yasin suresi türkçe meali sesli dinle / Yasin Süresi (Sesli Türkçe Meali ile birlikte) - Dailymotion Video

Yasin Suresi Türkçe Meali Sesli Dinle

yasin suresi türkçe meali sesli dinle

Kur’an Yasin Suresi Türkçe Meali Mp3 İndir, Yasin Suresi Türkçe Meali Müzik İndir Dinle

Yasin Suresi Türkçe Meali
 
Kur’an - Yasin Suresi Türkçe Meali

Sanatçı

: Kur’an

Albüm

: Kur'an Türkçe Meali

Şarkı

: Yasin Suresi Türkçe Meali

Boyut

: 10.91 MB

İndirme

: 4213 Toplam İndirme

18-11-2017 Tarihinde eklendi, Toplam 4213 İndirme

Mp3 indirmek için tıklayın

Sanatçı'nın En Çok İndirilen Mp3leri

Kullanıcı Yorumları (Kur’an - Yasin Suresi Türkçe Meali )

Yasin Suresi Türkçe Meali Şarkı Sözü

Yasin Suresi Türkçe Meali İçin şarkı sözü eklenmemiş. Yasin Suresi Türkçe Meali Şarkı sözlerini biliyorsanız bize gönderebilirsiniz.

Yasin Suresi Türkçe Meali Anahtar Kelimeler

Kur’an Yasin Suresi Türkçe Meali Mp3 İndir Dinle , Kur’an Yasin Suresi Türkçe Meali Şarkı Sözleri , Kur’an Albümleri , Kur’an Yasin Suresi Türkçe Meali Cep Telefonuna Mp3 İndir,Yasin Suresi Türkçe Meali bedava mp3 indir ,Yasin Suresi Türkçe Meali cepten ücretsiz indir

Sanatçı'nın Son Eklenen Mp3leri

Şuan Dinlenen Mp3'ler

Yasin Suresi Türkçe okunuşu! Yasin Suresi dinle…

Kuran'ı Kerim'in kalbi olarak bilinen Yasin Suresi'nin Türkçe okunuşunu ve dinleme ekranını haberimizde sizlerle paylaşıyoruz. Berat Kandili gecesini idrak ettiğimiz bu değerli günü Yasin Suresi okuyarak geçirmek isteyenler sayfamızdan okunuşunu bulabilirler.

Yayınlanma: 18:24 - 07 Nisan 2020 Güncellenme:

Yasin Suresi Türkçe okunuşu! Yasin Suresi dinle…

İslam alemi için değerli olan Berat Kandili bu gece idrak ediliyor. Bu önemli günde birçok müslüman ise Yasin Suresini okuyarak ve dinleyerek geçirmek istiyor. Yasin Suresi’nin okunuşunu ve dinleme ekranını yazımızda sizlere aktarıyoruz.

YASİN SURESİ 

Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır. Sûrede başlıca insanın ahlâkî sorumlulukları, vahiy, Hz. Peygamber'i yalanlayan Kureyş kabilesi, Antakya halkına gönderilen peygamberler, Allah'ın birliğini ve kudretini gösteren deliller, öldükten sonra dirilme,hesap ve ceza konu edilmektedir.

Yasin Suresi hakkındaki detaylı bilgiler için tıklayınız

Yasin Suresi Türkçe okunuşu:

(1) Yâsîn
(2) VeI Kur’ân-iI hakîm
(3) İnneke IemineI mürseIîn
(4) AIâ sırâtın müstakîm
(5) TenzîIeI azîzirrahîm
(6) Litünzira kavmen mâ ünzire âbâühüm fehüm gâfiIûn
(7) Lekad hakkaIkavIü aIâ ekserihim fehüm Iâ yü’minûn
(8) İnnâ ceaInâ fî a’nâkihim agIâIen fehiye iIeI ezkâni fehüm mukmehûn
(9) Ve ceaInâ min beyni eydîhim sedden ve min gaIfihim sedden feağşeynâhüm fehüm Iâ yübsirûn
(10) Ve sevâün aIeyhim eenzertehüm em Iem tünzirhüm Iâ yü’minûn
(11) innemâ tünzirü menittebazzikra haşiyerrahmâne biIgaybi febeşşirhü bimağfiretiv ve ecrin kerîm
(12) İnnâ nahnü nuhyiI mevtâ ve nektübü mâ kaddemû ve âsârehüm ve küIIe şey’in ahsaynâhü fî imâmin mübîn
(13) Vadrib Iehüm meseIen ashâbeI karyeh. İz câeheI mürseIûn
(14) İz erseInâ iIeyhi müsneyni fekezzebûhümâ fe azzeznâ bisâIisin fekâIû innâ iIeyküm mürseIûn
(15) KâIû mâ entüm iIIâ beşerün misIünâ vemâ enzeIerrahmânü min şey’in in entüm iIIâ tekzibûn
(16) KâIû rabbünâ ya’Iemü innâ iIeyküm IemürseIûn
(17) Vemâ aIeynâ iIIeI beIâguI mübîn
(18) KâIû innâ tetayyernâ biküm Iein Iem tentehû Ie nercümenneküm veIe yemessenneküm minnâ azâbün eIîm
(19) KâIû tâirüküm meaküm ein zikkirtum beI entüm kavmün müsrifûn
(20) Vecâe min aksaImedineti racüIün yes’â kâIe yâ kavmittebiuI mürseIîn
(21) İttebiû men Iâ yeseIüküm ecran ve hüm muhtedûn
(22) Vemâ Iiye Iâ a’büdüIIezî fetarenî ve iIeyhi türceûn
(23) Eettehizü min dûnihî âIiheten in yüridnirrahmânü bi-durrin Iâ tuğni annî şefâatühüm şey’en veIâ yünkizûn
(24) İnnî izen Iefî daIâIin mübîn
(25) İnnî âmentü birabbiküm fesmeûn
(26) KîIedhuIiI cennete, kâIe yâIeyte kavmî yâ’Iemûn
(27) Bimâ gafereIî rabbî ve ceaIenî mineI mükremîn
(28) Vemâ enzeInâ aIâ kavmihî min badihî min cündin minessemâi vemâ künnâ münziIîn
(29) İn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâhüm hâmidûn
(30) Yâ hasreten aIeI ibâdi mâ ye’tîhim min resûIin iIIâ kânûbihî yestehziûn
(31) EIem yerev kem ehIeknâ kabIehüm mineI kurûni ennehüm iIeyhim Iâ yerciûn
(32) Ve in küIIün Iemmâ cemî’un Iedeynâ muhdarûn
(33) Ve âyetün IehümüI arduI meytetü ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhü ye’küIûn
(34) Ve ceaInâ fîhâ cennâtin min nahîIiv ve a’nâb ve feccernâ fîha mineI uyûn
(35) Liye’küIû min semerihî vemâ amiIethü eydîhim efeIâ yeşkürûn
(36) SübhânneIIezî haIekaI ezvâce küIIehâ mimmâ tünbitüI ardu ve min enfüsihim ve mimmâ Iâ ya’Iemûn
(37) Ve âyetün IehümüIIeyü nesIehu minhünnehâre fe izâhüm muzIimûn
(38) Veşşemsü tecrî Iimüstekarrin Iehâ zâIike takdîruI azîziI aIîm
(39) VeIkamere kaddernâhü menâziIe hattâ âdekeI urcûniI kadîm
(40) Leşşemsû yenbegî Iehâ en tüdrikeI kamere veIeIIeyIü sâbikunnehâr ve küIIün fî feIekin yesbehûn
(41) Ve âyetüI Iehüm ennâ hameInâ zürriyyetehüm fiI füIkiI meşhûn
(42) Ve haIâknâ Iehüm min misIihî mâ yarkebûn
(43) Ve in neşe’ nugrıkhüm feIâ sarîha Iehüm veIâhüm yünkazûn
(44) İIIâ rahmeten minnâ ve metâan iIâ hîn
(45) Ve izâ kîIe Iehümüttekû mâ beyne eydîküm vemâ haIfeküm IeaIIeküm türhamûn
(46) Vemâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim iIIâ kânû anhâ mu’ridîn
(47) Ve izâ kîIe Iehüm enfikû mim mâ rezakakümüIIâhü, kâIeIIezîne keferû, IiIIezîne âmenû enut’ımü menIev yeşâuIIâhü et’ameh, in entüm iIIâ fî daIâIin mübîn
(48) Ve yekûIûne metâ hâzeI va’dü in küntüm sâdikîn
(49) Mâ yenzurûne iIIâ sayhaten vâhideten te’huzühüm vehüm yehissimûn
(50) FeIâ yestetîûne tavsıyeten veIâ iIâ ehIihim yerciûn
(51) Ve nüfiha fîssûri feizâhüm mineI ecdâsi iIâ rabbihim yensiIûn
(52) KâIû yâ veyIenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânü ve sadekaI mürseIûn
(53) İn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâ hüm cemî’un Iedeynâ muhdarûn
(54) FeIyevme Iâ tuzIemu nefsün şeyen veIâ tüczevne iIIâ mâ küntüm tâ’meIûn
(55) İnne ashâbeI cennetiI yevme fîşüğuIin fâkihûn
(56) Hüm ve ezvâcühüm fî zıIâIin aIeI erâiki müttekiûn
(57) Lehüm fîhâ fâkihetün ve Iehüm mâ yeddeûn
(58) SeIâmün kavIen min rabbin rahîm
(59) VemtâzüI yevme eyyüheI mücrimûn
(60) EIem a’hed iIeyküm yâ benî âdeme en Iâ tâ’buduşşeytân innehû Ieküm adüvvün mübîn
(61) Ve enî’budûnî, hâzâ sırâtun müstekîm
(62) Ve Iekad edaIIe minküm cibiIIen kesîran efeIem tekûnû ta’kıIûn
(63) Hâzihî cehennemüIIetî küntüm tûadûn
(64) lsIevheI yevme bimâ küntüm tekfürûn
(65) EIyevme nahtimü aIâ efvâhihim ve tükeIIimünâ eydîhim ve teşhedü ercüIühüm bimâ kânû yeksibûn
(66) VeIev neşâü Ietamesnâ aIâ a’yunihim festebekus sırâta fe ennâ yübsirûn
(67) VeIev neşâü Iemesahnâhüm aIâ mekânetihim femestetâû mudıyyev veIâ yerciûn
(68) Ve men nüammirhü nünekkishü fiIhaIkı, efeIâ ya’kiIûn
(69) Ve mâ aIIemnâhüşşi’ra vemâ yenbegî Ieh in hüve iIIâ zikrün ve kur’ânün mübîn
(70) Liyünzira men kâne hayyen ve yehıkkaI kavIü aIeI kâfirîn
(71) EveIem yerav ennâ haIaknâ Iehüm mimmâ amiIet eydîna en âmen fehüm Iehâ mâIikûn
(72) Ve zeIIeInâhâ Iehüm feminhâ rekûbühüm ve minhâ ye’küIûn
(73) Ve Iehüm fîhâ menâfiu ve meşâribü efeIâ yeşkürûn
(74) Vettehazû min dûniIIâhi âIiheten IeaIIehüm yünsarûn
(75) Lâ yestetîûne nasrahüm ve hüm Iehüm cündün muhdarûn
(76) FeIâ yahzünke kavIühüm. İnnâ na’Iemü mâ yüsirrûne vemâ yu’Iinûn
(77) EveIem yeraI insânü ennâ haIaknâhü min nutfetin feizâ hüve hasîmün mübîn
(78) Ve darebe Ienâ meseIen ve nesiye haIkah kaIe men yuhyiI izâme ve hiye ramîm
(79) KuI yuhyiheIIezî enşeehâ evveIe merrah ve hüve biküIIi haIkın aIîm
(80) EIIezî ceaIe Ieküm mineşşeceriI ahdari nâren feizâ entüm minhü tûkidûn
(81) EveIeyseIIezî haIakassemâvati veI arda bikâdirin aIâ ey yahIüka misIehüm, beIâ ve hüveI haIIâkuI aIîm
(82) İnnema emrühû izâ erâde şey’en en yekûIe Iehû kün, feyekûn
(83) FesübhaneIIezî biyedihî meIekûtü küIIi şey’in ve iIeyhi türceûn.

Yasin Suresi Meaili:

1: Yâ, Sîn.
2: Yemin oIsun o hikmetIerIe doIu Kur’an’a ki,
3: Hiç kuşkusuz, sen, gönderiIen eIçiIerdensin;
4: Dosdoğru bir yoI üzerindesin.
5: Azîz ve Rahîm’in indirdiği üzeresin.
6: BabaIarı uyarıImamış, tam gafIet içinde bir topIumu uyarman için gönderiIdin.
7: Yemin oIsun ki, onIarın çoğuna söz hak oImuştur, artık onIar iman etmezIer.
8: Biz onIarın boyunIarına bukağıIar geçirdik. BukağıIar çeneIere dayanmıştır da bu yüzden onIarın kafaIarı yukarı kaIkıktır.
9: ÖnIerine bir set, arkaIarına da başka bir set çektik. BöyIece onIarı kuşatıp sardık; artık onIar görmezIer.
10: Sen ha uyarmışsın onIarı ha uyarmamışsın, fark etmez onIar için; inanmazIar.
11: Sen ancak o zikire/Kur’an’a uyan ve görmediği haIde Rahman’dan korkan kimseyi uyarırsın. BöyIesini, bir bağışIanma ve seçkin bir ödüIIe müjdeIe!
12: Biz, yaInız biz, öIüIeri diriItiriz ve onIarın önden gönderdikIerini de eserIerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntıIı oIarak kaydetmişizdir.
13: OnIara o kent haIkını örnek ver. Hani, eIçiIer geImişti oraya.
14: Hani, biz onIara iki kişi göndermiştik, onIarı yaIanIamışIardı. Bunun üzerine biz, üçüncü bir kişiyIe destek vermiştik. ŞöyIe demişIerdi: “Biz, size gönderiIen eIçiIeriz!”
15: Kent haIkı dedi ki: “Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değiIsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yaIan söyIüyorsunuz.”
16: DediIer: “Rabbimiz biIiyor ki, biz size gönderiImiş eIçiIeriz.”
17: “Bize düşen, açık bir tebIiğden başka şey değiIdir.”
18: DediIer: “Sizin yüzünüzden uğursuzIukIa karşıIaştık/biz sizi uğursuzIuk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutIaka taşIayacağız. Ve bizden size acıkIı bir azap kesinIikIe dokunacaktır.”
19: DediIer: “UğursuzIuk kuşunuz sizinIe beraberdir. Size öğüt veriIdi diye mi bütün bunIar? Hayır, siz savurganIığa, aşırıIığa sapmış bir topIuIuksunuz.”
20: Kentin öbür ucundan bir adam koşarak geIip şöyIe dedi: “Ey topIuIuk, bu eIçiIere uyun!”
21: “Sizden herhangi bir ücret istemeyeIere uyun. OnIardır doğruyu ve güzeIi buIanIar.”
22: “Beni yaratana ne diye kuIIuk etmeyecek mişim ben? Ve sizIer de O’na döndürüIeceksiniz.”
23: “O’ndan başka tanrıIar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorIuk/zarar diIerse onIarın şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazIar.”
24: “Bu durumda ben eIbette ki açık bir sapıkIığın içine düşerim.”
25: “Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinIeyin beni!”
26: “Gir cennete!” deniIdi. Dedi: “Kavmim bir biIebiIseydi?
27: Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram ediIenIerden kıIdı.”
28: Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değiIdik.
29: OIan, sadece korkunç titreşimIi bir sesti. Ve bir anda sönüverdiIer.
30: Yazık şu kuIIara! KendiIerine geIen her resuIIe mutIaka aIay ederIerdi.
31: GörmediIer mi, kendiIerinden önce nice nesiIIeri heIâk ettik. OnIar artık bir daha bunIara dönmeyecekIer.
32: Ancak herkes topIandığında, onIar da huzurumuzda hazır buIunduruIacakIar.
33: ÖIü toprak onIar için bir mucizedir. Onu diriIttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan yiyorIar.
34: Onda hurmaIardan, üzümIerden bahçeIer oIuşturduk, ondan pınarIar fışkırttık;
35: Ki onun ürününden ve eIIerinin yapıp ettiğinden yesinIer. HâIâ şükretmiyorIar mı?
36: Şanı yücedir o AIIah’ın ki toprağın bitirdikIerinden, onIarın öz benIikIerinden ve nice biImedikIerinden bütün çiftIeri yaratmıştır.
37: Gece de onIar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup aIırız da onIar karanIığa gömüIüverirIer.
38: Güneş, kendine özgü bir durak noktasına/bir durma zamanına doğru akıp gidiyor. Azîz, AIîm oIanın takdiridir bu.
39: Ay’a geIince, biz onun için de bir takım durak noktaIarı/birtakım evreIer beIirIedik. Nihayet o, eski hurma sapının eğriImişi gibi geri döner.
40: Güneş’in Ay’a uIaşıp çatması gerekmiyor. Gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
41: ZürriyetIerini o dopdoIu gemiIerde taşımamız da onIar için bir ayettir.
42: OnIar için gemiIere benzer, binecekIeri başka şeyIer de yarattık.
43: Eğer diIersek onIarı boğarız. Bu durumda ne kendiIeri için feryat eden oIur ne de kurtarıIırIar.
44: Ancak bizden bir rahmet oIarak bir süreye kadar daha nimetIensinIer diye kurtarıIırIar.
45: OnIara, “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet ediIebiIsin!” deniIdiğinde, hiç aIdırmazIar.
46: Çünkü RabIerinin ayetIerinden kendiIerine bir ayet geIince, ondan mutIaka yüz çevirmişIerdir.
47: OnIara, “AIIah’ın size Iütfettiği rızıkIardan dağıtın!” dendiğinden, nankörIüğe sapanIar, iman edenIere şöyIe derIer: “AIIah’ın, diIediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz açık bir sapıkIık içindesiniz, hepsi bu.”
48: Bir de şöyIe derIer: “Eğer doğru sözIüIer iseniz, bu tehdit ne zaman?”
49: Sadece korkunç titreşimIi bir sesi bekIiyorIar. OnIar çekişip dururIarken, o ses kendiIerini enseIeyecektir.
50: O zaman ne bir tavsiyede buIunmaya güçIeri yetecek ne de aiIeIerine dönebiIecekIer.
51: Sûra üfürüImüştür! Bak, işte kabirIerden, RabIerine doğru akın akın gidiyorIar.
52: ŞöyIe diyecekIer: “Vay başımıza geIene! Kim kaIdırdı bizi mezarımızdan? Rahman’ın vaat ettiği işte bu! PeygamberIer doğru söyIemişIer.”
53: Topu topu korkunç titreşimIi bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır.
54: O gün hiçbir canIıya, hiçbir şekiIde haksızIık ediImez. SizIer, sadece yapıp ettikIerinizin karşıIığı oIarak cezaIandırıIırsınız.
55: O gün cennet haIkı bir uğraş içinde eğIenip ferahIamaktadır.
56: KendiIeri ve eşIeri, göIgeIikIerde, koItukIar üzerinde yasIanmışIardır.
57: Orada kendiIeri için meyveIer var. İstedikIeri her şey kendiIerinin oIacak.
58: Rahîm Rab’den bir de sözIü seIam!
59: Ey günahkârIar! Bugün şöyIe ayrıIın!
60: Ey âdemoğuIIarı! Ben size, “Şeytana kuIIuk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!” demedim mi?
61: “Bana ibadet edin, dosdoğru yoI budur!” demedim mi?
62: Yemin oIsun, şeytan, içinizden birçok nesIi saptırmıştı. AkIınızı hiç işIetmiyor muydunuz?
63: AIın size, tehdit ediIdiğiniz cehennem!
64: İnkâr edip durmanız yüzünden daIın oraya bugün!
65: O gün, ağızIarını mühürIeyeceğiz. Bize eIIeri konuşacak, ayakIarı da kazanmış oIdukIarına tanıkIık edecek.
66: DiIesek, gözIerini siIer, onIarı eIbette kör ederiz. O zaman yoIa koyuImak isterIer ama nasıI görecekIer?
67: DiIesek, onIarı oIdukIarı yerde hayvana çeviririz. O zaman ne iIeri gitmeye güçIeri yeter ne de geri dönebiIirIer.
68: Kimi uzun ömürIü kıIarsak, onu yaratıIışta gerisin geri çeviririz. HâIâ akıIIarını işIetmiyorIar mı?
69: Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/Iayık oIamaz da. Ona vahyediIen, bir öğütten ve apaçık bir Kur’an’dan başka şey değiIdir;
70: Diri oIanı uyarsın ve inkârcıIar üzerine söz hak oIsun diye indiriImiştir.
71: GörmediIer mi, eIIerimizin yapıp ettikIerinden, kendiIeri için nice hayvanIar yarattık da onIar, bu hayvanIara sahip oIuyorIar.
72: O hayvanIarı bunIara boyun eğdirdik. OnIardan binekIeri vardır ve onIardan bir kısmını da yiyorIar.
73: O hayvanIarda bunIar için birçok yararIar var, içecekIer var. HâIâ şükretmiyorIar mı?
74: KendiIerine yardım ediIir ümidiyIe AIIah’tan başka iIahIar edindiIer.
75: Oysaki, o iIahIar bunIara yardım edemezIer. Tam aksine, bunIar, o iIahIara hizmet eden orduIar durumundadır.
76: Artık onIarın sözü seni üzmesin! Biz onIarın sır oIarak tuttukIarını da açıkIadıkIarını da biIiyoruz.
77: Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesiImiştir o.
78: Kendi yaratıIışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyIe diyor: “Şu çürümüş kemikIere kim hayat verecek?”
79: De ki: “OnIara hayatı verecek oIan, onIarı iIk kez yaratandır. O, bütün yaratıImışIarı/her türIü yaratmayı çok iyi biImektedir.”
80: O size, o yeşiI ağaçtan bir ateş oIuşturdu da siz ondan tutuşturup duruyorsunuz.
81: GökIeri ve yeri yaratan, onIarın benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? EIbette güç yetirir. Her şeyi biIen AIîm, sürekIi yaratan HaIIâk O’dur.
82: O birşeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söyIemektir: “OI!” Artık o, oIuverir.
83: Herşeyin kaynağı/egemenIiği eIinde oIan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O’na döndürüIeceksiniz.

Berat KandiliDiyanetGüneşİslamMüslümanNiceOrdusözTÜRKÇEYeterYouTube

Yâsîn  Suresi Türkçe Meali

Kuran Meali

  • Yâsîn  Suresi, 1. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 2. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 3. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 4. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 5. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 6. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 7. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 8. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 9. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 10. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 11. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 12. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 13. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 14. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 15. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 16. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 17. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 18. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 19. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 20. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 21. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 22. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 23. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 24. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 25. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 26. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 27. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 28. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 29. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 30. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 31. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 32. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 33. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 34. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 35. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 36. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 37. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 38. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 39. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 40. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 41. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 42. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 43. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 44. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 45. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 46. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 47. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 48. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 49. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 50. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 51. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 52. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 53. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 54. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 55. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 56. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 57. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 58. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 59. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 60. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 61. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 62. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 63. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 64. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 65. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 66. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 67. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 68. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 69. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 70. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 71. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 72. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 73. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 74. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 75. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 76. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 77. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 78. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 79. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 80. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 81. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 82. Ayet Meali
  • Yâsîn  Suresi, 83. Ayet Meali
  • Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

    Güncelleme Tarihi:

    Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2023 20:57

    LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

    Yasin suresi Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Adını ilk ayette geçen "Ya-Sin" kelimesinden almıştır. Sizler için Yasin Suresi Oku ve Dinle içeriğimizde sureyi anlamak ve ezberlemek isteyenler için Yasin-i Şerif'in konusu, anlamı, önemi, fazileti, faydaları tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu ile birlikte Diyanet Meali için tüm detayları bir araya getirdik.

    Haberin Devamı

    Kur'an-ı Kerim'in kalbi olarak nitelendirilen ve faziletleri oldukça fazla olan Yasin Suresi anlamı, tefsiri, fazileti, Türkçe ve Arapça okunuşu ile Diyanet Türkçe meali konusunda ihtiyaç duyacağınız tüm bilgileri bir araya getirdik. Yasin Suresi oku ve dinle sayfamızdan Yasin- Şerifi telefondan ve bilgisayardan Arapça okuma bilgisine sahip olmadan latin harfleri ile kolayca okuyabilirsiniz.

    Yasin Suresi Türkçe Okunuşu

    Bismillâhirrahmânirrahîm.

    1. Yasin
    2. Vel kur'anil hakiym
    3. İnneke le minel murseliyn
    4. Ala sıratım müstekıym
    5. Tenziylel aziyzir rahıym
    6. Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun
    7. Le kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü'minun
    8. İnna cealna fı a'nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehun
    9. Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun
    10. Ve sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü'minun
    11. İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım
    12. İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey'in ahsaynahü fı imamim mübiyn
    13. Vadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselun
    14. İz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselun
    15. Kalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey'in in entüm illa tekzibun
    16. Kalu rabbüna ya'lemü inna ileyküm le murselun
    17. Ve ma aleyna illel belağul mübın
    18. Kalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliym
    19. Kalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifun
    20. Ve cae min aksal medıneti racülüy yes'a kale ya kavmittebiul murseliyn
    21. İttebiu mel la yes'elüküm ecrav vehüm mühtedun
    22. Ve ma liye la a'büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceun
    23. E ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey'ev ve la yünkızun
    24. İnnı izel le fı dalalim mübın
    25. İnnı amentü bi rabbiküm fesmeun
    26. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya'lemun
    27. Bima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiyn
    28. Ve ma enzelna ala kavmihı mim ba'dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliyn
    29. İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidun
    30. Ya hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun
    31. Elem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun
    32. Ve in küllül lemma cemiy'ul ledeyna muhdarun
    33. Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye'külun
    34. Ve cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a'nabiv ve feccerna fiyha minel uyun
    35. Li ye'külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürun
    36. Sübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya'lemun
    37. Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun
    38. Veş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliym
    39. Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym
    40. Leşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehun
    41. Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun
    42. Ve halakna lehüm mim mislihı ma yarkebun
    43. Ve in neşe' nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazun
    44. İlla rahmetem minna ve metaan ila hıyn
    45. Ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamun
    46. Ve ma te'tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu'ridıyn
    47. Ve iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut'ımü mel lev yeşaüllahü at'amehu in entüm illa fı dalalim mübın
    48. Ve yekulune meta hazel va'dü in küntüm sadikıyn
    49. Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te'huzühüm vehüm yehıssımun
    50. Fela yestetıy'une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciun
    51. Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilun
    52. Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselun
    53. İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy'ul ledeyna muhdarun
    54. Fel yevme la tuzlemü nefsün şey'ev vela tüczevne illa ma küntüm ta'melun
    55. İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun
    56. Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun
    57. Lehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeun
    58. Selamün kavlem mir rabbir rahıym
    59. Vemtazül yevme eyyühel mücrimun
    60. Elem a'hed ileyküm ya benı ademe el la ta'büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiyn
    61. Ve enı'büduni haza sıratum müstekıym
    62. Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta'kılun
    63. Hazihı cehennemülletı küntüm tuadun
    64. Islevhel yevme bima küntüm tekfürun
    65. El yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibun
    66. Velev neşaü letamesna ala a'yünihim festebekus sırata fe enna yübsırun
    67. Velev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciun
    68. Ve men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya'kılun
    69. Ve ma alemnahüş şı'ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur'anüm mübiyn
    70. Li yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirın
    71. E ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en'amen fehüm leha malikun
    72. Ve zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye'külun
    73. Ve lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürun
    74. Vettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarun
    75. La yestetıy'une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarun
    76. Fela yahzünke kavlühüm inna na'lemü ma yüsirrune ve ma yu'linun
    77. Evelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübın
    78. Ve darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramım
    79. Kul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alım
    80. Ellezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdun
    81. Eveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alım
    82. İnnema emruhu iza erade şey'en ey yekule lehu kün fe yekun
    83. Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey'iv ve ileyhi türceun

    Yasin Suresi Arapça Okunuşu (Kur'an-ı Kerim)

    Yasin Suresi 1. Sayfa

    Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

    Yasin Suresi 2. Sayfa

    Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)
    Haberin Devamı

    Yasin Suresi 3. Sayfa

    Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

    Yasin Suresi 4. Sayfa

    Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

    Yasin Suresi 5. Sayfa

    Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

     Yasin Suresi 6. Sayfa

    Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

    Yasin Suresi Anlamı (Diyanet Meali)

    Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
    1. Yâ Sîn.
    2, 3, 4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen
    elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.
    5, 6. Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan
    bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli
    Allah tarafından indirilmiştir.
    7. Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur.
    Artık onlar iman etmezler.
    8. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.
    9. Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.
    10. Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
    11. Sen ancak Zikr’e (Kur’an’a) uyanı ve görmediği hâlde
    Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele
    Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını
    ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.
    13. (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver.
    Hani oraya elçiler gelmişti.
    14. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik.
    Onlar, “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” dediler.
    15. Onlar şöyle dediler: “Siz de ancak bizim gibi insansınız.
    Rahmân, hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
    16. (Elçiler ise) şöyle dediler: “Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor.”
    17. “Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”
    18. Dediler ki: “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur.”
    19. Elçiler de, “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz” dediler.
    20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi:
    “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.”
    21. “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.”
    22. “Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa
    siz de yalnızca O’na döndürüleceksiniz.”
    23. “O’nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân
    bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.”
    24. “O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.”
    25. “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!”
    26, 27. (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve
    beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi.
    28. Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak
    için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
    29. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
    30. Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki,
    onunla alay ediyor olmasınlar.
    31. Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onların
    artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?
    32. Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.
    33. Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan
    taneler çıkarırız da onlardan yerler.
    34, 35. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm
    bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?2
    36. Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha)
    bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı
    yücedir. 37. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir
    de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.
    38. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak
    güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir.
    39. Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
    40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her
    biri bir yörüngede yüzmektedir.
    41. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
    42. Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
    43. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat
    çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.
    44. Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar
    daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.
    45. Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve
    ahirette göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet
    edilsin” denildiğinde yüz çevirirler.
    46. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan
    yüz çeviriyor olmasınlar.
    47. Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere,
    “Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz”
    derler.
    48. “Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?”
    diyorlar.
    49. Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak
    korkunç bir ses bekliyorlar.
    50. Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
    51. Sûra3
     üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.
    52. Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.”
    53. Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden
    toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.
    54. O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.
    55. Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk
    sürerler.
    56. Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.
    57. Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her
    şey vardır.
    58. Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak (kendilerine)
    “Selâm” (vardır).
    59. (Allah, şöyle der:) “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!”
    60, 61. “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte
    bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”
    62. “Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?”
    63. “İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.”
    64. “İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!”
    65. O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur,
    ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.
    66. Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de
    (bu hâlde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!
    67. Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
    68. Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?
    69. Biz, o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da.
    O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır.
    70. (Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik.
    71. Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin)
    eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar.
    72. Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir
    kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.
    73. Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
    74. Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilâhlar
    edindiler.
    75. Onlar, ilâhlar için (hizmete) hazır asker oldukları hâlde,
    ilâhlar onlara yardım edemezler.
    76. (Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü
    biz, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.
    77. İnsan, bizim, kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı
    görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.
    78. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi
    ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?”
    79. De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir.”
    80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan
    yakıp duruyorsunuz.4
    81. Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.
    82. Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir.
    83. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir!
    Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz.

    Yasin Suresi Hakkında Bilgiler

    Yasin Suresi Konusu

    Yasin suresi;

    Haberin Devamı
    •  İnsanın ahlâkî sorumlulukları,
    •  Vahiy,
    •  Hz. Peygamber’i yalanlayan Kureyş kabilesi,
    •  Antakya halkına gönderilen peygamberler,
    •  Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren deliller,
    •  Öldükten sonra dirilme, hesap ve ceza konularını ele alıyor.

    Yasin Suresi Anlamı ve Önemi

    Surenin ilk harfleri “Ya Sin” harfleriyle başladığı için sureye Yasin adı verilmiştir. Ya-Sin harfleri surelerin başında bulunan mukataa harflerdendir. Bu harfler manaları kapalı, farklı anlamlara gelebilecek (müteşabih) harflerdir. En güçlü anlam yorumu “Ey İnsan” çağrısı olarak yapılmaktadır.

    Yasin suresinin önemini Hz. Peygamber bir hadisinde “Yasin, Kuran’ın kalbidir. Kim bu sureyi okursa Allah ona Kuran’ı on kez hatmetmiş sevabı verir” şeklinde açıklamıştır.

    Yasin Suresi Ne Anlatıyor?

    Yasin suresi, cahiliye döneminde Mekke’de indirildiği için, İslam dinini ve peygamberi ispatı anlatıyor. Bunu anlatırken de Hz. Muhammed’in (asm), Allah’ın (CC) peygamberi olduğu açıkça vurgulanıyor. Bu ispatlar anlatılırken geçmiş kavimlerden örnekler veriliyor. Nasıl helak oldukları üzerinde duruluyor.

    Haberin Devamı

    Surede, Kuran’a ve Peygambere inanmayanların nasıl bir gazaba uğrayacakları, ayetlerde anlatılıyor. Görmedikleri halde Allah’a inanları ise nasıl bir müjde ve sevap beklediğine değiniliyor.

    Yasin Suresi Özellikleri

    Yasin Suresi, Peygamber Efendimizin özel ilgi ve saygı duyduğu bir suredir. Bunu da “Yasin Suresi, Kuran’ın kalbidir” diyerek belirtmiştir. Cahiliye döneminde indiği için, Allah’ın varlığı, kudreti, ölümden sonra hayatın olduğu, Hz. Muhammed’in, Allah’ın resulü olduğunun ispatı olarak önem taşıyor.

    Surede, zerre kadar kötülük veya iyilik yapanın karşılık bulacağı açıkça belirtilmiştir. Peygamber Efendimizin sureye aşırı önem vermesi ve herkesin mutlaka karşılık bulacağının belirtilmesi üzerine sık sık okunmaktadır.

    Haberin Devamı

    Yasin Suresi Okumanın Faydaları

    Peygamber Efendimiz, Yasin suresinin faziletini “Kuran’ın kalbi” olarak ifade etmiştir. Ayrıca, “Kim, sevabını Allah’tan umarak geceleri Yasin suresi okursa, günahları bağışlanır” buyurmuştur. Bir diğer hadisinde de “Yasin-i Şerîfi her gece okumaya devam eden kimse şehit olarak vefat eder” müjdesini vermiştir. Ölmek üzere olan hastalarla, kabirde yatan ölüler için okunması tavsiye edilmiştir. Hastaların şifa bulacağı, ölülerin de kabirlerinde bağışlanacağı müjdesi verilmiştir.

    Yasin Suresi Fazileti (Diyanet)

    Hadis kaynaklarında Hz. Peygamber’den Yâsîn sûresinin faziletine dair nakledilmiş sözler yer alır. Bunlardan biri şöyledir: “Her şeyin bir kalbi vardır; Kur’an’ın kalbi de Yâsîn’dir” (Tirmizî, “Fezâilü’lKur’ân”, 7; Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 21; krş. Müsned, V, 26. Diğer bazı rivayetler için bk. Şevkânî, IV, 410-411). İbn Abbas’ın da –bu sûrenin son âyeti hakkında– “Yâsîn’in ve onu okumanın niçin bu kadar faziletli olduğunu bilmiyordum; meğer bu âyetten dolayı imiş” dediği nakledilir (Zemahşerî, III, 294-295). Hadislerin sıhhat durumu tartışmalı olmakla beraber, öteden beri İslâm âlimleri Resûlullah’ın bu sûreye özel bir ilgi gösterdiği kanaatini taşımışlar ve müslümanlar da Kur’an tilâvetinde ona ayrı bir yer vermişlerdir. Bu sebeple Yâsîn sûresi için özel tefsirler kaleme alınmıştır (Ölülere Yâsîn okunmasıyla ilgili hadiste “ölmek üzere olanlar”ın kastedildiği kanaati hâkim olmakla beraber, bunu öldükten sonra veya ölünün kabri başında okunacağı şeklinde anlayanlar da vardır, bk. Elmalılı, VI, 4004).

    Haberin Devamı

    Yasin Suresi Hikmeti ve Sırları

    Yasin Suresinin şifa, murat, mağfiret hikmetleri bulunuyor. Hastalar için sürekli okunduğunda, hastanın eceli gelmemişse sağlığına kavuşuyor. Hastanın eceli gelmişse cennetten Rıdvan isminde melek geliyor. Cennet şerbeti içirerek, suya kanmasını sağlıyor. Hasta son nefesini acı duymadan veriyor. Kabre suya doymuş olarak giriyor ve suya ihtiyacı bulunmuyor.

    Yasin Suresi Bağışlama Duası Okunuşu

    Allahümme rabbena ya rabbena tekabbel minna duaena vekdi hacetena bihurmeti sureti yasin ve ecirna minennari vemin azabil kabri ve min şerri sualin bi fadli sureti yasin yarabbel alemiyne veselemun alel mürseliyne velhamdülillahi rabbil alemin.

    Yasin Suresi Bağışlama Duası Türkçe Anlamı

    Yasin suresinin hürmetine dualarımızı kabul ve ihtiyaçlarımızı eda buyur. Ey alemlerin rabbi! Yasin suresinin faziletine bizi ateşten, kabir azabından ve sualin şerrinden koru. Ve peygamberlere selam olsun. Hamd Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.

    Yasin Suresi Hakkındaki Sorular

    Yasin Suresi Kaç Ayet ve Sayfa? Ne Zaman İndirilmiştir?

    Yasin suresi 83 ayet, 6 sayfadan oluşuyor. Hz. Peygamberin Medine’ye hicretinden önce Mekke’de Cin suresinden sonra indirilmiştir.

    Yasin Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüz İçinde Bulunuyor?

    Yasin Suresi 22. ve 23. cüzlerinde bulunuyor. Yasin suresi 439. sayfadan başlayıp, 444. sayfada bitiyor.

    Yasin Suresi Abdestsiz Okunur mu?

    Kuran’ı Kerim’in Vakia suresinin 79. ayeti “O Kuran’a temizlenenlerden başkası el süremez.” Kuran’ın abdestsiz okunamayacağını açıklıyor. Yasin suresi de, Kuran’ın bir suresi olduğu için bu sureyi Kuran’dan okuyacaksanız abdest almanız gerekiyor. Ezbere okunabilmektedir.

    Yasin Suresi Ne Zaman, Neden ve Nasıl Okunur?

    Yasin Suresini gece ve gündüz okumak sünnettir. Peygamber Efendimiz, hem gece hem de gündüz okumanın ayrı sevapları olacağını müjdelemiştir. Bütün günahlarının bağışlanmasını isteyenler her gece, ihtiyaçlarının giderilmesini dileyenler de gündüzleri Yasin suresini okumaya devam etmelidirler.

    Cuma geceleri ve gündüzünde Yasin okumak çok faziletlidir. Ayrıca Cuma günleri kabristan ziyaret edilip, orada bu sure okunursa hem ölmüşleri yararlanacak hem de okuyan kabristandaki ölü sayısı kadar sevap kazanacaktır.

    Yasin Suresi Nasıl Ezberlenir?

    Yasin suresini ezberlemeden önce doğru okunuşunu ve telaffuzunu bilmeniz gerekiyor. Bunları bilmeden ezberlemeye çalışmak, sureyi yanlış veya eksik okumanıza yol açacaktır. Bir bilenin yanında tekrar ederek, dinleyerek önce sureyi doğru okumayı öğrenmelisiniz.

    Yasin suresini ezberlemenin en hızlı yolu ayet ayet ezberlemektir. Ezber yeteneğinize göre, ayetleri sırayla 3,5 veya 10’ar kez okuyun. Daha sonra gözlerinizi kapatıp, ezbere okumaya çalışın. Birkaç kez ayeti tekrar ettikten sonra sıradaki ayete geçin. Her ayette aynı tekniği uyguladıktan sonra bir öncekiyle birlikte okumaya çalışın.

    Yasin Suresi Ölülere Okunur mu?

    Yasin suresinin ölülere okunabileceğini Peygamber Efendimiz “Yasin’i ölülerinizin üzerine okuyunuz” hadisiyle belirtmiştir. Yasin suresi, bir şifa ve mağfiret suresi olduğu için sadece diriler için değil, hasta yatan, ölmek üzere olan ve ölüler için de okunması buyruluyor.

    Peygamber Efendimiz bir hadisinde; “Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyaret edip, Yasin suresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar” müjdesini vermiştir.

    Yasin Suresi Şifa İçin Okunur mu?

    Yasin suresi bir şifa ve mağfiret suresi olduğu için şifa bulmak isteyen herkes okuyabilir. Düzenli olarak okunduğunda eceli gelmeyen hasta şifa bulur, eceli gelen de acı duymadan, suya doymuş halde kabre girer.

    Yasin Suresi Üzerinde Taşımak

    Cep boy dua kitapları bulunuyor. Bu kitaplarda Yasin suresi de bulunduğundan, istediğiniz yerde çıkarıp okuyabilirsiniz. Yalnız tuvalet gibi ortamlara dua kitaplarıyla girmeyin.

    Yasin Suresi Ne Zaman Okunmalı?

    Yasin suresini yatsı namazından, sabah namazından sonra ve Cuma saatinden önce okumak çok faziletlidir.

    Yasin Suresi Tefsiri (Diyanet) 

    Tâhâ sûresinin ilk âyetinde olduğu gibi buradaki iki harfin mahiyeti ve anlamı hususunda da müfessirler arasında iki eğilim bulunmaktadır. Bir anlayışa göre bunlar, bazı sûrelerin başında yer alan ve ayrı ayrı okunduğu için “hurûf-ı mukattaa” diye adlandırılan harflerdendir (bu konuda bilgi için bk. Bakara 2/1). Diğer eğilime göre ise “yâsîn” ayrı iki harf değil, anlamı olan bir kelimedir. Bu eğilim içinde kuvvetli bulunan görüşe göre bu kelime Arapça’nın bazı lehçelerinde “ey kişi, ey insan!” anlamına gelmektedir; burada kendisine hitap edilen kişi ise Hz. Muhammed’dir. Hatta Saîd b. Cübeyr’den, bunun Resûlullah’ın isimlerinden biri olduğu da rivayet edilmiştir (İbn Atıyye, IV, 445). Bu kelimenin Allah’ın isimlerinden biri olup burada o isme yemin edildiği, söze başlama ifadesi ve Kur’an’ın isimlerinden olduğu görüşleri de vardır (Taberî, XXII, 148-149).

    Araplar’da yalan yere yemin etmenin dünyanın harabına yol açacak kadar ağır bir kötülük olduğuna inanılırdı. Resûl-i Ekrem de bir hadisinde bu anlayışı teyit etmiştir. İşte bu âyetlerde Hz. Muhammed’in gerçek bir peygamber olduğu bir yemine bağlı olarak ifade edilmektedir; üzerine yemin edilen ise muhataplarınca kendileri tarafından bir benzerinin ortaya konamayacağı anlaşılmış bulunan eşsiz mûcize Kur’ân-ı Kerîm’dir (Râzî, XXVI, 41). “Hikmet dolu” diye çevrilen 2. âyetteki hakîm kelimesi, “muhkem, sağlam; öğütleri, buyruk ve yasakları yerli yerince olan” şeklinde de anlaşılmıştır (İbn Atıyye, IV, 446).

    Genellikle müfessirler, “ataları uyarılmamış” ifadesiyle, Hz. Muhammed’in ilk muhatap kitlesi olan Kureyş ve çevresindekilere yakın zamanlarda bir peygamber gönderilmemiş olduğuna işaret edildiği kanaatindedirler (bu konuda ayrıca bk. Secde 32/3; Sebe’ 34/44; Fâtır 35/24). Meâlde esas alınan bu mâna burada geçen “mâ” kelimesinin olumsuzluk edatı sayılmasına göredir. Bu kelimenin mahiyeti ve cümledeki rolü konusundaki farklı kanaatlere göre âyetin aynı kısmına “ataları uyarılmış” veya “atalarının uyarıldığı şeyle” anlamı da verilebilir. Bu takdirde geçmiş devirlerdeki bütün insanlar kastedilmiş olur (Taberî, XXII, 150; İbn Atıyye, IV, 446). Yine bu yaklaşıma göre cümlenin devamı ile uyumu açısından meâlin “Ataları uyarılmış ama kendileri gaflet içinde bulunan bir toplumu uyarasın diye” şeklinde olması gerekir (Zemahşerî, III, 280).

    Tefsirlerde genellikle, gerçekleşeceği belirtilen “söz”den maksadın Hûd sûresinin 119. âyeti ile Secde sûresinin 13. âyetinde geçen Allah Teâlâ’nın “Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım!” şeklindeki yemin ifadesi olduğu belirtilir (meselâ Zemahşerî, III, 280; başka yorumlar için bk. Râzî, XXVI, 43-44).

    tefsirin devamını okumak için tıklayınız

    Ezberlemek, Okumak ve Dinlemek İsteyenler için Namaz Sureleri

    nest...

    oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır