yasin suresi türkçe okunuşu / One moment, please...

Yasin Suresi Türkçe Okunuşu

yasin suresi türkçe okunuşu

Yasin Suresi Türkçe Oku

Ana sayfa » Yasin Suresi Türkçe Oku


Yasin Suresi Türkçe Okunuşu Latin harfleriyle Arapça olarak yüzünden okumayı bilmeyen veya bu şekilde okumayı tercih edenler için aşağıdadır. Allah, okuduğunuz Yasin'i ve diğer tüm ibadetlerinizi kabul etsin inşallah.

Bismillâhirrahmanirrahim
  1. Yasin
  2. Vel kur'anil hakim
  3. İnneke le minel murselin
  4. Ala sıratim mustekim
  5. Tenzilel azizir rahim
  6. Li tunzira kavmem ma unzira abauhum fehum ğafilun
  7. Le kad hakkal kavlu ala ekserihim fehum la yu'minun
  8. İnna cealna fi a'nakihim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehum mukmehun
  9. Ve cealna min beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahum fehum la yubsirun
  10. Ve sevaun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum la yu'minun
  11. İnnema tunziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğaybi fe beşşirhu bi mağfirativ ve ecrin kerim
  12. İnna nahnu nuhyil mevta ve nektubu ma kaddemu ve asarahum ve kulle şey'in ahsaynahu fi imamim mubin
  13. Vadrib lehum meselen ashabel karyeti iz caehel murselun
  14. İz erselna ileyhimusneyni fe kezzebuhuma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileykum murselun
  15. Kalu ma entum illa beşerum misluna ve ma enzeler rahmanu min şey'in in entum illa tekzibun
  16. Kalu rabbuna ya'lemu inna ileykum le murselun
  17. Ve ma aleyna illel belağul mubin
  18. Kalu inna tetayyarna bikum leil lem tentehu le nercumennekum ve le yemessennekum minna azabun elim
  19. Kalu tairukum meakum ein zukkirtum bel entum kavmum musrifun
  20. Ve cae min aksal medineti raculun yes'a kale ya kavmittebiul murselin
  21. İttebiu mel la yes'elukum ecrav vehum muhtedun
  22. Ve ma liye la a'budullezı fetaranı ve ileyhi turceun
  23. E ettehızu min dunihi aliheten iy yuridnir rahmanu bi durril la tuğni anni şefaatuhum şey'ev ve la yunkizun
  24. İnni izel le fi dalalim mubin
  25. İnni amentu bi rabbikum fesmeun
  26. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmi ya'lemun
  27. Bima ğafera li rabbi ve cealeni minel mukramin
  28. Ve ma enzelna ala kavmihi mim ba'dihi min cundim mines semai ve ma kunna munzilin
  29. İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hum hamidun
  30. Ya hasraten alel ibadi ma ye'tihim mir rasulin illa kanu bihi yestehziun
  31. Elem yerav kem ehlekna kablehum minel kuruni ennehum ileyhim la yarciun
  32. Ve in kullul lemma cemi'ul ledeyna muhdarun
  33. Ve ayetul lehumul erdul meytetu ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhu ye'kulun
  34. Ve cealna fiha cennatim min nahiliv ve a'nabiv ve feccerna fiha minel uyun
  35. Li ye'kulu min semerihi ve ma amilethu eydihim efela yeşkurun
  36. Subhanellezi halekal ezvace kulleha mimma tumbitul erdu ve min enfusihim ve mimma la ya'lemun
  37. Ve ayetul lehumul leylu neslehu minhun nehara fe iza hum muzlimun
  38. Veş şemsu tecri li mustekarril leha zalike takdirul azizil alim
  39. Vel kamera kaddernahu menazile hatta ade kel urcunil kadim
  40. Leşşemsu yembeği leha en tudrikel kamera velel leylu sabikun nehari ve kullun fi feleki yesbehun
  41. Ve ayetul lehum enna hamelna zurriyyetehum fil fulkil meşhun
  42. Ve halakna lehum mim mislihi ma yarkebun
  43. Ve in neşe' nuğrikhum fela sariha lehum velahum yunkazun
  44. İlla rahmetem minna ve metaan ila hin
  45. Ve iza kile lehumutteku ma beyne eydikum ve ma halfekum leallekum turhamun
  46. Ve ma te'tihim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu'ridin
  47. Ve iza kile lehum enfiku mimma razekakumullahu kalellezine keferu lillezine amenu enut'imu mel lev yeşaullahu at'amehu in entum illa fi dalalim mubin
  48. Ve yekulune meta hazel va'du in kuntum sadikin
  49. Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te'huzuhum vehum yehissimun
  50. Fela yesteti'une tevsiyetev ve la ila ehlihim yarciun
  51. Ve nufiha fis suri fe iza hum minel ecdasi ila rabbihim yensilun
  52. Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanu ve sadekal murselun
  53. İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hum cemi'ul ledeyna muhdarun
  54. Fel yevme la tuzlemu nefsun şey'ev vela tuczevne illa ma kuntum ta'melun
  55. İnne ashabel cennetil yevme fi şuğulin fakihun
  56. Hum ve ezvacuhum fi zilalin alel eraiki muttekiun
  57. Lehum fiha fakihetuv ve lehum ma yeddeun
  58. Selamun kavlem mir rabbir rahim
  59. Vemtazul yevme eyyuhel mucrimun
  60. Elem a'hed ileykum ya beni ademe el la ta'buduş şeytane innehu lekum aduvvum mubin
  61. Ve eni'buduni haza sıratum mustekim
  62. Ve lekad edalle minkum cibillen kesiran efelem tekunu ta'kilun
  63. Hazihi cehennemulleti kuntum tuadun
  64. İslevhel yevme bima kuntum tekfurun
  65. El yevme nahtimu ala efvahihim ve tukellimuna eydihim ve teşhedu erculuhum bimakanu yeksibun
  66. Velev neşau letamesna ala a'yunihim festebekus sırata fe enna yubsirun
  67. Velev neşau le mesahnahum ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yârciun
  68. Ve men nuammirhu nunekkishu fil halki efela ya'kilun
  69. Ve ma allemnahuş şi'ra ve ma yembeği lehu in huve illa zikruv ve kur'anum mubin
  70. Li yunzira men kane hayyave ve yehikkal kavlu alel kafirin
  71. E ve lem yerav enna halakna lehum mimma amilet eydina en'amen fehum leha malikun
  72. Ve zellelnaha lehum fe minha rakubuhum ve minha ye'kulun
  73. Ve lehum fiha menafiu ve meşarib efela yeşkurun
  74. Vettehazu min dunillahi alihetel leallehum yunsarun
  75. La yesteti'une nasrahum vehum lehum cundum muhdarun
  76. Fela yahzunke kavluhum inna na'lemu ma yusirrune ve ma yu'linun
  77. Evelem yeral insanu enna halaknahu min nutfetin fe iza huve hasimun mubin
  78. Ve darabe lena meselev ve nesiye halkahu kale men yuhyil izame ve hiye ramim
  79. Kul yuhyihellezi enşeeha evvele merrati ve huve bi kulli halkin alim
  80. Ellezi ceale lekum mineş şeceril ahdari naran fe iza entum minhu tukidun
  81. Eveleysellezi halekas semavati vel erda bi kadirin ala en yahluka mislehum bela ve huvel hallakul alim
  82. İnnema emruhu iza erade şey'en en yekule lehu kun fe yekun
  83. Fe subhanellezi bi yedihi melekutu kulli şey'iv ve ileyhi turceun

Yasin Suresi Duasını buradan okuyarak okuduğunuz yasin suresini bağışlayabilirsiniz.


Yasin Suresi ve Kuranı Kerim Uygulaması

yasin suresi ve kuranı kerim app storeyasin suresi ve kuranı kerim play store


Yâsîn Suresi Hakkında

Adı iki harften oluşan ilk âyetinden alınmıştır. Hz. Peygamber tarafından bu isimle anılmıştır ve Buhârî ve Tirmizî'nin hadis kitaplarında da bu isim kullanılmıştır. Sûre, Kur'an'ın kalbi olarak nitelendirilen bir hadise dayanarak "kalbü'l-Kur'ân" olarak da adlandırılmıştır ancak bu yaygınlık kazanamamıştır. Sûrenin Mekke döneminin ortalarında nâzil olduğu kabul edilmektedir. İnsanların yaptıkları işlerin ve bıraktıkları izlerin kayda geçirildiğini bildiren 12. âyetin yorumu meyanında rivayet edilen bir hadis dolayısıyla bu âyetin Medine'de indiği söylenmiştir ancak bu kanaat benimsenmemiştir. Sûre seksen üç âyetten oluşmaktadır ve fâsılası "م، ن" harfleridir.

Yâsîn sûresinde İslâm akaidinin üç temel konusu (tevhid, nübüvvet ve âhiret) tabiatın mükemmel kuruluşundan ve işleyişinden delillerle anlatılır. Bu arada geçmiş kavimlerden ibret alınacak örnekler verilir. Sûre dört bölümden oluşur ve birinci bölümünde ana konu Hz. Peygamber'in nübüvveti ve Kur'an'ın vahiy ürünü olduğunun ispatıdır. Sûrenin ilk âyetinde "yâsîn" adı geçer ve bu muhtemelen Hz. Muhammed'e bir hitaptır. Daha sonra Kur'an'a yemin edilerek Muhammed'in Allah'ın peygamberleri arasında bulunduğu ve Kur'an'ın da gafletten kurtulamayan insanları uyarmak amacıyla indirildiği ifade edilir. Ancak inanmayanların uyarılara rağmen iman etmeyecekleri belirtilir ve insanların yaptıklarının bir kaydedildiği bildirilir (âyet 1-12). Sûrenin ikinci bölümü, Hak dinin tebliğcilerine gönderildikleri bir yerleşim yerinin halkının hikâyesini anlatır. Bu yerleşim yerine önce iki tebliğci gönderilmiş, daha sonra onları desteklemek için bir üçüncüsü gönderilmiştir. Ancak halk elçilere yalancı demiş ve onların uğursuzluk getirdiğini ileri sürmüştür. Elçiler tebliğden vazgeçmezlerse işkenceyle öldürüleceklerini söylemişlerdir. Bu sırada şehrin uzak bir yerinden gelen bir kişi halkı iman etmeye teşvik ederken kendisi de iman etmiştir. Ancak inkârcılar tarafından öldürülmüştür ve sonunda o yerleşim yerinin halkı korkunç bir sesle helâk edilmiştir (âyet 13-32). Müfessirler, bu kıssada anlatılan şehrin Antakya, elçilerin havâriler, halkın Romalılar ve uzaktan gelen kişinin de Habîb en-Neccâr olabileceğini kaydetmişlerdir. Ancak bu açıklamalar Hıristiyanlığın yayılışı ve Antakya'nın tarihi açısından doğru görülmemiştir. Kur'an'daki diğer kıssalar gibi bu kıssada da mekân ve insanların kimliği bilinmemektedir. Bu kıssanın amacı tarihî bilgi vermek değil, kıssadan ders çıkarmayı sağlamaktır.

Sûrenin üçüncü bölümünde, insanların yaşadığı yeryüzünün besleyici özelliklerine, gece ve gündüz, güneş ve ay arasındaki düzen ve âhenk, yeryüzündeki bitkiler ve canlılar, insanlar ve bunların bilmediği diğer canlıların tozlaşma ve döllenme süreçlerine, gemilerin denizde batmamasına değinilerek Allah'ın birliği ve yüceliğine dikkat çekilir. Ancak bütün bu deliller ve işaretler rağmen inkârcıların dinî gerçekleri reddettiği ifade edilir (âyet 33-47). Yâsîn sûresinin dördüncü bölümü âhiretin varlığı ve âhiret âleminin tasvirine yöneliktir. Kıyametin ansızın kopacağı bildirildikten sonra vukuu hakkında kısaca bilgi verilir. Daha sonra cennetin tasviri yapılır ve cehennemliklerin durumu anlatılır. Ayrıca inkârcıların iddia ettiği gibi Kur'an'ın bir şair sözü olmadığı, vahiy ürünü olduğu zikredilir. Dünya hayatında insana verilen nimetlerden bazıları sayılır, ancak inkârcıların bunlara rağmen hiçbir fayda sağlamayan putlara tapındıkları belirtilir. Sûrenin son âyetlerinde insanın spermden meydana geldiği hatırlatılarak "Çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diye soran inkârcıya "İlk defa yaratmış olan diriltecek" şeklinde cevap verilir. Bu cevap, "Sizin için yeşil ağaçtan ateş çıkaran Allah ölüleri yeniden yaratmaya kâdir değil mi?" ifadesiyle desteklenir. Sûre, İslâm'ın tevhid ve âhiret inancına bir kez daha vurgu yaparak sona erer (âyet 48-83).

Yâsîn sûresi, Hz. Peygamber'e İncil yerine verildiğine dair hadisin sahih olduğu kabul edilmiştir. Bu sûre hakkında birçok hadis rivayet edilmiştir. Bunlardan biri "Yâsîn sûresini geceleri okuyan kimsenin günahları bağışlanır" şeklindedir ve sahih sayılmıştır. Yâsîn sûresinin ölüler için veya ölmek üzere olanların yanında okunmasını tavsiye eden diğer rivayetler ise zayıf sayılmıştır. Bazı tefsir kitaplarında isnadsız fazilet rivayetleri de bulunmaktadır.

Yâsîn sûresinin tefsiri konusunda yapılan çalışmalardan bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Hamâmîzâde Ali Efendi, Yâsîn Tefsiri (İstanbul 1262, 1265, 1273, 1286, 1294, 1316, 1320)
  • Ebûishakzâde Esad Efendi, Ħulâśatü’t-tebyîn fî tefsîri sûre-i Yâsîn (İstanbul)
  • Hızır Bey Çelebi, Tefsîr-i Yâsîn-i Şerîf (İstanbul 1997, Isparta 2007)
  • Davut Aydüz, Kur’ân-ı Kerîm’in kalbi Yâsîn Sûresi Tefsiri (İstanbul 2004)
Bu eserlerden başka, Yâsîn sûresinin tefsiri konusunda çok sayıda başka eser de bulunmaktadır. Süleymaniye Kütüphanesi’nde yapılan araştırmada, Yâsîn tefsiri, havâs ve tercüme kayıtlarının sayısının 100 civarında olduğu tespit edilmiştir. Bu kayıtların yirmisi Hamâmîzâde Ali Efendi’nin Yâsîn tefsirine aittir, diğerleri ise Ebûishakzâde Esad Efendi’nin Ħulâśatü’t-tebyîn fî tefsîri sûre-i Yâsîn adlı eserine aittir.

YASİN SURESİ OKUNUŞU! Yasin Suresi Türkçe okunuşu ve meali.. Yasin Suresi'nin faziletleri..

YASİN SURESİ OKUNUŞU! Yasin Suresi Türkçe okunuşu ve meali.. Yasin Suresi'nin faziletleri..

Yasin Suresi Kur'an-ı Kerim'in kalbi olarak tanımlanmaktadır. Yasin Suresi'nin birçok fazileti bulunmaktadır. Yasin Suresi 83 ayetten oluşmaktadır.

Peygamber efendimizinde belirttiği üzere Yasin Suresi çok faziletli ve sürekli okunması gereken bir duadır.

Yasin Suresi sonsuz faydası olan bir duadır. Yasin Suresi Kuran-ı Kerim'in en uzun surelerindendir. Uzun olduğu için ezberlemesi ezberleyemeyeceğinizi düşünüyorsanız Yasin Suresini okuyarakta faziletlerinden yararlanabilirsiniz.

Peki Yasin Suresi'nin faziletleri nelerdir? İşte Yasin Suresi'nin Türkçe okunuşu ve faziletleri..

YASİN SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU! Yasin Suresi'nin meali ve faziletleri..

Yasin Suresi okumanın faziletleri

Yasin Suresi'ni okumanın ve dinlemenin birçok fazileti bulunmaktadır. Peygamber Efendimizin Yasin Suresi hakkında birçok hadisi bulunnaktadır. Peygamber Efendimizin Yasin Suresi hakkında bahsettiği bazı faziletler şu şekildedir;

"Yasin, Kur'an'ın kalbidir. Muhakkak o, bütün dertlere devadır."

"Geceleri Yasin'i okumak, sanki Kur'an'ı yedi defa hatmetmek gibidir."

"Yasin ne niyet için okunursa, o şey meydana gelir."

"Allah Teala'nın rızası için geceleyin Yasin'i okuyan kimse affolunur."

"Sure-i Yasin'i ölmek üzere olan kimsenin üzerine okuyun."

"Sure-i Yasin ölümü yaklaşan hastanın yanında okunursa Allah Teala onun can vermesini hafifletir."

"Herhangi biri ölmek üzere bulunan kimsenin baş ucunda Sure-i Yasin okunursa Allah Teala ona(ruhunu teslim etmesinde ) kolaylık verir."

Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu;

"Üzerine Sure-i Yasin okunan mevtanın azabı hafifler."

"Her kim her Cuma günü annesinin,babasının veya bunlardan birinin kabrini ziyaret eder de baş ucunda Sure-i Yasin okursa okuduğu her harfi adedince onlar mağfiret edilir."

YASİN SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU! Yasin Suresi'nin meali ve faziletleri..

Yasin Suresi'nin Türkçe okunuşu

1. Yâsîn

2. Vel Kur’ân-il hakîm

3. İnneke leminel murselîn

4. Alâ sırâtin mustakîm

5. Tenzîlel azîzirrahîm

6. Litunzira kavmen mâ unzire âbâuhum fehum gâfilûn

7. Lekad hakkal kavlu alâ ekserihim fehum lâ yu’minûn

8. İnnâ cealnâ fî a’nâkihim aglâlen fehiye ilel ezkâni fehum mukmehûn

9. Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden feağşeynâhum fehum lâ yubsirûn

10. Ve sevâun aleyhim eenzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn

11. innemâ tunziru menittebeazzikra ve haşiyerrahmâne bilgaybi febeşşirhu bimağfiretiv ve ecrin kerîm

12. İnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum ve kulle şey’in ahsaynâhu fî imâmin mubîn

13. Vadrib lehum meselen ashâbel karyeh. İz câehel murselûn

14. İz erselnâ ileyhi musneyni fekezzebûhumâ fe azzeznâ bisâlisin fekâlû innâ ileykum murselûn

15. Kâlû mâ entum illâ beşerun mislunâ vemâ enzelerrahmânu min şey’in in entum illâ tekzibûn

16. Kâlû rabbunâ ya’lemu innâ ileykum lemurselûn

17. Vemâ aleynâ illel belâgul mubîn

18. Kâlû innâ tetayyernâ bikum lein lem tentehû le nercumennekum vele yemessennekum minnâ azâbun elîm

19. Kâlû tâirukum meakum ein zikkirtum bel entum kavmun musrifûn

20. Vecâe min aksalmedineti raculun yes’â kâle yâ kavmittebiul murselîn

21. İttebiû men lâ yeselukum ecran ve hum muhtedûn

22. Vemâ liye lâ a’budullezî fetarenî ve ileyhi turceûn

23. Eettehizu min dûnihî âliheten in yuridnirrahmânu bi-durrin lâ tuğni annî şefâatuhum şey’en velâ yunkizûn

24. İnnî izen lefî dalâlin mubîn

25. İnnî âmentu birabbikum fesmeûn

26. Kîledhulil cennete, kâle yâleyte kavmî yâ’lemûn

27. Bimâ gaferelî rabbî ve cealenî minel mukremîn

28. Vemâ enzelnâ alâ kavmihî min badihî min cundin minessemâi vemâ kunnâ munzilîn

29. İn kânet illâ sayhaten vâhideten feizâhum hâmidûn

30. Yâ hasreten alel ibâdi mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânûbihî yestehziûn

31. Elem yerev kem ehleknâ kablehum minel kurûni ennehum ileyhim lâ yerciûn

32. Ve in kullun lemmâ cemî’un ledeynâ muhdarûn

33. Ve âyetun lehumul ardul meytetu ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhu ye’kulûn

34. Ve cealnâ fîhâ cennâtin min nahîliv ve a’nâb ve feccernâ fîha minel uyûn

35. Liye’kulû min semerihî vemâ amilethu eydîhim efelâ yeşkurûn

36. Subhânnellezî halekal ezvâce kullehâ mimmâ tunbitul ardu ve min enfusihim ve mimmâ lâ ya’lemûn

37. Ve âyetun lehumulleyu neslehu minhunnehâre fe izâhum muzlimûn

38. Veşşemsu tecrî limustekarrin lehâ zâlike takdîrul azîzil alîm

39. Velkamere kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm

40. Leşşemsû yenbegî lehâ en tudrikel kamere velelleylu sâbikunnehâr ve kullun fî felekin yesbehûn

41. Ve âyetul lehum ennâ hamelnâ zurriyyetehum fil fulkil meşhûn

42. Ve halâknâ lehum min mislihî mâ yarkebûn

43. Ve in neşe’ nugrıkhum felâ sarîha lehum velâhum yunkazûn

44. İllâ rahmeten minnâ ve metâan ilâ hîn

45. Ve izâ kîle lehumuttekû mâ beyne eydîkum vemâ halfekum leallekum turhamûn

46. Vemâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu’ridîn

47. Ve izâ kîle lehum enfikû mim mâ rezakakumullâhu, kâlellezîne keferû, lillezîne âmenû enut’ımu menlev yeşâullâhu et’ameh, in entum illâ fî dalâlin mubîn

48. Ve yekûlûne metâ hâzel va’du in kuntum sâdikîn

49. Mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhideten te’huzuhum vehum yehissimûn

50. Felâ yestetîûne tavsıyeten velâ ilâ ehlihim yerciûn

51. Ve nufiha fîssûri feizâhum minel ecdâsi ilâ rabbihim yensilûn

52. Kâlû yâ veylenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânu ve sadekal murselûn

53. İn kânet illâ sayhaten vâhideten feizâ hum cemî’un ledeynâ muhdarûn

54. Felyevme lâ tuzlemu nefsun şeyen velâ tuczevne illâ mâ kuntum tâ’melûn

55. İnne ashâbel cennetil yevme fîşuğulin fâkihûn

56. Hum ve ezvâcuhum fî zılâlin alel erâiki muttekiûn

57. Lehum fîhâ fâkihetun ve lehum mâ yeddeûn

58. Selâmun kavlen min rabbin rahîm59. Vemtâzul yevme eyyuhel mucrimûn

60. Elem a’hed ileykum yâ benî âdeme en lâ tâ’buduşşeytân innehû lekum aduvvun mubîn

61. Ve enî’budûnî, hâzâ sırâtun mustekîm

62. Ve lekad edalle minkum cibillen kesîran efelem tekûnû ta’kılûn

63. Hâzihî cehennemulletî kuntum tûadûn

64. lslevhel yevme bimâ kuntum tekfurûn

65. Elyevme nahtimu alâ efvâhihim ve tukellimunâ eydîhim ve teşhedu erculuhum bimâ kânû yeksibûn

66. Velev neşâu letamesnâ alâ a’yunihim festebekus sırâta fe ennâ yubsirûn

67. Velev neşâu lemesahnâhum alâ mekânetihim femestetâû mudıyyev velâ yerciûn

68. Ve men nuammirhu nunekkishu filhalkı, efelâ ya’kilûn

69. Ve mâ allemnâhuşşi’ra vemâ yenbegî leh in huve illâ zikrun ve kur’ânun mubîn

70. Liyunzira men kâne hayyen ve yehıkkal kavlu alel kâfirîn

71. Evelem yerav ennâ halaknâ lehum mimmâ amilet eydîna en âmen fehum lehâ mâlikûn

72. Ve zellelnâhâ lehum feminhâ rekûbuhum ve minhâ ye’kulûn

73. Ve lehum fîhâ menâfiu ve meşâribu efelâ yeşkurûn

74. Vettehazû min dûnillâhi âliheten leallehum yunsarûn

75. Lâ yestetîûne nasrahum ve hum lehum cundun muhdarûn

76. Felâ yahzunke kavluhum. İnnâ na’lemu mâ yusirrûne vemâ yu’linûn

77. Evelem yeral insânu ennâ halaknâhu min nutfetin feizâ huve hasîmun mubîn

78. Ve darebe lenâ meselen ve nesiye halkah kale men yuhyil izâme ve hiye ramîm

79. Kul yuhyihellezî enşeehâ evvele merrah ve huve bikulli halkın alîm

80. Ellezî ceale lekum mineşşeceril ahdari nâren feizâ entum minhu tûkidûn

81. Eveleysellezî halakassemâvati vel arda bikâdirin alâ ey yahluka mislehum, belâ ve huvel hallâkul alîm

82. İnnema emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehû kun, feyekûn

83. Fesubhanellezî biyedihî melekûtu kulli şey’in ve ileyhi turceûn.

YASİN SURESİ OKUNUŞU! Yasin Suresi Türkçe okunuşu.. Yasin Suresi'nin meali ve faziletleri..

Yasin Suresi Meali

1. Yâ Sîn.

2,3,4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.

5,6. Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.

7. Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.

8. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.

9. Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.

10. Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.

11. Sen ancak Zikr'e (Kur'an'a) uyanı ve görmediği hâlde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele.

12. Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) bir bir kaydetmişizdir.

13. (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.

14. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, "Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz" dediler.

15. Onlar şöyle dediler: "Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân, hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."

16. (Elçiler ise) şöyle dediler: "Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor."

17. "Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir."

18. Dediler ki: "Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur."

19. Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler.

20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun."

21. "Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir."

22. "Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca O'na döndürüleceksiniz."

23. "O'nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar."

24. "O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum."

25. "Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!"

26,27. (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.

28. Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.

29. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.

30. Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar.

31. Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?

32. Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.

33. Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler.

34,35. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?

36. Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha) bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir.

37. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.

38. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri (düzenlemesi)dir.

39. Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.

40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.

41. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.

42. Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.

43. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.

44. Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.

45. Onlara, "Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet edilsin" denildiğinde yüz çevirirler.

46. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar.

47. Onlara, "Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın" denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere, "Allah'ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler.

48. "Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar.

49. Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar.

50. Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.

51. Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.

52. Şöyle derler: "Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler."

53. Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.

54. O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.

55. Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.

56. Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.

57. Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.

58. Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak (kendilerine) "Selâm" (vardır).

59. (Allah, şöyle der:) "Ey suçlular! Ayrılın bu gün!"

60,61. "Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"

62. "Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?"

63. "İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir."

64. "İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!"

65. O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.

66. Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu hâlde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!

67. Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.

68. Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?

69. Biz, o Peygamber'e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.

70. (Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur'an'ı indirdik.

71. Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin) eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar.

72. Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.

73. Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?

74. Belki kendilerine yardım edilir diye Allah'ı bırakıp da ilâhlar edindiler.

75. Onlar, ilâhlar için (hizmete) hazır asker oldukları hâlde, ilâhlar onlara yardım edemezler.

76. (Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.

77. İnsan, bizim, kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.

78. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: "Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?"

79. De ki: "Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir."

80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.

81. Gökleri ve yeri yaratan Allah'ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.

82. Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.

83. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah'ın şanı yücedir! Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz.

duakuran-ı kerim

Google News ile Takip Et

Yâsîn sûresinin Türkçe okunuşu

Edize.ComKuranİletişimSitemap

Sûre, ismini iki harften ibaret olan ilk âyetten almıştır. Mekke'de inmiştir. 83 (seksenüç) âyettir. Sûreye isim olarak verilen yâsînin, genellikle Ey insan! manasına geldiği kabul edilir. Bununla kasdedilen, Hz. Peygamber'dir. Yâsîn sûresi Kur'an'ın kalbi kabul edilmiş ve müslümanlar arasında ayrı bir önem kazanmıştır. Fazileti hakkında hadisler vardır.

2.Vel kur’ânil hakîm(hakîmi).

3.İnneke leminel murselîn(murselîne).

4.Alâ sırâtın mustakîm( mustakîmin).

5.Tenzîlel azîzir rahîm(rahîmi).

6.Li tunzira kavmen mâ unzira âbâuhum fe hum gâfilûn(gâfilûne).

7.Lekad hakkal kavlu alâ ekserihim fe hum lâ yu’minûn(yu’minûne).

8.İnnâ cealnâ fî a’nâkıhim aglâlen fe hiye ilâl ezkâni fe hum mukmehûn(mukmehûne).

9.Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden fe agşeynâhum fe hum lâ yubsırûn(yubsırûne).

10.Ve sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn(yu’minûne).

11.İnnemâ tunziru menittebeaz zikre ve haşiyer rahmâne bil gaybi, fe beşşirhu bi magfiratin ve ecrin kerîm(kerîmin).

12.İnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârahum ve kulle şey’in ahsaynâhu fî imâmin mubîn(mubînin).

13.Vadrıb lehum meselen ashâbel karyeti, iz câehâl murselûn(murselûne).

14.İz erselnâ ileyhimusneyni fe kezzebûhumâ fe azzeznâ bi sâlisin fe kâlû innâ ileykum murselûn(murselûne).

15.Kâlû mâ entum illâ beşerun mislunâ ve mâ enzeler rahmânu min şey’in in entum illâ tekzibûn(tekzibûne).

16.Kalû rabbunâ ya’lemu innâ ileykum le murselûn(murselûne).

17.Ve mâ aleynâ illâl belâgul mubîn(mubînu).

18.Kâlû innâ tetayyernâ bi kum, le in lem tentehû le nercumennekum ve le yemessennekum minnâ azâbun elîm(elîmun).

19.Kâlû tâirikum meakum, e in zukkirtum, bel entum kavmun musrifûn(musrifûne).

20.Ve câe min aksal medîneti raculun yes’â kâle yâ kavmittebiûl murselîn(murselîne).

21.İttebiû men lâ yes’elukum ecran ve hum muhtedûn(muhtedûne).

22.Ve mâ liye lâ a’budullezî fataranî ve ileyhi turceûn(turceûne).

23.E ettehızu min dûnihî âliheten in yuridnir rahmânu bi durrin lâ tugni annî şefâatuhum şey’en ve lâ yunkızûni.

24.İnnî izen le fî dalâlin mubîn(mubînin).

25.İnnî âmentu bi rabbikum fesmeûni.

26.Kîledhulil cennete, kâle yâ leyte kavmî ya’lemûn(ya’lemûne).

27.Bimâ gafera lî rabbî ve cealenî minel mukremîn(mukremîne).

28.Ve mâ enzelnâ alâ kavmihî min ba’dihî min cundin mines semâi ve mâ kunnâ munzilîn(munzilîne).

29.İn kânet illâ sayhaten vâhıdeten fe izâ hum hâmidûn(hâmidûne).

30.Yâ hasreten alâl ıbâd(ıbâdi), mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

31.E lem yerav kem ehleknâ kablehum minel kurûni ennehum ileyhim lâ yerciûn(yerciûne).

32.Ve in kullun lemmâ cemîun ledeynâ muhdarûn(muhdarûne).

33.Ve âyetun lehumul ardul meytetu, ahyeynâhâ ve ahracnâ minhâ habben fe minhu ye’kulûn(ye’kulûne).

34.Ve cealnâ fîhâ cennâtin min nahîlin ve a’nâbin ve feccernâ fîhâ minel uyûn(uyûni).

35.Li ye’kulû min semerihî ve mâ âmilethu eydîhim, e fe lâ yeşkurûn(yeşkurûne).

36.Subhânellezî halakal ezvâce kullehâ mimmâ tunbitulardu ve min enfusihim ve mimmâ lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

37.Ve âyetun lehumul leylu, neslehu minhun nehâra fe izâ hum muzlimûn(muzlimûne).

38.Veş şemsu tecrî li mustekarrin lehâ, zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi).

39.Vel kamera kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm(kadîmi).

40.Lâş şemsu yenbegî lehâ en tudrikel kamera ve lâl leylu sâbikun nehâr(nehâri), ve kullun fî felekin yesbehûn(yesbehûne).

41.Ve âyetun lehum ennâ hamelnâ zurriyyetehum fîl fulkil meşhûn(meşhûni).

42.Ve halaknâ lehum min mislihî mâ yerkebûn(yerkebûne).

43.Ve in neşe’ nugrıkhum fe lâ sarîha lehum ve lâ hum yunkazûn(yunkazûne).

44.İllâ rahmeten minnâ ve metâan ilâ hîn(hînin).

45.Ve izâ kîle lehumuttekû mâ beyne eydîkum ve mâ halfekum leallekum turhamûn(turhamûne).

46.Ve mâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu’ridîn(mu’ridîne).

47.Ve izâ kîle lehum enfikû mimmâ razakakumullâhu kâlellezîne keferû lillezîne âmenû e nut’imu men lev yeşâullâhu at’amehu, in entum illâ fî dalâlin mubîn(mubînin).

48.Ve yekûlûne metâ hâzâl va’du in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

49.Mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhıdeten te’huzuhum ve hum yahıssımûn(yahıssımûne).

50.Fe lâ yestetîûne tavsiyeten ve lâ ilâ ehlihim yerciûn(yerciûne).

51.Ve nufiha fîs sûri fe izâ hum minel ecdâsi ilâ rabbihim yensilûn(yensilûne).

52.Kâlû yâ veylenâ men beasenâ min merkadinâ, hâzâ mâ vaader rahmânu ve sadakal murselûn(murselûne).

53.İn kânet illâ sayhaten vâhıdeten fe izâ hum cemîun ledeynâ muhdarûn(muhdarûne).

54.Fel yevme lâ tuzlemu nefsun şey’en ve lâ tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

55.İnne ashâbel cennetil yevme fî şugulin fâkihûn(fâkihûne).

56.Hum ve ezvâcuhum fî zılâlin alâl erâiki muttekiûn(muttekiûne).

57.Lehum fîhâ fâkihetun ve lehum mâ yeddeûn(yeddeûne).

58.Selâmun kavlen min rabbin rahîm(rahîmin).

59.Vemtâzûl yevme eyyuhâl mucrimûn(mucrimûne).

60.E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytân(şeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn(mubinun).

61.Ve eni’budûnî, hâzâ sırâtun mustakîm(mustakîmun).

62.Ve lekad edalle minkum cibillen kesîran, e fe lem tekûnû ta’kılûn(ta’kılûne).

63.Hâzihî cehennemulletî kuntum tûadûn(tûadûne).

64.Islevhâl yevme bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).

65.El yevme nahtimu alâ efvâhihim ve tukellimunâ eydîhim ve teşhedu erculuhum bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

66.Ve lev neşâu le tamesnâ alâ a’yunihim festebekûs sırâta fe ennâ yubsırûn(yubsırûne).

67.Ve lev neşâu le mesahnâhum alâ mekânetihim fe mâstetâû mudiyyen ve lâ yerciûn(yerciûne).

68.Ve men nuammirhu nunekkishu fîl halk(halkı), e fe lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

69.Ve mâ allemnâhuş şi’re ve mâ yenbagî lehu, in huve illâ zikrun ve kur’ânun mubîn(mubînun).

70.Li yunzira men kâne hayyen ve yehıkkal kavlu alâl kâfirîn(kâfirîne).

71.E ve lem yerav ennâ halaknâ lehum mimmâ amilet eydînâ en’âmen fe hum lehâ mâlikûn(mâlikûne).

72.Ve zellelnâhâ lehum fe minhâ rakûbuhum ve minhâ ye’kulûn(ye’kulûne).

73.Ve lehum fîhâ menâfiu ve meşâribu, e fe lâ yeşkurûn(yeşkurûne).

74.Vettehazû min dûnillâhi âliheten leallehum yunsarûn(yunsarûne).

75.Lâ yestetîûne nasrahum ve hum lehum cundun muhdarûn(muhdarûne).

76.Fe lâ yahzunke kavluhum, innâ na’lemu mâ yusirrûne ve mâ yu’linûn(yu’linûne).

77.E ve lem yeral insânu ennâ halaknâhu min nutfetin fe izâ huve hasîmun mubîn(mubînun).

78.Ve darabe lenâ meselen ve nesiye halkahu, kâle men yuhyil izâme ve hiye remîm(remîmun).

79.Kul yuhyîhâllezî enşeehâ evvele merratin, ve huve bi kulli halkın alîm(alîmun).

80.Ellezî ceale lekum mineş şeceril ahdari nâren fe izâ entum minhu tûkıdûn(tûkıdûne).

81.E ve leysellezî halakas semâvâti vel arda bi kâdirin alâ en yahluka mislehum, belâ ve huvel hallâkul alîm(alîmu).

82.İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu kun fe yekûn(yekûnu).

83.Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve ileyhi turceûn(turceûne).

< 35. Fâtir Sûresi - 37. Sâffât Sûresi >

Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2023 20:57

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Yasin suresi Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Adını ilk ayette geçen "Ya-Sin" kelimesinden almıştır. Sizler için Yasin Suresi Oku ve Dinle içeriğimizde sureyi anlamak ve ezberlemek isteyenler için Yasin-i Şerif'in konusu, anlamı, önemi, fazileti, faydaları tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu ile birlikte Diyanet Meali için tüm detayları bir araya getirdik.

Haberin Devamı

Kur'an-ı Kerim'in kalbi olarak nitelendirilen ve faziletleri oldukça fazla olan Yasin Suresi anlamı, tefsiri, fazileti, Türkçe ve Arapça okunuşu ile Diyanet Türkçe meali konusunda ihtiyaç duyacağınız tüm bilgileri bir araya getirdik. Yasin Suresi oku ve dinle sayfamızdan Yasin- Şerifi telefondan ve bilgisayardan Arapça okuma bilgisine sahip olmadan latin harfleri ile kolayca okuyabilirsiniz.

Yasin Suresi Türkçe Okunuşu

Bismillâhirrahmânirrahîm.

  1. Yasin
  2. Vel kur'anil hakiym
  3. İnneke le minel murseliyn
  4. Ala sıratım müstekıym
  5. Tenziylel aziyzir rahıym
  6. Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun
  7. Le kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü'minun
  8. İnna cealna fı a'nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehun
  9. Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun
  10. Ve sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü'minun
  11. İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım
  12. İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey'in ahsaynahü fı imamim mübiyn
  13. Vadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselun
  14. İz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselun
  15. Kalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey'in in entüm illa tekzibun
  16. Kalu rabbüna ya'lemü inna ileyküm le murselun
  17. Ve ma aleyna illel belağul mübın
  18. Kalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliym
  19. Kalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifun
  20. Ve cae min aksal medıneti racülüy yes'a kale ya kavmittebiul murseliyn
  21. İttebiu mel la yes'elüküm ecrav vehüm mühtedun
  22. Ve ma liye la a'büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceun
  23. E ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey'ev ve la yünkızun
  24. İnnı izel le fı dalalim mübın
  25. İnnı amentü bi rabbiküm fesmeun
  26. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya'lemun
  27. Bima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiyn
  28. Ve ma enzelna ala kavmihı mim ba'dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliyn
  29. İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidun
  30. Ya hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun
  31. Elem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun
  32. Ve in küllül lemma cemiy'ul ledeyna muhdarun
  33. Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye'külun
  34. Ve cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a'nabiv ve feccerna fiyha minel uyun
  35. Li ye'külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürun
  36. Sübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya'lemun
  37. Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun
  38. Veş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliym
  39. Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym
  40. Leşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehun
  41. Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun
  42. Ve halakna lehüm mim mislihı ma yarkebun
  43. Ve in neşe' nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazun
  44. İlla rahmetem minna ve metaan ila hıyn
  45. Ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamun
  46. Ve ma te'tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu'ridıyn
  47. Ve iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut'ımü mel lev yeşaüllahü at'amehu in entüm illa fı dalalim mübın
  48. Ve yekulune meta hazel va'dü in küntüm sadikıyn
  49. Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te'huzühüm vehüm yehıssımun
  50. Fela yestetıy'une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciun
  51. Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilun
  52. Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselun
  53. İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy'ul ledeyna muhdarun
  54. Fel yevme la tuzlemü nefsün şey'ev vela tüczevne illa ma küntüm ta'melun
  55. İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun
  56. Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun
  57. Lehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeun
  58. Selamün kavlem mir rabbir rahıym
  59. Vemtazül yevme eyyühel mücrimun
  60. Elem a'hed ileyküm ya benı ademe el la ta'büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiyn
  61. Ve enı'büduni haza sıratum müstekıym
  62. Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta'kılun
  63. Hazihı cehennemülletı küntüm tuadun
  64. Islevhel yevme bima küntüm tekfürun
  65. El yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibun
  66. Velev neşaü letamesna ala a'yünihim festebekus sırata fe enna yübsırun
  67. Velev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciun
  68. Ve men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya'kılun
  69. Ve ma alemnahüş şı'ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur'anüm mübiyn
  70. Li yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirın
  71. E ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en'amen fehüm leha malikun
  72. Ve zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye'külun
  73. Ve lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürun
  74. Vettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarun
  75. La yestetıy'une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarun
  76. Fela yahzünke kavlühüm inna na'lemü ma yüsirrune ve ma yu'linun
  77. Evelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübın
  78. Ve darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramım
  79. Kul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alım
  80. Ellezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdun
  81. Eveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alım
  82. İnnema emruhu iza erade şey'en ey yekule lehu kün fe yekun
  83. Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey'iv ve ileyhi türceun

Yasin Suresi Arapça Okunuşu (Kur'an-ı Kerim)

Yasin Suresi 1. Sayfa

Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

Yasin Suresi 2. Sayfa

Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)
Haberin Devamı

Yasin Suresi 3. Sayfa

Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

Yasin Suresi 4. Sayfa

Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

Yasin Suresi 5. Sayfa

Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

 Yasin Suresi 6. Sayfa

Yasin Suresi Okunuşu - Yasini Şerif Duası Türkçe Anlamı ve Arapça Yazılışı (Diyanet Meali)

Yasin Suresi Anlamı (Diyanet Meali)

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
1. Yâ Sîn.
2, 3, 4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen
elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.
5, 6. Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan
bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli
Allah tarafından indirilmiştir.
7. Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur.
Artık onlar iman etmezler.
8. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.
9. Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.
10. Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
11. Sen ancak Zikr’e (Kur’an’a) uyanı ve görmediği hâlde
Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele
Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını
ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.
13. (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver.
Hani oraya elçiler gelmişti.
14. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik.
Onlar, “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” dediler.
15. Onlar şöyle dediler: “Siz de ancak bizim gibi insansınız.
Rahmân, hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
16. (Elçiler ise) şöyle dediler: “Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor.”
17. “Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”
18. Dediler ki: “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur.”
19. Elçiler de, “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz” dediler.
20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi:
“Ey kavmim! Bu elçilere uyun.”
21. “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.”
22. “Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa
siz de yalnızca O’na döndürüleceksiniz.”
23. “O’nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân
bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.”
24. “O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.”
25. “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!”
26, 27. (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve
beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi.
28. Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak
için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
29. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
30. Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki,
onunla alay ediyor olmasınlar.
31. Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onların
artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?
32. Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.
33. Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan
taneler çıkarırız da onlardan yerler.
34, 35. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm
bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?2
36. Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha)
bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı
yücedir. 37. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir
de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.
38. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak
güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir.
39. Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her
biri bir yörüngede yüzmektedir.
41. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
42. Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
43. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat
çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.
44. Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar
daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.
45. Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve
ahirette göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet
edilsin” denildiğinde yüz çevirirler.
46. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan
yüz çeviriyor olmasınlar.
47. Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere,
“Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz”
derler.
48. “Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?”
diyorlar.
49. Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak
korkunç bir ses bekliyorlar.
50. Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
51. Sûra3
 üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.
52. Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.”
53. Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden
toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.
54. O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.
55. Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk
sürerler.
56. Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.
57. Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her
şey vardır.
58. Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak (kendilerine)
“Selâm” (vardır).
59. (Allah, şöyle der:) “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!”
60, 61. “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte
bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”
62. “Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?”
63. “İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.”
64. “İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!”
65. O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur,
ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.
66. Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de
(bu hâlde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!
67. Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
68. Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?
69. Biz, o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da.
O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır.
70. (Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik.
71. Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin)
eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar.
72. Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir
kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.
73. Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
74. Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilâhlar
edindiler.
75. Onlar, ilâhlar için (hizmete) hazır asker oldukları hâlde,
ilâhlar onlara yardım edemezler.
76. (Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü
biz, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.
77. İnsan, bizim, kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı
görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.
78. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi
ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?”
79. De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir.”
80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan
yakıp duruyorsunuz.4
81. Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.
82. Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir.
83. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir!
Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz.

Yasin Suresi Hakkında Bilgiler

Yasin Suresi Konusu

Yasin suresi;

Haberin Devamı
  •  İnsanın ahlâkî sorumlulukları,
  •  Vahiy,
  •  Hz. Peygamber’i yalanlayan Kureyş kabilesi,
  •  Antakya halkına gönderilen peygamberler,
  •  Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren deliller,
  •  Öldükten sonra dirilme, hesap ve ceza konularını ele alıyor.

Yasin Suresi Anlamı ve Önemi

Surenin ilk harfleri “Ya Sin” harfleriyle başladığı için sureye Yasin adı verilmiştir. Ya-Sin harfleri surelerin başında bulunan mukataa harflerdendir. Bu harfler manaları kapalı, farklı anlamlara gelebilecek (müteşabih) harflerdir. En güçlü anlam yorumu “Ey İnsan” çağrısı olarak yapılmaktadır.

Yasin suresinin önemini Hz. Peygamber bir hadisinde “Yasin, Kuran’ın kalbidir. Kim bu sureyi okursa Allah ona Kuran’ı on kez hatmetmiş sevabı verir” şeklinde açıklamıştır.

Yasin Suresi Ne Anlatıyor?

Yasin suresi, cahiliye döneminde Mekke’de indirildiği için, İslam dinini ve peygamberi ispatı anlatıyor. Bunu anlatırken de Hz. Muhammed’in (asm), Allah’ın (CC) peygamberi olduğu açıkça vurgulanıyor. Bu ispatlar anlatılırken geçmiş kavimlerden örnekler veriliyor. Nasıl helak oldukları üzerinde duruluyor.

Haberin Devamı

Surede, Kuran’a ve Peygambere inanmayanların nasıl bir gazaba uğrayacakları, ayetlerde anlatılıyor. Görmedikleri halde Allah’a inanları ise nasıl bir müjde ve sevap beklediğine değiniliyor.

Yasin Suresi Özellikleri

Yasin Suresi, Peygamber Efendimizin özel ilgi ve saygı duyduğu bir suredir. Bunu da “Yasin Suresi, Kuran’ın kalbidir” diyerek belirtmiştir. Cahiliye döneminde indiği için, Allah’ın varlığı, kudreti, ölümden sonra hayatın olduğu, Hz. Muhammed’in, Allah’ın resulü olduğunun ispatı olarak önem taşıyor.

Surede, zerre kadar kötülük veya iyilik yapanın karşılık bulacağı açıkça belirtilmiştir. Peygamber Efendimizin sureye aşırı önem vermesi ve herkesin mutlaka karşılık bulacağının belirtilmesi üzerine sık sık okunmaktadır.

Haberin Devamı

Yasin Suresi Okumanın Faydaları

Peygamber Efendimiz, Yasin suresinin faziletini “Kuran’ın kalbi” olarak ifade etmiştir. Ayrıca, “Kim, sevabını Allah’tan umarak geceleri Yasin suresi okursa, günahları bağışlanır” buyurmuştur. Bir diğer hadisinde de “Yasin-i Şerîfi her gece okumaya devam eden kimse şehit olarak vefat eder” müjdesini vermiştir. Ölmek üzere olan hastalarla, kabirde yatan ölüler için okunması tavsiye edilmiştir. Hastaların şifa bulacağı, ölülerin de kabirlerinde bağışlanacağı müjdesi verilmiştir.

Yasin Suresi Fazileti (Diyanet)

Hadis kaynaklarında Hz. Peygamber’den Yâsîn sûresinin faziletine dair nakledilmiş sözler yer alır. Bunlardan biri şöyledir: “Her şeyin bir kalbi vardır; Kur’an’ın kalbi de Yâsîn’dir” (Tirmizî, “Fezâilü’lKur’ân”, 7; Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 21; krş. Müsned, V, 26. Diğer bazı rivayetler için bk. Şevkânî, IV, 410-411). İbn Abbas’ın da –bu sûrenin son âyeti hakkında– “Yâsîn’in ve onu okumanın niçin bu kadar faziletli olduğunu bilmiyordum; meğer bu âyetten dolayı imiş” dediği nakledilir (Zemahşerî, III, 294-295). Hadislerin sıhhat durumu tartışmalı olmakla beraber, öteden beri İslâm âlimleri Resûlullah’ın bu sûreye özel bir ilgi gösterdiği kanaatini taşımışlar ve müslümanlar da Kur’an tilâvetinde ona ayrı bir yer vermişlerdir. Bu sebeple Yâsîn sûresi için özel tefsirler kaleme alınmıştır (Ölülere Yâsîn okunmasıyla ilgili hadiste “ölmek üzere olanlar”ın kastedildiği kanaati hâkim olmakla beraber, bunu öldükten sonra veya ölünün kabri başında okunacağı şeklinde anlayanlar da vardır, bk. Elmalılı, VI, 4004).

Haberin Devamı

Yasin Suresi Hikmeti ve Sırları

Yasin Suresinin şifa, murat, mağfiret hikmetleri bulunuyor. Hastalar için sürekli okunduğunda, hastanın eceli gelmemişse sağlığına kavuşuyor. Hastanın eceli gelmişse cennetten Rıdvan isminde melek geliyor. Cennet şerbeti içirerek, suya kanmasını sağlıyor. Hasta son nefesini acı duymadan veriyor. Kabre suya doymuş olarak giriyor ve suya ihtiyacı bulunmuyor.

Yasin Suresi Bağışlama Duası Okunuşu

Allahümme rabbena ya rabbena tekabbel minna duaena vekdi hacetena bihurmeti sureti yasin ve ecirna minennari vemin azabil kabri ve min şerri sualin bi fadli sureti yasin yarabbel alemiyne veselemun alel mürseliyne velhamdülillahi rabbil alemin.

Yasin Suresi Bağışlama Duası Türkçe Anlamı

Yasin suresinin hürmetine dualarımızı kabul ve ihtiyaçlarımızı eda buyur. Ey alemlerin rabbi! Yasin suresinin faziletine bizi ateşten, kabir azabından ve sualin şerrinden koru. Ve peygamberlere selam olsun. Hamd Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.

Yasin Suresi Hakkındaki Sorular

Yasin Suresi Kaç Ayet ve Sayfa? Ne Zaman İndirilmiştir?

Yasin suresi 83 ayet, 6 sayfadan oluşuyor. Hz. Peygamberin Medine’ye hicretinden önce Mekke’de Cin suresinden sonra indirilmiştir.

Yasin Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüz İçinde Bulunuyor?

Yasin Suresi 22. ve 23. cüzlerinde bulunuyor. Yasin suresi 439. sayfadan başlayıp, 444. sayfada bitiyor.

Yasin Suresi Abdestsiz Okunur mu?

Kuran’ı Kerim’in Vakia suresinin 79. ayeti “O Kuran’a temizlenenlerden başkası el süremez.” Kuran’ın abdestsiz okunamayacağını açıklıyor. Yasin suresi de, Kuran’ın bir suresi olduğu için bu sureyi Kuran’dan okuyacaksanız abdest almanız gerekiyor. Ezbere okunabilmektedir.

Yasin Suresi Ne Zaman, Neden ve Nasıl Okunur?

Yasin Suresini gece ve gündüz okumak sünnettir. Peygamber Efendimiz, hem gece hem de gündüz okumanın ayrı sevapları olacağını müjdelemiştir. Bütün günahlarının bağışlanmasını isteyenler her gece, ihtiyaçlarının giderilmesini dileyenler de gündüzleri Yasin suresini okumaya devam etmelidirler.

Cuma geceleri ve gündüzünde Yasin okumak çok faziletlidir. Ayrıca Cuma günleri kabristan ziyaret edilip, orada bu sure okunursa hem ölmüşleri yararlanacak hem de okuyan kabristandaki ölü sayısı kadar sevap kazanacaktır.

Yasin Suresi Nasıl Ezberlenir?

Yasin suresini ezberlemeden önce doğru okunuşunu ve telaffuzunu bilmeniz gerekiyor. Bunları bilmeden ezberlemeye çalışmak, sureyi yanlış veya eksik okumanıza yol açacaktır. Bir bilenin yanında tekrar ederek, dinleyerek önce sureyi doğru okumayı öğrenmelisiniz.

Yasin suresini ezberlemenin en hızlı yolu ayet ayet ezberlemektir. Ezber yeteneğinize göre, ayetleri sırayla 3,5 veya 10’ar kez okuyun. Daha sonra gözlerinizi kapatıp, ezbere okumaya çalışın. Birkaç kez ayeti tekrar ettikten sonra sıradaki ayete geçin. Her ayette aynı tekniği uyguladıktan sonra bir öncekiyle birlikte okumaya çalışın.

Yasin Suresi Ölülere Okunur mu?

Yasin suresinin ölülere okunabileceğini Peygamber Efendimiz “Yasin’i ölülerinizin üzerine okuyunuz” hadisiyle belirtmiştir. Yasin suresi, bir şifa ve mağfiret suresi olduğu için sadece diriler için değil, hasta yatan, ölmek üzere olan ve ölüler için de okunması buyruluyor.

Peygamber Efendimiz bir hadisinde; “Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyaret edip, Yasin suresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar” müjdesini vermiştir.

Yasin Suresi Şifa İçin Okunur mu?

Yasin suresi bir şifa ve mağfiret suresi olduğu için şifa bulmak isteyen herkes okuyabilir. Düzenli olarak okunduğunda eceli gelmeyen hasta şifa bulur, eceli gelen de acı duymadan, suya doymuş halde kabre girer.

Yasin Suresi Üzerinde Taşımak

Cep boy dua kitapları bulunuyor. Bu kitaplarda Yasin suresi de bulunduğundan, istediğiniz yerde çıkarıp okuyabilirsiniz. Yalnız tuvalet gibi ortamlara dua kitaplarıyla girmeyin.

Yasin Suresi Ne Zaman Okunmalı?

Yasin suresini yatsı namazından, sabah namazından sonra ve Cuma saatinden önce okumak çok faziletlidir.

Yasin Suresi Tefsiri (Diyanet) 

Tâhâ sûresinin ilk âyetinde olduğu gibi buradaki iki harfin mahiyeti ve anlamı hususunda da müfessirler arasında iki eğilim bulunmaktadır. Bir anlayışa göre bunlar, bazı sûrelerin başında yer alan ve ayrı ayrı okunduğu için “hurûf-ı mukattaa” diye adlandırılan harflerdendir (bu konuda bilgi için bk. Bakara 2/1). Diğer eğilime göre ise “yâsîn” ayrı iki harf değil, anlamı olan bir kelimedir. Bu eğilim içinde kuvvetli bulunan görüşe göre bu kelime Arapça’nın bazı lehçelerinde “ey kişi, ey insan!” anlamına gelmektedir; burada kendisine hitap edilen kişi ise Hz. Muhammed’dir. Hatta Saîd b. Cübeyr’den, bunun Resûlullah’ın isimlerinden biri olduğu da rivayet edilmiştir (İbn Atıyye, IV, 445). Bu kelimenin Allah’ın isimlerinden biri olup burada o isme yemin edildiği, söze başlama ifadesi ve Kur’an’ın isimlerinden olduğu görüşleri de vardır (Taberî, XXII, 148-149).

Araplar’da yalan yere yemin etmenin dünyanın harabına yol açacak kadar ağır bir kötülük olduğuna inanılırdı. Resûl-i Ekrem de bir hadisinde bu anlayışı teyit etmiştir. İşte bu âyetlerde Hz. Muhammed’in gerçek bir peygamber olduğu bir yemine bağlı olarak ifade edilmektedir; üzerine yemin edilen ise muhataplarınca kendileri tarafından bir benzerinin ortaya konamayacağı anlaşılmış bulunan eşsiz mûcize Kur’ân-ı Kerîm’dir (Râzî, XXVI, 41). “Hikmet dolu” diye çevrilen 2. âyetteki hakîm kelimesi, “muhkem, sağlam; öğütleri, buyruk ve yasakları yerli yerince olan” şeklinde de anlaşılmıştır (İbn Atıyye, IV, 446).

Genellikle müfessirler, “ataları uyarılmamış” ifadesiyle, Hz. Muhammed’in ilk muhatap kitlesi olan Kureyş ve çevresindekilere yakın zamanlarda bir peygamber gönderilmemiş olduğuna işaret edildiği kanaatindedirler (bu konuda ayrıca bk. Secde 32/3; Sebe’ 34/44; Fâtır 35/24). Meâlde esas alınan bu mâna burada geçen “mâ” kelimesinin olumsuzluk edatı sayılmasına göredir. Bu kelimenin mahiyeti ve cümledeki rolü konusundaki farklı kanaatlere göre âyetin aynı kısmına “ataları uyarılmış” veya “atalarının uyarıldığı şeyle” anlamı da verilebilir. Bu takdirde geçmiş devirlerdeki bütün insanlar kastedilmiş olur (Taberî, XXII, 150; İbn Atıyye, IV, 446). Yine bu yaklaşıma göre cümlenin devamı ile uyumu açısından meâlin “Ataları uyarılmış ama kendileri gaflet içinde bulunan bir toplumu uyarasın diye” şeklinde olması gerekir (Zemahşerî, III, 280).

Tefsirlerde genellikle, gerçekleşeceği belirtilen “söz”den maksadın Hûd sûresinin 119. âyeti ile Secde sûresinin 13. âyetinde geçen Allah Teâlâ’nın “Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım!” şeklindeki yemin ifadesi olduğu belirtilir (meselâ Zemahşerî, III, 280; başka yorumlar için bk. Râzî, XXVI, 43-44).

tefsirin devamını okumak için tıklayınız

Ezberlemek, Okumak ve Dinlemek İsteyenler için Namaz Sureleri

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır