Yunus Peygamberin duası olarak bilinen La ilahe illa ente Sübhaneke duası, tövbelerin ve duaların kabul edilmesi için günlük hayatımızda her an okumamız tavsiye edilen mucizevi bir duadır. Yunus Peygamber'in bir türlü iman etmek bilmeyen kavmini Allah'ın emri olmadan kavmini terk etmesi ve Allah'ın da Yunus Peygamberi cezalandırması sonucunda La ilahe illa ente Sübhaneke duasını okuyarak tövbe etmesi olayıdır.
Rebiülevvel ayının ilk gecesi hangi namazlar kılınır? Rebiülevvel ayında okunacak dualar çekilecek zikirler...
Hz. Yunus'un Duası
Asur devletinin başkenti olan Ninova'da dünyaya gelen Hz. Yunus, putperest ve pagan olan Ninova kentine peygamber olur. Yunus Peygamber, bir türlü iman etmek bilmeyen ve putperest olmayı sürdüren Ninova halkını ter etmek ister. Allah (c.c) 40 gün daha kavminin başında durmayı emreder. Yunus Peygamber Allah'ın emrine uyarak kavmine hak dini tebliğ etmeyi sürdürür. Ancak iman etmemekte ısrarcı olan halkından sıkılan Yunus Peygamber Allah'ın emrine karşı çıkarak 37. gün kavmini ter eder.
Ninova'dan ayrılmak üzere gemiye binen Yunus Peygamber, geminin ağır yükten batması riskine karşı gemiden atılır. Denize atlayan Yunus Peygamberi büyük bir balık yutar. Bunun üzerine Hz. Yunus La ilahe illa ente Sübhaneke duasını ederek balığın karnından kurtulur.
Hz. Yunus'un Duası
Arapça Okunuşu:
لَۤا اِلٰهَ اِلَّۤا اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنّ۪ى كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَ
Türkçe Okunuşu:
Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu mine-zzâlimîn'
Türkçe Meali:
Senden başka ilâh yoktur. Sen her türlü noksanlıktan, eşi-ortağı olmaktan uzaksın. Şüphesiz ben kendine yazık edenlerden oldum.
Tahmidiye Duası fazileti nelerdir? Tahmidiye Duası günde kaç defa okunur?
La İlahe ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin Ayeti Anlamı, Fazileti ve Okunuşu
Hz. Yunus aleyhisselam’ın kavmi Ninovalılardır. Bu kavim peygamberi bıktırmış ve ona karşı gelerek peygamberliğini inkar etmiştir. Ona türlü eziyetler ederek hayatını zindan etmişlerdir. Hz. Yunus onlara 'Allah'ın bir olduğunu, Ondan başka ilahın olmadığını ve kendisinin de Allah'ın elçisi olduğunu' ilan etmiştir. Allah'ın gazabını çekmemek için ona kul olunması gerektiğini defalarca tekrarlamıştır. Ancak Ninovalılar bütün bu uyarılara kulak asmamıştır. Bunun üzerine Yunus peygamber bulanıma girmiş ve kendi kendine karar vererek, Allah’u Teala’dan her hangi bir emir gelmediği halde Ninova şehrini terk etmiştir. Rabbimiz bu duruma razı olmamış ve onu balığın karnına hapsetmiştir.
Ninova’dan kaçarken bir tekneye binen Yunus aleyhisselam, fırtınaya yakalanmıştır. Fırtınaya yakalanmasının ardından teknede olanlar kurra çekmeye karar vermişlerdir. Kurrada Hz. Yunus çıkmış ve teknedekiler bir peygamberi suya atmışlardı. Suya düşen Hz. Yunus aleyhisselam kendini büyük bir balığın karnında bulmuştur.
Balığın karnında yukarıdaki duayı okuyan Yunus aleyhisselam Allah-u Teala tarafından bağışlanmıştır. Ayet-i Kerimede ‘bu şekilde dua etmeseydi kıyamete dek balığın karnında kalacağı’ buyrulmaktadır. Allah-u Teala duayı kabul etti ve onu deniz kıyısına attı.
Değerli kardeşimiz,
Yunus (as) bir peygamberdir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'in bir kaç ayetinde onun peygamberliğine değinilmiştir.
"Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik." (Nisa, 4/163)
"İsmail'i Elyasa'yı Yunus'u ve Lut'u da (hidayete eriştirdik). Onların hepsini alemlere üstün kıldık. Babalarından soylarından ve kardeşlerinden kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik." (En'am, 6/86-87)
"Ama (azab geldiği sırada) iman edip imanı kendisine yarar sağlamış -Yunus kavminin dışında- bir ülke olsaydı ya! Onlar iman ettikleri zaman dünya hayatında onlardan aşağılatıcı azabı kaldırdık ve onları belli bir zamana kadar yararlandırdık." (Yunus, 10/98)
"Şüphesiz Yunus da gönderilmiş(elçi)lerdendi. Hani o dolu bir gemiye kaçmıştı. Böylece kur'aya katılmıştı da kaybedenlerden olmuştu. Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı. Eğer (Allah'ı çokça) tesbih edenlerden olmasaydı Onun karnında (insanların) dirilip-kaldırılacakları güne kadar kalakalmıştı. Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık. Ve üzerine sık-geniş yaprakla (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik. Onu yüz bin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (peygamber olarak) gönderdik. Sonunda ona iman ettiler, biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık." (Saffat, 37/139-148)
"Balık sahibi (Yunus'u da); hani o kızmış vaziyette gitmişti ki; bundan dolayı kendisini sıkıntıya düşürmeyeceğimizi sanmıştı. (Balığın karnındaki) Karanlıklar içinde: "Senden başka ilah yoktur, sen yücesin, gerçekten ben zulmedenlerden oldum." diye çağrıda bulunmuştu. Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte biz iman edenleri böyle kurtarırız." (Enbiya, 21/87-88)
"Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret ve balık sahibi (Yunus) gibi olma; hani o, içi kahır dolu olarak (Rabbine) çağrıda bulunmuştu. Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı. Fakat Rabbi onu seçti ve onu salih olanlardan kıldı." (Kalem, 68/48-50)
Yukarıdaki ayetlerde görüldüğü gibi Yunus (as) peygamber olarak gönderilmiştir.
"Senden önce nice peygamberler yalancı sayıldılar da tekzib olunmaya ve her türlü eziyete uğratılmaya karşı sabrettiler. Nihayet kendilerine yardımımız gelip yetişti. Öyle ya, Allah’ın sabredenlere yardım vâdini değiştirebilecek hiçbir kuvvet yoktur. Nitekim o resullerin kıssalarından bazı bölümler sana ulaşmıştır." (Enam, 6/34)
"Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle ve balığın yoldaşı olan zat gibi olma! Hani o dertli dertli Rabbine yalvarmıştı." (Kalem, 68/48)
Bu iki ayette ifade edilen manalar birbirine zıt değildir. Yunus (as) kavmini hidayete ermesi için tebliğde bulunmuş ve bu uğurda bir çok sıkıntıya katlanmış ve sabretmiştir. Onun kavmini terketmesi kendisine verilen sıkıntıdan değil, onların hidayete gelmeyeceği düşüncesinden dolayıdır.
Ey Muhammed (asv), sen Rabbinin hükmüne sabret. Balık tarafından yutulan Yunus'un durumuna düşme. O, kederli bir halde rabbine nida etmişti.
Ey Muhammed (asv), getirdiğin Kur'an'a karşı çıkan şu müşrikler hakkında Rabbinin sana verdiği hükme sabret. Rabbinin sana emrettiğini devam ettir. Onların hidayete gelmemeleri seni tebliğinden alıkoymasın. Sakın sen, balık tarafından yutulan Yunus b. Metta gibi aceleci olma. O, kederli bir halde rabbine münacaatta bulunmuştu. Ve "Senden başka hiçbir ilah yoktur, seni tenzih ve tesbih ederim, doğrusu ben, zalimlerden oldum." demişti. "Biz de duasını kabul edip onu sıkıntılardan kurtardık..."
Eğer ona Rabbinin nimeti yetişmeseydi, kınanmış olarak çıplak bir yere atılmış olacaktı .
Rabbi onu peygamber seçerek salih kullardan eyledi.
Eğer Yunus'a, Rabbinin affetme ve merhamet etme nimeti ulaşmamış olsaydı, o balığın kanından kınanmış bir halde, çıplak bir araziye atılmış olurdu da kendisini muhafaza edecek bir şey bulamazdı. Fakat Rabbin ona, merhamet etti ve onun için geniş yapraklı bir bitki bitirdi. Rabbi onu, peygamberliğe seçti ve onu, salih kullan olan peygamberlerinden kıldı.
(Taberi Tefsiri)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet