yasmin hap adeti kesermi / Adet Gecikmesi Neden Olur? Sebepleri Nelerdir? | Medicana

Yasmin Hap Adeti Kesermi

yasmin hap adeti kesermi

Doğum Kontrol Hapı Nasıl Kullanılır?

Doğum kontrol hapları; dünya çapında, doğum kontrolü amacıyla en çok kullanılan yöntemdir. İlk olarak 1960’lı yıllarda kullanılmaya başlanan doğum kontrol hapları, bugün, yenilenerek ve geliştirilerek daha az yan etkiye sahip hâle getirilmiştir. Bu da doğum kontrol haplarının güvenilirliğini artırmış ve daha çok kadın tarafından tercih edilmesini sağlamıştır. Ancak “Doğum kontrol hapları ne zaman korumaya başlar?”, “Doğum kontrol hapı nasıl kullanılır?”, “Doğum kontrol hapı kanser yapar mı?” gibi sorular hâlâ merak konusudur. Yazımızda, bu sorulara yanıt vermeye çalışacağız.

İstanbul’da doğum kontrol hapları hakkında tüm merak ettikleriniz için Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.

Doğum Kontrol Hapı Nedir? Doğum Kontrol Hapları Ne İşe Yarar?

Tıp dilinde Kombine Oral Kontraseptif Haplar (OKS) olarak bilinen doğum kontrol hapları gebeliği engelleyen ve doğum kontrolü sağlayan haplardır. Bununla birlikte adet düzenleme etkisinden dolayı, kadın hastalıklarının bazılarında da tedavi amacıyla kullanılmaktadır.

Doğum kontrol haplarının temel etkisi; yumurtlamayı engelleyerek, döllenme ihtimalini ortadan kaldırmaktır. Bunu, östrojen ve progesteron hormonlarını yeniden düzenleyerek yapar. Rahim ağzı salgısı olarak da bilinen servikal mukusun yoğunluğunu artırır. Böylece spermlerin rahim içerisine geçmesini engeller.

Doğum Kontrol Hapları Korur Mu?

Doğum kontrol hapları, günümüzdeki en güvenilir doğum kontrol yöntemlerinden biridir. Ancak tüm doğum kontrol yöntemlerinde gebelik riski olduğunu unutmamak gerekir. Bu risk, doğum kontrol hapları için de geçerlidir. Özellikle hap almayı unutmak, doğum kontrol haplarına yanlış zamanda başlamak hapın koruyuculuk oranını ciddi şekilde düşürebilir. Düzenli ve doğru kullanıldığında ise istenmeyen gebeliği önlemedeki başarısı %97 – 99 arasıdır.

Doğum Kontrol Hapı Nasıl Kullanılır?

Doğum kontrol hapları, 21 günlük ve 28 günlük olarak satılır. Her iki hapın da işlevi aynıdır. Her ikisi de gebeliği önler. Ancak kullanım bakımından farkları bulunmaktadır.

21 günlük doğum kontrol hapı; ara verilerek kullanılır. Kutunun içerisinden 21 adet hap çıkar. Bu 21 hap bittikten sonra, 7 günlük ara verilir. Bu 7 günlük sürede genellikle adet kanaması gerçekleşmiş olur. Hapın kullanımına adetin ilk günü başlanır. Haplar bittiğinde 7 gün ara verilir ve diğer adet döngüsünün başlangıcında yeni kutuya başlanır. Ancak birçok kadında adet kanaması bu 7 günlük arada başlamayabilir. Biraz gecikebilir ya da erken olabilir. Bu durumda yine de 21 hapı bitirip, 7 gün ara vermek gerekir. 7. günün sonunda kanama olsa da olmasa da yeni kutuya başlamak gerekir.

Doğum kontrol hapı 7 günlük arada da korumaya devam eder.

28 günlük doğum kontrol hapı ise genellikle 7 günlük ara vermek istemeyen kişiler tarafından tercih edilir. Kutunun içerisinden çıkan 28 hap, eksiksiz olarak alınır. Kutu bittiğinde ise hiç ara vermeden yeni kutuya başlanır. Bu doğum kontrol haplarında bulunan son 7 hap, genellikle demir içeriklidir. Hormon içermez. Demir, adet döneminde takviye sağlarken, 7 günlük bekleme süresinin aşılmasını da engeller. Kullanımı daha kolay olan doğum kontrol haplarıdır.

Eğer kişi, doğum kontrol hapı almayı unutursa, hapın kullanma talimatlarında yazılana göre ilacı kullanmaya devam etmeli ve hap kullanımını, kadın doğum uzmanına danışmadan asla bırakmamalıdır.

Doğum Kontrol Hapının Etkisi Ne Zaman Başlar?

Genel olarak söyleyecek olursak; doğum kontrol haplarının etkisi alındığı günden itibaren başlar (ilacı düzenli kullanmak şartıyla). Ancak her kadının hormonal dengesi farklıdır. Bu nedenle ilacın hormonları düzenlemesi ve gebeliği engelleyici etkisini tam olarak göstermesi 1 ayı bulabilir. Dolayısıyla, risk almak istemeyen çiftlerin, ilacı kullandıkları ilk ay prezervatif gibi ek korunma yöntemlerine devam etmesi tavsiye edilir.

Doğum Kontrol Hapı Kanser Yapar Mı?

Doğum kontrol haplarının yan etkileri ile ilgili birçok tartışma bulunmaktadır. Bunlardan biri de hapların kansere neden olduğudur. Yapılan güncel araştırmalarda, doğum kontrol haplarının kanser ile olan ilişkisi bulunmamaktadır. Aksine, doğum kontrol hapları, yumurtalık kanseri ve rahim kanserine karşı koruyucudur.

Doğum kontrol haplarının yaygın görülen yan etkileri ise:

  • Mide bulantısı (Bu yan etki ilk aylarda sık olabilir. Ancak bir süre sonra azalacaktır. Bu nedenle mide bulantısı yüzünden ilacın bırakılması tavsiye edilmez.)
  • Kilo artışı
  • Cinsel istekte azalma
  • Meme hassasiyeti
  • Baş ağrısı
  • Lekelenme tarzında ara kanamalar
  • Stres ve duygu durumu değişimleri

Doğum kontrol haplarının cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamadığı da unutulmamalıdır.

Doğum Kontrol Haplarının Avantajları Nelerdir?

  • Etkisi kalıcı değildir. İlaç bırakıldıktan sonra yumurtalıklar yumurta üretmeye devam eder ve yeniden hamile kalınabilir.
  • Adet dönemindeki ağrıları azaltır.
  • Adet döngüsünü düzene sokar.
  • Dış gebelik riskini azaltır.
  • Adet öncesi gerginliği ve PMS şikâyetlerini azaltır.

Bu avantajları nedeniyle, haplar farklı kadın hastalıklarının tedavisinde de kullanılabilir. Özellikle polikistik over ve adet düzensizliği olgularında, doğum kontrol hapı kullanılabilir.


Adet Gecikmesi

Âdet gecikmesi, çoğu kadının çeşitli nedenlere bağlı olarak hayatının bir döneminde yaşadığı bir sorundur. Âdet döngüsü çoğu kadın için 28 gündür. Bununla birlikte, bu döngünün daha kısa ya da uzun olduğu dönemler de olabilir. Bazı kadınlarda döngü 21 gün ila 40 gün arasında görülebilir. Belli bir zaman döngüsüne uymayan, farklı aylarda erken ya da geç görülen ve devam etme süresi değişen döngüler, çeşitli hastalıklarla ya da ruhsal değişimlerle ilgili olabilir. Ciddiye alınması gereken âdet gecikmesi için tedavi planı ise rahatsızlığın altında yatan nedenin saptanmasıyla yapılır.

Âdet Gecikmesi Nedir?

Sağlıklı kadınlarda normal âdet döngüsü, son kanamanın başlama tarihinden itibaren 28 gündür. Bununla birlikte 21-40 gün arası da normal kabul edilebilir. Döngünün her seferinde birkaç gün değişmesi de normal bir durumdur. Kanamaların bu döngü dışında görülmesi ise âdet gecikmesi olarak adlandırılır.

Normal bir âdet döngüsü sırasında kadınların yumurtalıklarının birinden yumurta salınır. Bir sperm tarafından döllenmeyen yumurta, kan ve dokularla birlikte vücuttan atılır. Bu kanama ortalama 5 gün sürer. Daha sonra döngü, aylık olarak kendini tekrar eder.

Bazı dönemlerde ise stres gibi duygudurumlar, çeşitli dış etkenler ya da hastalıklar nedeniyle bu döngü bozulabilir. Bu durumda döngü dışında anormal kanamalar görülür.

Âdet Gecikmesi Neden Olur?

Âdet kanamasının gecikmesinin bazı yaygın nedenleri şunlardır:

• Gebelik,

• Aşırı stres,

• Ani kilo kaybı,

• Aşırı kilolu olmak,

• Gün içinde çok fazla egzersiz yapmak,

• Doğum kontrol hapı kullanmak,

Menopoz ya da erken menopoz,

• Polikistik over sendromu,

• Kontrolsüz diyabet,

• Kalp hastalıkları,

• Aşırı aktif tiroit bezi.

Herhangi bir faktöre bağlı olarak yaşanan uzun süreli stres, hormonları etkileyerek âdet gecikmesine ve menstrüal dönemin normalden daha ağrılı geçmesine neden olabilir. Stres, gecikmenin yanı sıra kanamanın erken olmasının da nedenlerinden biridir. Meditasyon, yoga, yüzme ve koşu gibi egzersizler stresin azalmasına yardımcı olabilir. Ancak, gün içinde aşırı egzersiz yapmak da stres seviyesini artırır. Bu durumda yağ seviyesi de düşeceği için yumurtlama gecikebilir ya da durabilir.

Menopoz, kadınlarda yaşlanmanın doğal bir parçasıdır. Genellikle 45-50 yaşlarında görülür. Menopoz dönemine yaklaşan kadınlarda âdet gecikmesi görülebilir. Bunun nedeni, östrojen seviyesinin düşmeye başlaması ve yumurtlamanın düzensiz hâle gelmesidir. Menopozdan sonra ise kanamalar tamamen durur.

Aşırı ve ani kilo kayıpları, âdetin gecikmesinin nedenleri arasında bulunur. Günlük alınan kalorinin büyük oranda kısılması, yumurtlamak için gerekli olan hormon üretimini olumsuz olarak etkiler. Özellikle vücut kitle indeksi 18.5 ve altında olan bireylerde âdet gecikmesi görülebilir.

Bu durumun tam tersi olarak, aşırı kilo da âdet döngüsünün düzensizleşmesinin önemli nedenlerden biridir. Aşırı kilolu kadınlarda östrojen hormonu fazla miktarda üretilir. Fazla östrojen, âdet kanamasının gecikmesine neden olabilir. Özellikle vücut kitle indeksi 30 ve üzerinde olan kadınlar bu risk grubuna dahildir.

Doğum kontrol hapları kullanmak, döngü içinde bir kanamanın atlanmasına neden olabilir. Bu durum çoğu kadın için normal kabul edilir. Özellikle yalnızca progesteron içeren haplar âdetin gecikmesine neden olur. Hapların bırakılmasıyla birlikte âdet döngüsünün normal seyrinde ilerlemesi beklenir.

Polikistik over sendromu ise üreme hormonlarına etki eden, kadınlarda yaygın olarak görülen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bu hastalık, yumurtalıklarda içi sıvı dolu kistlerin oluşmasına neden olur. Çoğunlukla küçük ve zararsız olan bu kistler genel olarak herhangi bir rahatsızlığa ya da ağrıya neden olmaz, ancak âdet döngüsünün bozulmasına neden olabilir

Kan şekeri değişiklikleri ve hormonal bozukluklara sebep olan diyabet ya da çölyak gibi bazı kronik hastalıklar da âdetin gecikme nedenleri arasında bulunur. Otoimmün bir hastalık olan çölyak, glüten alerjisine bağlı olarak sindirim sisteminde tahribata yol açar. Hipertiroidi ve hipotiroidi de hormonları etkileyerek âdet gecikmesine neden olabilir. Bu gibi durumlarda, uygun tedavinin ardından döngünün normale dönmesi beklenir.

Âdet Gecikmesinin Belirtileri Nelerdir?

Âdet gecikmesinin yaygın olarak görülen belirtisi, kanamanın bir önceki kanamayı takiben 35-40 gün içinde gelmemesidir. Bununla birlikte, pek çok hastalığa bağlı olarak görülen âdet gecikmelerinde farklı belirtiler de görülebilir.

Âdet gecikmesi yaşayan kadınlarda görülen yaygın belirtiler şu şekildedir:

• Aşırı kıllanma,

• Baş ağrısı,

• Kasık bölgesinde ağrı,

• Yüz başta olmak üzere vücudun farklı bölgelerinde ortaya çıkan sivilceler,

• Aşırı kilo alma ya da verme.

Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Âdet gecikmesi, özellikle uzun süreli görülüyorsa farklı hastalıkların belirtisi olabilir. Bu nedenle, teşhis ve tedavi için kadınların bir sağlık kurumuna başvurmasında fayda bulunur. Jinekoloji ya da endokrinoloji muayenelerinde hastaların ve ailelerinin tıbbi geçmişleri, yaşanılan stres gibi duygusal sorunlar, kilo değişiklikleri, egzersiz yapma sıklığı gibi noktalar dinlenir. Ayrıca kadınların yaşı da önemli bir faktördür. Tıbbi bir durumun neden olabileceği âdet gecikmelerinde hastalar farklı bölümlere yönlendirilir.

Muayene öncesinde, âdet kanamasının başlangıç ve bitiş tarihlerinin not alınması faydalı olur. Tanı sürecinde herhangi bir hastalıktan şüphelenilmediği takdirde âdet döngüsünün belirli bir süre izlenmesi istenebilir.

Tanı için kan testlerinin yanı sıra ultrason, MR ve tomografi gibi yöntemlerden de yararlanılır. Kan testleri, anormal seviyede seyreden hormonların olup olmadığı konusunda bilgi alınmasını sağlar. Hipofiz bezi ya da üreme sistemindeki herhangi bir bozukluk içinse görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır.

Âdet Gecikmesi Tedavisi Nasıl Olur?

Âdet gecikmesi tedavisi için öncelikle gecikmenin nedenleri belirlenir. Stres ya da beslenme bozuklukları gibi hormonları etkileyen nedenlerden kaynaklanan âdet gecikmelerinde kadınların yaşam koşullarında değişiklik yapması gerekir.

Âdet gecikmesinin nedeni polikistik over sendromu ise tedavide progesteron içerikli doğum kontrol hapları kullanılması önerilebilir. Ancak, doğum kontrol hapları da gecikmenin nedeni olabilir. Bu durumda hapların bırakılmasıyla döngünün normal seyrine dönmesi beklenir.

Erken menopoz vakalarında, hormon replasman tedavisinden (HRT) ya da doğum kontrol haplarından faydalanılır. Aşırı aktif tiroit bezinin fazla miktarda hormon üretmesi sebebiyle yaşanan âdet gecikmelerinde ise ilaç tedavisi uygulanabilir.

Doğum Kontrol Hapı Kullanırken Adet Gecikmesi Normal Midir? Adet Düzensizliği Neden Olur?

Adet düzensizliği kadınların belli dönemlerde başına gelebilmektedir. Adet gecikmeleri bir yılda 3 defadan fazla oluyorsa sağlık problemlerine işaret edebilmektedir. Bunun yanında çevresel faktörler de adet düzensizliğine sebebiyet verebilmektedir.

Doğum Kontrol Hapı Kullanırken Adet Gecikmesi midir?

Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan kişiler adet döngüsünde gecikme yaşadığında hamile kaldığı endişesine kapılabilmektedir. Fakat adet gecikmesi başka sebepler nedeni ile de olabilir.

Doğum kontrol hapları korunmak amacı ile en çok tercih edilen yöntemlerden bir tensidir. Bu hapların farklı çeşitleri bulunmaktadır. Bunların her biri adet dönemini etkileyen farklı hormonlar barındırabilmektedir.

Doğum kontrol hapları içerisinde bulunan hormonlar;

Yumurtlamanın önlenmesine

Serviks salgılarını kalınlaştırıp spermin yumurtaya ulaşmasını engellemeye

Rahim dokusunu inceltip döllenmiş olan yumurtanın rahime tutunmasının engellenmesine sebep olabilmektedir.

Doğum kontrol hapları, doktorlar tarafından haftalık olarak düzenlenirler. İlk üç hafta kullanılan haplar içerisinde hormonlar bulunmaktadır. 4. hafta alınan haplarda ise aktif ilaçlar yer almamaktadır. Son hafta verilen haplar kişilerin her gün hap almasının unutulmaması amacı ile verilmektedir.

Doğum kontrol hapları düzenli bir şekilde doktor önerisine uygun alındıklarında %99 oranında koruma sağlamaktadır. Fakat bazen kişiler düzenli olarak bu hapları içmez. Hap alındıktan sonra kusulması gibi durumlar meydana gelirse kişiler hapı doğru bir şekilde sindiremeden dışarı atar. Bu gibi durumlarda hapın etkisi azalır ve bunun sonucunda da adet düzensizlikleri oluşabilir.

Adet Düzensizliği Neden Olur?

Bazı doğum kontrol hapları adet gecikmesine sebep olabilmektedir. Bu nedenle adet düzensizlikleri oluşur. Mevsimlik hap ismi verilen bazı doğum kontrol hapları da kişilerin senede 4 kere adet olmasına olanak sağlar.

Stres adet döngüsünü olumsuz olarak etkilemektedir. Adetin daha uzun olmasına ya da daha kısa olmasına sebep olabilir. Bazen stres altında adet kanamasının tamamen kesildiği de gözlemlenmektedir.

Kişilerin hızlı bir şekilde kilo vermesi bedende yük oluşumuna sebep olur. Bu durumda yumurtlama için gerekli olan hormonlar düzenli olarak üretilemez ve adet düzensizlikleri meydana gelir.

İlk doğum kontrol hapı Avrupa’da satışa sunulduğunda yıl 1961'di. Anovlar, aslında adet kanamalarını düzenlemek amacıyla üretilmişti; yumurtlamayı engellemesi ise yan etkisiydi.

Bu yan etki Anovlar'ı yüzyılın buluşlarından biri yaptı ancak, muhafazakar tutum nedeniyle 1968'e kadar hap, adet kanamalarını düzenlemesi için yalnızca evli kadınlara tavsiye edildi.

1968'de başlayan öğrenci hareketleri ile doğum kontrol hapı da batıda önem kazanmaya başladı. Cinsellik ve korunma ilk defa toplumda tartışılmaya başladı.

Bugün artık haplar ve diğer doğum kontrol araçları günlük hayatın bir parçası. Hap sayesinde istenmeyen gebeliklerin, düşüklerin ve kürtajların sayısında büyük gerileme kaydedildi. Doğum kontrol hapı kullanım oranı dünya genelinde yüzde 20 civarında seyrediyor. Bu oran Türkiye'de ise yüzde 4.

Genel Bilgi & Faydaları

Her şeyden önce, bana doğum kontrol hapını tanımlar mısınız?

Doğum kontrol hapları, normalde kadın vücudunda bulunan dişilik hormonlarını içeren ve kullanıldığı sürece gebeliği önleyen, etkili, kullanımı kolay ilaçlardır. Doğru kullanıldıklarında, doğum kontrol haplarının etkinliği yüzde 99.9’dur. Bu da, hamile kalma olasılığının hemen hemen hiç olmaması demektir.

Doğum kontrol haplarının gebeliği önleme dışındaki faydaları nelerdir?

Doğum kontrol hapları son derece etkili, kullanımı kolay, etki ve yan etkileri çok iyi incelenmiş ilaçlardır.

Doğum kontrol hapları, adet öncesi gerginlik ve ağrılı adet şikayetlerini azaltır, adet kanamaları miktarca daha az, daha kısa ve düzenli hale gelir, bunun sonucu olarak, demir eksikliğine bağlı kansızlık gelişme sıklığı azalır.

Ayrıca, doğum kontrol hapları, dış gebelik gelişme sıklığını, yumurtalıklarda ve memede kist oluşumunu, rahim ve yumurtalık kanseri risklerini azaltır. Çoğu kez sivilcelerde düzelme görülür. Osteoporoz denen kemik erimesi riskini azaltır. Romatoid artriti azaltır.

Yan etkileri

Hap kullanımı sırasında olabilecek yan etkiler nelerdir, hangi durumlar beni rahatsız edebilir?

Hap kullanımı ile ilk üç ayda oluşan yan etkiler bulantı, kusma, baş dönmesi, başağrısı, ara kanaması, memelerde duyarlılık ve vücutta şişkinlik hissidir. Bu yan etkiler geçicidir, üç dört ay içinde hafifleyerek kaybolmaları beklenir. Bu gibi durumlarda, hapı bırakmak yerine doktorunuza danışmak en iyi çözümdür.

Hap kullanırken doktora danışmam gereken durumlar nelerdir?

Şiddetli karın ağrısı, uyluk ya da bacak ağrısı olduğunda; şiddetli göğüs ağrısı veya nefes darlığı geliştiğinde; şiddetli başağrısı, ani görme kaybı ya da bulanık görme veya konuşma bozukluğu ortaya çıktığında, gebelik şüphesinde ya da depresyon, sarılık veya memede kitle geliştiğinde hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Nasıl kullanmalıyım?

Doğum kontrol hapı kullanmaya karar verdim, nasıl başlamalıyım?

Hiç hap kullanmadıysanız ya da birkaç ay ara verdiyseniz, adet kanamanızı beklemeniz ve adet kanamasının ilk günü paketin ilk hapını almanız gerekir.

Doğum kontrol hapı kullanmaya başladım, nasıl devam etmeliyim?

Her gün bir tablet alarak paketi bitirmeli ve yedi gün hap kullanmaya ara vermelisiniz. Hap almadığınız bu dönemde adetiniz başlayacaktır. Adet görmeyebilirsiniz, hapı düzenli kullandığınızdan eminseniz telaşlanmayın. Adet kanamanız nasıl olursa olsun bir sonraki kutuya yedi günlük aranın sonunda başlamalısınız.

Hap almayı unuttuğum zamanlarda ne yapmamı önerirsiniz?

Hapı unuttuğunuzu farkettiğinizde hemen bir tablet almanız gerekir. 12 saatten daha fazla gecikme yoksa koruyuculuk devam edeceğinden problem yok demektir. Ancak hapı unuttuğunuzu 12 saatten daha sonra fark ettiyseniz unutulan hapı hatırladığınız an yutmalı, o günün hapını da normal zamanında almalısınız. Bu durumda koruyuculuk tam olmayacağından bir sonraki adet kanamasına dek ek doğum kontrol önlemi uygulamalısınız.

Zaman zaman hap kullanmayı bırakmalı mıyım?

Hayır, tıbbi nedenler olmadıkça ara vermeniz gerekmez.

Peki ya kimlerin doğum kontrol haplarını kullanmaları sakıncalıdır?

Gebeler ya da gebelik şüphesi olanlar; kalp damar sistemine ve beyin damarlarına ait hastalığı bulunanlar; damarın pıhtı ile tıkandığı hastalığı aktif olarak geçirmekte olanlar ile daha önce geçirmiş olanlar; aktif karaciğer hastalığı bulunanlar; kadın organlarına ait kanser veya meme kanseri bulunanlar doğum kontrol haplarını kullanmamalıdır.

Özel durumlarda doğum kontrol haplarının kullanımı

Yakında evlenecek kişiler doğum kontrol haplarını nasıl kullanmalıdır?

Doğum kontrol yöntemi olarak hap kullanmayı planlıyorsanız, evlenmeden en az bir ay önceki adetinizin ilk günü hap almaya başlamalısınız.

Kusma ve ishal durumlarında ne yapılması gerekir?

Hapı aldıktan sonraki 3-4 saat içindeki kusmalar ve ciddi ishaller hapın emilimini önlediği için koruyucu etkinliğini azaltabilir. Bu durumda son tableti başka bir kutudan tamamlayıp diğer tabletleri zamanında alarak devam etmelisiniz. 12 saatten çok süren kusma ve ishal durumlarında doktorunuza danışmalısınız.

Doğum sonrası ve süt verme döneminde hap kullanımı nasıl olmalıdır?

Çocuğunuzu emziriyorsanız hap kullanmayı bebek altı aylık oluncaya dek ertelemelisiniz. Emzirmiyorsanız doğumdan sonraki ilk adet kanamasının birinci günü doktorunuza danışarak hap kullanmaya başlayabilirsiniz.

Düşük ve kürtajlardan sonra hap kullanmaya nasıl başlanmalıdır?

Gebeliğin üçüncü ayından önceki düşük ve kürtajlarda tıbbi bir engel yoksa doktorunuza danışarak hemen hapa başlanabilir.

Gebe kalmaya karar verdiğimde ne yapmalıyım?

Kullandığınız paketi sonuna kadar tamamlayıp hap almayı bırakmanız yeterlidir. Hamile kalma yeteneğinizi hemen kazanırsınız.

Doğum kontrol hapı kullanırken sigara içebilir miyim?

Sigara kalp hastalıkları için bir risk faktörüdür. 35 yaşından sonra hapa devam edilecekse sigaranın bırakılması önerilir.

Merak ettikleriniz

Haplar kilo almaya neden olur mu?

Özellikle düşük miktarlarda hormon içeren hapların kiloda değişikliğe neden olmadığı saptanmıştır.

Doğum kontrol haplarının sivilceye olan etkisi nasıldır?

Yapılan araştırmalar doğum kontrol haplarının çoğu kez sivilceyi olumlu yönde etkilediğini belirtmektedir.

Doğum kontrol hapları adet kanamamı etkiler mi?

Hap kullanımı sırasında görülen adet kanaması normale göre daha hafif ve daha kısa sürelidir.

Hap kullanırken ara kanamalar olağan mıdır?

Evet. Hapı ilk kullandığınız zamanlarda normal adet kanaması dışında lekelenme tarzında ya da daha şiddetli düzensiz kanamalar görülebilir. Hapı normal olarak almaya devam etmek gerekir. Bu kanamalar 3-4 ay sonra kaybolur. Eğer devam ederse doktorunuza danışmanız gerekir.

Hap kanser riskini arttırır mı?

Hayır. Tersine hap kullanan kadınlarda yumurtalık ve rahim kanserinde yüzde 50 ila 60 oranında azalma olduğu ve hap kullanımına son verilse bile bu etkinin onbeş yıl boyunca devam ettiği saptanmıştır. Ayrıca yaşamlarının herhangi bir döneminde hap kullanmış kadınlarda kalınbarsak kanserine de daha az oranda rastlandığı bulunmuştur.

Hap kısırlığa neden olur mu?

Hayır, hap kısırlığa neden olmaz. Hap kullanmayı bıraktığınızda hamile kalmanız mümkündür.

Hap kalp hastalıklarına neden olur mu?

Hap ile kalp ve damar hastalıkları arasındaki ilişki değişik hormonların dozuna ve cinsine bağlıdır. Günümüzde kullanılan düşük dozlu doğum kontrol hapları ile bu risk en aza indirilmiştir. Bu tür hastalıklara eğiliminiz varsa doktora danışmanız gerekir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır