Üzerinde yaşadığımız yer kabuğu değişik yapılardaki maddelerden oluşur. Taş olarak bildiğimiz bu maddelerde kayaç şeklinde bilinmektedir. Doğa üzerinde bir veya birden fazla mineralden oluşmuş, kaya ya da taş parçalarına kayaç denmektedir. Bu konuda etrafımıza baktığımız zaman gördüğümüz birçok farklı taş aslında bir kayaçtır. Mesela bunlar içerisinde Mermer, Kireçtaşı, kömür, kum, çakıl ve granit ya da altın ve elmas bulunmaktadır. Bu kayaçların bazıları çok değerlidir bazıları ise pek değerli değildir.
Kayaçlar içerisinde barındırdığı bazı maddeler ile farklı özellikler kazanmıştır. Bu maddelere ise mineral denir. Birçok değişik mineral bulunmaktadır ve bu mineraller kayaçların özelliklerini değiştirir. Böylece bazı kayaçlar çok değerli olur bazı kayaçlar ise az değerli olur.
Madenler
Ekonomik değeri bulunan kayaç, taş ve mineraller maden olarak bilinmektedir. Bu konuda yer kabuğunu oluşturan kayaçların bazıları madendir. O yüzden maddi açıdan çok önemli bir yer kapsadığı için, dünya çapında sürekli olarak yer kabuğundan çıkarılır. Özellikle bunlar içerisinde altın, bakır, bor, gümüş, zümrüt, yakut, elmas, çinko ve kurşun gibiyim Madenler ülkemizin başlıca önemli yeraltı kaynaklarıdır.
Bu madenler çok önemli bir değere sahiptir. Özellikle işlenmek suretiyle ayrıca pek çok farklı alanda kullanılabilir hale getirilirler. Mücevherat ya da takı gibi alanlarda kullanırken hem de değişik sanayi kollarında oldukça önemlidirler. Özellikle alüminyum bu konuda en çok kullanılan materyaller içerisinde yer alır. Mesela otomobil ve uçak ile inşaat sektöründe yaygın olarak kullanılır. Ayrıca askeri, tıp, uzay, sanayi ve teknoloji ile elektrik ve cam sektörü gibi birçok farklı alanda kullanılır.
Fosiller
Milyonlarca yıl boyunca yaşamış olan bitki ve hayvan kalıntılarının, toprağın altında taşlaşmış olan haline fosil denir. Özellikle diş ve kemik ile kabuk gibi kısımlar bitki ve hayvan türlerinin sert bölümleridir ve fosil olarak günümüze ulaşırlar. Üstünde birikmiş olan kayaçların içerisinde oluşan fosiller, dünyanın değişik alanlarında çıkarılırlar. Özellikle göl ve bataklık ile denizlerde çok yaygın çıkarılırlar.
Fosilleşme aynı zamanda bir rastlantıya bağlı süreçtir. Milyonlarca yıl içerisinde farklı değişimlere uğrayarak günümüze kadar gelen fosiller, bu sayede eski çağlarda yaşamış olan bitki ve hayvanlar konusunda bizlere bilgi verir. Bu sebepten dolayı yer kabuğunun yapısını çok iyi bilmemiz gerekiyor ve bunları öğrenmeliyiz.
"Theia" adlı teorik bir gezegenin, çarparak Dünya'yı oluşturması ve bu çarpışmayla uzaya fırlatılan malzemelerle Ay'ın oluşturduğu düşünülmektedir. Ay oluşurken, dış kısmının "ay magma okyanusu" olarak erimiş olduğu düşünülmektedir. Plajiyoklaz feldspat, bu magma okyanusunu büyük miktarlarda kristalleştirmiş ve yüzeye doğru yüzdürmüştür. Kabuğun üst kısmı muhtemelen ortalama %88 plajiyoklaz içermektedir. Kabuğun alt kısmı ise piroksen ve olivin gibi daha yüksek bir ferromagnez mineral yüzdesi içerebilmektedir ancak bu alt kısım muhtemelen ortalama %78 plajiyoklaz içermektedir.[18]
Kabuğun kalınlığı yaklaşık 20 ila 120 km arasında değişmektedir. Ay'ın uzak tarafındaki kabuk, yakın taraftakinden yaklaşık 12 km daha kalındır. Ortalama kalınlık tahminleri yaklaşık 50 ila 60 km arasındadır. Plajiyoklaz bakımından zengin bu kabuğun çoğu, ayın oluşumundan kısa bir süre sonra, yaklaşık 4.5 ila 4.3 milyar yıl önce oluşmuştur. Kabuğun belki %10'u veya daha azı, başlangıç plajiyoklaz bakımından zengin materyalin oluşumundan sonra eklenen magmatik kayadan oluşur. Daha sonraki eklemelerin en iyi karakterize edilen ve en hacimli olanı, yaklaşık 3.9 ila 3.2 milyar yıl önce oluşan mare bazaltlardır. Küçük volkanizma 3.2 milyar yıl sonra, belki de 1 milyar yıl kadar önceye kadar devam etti. Levha tektoniğinin kanıtı yoktur.
Ay'ın çalışması, Dünya'dan önemli ölçüde daha küçük kayalık bir gezegenin gövdesinde bir kabuğun oluşabileceğini göstermiştir. Ay'ın yarıçapı Dünya'nın sadece dörtte biri olmasına rağmen, ay kabuğunun ortalama kalınlığı daha fazladır. Bu kalın kabuk, Ay'ın oluşumundan hemen sonra oluşmuştur. Magmatizma, yaklaşık 3.9 milyar yıl önce sona eren yoğun meteorit etkileri döneminden sonra da devam etti, ancak 3.9 milyar yıldan küçük magmatik kayaçlar kabuğun sadece küçük bir bölümünü oluşturuyor.[19]