yeni doğan bebek sürekli uyur mu / Yeni Doğan Bebeğin Uyku Düzeni – Uyuyan Bebekler

Yeni Doğan Bebek Sürekli Uyur Mu

yeni doğan bebek sürekli uyur mu

Uykulu Yenidoğan Bir Bebek Nasıl Emzirilir?

Uykulu Yenidoğan Bir Bebek Nasıl Emzirilir?

Yenidoğan bebekler çok sık emmek ister ve emerken de aynı zamanda da kısa süreli uyurlar. Tabi bazı bebekler maalesef sürekli uykulu olabilir.

Emmek için uyanmaz veya emerken çok kolay uykuya geçer ve yeterli beslenemez. Böyle bir durumda annelerin aklına yenidoğan bir bebek ne kadar emmeli, ne kadar uyumalı gibi sorular gelir. Eğer uykulu bir bebeğiniz varsa aklınıza takılan sorular ve cevapları size yardımcı olacaktır.

Yenidoğan Bebekler Ne Kadar Uyur?

Yenidoğan bebekler özellikle doğum sonrası ilk 24 saat içinde doğum yorgunluğu nedeniyle çok uykulu olabilir. Daha sonraki dönemde ise 24 saat içinde sıklıkla 16-18 saati uyuyarak geçirirler. Gün içinde 2-3 saat aralıklarla uyanıp emerler. Ama uykuda geçirdikleri sürelerin çoğunda kucakta olmayı isterler. Yani yatakta uyuyarak geçirdikleri süre daha kısa olabilir. Emerken, gaz çıkarırken ve kucakta uykuya devam ederler.

Yenidoğan Bebek Kaç Saat Arayla Beslenmelidir?

Yenidoğan bebeklerin mideleri küçüktür. İlk günlerde anne memesinden gelen süt de (colostrum-ilk ağız sütü) çok az miktardadır. Ayrıca anne sütü çok kolay sindirilir ve mideyi çok kolay boşaltır. İşte bu nedenlerle özelikle ilk günlerde bebeklerin sık sık emmek istemesi normaldir.

Kısaca yenidoğan bir bebek sıklıkla 2-3 saat arayla beslenir. Günde 8 ile 12 kez emer. Ama bazı bebeklerin saat başı bile emmek istemesi normaldir.

Yenidoğan Bebek Emmeden Kaç Saat Uyuyabilir?

Bir bebeğin emmeden ne kadar uyuyabileceği bebeğin emdiği süt miktarı ile ilişkilidir. Eğer annenin sütü varsa bebek yeterli ve etkili bir şekilde memeyi tutuyor yeterli miktarda süt çekiyorsa, idrar ve gaita çıkışı yeterli ve doktor kontrolünde yeterli kilo alıyorsa ve 24 saat içerisinde sık sık emiyorsa bebekler kendi istedikleri kadar uyuyup istediği kadar beslenebilir.

Ama özellikle ilk aylarda çok iyi ve yeterli beslenen bebekler bile anne sütü kolay sindirildiği için sıklıkla 3-4 saat kadar uyku yapar. Ama eğer bebek etkili ve yeterli emme yapamıyor ve sürekli bir uyku hali varsa o zaman uykusundan önce emmesi ve beslenmesi önemlidir. Bu bebekler 2 saatlik arayla uyandırılıp emzirilmesi gerekir ve 3 saaten uzun uykuya da müsaade edilmemelidir.

Yenidoğan Bebekler Çok Uykulu Olabilir mi?

Evet bebekler bazen beslenemeyecek kadar uykulu olabilir. Böyle bir durumda bebek yeterli süt alamaz ve beslenmez. Bu da daha fazla uykulu olmalarına ve daha az beslenmelerine neden olur. Daha az beslenen bebek yeterli kilo alamaz. Kilo alamadığı için de tekrar daha uykulu olur ve anne memesini boşaltamaz.

Yani bir kısır döngü oluşur. Bu süreçte eğer annenin sütü gelmiş ve bebek hala uykulu ve az emiyorsa annenin memesinde süt birikimine neden olur ve takiben kanal tıkanması ve meme itihabı (mastit) gelişebilir. Tabi bir süre sonra da memeden yeterli süt boşalmadığı için annenin süt miktarı giderek düşmeye başlayabilir.

Yenidoğam Bir Bebek Neden Uykulu Olur?

Yenidoğan döneminde bazı bebeklerin normalden daha fazla uykucu olduğu görülür. Bunlar;

  • Doğum sırasında anneye fazla ağrı kesici ilaç yapıldıysa, forcep veya vakum gibi uygulamalarla zor doğum yapılmış ise,
  • Erken doğum nedeniyle bebeğin medikal sorunları varsa ve bebeğin doğum haftası küçük ise,
  • Emzirme sorunları nedeniyle uykulu olabilir. Çünkü bazen bir bebek emiyor gibi görünebilir ama yeterli süt almıyordur. Bu da bebeğin yetersiz beslenemeye bağlı uykulu olasına neden olur,
  • Yenidoğan sarılığı nedeniyle bebeklerin sarılık düzeyenin artması bebeği uykulu hale getirir. Sarılık nedeniyle uykulu olan bebek beslenemediği için sarılık miktarı daha da artıp tekrar uyku halinin artmasına neden olabilir
  • Aşırı uyarılma ve yorulma bebeklerin uykulu olmasına neden olabilir. Bebeğiniz gün içinde dinlenememiş ise aşırı gürültülü ışıklı ortamlar vb nedeniyle aşırı yorulmuş ise uykulu hale gelebilir,
  • Açlık ipuçları kaçırılmış olabilir. Bebeklerin kundak yapılması, emzik verilmesi, sıcak tutulması, anneden ayrı kalması gibi durumlarda bebeğin açlık ve emme belirtileri kaçırılmış ise bebekler ememediği için uykulu hale gelebilir
  • Aşırı dolu memeler bazen bebeklerin daha az süt almasına neden olabilir. Bebek memeye yerleşemez aşırı dolu memeden süt boşaltmaz ve yetersiz süt alır yetersiz beslenme uyku halini artırır.

Uykulu Olan Bebeğinizi Nasıl Uyandırabilirsiniz?

  1. Bebeğinizi yakından takip edin uykusunun hafif olduğu ve açlık ipuçlarını gösterdiği zaman emzirmeye çalışın. Böyle zamanlarda emzirmek daha kolay olur. Uykusunun hafif olduğunu gözleri kapalı olunca göz hareketlerinin olmasından anlayabilirsiniz. Açlık ipuçları olduğunda bebeğiniz dilini çıkarır kafasını oynatır ağzını açar yalanma hareketi yapar sesler çıkarır ve ellerini ağzına götürmeye çalışır.
  2. Bebeğinizi sık sık kucağınıza alın onu kucağınızda tutmak açlık ipuçlarını daha kolay fark etmeniz sağlar. Ayrıca memenize yakın tutun bu onu emmeye teşvik eder.
  3. Bebeğiniz ile ten tene temas yapın. Bu bebeğiniz emme refleksini tetikleyecektir. Ten tene temas doğumdan hemen sonra yapılabildiği gibi ilk haftalar içerisinde de yapılması emzirmeyi teşvik eder.
  4. Bebeğinizin bezini değiştirin. Üstünü soyun kıyafetlerini değiştirin. Ayak tabanlarına ve vücuduna masaj yapın.
  5. Değişik emzirme pozisyonlarını deneyin. Bazı bebekler klasik beşik tutuşu dışında koltuk altı veya çapraz tutuşlarda uykuya dalmadan emebilir.
  6. Ortamı hafif loş yapın. Aşırı yoğun ışık bebeğin gözlerini kapamasına ve uykuya geçmesine neden olur
  7. Bebeği sakin bir ortamda tutun. Çünkü aşırı uyaranlar bebeğin yorularak uykuya dalmasına neden olabilir.
  8. Emzik kullanmayın. Çünkü emzik bebeklerin sakinleşerek uykuya dalmasına ve uykunun uzamasına neden olabilir.

Bebeğinizi Emzirirken Uyanık Tutmak İçin Ne Yapabilirisiniz?

Bazen bebekler emmeye istekli başlasa da bir süre sonra uykuya dalabilir ve yine etkili ve yeterli bir emme yapamayabilir. İşte bu nedenle etkili emme yapmasını sağlamak ve uykuya dalmadan emmeyi uzatmak için şunları yapabilirisiniz;

Ten tene temas yapın: Bebeğinizi memeniniz üzerine koyun. Bu bebeğinizin emme refleksini canlandırır. Memeyi aramasını sağlar.

Bebeğiniz memenize daha düzgün yerleşmesini sağlayın ve gerekirse başka pozisyonlarda memeyi tutturtmaya çalışın.

Göğsünüze masaj yapın: Bebeğiniz emerken memenize masaj uygulamanız süt akışını artırır bu bebeğin uyanık kalmasını sağlayabilir.

Meme değiştirin: Bir memeyi emdikten sonra eğer bebeğiniz uykuya dalmaya başladı ise diğer memeye geçiş yapın bu onun uyanmasına ve daha aktif kalmasını sağlayacaktır.

Bebeğiniz aktif şekilde emip emmediğini kontrol edin: Yutkunma sesi var mı ve yeterli emme hareketi yapıyor mu bakın. Bebeğiniz gerçek bir emme yapmıyorsa aç olarak uykuya dalacak bu da bir süre sonra sütünüzün azalmasına neden olacaktır.

Sütünüz sağın ve sağdığınız sütü bebeğinize verin böylece bebeğiniz aç kalmaz ne kadar çok beslenirse o kadar uyanık kalır ve bir sonraki emzirmeyi yapabilmek için enerji sağlar. Ayrıca süt sağmak annenin sütünün azalmasını önler.

Destek alın: İlk haftalarda anne ve bebeğin birbirine alışması ve emzirmenin düzene girmesi belki biraz zaman alacaktır. Bu süreç içerinde size destek olacak yardım almanızın çok faydası olur. Ama bebeğiniz sağlıklı olmasına rağmen hala uykulu emmeye devam ediyorsa o zaman bir emzirme danışmanından destek almanız en iyisidir.

Yeni Doğan Bebeğin İlk 10 Günü

9 aylık anne karnındaki sürenin doğumla sonlanmasının ardından, hayatın ilk 28 günlük süreci “Yeni doğan” olarak adlandırılmaktadır. Anne karnında sıcak bir ortamda olan ve tüm yaşamsal ihtiyaçları anne tarafından karşılanan bebekler, doğumla birlikte solunumları başlayarak dış dünyaya uyum süreci içerisine girmektedirler. Bu nedenle göbek kordonu kesilerek tüm dengelerini kendisinin sağlaması gereken yeni doğan bebeğin ilk 10 günü öğrenme sürecini oluşturuyor diyebiliriz.

Nefes almayı öğrenme ile başlayan bu serüvende beslenme, dış dünyaya uyum gibi pek çok adaptasyon süreci hem bebeği hem de anneyi beklemektedir. Yeni doğanların narin ve kırılgan bir yapıya sahip olmaları nedeni ile özellikle annelerin ilk evrelerde büyük stres ve kaygı yaşadıklarını da söylemek mümkündür. Heyecan, mutluluk, korku, endişe, kaygı gibi birçok duygunun aynı anda yaşandığı bu süreç içerisinde annelerin; zor ancak bir o kadar da keyifli olan bu sürece kendilerini hazırlamaları gerekmektedir.

Doğumdan Sonra İlk 10 Gün Nelere Dikkat Edilmelidir?

Her anne baba doğum sonrasında kendilerini doktor ve hemşire kontrolü altında daha rahat hissetmektedirler. Ancak hastaneden ayrılış sonrasında çok hassas ve narin yeni doğan bebekleri ile evdeki ilk günlerinde panik ve kaygı yaşamaktadırlar. Bu nedenle her anne babanın bilmesi gerekir ki; yeni doğanlar hastaneden taburcu olduklarında yaşamın ilk bilgilerini öğrenmişlerdir. Artık vücut ısılarını koruyabilmekte ve yeterli oranda beslenmeyi kavramışlardır. Ancak bazı durumlarda annelerin bebeğin emzirilmesi ya da bakımı ile ilgili kendini yeterli hissetmediği anlar olabilmektedir. Bu durumda hastanede kalış sürecinin arttırılması önerilir.

Yeni doğan bebeğin ilk 10 günü hatta ilk ayları sıklıkla emzirilmelidir. Her emzirme sonrasında gaz çıkarma, bezini değiştirme ve uyutma döngüsü sürekli olarak tekrarlanmaktadır. Bu durum yorucu ve stresli olabilmektedir. Bu nedenle bu günlerin keyfini çıkararak ve yeni doğanların değişimlerini izleyerek tüm stresten ve kaygıdan uzak durulması önerilir. Ayrıca bu noktada eş ve diğer aile fertlerinin anneye destek olmaları gerekmektedir. Özellikle doğum sonrasında annelerin fiziksel ve zihinsel olarak çok fazla yorgun olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle her anne doğum sonrasında hassas bir süreç içerisine girmiş olmaktadır. Bebeğin uyuduğu saatlerde annelerin ev işleri ile uğraşması yerine dinlenmesi ve uyuması oldukça önemlidir. Yani daha az yorulan bir anne bebeği ile daha sağlıklı bir iletişim kurar ve bakımı ile ilgili sürece daha iyi adapte olur diyebiliriz.

Özellikle hastaneden çıkış sonrası anne ve bebek için önemli bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Bu süreç içerisinde bebek için enfeksiyon riski yüksektir. Bu nedenle ziyaretçi sayısı ve süresinin sınırlandırılması gerekmektedir. Böylece anne bebeği ile daha rahat baş başa kalabilmekte ve bağışıklık sistemi düşük olan yeni doğanın enfeksiyon riski de azaltılmaktadır.

Yeni doğan bebeğin en önemli iletişim yolu ağlamaktır. Tüm yeni doğan bebeğin ilk 10 günü özellikle ağlama dilinin anlaşılması ile geçmektedir. Yani bebeğin ağladı sürelerde ne için ağladığı anne tarafından anlaşılmaya çalışılır. Bebekler yalnızca acıktıklarında değil, gazı olduğunda, acıktığında, uygusu geldiğinde, fiziksel bir temas ya da sıcaklık istediklerinde ve daha pek çok durumda ağlamaktadırlar. Bu ağlama dili anne tarafından zamanla gözlemlenerek anlaşılır.

Yeni doğan bebeklerin en hassas noktası göbek bağlarıdır. Göbek bağı ilk 10 günlük süreç içerisinde düşmemiş olduğu için özellikle banyo konusunda kaygı yaşanmasına neden olmaktadır. Ancak küvet dolusu su ile yıkamak yerine ıslak bir bez ya da sünger yardımı ile bebeğin ilk banyosu yaptırılabilir. Enfeksiyon riskinin en aza indirilmesi için göbek bağının iyileşeceği sürece kadar bölgenin kaynatılmış su ile temizliği yapılmalıdır.

Yeni doğan bebeğin ilk 10 günü içerisinde anne ve babaları yoran en önemli konu uyku düzenidir. Yeni doğan bebeklerin özellikle ilk 6 aya kadar uyku düzenleri bulunmamaktadır. Ortalama olarak 16 ila 18 saat civarı uyuduğu söylenen pek çok bebeğin bu uyku saatine uyumlu olmadığını söyleyebiliriz. Bu nedenle her annenin 10 gün içerisinde bebeğin ihtiyaçlarına göre taleplerini karşılaması gerekir. Zorlayıcı bu süreç içerisinde dünyaya alışma aşamasında bebeklerin annelerin sıcaklığına ve ten temasına ihtiyaç duyduğu unutulmamalıdır. Bebeğin uyumamasının altında yatan açlık, gaz, ısı seviyesi, bezinin kirli olup olmadığı gibi durumlar gözlemlenip bakımı sağlandıktan sonra huzurlu bir ortam arayışında olduğu düşünülerek ten teması ihmal edilmemelidir.

Bebeğin bulunduğu ortamların aşırı sıcak ve aşırı soğuk olmaması gerekmektedir. Ter bezleri gelişmemiş olan yeni doğanların bulundukları ortamın ısı seviyesi başta olmak üzere kıyafet seçimlerine de dikkat edilmelidir. Ev içerisinde hırka, patik, tulum gibi tercihler yapmak yerine atlet ve bir kat kıyafet giydirilerek rahat ettirilmeleri gerekir. Bebeklerin üşüdükleri ellerinden ve ayaklarından anlaşılmaz. Vücut ısılarını koruyamayan bebeklerin üşüyüp üşümedikleri enselerinden kontrol edilmelidir. Asıl ısı kayıpları ise başından gerçekleşir. Bu nedenle çoğu anne bebeklerine başlık kullanmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise; gece yeni doğanların başlarının örtülmesidir. Bu durum gece boğulmalara ve hatta ölümlere yol açabilmektedir. Bu nedenle bebeğin havasız kalması yerine oda sıcaklığının korunması yeterlidir.

Boyun kasları gelişmemiş ve oldukça narin yapıda olan bebeklerin anne kucağına ihtiyaçları vardır. Ağlama ve uyumama gibi durumlarda annelerin bebeklerini kucaklarına alarak onları rahatlatmaları hem anne hem de bebek için büyük bir huzur kaynağıdır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır