Çıban (fronkül), derideki kıl keseciğinde veya yağ bezinde enfeksiyon nedeniyle irinli, ağrılı şişlikler oluşmasına denir. Kronik deri hastalığı veya deride tahrişle hasar olması durumunda ‘staphylococcus aureus’ adlı bakterinin kıl köklerine girmesi ile meydana gelir. Kendiliğinden iyileşebileceği gibi bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde enfeksiyon kana yayılarak ciddi sonuçlara neden olabilir. Çıbana uygulanan sıcak pansuman hem ağrıyı azaltarak hem de olgunlaşma sürecini hızlandırarak iyi gelir. Tedavisinde çıban üstüne sürülen antibiyotikli merhemler, antiseptikler ve ağızdan antibiyotikler kullanılmaktadır. Gerekli durumlarda olgunlaşan çıban kesilip içindeki irin akıtılarak da tedavi edilmektedir.
Vücudumuzun en büyük organı deridir ve pek çok görevi vardır. Bunlardan bir tanesi de vücudumuzda hastalık yapacak bakteri, virüs ve mantara karşı bariyer oluşturarak bunların vücuda girmesini engellemektir. Deride herhangi bir hasar olursa bu mikroplar vücuda girerek enfeksiyona sebep olabilirler. Derideki kıl keseciğine veya yağ bezi kanalına ‘staphylococcus aureus’ adlı bakterinin girmesi ile oluşan irinli, ağrılı şişliklere çıban (fronkül) denir. Genellikle boyunda, yüzde, koltuk altında ve kalçada olsa da vücudun her yerinde oluşabilir, pek çok farklı yöntem ve ilaçla tedavi edilebilir.
Yara nasıl hızlı iyileşir? Yara çeşitleri ve tedavi yöntemleri
Vücudumuzu virüs, bakteri ve mantar gibi küçük zararlı organizmalardan koruyan savunma sisteminin önemli elemanlarından biri beyaz kan hücreleri (akyuvar)dir. Ayrıca bu zararlı canlıların vücudumuza girmesini engelleyen başta deri olmak üzere birçok bariyer vardır. Bu bariyerler bu zararlı canlıların birçoğunun geçişini engeller. Eğer bariyeri geçecek olurlarsa da beyaz kan hücreleribu zararlı canlılarla savaşarak etkisiz hale getirmeye çalışırlar. Eğer bariyerlerde bir hasar meydana gelirse veya savunma hücrelerinin sayısı hastalık nedeniyle yetersiz olursa vücutta enfeksiyon oluşur.
Sağlıklı insanların derisinde ve burun içinde çıbana neden olan ‘staphylococcus aureus’ adlı bakteri bulunabilir ve herhangi bir hastalığa sebep olmaz. Deride tahrişe, küçük bir çiziğe veya sinek ısırığına bağlı hasarda bu bakteri vücuttan içeri girer. Beyaz kan hücreleri ile bu küçük canlılar arasında savaş çıkar. Zamanla ölen hücrelere ve mikroplara bağlı artıklar vücudun dışına doğru ağrılı bir şişlik oluşturur. Bu ağrılı şişlik içinde ölü bakteri ve savunma hücrelerinden oluşan irin vardır.
Çıban, bakterilerin cilt altında neden olduğu enfeksiyondur
Kortizon nedir? Ne için kullanılır? Faydaları ve yan etkileri
Çıban bulaşıcı mıdır?
Çıbana sebep olan ‘staphylococcus aureus’ adlı bakteri kişiden kişiye deri yoluyla bulaşabilir. Tokalaşma yoluyla, ortak havlu, elbise ve nevresim kullanımı ile, ortak kullanılan tuvalet malzemeleri, jilet kullanımı ve kapı kolları aracılığı ile bulaşabilir. Çıbanı sıkarak patlatmak ve iyice yıkanmamış eller de bulaşıcılığı arttıran faktörlerdir.
Çıban aslında enfeksiyon ile savaş sonrasında biriken ölü ve zararlı hücrelerin deri aracılığı ile dışarı atılmasıdır. Ayrıca oluşan şişlikler irinin başka yerlere yayılmasını engelleyip o bölgede hapsetmektedir. Böylece enfeksiyon sonrasındaki artıklar vücuda yayılmadan zarar vermeden atılmaya çalışılır.
Çıban deri altında oluşan enfeksiyonun dışarı atılma yoludur
‘Staphylococcus aureus’ adlı bakterinin yaptığı hastalığa çıban denir, ama halk tarafından deride çıkan birçok şişliğe çıban ismi verilmiştir. Şark çıbanı, kara çıban, şirpençe çıbanı gibi çıbanlar bunlara örnektir.
‘Leishmania (leşmanyoz)’ adlı parazit taşıyan kum sineğinin (tatarcık, yakarca) sokması sonucu bulaşan bir deri hastalığıdır. Genellikle yöre ismine göre adlandırıldığı için ‘Halep çıbanı, Urfa çıbanı, Bağdat çıbanı ve güzellik yarası’ olarak da bilinmektedir. Ülkemizde de başta Şanlıurfa olmak üzere Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaygındır. Kum sineklerinin en aktif olduğu akşam ve şafak vakitleri arasında bulaşma riski fazladır.
Apse nedir, neden olur? Diş apsesine ne iyi gelir? Belirtileri ve tedavisi
Yüz, eller ve ayaklarda sivilce şeklinde başlayıp 1-2 cm çapına ulaşarak yara şekline dönüşür. Yara yerine konan sinek aracılığıyla bulaştırılır. Parazit öldürücü ilaçlar ile tedavi edilir. Tedavi edilmeyen durumlarda iz kalabilir.
Şarbon hastalığının halk arasındaki ismidir. ‘Çoban çıbanı ve karakabarcık’ gibi farklı adları vardır. ‘Basillus Anthracis’ adlı bakteri tarafından meydana gelir. Bu bakteri inek, koyun ve keçi gibi hayvanlardan insana bulaşabilir. Akciğerde, bağırsakta ve deride hastalık yapabilir. Ülkemizde en çok deri şarbonu görülür, hasta hayvanlar veya mikroplu eşyalar ile temas sonucu bulaşır. Deri şarbonu; mikrobun girdiği deride kabarıklık ve kaşıntı ile başlar. 1-2 gün içinde içi su dolu kabarcığa dönüşür. Daha sonra ortası siyah renkte olan ağrısız yara meydana gelir. Penisilin gibi antibiyotiklerle tedavi edilebilir.
‘Aslan pençesi’ olarak da bilinen çıbanın tıptaki ismi karbonküldür. Birden fazla kıl folikülünün birlikte enfeksiyonudur. ‘Staphylococcus aureus’ adlı bakterinin yaptığı çıbanın birden fazla kıl folilükünü etkilemesi ile oluşur. Deri şikayetlerinin yanı sıra kana yayılarak ateş, üşüme, titreme gibi belirtilere neden olmaktadır. Çıbana göre daha ağır seyretmektedir. Antibiyotik ile tedavi edilir.
Şarbon nedir? Nasıl bulaşır? Belirtileri ve tedavisi
Şişlik zamanla büyür ve gerginleşir. Ağrısı da giderek artar. Savunma sistemi zayıf kişilerde çıban kan yoluyla vücuda yayılarak ateş, üşüme, titreme, halsizlik gibi daha sistemik belirtilere sebep olabilir.
Çıban için deri ve zührevi hastalıkları (cildiye) doktoruna başvurulmalıdır.
Çıbana neden olan şişlik gerginleşir ve sonra patlar
Çıbanlar bazen tedavi edilmeden kendiliğinden iyileşebilir. Fakat çok sayıda çıban varsa, vücutta sık sık çıban çıkıyorsa veya bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olan hastalıklar varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Tedavide ilk olarak şeker hastalığı, hijyen problemi ve dar giysiler gibi çıban oluşumunu hızlandıran sebepler ortadan kaldırılmaya çalışılır.
İltihaplı sivilce neden olur? Ne iyi gelir, nasıl geçer?
Çıban; kızarıklık, kaşıntı ile oluşmaya başlar. Daha sonra içine irin toplanarak ağrılı şişlikler meydana gelir. İyice olgunlaştıktan sonra patlayarak iyileşirler. Patladıktan sonra temiz bir bezle temizlenmelidir. Çıplak elle dokunulmamalıdır. Böylece enfeksiyon diğer yerlere yayılmamış olur. Çıbanın kısa sürede olgunlaşması için ılık suyla ıslatılmış temiz bezlerle pansuman yapılabilir. Bu pansumanlar günde 3-4 kez 10-20 dakika boyunca yapılabilir. Bu uygulama yara etrafında kan dolaşımını artırarak enfeksiyonla savaşılmasını kolaylaştırır. Ayrıca ılık pansuman ağrıyı da azaltmaktadır.
Çıbana bakteri sebep olduğu için antibiyotikli kremler kullanılabilir. Krem şeklinde kullanılma sebebi ilaçların olası yan etkisini azaltmak ve lokal olarak sadece çıbana etki etmesini sağlamaktır. Krem olarak antibiyotik ya da antiseptik kullanımı iyileşmeyi hızlandırdığı gibi, hastalığın yayılımını da önler. Çok ağrı olursa ağrı kesici kremlerde kullanılabilir.
Bakteriyi öldürmek için ağızdan antibiyotik verilebilir. Çıban tedavisinde çoğu zaman ağızdan ilaç kullanmaya gerek yoktur. Fakat kişinin savunma sisteminin zayıf olduğu durumlarda, yüksek ateş varsa veya derin deri enfeksiyonu geliştiyse hem enfeksiyonun vücuda yayılmasını engellemek ve iyileşmeyi hızlandırmak için antibiyotik kullanılabilir.
Antiseptik nedir? Ne işe yarar? Nasıl kullanılır? Faydaları ve riskleri
Kendiliğinden iyileşmeyen çıban büyüyüp olgunlaştığında steril (hiçbir mikrobun bulunmadığı) keskin araçlarla (bistüri) küçük bir şekilde kesilerek içindeki irinin akması sağlanır. Böylece antibiyotik olarak kullanılan ilaçların o bölgeyi tedavi etmesi kolaylaşır. Bu müdahale ile çıbanın iyileşmesi hızlandırılır.
UYARI: Enfeksiyonun kan yoluyla tüm vücuda yayılmasına sebep olabileceği için çıban erken dönemlerde patlatılmamalıdır veya boşaltılmamalıdır. Ayrıca göz altı, burun ve kulak yakınındaki çıbanlar patlatıldığında enfeksiyon beyine bulaşabilir. Bu bölgelerde çıban oluşursa mutlaka doktora başvurun.
Çıban tedavisi için toplumda bitkisel tedavi kullanılması yaygındır. Fakat bu kullanılan bitkisel maddelerin etkili olup olmadıkları noktasında yeterli tıbbi çalışma yoktur. Bu açıdan çıban için herhangi bir bitkisel ürünü kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Antibakteriyel ve antiseptik etkileri çıbana etki etmektedir. Deride yanma yapabileceğinden tek başına cilde uygulanmamalıdır. 5 damla çay çiçeği yağı bir çay kaşığı zeytin yağı ile karıştırılıp pamuklu bir çubukla günde 2 veya 3 kez çıban üzerine sürülebilir. Çıban tamamen yok olana kadar uygulanabilir.
Zerdeçal, antibakteriyel ve inflamasyon baskılayıcı etkisi nedeniyle çıban tedavisinde kullanılabilir. Çıbanın hızlı bir şekilde iyileşmesine yardımcı olur. Suyla karıştırılıp günde 2 defa çıbana sürülerek kullanılmaktadır. Zencefil ile karıştırarak beraber kullanılabilir.
Zerdeçalın faydaları nelerdir? Zerdeçal çayı neye iyi gelir?
İçerdiği risinoleik asit sebebi ile inflamasyon baskılayıcı etkisi vardır. Ayrıca antibakteriyel etkisi ile de çıbanda kullanılmaktadır. Günde 3 kere çok az miktarda hint yağı çıbanın üstüne uygulanabilir.
Taze sarımsağın suyu çıkarılıp, günde 1-2 kere çıbana sürülmek suretiyle uygulanabilir.
Soğan ile çıban tedavisi eski dönemlerden beri kullanılmaktadır. Antibakteriyel, antiseptik, antifungal ve ağrı kesici etkileri nedeniyle çıbanın iyileşmesine etki ettiği düşünülmektedir. Yara etrafında kan dolaşımını artırarak yara iyileşmesini hızlandırabilir. Çıbanın hızlıca olgunlaştırıp irinin çıkmasına yardımcı olabilir. Olgun soğan kalın şekilde dilimlenerek temiz bir bezle yara yerine sarılarak uygulanabilir. Maksimum 1 saat boyunca günde 1-2 kez; içindeki irin boşalana kadar yapılabilir.
Çıban, cilt üzerinde aniden oluşan, stafilokok adlı bakterilerin neden olduğu enfeksiyon sonucu gelişen ağrılı bir deri hastalığıdır. Bulaşıcı bir enfeksiyondur. Vücudun herhangi bir yerinde görülebilirken, Genellikle yüz, boyun, koltuk altları, kalçalar ve sırtta görülür. Sıcak kompres uygulaması ve evde yapılan tedavilerle kendiliğinden iyileşme gösterebilirken, bazı durumlarda tıbbi tedavi gerekebilir. Sıkma veya delme gibi durumlarda enfeksiyonun yayılma riski vardır ve önerilmez.
Cildin yağlı olması, kişinin aşırı terlemesi, alkol tüketimi ve bazı kaşıntılı rahatsızlıklar oluşumu artıran faktörler arasındadır. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde görülmesi durumunda önemli sağlık sorunlarına neden olabilir. Küçük bir sivilce gibi oluşmaya başlasa da ilerleyerek iri ve büyük bir kitle halini alır. Kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görülmektedir.
Bakterilerinin neden olduğu enfeksiyon sonucu ortaya çıkar. Cilt altında oluşan enfeksiyon ve iltihaplanma, cilt üzerinde sivilce benzeri kırmızı bir yumruya neden olur. Bu durumun oluşmasına neden olan bazı risk faktörleri de bulunmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilirken, tipik enfeksiyon semptomlarıyla kendini belli eder. Vücutta; yüz, ense, koltuk altları ve kalçalarda terleme ya da sürtünmeye bağlı olarak gelişebilir.
Çıban belirtileri, başlangıçta hafif kızarıklık veya sivilce benzeri durumlarla kendini gösterir. Daha sonra hafif bir şişlik ve yanma ile birlikte boyutunda bir artış görülebilir. Cilt üzerinde şişlik olduğunda dokusu sertleşir ve temas halinde acı ve ağrıya neden olur.
Genellikle beyaz veya sarı benzeri renkte bir görünümdedir. Ağrı durumları ilerleyerek artabilir ve bağışıklık sistemi düşük olan bireylerde kan dolaşımına karışarak vücuda yayılabilir.
Bu gibi durumlarda bireyin ateşi yükselebilir, halsizlik yaşanabilir, üşüme ve titremeler görülebilirken, yakın temasta bulunan kişilere bulaşabilir.
Özellikle bağışıklık sistemiz zayıf olan bireylerde görülmektedir. Ancak bağışıklık sistemi normal ve güçlü olan bireylerin, hijyen koşullarına dikkat etmemesi veya kötü hijyen koşulları olan alanlarda yaşaması durumunda da görülebilir.
Sıklıkla vücuttaki tüylü kısımlarda görüldüğü için vücudunda çok tüy olan kişilerde daha fazla görülebilir. Bunların yanı çıban kimlerde sık görülür sorusunun cevaplar şu şekildedir:
Çıban çıkmasını önlemek için en kolay ve en etkili yöntem, kişisel hijyen kurallarına dikkat etmektir ve uymaktır. Duş sırasında vücudun temizlenmesi ve gelişim gösterme ihtimalinin fazla olduğu bölgelerin iyi yıkanması gerekir.
Tıraş bıçağı gibi cilde zarar verebilecek aletler yerine makine kullanımı tercih edilerek oluşma riski önlenebilir. Dar ve hareket kısıtlamasına neden olan kıyafetler yerine rahat giysiler tercih edilmelidir.
Bu şekilde sık terlemenin ve terleyen bölgelerin sürtünerek aşınmasına da engel olunabilir. Ayrıca terleyen bölgelerin sık sık temizlenmesi de alınabilecek önlemlerden biridir.
Genellikle patlayarak kendiliğinden iyileşme gösterir. Patlamasının ardından yeni ve farklı bir enfeksiyona neden olabileceği için eldiven gibi koruyucu malzemeler kullanılarak dokunulmalı ve bölgenin temizliği iyi yapılmalıdır. Erken fark edildiğinde sıcak kompres uygulayarak büyümesi engellenebilir ve iyileşme sağlanabilir.
Ancak sayıları fazla olduğunda, sürekli artmaya başladığında ve bağışıklık sisteminin zayıf olduğunu ortaya koyan farklı semptomlar varsa birey, kesin olarak doktora başvurmalıdır. Bu tür vakalarda uzman, hastanın tıbbi öyküsünü dinler ve fiziki bir muayene uygulaması yapar. Doktorun gerekli görmesi durumunda birtakım testler ve tetkikler istenebilir.
Çıban tedavisi çoğunlukla doktor tarafından reçete edilen antibiyotikli krem, merhem veya antiseptik solüsyon ile yapılır. Ağrının şiddetinin fazla olduğu durumlarda ise uzman birtakım ağrı kesici kremlerde verebilir.
Tedavi sürecinde kişinin kaşınan ve ağrılı olan bölgelere dokunmaması ve kaşımaması gerekir. Tahriş edilmesi durumunda enfeksiyona ve vücutta farklı bölgelere yayılmasına neden olabilir.
Kişilerin özellikle göz altı, burun ve kulak gibi yerlere yapacakları müdahaleler, enfeksiyonun kan dolaşımına karışarak beyne ulaşmasına ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Vücudun farklı bölgelerinde sık sık bu durumla karşılaşıyorsanız, yüz ve kulak çevresinde sayıları artıyorsa, ateş, halsizlik ve titreme gibi semptomlar yaşıyor ve en az iki hafta süreyle herhangi bir iyileşme görülmüyor ve bu durum tekrar ediyorsa vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşlarına başvurabilirsiniz.
Bulaşma riski yüksek olduğundan ortaya çıktığında farklı kişilerle temastan kaçınmalı ve hijyene dikkat edilmelidir. Tuvalet malzemeleri ve eşyalar kişisel olarak tek kullanılmalıdır. Gelişme gösterdiği durumlarda temiz tutulmalı ve sürekli dezenfekte edilmelidir. Temas halinde eller iyi yıkanmalı ve temizlenmelidir. Ayrıca sağlıklı beslenme ve düzenli spor ile bağışıklık sistemi güçlü tutulmalıdır.
Herhangi bir sıkma, patlatma veya delme durumu yapılmamalıdır. Delme ya da sıkma gibi durumlarda çevre dokular iltihaplanabilir, yayılabilir ve sayıları artabilir. Ayrıca kana karışarak ciddi farklı hastalıklara da neden olabilir. Bu nedenle sıkılması veya patlatılması önerilmez.
Başlangıçta erken fark edilmesi halinde sıcak kompres uygulayarak büyümesi ve sayılarının artması engellenebilir. Bu durumda genellikle iyileşme sağlanır. Ayrıca okaliptüs yağı veya çay ağacı yağı gibi antiseptik özelliğe sahip maddeler, pamuk yardımıyla problemli bölgeye yaklaşık 10 dakika sürülebilir.
Güncelleme Tarihi: 29 Aralık 2022
Yayınlama Tarihi: 21 Aralık 2022
Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Sağlık
Hastalıklar
Çıban Nasıl Geçer? Ne İyi Gelir?
Derideki yağ bezinde ya da kıl keseceğinde stafilokok adında bir bakterinin sebep olduğu ağrılı şişliklere çıban adı verilir. İlk etapta küçük bir sivilceye benzeyen giderek büyüyerek iri bir kitleye dönüşen çıban, bu aşamadan sonra ağrı hissi de vermeye başlar. Basit bir enfeksiyon olmasına rağmen zayıf bağışıklık sitemine sahip olan kişilerde kana karışma ihtimalinden dolayı ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Peki, çıban nasıl geçer? Ne iyi gelir? İşte çıban ile ilgili merak edilen soruların yanıtları…
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Çıban dünyanın her bölgesinde ve yaş grubunda çok sık görülmesine rağmen yeterince önemi anlaşılmamış hastalıklardandır. Bu nedenle insanlar arasındaki yaygınlığı daha da artmakta, yaşam kalitesinin azalmasına ve iş gücü kaybına yol açmaktadır. Toplumun hastalıkla ilgili bilinçlenmesi çıbanın görülme sıklığının azalmasını sağlayabilir. Ağrı ve halsizliğe yol açması kişinin günlük fonksiyonlarını her zamanki gibi yerine getirmesini engeller. İlerlediğinde de tamamen yatmak zorunda bırakabilir. Bu yüzden erken tanı ve tedavisi önemlidir.
Tıp dilinde ‘fronkül’ denilen çıban ‘stafilokok’ cinsi bir bakterinin oluşturduğu deri enfeksiyonudur. Kızarık, ağrılı, yuvarlak şişliklerle kendini gösterir. ‘Kıl folükülü’ adı verilen derinin kılı çevrelediği cepçiklere giren bakteri iltihabı başlatır. Vücudun savunma mekanizmasına ait kan hücreleri burada birikir. Başlangıçta küçük bir sivilce tarzında başlayan çıban giderek büyür. Dokunulduğunda lastik topa dokunma hissi veren kızarık bir kitleye dönüşür. Kitlenin ortasında beyaz, sarı ya da bej renkte bir uç görülür.
Ortasında kılın bulunduğu deri cebinin yüzeysel iltihaplanmasına sivilce denir. Sivilcenin çapı genellikle 1-5 mm arasındadır. Sivilce ölü dokular, iltihap hücreleri ve yağ artıklarının birikmesiyle büyüyüp derinleşince apse şeklinde bir iltihabi kitle oluşur. Bu sivilcenin derinleşmiş hali olan kitleye çıban denir. Yani çıban çok daha büyük, ağrılı, cerahatli, derin ve daha ciddi bir enfeksiyondur. Çıban alt deride de yıkıma yol açtığı için iz bırakarak iyileşir. Bu yüzden sivilce aşamasında müdahale edilerek erken tedavi edilen hastalar iz bırakmadan iyileşebilirler.
Çıbana sebep olan bakteri girdikten sonra başlangıçta küçük yüzeysel bir sivilce oluşur. Bu sivilce, ortasında kılın bulunduğu 1-5 mm çapında kızarık, hafif ağrılı bir şişliktir. Zamanla büyüyerek ve derinleşerek 1-5 cm çaplı daha şiddetli ağrılı bir şişlik halini alır. Başlangıçta sert iken 2-4 gün içinde olgunlaşarak ortasında beyaz, bej ya da sarımtıraktır bir renk görülür. Çıban bu vaziyette 5-7 gün kalabilir. Ortasındaki tıkaç denilen ölü doku kitlesinin çıkarılması apsenin boşalmasını kolaylaştırır. Koyu kıvamlı, kanla karışık, kirli sarı bir cerahat çıkar. Çıbanın boşalması sonucu basınç ortadan kalktığı için hastanın ağrısı kaybolur. Birkaç günde yerinde iz bırakarak iyileşir.
Şiddetli durumlarda vücudun savunma karakolları olan bölgesel lenf bezi şişlikleri ve ateş görülür. Bağışıklığı zayıflamış kişilerde iltihap kana karışarak vücuda yayılabilir. Böyle durumlarda halsizlik, üşüme, titreme ve ateş görülebilir.
Çıban baş, gövde, kol ve bacaklar olmak üzere tüm vücut bölgelerinde oluşabilirse de en sık şu bölgelerde görülür;
Çıban bütün yaşlarda görülen bir hastalık olmakla beraber çocuklarda erişkinlere göre daha az rastlanır.
Derinin anatomik ya da fizyolojik bütünlüğünün bozulduğu durumlar, kimyasal ve mekanik tahrişler, bağışıklığı zayıflatan durumlar hastalığı oluşturan bakterinin deride yerleşip üremesini ve çıbanın oluşmasını kolaylaştırır. Aşağıda belirtilen kişilerde çıban daha sık görülür;
Bazı durumlarda çıban vücudun bir tür savunma mekanizması olarak oluşabilir. Mikrobun vücudun tamamına zarar vermesini önlemek için savunma hücrelerinin mikrobu belirli bir bölgeye sınırlayıp vücudun geneline zarar vermemesini sağlar. Bu yüzden tek başına çıban korkulacak bir deri problemi değildir ancak altta yatan problemlerin araştırılması gerektiğini düşündürten bir tür uyarıdır. Bu sebeple görmezden gelinmeyip erken dönemde hekime başvurulur ise hem çıbanların yayılması ve iz bırakması engellenmiş olur hem de yukarıda bahsi geçen hastalıkların fark edilip tedavi edilmesi mümkün hale gelir.
Köpek memesi ergenlik sonrası faaliyete geçen ter bezlerinin iltihabıdır. Bu ter bezleri de özellikle genital bölge ve koltuk altında bulunduğu için köpek memesi buralarda görülür. Köpek memesi 15-55 yaş arasında görülürken kıl foliküllerine yerleşen çıban her yaşta çıkabilir. Çıbanda tipik özellik olan çıban gözü ve çıbanın ortasında bulunan kıl köpek memesinde yoktur. Köpek memesi daha uzun ve ağır seyretme eğilimindedir, iyileştiğinde çıbana göre daha ağır ve düzensiz izler bırakır.
Şirpençe birden fazla sayıda ve birbiriyle bağlantılı çıbanların oluşturduğu derin iltihaplı lezyondur. Karbonkül ya da Aslan pençesi olarak da bilinir. Yavuz Sultan Selim’in vefatına sebep olan hastalık olarak bilindiğinden tarihi bir önemi de vardır.
Genellikle ense, omuz, sırt, uyluk, kalça gibi derinin kalın olduğu yerlerde oluşur. Beraberinde ateş, üşüme, titreme, bölgesel lenf bezi şişliği görülür. Şirpençenin olgunlaşıp açılması çıbana göre daha yavaştır. Kratere benzeyen plağın üzerindeki kabuk parça parça veya bütün halde düşebilir. Şirpençenin içindeki irini boşaltma amacıyla erken sıkılması mikrobu vücuda yayacağından tehlikelidir. Hastanın direnci düşükse mikrop başka bölgelere sıçrayabilir ve kan ile vücuda yayılabilir. Çıban benzeri tedavi yapılır ve istirahat çok önemlidir.
Gerçekte çıban denilince akla sadece makalede özellikleri anlatılan çıban(fronkül) gelmelidir. Halk arasında adı çıbanla birlikte anılan ama gerçekte farklı hastalıklar olan Şark Çıbanı ve Kara Çıban’dan da özetle bahsedebiliriz.
Halk arasında Halep Çıbanı, Antep Çıbanı, Yıl Çıbanı gibi isimlerle de adlandırılır. Şark çıbanı deriye yerleşen ‘Leismania tropica’ isimli bir parazit tarafından oluşturulur. Bu paraziti taşıyan tatarcık cinsi sivrisineklerin ısırması ile insana bulaşır. Tipik görüntüsü yanardağa benzediğinden ‘volkanik nodül’ olarak adlandırılır. Her yaşta görülebilir. En sık yüze, enseye, kola ve bacağa yerleşir. Hastalığın iyileşmesi genellikle birkaç ay ile bir yıl arasındadır. Yerinde iz bırakarak iyileşir.
Hayvanlardan bulaşan ‘bacillus anthracis’ isimli bir bakterinin yol açtığı deri enfeksiyonudur. Tedavisiz kalan hastalarda %5-20 ölüm görülür. Kalan hastalar 2-3 haftada iyileşir. Şarbon ya da çoban çıbanı gibi isimlerle de anılır. Hasta genellikle hayvanlar ya da hayvansal ürünlerle ilgili işlerde çalışan bir kişidir. Kara çıban hastalığı inek, koyun, keçi gibi hayvanlardan ya da bakterinin bulunduğu eşyalara temasla bulaşır. Bakterinin girdiği yerde kaşıntı ve yanma hissi ile birlikte ağrısız, kırmızı bir kabarıklık görülür. Bu belirtilerin yanı sıra yüksek ateş de mevcuttur. Ödem artarken çevresinde kahverengi bir alan gelişir. Ortasında içi su dolu kabarcık (vezikül veya bül) belirir. Bülün içi kanlı sıvı ile doludur. Bunun yerinde kanlı bir kabuk oluşur. Çevre doku şiş ve kızarıktır. Bölgesel lenf şişliği olabilir.
Çıbanın aynı anda birden çok vücut bölgesinde görülmesi ya da biri geçerken diğerinin çıkması zaman zaman karşılaşılan önemli dermatolojik problemlerdendir. Bu durum ya deri bütünlüğünü sürekli bozan kaşıntılı, kronik bir deri hastalığı mevcudiyetinde ya da diyabet, bağışıklık yetersizliği gibi vücudu sürekli zayıf bırakan durumlarda karşımıza çıkar. Bu nedenle çıban ya da çıbanların tedavisi ile yetinmeyip altta yatan problemin araştırılması ve mümkünse giderilmesi gerekmektedir.
Diğer bir çok mikrobik hastalıklarda olduğu gibi koruyucu hekimlik kurallarına uymak ve bağışıklık sistemimizi en üst düzeyde tutacak şekilde yaşam pratiklerine sahip olmak gerekmektedir. Bu bağlamda aşağıdaki hususlar çıbanların çıkısını azaltmak bakımından önemlidir;
Erken dönemde olgunlaşmadan sıkılmamalı ve patlatılmamalıdır. Erken patlatılırsa vücuda kan yoluyla yayılabilir. Yüz bölgesindekiler patlatılırsa mikrop beyne ulaşabilir. Çıban iyileşene kadar etrafındaki bölge tıraş edilmemelidir.
Çıban her zaman kendiliğinden boşalıp akmaz. Özellikle büyük, derin ve vücudun geneli için risk oluşturabilecek böyle çıbanlarda steril (mikropsuz) bir bistüri ile çıban kesilip içindeki irin akıtılır. İçi tamamen boşaltılıp antiseptik solüsyon ile temizlenir. Böylece ağızdan verilen ilaçların da bölgeyi daha hızlı tedavi etmesi sağlanır.
Çıbanın tedavisinde biran önce istenen sonuca ulaşabilmek için aşağıda belirtilenlere dikkat edilmelidir;
Bazen çıban kendiliğinden iyileşebilir ancak çok sayıda ya da sık tekrarlayan çıban durumunda mutlaka hekime başvurularak altta yatan ve hazırlayıcı faktörler ortadan kaldırılmalıdır. Eğer sadece mevcut çıbana odaklanıp altta yatan esas hastalıklar tedavi edilmez ise ilerleyen zamanlarda hem çıban çıkışı artarak devam edecek hem de esas problemi de ilerlemiş olacaktır.
Bazı durumlarda hekim yaranın içindeki apsenin boşalmasına cerrahi müdahale ile yardımcı olabilir ve hastayı rahatlatarak tedaviyi hızlandırır.
Hekim gerek gördüğünde ağız yoluyla antibiyotik verir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise kalçadan iğne şeklinde antibiyotik uygulanabilir. Reçete edilen ilaçların düzenli uygulanmasıyla genellikle 7-10 gün içinde tedavi gerçekleşir.
Aşağıdaki durumlarda mutlaka eller yıkanmalıdır;
Bunlara ek olarak dikkat edilmesi gerekenler şunlardır;
Çok sık rastlanan ve insanların günlük yaşantısını olumsuz etkileyen çıbanın önemi anlaşıldığında ve altta yatan nedenlerle birlikte tedavisi yapıldığında toplum sağlığına katkısı büyük olacaktır. Bu yüzden her durumda olduğu gibi çıban için de erken tanı ve tedavinin hem estetik hem de sağlık açısından önemi büyüktür.
Dr. Ahmet ACAR
Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı