip bütün yeşil bitki organları, yüksek düzeyde mangan içermektedir. Klorofilin yapısında yer almamakla beraber mangan noksanlığı görülen bitkilerde klorofil oluşumu azalmaktadır. Bu fonksiyonları dışında oluşan birçok enzimatik ve fizyolojik tepkimelerde mangan elementi katalizör olarak önemli görev yapmaktadır. Noksanlığı çoğu kez kireçli topraklarda yetiştirilen asmalarda görülmektedir.  Noksanlık simptomları magnezyum noksanlığına benzemekle birlikte magnezyum noksanlığında simptomlar öncelikle yaşlı yapraklarda,  mangan noksanlığında ise genç yapraklarda ortaya çıkmaktadır ( Fotoğraf 14). 

 

 

 

LİTERATÜR

 

AKÇALI, H.B., Atalay, İ.Z., Ziraat Fakültesi Menemen Uygulama Çiftliği Topraklarının Bazı Mikro Besin Elementleri Açısından Verimlilik Durumunun Saptanması Ege Üniv. Fen Bilimleri Enst. Toprak Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi ().

ANONİM, İl Tarım Kırsal Kalkınma Master Planlarının Hazırlanmasına Destek Projesi Manisa Tarım Master Planı. Manisa Valiliği ().

ANONİM, 3. Ulusal Gübre Kongresi Tarım Sanayi Çevre Bildiri Kitabı Tokat (). 

ANONİM, Soil pH and Mineral Nutrition of Vitis vinifera Varieties. monash.pw ().

ANONİM, monash.pw

ATALAY, İ.Z., Anaç, D., Salihli Bağlarının Beslenme Durumunun Toprak ve Bitki Analizleri ile İncelenmesi. TÜBİTAK, Tarım ve Hay. Araş. Grubu Proje No : TOAG ().

BAŞBUĞ, A., Atalay, İ.Z,Turgutlu Yöresi Bağlarının Beslenme Durumunun Toprak ve Bitki Analizleriyle İncelenmesi. Ege Üniv. Fen Bilimleri Enst. Toprak Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi ().

KACAR, B., Katkat, V., Bitki Besleme . U. Ü. Güç. Vak. Yay. NoVipaş Yayınları :3 ().

KACAR, B., Katkat, V., Gübreler ve Gübreleme Tekniği Güç. Vak. Yay. NoVipaş Yayınları No ().

KONUK, F., Çolakoğlu, H., Gediz Ovası Çekirdeksiz Üzüm Bağlarında Makro Besin Elementleri,Toprak-Bitki İlişkileri ve Bağların Beslenme Durumu. TÜBİTAK Türkiye 3. Bağcılık Sempozyumu Bildiri Özetleri Tarım ve Ormancılık Araştırma Grubu ().

 GÜÇDEMİR, İ., H., Türkiye Gübre Ve Gübreleme Rehperi, Yayın No , Ankara

Bitkilerde Magnezyum Eksikliği

Magnezyum (Mg), NPK (Azot, Fosfor ve Potasyum) dan sonra ikinci derece makro elementlerdendir. Yani bitkilerin en yüksek miktarda, NPK (Azot, Fosfor ve Potasyum)’a ihtiyacı vardır. Bunlardan sonra da Mg, Ca ve S (Magnezyum, Kalsiyum ve Kükürt) ‘e ihtiyaç duyulur.

Magnezyum eksikliğini gidermek için, Magnezyum sülfat heptahidrat (MgSOH2O) kullanılır. Buna Magnezyum Sülfat gübresi denir. Magnezyumsülfatanhidrat (MgSO4) ve Magnezyumsülfatın diğer kristal şekillerini (monash.pw2O) kullanmak Mineral oranı bakımından daha avantajlı olduğu halde, fiyatları çok yüksek olup, yaygın olarak bulunmadığı için, Magnezyumsülfatheptahidrat (MgSOH2O) şeklinde alıp kullanmak en avantajlı olanıdır. Sıvı gübre olarak kullanacağınız zaman da Magnezyum Sülfatı alıp, sitemizde (Bitki Besin Elementleri) adıyla yayınladığımız Excel dosyasından faydalanarak, kendiniz hazırlayabilirsiniz. Doğrudan suya ya da Humata (Sıvı Humik Asite) atıyorsunuz. Miktarını belirlerken, dosyada belirtilen miktarları değiştirerek, ihtiyaç duyduğunuz Mg++ minerali oranını elde ediyorsunuz. Hangi oranı diliyorsanız elektronik tablo sizin için hesaplıyor. Diğer minerallerden hangisini istiyorsanız, aynı şekilde litre suya belirlediğiniz oranları ekleyerek elde ediyorsunuz.

Magnezyum (Mg++) katyonu şeklinde alınan Magnezyum minerali, bütün canlılar için hayati fonksiyona sahiptir. Çinko (Zn++) iyonu ile birlikte, bitkilerde Klorofil yapımında rol oynar. Klorofilin merkezinde yer alan atomdur. Eksikliğinde bitkide klorofil sayısı azalacağı için, fotosentez yavaşlar, bitkinin sağlığı bozulur, gelişmesi yavaşlar ve verimi azalır. Klorofil sayısı ve sağlığı bitkinin ve meyvesinin bütün özelliklerini doğrudan etkiler. Bitki bünyesinde Fosforun taşınmasını ve gerekli bölgelere yerleştirilmesini sağlayan Magnezyum, Aminoasitlerden Polipeptit oluşmasını da yönetir. Enzimleri aktive eder. Birçok enzim, Magnezyum eksikliği durumunda fonksiyonlarını yerine getiremez.

Böyle bakıldığında, bitki için en önemli mineralmiş gibi görülen Magnezyum, hem diğer mineraller gibi çok önemli, hem de bitki için bol miktarda gereklidir. Ama (NPK) dan daha az. Çünkü bunun üçü birinci derece makro elementlerdir.

Magnezyum (Mg) Eksikliğinin Belirtileri:

Klorofil sentezinde doğrudan etkili olduğu için, bitkide sararmalar gözlenir. Bu sararmalar, yaşlı yaprağın ince damarları ile damarlar arası boşlukta kendini gösterir. Yaprağın ana damarları, ikinci damarlar ve sürgün uçlarındaki genç yapraklar, Mg (Magnezyum) eksikliğini en son hisseder. Çünkü bitkide Magnezyum daha çok bu bölümlerde birikir. Magnezyum eksikliği daha da ilerledikçe, bitkide kurumalar meydana gelir. Rengi açılmış yapraklar dökülmeye başlar. Verim önemli ölçüde düşer. Meyve sapları zayıflar, meyve dökülmeleri artar.

Bitkilere yapraktan veya topraktan Magnezyum verildiğinde, bitkide canlı bir yeşil renk kendini gösterir. Bir miktar Nitrat Azotuyla (N) beraber verildiğinde toparlanmanın hızlı olduğu gözlenir.

Magnezyum (Mg) Alınmasını Olumsuz Etkileyen Faktörler ve Magnezyum Eksikliği:

Toprak pH ‘sının 5,5 den küçük olması durumunda bitkilerin Magnezyum (Mg) alımı zorlaşır. Bu durum çok yağış alan bölgelerimizde görülür. Toprağın kumlu olması bu durumda Magnezyum alınmasını daha da zorlaştırır. Ayrıca yüksek pH lı, kireçli topraklarda Kalsiyum ve Fosfor fazlalığı da Magnezyumun alınmasını zorlaştıran faktörlerdendir. Bunlar, toprakta Magnezyumun yeterli olduğu halde ortaya çıkan durumlardır. Bir de toprakta Magnezyum yetersiz miktarda bulunuyorsa, bitkide magnezyum eksikliği baş gösterir. Sıkışmış ve drenajı zayıf topraklarda bitkilerin mineralleri daha kolay almaları için, Çinko (Zn) eksikliği konusunda anlatıldığı gibi, Toprağa bolca Leonardit ya da diğer organik madeler uygulanmalıdır.

Bitkiler gelişme dönemini tamamlarken, Magnezyum (Mg) ve Potasyum (K) ihtiyaçları daha da arttığı için, gelişme dönemlerini tamamlarken ve meyveler olgunlaşmaya başlamadan önce bitkilere Potasyum ve Magnezyum takviyesi yapılmalıdır. Nasıl ki, gelişme döneminin başında, dal ve gövde gelişimi için Azot (N) takviyesinde bulunuyorsak, gelişme dönemini tamamlarken de bitki sağlığı ve meyve kalitesi için Magnezyum ve Potasyum takviyesi gerekebilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır