ziver 3 mg / KULLANMA TALİMATI. ZİVER 3 mg tablet Ağızdan alınır. - PDF Ücretsiz indirin

Ziver 3 Mg

ziver 3 mg

1 KULLANMA TALİMATI ZİVER 3 mg tablet Ağızdan alınır. Etkin maddeler : Her bir tablet 3 mg ivermektin içerir. Yardımcı maddeler : Mikrokristalin selüloz ph, prejelatinize nişasta , butil hidroksianisol, sitrik asit anhidrus, magnezyum stearat Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Meydana gelen herhangi bir yan etkiyi raporlayarak yardımcı olabilirsiniz. Yan etkilerin nasıl raporlanacağını öğrenmek için 4. Bölümün sonuna bakabilirsiniz. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz. Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde, doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz. Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız. Bu kullanma talimatında: 1. ZİVER nedir ve ne için kullanılır? 2. ZİVER i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. ZİVER nasıl kullanılır? 4. Olası yan etkiler nelerdir? 5. ZİVER in saklanması Başlıkları yer almaktadır. 1. ZİVER nedir ve ne için kullanılır? Aşağıdaki enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılan antiparaziter bir ilaçtır: Bağırsakta görülen intestinal strongiloidiyaz (anguillulosis-yuvarlak solucan) adı verilen enfeksiyon. Bu enfeksiyon, Strongyloides stercoralis adı verilen bir yuvarlak solucan nedeniyle meydana gelir. Lenfatik filariasis (fil hastalığı) nedeniyle mikrofilaremi adı verilen bir kan enfeksiyonu. Bu enfeksiyon, Wuchereria bancrofti adı verilen olgunlaşmamış bir solucan nedeniyle meydana gelir. ZİVER yetişkin solucanlara etkisizdir, sadece olgunlaşmamış solucanlara karşı etkilidir. Uyuz (küçük bir akar türünün neden olduğu cilt hastalığı). Ciltte döküntü ve şiddetli kaşıntıya neden olabilir. ZİVER sadece doktorunuz uyuz tanısı koyduğunda alınmalıdır. 1/9

2 ZİVER; beyaz, düz, eğimli köşeli, yuvarlak tablettir. Her kutuda 4 ve 20 adet vardır. 2. ZİVER i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler ZİVER i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ: Genel olarak, herhangi bir ilacı aldıktan sonra aniden ortaya çıkan, döküntü, kurdeşen veya ateş gibi olağan dışı semptomlar yaşarsanız, o ilaca alerjiniz olduğunu varsayabilirsiniz. Yukarıdakilerden birisi size uyuyorsa, ZİVER i almayın. Emin değilseniz, ZİVER i kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. ZİVER &#;i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ ZİVER i kullanmadan önce doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz. ZİVER ile tedaviye başlamadan önce doktorunuza tüm tıbbi geçmişinizi anlatın. Aşağıdakilerden herhangi biri sizde mevcutsa mutlaka doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz. Afrika&#;nın Loa loa filaryal solucanı ile aynı zamanda göz solucanı olarak da adlandırılan parazit istilası vakalarının bulunduğu bölgelerinde yaşıyorsanız veya yaşamışsanız Afrika&#;nın belirli kısımlarında yaşıyorsanız veya yaşamışsanız. Onchocerca volvulus ile eş zamanlı bir enfeksiyonu tedavi etmek için kombine dietilkarbamazin sitrat (DEC) kullanımı bazen şiddetli olabilen yan etkilerin görülme riskine neden olabilir. Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız. ZİVER in yiyecek ve içecek ile kullanılması Doz günün herhangi bir saatinde alınabilir, bir bardak su ile birlikte aç karnına yutulmalıdır. Uygulamadan iki saat önce veya sonra hiçbir yiyecek alınmamalıdır. Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Hamileyseniz, doktorunuz size önermedikçe ZİVER almayınız. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. ZİVER, insan sütüne geçmektedir. Emziriyorsanız, doktorunuza söyleyiniz ve size önermedikçe ZİVER i uygulamayınız. 2/9

3 Araç ve makine kullanımı ZİVER kullanımı ile bilinç düzeyinde azalma ve koma bildirilmiştir. ZİVER in sizi nasıl etkilediğinden emin olana kadar araç veya makine kullanırken dikkatli olunuz. ZİVER bazı kişilerde baş dönmesine (vertigo), sersemliğe, titremeye (tremor) yorgunluğa ve uyku haline neden olabilmektedir. Araç kullanmadan, makine çalıştırmadan veya dikkatli olmanızı gerektirecek diğer görevleri gerçekleştirmeden önce ZİVER e nasıl tepki verdiğinizden emin olunuz. Bu tür belirtileriniz varsa, araç veya makine kullanmaktan kaçınınız. ZİVER in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Uyarı gerektiren herhangi bir yardımcı madde içermemektedir. Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı ZİVER dışında herhangi bir ilaç kullanıyorsanız yakın zamanda kullandıysanız veya kullanma ihtimaliniz varsa doktorunuzu veya eczacınızı bu konuda bilgilendiriniz. Warfarin (pıhtı oluşumunu önler) ve dietilkarbamazin sitrat (DEC- lenfatik filariasis(fil hastalığı) tedavisinde kullanılır) ve benzeri ilaçlar ZİVER ile etkileşebilmektedir. Bu ilaçlar, birlikte alındığında etkisi azalabilir ya da ZİVER in etkisini azaltabilmektedir. Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz. 3. ZİVER nasıl kullanılır? ZİVER i kullanırken her zaman doktorunuzun talimatlarına kesin olarak uyunuz. Emin olmadığınızda doktorunuza veya eczacınıza sorunuz. Uygun kullanım ve doz/ uygulama sıklığı için talimatlar: ZİVER, her biri 3 mg ivermektin içeren beyaz tabletler halinde bulunmaktadır. Tedavi, su ile verilen tek bir oral doz olarak uygulanır. Dozlar, aşağıda gösterildiği gibi hastanın ağırlığına göre belirlenir. Bağırsak strongiloidiyazı tedavisi (anguillulosis) Önerilen doz vücut ağırlığı başına mikrogram ivermektin tek oral doz şeklindedir. Yol göstermesi açısından, hastanın kilosuna göre belirlenen doz tablosu aşağıdaki gibidir: Tablo- 1 VÜCUT AĞIRLIĞI (kg) DOZ (3 mg tablet sayısı) /9 g

4 Wuchereria bancrofti nedeniyle meydana gelen mikrofilaremi tedavisi (fil hastalığı): Wuchereria bancrofti nedeniyle meydana gelen mikrofilaremi tedavisi için kütle dağılımı açısından önerilen doz, 6 ayda bir tek oral doz şeklinde yaklaşık μg/kg dır. Tedavinin yalnızca 12 ayda bir uygulanabildiği endemik bölgelerde, tedavi edilen hastalarda mikrofilareminin yeterli şekilde baskılanmasını sağlamak için önerilen doz μg / kg dır. Yol göstermesi açısından, hastanın kilosuna göre belirlenen doz tablosu aşağıdaki gibidir: Tablo-2 6 ayda bir verildiğinde DOZ (3 mg tablet sayısı) VÜCUT AĞIRLIĞI (kg) 12 ayda bir verildiğinde DOZ (3 mg tablet sayısı) Alternatif olarak ve tartı yoksa önerilen ivermektin dozu, hastanın boyuna göre aşağıdaki şekilde belirlenebilir: BOY (cm) Tablo-3 6 ayda bir verildiğinde DOZ (3 mg tablet sayısı) 12 ayda bir verildiğinde DOZ (3 mg tablet sayısı) > İnsan uyuzunun tedavisi. Kg başına mikrogramlık bir doz ivermektin alın. Tedavinin başarılı olup olmadığı ancak 4 hafta sonra anlaşılır. Doktorunuz gün içinde ikinci bir tek doz vermeye karar verebilir. Uyuz tedavisi gördüğünüzde diğer dikkat edilmesi gerekenler Sizinle temasa geçen herkes, özellikle aile üyeleri ve partnerler, mümkün olan en kısa sürede bir doktora gitmelidir. Bu kişilerin de tedavi edilip edilmeyeceğine doktor karar verecektir. Enfekte temas eden kişiler de derhal tedavi edilmezse, size tekrar uyuz bulaştırma tehlikesi vardır. Yeniden enfeksiyonu önlemek için gereken hijyenik önlemleri almalısınız (ör. tırnakları kısa ve temiz tutmak) ve giysi ve yatak takımlarının temizliği ile ilgili önerileri yakından izlemelisiniz. ZİVER in etkisinin çok güçlü veya çok zayıf olduğunu düşünüyorsanız, doktorunuza veya eczacınıza danışın. 4/9

5 Uygulama yolu ve metodu Ağız yoluyla alınır. Her zaman doktorunuz tarafından belirtilen dozu takip edin. Şüpheniz varsa, doktorunuzla veya eczacınızla konuşun. 6 yaşın altında olan çocuklarda, yutmadan önce tabletler kırılmalıdır. Tedavi tek bir dozdan oluşmaktadır. Reçete edilen tabletler tek bir dozla aynı anda alınmalıdır. Tabletler bir bardak su ile aç karnına alınmalıdır. Bu ilacı almadan önce veya sonra iki saat içinde yemek yenilmemelidir. Kullanmanız gerekenden daha fazla ZİVER kullandıysanız ZİVER&#;den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz Değişik yaş grupları Çocuklarda kullanımı: Tüm endikasyonlarda 15 kg altındaki pediyatrik hastalarda güvenliliği saptanmamıştır. 6 yaşın altında olan çocuklarda, yutmadan önce tabletler kırılmalıdır. Yaşlılarda kullanımı: İvermektin güvenliliğine ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. Özel kullanım durumları: Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan hastalarda ZİVER kullanımına ilişkin bilgi yoktur. Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda ZİVER kullanımına ilişkin bilgi yoktur. ZİVER, çoğunlukla karaciğerde metabolize olduğu için karaciğer yetmezliği olan hastalara verilirken dikkat edilmelidir. Eğer ZİVER in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz. Kullanmanız gerekenden daha fazla ZİVER kullandıysanız ZİVER den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz. Doktora veya hastaneye giderken ilacınızı götürünüz. Sizin veya bir başka birinin çok fazla ZİVER kullandığını düşünüyorsanız, herhangi bir zehirlenme ya da rahatsızlık görülmese dahi hemen doktorunuzla görüşünüz. Acil tıbbi tedavi almanız gerekebilir. Eğer almanız gerekenden daha fazla tablet kullandıysanız, aşağıdaki yan etkilerle karşılaşabilirsiniz: Deri döküntüsü, kurdeşen, Bacakların, bileklerin, ayakların şişmesi, Baş ağrısı, baş dönmesi, uyku hali, 5/9

6 Bilinç kaybı, Bulantı, kusma, diyare, karın ağrısı, Pupil (gözbebeği) genişlemesi, Nefes darlığı, Yürürken dengenin bozulması, azalmış aktivite, titreme (tremor), normalde olmayan güçsüzlük, ellerde veya ayaklarda karıncalanma, nöbet. ZİVER i kullanmayı unutursanız Her zaman doktorunuzun belirttiği şekilde ilacınızı kullanınız. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız. ZİVER ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler Eğer ZİVER kullanımı konusunda herhangi bir sorun ile karşılaşırsanız doktorunuza ve eczacınıza danışınız. 4. Olası yan etkiler nelerdir? Tüm ilaçlar gibi ZİVER in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. ZİVER kullanırken iyi olmadığınızı hissederseniz, mümkün olan en kısa sürede doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz. ZİVER nehir körlüğü, parazitik solucanı veya uyuz hastalığı bulunan çoğu hastaya fayda sağlar; ancak bazı hastalarda tüm ilaçlarda olduğu gibi istenmeyen yan etkiler görülebilir. Bu etkiler çoğu zaman hafif ve geçici olmakla birlikte, birden fazla parazit enfeksiyonu (özellikle Loa loa enfeksiyon etkeni olduğunda) bulunan hastalarda daha ciddi seyredebilir. Şiddetli Loa loa ile enfekte hastalarda, ZİVER tedavisini takiben nadiren veya çok seyrek olarak ciddi beyin bozuklukları bildirilmiştir. Bu etkilerin bir kısmı için medikal tedavi almanız gerekebilir. ZİVER kullanımı ile koma dahil olmak üzere uyanıklık halinde azalma da bildirilmiştir. Aşağıdakilerden biri olursa, ZİVER i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Kalp atışlarınızda hızlanma artışı, Nefes alış verişte rahatsızlık hissi, Görme bozukluğu, Lenf düğümlerinde şişme, Deride/ciltte ağrılı, kırmızı alanlar, ardından büyük kabarcıklar ile başlayan ve cilt katmanlarının soyulması ile biten şiddetli cilt reaksiyonu. Buna ateş ve titreme, kas ağrısı ve genellikle kendini iyi hissetmeme hali/durumu eşlik eder. Dudaklarda, gözlerde, ağızda, burunda ve cinsel organlarda şiddetli su toplaması ve kanaması olan cilt durumu, Bunların hepsi çok ciddi ve nadir yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir. 6/9

7 ZİVER in kullanılması sonucunda aşağıda belirtilen yan etkiler ortaya çıkabilir: Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın hastanın en az 1 inde görülebilir. Yaygın hastanın birinden az, fakat hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan hastanın birinden az, fakat hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek hastanın birinden az fakat hastanın birinden fazla görülebilir. Çok seyrek : hastanın birinden az görülebilir. Bilinmiyor :Eldeki veriler ile belirlenemeyecek kadar az hastada görülebilir.

8Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan "İlaç Yan Etki Bildirimi" ikonuna tıklayarak ya da numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)&#;ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız. Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz. ZİVER i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 8/9

9 5. ZİVER in saklanması ZİVER i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 30 C altında oda sıcaklığında saklanmalıdır. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Ambalajın üzerinde bulunan son kullanma tarihinden sonra ZİVER i kullanmayınız. Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz ZİVER&#;i kullanmayınız. Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz. Ruhsat sahibi: Pharmactive İlaç San. ve Tic. A.Ş. Bağcılar/İstanbul Üretim yeri: Pharmactive İlaç San. ve Tic. A.Ş. Kapaklı/Tekirdağ Bu kullanma talimatı tarihinde onaylanmıştır. 9/9

Ziver 3 Mg Tablet Uyuz İlacı Nedir?

Ziver 3 mg tablet ve ziver ilaç nedir sorguları çokça merak edilmektedir. Ziver bir tür antiparaziter ilaç olan ivermektin içeren bir ilaçtır. Uyuz hastalığına (scabies) neden olan uyuz böceği (Sarcoptes scabiei) gibi cilt parazitlerinin tedavisinde kullanılır. Uyuz, ciltte kaşıntı, döküntü ve kabarcıkların eşlik ettiği bir deri enfeksiyonudur ve oldukça bulaşıcıdır.

Ziver 3 mg tablet, ivermektin adlı etken maddeyi içerir ve bu madde uyuz böceklerini ve larvalarını öldürerek etki eder. Ivermektin, sinir sistemi üzerinde etkili olarak parazitlerin ölümüne neden olur. Uyuz tedavisinde kullanılan Ziver 3 mg tablet, doktor tarafından reçete edilmeli ve doktorun talimatlarına göre kullanılmalıdır. Yan etkileri, kontrendikasyonları ve dozajı gibi konularda doktorunuzla görüşmelisiniz.

Ziver 3 mg Tablet Uyuz Hastalığının Tedavisinde Kullanımı Nasıl Olur?

Ziver 3 mg tablet, uyuz hastalığının tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Uyuz hastalığı, ciltte kaşıntı, döküntü, kabarcıklar ve kızarıklıkların eşlik ettiği bir deri enfeksiyonudur ve oldukça bulaşıcıdır. Ziver 3 mg tabletin kullanımı aşağıdaki gibi olabilir:

  1. Dozaj: Hastanın yaşı, kilosu ve uyuzun şiddeti gibi faktörlere bağlı olarak doktor tarafından belirlenmelidir. Genellikle yetişkinlerde tek bir doz olarak kullanılır. Dozaj doktorun reçete talimatlarına kesin olarak uyulmalıdır.
  2. Kullanım Şekli: Genellikle ağız yoluyla alınır. Tablet, su eşliğinde aç veya tok karna alınabilir. Tablet bütün olarak yutulmalıdır ve çiğnenmemelidir.
  3. Uygulama Süreci: Uyuz hastalığı için genellikle temiz ve kuru cilde uygulama şeklinde olabilir. Vücudun tüm bölgelerine, özellikle parmak araları, bilekler, göbek çevresi, cinsel organlar, meme uçları, koltuk altları, boyun ve yüz gibi uyuz böceklerinin sıkça bulunduğu bölgelere dikkatlice uygulanmalıdır. Kullanım talimatları doktorun tarafından verilen talimatlara göre takip edilmelidir.
  4. Takip: Ziver ilaç kullanıldıktan sonra doktorun belirlediği sürelerde takip muayenelerine gidilmeli ve uyuzun tamamen geçtiğinden emin olunmalıdır.
  5. Diğer Tedbirler: Ziver ilaç kullanımı sırasında doktorun önerdiği diğer tedbirler, cilt temizliği, çamaşır ve yatak takımının düzenli değiştirilmesi gibi hususlara dikkat edilmelidir. Aynı zamanda, hastalığın bulaşıcılığını önlemek için temasın azaltılması da önemlidir.

Önemli Not: Ziver ilaç sadece doktor tarafından reçete edildiği şekilde ve doktorun talimatlarına uygun olarak kullanılmalıdır. Herhangi bir doz atlanmamalı veya doz aşımı yapılmamalıdır. Ayrıca, gebelik, emzirme, ciddi karaciğer veya böbrek hastalığı gibi özel durumlarda kullanmadan önce doktora danışılmalıdır.

Ziver 3 mg Tablet İvermektin İçeren Uyuz İlacının Etki Mekanizması Nedir?

Ziver ilaç ivermektin adlı etken maddeyi içeren bir uyuz ilacıdır. İvermektin, uyuz hastalığının etkeni olan uyuz böceği (Sarcoptes scabiei) üzerinde etki gösteren bir antiparaziter ilaçtır. İvermektin'in etki mekanizması şu şekildedir:

  1. Sinir Sistemine Etki: İvermektin, uyuz böceğinin sinir sistemine etki ederek parazitin sinir iletimini bozar. Bu, parazitin hareket yeteneğini ve metabolik süreçlerini etkileyerek ölmesine neden olur.
  2. Kaslara Etki: İvermektin, uyuz böceğinin kaslarında da etki gösterir. Kas kasılmalarını ve hareket yeteneğini bozarak parazitin hareketini engeller.
  3. Üreme Sistemine Etki: İvermektin, uyuz böceğinin üreme sistemi üzerinde de etkili olabilir. Parazitin yumurtlama yeteneğini azaltarak, üreme süreçlerini etkiler ve uyuz böceğinin üreme kapasitesini düşürür.

İvermektin, uyuz böceğinin sinir, kas ve üreme sistemlerini etkileyerek paraziti etkisiz hale getirir ve böylece uyuz hastalığının tedavisine yardımcı olur. Ancak, uyuz tedavisinde tam bir tedavi protokolü uygulanmalı ve doktorun talimatlarına kesin olarak uyulmalıdır. Uyuz tedavisinde kullanılan ilaçların kullanım dozu ve süresi, hastanın yaşı, kilosu ve hastalığın şiddeti gibi faktörlere bağlı olarak doktor tarafından belirlenmelidir.

Ziver 3 mg Tablet Uyuz Tedavisindeki Rolü ve Yan Etkileri Nelerdir?

Ziver ilaç nedir? ivermektin adlı etken maddeyi içeren bir uyuz ilacıdır ve uyuz tedavisinde önemli bir rol oynar. İvermektin, uyuz hastalığının etkeni olan uyuz böceğini etkileyerek paraziti öldürür ve hastalığın semptomlarının hafiflemesine yardımcı olur. Ziver 3 mg tabletin uyuz tedavisindeki rolü şu şekildedir:

  1. Parazit Öldürme: İvermektin, uyuz böceğini etkileyerek paraziti öldürür. Böylece uyuzun temel nedenini ortadan kaldırır ve hastalığın tedavisine yardımcı olur.
  2. Semptomların Hafiflemesi: Uyuzun belirtileri olan kaşıntı, kızarıklık, kabarcıklar ve döküntüler gibi semptomlar, uyuz böceğinin öldürülmesiyle azalabilir veya ortadan kalkabilir. Böylece hastanın rahatlamasını sağlar.

Ziver ilacın yan etkileri ise şunlar olabilir:

  1. Sindirim Sistemi: İshal, bulantı, kusma, karın ağrısı gibi sindirim sistemi ile ilgili yan etkiler ortaya çıkabilir.
  2. Merkezi Sinir Sistemi: Baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, uyku hali gibi merkezi sinir sistemi ile ilgili yan etkiler görülebilir.
  3. Deri Reaksiyonları: Deride kızarıklık, döküntü, kaşıntı, kurdeşen gibi reaksiyonlar ortaya çıkabilir.
  4. Göz Reaksiyonları: Geçici görme değişiklikleri, bulanık görme, gözlerde tahriş gibi göz reaksiyonları görülebilir.
  5. Diğer Yan Etkiler: Alerjik reaksiyonlar, ateş, kas ağrıları gibi diğer yan etkiler nadiren ortaya çıkabilir.

Yan etkilerin şiddeti ve sıklığı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Eğer Ziver 3 mg tablet kullanırken herhangi bir yan etki yaşıyorsanız, derhal doktorunuza başvurmalısınız. Ayrıca, ilacı doktorunuzun talimatlarına uygun olarak kullanmalı ve doz aşımından kaçınmalısınız.

Uyuz İlacı Ziver 3 mg Tablet Kullanım Talimatları ve Önemli Bilgiler!

Ziver ilaç ivermektin adlı etken maddeyi içeren bir uyuz ilacıdır ve doktorunuz tarafından reçete edildiği şekilde kullanılmalıdır. İlacı kullanmadan önce aşağıdaki kullanım talimatlarına ve önemli bilgilere dikkat etmeniz önemlidir:

  1. Doz ve Kullanım Sıklığı: Ziver 3 mg tablet, genellikle bir defada tek doz olarak kullanılır. Uyuz tedavisinde kullanılan tipik doz, hastanın yaşına, kilosuna ve uyuzun şiddetine bağlı olarak doktor tarafından belirlenir. Doktorunuzun talimatlarına kesin olarak uymalısınız ve ilacı gerektiği gibi kullanmalısınız.
  2. Kullanım Şekli: Ziver 3 mg tablet, genellikle su ile birlikte ağız yoluyla alınır. Tabletleri tam olarak yutmalısınız, çiğnememelisiniz veya ezmemelisiniz. İlacı tok karnına veya aç karnına alabilirsiniz, ancak doktorunuzun talimatlarına göre kullanmalısınız.
  3. Özel Kullanım Durumları: Gebelik, emzirme, yaşlılık gibi özel durumlarda Ziver 3 mg tablet kullanımı konusunda doktorunuzun talimatlarına özellikle dikkat etmelisiniz. Gebelerde ve emziren annelerde ilacın kullanımı konusunda doktorunuza danışmalısınız.
  4. Diğer İlaçlar ile Etkileşimler: Ziver 3 mg tabletin diğer ilaçlarla etkileşimi olabilir. Başka bir ilaç kullanıyorsanız veya kullanmayı düşünüyorsanız, doktorunuza danışmalısınız. Özellikle, kan sulandırıcı ilaçlar, epilepsi ilaçları, bazı antibiyotikler ve mantar ilaçları gibi ilaçlar ile etkileşebilir.
  5. Yan Etkiler: Ziver 3 mg tabletin yan etkileri olabilir. Sindirim sistemi, merkezi sinir sistemi, deri reaksiyonları, göz reaksiyonları gibi yan etkiler görülebilir. Eğer ilacı kullandıktan sonra herhangi bir yan etki yaşıyorsanız, derhal doktorunuza başvurmalısınız.
  6. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar: Ziver 3 mg tablet kullanırken alkol alımı, aşırı güneşe maruz kalma, aşırı sıcak ortamlarda uzun süre kalma gibi durumlara dikkat etmelisiniz. Bu durumlar ilacın etkisini etkileyebilir.
  7. Doktora Danışma: Herhangi bir ilaç kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız. Ziver 3 mg tablet kullanımı da doktor reçetesi üzerine yapılmalı.

İvermektin güçlü bir antiparazitik ilaç olarak avermektin B’ nin sentetik türevidir. Avermektin B toprakta bulunan aktinomiçes bakterilerinden "Streptomiçes avermitis" tarafından yapılmakta. Yapısal olarak antibakteriyal makrolidlere benzer ancak bu etkileri önmesenmiyecek kadar azdır.  Nematod gibi endoparazitlerden insekt ve akar gibi ektoparazitlere kadar etkili bir ajandır. Yüksek hasta uyumu ve yan etkilerin oldukça az olması ile paraziter hastalıklarda kullanılmaya başlanmıştır. İlaç olarak yılında veteriner alanda kullanıma girerken, yılında Fransa’da insanlarda kullanımı ruhsatlandırılmıştır. yılında ilacın insanlarda kullanımı hem Amerikan Gıda ve İlaç Ajansı (FDA) hem de Avrupa Birliği İlaç Ajansı (EMA) tarafından onaylanmıştır (EMA b, FDA b). Son COVID‑19 pandemi tedavisinde kullanımının tartışmaları ile tekrar popüler olmuş.

Sistemik olarak ağızdan alınabilen tablet fromları, topikal kullanılan losyon, krem ve şampuan formları ile  dermatolojik bir çok hastalıkta geniş bir kullanım alanı bulduğunu görmekteyiz. Kristalize yapıda olan ivermektin  metanol ve % 95 lik etanol çözünürken suda çözünmez.  

 

 

Endo ve ektoparazitlerin kas-sinir sonlanmalarında sinirsel uyarı-nörotransmitter glutamat ve gama-aminobütirik asit-GABA; tarafından yapılmakta. Sinirsel uyarı ile bunlar sinaptik boşlukta serbest kalarak kendilerine duyarlı anyon-klor kalanlarını aktive etmekte. İvermektin yapısal olarak bir nörotransmitter agonistidir. Yüksek ve spesifik afinite ile sinirler ve kas sinirlerine geçiş gösterir( faringeal kaslar, motor sinirler, dişi üreme organlarının yolları, nematodların boşaltım/salgı gözenekleri, böceklerin ve kabukluların kas ve sinirlerine). Bu dokularda glutamat-klor kanalları ve gama-aminobütirik asit-GABA klor kanallarında agonistik etki göstererek hücrelerde klorid iyonlarının hücre içerisine permeabilitesini-geçişini arttırmaktadır. Bu durum hücrelerde sinirsel uyarı olmadan(glutamat/GABA) olmaksızın hiperpolarizasyona yol açmakta.  Buna karşın ivermektin asetil kolin, norepinefrin ve serotonin gibi diğer transmitterleri sinapslarda etkilemez. Bu süreç endo ve ektoparazitlerde; nematod, artropod ve insektlerde flaksit paraliziye ve bunların ölümlerine yol açar(nematodlarda sinir iletimini ve artropod ve insekterde sinir-kas sinapslarını etkileyerek). Memelilerde glutamat kapı anyon ve GABA kapı klorid kanalları yalnızca santral sinir sisteminde bulunmakta ve ivermektin kan-beyin bariyerini geçmediği için etki göstermez. Bu yolla endo ve ekto parazitte sinir iletimi bozulup paralizi gerçekleşirken, memelilerde-insanlarda ivermektinin iyi tolere edilmekte.

 

Açık karnına ağız yolu ile alınan ivermektin hızlıca absorbe edilir. Yüksek yağlı besinler ile alındığında daha yüksek bir absrobsiyon göstermekte. Portakal suyu ve bira emilimini azaltmakta. Emilimi sonrası karaciğer enzimleriyle metabolize olmakta ve ağız yolu ile alınan ivermektinin %98 i feçes ve %1 i idrarla atılmakta. Ivermektinin ağız yolu ile alımından sonra kanda 46 ng/ml dozlara ulaşması 4 saat sonra başlamakta ve yavaşça azalır. Metabolitlerin kan plazmasında görünmesi ve en yüksek düzeye ulaşmaları enterohepatik siklusa katılımdan dolayı daha uzun olabilmekte. Ağız yolu alım sonrası pik plazma seviyesine 5 saat sonra oluşurken, yarılanma ömrü 36 saattir. 12 mg ağız yolu ile alımınında 8 saat sonra deride skuam, ter ve sebumda en yüksek değere ulaşmakta ve 24 saat sonra azalmaktadır. 

Topikal deri uygulamaları sonrası sistemik emilimleri minimaldir. 

Kan beyin bariyerindeki P‑glikoproteinler (P‑gp) ivermektinin geçişini engellemekte. Bu özeikle ivermektin memelilerde beyinde birikmemekte. Ancak yenidoğan ve bebekelerde kan beyin bariyerindeki P‑glikoprotein salınımı düşük olduğu için ivermektin beyine geçebilmekte. Bu nedenle15 kg düşük ağırlıklı bebeklerde ivermektin kullanılmamalıdır. 

İvermektin albendazol ve azitromsin ile birlikte kullanımında kan plasma seviyesinin artabileceği unutulmamalıdır. 

Emzirme döneminde sistemik kullanıldığında insan sütünde minimal konsantrasyonda olsada bulunmakta.

İvermektinin ekto ve endoparazitler üzerindeki bu etkileri dışında;

  • Anti‑inflamatuar etkinlikleri bilinmekte. Nüklear faktör kappa B-via nuclear factor‑kappaB (NF‑KB) yolunu bloke ederek inflamasyonda rol oyanayan sitokinlerden tümör nekroziz faktör alfa - TNF‑α ve interlökün 1 - IL‑1 yapımını bloke etmekte, antiinflmatuar etkili sitokin IL‑10 yapımını arttırmakta. Rosaceada topikal kullanımı sırasında inflamasyonda rol oyananyan sitokinlerde azalma görülmekte.
  • Antibakteriyal etkinliği;  "Mycobacterium tuberculosis" ve "Chlamydia trachomatis" karşı orta düzeyde antibakteriyal etkinlikleri bulunmakta.
  • Antiviral etkinliği; briçok DNA ve RNA viüslerine karşı antiviral etkinliğe sahip. HIV‑1, dengue virüs-DENV, influenza, Venezuelan at ensefalit virüsü-VEEV,  aflavivirus, Batı Nil virüsü, pseudorabies virus ve Zika virus gibi. Ancak klinik çalışmalar devam etmekte.
  • Antimalaryal etkileri; sıtma-malarial parazitlerine hem sivrisinek hemde insan konakta etki göstermekte. 
  • Antitumor etkisi; Kalınbağırsak, deri, akciğer, meme, over ve prostat kanser gelişimiden rol oynayan WNT‑T hücre faktörü (WNT‑TCF) üzerinden etki göstermekte.

Ivermektin klinik kullanımında insanlar tarafından iyi tolere edildiği gösterilmiştir. İnsanlarda önerilen dozun ( mg/kg, PO) yaklaşık 10 katı dozda herhangi bir merkezi sinir sistemi ile ilişkili yan etkilere neden olmadığı belirlenmiştir. İnsanlarda yan etki olarak hematom, protrombin zamanında uzama, bulantı, hipotansiyon, solunum güçlüğü, EKG’de düzensizlikler, ateş, baş ağrısı, titreme, artralji, miyalji, döküntü, kaşıntı, eozinofili ve iştahsızlık gözlenmektedir. Yan etkiler yaklaşık %10 hastada hafif yan etkiler şeklinde tanımlanmış ve ilk 48 saat içinde gözlenir ve tekrarlayan uygulamalarda daha fazla gözlenmektedir.

Nispeten güvenli bir ajan olan ivermektin in vitro test edildiğinde genotoksisitesi saptanmamıştır.

İdiyosinkratik toksisiteden bahsedilmekte(doz ve zamandan bağımsız) bunlar;  ataksi, tremor, midriyasis, depresyon ve şiddetli olgularda ölüm veya koma gözlenebilir.

Lokal uygulamalarda 3 ay süresince hastalarca oldukça iyi tolere edildiği, daha uzun sürelerde ise kullananların <%1’inde deride kızarıklık, kuruluk ve yanma hissi oluştuğu bildirilmiştir.

İvermektin teratojenitesi FDA kategori C olarak tespit edilmiştir. İnsanlarda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu ifade edilmiştir. Ivermektin gebelik boyunca ve laktasyonda ilk ay süresince, 5 yaşından küçük ve 15 kg dan hafif çocuklarda ve kötü sağlık durumu olan hastalarda kullanılmamalıdır. Allerjik duyarlılık, sinir sistemi hastalığı da diğer kontrendike durumlar arasındadır. Aktif meningoensefalit veya diğer kan-beyin bariyerinin zayıfladığı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Epilepsi durumu kontrendikasyon teşkil etmemektedir.

Laktasyondaki annelerde oral alımda sonrasında süte düşük oranda geçtiği ifade edilmiştir. Lokal uygulamadan sonra sütte ne kadar geçtiği ile ilgili bilgi bulunmamakla birlikte, oral alımdan daha az düzeyde süte geçebileceği öngörülmüştür. Ancak gül hastalığı olan annelerde önlem amaçlı meme bölgesine sürülmemesi önerilmiştir. Laktasyondaki annelere ağız yolu ile mg/kg  dozunda ilaç verildikten sonraki saatlerde sütte ivermektinin gözlendiği ve en yüksek düzeyine saatlerde ulaştığı (11 - 21 mcg/L) bildirilmiştir.

İvermektinin Dermatolojide Kullanım Alanları 

İvermektin endoparazitler üzerinde etkinliği geniş spektrumlu olup, strongiyoloides sterkoralis, ankilostoma braziliensis, kokliomiya homminivoraks, dermatobia hominis, filaryalarda etkin. Ektoparazitlerden sarkoptes uyuz, pedikulus humanus, demodeks follikülaris, çeyletiella da faydalı bir şekilde tedavide kullanılabilmektedir. Ivermektinle parazitik direnç at, koyun ve diğer hayvan nematodlarında 20 yıllık kullanım süreleri içinde bildirilmiştir.  İvermektinin tek oral dozda uyuzlu bazı hastalarda etkisizliği ovosidal etkisinin yetersizliğine bağlanmaktadır. 

İvermektin veterinerlikte endo ve ektoparziter infestasyonlarında oral veya subkutanöz olarak kullanılmakta.

İvermektinin Kullanıldığı Dermatolojik durumlar;

  • Skabiyer-Uyuz
  • Bitlenme-Pedikülosis
  • Rozasea-Roza-Gül hastalığı
  • Demodeks infestasyonu
  • Filaryasis
  • Loiyasis
  • Miyasis
  • Kutanöz larva migrans
  • Kutanöz larva kurrens
  • Onkoserkiyasi

Uyuz-Skabiyes

Salgınları ile toplumsal hatta zaman zaman global bir problem olmaya devam etmekte. Bulaşıcı olması önemli ve tek morbidite kaynağı. Dünyada her yıl milyon üzerinde yeni uyuz olguları gözlenmekte.  Aile bireylerinin yakın teması, kalabalık ve toplu yaşam alanları, global göç, kötü hijyen ve beslenme, evsizlik, demans ve cinsel temas gibi hastalığı kolaylaştıran faktörler hastalığın salgınlarında ana kaynaklar. Bulaşma ancak hastalıklı bir insandan parazitin diğer bir insana dakikalık bir deri teması ile geçmekte.  Klinik olarak uyuz kendisini şiddetli kaşıntılı papül, püstül, tünel, nodül ve bazen de ürtikeryal papül ve plaklarla belli eder. Yaşlı, demanslı ve immun sistemi baskı altında olan kişilerde klinik daha ağır seyretmekte; kabuklu-krutlu veya Norveç uyuzu formu görülmekte. Yanlış klinik tanı ile steroid kullanımı ile oluşan yaygın tabloya ise "uyuz inkognito" adı verilmektedir. Tedavide genellikle topikal olarak permetrin, lindan (gama benzen hekzaklorid), petrolatum içinde %6  konsantrasyonda presipite sülfür, krotamiton, malatyon, alletrin ve benzil benzoat kullanılır(daha detaylı bilgi için)

İvermektin yüksek ektoparaziter etkinliği ile uyuz hastalığının tedavisinde sistemik veya topikal olarak kullanılmakta. Sistemik ivermektin uyuz tedavisinde μg/kg tek doz olarak önerilmekte, ancak sıklıkla 2 haftalık aralıklar ile tedavi uygulanmakta. Dişi fertil uyuz parazitleri epidermiste keratinosit ve intersellüler sıvı ile beslenirken yumurtaları günde bir ortaya çıkar. Ağız yolu ile kullanılan ivermektinin yarı ömrü 36 saattir ve bu yumurtalara etkinliği bulunmadığı için bu aralıklar ile uygulama önerilmektedir. 2 haftalık dozlar parazit yavrularının eliminasyonu için gereklidir. İvermektinin μg/kg’dan az dozlarda kullanımı tam etki göstermemekte.

Klinik başarı topikal permetrin tedavilerinde elde edilen sonuçlar ile aynı düzeydedir. Ancak ivermektinin standart topikal uyuz tedavilerine göre bazı avantajları bulunmakta. Uygun hastalarda kolay ve hızlı uygulanabilir olmaları, topikal ilaçları kullanan hastaların kullanım ihmal ve hataları olmaksızın ağız yolu ile alındığında tüm deri yüzeyinee ulaşması ve iyi tolere edilmesi, maksimum hasta uyumu, topikal ilaçları kendi kendine yeterli uygulamlayacak yaşlı, düşkün, demanslı ve yatalak hastalarda kullanımın kolaylığı, pemfigus gibi deri bütünlüğü bozulmuş uyuz hastalarında topikallerin kullanım zorluğu, bakımevi, yatılı okul, askeri kışla gibi toplu yaşam alanında sistemik ivermektin tedavisinin pratikliği, kabuklu-Norveç uyuzunda topikal kullanım zorluğunu ortadan kaldırması, topikal uyuz ilaçlarının kullanımı sırasında gelişebilen iritasyon ve alerjilerin olmamasıgibi. 

Sistemik ivermektinin uyuzda kullanımında ivermektinin deride ve sebumda etkin konsantrasyona ulaşması ve uzun süre kalması için akşam yatma öncesi kullanımı ve sabaha kadar sıcak su ile banyo yapılmaması önerilmekte.  

Norveç uyuzunda 1. 2. 8. 9. ve 29 günlerde ivermektinin kullanımı hatta topikal permetrinin gün arar ile 2 hafta kullanımı önerilmekte.

Ancak tüm klinik çalışmalar halen uyuz tedavisinde altın standart ilacın topikal permetrin kullanımı olduğunu göstermekte.

Topikal %1 ivermektin  mcgr/kg 10 ml propilen glikol içinde hazırlanarak diğer topikal uyuz ilaçları gibi tüm vücuda sürelerek saat bekletilerek 1 hafta arar ile uyygulanır. .

Pedikülozis

Baş bitlenmesinde saçlı deride kaşıntı en başlıca belirtisi olup, yumurtaların yada bitin saçlı deride gözlenmesiyle tanı konulabilir. Sekonder bakteriyel infeksiyonla birlikte impetiginizasyon, servikal ve oksipital lenfadenopati nedeniyle primer bakteriyel infeksiyon tabosuyla karışabilmektedir. Pedikülosisi yeterli tedavi etmek için tüm temas eden bireylerin tedavisi gereklidir. Baş bitlenmesinde başlıca permetrin losyon, ıslakken saçları ince dişli tarakla taramak önemlidir. Şiddetli olgularda ise oral trimoksazol veya ivermektin eklenebilir. Sıcak havada 30 dakikalık uygulama da önerilmektedir. Dirençli olgularda ise saçlı deriyi traşlama uygulanabilir. Çevresel buhar şeklinde insektisit uygulaması ise önerilmemektedir.

İvermektin saç bitlenmesinde;

  • % losyon formu 2 hafta arar ile kuru saçlara uygulanır 10 dakika sonra yıkanır. 
  • ‑μg/kg dozlarda ağız yolu ile 1 hafta arar ile 2 doz uygulanmakta.

Pediyatrik grupta kan-beyin bariyer immatüritesine bağlı geçiş olduğundan dolayı beş yaş altı çocuklarda, gebelik ve emzirme dönemlerinde önerilmemektedir. 

İvermektin vücut ve genital alan bitlenmesinde erişkinlerde 1 hafta ara ile günlük 12 mg olacak şekilde kullanılmakta.

İvermektin % topikal formülasyonda μg/kg veya ml olarak pedikülosis kapitisli hastalara uygulanabilmektedir.

Ancak tüm klinik çalışmalarda halen saç ve vücut bitlenmesinin tedavisinde altın standart ilacın topikal permetrin ve malathion olduğunu göstermekte. Bunlara dirençli olgularda(iki kez kullanımlarında direnç saptanırsa) ivermektin tercih edilmeli.

Onkoserkiyasis(Nehir Körlüğü hastalığı)

Onkoserkiyasis bir nematod olan "Onkoserka volvulusun" "Similum türü" karasineklerin ısırması ile deride rahatsız edici kaşıntı, deri lezyonları ve göz belirtileriyle karakterize bulaşıcı bir hastalıktır. Parazit ilk olarak yılında tanımlanmıştır . Tüm vücutta yaygın kaşıntının yanı sıra deride likenifikasyon ve subkutanöz nodüller olan onkoserkomalar gövde, kol ve bacaklarda gözlenir. Göz kapağı tutulumu körlüğe yol açabilir. Kısmen kontrol edilse de, Afrika, Arabistan ve Amerika’da endemik olarak gözlenebilmektedir.

Onkoserkiyasis infekte karasinek ısırığıyla geçiş yaparak, larva ve daha sonra erişkin filarya şekline dönüşür. Deri belirtileri şiddetli kaşıntı, akut ve kronik dermatit, vitiligo-benzeri hipopigmetasyon ve atrofi şeklinde gözlenebilir. Onkoserkal göz tutulumu değişik belirtilere yol açarken, körlük bile gözlenebilmektedir. Tanı yüzeyel deri biyopsilerinde veya yüzeyel deri parçasında direkt larva görülmesi ile konur. Bazı olgularda mikrofilaryalar direkt yarık lambada göz anterior kamarasında hareket ederken gözlenebilir.

İvermektin onkoserkiyasiste seçilmesi gereken bir ajan olarak, Dünya Sağlık Örgütü tarafından uluslararası sağlık programlarında kullanımını tavsiye edilmektedir. İvermektin mikrofilarisidal etkili iken, erişkin solucanları öldürmemektedir. Bununla birlikte ilk doz sonrası erişkin dişi solucanlardan mikrofilarya salınımını azaltmaktadır. Çoklu ivermektin dozları solucanın embriyonik gelişimini bozup, hücresel antifilaryal immun yanıtı tedrici olarak geliştirmektedir. Ivermektin onkodermatit, iridosiklit ve sklerokeratit sıklığını da azaltmaktadır. Onkoserkal kaşıntı sıklığını azaltması konusunda tartışmalı sonuçlar bulunmaktadır (14). Optimal ivermektin dozu μg/kg olmasına karşın, verilme sıklığı tartışmalı olup μg/kg tek dozdan yılda 3 kez uygulanmasına kadar değişmektedir. Optimal tedavi süresi konusunda fikir birliği yoktur. Tek doz ivermektinle tedavi edilen hastaların 1/3 kadarı tam kür sağlayabilmiştir. İvermektinle hızlıca deride mikrofilaryal sayılarında düşme sağlanmasına karşın, bir yıl içinde %20 oranında tekrar aynı sayıda gözlenebilmektedir. Bu yüzden erişkin solucanın tüm erişkinlik hayat süresi olan yıl boyunca yeni tedaviler uygulanmalıdır.

İvermektin endemik bölgelerde hastalığı kontrol edebilmek için yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Erken infestasyonlarda tek doz μg/kg ivermektin 1/3 hastada tedavi edici olabilir ve 2/3 hasta ise 1 yıl içinde relaps gösterebilir. İkinci ve üçüncü dozlar ay sonra sırasıyla uygulanmalıdır.  Kaşıntı, tipik döküntü veya eozinofili olan hastalarda aylık aralarla yeni dozların uygulanması önerilmektedir. Onkoserkiyasiste standart ivermektin tedavisi μg/kg oral ivermektin olup aylarda tekrar uygulanması gereklidir. Hayli lipofilik olan ivermektin tek doz uygulamada etkili olarak mikrofilaryaları öldürebilmektedir. Aynı zamanda onkoserkiya volvulusa karşı konak immun yanıtını da arttırır.  İvermektin alımından 1 yıl sonra bile deri mikrofilarya yoğunluğu en az %20 tedavi öncesi seviyelerde olduğundan erişkin solucanların yaşam süresi boyunca uygulanması önerilir.  Yüksek doz μgr/kg ivermektin, μgr/kg dozla eşit etkinlikte bulunmuştur ve daha zararlı olabilir. İvermektin ve albendazol kombinasyonu güvenli olmasına karşın etkinlik farkı bulunmamaktadır.

Profilaktik amaçlı ivermektin kullanımının ise etkili olmadığı belirlenmiştir. 

Kutanöz Larva Migrans

Kutanöz larva migrans nematodların deriye epidermal migrasyonu sonucu oluşurken, en sık etkeni çengel şeklinde gözlenen kancalı kurt Ankilostoma braziliens’tir. Bu deri infestasyonu en sık subtropikal bölgelerde görülürken, endemik olarak Karayipler, Orta Amerika, Güney Amerika, Güneydoğu Asya ve Afrika’ da gözlenebilir. Çıplak ayakla yürümek, olguların %95’inde risk faktörüdür. Endemik alanları ziyaret eden turistlerde ise % oranında seyahat ilişkili hastalık olarak gözlenmektedir.

Erişkin kancalıkurtlar kedi ve köpek barsağında yaşarken, kurt yumurtaları feçesleriyle atılır. Yumurtalar ıslak toprakta hayatta kalıp, infektif 3. evre larva formuna yaklaşık bir haftada dönüşür. Larva konağa geçtikten sonra uygun penetrasyon bölgesinde deriye geçer. Tinea pedis gibi deri defektleri bunu kolaylaştırırken, bu zorunlu bir durum da değildir. Penetrasyondan birkaç saat sonra kırmızı papül ve nonspesifik dermatit gelişir. Sonraki gün için de sürüngen şeklinde erupsiyon mm genişlikte eritematöz, eleve ve serpentin yollar şeklinde ortaya çıkar. Larva tipine bağlı, günde birkaç mm veya birkaç cm şeklinde larva ilerler. Lezyonlar genellikle ayak, karın, kalça, el ve genital bölgede gözlenirken, herhangi bir yerde de oluşabilir.

Kutanöz larva migranslı olguların %80 kadarında kaşıntı oluşabilir. Kutanöz larva migrans tanısı klinik belirtiler ve hasta hikayesi ile konabilmektedir. Larva tüm hayat döngüsünü insanda tamamlayamaz ve genellikle birkaç ay içinde ölür. Kendini sınırlayan bir hastalık olmasına karşın, şiddetli kaşıntı ve sekonder infeksiyon nedeniyle sıklıkla tedavi edilir. İvermektin μgr/kg tek doz şeklinde seçilecek ilaç iken, alternatif olarak albendazol gibi ilaçlar da kullanılabilir. Oral antihistaminik ve topikal steroidler kaşıntıyı azaltabilmektedir. Oral antibiyotikler ise stafilokok ve streptokoklara bağlı sekonder bakteriyel infeksiyonda önerilmektedir. Diğer komplikasyonları arasında şiddetli vezikülobüllöz lezyonlar veya pomfoliks % olguda gözlenebilir. Follikülit, eritema multiforme ve eozinofilik enterit oluşabilir. Çok nadiren visseral larva yayılımına bağlı kutanöz larva migrans Löffler sendromu şeklinde komplike olabilir. Değişik parazitlerin pulmoner larval migrasyonu sonucu gelişen tip 1 reaksiyon olduğu düşünülen bu tabloda, migratuvar pulmoner eozinofilik infiltratlar, periferal eozinofili, kırgınlık, ateş ve öksürük meydana gelir. Bu tabloda ivermektin tedavisi etkili olabilmektedir. Radyografide ince miliyer nodüller veya diffüz retikülonodüler intersitisiyel opasiteler gözlenebilir. Filaryal larvaların balgam, bronşiyal yıkama sıvısı veya akciğer biyopsisi ile gözlenmesi Löffler sendromu tanısı için gereklidir. Löffler sendromu tedavisinde ise ivermektin gibi antihelmintik ajanlar dışında oral ve inhaler kortikosteroidler kullanılabilmektedir. Bazen belirtileri spontan gerileyebilmesine karşın, nadiren uzun dönem komplikasyon olarak akciğer fibrozisi ve akciğer yetmezliği gelişebilir.

Genellikle Ankilostoma braziliens’in yol açtığı hayvan kancalı kurtlarının hastalığı olan kutanöz larva migrans tek doz 12 mg (μg/kg) ivermektinle başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir. Kaşıntı her hastada tamamen gerilerken, larvanın tünellerde ilerlemesi 48 saat sonra durmaktadır. Eğer 1- 2 takviye dozu uygulanırsa kür oranı %97’ye çıkmıştır.

Kutanöz Larva Kurrens- Strongyloidosis

Strongyloidosisin akut ve kronik evrelerinde ivermektin ilk seçenek olarak öne çıkmakta. Larva kurrens strogiyloidiyasisin deri belirtisi. Larva kurrensin klinik belirtileri ve pozitif gayta Strongiyloides sterkoralis testi sonrası 1 gün 12 mg yada ardışık 2 gün toplam 24 mg oral ivermektinle tedavi uygulanmakta.

Miyasis

Kutanöz miyasis insanların karasinek-"Musca domestica" larvalarıyla infestasyonudur. Bu hastalıktat ivermektin; deri alanının ivermektib solüsyon ile yıkanması, topikal ve sistemik kullanımı şeklinde kullanılmakta. deri lezyonlarında miyazislerin çıkarılması sonrası 24 saat arayla 2 doz 6 mg ivermektin kullanılmakta.  i,Kokliomiyia hominivoraks’ta μg/kg propilen glikol içinde topikal %1 ivermektin kremle iki saat topikal tedavi, Dermatobiya hominis’in yol açtığı furonküler miyasisli hasta %10 propilen glikol solventi içinde topikal ivermektinle iki saat boyunca topikal tedavi, H. lineatum’un yol açtığı miyasiste tek doz μg/kg ivermektin  etkili bulunmuş.

Filaryasis

 "Filarya bankrofti" ve "Wuchereria malay"i gibi filaryal parazitlerin yol açtığı enfeksiyon olup, taşıyıcıları "Culex, Anopheles, Aedes ve Mansonia" gibi sivrisineklerdir. Bulaşma sonrası klinik belirtileri arasında uzun süre geçmekte ve sonrasında bacaklarda akut lenfanjit, lenfadenit, orşit ve son evrede oluşan elefantiyasis tablosu yer almaktadır. Filaryasisli hastalar oral – µg/kg yüksek dozlarda ivermektinle tedavi edildiğinde mikrofilaryalar geçici olarak kaybolur(3 aydan uzun süre). Ancak ivermektin mikrofilarialara etki gösterirken erişkin solucanlara etkili olmadığı için  mutlaka tekrarlayan uygulamalar gerekmektedir.  İvermektinin dietilkarbanazinle-DEC kombinasyonu, tek başına uygulamalara göre Filarya bankrofti ve Wuchereria malayi mikrofilaremi azalmasında daha etkili olabilmektedir. Endemik bölgelerde yılda iki kez yüksek doz albendazol ve ivermktin kullanılmakta. 

 

Loiyasis, Loa Loa 

Atsineği loa-loa taşıyıcısı olup, krizoblar geçici prurigo nodülaris benzeri kol-bacaklarda ve göz çevresinde şişliklere yol açmaktadır. İvermektin loiyasis tedavisinde tek doz ve µg/kg yüksek dozlarda hayli etkili olmakta.

Rozasea

Rozasea farklı klinik belirtileri ile sık gözlenen bir deri hastalığı. İvermektin tedavisi başarılı bulunmuş ve yılında topikal kullanımı Amerika FDA onamı almış.Rosacea kliniğinde özellikle İnflamatuvar reaksiyonlarda "Demodeks follikülarum" ektoparazitin tartışmalı olmakla birlikte  varlığı önemli olup oral veya topikal ivermektin bu hastalarda faydalı olabilmektedir. İvermektinin demodeksler üzerinde bu güçlü akarisit özellikleri yanında antiinflamatuar etkilerininde roza kliniğinde faydaları bildirilmekte. Topikal %1 ivermektin rosaceada oral ivermektinden daha hızlı etkide bulunmuş ve topikal permetrine eşit etkinlik sağlayabilmiş. Son yıllarda ivermektin + niasinamid + oksimetazol rosaceada birlikte topikal olarak kullanılmakta.

 

Demodeks İnfestasyonu

Demodeks follikülarum insan derisinde normalde bulunabilmekte. Ancak sayılarının artışı ile gelişen demodesiozis tablosu gözde blefarit, dış kulak yolu enfeksiyonları, akne, peroral dermatitise neden monash.pwde deri ve vücut immun sistem bu paraziti kontro altına alabilirken immunsuprese hastalarda yüzde veya vücutta demodesiozis tablosu gelişebilmektedir(lösemi ve HIV pozifliğinde). Demodesioziste sistemik oral yolla μg/kg tek doz ivermektinle tedavi edilebilmekte. Klinik tekrarlarında kullanılabilmekte. Papülopüstüler akne-rozasea benzeri yüz demodisikosis olgularında oral ivermektin ve topikal permetrin kombinasyonu ile tedavi uygulanmakta.

 

 Parazitik Orjinli Diğer Hastalıklar

Toksokara kanis antikoru olan kronik ürtikerli hastalarda ivermektinle tedavi edildiğinde bir yıllık takipte orta düzeyde düzelme sağlanmıştır. Hayvan uyuzları da insan bulaşı açısından ivermektinle tedavi edilebilmektedir.


Uzmanı uyardı: Uyuza karşı güçlü bir silahımız var

Tarihin en eski hastalıkları arasında yer alan ve günümüzde halen insanlar arasında yaygın olarak görülen uyuz hastalığı tüm dünyada artışını sürdürüyor. Türkiye’deki uyuz vakalarında son yılda, geçmişe oranla ciddi bir artış yaşandığını söyleyen  Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, deprem sonrasında afet bölgesindeki yaşam koşullarında yaşanan aksaklıkların, hijyen kurallarının yeterince uygulanamamasının ve toplu yaşam gibi koşulların bulaşıcılığı yüksek uyuz hastalığının artışında önemli bir etken olacağının altını çizdi.   

Prof. Dr. Kutluay, uyuz hastalığı teşhisi konulan bir kişinin aile bireylerinin, aynı evi, ortamı paylaştığı veya sürekli temas halinde olduğu kişilerin de eş zamanlı olarak tedavi edilmesi gerektiğini kaydetti.   

“UYUZ, BİRİNE BULAŞTIĞINDA BELİRTİLERİ HEMEN ÇIKMIYOR”  

Son yıllarda Dünya Sağlık Örgütünün ‘ihmal edilmiş tropikal hastalık’ olarak tanımladığı ve Türkiye’de de pandemi sonrası yüzde 50 artış yaşanan uyuz hastalığı salgın şeklinde varlığını sürdürmeye devam ediyor. Uyuz hastalığı ve hastalığın yayılma hızı ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Kutlubay, konuyla ilgili şunları söyledi:  

“Uyuz yaklaşık 0,2 milimetre büyüklüğünde, kirli beyaz renkte bir parazittir. Özellikle, ellerde, parmak aralarında, el bileğinde, vücudun kıvrım bölgelerinde, erkeklerin genital bölgelerinde; penis ve torbalarda, kadınların meme başı bölgelerinde karşımıza çıkar. Kimi zaman kaşıntılı ve kırmızımtırak döküntü şeklinde kimi zamansa el parmak aralarında veya el bileğinde su toplayan kabarcıklar şeklinde meydana gelir. Ya da tünel dediğimiz deri altında milimetre uzunluğunda deriden kabarık çizgiler şeklinde oluşabilir.

Uyuz, direkt parazitin bulaşmasıyla ortaya çıkar. Bir kişiden başka bir kişiye bulaşması için en az 15 dakika sıkı bir temas şarttır. Tokalaşma ve saniye yan yana durma ile kolay kolay bulaşmaz. Uyuzun bulaşması için aynı yatakta yatmak, sarılmak, yan yana oturmak, tokalaşmak gibi temas gerekiyor. Ayrıca uyuz hastalığına yakalanmış birinin eşyasını yıkamadan kullanırsanız ya da yatağında yatarsanız hastalığın size de bulaşma riski var. Uyuz, birine bulaştığında belirtileri hemen çıkmıyor. Kaşıntının ve belirtilerin ortaya çıkması için en az 15 günlük bir süre geçmesi gerekiyor, 2’nci ya da 3’üncü kez uyuza yakalanmanız durumunda bu süre 48 ya da 24 saate kadar inebiliyor.”  

'SON BİRKAÇ YILDIR PİYASADAKİ İLAÇLARA KARŞI BİR DİRENÇ MEVCUT'

Son birkaç yıldır uyuz vakalarının daha sık görülmeye başladığını belirten Prof. Dr. Kutluay, “Özellikle ay içinde uyuz belirtileri ve uyuz tanısıyla bize gelen çok fazla hasta var. Son birkaç yıldır piyasada mevcut olan ilaçlara karşı bir direnç mevcut. Aslında hastalara doğru tanı konuluyor, hastalar doğru ilaçları kullanıyor ama bahsi geçen direnç yüzünden ilaçlar fayda etmediği için tam tedavi gerçekleşmiyor. Yarım tedavi yapıldığı zaman da hastalar uyuzu kolay bir şekilde hem ailelerine hem de yakın çevrelerine bulaştırıyorlar.

Bana doktora gitmiş, doğru tedavi almış ama buna rağmen iyileşmeyen birçok hasta geliyor. Biz uyuzun tedavisi için Majistral dediğimiz yapma ilaçlar yaptırırdık ve hala da yaptırıyoruz. Bahsi geçen yapma ilaçların içinde kükürt, katran gibi maddeler vardır, bundan dolayı kötü koksa dahi uyuzu iyi tedavi eder. Hastalarımıza bunları kullandırtıyorduk, bunlar sayesinde de tedavileri gerçekleşiyordu” şeklinde konuştu.  

'BİR İLAÇ SAYESİNDE UYUZU TEDAVİ EDEBİLİYORUZ'

Kutlubay uyuz hastalığının tedavisiyle ilgili yeni bir gelişme olduğunu belirtti:  

Türkiye piyasasına giren bir ilaç sayesinde ağızdan uyuzu tedavi edebiliyoruz. Bu ilacın, 15 kilogramın altına verememe, çocuklarda kullanabilme, her 15 kilograma bir tablet verme gibi belirli kuralları var. Ana maddesi ivermektindir ve bu madde değişik hastalıklarda kullanılan etkili bir maddedir. İvermektini hap olarak kullanarak uyuzu içerden yok edebilir ve henüz direnç gelişmediği için etkinliğinden sonuna kadar faydalanabilirsiniz.

İhtiyaca göre 1 hafta 10 gün sonra aynı dozu tekrar kullanabilir hatta ivermektin tabletini isterseniz solisyon olarak eczacıya hazırlatabilir ve beraberinde ondan da yararlanabilirsiniz. Daha önce piyasadaki ilaçlara karşı bir direnç olduğundan bahsetmiştik. Etkileri çok zayıftı ama ivermektine karşı herhangi bir direnç gelişmediğinden dolayı şu an da uyuza karşı elimizde güçlü bir silahımız var. Bir aydan fazla süredir eczanelerde mevcut. Reçete ettiğiniz müddetçe eczacılardan rahatlıkla temin edebilirsiniz. Diğer tedavilerle hastaları ne kadar çok uğraştırırsanız bu ilaç ile o kadar kısa sürede tedavi edebiliyorsunuz.”  

'BU BELİRTİLER VARSA YÜZDE UYUZDUR'

Uyuz hastalığının belirtilerine ve çeşitlerine de değinen Prof. Dr. Kutluay, “Uyuz hastalığının en önemli özelliği gece kaşıntısıdır. Dişi parazitler genelde geceleri tünel kazma işini yapar. Bu yüzden hastayı gece uyutmaz ya da uykudan uyandırır, bütün gece kaşındırır. Gece kaşıntısı uyuzda esastır. Bir kişide gece kaşıntısı; parmak aralarında, el bileklerinde vücudun kıvrım yerlerinde ya da erkeklerin genital bölgesinde birtakım döküntü, kızarıklık ve kaşıntı izi varsa bu hasta yüzde uyuzdur” dedi.  

'TIRNAĞINIZLA ONU ÖLDÜRÜYORSUNUZ'

Prof. Dr. Kutluay, Uyuz hastalığının bir başka çeşidi olan Hiperkeratotik uyuz ile ilgili de şu bilgilendirmelerde bulundu:  

“Bağışıklık sistemi düşük, HIV pozitif, AIDS, ağız yoluyla kortizon kullanan hastalarda kişinin kaşıntısı ya çok gelişir ya da hiç gelişmez. Kaşıntı bir savunma mekanizmasıdır.Kaşıyarak paraziti vücuttan uzaklaştırıyor, tırnağınızla onu öldürüyorsunuz. Hiperkeratotik uyuz hastalarında ise kaşıntı gelişmez. Bu yüzden parazitin sayısı milyonları bulabiliyor, vücuttaki döküntüler de yaygın kabuklu yaralar tarzında oluşabiliyor. Hiperkeratotik uyuzun tedavisinde de kesinlikle ivermektin kullanılmalıdır.”  


uyuzParazitivermektinkaşıntı

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır