zehirli guatr atom tedavisi / Tiroid Kanserinde Radyoaktif İyot Tedavisi

Zehirli Guatr Atom Tedavisi

zehirli guatr atom tedavisi

radyoaktif iyot (atom) tedavisi nedir? Zararları nelerdir?

Sorulara Dön
zehirli guatr graves tedavisi için sunulan bir seçenek antitiroid ilaçlarla geçmemesi halinde uygulanmalı mı?

2, görüntülenme

Cevap Ver

  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Soruyu Soranın Seçtiği Cevap

Ender merhaba,

Biliyoruz ki tiroid bezi, tiroid hormonu üretebilmek için iyota ihtiyaç duyar. İhtiyaç duyulan iyot çoğunlukla besinlerden alınır. Radyoaktif iyon tedavisi bu mantığı temel alır; Tiroid kanseri ameliyatından sonra vücuda düşük dozda iyot verilerek kanserli tiroid hücrelerinin tamamen ortadan kalkması için uygulanır. Bu düşük doz, İyot ismi verilen kapsülün oral yolla alınmasıyla vücuda girer.

Zararları hakkında yapılan araştırmalar kanımca yeterli değil. Ancak bildiğimiz bazı zararları mide hassasiyeti, boyun ve başta şiddetli ağrılar ve tükürük bezlerinin şişmesidir.

Asıl soruna gelecek olursam guatr graves hastalığında tercih edilen ilk tedavi yolu radyoaktif iyon tedavisi değildir. İlk yöntem, antitiroid ilaç tedavisidir.

Eğer radyoaktif iyon tedavisiyle bu hastalığı atlatırsak ne gibi zararları olabilir?

Normal şartlarda aylık bir süre içerisinde hastaların yarısı iyileşme gösterir. Kalan yarısındaysa tiroid bezinin düzensiz çalışması durumu gözlemlenir. Ancak bu demek değil ki iyileşenler tekrar sorun yaşamayacak. Yıllar ilerledikçe tiroid bezi yetersiz çalışmaya başlayabilir. Bir diğer zararı ise hamileler içindir. Düşük yapma ihtimali zirvededir ayrıca bebek çok fazla zarar görür. Ki zaten bu sebepler hasebiyle hamilelere bu tedavi uygulanmaz.

Umarım biraz da olsa kafandaki sorulara cevap verebilmişimdir.

görüntülenme

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.

  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Halk arasında "atom tedavisi" olarak bilinen radyoaktif iyot tedavisi, tiroid kanserinde ameliyatı takiben yapılır. Amacı; geri kalan tiroid dokusunu, lenf nodunda veya vücudun diğer kısımlarında olan tiroid kanser hücreleri yok etmek olan tek tedavi seçeneğidir.

Kaynaklar

  1. anadolusaglik. Bilgi. (22 Ocak ). Alındığı Tarih: 22 Ocak Alındığı Yer:

    Zehirli guatra "atom" tedavisi

    LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

    HALK arasında en çok bilinen tetkik tiroit bezi (guatr) sintigrafisidir. Vücudumuzda metabolizmayı düzenleyen, tiroit hormonunu salgılayan, hastalığıyla da çok sık karşılaşılan sağlık problemiyle nükleer tıp yakından ilgilenir.

    Tiroit bezinin ve bezde yer alan nodül adını verdiğimiz kitlesel yapıların fonksiyonları sintigrafik yöntemlerle incelenir. Tiroit bezinin kendisinin ya da nodüllerinin aşırı hormon ürettiği "hipertiroidi" veya halk arasında "zehirli guatr" olarak bilinen rahatsızlık, radyoaktif iyot kullanarak aşırı hormon üretimi durdurularak tedavi edilebilinir.

    Alternatif yöntem

    Bu tedavi yönteminin "atom tedavisi" olarak da bilindiğini belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Berna Değirmenci, "Radyoaktif iyot tedavisi, ilaç veya cerrahi müdahaleye alternatif, başarı oranı yüksek bir yöntemdir. Radyoaktif iyot, tiroit bezinin en sık görülen kanser türlerinde de cerrahi tedavi sonrası kesinlikle kullanılması gerekir. Kanser tedavisindeki radyoaktif iyot dozu, hipertiroitte kullanılan doza oranla çok yüksek olduğu için hastalar bu tedavi sonrası özel odalarda bir-iki gün dinlenerek, gözetim altında olmalıdır. Kliniğimizde hastalarımız için konforlu 4 tedavi odamız bulunmaktadır. Banyo ve tuvaletin olduğu suit tarzında tasarlanan odalarda, TV, video, internet, buzdolabı gibi rahatlık sağlayacak unsurlar oluşturuldu. Tedavi sonrası hastalarımızın rutin takiplerini radyonüklid tedavi polikliniğinde gerçekleştiriyoruz" dedi.

    Yüksek şekerliler retinaya dikkat

    EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Kliniği öğretim görevlisi retina uzmanı Doç. Dr. Tansu Erakgün, çok önemli bir konuda uyarıda bulunarak, yüksek şekerin retinayı yırttığını söyledi. 12 yıldır Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Kliniği ve Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde retina uzmanı olarak görev yapan Doç. Dr. Erakgün, "Retina rahatsızlığı halk arasında pek bilinen bir hastalık değildir" dedi.

    "Gözü bir fotoğraf makinasına benzetebiliriz. Tüm görüntüler, ışık, retina tabakasında toplanır, beyne buradan iletilir. İşte bu tabakanın rahatsızlanmasına retina hastalıkları denilir" diyen Doç. Dr. Tansu Erakgün, şunları söyledi: "Toplumumuzda çok yaygın görülen şeker hastalığının ileri derecelerinde göze büyük zarar verdiğini biliyor muyuz. Şekerden dolayı meydana gelen göz içi kanamaları, ileri dönem diyabetik komplikasyonlar retina uzmanlık alanına girer. Retina yırtıklarının sebebi şekerden de olabilir başka bir nedendende. Retina yırtılmaları, ağırlıklı olarak farklı bir durumdur, yüksek miyoplarda ortaya çıkar ve bunlara mutlaka ameliyat gerekir."

    Devlet Hastanesi’ne lazer

    KANSER hastaları için büyük yararı olduğu idda edilen lazer cihazından İzmir Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne de alındı. Türkiye’de lazer tedavisinin uygulanacağı ilk eğitim ve araştırma hastanesi olacağı belirtildi. Başhekim Dr. Ali Kadri Çırak, "Bronkoskopik tedaviler hastanemizde yurt içi ve yurt dışında eğitim almış uzmanlarca yapılıyor. İşlem süresi hastadan hastaya değişmekle beraber dakikadır, bu kadar kısa bir sürede hemen sonuç alınabilmesi hastalar açısından oldukça önemlidir" dedi.

    Hastanede son 4 yıldır hizmet verilen "Girişimsel Bronkoskopi" ünitesine yeni alınan lazer cihazı ile hava yolunu tıkayan birçok hastalığın tedavi edilerek kişilerin yaşam kalitesinin yükseltildiği belirtildi.

    Başhekim Yardımcısı, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aydan Mertoğlu, bronkoskopi cihazlarıyla en çok akciğer kanserlerine bağlı darlıkları ve kanamaları tedavi ettiklerini belirterek şunları söyledi:

    "Hasta genel anestezi altında uyutularak, hasta ve hekim arasında konforlu bir işlem süreci yaratılıyor. Bu tedavi ile tümörle tıkanmış solunum yolları açılan hastalar rahat soluk almakta, oksijen desteğine ihtiyaçları kalmamaktadır. Bronkoskopik girişim, tedavinin önemli bir ayağını oluşturmakta, hastaların daha sonra alacakları kemoterapi ve radyoterapi için hazırlık olmaktadır. Bu yöntem öncesi hastalarda acil durumlarda boynun orta kısmına soluk borusu deliği açılıyordu. Hekim bu işlemi, enfeksiyon ve bakım zorlukları olmasına rağmen hayat kurtarıcı olduğu için tercih ediyordu" dedi.

    LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

    Yazarın Tüm Yazıları


    Halk arasında atom tedavisi olarak bilinen işlem radyoaktif olan yani ışın yayan iyot atomunun hastaya verilmesidir. Bu işlem iki amaçla yapılmaktadır:

    1-Tiroid kanseri sebebiyle ameliyat olmuş hastalarda eğer tümör çapı büyükse ya da tümör tiroid bezinin dışına taşmışsa hastaya ameliyattan sonra atom tedavisi uygulanır. Şunu iyi anlamak gerekir ki, her kanser hastasına atom verilmez. Sadece ilerlemiş vakalarda atom tedavisi uygulanır.

    2-Tiroid bezinin fazla çalıştığı hastalarda atom tedavisi uygulanabilir. Bu durumda da hastaya uygulanan doz kanser tedavisindekine göre çok daha düşüktür. Atom tedavisinde çevreye zararlı ışınlar yayan yani radyoaktif atomlar kullanıldığı için hastalar en az bir gün bir odada yalnız kalmaları gerekmektedir. Bunun amacı başka insanların ışınların etkisinden korunmasıdır.

    • Atom Tedavisi Alırken Uygulanması Gereken Kurallar Nelerdir?

    Tiroid ameliyatından sonra doktorun verdiği tiroid hormon ilaçları kesilerek kandaki TSH hormon düzeyinin 30 civarına yükselmesi beklenir. Bu sıklıkla bir iki hafta alacak bir süreçtir. Kandaki TSH hormon düzeyi 30’un üzerine çıkıp radyoaktif iyot hapı yutulduktan sonraki ilk 24 saat içinde vücuttaki radyasyonun büyük kısmı idrar yoluyla atılır. Dolayısıyla bu süreçte hastanın bol su içmesi önerilmektedir. Hastaların tuvalet ihtiyacı geldiğinde tutmamalı hemen tuvalete çıkmalıdır. Böylece radyasyon vücutta daha az kalmış olur. Radyasyon aynı zamanda tükürük bezlerinde de tutulduğu için, hastalara tükürük salgısını arttıracak önerilerde de bulunulur; limon yemek, sakız çiğnemek gibi. Radyoaktif iyot bir miktar da ter ile atıldığı için hastaların sıcak duş alması faydalıdır.

     

    • Atom Tedavisi Hangi Bölümde ve Hangi Şartlarda Verilir?

    Atom tedavisi nükleer tıp bölümlerinde, Türkiye Atom Enerji Kurumunun belirlediği kurallara göre hazırlanmış özel odalarda, Nükleer Tıp Uzmanı doktorlar tarafından uygulanmaktadır.

     

    • Hastaya Verilecek Doz Nasıl Belirlenir?

    Her hastanın ameliyat şekli, hücre yapısı, tümör cinsi, kandaki hormon miktarı, tiroid hücrelerinin iyota olan yatkınlığı aynı olmadığından alacakları atom miktarları da aynı değildir. İleri düzey kliniklerde, dozimetrik yöntem denen özel fiziksel hesaplamalarla kişiye özel doz ayarlaması yapılır ki bizim kliniğimizde de bu yöntem uygulanmaktadır.

     

    • Tedavinin Başarılı Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır?

    Bazı kan tahlilleri (örneğin tiroglobülin) ve düşük doz radyoaktif iyot verilerek yapılan görüntülemelerle tedavinin etkinliği ve başarısı güvenli bir şekilde değerlendirilebilir. Bu değerlendirmenin sadece kan tahlili ile mi yoksa kan tahlili ile birlikte görüntüleme ile mi yapılacağı kararını, bizim kliniğimizde olduğu gibi, bir endokrin bilim konseyinin vermesi gerekir.

     

    • Atom Tedavisinin Yan Etkisi Var mıdır?

    Atom tedavisi zannedilenin aksine korkulacak bir tedavi değildir. Uygulaması oldukça kolaydır; tedavi sadece bir hapın yutulmasından ibarettir. Ciddi bir yan etkisi yoktur. En sık karşılaşılan yan etki ağız kuruluğudur.


    Kullanıcılar Bunları da Aradı:

     

    Yayın Tarihi : 05/10/

    nest...

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.