yerine getirme fişi / One moment, please

Yerine Getirme Fişi

yerine getirme fişi

  Ankahukuk 

 

Adli Sicil Kanunu’nda adli sicil arşiv kayıtlarının kişilerin ömürleri boyunca saklanmasına dönük düzenlemeler zaman içerisinde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, bu yolla hukuk devletine, insan onuruna, lekelenmeme hakkına aykırı bahsi geçen uygulamalar sona erdirilmiştir. Gerçekten Anayasa Mahkemesi; eski Adli Sicil Kanunu dönemindeki sicil kayıtlarının silinmesi yönünden düzenleme ihtiva eden sayılı Adli Sicil Kanunu’nun geçici 2’nci maddesinin(1) numaralı fıkrasının“Anayasanın 76’ncı maddesi ile özel kanun hükümleri saklıdır” biçimindeki son cümlesi ile (2) numaralı fıkrasının “… Anayasanın 76’ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için …”bölümünü, tarihli ve 44/21 sayılı ilamı ile iptal etmiştir. Bu iptal kararı, gerek TCK.’nun 53’üncü maddesi gerekse de Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesi ile kabul edilen sistemin hayata geçmesi adına önemli bir adımdır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi; “adli sicil arşiv kayıtlarının ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten itibaren seksen yılın geçmesiylesilinebileceği şeklindeki” Adli Sicil Kanunu’nun 12’nci maddesinin 1 inci fıkrasını, Anayasa’nın 2, 5, 17’nci maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. TCK.’nun 53’üncü maddesi ile getirilen sistemin hayata geçmesini engelleyen bu hükümlerin iptali yerinde olmuştur.

Söz konusu iptal kararının bir yansıması olarak tarih ve sayılı Kanun’un 2’nci maddesiyle, sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 12’nci maddesinde değişikliğe gidilerek, adli sicil arşiv kayıtlarının ancak belli sürelerle saklı tutulacağı ve bu sürelerin dolmasıyla silineceği öngörülmüştür[1].

Konuyla ilgili Adli Sicil Kanunu’nun 12’nci maddesinde;

“(1) Arşiv bilgileri;

a) ilgilinin ölümü üzerine,

b) Anayasanın 76’ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;

Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla on beş yıl geçmesiyle,

Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,

c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle, tamamen silinir.

(2) Fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkûmiyete ilişkin adlî sicil ve arşiv kayıtları, talep aranmaksızın tamamen silinir.

(3) Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararına ilişkin adlî sicil ve arşiv kaydı tamamen silinir.

(4) Akıl hastalığı nedeniyle hükmedilen güvenlik tedbirlerine ilişkin kayıtlar, infazının tamamlanmasıyla tamamen silinir” denilmektedir.

Belirtmek gerekir ki, söz konusu düzenleme, adli sicil sistemindeki kayıtların ömür boyu silinememesinin, hükümlüler açısından sosyal hayatta ve özellikle iş yaşamında neden olduğu sorunları ortadan kaldırıcı ve daha da ötesi insan onurunu koruyucu niteliktedir. Günümüz ceza hukuku sadece kefaret amacına yönelmemelidir. Kişinin ıslahı, topluma kazandırılması vazgeçilmez bir idealdir. Bu idealin gerçekleştirilmesi adına, sistemimiz, cezasını çekmek suretiyle topluma ve devlete karşı olan sorumluluğunu yerine getiren kişinin, koşulları oluştuğunda adli sicilindeki olumsuz kaydın kaldırılarak topluma temiz bir birey olarak katılımının sağlanması ve böylelikle geri kalan yaşamını normal bir birey gibi sürdürebilmesine olanak tanımıştır. Esasen getirilen bu imkân, kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirme ve unutulma hakkının da bir gereğidir.

Adli Sicil Kanunu’nun 12’nci maddesi kapsamında adli sicil arşiv kaydı şu hallerde silinebilecektir:

i) Hükümlünün ölümüyle birlikte arşiv kaydı silinir.Ölüm halinde, arşiv kaydının silinmesi için talepte bulunulması şart değildir. Ölüm halinde arşiv kaydı resen silinir.

ii) Anayasanın 76’ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren belirli sürelerin geçmesiyle arşiv kaydı silinir.  Anayasa’nın 76’ncı maddesinde sayılanlar ile özel kanunlarda belirli bir suçtan mahkûmiyetin engel oluşturduğu hallerde, bu arşiv kayıtlarının silinmesi, kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu andan itibaren on beş yılın geçmesine bağlıdır. Adli sicil kaydının arşive alınma koşulu; Adli Sicil Kanunu’nun 9’uncu maddesi uyarınca adli sicil kaydına işlenen ceza ve güvenlik tedbirinin, infazının tamamlanması ile olur. Kişi on beş yıl geçmekle birlikte, yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin süreler dahilinde, bu durumu engelleyecek bir adli sicil kaydına sahip ise, her halükârda otuz yılın geçmesiyle arşiv kaydı silinebilir. Buna karşılık bahsi geçen belirli suçlardan mahkûmiyet dışında bir suçtan belirli bir cezaya mahkûmiyet halinde, infazın tamamlanmasından itibaren beş yılın doldurulmasıyla arşiv kaydı silinebilir. Arşiv kaydının silinmesine ilişkin müracaatlar, infazın tamamlandığı tarihi gösteren yerine getirme fişi ile birlikte, kesinleşmiş mahkûmiyet kararına ilişkin ilam örneğinin ekli olduğu talep dilekçesi ile Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne yapılmalıdır[2].

iii)Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle, tamamen silinir.Yasa’nın 9 uncu maddesine göre, adlî sicildeki bilgiler; a) Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması, b) Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikâyetten vazgeçme veya etkin pişmanlık, c) Ceza zamanaşımının dolması, d) Genel af, halinde Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır. Bu tarihten itibaren beş yılın dolmasıyla, arşiv kaydının silinme imkanı ortaya çıkar. Ancak yukarıda da, ifade ettiğimiz üzere, işlem re&#;sen değil, kural olarak ilgilinin talep dilekçesi ile gerçekleşir.

iv) Fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkûmiyete ilişkin adlî sicil ve arşiv kayıtları, talep aranmaksızın tamamen silinir.Bu kapsamda adli sicil ve arşiv kaydının silinebilmesi için, ilgili fiilin, kanunla suç olmaktan çıkarılmış olması gerekir. Söz konusu fiil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile birlikte suç olmaktan çıkarılmışsa, bu fıkra kapsamında adli sicil ve arşiv kaydının silinme koşulu gerçekleşmez.

v) Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararına ilişkin adlî sicil ve arşiv kaydı tamamen silinir.Bu fıkra kapsamında, adli sicil ve arşiv kaydının silinebilmesi için, verilen bir mahkûmiyet kararının, kanun yararına bozma ya da yargılamanın yenilenmesi olağanüstü kanun yolu kapsamında ortadan kalkmış ve onun yerine beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilip, bu kararın da kesinleşmiş olması gerekmektedir. Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi olağanüstü kanun yoluna gidilmesi sonucunda, önceki mahkûmiyet kararı ortadan kalmış ve onun yerine verilen beraat ya da ceza verilmesine yer olmadığına dair karar kesinleşmişse, yine arşiv kaydının silinmesi mümkündür. Zira önemli olan nihayette mahkûmiyet hükmünün ortadan kalkmış olmasıdır.

vi) Akıl hastalığı nedeniyle hükmedilen güvenlik tedbirlerine ilişkin kayıtlar, infazının tamamlanmasıyla tamamen silinir.Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar. Keza, işlediği fiille ilgili olarak hastalığı yüzünden davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişi hakkında yerleştirildiği yüksek güvenlikli sağlık kuruluşunda düzenlenen kurul raporu üzerine, mahkûm olduğu hapis cezası, süresi aynı kalmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, mahkeme kararıyla akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir (TCK.m). Ayrıca, sayılı Kanun’un 16/1 maddesi uyarınca, akıl hastalığına tutulan hükümlünün cezasının infazı geriye bırakılır ve hükümlü, iyileşinceye kadar Türk Ceza Kanunu’nun 57 nci maddesinde belirtilen sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınır. Sağlık kurumunda geçen süreler cezaevinde geçmiş sayılır. Bu kayıtlar, güvenlik tedbirinin infazının tamamlanmasıyla, başkaca bir süre koşuluna bağlı olmaksızın silinir.

 

[1]Adli Sicil Yönetmeliğinin 13’üncü maddesi, tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Adli Sicil Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 5 inci maddesiyle değiştirilerek sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 12 nci maddesiyle uyumlu hale getirilmiştir.

[2]“… Hükümlünün … hapis cezasına ilişkin arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunduğu, sanığın üzerine atılı eylemin … karşılıksız yararlanma suçuna dönüşen ve uyarlama yapılması gereken suçu oluşturduğu, arşiv kaydının silinmesine ilişkin değerlendirmenin, Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü&#;nce yerine getirileceği gözetilmeksizin, arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır…” (Yargıtay Ceza Dairesi, , / Esas, / Karar).

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır