Yenidoğan
Kaynak: İHA, Fotoğraf: Ingimage
Haber Giriş: 04.01.2021 - 11:24
Ebeveynlerde başlangıçtan itibaren kaygıya neden olabilecek en temel konulardan biri bebeğin beslenmesi.
Bebek doyuyor mu?
Süt yetiyor mu?
Formül mamanın içeriği ve miktarı uygun mu?
Bebek sağlıklı gelişim açısından yeterli besini alabiliyor mu?
Bu sorular ebeveynlerin ve bakım verenlerin zihninde döner durur.
Kaygıya neden konuların kökeninde çoğunlukla şöyle bir inanç yatar: “Yazık, bebek derdini söyleyemiyor”. Çünkü kelimelerin gücünden henüz yararlanamıyor.
Oysa iletişim sadece kelimelerle kurulmaz.
Bir bebek doğduğu andan itibaren ihtiyaç ve isteklerini anlatmanın bir yolunu bulur.
Mimikleri vardır, sesler çıkarır, uzuvlarını hareket ettirir. Beden dili her şeyi anlatır.
Hele ki açlık söz konusu olduğunda… Bebeklerde Acıkma yazısı bebeğin açlık ipuçlarını tanımak açısından iyi bir kaynak. Okumanızı tavsiye ederim.
Bir diğer yazı ise Bebeklerde Doyma: Sık Duyulan Sorular ve Ebeveyn Endişeleri. Bebeğin doyması ile ilgili pek çok sorunuza yanıt bulacağınıza eminim.
Ebeveynler ve bebeğe bakım verenler açısından üzerinde durulması gereken konu bebeğin işaretlerini, gösterdiği belirtileri takip etmek.
Çocuğuyla sağlıklı bağ kuran her ebeveyn; bebeğe dikkatini veren her yetişkin bebeğin beden dilinden, çıkardığı seslerden ne anlatmak istediğini anlar, hiç merak etmeyin.
Yazıda doymayan bebek belirtileri ve beslenmeyle ilgili pek çok bilgi okuyacaksınız.
Bir bebek doymuyorsa, yani hala aç ise bunu farklı şekillerde ifade eder.
Amerika Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) uzmanları 0-6 ay ve 6-24 ay arası bebeklerin açlık belirtilerini şöyle sıralamışlar:
0-6 ay arası bebeklerde açlık belirtileri:
6-24 ay arası bebeklerde açlık belirtileri:
Bebeğinizi emzirdiniz. Ancak bir türlü yeterince doyduğundan emin olamıyorsunuz.
Babycentre.co.uk uzmanları bebeğin doymadığını aşağıdaki belirtilerden gözlemleyebileceğinizi söylüyor.
Bir anne aynı zamanda emzirmenin yolunda gidip gitmediğini görmek için göğüslerini de kontrol edebilir.
Bebeğinizde veya kendinizde yukarıdaki belirtilerden herhangi birini gözlemliyorsanız, lütfen zaman geçirmeden doktorunuzla görüşün.
Anne sütü hakkında temel bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Bebek emzirme ile ilgili temel bilgiler burada.
Bebek Emzirme Kılavuzu da bebeği emzirirken hem kendinizle (emzirirken saç boyanır mı, şarap içilir mi gibi) hem de bebekle ilgili (bebek emerken uyuyakalıyor, terliyor, öksürüyor gibi) merak ettiğiniz soruların yanıtlarını bulabileceğiniz önemli bir kaynak. Okumanızı tavsiye ederim.
Doymayan bebek belirtileri bebeğin içinde bulunduğu aya göre değişiklik gösterebilir.
Bebekler büyüdükçe doymadıklarını ya da aç olduklarını belli etmek için farklı bir iletişim yolu kullanır.
Aşağıdaki tabloda bebeğin içinde olduğu aya göre açlık belirtilerini bulacaksınız.
Bunları bilmek bebeğin işaretlerini anlayıp, ihtiyacına hızlı yanıt verebilmenizi sağlar. Bu arada aranızdaki bağ da gün be gün sağlamlaşır.
Bebeğin Ayı | Açlık Belirtileri |
0-5 ay arası | · Parmaklarını emer · Uykusundan uyanır ve debelenmeye başlar. · Ağlar, yaygara koparır. · Ağzını açıp kapar. |
5-8 ay arası | · Kucağında olduğu kişiye bakar. · Yemek gördüğünde agu sesleri çıkarır veya gülümser. · Yemeği işaret eder veya bir kaşığa/yemeğe doğru hamle yapar. · Elini yemeğin yönünde sallar. |
8-12 ay arası | · Gördüğü zaman yemeğe ulaşmaya çalışır. · Yemesi için birşey teklif edildiğinde, heyecanlanır ve mutlu olur. · Açlığını ifade etmek üzere belli kelimeler ya da seslerden yararlanır. |
Bir bebek doymazsa uykuya dalması zor olur.
Bebek acıktığında uykusundan uyanır.
Bebek beslenirken yorulursa uykuya dalabilir ancak doymamışsa kısa süre içinde de uyanır.
Yani bu soruya,
Aç bebek uyandığında ne yapar?
Bebeğin doyduğundan emin olmanın en iyi yolu onu tekrar beslemeyi denemek.
Emziriyorsanız, tekrar emzirmeyi deneyebilirsiniz.
Formül mama veriyorsanız, küçük ölçekte mama hazırlayıp bebeğe teklif edebilirsiniz.
Diğer yandan bir bebek doyduysa,
Bebeklerin doyduklarına dair ortak en önemli belirti, günde yaklaşık 4-6 bez ıslatmalarıdır. Yani çiş, bebeğin doyup doymadığına dair belirtilerin başında gelir.
Kakada durum biraz daha farklıdır. Çünkü her bebeğin kaka yapma sıklığı, alışkanlığı birbirinden farklıdır.
Gelin kısaca bebeklerde kaka durumuna bir bakalım:
Bebeğin ilk kakasına mekonyum denir.
Koyu yeşil, hatta siyah, yapışkan, kalın bir yapıdadır.
Yenidoğanlar yaşamlarının ilk iki gününde, günde en az 1 veya 2 kez mekonyum yapar. Sonra mekonyum bebeğin bedenini terk eder.
İlk birkaç hafta bebek, günde 2 kez veya daha fazla kaka yapabilir. Ancak ilk birkaç haftadan sonra bebeğin kaka düzeni değişir.
Yenidoğan günlerinin aksine, bebek daha az kaka yapmaya başlar.
İlk birkaç haftada dikkat edilmesi gereken nokta bebeğin günde en az 1 kez kaka yapmasıdır. Durum bunun tersiyse, bebeğin yeterince besin alamamasından söz edilebilir. Ve hemen doktora başvurmak gerekir.
Yaklaşık 6. hafta ile 3. ay arasında bebek günde 1 kez ve hatta 2-3 günde bir kaka yapabilir. Bebeğin kaka yapmadığı sürenin 3 günü geçmesi durumunda mutlaka doktora başvurmak gerekir.
Formül mamayla beslenen bebeklerde kabızlığa sık rastlanabilir. Bebek daha uzun aralıklarla kaka yapabilir. Ancak yine de 5 gündür kaka yapmayan bir bebeğiniz varsa, mutlaka doktorunuzla konuşun ve ne yapmanız gerektiğini öğrenin. Belki normal bir durumdur. Ama bunu bebeği muayene eden bir doktordan duymanız gerekir.
Healthline.com’da yer alan makale ile bu konuya farklı bir açıdan bakabiliriz. Makale diyor ki bebekler için sağlıklı kaka yapma sıklığı geniş bir aralıkta incelenmesi gereken bir konudur.
Emzirmek, formül mamayla beslemek ve katı gıda düzeni:
Kaka sıklığı bir bakıma bebeğin beslenmesiyle bağlantılıdır.
Hangi besinlerin bebeğinizde gaza yola açabildiğini, kabızlığı tetikleyebileceğini, sindirimini rahatlatıp zorlayabileceğini zamanla anlayacaksınız.
SÖZÜN ÖZÜ: Bebeğinizi en iyi siz ve de takip eden doktoru bilirsiniz. Burada kaka hakkında verdiğimiz genel bilgilerden yola çıkarak bebeğinizin doyup doymaması hakkında net bir bilgiye ulaşmanız imkansız.
Kaka bebeğin sağlığı açısından önemli bir gösterge.
Ancak bebeklerin kaka yapma sıklığı, alışkanlıkları farklı olabilir.
Bu nedenle bebeğinizin doymadığından endişe ediyorsanız, diğer işaretlerini de göz önünde bulundurun.
Ve ebeveyn içgüdüsünden yola çıkarak normal dışı bir durum olduğunu seziyorsanız, vakit kaybetmeden doktorunuza danışın.
Doymayan bebek geğirir mi sorusuna cevap bulmadan önce bebeklerin neden geğirdiğine bakalım.
Yukarıdaki nedenlere bağlı olarak bebeğin özellikle ilk 3 ayda, gazını çıkarması için yardıma ihtiyacı vardır.
Ve beslenme sırasında bebeğin en az 2 kez geğirmesi için ara vermek rahatlatıcı bir yöntemdir. Bebek gazlı görünmese bile bunu yapmakta fayda var.
Gaz sorunu, genellikle bebek dünyaya geldikten 2 hafta sonra ortaya çıkar. Bebeğin sindirim sistemi geliştikçe de bu sorun ortadan kalkar.
Bebeklerde Gaz: Gaz Sancısı, Nedenleri, Gaz Çıkarma Yöntemleri yazımızda gaz konusuyla ilgili detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Doymayan Bebek Geğirir mi sorusuna dönersek, geğirir. Peki neden?
Gaz oluşumu nedeniyle. Bebek beslenmesi sırasında hava yutabilir.
Bunun sebepleri nedir?
Bu durum bebeğin tok hissetmesine de etken olabilir. Geğirmek bebek için rahatlatıcıdır.
Ancak doymayan bebeğin geğirmesi bebek özelinde değerlendirilmesi gereken bir durum olabilir. Özellikle bu durum sürekli tekrarlıyorsa, bebek genellikle huzursuzsa mutlaka doktoruyla görüşmeniz gerekir.
Doymayan bebek kilo alır mı sorusunu cevaplayabilmek için önce bebeklerde kilo alımının dinamiklerine bakmalı. Ve de kilo kaybetmeye neden etkenlere…
Yenidoğan aşamasında durum şöyledir:
Bir bebeğin kilo almasını sağlayan dinamik şöyle çalışır:
Bebeğin toplam kalori alımı, harcadığı kaloriden yüksek olmalıdır.
Healthline uzmanları bir bebeğin kilo kaybına dair nedenleri şöyle açıklıyor:
Bebeğinizde kilo kaybına yönelik bir durum yoksa zaten doyuyor demektir.
Bebek doyuyorsa belirtileri neler?
Bebek doymuyorsa belirtileri neler?
Bebeğinizin doyup doymadığını anlamak için yukarıdaki belirtileri gözden geçirin.
Bebeğinizin yeterince beslenemediğinden şüphe duyuyorsanız bunu mutlaka onu takip eden doktoruyla görüşün.
Bebeklerde acıkma belirtilerini iki aşamada gözden geçirebiliriz.
1. Aşama: Ağlama Öncesi
2. Aşama: Ağlama
Ağlama açlığın artık dayanılmaz hale geldiğini gösterir.
Her bebeğin ağlama düzeyi farklıdır.
Bazı bebekler önce ağlama benzeri sesler çıkararak açlıklarını anlatmaya çalışabilir. Sabrı kalmayınca da avazı çıktığı kadar ağlar.
Bazı uzmanlar bebeği saatleri belli bir beslenme programı yerine açlık sinyallerini takip ederek beslemenin daha uygun olduğu görüşünde.
Bu durumun yararları ise şöyle açıklanıyor:
Sinyalleri takip etmek dikkatinizin bebeğin üzerinde olmasını gerektirir.
Bu da bebeği daha iyi tanımanız için bir fırsat. Zaman içinde bebekle ebeveyn ve bakım veren diğer yetişkinler arasında sağlıklı bağlar kurulması açısından önemli.
Kimi zaman bebek aç olsa da emmek istemez.
Başını memenin tersi tarafa çevirir, memeyi ağzına alır ama sütü çekmez veya çok zayıf çeker.
Memeyle kavga eder. Ağlar.
Bu durumun pek çok farklı sebebi olabilir.
Mayo Klinik uzmanlarına göre aç bir bebek aşağıdaki nedenlerle emmez:
Ağrısı ya da sızısı vardır: Diş çıkarma, pamukçuk veya uçuk bebeğin ağzında acı ve ağrıya neden olabilir. Emmek ya da yan yatış pozisyonu, enfeksiyon gibi bir nedenle kulağı ağrıyan bebeğe acı verebilir. Aşı nedeniyle oluşabilecek acı ya da yara bazı emzirme pozisyonlarında bebeği ememeyecek kadar rahatsız edebilir.
Hastalık: Soğuk algınlığı ya da burun tıkanıklığı bebeğin emerken nefes almasını zorlaştıracağından bebek emmek istemez, ememez.
Stres veya dikkat dağıtan herhangi birşey: Aşırı uyarılma, anneden uzun süre ayrı kalma, beslenme saatinin çok gecikmesi gibi nedenler bebekte huzursuzluk ve emmede zorluk yaratır. Bebeğin memenizi ısırmasına verdiğiniz büyük bir tepki de aynı etkiye sahiptir. Bebekler strese girer. Bebeklerde Stres yazımız bunu anlatıyor. Diğer yandan bebeğin sadece dikkatinin dağılmış olması bile emmesini etkileyebilir.
Beklenmedik kokular ya da tatlar: Kullandığınız yeni bir sabun, parfüm, losyon ya da deodorant bebeği, memenizi emmekten vazgeçecek kadar etkileyebilir. Beslenme stilindeki değişim, ilaç tedavisi, menstrüasyon dönemi ya da yeniden hamile kalmak gibi nedenler anne sütünün tadında değişimi tetikleyebilir. Bebek bu nedenle de emmek istemeyebilir.
Azalan anne sütü: Annenin memesinden gelen süt miktarındaki azalma da bebeğin emmesini etkileyebilir. Böyle bir durum varsa nedenlerini doktorunuzla mutlaka görüşün.
İnsan ve beslenme arasındaki sağlıklı ilişkide doymak, gıda almayı bitirmektir.
Tokluk ise doymanın ardından, bir sonra gelişen açlık hissine kadar geçen süreyi ifade eder.
Bebekler bilinçli ve zeki varlıklardır.
İçgüdüsel olarak ne zaman beslenmeleri gerektiğini ve ne zaman doyduklarını bilirler.
Bebekler doğdukları andan itibaren ihtiyaçlarıyla uyumludur, yani ihtiyaçlarını fark ederler.
Bu nedenle ebeveyn olarak onların işaretlerini takip etmek son derece yol göstericidir.
Bir bebek doyunca,
Anne sütü kolay hazmedilir. Bu nedenle anne sütüyle beslenen bebekler formül mamayla beslenen bebeklere göre daha sık acıkır. Bu da bebeğin doğumdan sonraki ilk birkaç haftada her 2-3 saattebir beslenmesi anlamına gelir.
Bebek büyüdükçe her beslenmede daha fazla emerek karnını doyurur. Bu da iki beslenme arasındaki süresinin uzamasına neden olur.
Özellikle yeni anne olmuş kadınlar bebeklerinin yeterince beslenip beslenmediği konusunda endişelidir.
Bir yenidoğan hastaneden çıktıktan sonraki 48 ila 72 saat içerisinde doktoru tarafından tekrar gözlemden geçirilmelidir.
Bu doktor ziyaretinde, doğduktan sonraki ilk birkaç günde doğum kilosunun yaklaşık yüzde 7-8’ini (hatta daha fazlasını) kaybeden bebek, tartılır. Boyu ölçülür.
Fiziksel olarak genel bir muayeneden geçirilir.
Bu ziyaret ebeveynlerin bebeğin beslenmesiyle ilgili merak ettikleri soruları sorabilmeleri için de güzel bir fırsattır.
Bebekler yaklaşık 2. haftalarında genellikle doğum kilolarını yakalar. Ve 1 yaşına geldiklerinde kilolaları, doğum kilolarının 3 katını bulabilir.
Bir bebek,
Bir bebek,
Böyle bir durumdan şüphe ediyorsanız lütfen zaman geçirmeden doktorunuzla görüşün. Bebeğin genel huzursuzluk halinin altında neyin yattığını doktorunuzla birlikte araştırın.
Bebek beslenmesiyle ilgili aşağıdaki bilgileri mutlaka gözden geçirin:
Parmak emmek özellikle yenidoğan döneminde önemli bir açlık belirtisidir.
Ancak yenidoğan döneminden sonra parmak emmek tek başına çok net bir açlık belirtisi olmayabilir.
Doğal Ebeveynlik Uzmanı Aletha Solter “Bilinçli Bebek” kitabında ebeveynleri parmak emmenin bir kontrol kalıbına dönüşmemesi açısından uyarır.
“Bir bebek, ağlamayı desteklemeyen ya da anlamayan bir çevrede duygularını köreltmenin ve ağlama ihtiyacını bastırmanın bir yolu olarak parmak emer” der.
Ve bu geçici olarak yatıştırıcı bir etki yaratır. Ancak bebeğin oluşmuş bir stresi varsa, bunu boşaltması bu şekilde mümkün olmaz.
Yenidoğan bir bebek genellikle ilk iki günde doğum kilosunun yaklaşık yüzde 7-8’ini kaybeder. Bazen bu oran daha fazla olabilir. Ama genellikle yüzde 11’i aşmaz. Bu durum bebeğin yeterince beslenmediği anlamına gelmez.
Kilo kaybı, bebeğin vücut sıvısının azalmasına bağlıdır ve normaldir.
Bebeğin ilk kakası olan mekonyum da kilo kaybına yol açar.
Birkaç gün sonra bebeğin bedeni, anne rahmi dışındaki yeni yaşama adapte olmaya başlar.
Bebek doğumdan sonraki 5-7. günde tartıldığında kilo almaya başladığı görülür. İki hafta sonra da genellikle doğum kilosuna ulaşır.
Bebek hastaneden taburcu olduktan sonra 48 ila 72 saat arasında genel doktor kontrolleri için hastaneye çağrılır. Bu kontrolde bebeğin kilosuna, boyuna, sarılık değerlerine bakılır. Bebek genel fiziki muayeneden geçirilir.
Bu muayenede bebeğinizle ilgili her türlü sorunuzu doktoruyla konuşmalısınız. Beslenme düzeniyle ilgili merak ettiklerinizi ve endişelerinizi mutlaka dile getirmelisiniz.
İlerleyen aylarda düzenli doktor kontrollerini aksatmamalısınız. Bebeğinizin kilo kaybetmesinden ve yeterince beslenemediğinden endişelendiğinizde zaman kaybetmeden doktoruyla görüşmelisiniz.
Bebeğinizi emziriyorsanız tam olarak bebeğin ne kadar süt içtiğini ölçemezsiniz.
Formül mamada durum farklıdır. Doktor önerisiyle belli bir ölçüde verdiğiniz için bebeğin ne kadar mamayla doyduğunu bilirsiniz.
Bir bebeğin kilo alım hızı, gün içinde ıslattığı bez sayısı, içinde bulunduğu duygu durumu yeterince beslenip beslenmediğine dair güzel ipuçlarıdır.
Yeterli beslenmeye dair diğer ipuçlarına gelince…
Anne sütüyle beslenen bebeklerde durum aşağıdaki gibidir:
Sağlıklı bir emzirme seansından sonra annede durum aşağıdaki gibidir:
Formül mamayla beslenen bir bebeğin yeterince beslendiğine dair ipuçları da şöyle:
Bebeğinizin yeterli beslenip beslenmediğiyle ilgili endişeleriniz varsa lütfen bunu onu takip eden doktoruyla görüşün.
Bebekler konuşamasalar dahi acıktıklarını ya da doyduklarını çeşitli yollarla anlatır.
Bebek aç ya da tok olduğuna dair sinyalleri gönderdiğinde ona hızlı yanıt vermeniz önemlidir. Ve bu yanıtın sevgi ve şefkat dolu olması paha biçilmezdir.
Bebeği dinleyerek besleme yani İngilizce adıyla responsive feeding; bebeği belirlenen bir zaman çizelgesine göre değil, bebeğin verdiği sinyalleri gözeterek beslemeyi anlatır.
Amerikan Pediatri Akademisi uzmanlarına göre bu yöntem bebek açısından yaşama sağlıklı bir başlangıçtır.
Bebeği dinleyerek beslemenin pek çok faydası var. Bu yöntemle aşağıdakileri deneyimlersiniz.
Bu yöntemde öncelikle, bebeği istediği zaman besleyin.
Bebek büyüdükçe rutin oluşturmaya başlayın.
Zamanla bebek belli beslenme saatlerinde acıkmaya başlayacak ve kendiliğinden bir düzen oturacak.
Bebeği dinleyerek beslemeye başlarken:
Bebeği dinleyerek besleme bebeğin sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirmesi ve her şeyden önemlisi kendini güvende, anlaşılmaya değer biri olarak hissetmesi açısından önemli.
Beslerken bebeğin ihtiyaçlarını gözetmezseniz aşağıdaki durumlar yaşanabilir:
Bir bebeği beslemek sabır, sevgi ve şefkat gerektiren bir süreç. Kimi zaman kendinizi yorulmuş, tükenmiş hissedebilirsiniz.
Ancak sağlıklı beslenme alışkanlıklarının gelişmesine zemin hazırlamak gerçekten ciddi bir sorumluluk.
Şunu unutmayın sağlıklı bir bebek zaten neye ihtiyacı olduğunu bilerek dünyaya geliyor.
Sağlıklı beslenme alışkanlığı yaratmak için sizin yapmanız gereken en baştan itibaren bebeğin işaretlerini okumak. Bunun için dikkatimizi çocuğa vermek yeterli.
Ve de bebeği besleme aşamasında bizi neyin yönettiğini fark etmek önemli.
Zihnimizdeki kalıplar mı? (çok yiyen bebek daha çabuk büyür ya da sağlıklıdır gibi)
Bebeğin ihtiyaçları mı?
Bebeğin ihtiyaçları noktasından hareket ediyorsanız, doğru yoldasınız demektir.
Bebeği dinleyerek besleme aşağıdakiler değildir:
Bebekler yaklaşık 6. aylarında katı gıda düzenine geçmeye başlarlar. Katı gıdaya geçen bir bebeğin özellikle ilk zamanlarda beslenme düzenini oturtmak ebeveynler açısından zordur.
Bebek aç mı kaldı?
Niye yemiyor?
Yedikleri yeterince besleyici mi? Yediği miktar büyümesi ve gelişmesi için geçerli mi?
İstisnasız her ebeveynin aklından bu sorular geçer.
Başından beri bebeğin işaretlerini takip eden, yani bebeğin liderliğinde beslenme düzenini oturtan aileler biraz daha rahattır. Diğer aileler açısından ise hiçbir şey için geç değildir.
Katı gıdaya geçen bebeklerde açlık belirtilerine buyurun:
Peki tokluk belirtileri nasıldır?
Yetersiz beslenme bir bebeğin sağlıklı büyümesi için gerekli olan kalori miktarını alamıyor olması anlamına gelir.
Pek çok ebeveyn, özellikle biberonla beslenmede, bebek beklentilerinin altında bir miktarla doyduğunda, bebeğin yetersiz beslenmesinden kaygı duyar.
Daha az süt ya da mama içmek yetersiz beslenmeye işaret edebilir ancak bu mutlak bir gerçek değildir.
Bebeğin daha az süt ya da mama içmek istemesi gelişimsel bazı değişikliklerle ilgili olabilir.
Örneğin bir bebek olgunlaştıkça büyüme hızı doğal olarak yavaşlar. Buna bağlı olarak büyümek için gereken süt hacmi yavaş yavaş düşer.
Bu düşüş biberonla beslenen yaklaşık 4-5 aylık bebeklerde daha çok göze çarpabilir. Özellikle bebek önceden aşırı besleniyorsa.
Bebeğinizin yetersiz besleniyor olma ihtimali hakim düşüncenizse, aşağıdaki belirtilere göz atmanız iyi olur. Ve her koşulda bebeğinizle ilgil kaygılarınızı doktorunuzla mutlaka görüşün.
Yetersiz beslenme pek çok nedenden kaynaklanabilir.
Bir bebeğin mizacı da aldığı süt miktarını etkileyebilir.
Peki nasıl? Bazı bebekler o kadar sakin yaradılışta olur ki açlık işaretleri kolaylıkla gözden kaçabilir. Bu bebekler ihtiyaçları karşılanmasa bile hoşnutsuzluğunu çok küçük bir seviyede belli edebilir.
Peki ne yapılabilir?
Öncelikle bebeğinizin yetersiz beslendiği endişesi taşıyorsanız mutlaka doktorunuza başvurun.
Aşağıdaki yöntemler bebeğinizin ihtiyaçlarını gözetmenizde yardımcı olabilir. Ama bebeğiniz özelindeki en doğru bilgiyi her zaman onu takip eden doktoru verir.
Umarım size fayda sağlayan bir içerik okuduğunuzu düşünüyorsunuzdur ve yorumlarınızla katkıda bulunursunuz. Deneyimlerinizden faydalanmak bizi mutlu edecek ve kendimizi geliştirmemizi sağlayacaktır. Teşekkürler.
Kaynaklar: healthline.com, momjunction.com, babycenter.com, kidspot.com.au, cdc.gov, babycentre.co.uk, whattoexpect.com, parenting.firstcry.com, parents.com, kidshealth.org, mayoclinic.org, nhs.uk, enfamil.com, healthychildren.org,
Uzmanlar, anne sütünün faydalarına dikkat çekmeye devam ediyor. Anne sütünün bebek dünyaya gelir gelmez verilmesi gerektiğine işaret eden uzmanlar, 1-2 gün memeden süt gelmese bile bebeğe mama verilmemesi gerektiği uyarısında bulunuyor.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Kösecik, anne sütünün özelliklerini anlatırken, "Anne sütü en doğal ve taze besin kaynağıdır. Her zaman temiz ve mikropsuzdur, kolaylıkla sindirilir. Anne sütü alan bebeklerde karın ağrısı ve kabızlık az görülür. Anne sütü ile beslenen bebek, diğer besinlerle beslenenlere göre daha zeki olur. Anne sütü daha ekonomiktir ve anne ile bebek arasındaki özel bağın kurulmasını sağlar. Ayrıca emziren annenin doğum sonrası kanamaları da az olur." dedi.
"İLK SÜT MUTLAKA BEBEĞE İÇİRİLMELİ"
Doğumdan hemen sonra gelen sarı sütün mutlaka bebeğe içirilmesi uyarısında bulunan Doç. Dr. Mustafa Kösecik, bu sütün bebeği hastalıklardan koruduğunu, az olmasına karşın bağırsakların çalışması için yeterli olduğunu vurguladı. İlk sütün sarımtırak renkte olmasına karşın daha sonra üretilen sütlerin beyaz ve inek sütünden daha sulu olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kösecik, bebeğin büyümesiyle ihtiyacına göre sütün renginin de değişeceğini dile getirdi.
Bebeklere mama yada biberon verilmemesini isteyen Dr. Kösecik, şöyle devam etti: "Doğumdan sonra bebeğe asla biberon verilmemelidir. 1-2 gün süt gelmese bile mamaya geçilmemelidir. Bu süre zarfında bebeğin emzirilmesine devam edilmeli. Bazen 3-4 gün sonra bile süt gelebilir. Endişelenip mamaya başlanmamalı. Sarılığı olan bebekte de emzirme sürdürülmelidir."
"BEBEK SIK EMZİRİLMELİ"
Emzirmeye zaman sınırı koyulmaması gerektiğinin altını çizen Kösecik, şunları kaydetti:
"Yeni doğan bebekler günde 10'a yakın emebilirler. Süt miktarının artması için bebek sık sık emzirilmelidir. Bebek ağladıkça emzirmenin faydası vardır. Sık emzirme sayesinde göğüslerin şişmesi ve ağrı yapması da engellenir. Bebeğin sağlığı için ilk 6 ay sadece anne sütü verilmelidir. 6 aydan 2 yaşına kadar uygun ek besinlerle birlikte, emzirmeye devam edebilmeli. Çünkü anne sütü bütün besinleri ve suyu içerir. Ayrıca su verilmesi durumunda bebeğin midesi su ile dolağından süt içmesi azalacaktır."
Bebek emdikçe sütteki yağ miktarının artacağını belirten Kösecik, emzirmenin sonunda salgılanan sütün daha yağsız olduğunu kaydetti. Kösecik, bebeğin bu süte de ihtiyacı olduğunu ifade etti. Bu sütün daha hafif ve sindiriminin kolay olduğunu vurgulayan Kösecik, emzirmede her iki memenin de kullanılması gerektiğine işaret etti. Kösecik, bazı bebeklerin 5-10 dakika emdikten sonra doyup uyuduğunu, bazılarının da yarım saate kadar emmeye devam ettiğini söyledi.
CHA
Rutin 24 saati tamamlayan bebeklerin herhangi bir sağlık sorunu yoksa topuk kanı alınıp, işitme testi yapılarak taburcu edildiğini ifade eden Dr. Korkmaz, “Taburcu olduktan 3,4 gün sonra da bebeğin ilk kontrolünde beslenme ve sarılık açısından kontrol sağlanır” dedi.
“Sütü olmayan anne yoktur” diye konuşan Dr. Korkmaz, “Neredeyse tüm doğumlar sezaryenle yapılır hale geldi. Sezeryanla doğum yapan annelerin süt üretimi bir kaç gün gecikmeyle olabiliyor. İlk 2 saatlik süre içinde bebeğin sağlıklı olması ve beslenmesi açısından memede süt olsun olmasın bebeğin meme temasının mutlaka doğumdan hemen sonra yapması gerekir, annenin memesinde hiç süt yoksa kaşık veya enjektör yardımıyla mama desteği yapılabilir” ifadelerini kullandı.
Bebeklerin ilk bir haftada mutlaka aile hekimliğine giderek ikinci topuk kanı testini yaptırması gerektiğini belirten Dr. Korkmaz, “Burada D vitamini de verilir, bebeğe her gün 3 damla verilir ve 1 yaşına kadar buna devam edilir. En önemlisi aile bebeğe D vitamini verip vermediğini hatırlamıyorsa o gün tekrar vermemelidir” şeklinde konuştu.
Bebeklerin doyduğunu nasıl anlarız?
Emziren annelerin bebeğin yeterli beslenip, beslenmediği konusunda tereddüt yaşayabildiğini ifade eden Dr. Ülkü Korkmaz, bu konuda yapılabilecekleri şöyle anlattı: “Bebek beslenmesinde en önemli kriter; idrar takibidir, bebek 3-4 saatte bir açık renkli idrar yapıyorsa besin takviyesine gerek yoktur. Anneler doğumdan sonra eve gittiklerinde bebeğin idrar sayısına sıklığına miktarına ve rengine dikkat etmelidirler. Günde 6-8 kere idrar yeterli bir miktardır yani; bezi elinize aldığınızda biraz ağırlığının olması gerekir. Kırmızı, yavruağzı renkli idrar veya çok az idrar bebeğin yeterli beslenmediğini gösterir. İlk birkaç günden sonra artık sadece anne sütüne geçilmesi gerekiyor, bebeği 2-3 saatte bir beslemek uygundur, bebekler uyuyorsa da uyandırılmalıdır. Bebek çok güzel kilo alıyor ve besleniyorsa 3 saate kadar uyumasında sorun yoktur. Bazı bebekler 10’uncu aydan sonra gece 5 saat kadar uyanmıyorsa kilo alımı ve beslenmesi de yerindeyse ona da çok müdahale etmemek gerekiyor.
Güzel bir uyku için
“Bazı bebekler bacaklarını kendine çeker renkten renge girer, sıçramak hareketi yaparak kendini uyandırır” diye konuşan Dr. Ülkü Korkmaz, “Bu nedenle yarım kundak yaparak bebeğin rahat uyumasına yardımcı olabiliriz. Bebeği besledikten sonra, yatağına koyarken vücudumuzdan yavaşça uzaklaştırmalı hafif hafif pışpışlayarak onu yatağına yavaşça bırakıp kısa bir süre yanında durmak çocuğun daha iyi uyumasını sağlayabilir. Uyku öncesi 20 dakikalık uzun bir banyo, iyi bir beslenme sonrasında daha iyi uyku sağlanır” şeklinde konuştu.
İnek sütü verilmeli mi?
İnek sütünün yıllar içerisinde reddedilmeye başlanmasını doğru bulmadığını da sözlerine ekleyen Dr. Ülkü Korkmaz, “Ancak olmaması gereken bebeğin gece boyunca kalkıp lıkır lıkır süt tüketmesidir. İnek sütü çok kıymetli bir şeydir, mutlaka faydalanılmalıdır, 8-9’uncu aydan sonra çocuklara kahvaltıyla beraber yarım çay bardağı kadar verilmesinde hiçbir sakınca yoktur, mamaların içinde de inek sütünün farklı formları vardır. 1 yaşından sonra da çocuklar günde bir bardak süt içebilir” ifadelerini kullandı.