yavru dinozorlar / Dinozor - Vikipedi

Yavru Dinozorlar

yavru dinozorlar

kaynağı değiştir]

Dinozorlar ve bitkiler[değiştir kaynağı değiştir]

Dinozorlar pek çok özellikleri noktasında yüksek çeşitlilik yakaladılar. Boyut bu özelliklerin başında gelmektedir. Memeliler ile karşılaştırmak gerekirse ortalama memeli boyutu köpek ölçülerindeyken; ortalama dinozor boyutu ayı ölçülerine karşılık gelir. Tüm dinozorlar, boyut konusunda dikkate değer bir evrimsel öykü sunar, Mezozoyik dönemde dinozor beden kütlesinin modu ton arasındaydı.[10] Günümüzde tamamıyla karada yaşayan en büyük sürüngenler dev kaplumbağalar ve monitör kertenkelelerdir ve 1 tona yaklaşamazlar, ancak büyük etçil dinozorlar tona kadar ulaşabilen örneklere sahiplerdi. Geç Jura'nın Avrupa'sından bilinen Compsognathus m uzunluğundayken, Tyrannosaurus rex 12 metre uzunluğunda ve 8[11] ton kadar gelmekteydi. Sauropodlar için boyut konuşulacaksa devleşme söz konusu olmalıdır, örnek olarak 75 tona kadar ulaşabilen Argentinosaurus[2] ve 35 tonluk Supersaurus verilebilir.[12]

Ortak özellikleri[değiştir kaynağı değiştir]

Dinozorların ilk olarak ne zaman toplumların ilgisini çektiği bilinmiyor ancak Antik Çağ'dan başlayarak belli varsayımlarda bulunulabilir. Bazı tarihçiler ve paleontologlar geç Kretase döneminin Kampaniyen aşamasında yaşamış Protoceratops'un fosilleri bulunduğunda, bunların Greko-Romen kültürde yansımasını bulmuş olabileceğine inanıyorlar. Muhtemelen bu kalıntıların bulunması ve onların dönemin insanlarınca masalsı yaratıklar olarak adlandırılması söz konusudur (Griffin, Zümrüdüanka kuşu vb).[4]

Yeni Çağ dolaylarında artık modern bilimin ayağa kalkmaya başladığı zamanlarda eksik keşifler yapılmıştır. 'da Oxford Üniversitesi'nde görevli bir rahip olan Robert Plot, bir dinozora ait olduğu bugün bilinen bir uyluk kemiğini Roma döneminden kalma savaş filine ait bir kalıntı sanmıştır. Örnekler çoğaltılabilir; ancak dinozorların ve doğa bilimlerinin doruk noktası asrın başlarıdır. İlk olarak dinozorların ciddi bilimsel araştırmaların konusu olması İngiliz doğa bilimci Richard Owen'in katkısıyla oldu, çünkü dinozor terimini ortaya koyan kendisiydi[5]. Bilimsel anlamda incelenen ilk dinozor fosili ise Megalosaurus'tur, bu orta Jura dönemi etçili, William Buckland tarafından bulunmuş ve tanımlanmıştır.[6] Tanımlanan ikinci dinozorsa yılında Gideon Mantell'in keşfettiği İguanodon'dur, cins yılında Mantell tarafından resmi olarak tanımlanmıştır.[7] Bilimsel anlamda son yılda bir avuç eksik numuneyle başlayan dinozorları tanımlama süreci bugün en az cins ve neredeyse türle çok büyük bir sayıda temsil edilmeye başladı. Bu geniş canlılar grubunun da hâlâ daha yeni bulgularla değişebilecek bir evrim süreci vardır.[8]

Avrupa'da bu gelişmeler ve keşifler yapıldıktan sonra paleontoloji bilimi Amerika kıtasındaki çalışmalarla daha da genişlemiştir. Bilhassa Avrupa'da eğitim almış, ama saha çalışmalarını Kuzey Amerika'da yapan iki önemli bilimsel kişilik Othniel Charles Marsh ve Edward Drinker Cope sahneye çıkmıştır. Bu önemli keşifler git gide ekol hâline gelmiş ve ikili etrafında rekabete dayalı bir bilimsel hareket başlamıştır. Hem Cope hem de Marsh arazi gezilerine çıkarak fosil ararlarken; bir süre sonra arazi çalışmaları için işçi ekipleri kurup başlarına asistanlarını geçirmişlerdir. İlerleyen zamanlarda, bulunan ve ulaştırılan fosilleri ofislerinde inceleme ve tasnif etme işlerini yürütmüşlerdir. Bu ikilinin rekabeti ise fikir ayrılıkları ve fosil alanları ile ilgili çatışmalar nedeniyle kavgaya dönüşmüş olup yılının ocak ayında bu kavga gazete manşetlerine düşmüş ve kamuoyunun taraf olduğu bir hadiseye dönüşmüştür. Bu bilimsel tartışma ise bilim tarihine "Kemik Savaşları" (İngilizce:&#;Bone Wars) olarak geçmiştir.[9]

Paleobiyoloji[değiştir kaynağı değiştir]

Tüyler dinozorların bir grubu olan kuşların en göze çarpan özelliklerinden biridir. Son 30 yılda yapılan çalışmalarda ise kuş olmayan dinozorların çeşitli üyelerinin fosillerinde de tüy vb. yapıların kalıntılarına rastlandı, ki bazı bilim insanlarına göre dinozor soy ağacının farklı gruplarında tüylü üyelerin bulunması tüylülüğün atasal bir özellik olduğu düşüncesini doğurdu.[27] Son yıllarda Çin'de bulunan tüylü kuş olmayan dinozorlardan sonra Tyrannosaurus rex gibi büyük Geç Kretase Tyrannosauridlerinin de tüylü olabileceği tartışıldı. Yakın zamana kadar tüylülüğün daha çok küçük dinozorlarda görülen özellik olduğu düşünüldü çünkü canlılar büyüdükçe yüzey alanı/hacim oranı düşer ve bu da ısı kaybını azaltır ve sonuç olarak beden sıcaklığını korumak için tüylere gereksinim kalmaz. Yutyrannus'un keşfiyle büyük bir teropodun da tüylü olabileceği görüldü ve büyük Geç Kretase tyrannosauridleri de tüylerle betimlenmeye başladı[28], ancak Montana'da Tyrannosaurus rex'e ait olan fosil bir deri baskısı bulunmasıyla hayvanın pullarla kaplı olduğu anlaşıldı. Büyük Tyrannosauridlerin tüy barındırsalar bile bunların gövdelerinin yanlarıyla sınırlı olduğu düşünüldü.[29]

Büyük grupların yok oluşu[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır