Deyimler, bir olayı veya durumu anlatmak için kullanılan sözcük veya cümlelerdir. Deyimler, dilin zenginliğini ve kültürel birikimini yansıtmaktadır. Deyimler genellikle yerleşik ve sık kullanılırlar ve sözlüklerde veya deyimler sözlüğünde sıklıkla bulunabilir. Deyimler, çok yönlü bir şekilde kullanılır ve birçok farklı durumda anlamlarını taşıyabilirler. Ayrıca, deyimlerin anlamları genellikle bir metafor, benzetme veya bir hikaye gibi bir anlatımla ifade edilir. Deyimlerin anlamlarını öğrenmek, dilin zenginliğini ve kültürel birikimini anlamak için harika bir yoldur. Yüreği yanmak deyiminin anlamı da bu noktada yoğun olarak araştırılmaktadır.
Yüreği yanmak deyimi açıklaması ve doğru kullanımı ile ilgili Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından açıklama yapılmıştır. Bu deyimin açıklaması ile ilgili bilgi edindikten sonra deyimi gerek cümle içerisinde gerek günlük hayatta rahatlıkla kullanabilirsiniz.
1. Çok fazla acımak. 2. Bir felâkete uğramak. “Yüreğim yanıyor, acısını bir türlü unutamıyorum.”
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
Son dakika haberler, köşe yazılar, ekonomi, magazin, siyaset, spor gündeminin tek adresi monash.pw; monash.pw haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, haberler izinsiz olarak kopyalanamaz ve başka yerde yayınlanamaz.
altın yürekli olmak
çok iyi niyetli, merhametli olmak: -O kadar fazla altın yürekli olacağına bir parça daha zarif ve cazibeli bir adam olsaydı.- R. N. Güntekin.
Sponsorlu Bağlantılar
Deyim
(birinde) yürek Selânik olmak
şaka çok korkmak ve çok heyecanlanmak: -İkisinde de yürek Selânik.- H. R. Gürpınar.
Sponsorlu Bağlantılar
Deyim
(birinin) yüreğine işlemek
yüreğe işlemek.
Deyim
(birinin) yüreğine oturmak
çok üzmek: -İşte, yine başındaki bu dert de gelip yüreğine oturmuştu.- S. F. Abasıyanık.
Deyim
(birinin) yüreğini tüketmek
bir şeyi anlayıncaya kadar anlatanı çok yormak.
Deyim
dağda bağın var, yüreğinde dağın var
malı, mülkü veya evladı olanlar kaygı ve tasadan uzak olamazlar.
Atasözü
her kimin bağı var, yüreğinde dağı var
malı, mülkü veya evladı olanlar kaygı ve tasadan uzak olamazlar.
Atasözü
kimin ki bağı var, yüreğinde dağı var
malı, mülkü veya evladı olanlar kaygı ve tasadan uzak olamazlar.
Sponsorlu Bağlantılar
Atasözü
yere bakan yürek yakan
-uysal ve uslu göründüğü hâlde sinsice kötülük yapan- anlamında kullanılan bir söz.
Deyim
yüreğe işlemek
çok derin acı uyandırmak: -Fakat sesi kulaklara değil, doğru yüreğe çarpar, yüreğe işlerdi.- R. H. Karay.
Deyim
yüreği ağzına gelmek
birdenbire çok korkmak, aşırı korku veya sevinçten fazlasıyla heyecanlanmak, endişelenmek: -Çıngırağın her çekilişinde ikisinin de heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor.- M. Yesari.
Deyim
yüreği bayılmak
karnı çok acıkmak.
Deyim
yüreği boğazına tıkanmak
sıkılmak, üzülmek, dertlenmek: -Yüreğim boğazıma tıkanmış bir hâlde, bu basit, bu aşağılık konuşmaları dinliyorum.- Y. K. Karaosmanoğlu.
Sponsorlu Bağlantılar
Deyim
yüreği bozulmak
bunalmak, sıkılmak: -Yüreği bozulanların gözleri karanlık koridorlara, kapılara, pencerelere kaydı.- L. Tekin.
Deyim
yüreği burkulmak
çok üzülmek, çok acı duymak: -Babamın küçük yalısını eşyasıyla satın alan bir Meşrutiyet devri mebusunu ziyaret ettiğim zaman yüreğim burkulmuştu.- R. H. Karay.
Sponsorlu Bağlantılar
Deyim
yüreği cız etmek (cızlamak)
çok acımak, içi sızlamak: -Aklımıza eski günler gelince / Yüreğimiz cız eder- B. Necatigil.
Deyim
yüreği çarpmak
1) kalbi çarpmak veya çalışmak; 2) coşku sebebiyle kalp hızlı hızlı çarpmak veya çalışmak; 3) merak, kaygı, korku, heyecan vb. duygularla tedirgin olmak, huzursuz olmak: -Bunu düşündükçe gülümser, tatlı tatlı yüreği çarpar, ruhunda kopan bir hamleyle örsünün üzerinde milyarlarca kıvılcım tutuştururdu.- Ö. Seyfettin.
Deyim
yüreği daralmak
sıkılmak, bunalmak, içi daralmak: -Yusuf bütün olayları korkuyla, yüreği daralarak izliyordu.- Y. Kemal.
Deyim
yüreği dayanmamak
acısına katlanamamak, çok acı duymak.
Deyim
yüreği ezilmek
1) üzülmek, acı duymak: -Yüreğim merhametten eziliyor, dizlerim vücudumun yükü altında çökecek gibi oluyordu.- R. N. Güntekin. 2) açlık duymak.
Sponsorlu Bağlantılar
Deyim
Yürekten çağırmak
Anlamı : Aşırı derecede arzu etmek, istemek: bu kadar yürekten çağırma beni / bir gece ansızın gelebilirim -şarkı.
Yüreksizlik göstermek
Anlamı : Korkmak, ürküp kaçmak: tek üzüldüğüm, gecenin büyüsünü yitirmemek için masadan erken kalkmak yüreksizliğini göstermem. -t. Uyar.
Yüreklilik göstermek
Anlamı : Korkmamak, cesur davranmak.
Yürek vermek
Anlamı : Yüreklendirmek, cesaretlendirmek.
Yürek tüketmek
Anlamı : Yüreği tükenmek.
Yürek soğutmak
Anlamı : Sevmediği birinin bir felakete uğramasına sevinmek: seyrimize çıktınız değil mi? Yürek soğutuyorsunuz değil mi? Allah sizi bizden besbeter etsin inşallah! -o. Kemal.
Yürek paralamak
Anlamı : Çok üzmek: son yürek paralayıcı yalvarmama aldırış etmedi. -h. R. Gürpınar.
Yürek burkmak
Anlamı : İnsanın içini acıyla doldurmak, insana çok üzüntü vermek: yörede, şimdi yürek burkan bir suskunluk vardı. -t. Buğra.
Yere bakan yürek yakan
Anlamı : uysal ve uslu göründüğü hâlde sinsice kötülük yapan anlamında kullanılan bir söz.
(birinde) yürek selânik olmak
Anlamı : Şaka çok korkmak ve çok heyecanlanmak: ikisinde de yürek selânik. -h. R. Gürpınar.
Altın yürekli olmak
Anlamı : Çok iyi niyetli, merhametli olmak: o kadar fazla altın yürekli olacağına bir parça daha zarif ve cazibeli bir adam olsaydı. -r. N. Güntekin.
Secdem