yunan adaları turu ekşi / Yunan adalarında lezzet turu | Ebru Erke Köşe Yazısı - Hürriyet Haberler

Yunan Adaları Turu Ekşi

yunan adaları turu ekşi

merhaba,

ets tur'la bu yaz gittim. gemidekiler genelde yaşlı çocuklu insanlar oluyor ama kara turlarına katılmayız derseniz pek onlarla işiniz olmuyor zaten. gemide çok yapcak bişey olmuyor, zaten karada çok yorulduğunuzdan bir de balayındaysanız zaten, paso odada geçer sizin gezi. kamaranın balkonu kesin olsun, diğer yerler kalabalık olur çok eğlenemezsiniz.

vize ücreti olmuyor. kara turları pahalı zaten bence onlara katılmayın boşuna.
-santorini de atv kiralayıp onunla gezin. oia'ya kesin gidin.
-mikonos'tan çok erken hareket ediyorsun ondan gece hayatını pek göremiyorsun. beach club'larda hayat gibi başlıyor. boşu boşuna onlara gitmek yerine merkeze yakın daha eğlenceli yerler var.
-atina'da da tura gerek yok. 1 çift daha bulun, taksiyle ünlü tepe'ye gidin ismini şimdi hatırlayamadım, ondan sonra yürüyerek eski atina'yı gezin.

diğer turları salla.

  • ethros  ( ~ ) 

gemi turuyla gitmeyin.. ayvaliktan feribotla gidin ada ada gezin derim.. zaten herkese kolayca vize veriyorlar sıkıntı yasatmiyorlar.. benim calismayan parasi olmayan arkadasim bile 3 aylik multi vize aldi..


  • Mügüs  ( ) 

gemi turlarına bu yaz katıldık. sizin gibi balayına.
öncelikle 1) herkes deneyimini farklı yorumlayabiliyor, o yüzden bu yorumlara hem inanın hem inanmayın.
2)daha önce tura katılmayıp, onu yapacağını tur yerine kafanıza göre takılın hede hödö diyenlere asla inanmayın.

biz apex tour'la katıldık. bu konudaki fiyat/performans'ı en yüksek şirket bence. ets yeni gemi almış ama apex'in louis olympia'sı, ocean majesty'si de iyidir.
gemilerin de oteller gibi yıldızları var, bizim ocean majesty 3 yıldızdı. ama harika derecede lüks ve konforluydu bizce. (birkaç şehir oteli ve yazlık şehirde 5 yıldızlı otellerde kalmış gezi meraklısı bir çiftiz) ets'nin kendi gemiai daha lükstü sanırım.
gemilerde birçok farklı kabin tipi var, fakat şunu bilin ki, en lüks kabinle en ucuz kabin arasında konfor açısından o kadar da fark olmasa da, fiyat olarak nerdeyse 3 katı bir fark vardır. kapıdan çıkınca herkes aynı gemide olmasına, aynı yemekleri yemesine rağmen.

şu var ki, iç kabinlerde pencere yoktur. dış kabinlerde pencere bulunur, iki tür pencere vardır, lomboz cam ve kare cam. kare camlı pencereler daha büyüktür. lombozlar klasik gemi penceresi yuvarlaktır. daha lüks kabinlerde balkon bulunur.

ayrıca lüks kabinler haricinde birçok kabinde yataklar ayrı olabilir. dikkat etmek lazım. balayı çiftleri için sıkıntı olabilir. çift kişilik yatakları olan iç kabinlerde var, deck planda bu belirtilir zaten.


ayrıca gemide içecekler ücretlidir. biz içki paketi almıştık kişi başı 40euro verip. ulan acaba çok mu diye düşünürken, gemiye giriince bu içki paketiyle viskisinden kokteyline, suydu çaydı kahveydi herşeyin sınırsız dahil olduğu söylenince bizim için tatil harika geçti. yemeklerdeki içecekler de dahil.

yemekler demişken. iki tür restoran vardı. biri belli saatler içinde misafir kabul eden alakart diğeri üst kattaki açık büfe.

açık büfe bizim antalyadaki açık büfelerin gemideki mini hali. deniz yemekleri ve damak tadımızın biraz değişik bulacağı yemekler barındırırken. alakart restoranlarda, yemekler, sunum, garsonlar, şef, müzik, ambiyans vs harikaydı.akşam yemekleri harikaydı. kahvaltılar da baya iyiydi.

turlara gelirsek, boş yere para vermeyin. aynı turu kendi başınıza daha kısa sürede ve daha fazla yeri, çok ucuza gezebilirsiniz.
mikonos
santorini
rodos
gezdiğimiz yerler. hiçbirinde de ekstra tura gerek yok. fazlasını gezdik.

tur fiyatı kişi başı euro liman vergisi, euro tur bedeli,50 euro vizesi hizmet bedeli 40 euro içecek paketi. bence çok iyi bir fiyata çok eğlenerek lüks bir tatil yaptık. bir de günlük 7 euro bahşişler var gemide ödenen ki bu da gitmeden önce zaten size tebliğ ediliyor tur kapsamı anlatılırken.

daha spesifik sorularınızı yanıtlayabilirim.

feribotla filan gitmeyin, daha fazla para verirsiniz, hiçbirşey anlamazsınız. zaten vize euro tek başına.

  • corona  ( ~ ) 

gemi turları ekonomik olmasına rağmen çok yorucu ve koşuşturmacalı geçiyor. bazı turların özellikle mikonos'a yanaşma saatleri çok ters oluyor, hiçbir şey görecek vakti olmuyor insanın. zaten genel olarak tüm cruise bir acele içerisinde geçiyor.

eğer kendi kendinize bir şeyler ayarlamak gözünüzü korkutuyorsa ya da kısıtlı bütçeyle çok yer görmek istiyorsanız gemi turu daha iyi, ama ben olsam balayımda cruise yapmak istemem. mikonos'a istanbul'dan uçabilirsiniz, ya da ayvalık'tan/çeşme'den/bodrum'dan vs. feribotla başlayarak araba kiralayıp iki adayı doğru düzgün her yerini görerek, keyfinize göre takılarak gezmiş olursunuz. izmir'den sakız'a geçiş yazın gidiş dönüş 8 euro mesela, gemiye göre çok da pahalıya gelmiyor (ki zaten gemideki içkilere ödenen ekstra para, yanaşılan limanlarda satın alınan turlar falan derken gemi turu fiyatına bir sürü şey ekleniyor).

gemi turu yapacaksanız geminin ekstra turlarına katılmak yerine ya araba falan kiralayıp kendiniz gezin ya da dışarıdan ekstra tur satın alın.

yeşil pasaporta vize yok, normal pasaporta da geçen sene 60 euroydu schengen. şu an ne kadar bilmiyorum.

  • slackerbitch  ( ) 

1. GÜN:

Aracımızla yaklaşık gibi Çeşme limanında olduk. Limanın bavul teslim girişinin hemen yanında limana ait günlüğü 20 TL olan gayet nizami bir otoparka park ettik. 3 gün kalacağımıza göre çıkışta toplam 60 TL ödeyeceğiz. Otopark için liman boyu caddede yolun en sağı ücretsiz doğal bir otopark haline gelmiş. Bu şeritte bir mt ilerledim ama yer yoktu. Ara ara da park yapılamaz levhaları vardı. İçime sinmedi zaten. Hem o kadar yolu elimizde bavul ile yürüyeceğiz hem de kafamda bir kaygı olacaktı. En temizi biraz erken gelip ücretli liman otoparkına koymak. Tahminim saat gibi tamamen dolmuştur otopark.

Az önce de bahsettiğim gibi otoparktan çıktık ve hemen yanı başında bavul teslim noktasına gittik. Bavulu x-raydan geçirip teslim alıp bizi bir 50 mt yakınındaki liman yolcu girişine yönlendirdiler. Saat tam de kapısı açıldı. Biraz güneş altında bekledik. Girdikten hemen sonra pasaport kontrol yapıldı. Pasaport kontrolünde hiçbir sorun yok. Çok seri girdik. Pasaportla beraber yurtdışı çıkış harcı (15 TL) dekontu soruluyor. İnternet bankacılığından yatırmıştım. Dekontlarını da evdeki bilgisayardan çıkarmıştım. İyi ki çıkarmışım. Polis kontrolde sordu. Sanırım online sistemde görünmüyor. Ancak bir şeye üzüldüm. 7 yaş altı çocuklara yatırmaya gerek yokmuş. İsterseniz geri alabilirsiniz dedi polis.

Kontrolden hemen sonra Duty Free (free shop)’a giriliyor. Çocuklar hiç görmemiş gibi çikolatalara saldırdı. Euro derken baya tuttu çikolatalar. Hazır yeri gelmişken duty free’den de bahsedeyim. Gemide de free shop var. Uluslararası sulardayken açık oluyor. Alkoller biraz daha hesaplı piyasadan. Ama öyle yarı yarıya değil. Alkol oranı belirli bir rakamın üstündeyse 2 litre kişi başı hak var. 18 yaş altının hiç hakkı yok. Ama free shopçu amcanın dediğine göre dönüşte gümrükte kontrol edilirken kişi başı 3 şişeye bir şey demezlermiş. Neyse, çeşme limanında duty free’den çıktıktan sonra cici-bici 2 ets tur giyimli kız gülücükler saçarak “Hoş geldiniz“ diyorlar. Onlarla fotoğraf çektirenler bile var. Gemiye doğru açık bir alanda gayet sakin bir şekilde ilerliyoruz. Belirli bir noktada tüm pasaportları topluyor ets görevlileri. Bunların yerine oda veya gemi kartlarını teslim ediyor.

 

“Siz  dönene kadar pasaportlarınız bize emanet” diyorlar. Bir aşama sonra da bir laptop ve bir pc kamerası ile fotoğrafınız çekilip karta dijital olarak işleniyor. Sonra hemen gemiye giriliyor.  Gemiye girer girmez aileniz adına bir sağlık formu dolduruyorsunuz.  Afrika’ya gitmedim, ishalim yok, bulaşıcı hastalık yok vs…

Biz hemen odalarımıza geçeceğimizi düşündük ama 5. veya 8. Katlara yönlendirildik. Saat da bavullarımızın oda kapılarına bırakılacağını ve odalarımızın hazır olacağı söylendi. Önce 8.  kata çıktık. Çocuklar havuzu merak etti diye. Ama havuz süs havuzu niteliğindeydi. Çok bir esprisi yok. Sonra 5. kata indik. Kübalı 4 kızın güzel bir müzik şovu vardı. Hoşumuza gitti. Hemen ardından saat oldu. Öğle yemeği saatiymiş. 2 adet restoran var. Birincisi ana restoran, 4. Katta, diğeri de monash.pw daha küçük bir restoran. Ana yerde yedik. Bildiğimiz açık büfe mantığında. Her şey var. Lezzet konusunda yorum yapmayayım. Kişiye göre değişebilir. Saat tam de 2. kattaki odamıza gittik. Ama bavullar gelmemişti. Özbek-Türkmenistanlı kadınlar oda hizmeti yapmaktaydı. Birazdan gelir bavullar dedi. Gerçekten de dk içinde geldi. Oda 4 kişilik 2 tanesi açılır kapanır ranza yatak. Açtık ama nevresimleri geçmemişti. Rica ettik Özbek ablalardan. Acele etmeyin yapıyoruz hepsini dedi. Ama bir boşluk gördüğüm için kibarca acele ettim. Geldi yaptılar. Tv kumandası yoktu. Uğraş vererek getirttim. Tüm profesyonel oda hizmeti yok kısaca. Neyse ki çok uğraşmadım. Oda bence yeterli. Biz 2. kat oval pencereli bir oda tercih ettik. Mini bir wc- banyo var. Gardırop- makyaj masası da vardı. Yeterli bence. Zaten bir gemiden fazlasını beklemek lüks olur. Tv var. Ama buzdolabı yok. Tam odaya yerleşirken bir anons geldi. Tüm yolcularla ilgili toplanma bölgelerine gelsinler ve odalardaki dolaplarda bulunan can yeleklerini getirsinler denildi. Tatbikat yapılacakmış. Uçaklardaki zorunlu anlatımlar gibi. Biraz hoşumuza gitmedi ama, çoluk çocuk can yeleklerini giyecek. Bize ait olan (2. Katta kalanlar) toplanma ve tatbikat merkezine gittik. İşin komik kısmı; bizim bölgemiz casino kısmıymış. Çocuklar boyunlarında can yelekleri, kollu makinalara daldılar. Bizde eşimle ruletin başında kaldı. Neyse dk giyme-çıkarma anlatıldı. Odalarımıza dağıldık.

Saat da 5. katta bilgilendirme toplantısı tur hakkında bilgiler verildi. Kişi başı 2 alkollü içecek ve 2 adet cc su 24 saat bedava yemekler, şu saatte şu gün Mikonos, şu gün Santorini vs. En önemli ise kara turları bilgisiydi.

Mikonos’ta zaten gece oluyoruz. Bir tur yoktu. Ama limandan şehrin merkezine otobüs transferi var. Kişi başı 8 Euro ve 3 yaş altı çocuklar için biraz daha ucuz. Rodos için bir tur kağıdı, Santorini için bir başka. Saat da akşam yemeğini 6. Katta yedik. Hemen odaya indik. Hazırlandık. Çocuklarda olduğu için servis-transfer hizmeti almıştık. İner inmez gemiden otobüse bindik. Mikonos şehir merkezine çok yakın bir noktada indirildik. 5 dk’da tam merkeze geldik. 2 saat Mikonosu gezdik. Çok bir numara yok. Kuşadası benziyor çoğu yer. Restoran, hediyelik eşya vs… 4 adet yel değirmeni olan tepeye kadar gezerek yürüdük ve geri döndük. Toplam iki saat sonra tur aracımıza geri döndük ve tekrar gemiye geldik. Zaten olmuştu. Çocukları yatırdıktan sonra kalan iki bira hakkımı 6. Katta bir barda tükettim. Gemi da Santoriniye hareket edecekti. En son giriş dediler. Gençler veya bekarlar herhalde o saatte gelmişlerdir.

2.GÜN

Ertesi gün saat da Santorini limanına vardı. Limana Mikonostaki gibi tam yanaşmıyor. Tender botlarla karaya çıkılıyor. Biz tur aldığımız için 5. Kattan bir yerde tur rehberiyle buluştuk. Herkese bir sıra no verildi. Organize bir şekilde aşağı inerek gemimize yanaşan botlara geçiş yaptık. Botlar yaklaşık kişilik. Biz dakikalık yolculuktan sonra Thira adasının en ucundaki eski bir limana indik. Bu limana koca koca feribotlar, dolmuşçu mantığıyla hızla yanaşıyor, dolduruyor-boşaltıyor adadan adaya sefer yapıyorlardı. Neyse biz iner inmez daha evvel olan belirlenmiş ve bizi hazır bekleyen otobüslerimize doluştuk. Yaman bir falez tırmanışından sonra ilk etabımız olan plaja vardık. Bu arada rehber hiç susmuyor ve gayet güzel bilgilendirme yapıyordu.

Gittiğimiz plaj önceden rezerve edilmiş ve bizi bekliyordu. Şezlong ücretleri tur tarafından ödenmişti. Herkes bir şezlong kaptı ve yaklaşık 2 saat deniz-kum-güneş yapıldı. Haziran başı olmasına rağmen deniz soğuktu. Plaj kumu volkanik kum olduğu için siyah renkliydi. Tabi ince kum değildi. Bu siyahlık kumları kavuruyordu. Çıplak ayak kuma basmak mümkün olmuyordu. Anadoludan geliyor ve bu tura katılıyorsanız denize bir kere girin. Ama yaz boyu denize defalarca girme imkanınız varsa bence denize pek girmeseniz de olur. Deniz 3 adımda ciddi derinleşiyor. Pek çocuklara göre değildi. Plaja her türlü yiyecek içecek ücret karşılığı servis ediliyor. Soyunma kabinleri var. Duş var ama tuzlu deniz suyu. Adada ciddi bir su sorunu var. Bu sebeple duş alamadık.

Saatimiz geldiğinde otobüslerimize tekrar doluştuk ve doğru Oia köyüne gittik. Kartpostallardaki yer yani. Adayı Santorini yapan yer! Yamaçlarda bembeyaz katlı özel mimarili evler. Bazılarının bir kısmı mavi boyalı. Belediye her yıl boya badana yapmayı zorunlu kılıyormuş. Tam bembeyaz pırıl pırıl yapılır evler. Belirli bir yere kadar rehberli gezildi. Bir dondurmacı birkaç restoran tavsiyesi verildi ve kendi başımıza dolaştık (yaklaşık iki saat). Hep şu konuda uyarıldık: Bu Yunanlılar uyuşuktur, tembeldir ve yavaştır. Aman restorantlarda geç getirir geç servis eder vs. Öyle bir yer de yemek yedik ki bunların hiç biri gerçekleşmedi. Deniz manzaralı bir deniz mahsülleri restoranttı. Tavsiyem grilled octopus (ızgara ahtopot) ve shamgini usulü karides. Santorini salatasıda güzeldi. 4 kişilik bir aile 90 euro civarı tutuyor. Buraya göre normalmiş. 

Birazcık volkanik lav taşı aldıktan sonra buluşma noktasından tekrar otobüsümüze bindik. Doğruca teleferiğin bulunduğu Fira yerleşim bölgesine. Oia benzeri hediyelikçilerin sıra sıra bulunduğu yer. 30 dk yeter gezmeye. Aşağı limana inmek için turcular tarafından teleferik biletimiz zaten otobüste dağıtılmıştı. Onları verip 5 dk sıra bekleyip kolayca aşağı indik. Birde hemen yanı başımızda katırla inmek için bir yol var. O da aynı teleferik gibi 6 Euro. Güneşim altında bir katırın sırtında merdivenlerden inmek hiç mantıklı değil. İsteyen yürüyerek te inebilir. Ama oda mantıklı değil. Teleferik en iyisi. İner inmez bizi bekleyen su ikramı yapan ets çadırının içinden geçerek botumuza bindik. 3 dk. da gemimize yanaştık.

Odalarımızda tuzumuzu attıktan sonra da yemeğe katıldık. Kübalı bir grup oda konseri ve illüzyon gösterisinden sonra bugün ki etapta bitti. Hemen buraya sıkıştırayım bu cruise turu, kara turları satın almadan olmaz Hele ki çocuklu bir aile iseniz yol bilinmez iz bilinmez. Tur şart bence. Tur fiyatlarının resmini yayınladım. Birazda tuzluya mal oluyor totalde. Gemiye binmeden hiçbir yerde bahsedilmiyor bu fiyatlardan.

3. GÜN

Rodos’a varış saat oldu. Bir gün önceden oda kapısına sıkıştırılmış program kağıdında ’de 5. güvertedeki bir salonda hazır olmamız gerektiği yazıyordu.

Örnek: İlk gün bilgilendirme kağıdı.

  Kahvaltı bile yapmadan salona gittik. Çocuklara mini ekmek arası peynir hazırladım hemen; iyi de oldu. Yaklaşık 1 saat otobüs yolculuğu ile Lindos yerleşim yerine gittik. Çocuklar yolda acıktık deyince peynir ekmekleri verdim. Rodos daha temiz daha yeşil büyük bir ada. Yol boyu rehber bilgi verdi. 43 kişilik otobüsün 34 koltuğu ancak doldu. Santorini turu kadar ilgi yoktu yani. Aslında Rodos’ta tur almasak ta olurdu. Ama Lindos’a nasıl gidilir araştırmak lazım tabi. Otobüslerin (halk) gittiğini gördüm. Lindos’ta hediyelikçilerin içinden geçerek kaleye çıkıyoruz. Görmeye değer. Birkaç foto sonrası aynı yoldan iniş ve tekrar tur otobüslerimize gidiyoruz. Arada ufak tefek alışverişler. Yanınızda Euro demir para olması iyi olur. Wc ve mini ring otobüsü için. Bende euro vardı. Wc işleten teyze biraz bozuldu 😊 (wc=1 euro). Otobüslere bindikten sonra öğle yemeği için gemimize geri gittik. Yemek+dinlenmek için toplam 45 dk vardı. Aslında 90 dk. mız olacaktı. Ama Lindos’ta otobüsümüz birkaç çift yüzünden geç kalktı. Sırıta sırıta ellerinde hediyelik torbalarla bindiler otobüse.

Yemekten sonra hemen gemimizin kapısında tur otobüsüne bindik. Rehber eşliğinde Rodos şehir ve kaleiçi turu yaptık. Çoğu yapı çok güzel korunmuş. Hayran kaldık. Tekrar ’da otobüsümüzde olup gemimize vardık. Rodos limanında free-shop vardı. Rehberin dediğine göre en ucuz free-shop burasıymış. 4 limanda da bir free-shop var. Birde gemide. Çeşmede pasaport kuyruğuna girmeden şöyle bir duyuru yapıldı. ”Free-shop alışverişinizi burdan yapmayın. Gemideki daha ucuz diye”. Sanırım gemiden alsınlar diye ticari taktik. Gemide her ürüne etiket fiyatında %10 indirim yapıldı. Ama çeşme ile aynı fiyata mı geldi daha mı ucuza hesaplamadım.

Gemi civarı Rodos’tan nihai durağımız Çeşme’ye doğru yola çıktı. Yemek + animasyon + mini konser + dans gösterisi   vs derken da odamıza girdik. Tur ücretlerini yatırın diye kağıt bırakmışlar odaya. Resepsiyona çıktım ve yatırdım. İster Euro nakit ister kredi kartıyla. Yeter ki ödeyin 😊. Hepsini kabul ediyorlar. Bir not daha vardı. Bavullarınızı gece ’e kadar kapınızın önüne bırakın. Yarın limanda alacaksınız diye. Tavsiyem bavullarınız büyük ise verin. Küçükse siz indirin varış günü aşağıya. Zira birde bavul bulmaca oynamayın limanda. Sabah tam de vardık. Pasaportlar peyderpey dağıtıldı. Gemiye girerken çok özenli ve seri toplanan pasaportlar geri verilirken büyük bir düzensizlikle verildi. Yer yer kavgalar dahi çıktı. Bence resepsiyona Türkçe bilen yabancılar koysunlar. Zira Türk resepsiyonistler veya görevliler yolcular kadar sinirli olabiliyor. Yolculuk boyunca gördüğüm tatsız an pasaportların dağıtım anıydı. Tabi bizim kahvaltıda gümbürtüye gitti. Zaten ’de kahvaltı yapmak ta  biraz zor geldi bize. Bir kahve içeyim bari dedim ama kahve makinesini kapatmışlar. Buda çok itici bir durumdu. Tam giderayak iş bitti, fiş bitti gibi oldu. Yaklaşık yarım saat pasaport gümrük kuyruğundan sonra otoparktan aracımızı aldık ve gemi seyahatimiz sonlanmış oldu.

 Sonuç olarak yılından bu yana hizmet veren ETS Cruise gemisi iyi bir noktaya gelmiş. Umarım daha da iyi olur. Klasik bir 5 yıldızlı otel tatiline tercih edilebilir.

   NOTLAR

1-)  Geminin içi çok yeni değil. Biraz tadilat gerekli.

2-) Odalar ve banyolar eskimiş. Sık sık sifonlar bozuluyor. Yataklar en basit yatak cinsi.

3-) Havlular çarşaflar ve nevresimler temiz ama yıpranmışlar.

4-) Odalarda birer basit kağıt terlik olabilir.

5-) Gemi sabah varıyor öğlen tekrar yola çıkıyor. Bu esnada tüm odalar temizleniyor. Tabi ki yetişemiyor görevliler. Bize saat ’de hazır olduğu denildiği halde tam hazır değildi. Biraz telefon trafiği yaşadık. Öyle ki 2 yastık kılıfımız biz varken takıldı. Onlarda ıslaktı.

6-) Yanınızda Euro olmasında fayda var. Bozuk olsa daha iyi olur. Her yerde kredi kartı geçerli. Kredi kartınızı yurtdışında kullanılabilir olduğunu kontrol edin.

7-) Telefonlarınızı yurtdışı görüşmeye açtırın. Hatta mümkünse yurtdışı internet paketi alın. Lazım oluyor.

😎 Odalarda kasa var ama anahtarlıydı. Son günkü anonstan anladığım kadarıyla isteyenler kasa anahtarı temin edebilir.

9-) Her gün odalara temizlik ekibi giriyor. Lütfen rahatsız etmeyiniz tarzı kapı uyarısını biz bulamadık. Her gün temizliğe girmişler.

9-) Bazı etkinlikler geminin kumarhanesinde yapılıyor. Solo gitar dinletisi gibi. Ancak sigara içildiği ve çok duman olduğu için bu etkinliklere katılamadık.

gemi ile yunan adaları turu

  • hali hazırda ocean majesty gemisi ile rodos, santorini, mykonos ve atina şeklinde yapılabilen tur. tur ücretine adalardaki gezinti ve rehberlik hizmeti dahil olmadığı için gemide farklı ada turları satılıyor, ama hayır, durun, satın almayın! zira altmış euro'ya kadar olan bu turları satın almadan da kendiniz şahane bir şekilde adaları gezebilirsiniz. rodos'ta görmeniz gereken yer eski şehir adı ile anılan surların içindeki kısım. eski şehre, bu surlardaki onbir ayrı kapıdan giriliyor. zaten liman "marina" kapısının hemen önünde kurulu. bir harita ile çok rahat bir şekilde arkeoloji müzesi, bizans müzesi, şovalyeler sokağı, grand master sarayı, saat kulesi gibi görülmesi gereken yerleri yürüyerek bulabilir ve gezebilirsiniz. gemide satılan turlardan biri plaj turu. ama bunu da satın almanıza gerek yok. eski şehri dolaştıktan sonra "eleftharias" kapısından çıkıp sola döner ve yüzelli metre kadar yürürseniz, yeni limanın karşısındaki caddededen kalkan faliraki otobüsüne binip bir euro altmış sent otobüs bilet bedeli ödeyerek yarım saat içinde faliraki plajı'na gidebilirsiniz. ve evet gidin zaten, kumu ve denizi çok güzel. santorini'ye gelince yüksek bir tepede kurulu bu şahane adaya çıkmak için ya zig zag şeklindeki geniş ve yanlış hatırlamıyorsam beşyüzseksenaltı adet basamağı yürüyerek çıkacak, ya aynı yolda eşeklere binecek ya da teleferiği tercih edeceksiniz. santorini'de gemiler limana yaklaştırılmadığı için gemiden teknekler ile bu bahsettiğim merdivene ve teleferiğin olduğu bölgeye indiriliyorsunuz. fira adı ile anılan ada merkezi zaten küçük, dar sokakları ve üst üst kurulu yapıları ile yürüyerek dolaşılabilecek bir yer. burası dışında görülmesi gereken yer oia köyü ve tabi plaj. gemide bu iki kapsamda iki ayrı tur satılıyor. ancak yine o kadar para ödemeye gerek yok. fira'dan oia köyü'ne birbuçuk euro otobüs bileti ücreti ödeyerek yirmi dakikada gidebiliyorsunuz. aynı şey plaj bölgesi olan kamari için de geçerli. kamari plajı çakıllı, taşlı, denizde de kayalar var, haberiniz olsun. mykonos da el kadar ada zaten. ama liman ile merkez arasında çok dar ve çift şeritli olduğu için yürümesi zor dört km'lik bir yol var. bu yoldan küçük venedik dedikleri kısma ve adanın merkezine ulaşıyorsunuz. ada, merkezindeki yeldeğirmenleri ile de ünlü. yeldeğirmenlerinin yüz metre ilerisindeki duraktan bineceğiniz otobüs ile çok daha ünlü olan paradise beach'e yarım saatte kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz.

    ek: tüm adalarda dikkatimizi çeken bir husus aklıma geldi, ulaşım tercihlerine dair. otobüsle her yere ucuz ve hızlı bir şekilde ulaşabilirsiniz diyorum ya, turist milletinden evropalı olanları da otobüsleri tercih ediyor. taksi tercih eden ve tabi bu tercihin doğal sonucu taksiciler ile pazarlığa giren tek millet, türkler. oia köyüne giderken gördük bir türk grubu. dedik az ilerde otobüsler var. kadın, taksici ile girdiği pazarlığın şiddetinden bizimle ilgilenmedi bile, dönüp uyuz uyuz baktı ve sonra pazarlığa devam etti. amaan dedik biz de, bırak ödesin sürtük. dedik vallahi. çok gıcıktı çünkü.

  • gemide hayallerimin denizatlı prensini bulsam, güvertede rüzgar saçlarımı savururken ve tenim deniz kokarken köpek-balıkları- gibi sevişsek minvalinde fantezileriniz varsa, işbu fantezilerinizi denizin yirmibinfersah altına gömebileceğiniz tur. zira anladığım kadarı ile türkiye huzurevleri federasyonu bu gemiye tur düzenliyor. gemiyi dedeler basmış. genç yolcular da var tabi ama çiçeği burnunda puseti elinde çekirdek aile modeli tipler. filmlerdeki kaçak yolcu ise -kazan dairesine bile baktım- maalesef yok. en sonunda geçtim kıç tarafına açtım kollarımı, beklemeye başladım, karayip korsanlarına bile razıydım. olmadı. bu gemide ne aşkı ne şehveti bulabildim! bi ara bizim kat görevlisi hintli melvin'e baktım da sonra yok artık dedim, kendime geldim. gecelerimi poseidon'a dualar ederek geçirdim.

  • 7 gece 8 gün olarak yunanistan (atina) ve adaları (mykonos, santorini, girit, rodos, kos) olarak bamtur tarafından düzenlenen ve ankara vapuru ile gerçekleşen gemi turu.

    henüz bu turdan dönmüş biri olarak tura 10 üzerinden 7 veriyorum. 3 puan kırma nedenim:

    1. gemide zaman geçmiyor. tekne yola çıktığında ve açıldığında yemek yemek dışında eğer gemi eğlencesine (disko- animasyon tarzı) katılmayacaksanız odaya tıkılırsınız. ben şanslıydım ki basketbol şampiyonasındaki maçlar beni oyaladı.

    2. ekstra turlar iyi ama 60€ çok fazla ama bunun yunanistan'ın pahalı bir ülke (otobüs ve yerel rehber ücreti) olmasından kaynaklı mı yoksa tur şirketinden mi kaynaklı olduğunu ben çözemedim.

    3. ayrıca atina hariç her adada ekstra tur adı altında yarim güne kadar plaja gidiliyor ancak onun yerine bir müze gezmeyi şahsen tercih ederdim (kimisi için de güneşte yatmak güzel olabilir ama be kardeşim zaten bizim ülkemizde mis gibi deniz-güneş var, iskandinav mıyız da güneşe hasret olalım?)

    edit: imla

  • hızlı bir yunan adaları turu yapmak için iyi bir yol. louis majesty'nin 3 gecelik turuna katıldık, erken tarihli bir rezervasyonla yurtiçinden çok daha ucuza geldi. tek sıkıntısı adalarda az zaman geçirmeniz. onu da önceden yapılmış planlarla iyi bir şekilde değerlendirebiliyorsunuz. haziran-temmuz gibi kalabalık bir dönem giderseniz, adalarda kol kola omuz omuza gezmek zorunda kalabilirsiniz. bizim tek geminin yolcuları bile sokakları doldurmaya yetti.

    gemi, 10 katlı kocaman birşey olmasına rağmen, ufak ufak sallanıyorsunuz; kısa süreli minik depremler gibi. hemen her katta geniş salonlar var, buralar gündüzleri kitap okumak için ideal. akşam da bu salonlarda canlı müzik oluyor.

    gemide en düşük ücreti veren bizle en yüksek ücreti verenler, aynı hizmeti satın alıyordu, aynı yemekleri yiyordu; o yüzden üst katlarda oda almak pek mantıklı görünmüyor.

    adalarda gemi limana yanaşmıyorsa, tenderboatlarla adaya çıkmak 1 saate yakın zaman alıyor. o yüzden her ada için ayrı ayrı zamanlama planlamanızı yapın. özellikle pire'den atina'ya geçiş ve dönüşte koşturmak durumunda kalabiliyorsunuz.

    gemide kahveler, bira ve kokteyller 4, euro civarı; happy hourlara denk gelirseniz 1 fiyatına 2 içecek var. her akşam birer içecek ve zorunlu bahşiş tutarıyla beraber gemide harcayacağıız para kişi başı 50 euroyu geçmez.

  • bamtur'un kiraladigi alexander von humboldt gemisi ile, gemide hersey dahil konseptiyle, pazar'dan pazar'a suren 7 gece 8 gunluk vizesiz tur. sirasiyla midilli-mykonos-santorini-rodos-girit-atina'ya birer gun gidiliyor. gecelemeler hep gemide. girit haric hepsi guzel, girit bombok bir yer.

    gemide ilk gece, tanisma faslinda herkese extra tur satilmaya calisiliyor, "ekstra tur almazsaniz mal gibi apisip kalir, hic bir yeri goremezsiniz" deniliyor. sazanlar da hemen aliyor bu extralari. sonra belediye otobusu ile euro'ya gidilebilen yerlere 60 euro'ya goturuyorlar. aman ekstra almayin derim ben, atina haric. atina'da da pire yerine 70 km uzaktaki lavrion'a yanasiyorlar, ekstra tura katilmazsaniz harbiden mal gibi kalirsiniz.

  • cep telefonunuzun zirt pirt ' yunanistan'a hosgeldiniz ' ' turkiye'ye hosgeldiniz' gibilerinden gelen mesajlar arasinda gidip gelcegi bir tur. ayrica en onemlisi eglenceli bir tur ariyorsaniz kesinlikle casino gemilerini tercih etmeyin !!! ( kumar meraklilari haric ) aksi halde konsept, ilgi, alaka tatilinize dair herseyin arkasinda casino mantigi cikiyor.

    (bkz: alexander von humboldt)

  • (bkz: aegean odyssey) gemisi ile gerçekleştirdiğim tur. santorini ve mykonos'a gittik, gördük, memnun kaldık. ama 1'er gün daha olsaydı tam süper olacaktı. zira tadı damağında kalıyor insanın. gemide yolculuk etmek de çok keyifli. ne otobüse ne uçağa benziyor.
    yolculuk esnasında bile tatildesin. evet evet gemi yolcuğunun tanımı bu.

  • gençseniz, enerjikseniz, eğlenmek istiyorsanız kesinlikle denemeyin. onun yerine her adada havalimanları var ve hepsine ucuz uçak biletleri bulunabiliyor. üçer gün, dörder gün adalarda otellerde kalın hem daha çok eğlenin hem de gemide bir dünya yaşlı ve çocuklu çiftler arasında sıkılmayın.

  • (bkz: #)
    (bkz: para vererek rezil olma yöntemleri)

  • işletme lisanslı, ekonomi masterli yaşam koçunun devamlı dahil olduğu organizasyondur.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır