zararsız kene çeşitleri / Kene Isırması Belirtileri, Tedavisi ve Alabileceğiniz Önlemler | Özel Başarı Hastanesi

Zararsız Kene Çeşitleri

zararsız kene çeşitleri

Hangi keneler KKKA bulaştırıyor?

İlkbahar-yaz aylarında gündeme gelen ve ölümlere yol açabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı uyarılar yoğunlaştı. Uzmanlar, tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara giderken vücudu örten giysiler giyilmesini, pantolon paçalarının çorapların içerisine sokulmasını, kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmesini öneriyor.

Yayınlanma:

Hangi keneler KKKA bulaştırıyor?

Uzmanlar, ilkbahar-yaz aylarında aktif hale gelen ve ölümlere yol açabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kenelerden basit ancak etkili yöntemlerle korunmanın mümkün olduğunu belirtti.

Özellikle, tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara giderken vücudu örten giysiler giyilmesini tavsiye eden uzmanlar, pantolon paçalarının çorapların içerisine sokulmasını, kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmesini öneriyor.

Uzmanlar, kene tutunan kişiler ile yüksek ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma veya ishal gibi şikayetleri olanların, vakit kaybetmeksizin en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesini tavsiye ediyor.

Hastalığın tedavisinde önde gelen hastaneler arasında yer alan Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Engin, KKKA bulaştıran virüsü taşıyan kenelerden korunma yolları ve hastalık bulaştıktan sonra uygulanması gereken tedavi yöntemlerini anlattı.

Engin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, KKKA hastalığı bulaşan kişilerde hastalığın ilk 7-8 günlük evresinde uygulanacak tedavinin ve erken tanının çok önemli olduğunu vurguladı.

KKKA hastalığıyla ilgili Türkiye’de ilk tanının 2003 yılında konulduğunu belirten Engin, hastalığa Kelkit Vadisi’ndeki yerleşim yerleri başta olmak üzere Sivas, Erzurum, Tokat, Giresun, Yozgat, Çankırı, Kastamonu ve Erzincan gibi illerde daha çok rastlandığını ifade etti.

HANGİ KENELER KKKA BULAŞTIRIYOR?

Kenenin çok fazla çeşidi bulunduğunu kaydeden Engin, KKKA hastalığını yapan virüsü taşıyan kenelerin daha az sayıda olduğunu belirtti. KKKA hastalığıyla ilişkili 30’dan fazla kene türünün varlığına işaret eden Engin, özellikle hyalomma cinsi kenelerin Türkiye’de KKKA virüsünü bulaştıran en önemli etken olduğunu vurguladı.

Kenelerin türüne göre farklı iklim koşullarını sevdiğini dile getiren Engin, “Keneler sıcak havalarda daha aktif hale geliyor. Ortam ısının 5 derecenin üzerine çıktığı durumlarda keneler aktif hale geliyor. Kuraklık, hyalomma cinsi kenelerin sevdiği bir ortam.” dedi.

“KENEYİ KUSTURMAYIN”

KKKA’dan korunmanın en etkili yolunun kene ile temastan kaçınmak olduğunu anlatan Engin, alınması gereken önlemler hususunda ise şunları kaydetti: “Kene uçmaz, kene yürür ve çıplak bir et bulursa oradan kan emmeye çalışır. Dolayısıyla yaz döneminde hastalığın görüldüğü bölgelerde çayıra çimene uzanmak çok tehlikeli, bunu yapmamak lazım. İş için gidenlerin, çiftçilerin veya pikniğe gidenlerin ise eve gittiğinde mutlaka üzerinde kene kontrolü yapması lazım. Kişinin kendisine bakması önemlidir ama yeterli değildir. O yüzden kene kontrolünü mümkünse evdeki başka bir kişi yapsın. Kene görüldüğünde kesinlikle kusturulmamalı. Keneye yapıştığı yeri bırakması için sigara değdirenler ya da
bazı maddeler koklatanlar oluyor, bunları yapmasınlar. Bunlar çok tehlikeli şeyler çünkü eğer o kene virüsü taşıyorsa ve kişiye virüsü henüz vermediyse siz kusturarak bunu vermiş oluyorsunuz. Keneyi çıplak elle çıkartmayın. Çünkü çıplak
elle çıkartmaya çalışırken kene ezilebiliyor ve eldeki yaradan kenenin vücut sıvısındaki virüs gelebiliyor. Mümkünse bir sağlık kuruluşuna giderek çıkarttırılmalı. Bu mümkün değilse ucu kıvrık bir pensetle cilde tutunduğu yerden
keneyi kaldırırsanız ayaklarından havaya kalkar. Cildi sıkmadan kenenin vücuda tutunan başını çivi çıkartır gibi hızla yukarı çekerek çıkartmak lazım.”

KKKA’DA ÖLÜM ORANI NE?

Engin, KKKA konusunda “bütün hastalar ölecek” şeklindeki bir korkunun yersiz olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Türkiye’de ölüm oranı yüzde 5 ile yüzde 7 gibi. KKKA’da destek tedavisi çok önemli. Hastalık ortalama 7-8 gün sürüyor. Vücut antikor geliştirince hastalıktan kurtuluyoruz. Bu 7-8 günlük sürede kan değerleri sürekli düşüyor. Eğer biz o eksilen trombosit dediğimiz kana takviye yapmazsak bazı hastalar kanamadan kaybediliyor. Dolayısıyla biz o 7-8 gün hastanın her gün kan değerlerine bakıyoruz. Hangi kana ihtiyacı varsa onu veriyoruz ve 7-8 gün hastayı yaşatıyoruz, onu destekliyoruz. 7-8 gün sonra antikor gelişirse hasta kurtuluyor.”

KKKA’da erken tanının çok önemli olduğunu vurgulayan Engin, kene ısırdıktan sonra kanamalar başladığında ve kan değerleri düştüğünde ölüm oranının yüksek olabildiğini bildirdi.

11 BİN 40 HASTA KKKA POZİTİF ÇIKTI

KKKA’nın yıllar itibariyle 2008-2009 yıllarında daha çok görüldüğünü aktaran Engin, “Türkiye genelinde KKKA pozitif çıkan 11 bin 40 hasta var. Bunların 528’ini maalesef kaybetmişiz. Cumhuriyet Üniversitesi olarak takip ettiğimiz hastalara baktığımızda bugün itibariyle bin 751 hasta var. Bunların 134’ünü maalesef kaybetmişiz. Bize gelen hastalar biraz ağır hastalar çünkü sadece Sivas’tan değil, çevre illerden de sevk edilen hastalar var. Yıllar itibariyle en fazla ölüm oranı 2008-2009 döneminde görülmüştü” ifadelerini kullandı.

AA

BilimÇankırıCumhuriyet ÜniversitesiErzincanErzurumGiresunKastamonuKongoÖlümSağlıksigaraSivasTokatTürkiyeYozgat

kaynağı değiştir]

Kenenin tutulup çekilmesini içeren çıkarma yöntemlerinin hepsi kenenin paniğe kapılıp midesindeki kanı boşaltmasına sebep olabilir. Bu yüzden kene çıkarılmamalı, kendiliğinden çıkması sağlanmalıdır.

Ayrıca bakınız[değiştir kaynağı değiştir]

Bir erkek kene ile kibrit çöpünün büyüklük kıyaslaması

Vücut tek parça halindedir; caput, thorax ve abdomen tamamen birleşmiş. Ixodidae kenelerinde kitin kutikula ile örtülü ve serttir. Argasidae kenelerinde yumuşaktır.

Gnathosoma, baş kısmıdır. Ağız parçaları (rostellum), bir çift pedipalp (palp), bir çift keliser, keliser kılıfı, delmeye ve kan emmeye yarayan hipostom'dan oluşur. Bunlar basis capituli üzerine oturur ve kapitulum (capitulum) olarak adlandırılırlar. Ixodidae kenelerinin bütün evrelerinde kapitulum üstten görülebilirken, Argasidae kenelerinde gövdenin altına doğru kıvrık olduğu için görünmezler. Palpler, dört eklemli ve dört parçadan ibaret olup dördüncü segmentte dokunma duyu kılları taşır. Ixodidae kenelerinin 4. palp segmenti çok küçük olup, 3. palp parçasının içinde yer alır. Palplerin iç yüzü diğer ağız organellerinden keliser ve hipostomu içine alacak şekilde çukurlaşmıştır. Keliserler keliser kılıfı içinde kayarak ileri geri hareket ederler, üç parçalı olup ve son kısım testere dişlidir. Keliserler, kene kan emeceği zaman hipostomunu deriye sokması için deriyi perfore ederler. Keliserler aynı zamanda çiftleşme esnasında erkeklerin kendilerini sabit tutmasına yardımcı olurlar. Hipostom, radula ve tekastome adlarını da almaktadır. Tek parçadan ibaret olan hipostom üzerinde türlere göre değişen sayı ve büyüklükte geriye dönük dişler bulunur. Basis capituli üzerinde Ixodidae ailesine bağlı dişli kenelerde area porose adı verilen ve türlere göre değişen şekilde, süngerimsi yapıda iki alan bulunmaktadır.

İdiosoma: Gövde kısmıdır; göğüs ve karnın birleşmesinden oluşmuştur (thoraco-abdomen). Bacaklar buradadır. Ergin ve nimflerde 4 çift, larvalarda 3 çift bacak bulunur. Gövdeden uca doğru parçalar; kalça, trochanter, femur, tibia, pretarsus ve tarsus olarak sıralanır. Kalçalar (coxa) gövdeye yapışık ve hareketsizdirler. Ixodidae kene türlerinin coxa ’ları büyüktür ve bazı türlerinde mahmuz (spur) bulunur. Tarsusların uçlarında üzerinde bir çift tırnak bulunan pulvillum denen zarımsı oluşumlar vardır. Tutunmaya yarayan bu oluşumlar yaz kenesigillerde (Ixodidae) görülür, kış kenesigillerde (Argasidae) yoktur. Birinci çift tarsusların sırt yüzünde Haller organı (ya da Haller organeli) denen çukurluk biçiminde bir duyu aparatı bulunur. Bunlar, ısı, mevcut hava koşulları, koku ve kimyasalları saptar. İlk iki bacak çifti öne, son iki çifti geriye yönelmiştir.

Gelişme dönemlerine ve cinsiyetlerine göre vücutlarının bazı kısımlarında kitin oranı artar ve kitin plakları oluşur. Ixodidae kenelerinin dişi, larva ve nimflerinde kapitulumun gerisinde yaka tarzındaki kitin tabakası (scutum), erkeklerde vücudun dorsalinin tamamını kaplamıştır (conscutum). Kitin plakalar stigma civarında da bulunurlar ve peritrem olarak isimlendirilirler. Bazı Ixodidae türlerinin erkeklerinin anüs civarında bulunan, türlere göre değişen yapıda ve sayıdaki plakalara da anal plakalar adı verilir. Amblyomma, Dermacentor ve Haemaphysalis cinslerine ait kenelerde anal plaka yoktur.

Kenelerin iç organları; sindirim, boşaltım, dolaşım, solunum, sinir sistemleri ve duyu organları ile üreme ve kas sistemlerinden ibarettir

Biyoloji[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır