ispirto dis agrisina iyi gelir mi / İspirto ve aspirin karışımı neye iyi geliyor? - Sorcev

Ispirto Dis Agrisina Iyi Gelir Mi

ispirto dis agrisina iyi gelir mi

Böcek ısırığına tükürük, diş ağrısına ispirto?

Geleneksel sağlık uygulamaları özellikle kırsal kesimde çok yaygın. Ancak eski devirlerden gelen bu yöntemler, tıbbi açıdan riskler taşıyabiliyor.

- Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi'nin bilimsel çalışmasıyla ilgili bilgilere göre, sağlık hizmetlerinden ve teknolojik yeniliklerden yeterince yararlanamayan, maddi imkansızlık veya başka sebeplerle doktora gidemeyen veya gitmek istemeyen kırsal alandaki ağırlıkla yaşlı kesim, nesiller boyunca aktarılan geleneksel tedavi yöntemlerini sürdürüyor.

Çalışmalara göre, kırsal alandaki yaşlıların önemli kısmı mide ağrısı, soğuk algınlığı, kabızlık, yüksek ateş, öksürük, arpacık, diş ağrısı, böcek ısırığı, siğil, yanık ve baş ağrısında geleneksel yöntemlere başvuruyor.

Mide sorunlarında süt, ayran, nane, şerbet gibi soğuk içecekler ile papatya, ıhlamur, maydanoz kaynatılması tercih edilirken, bal ve yoğurt da tüketiliyor. Mide sorununa geleneksel tedavilere dış kaynaklarda da rastlanırken, İtalya'da defne yaprağı ve şekerle karıştırılmış su, Jamaika'da karahindiba ve zencefil çayı, Hindistan'da ayran, Hırvatistan'da papatya, Yunanistan'da ballı nane, Polonya'da nane, İngiltere'de anason ve çilek sapından çaylar tercih ediliyor.

NİŞAN YÜZÜĞÜNÜ ARPACIĞA SÜRME

Yaygın sağlık sorunlarında başvurulan geleneksel yöntemler arasında arpacığa müdahale dikkati çekiyor. Buna göre ısıtılmış odun, hamur koyma; çay buharına tutma; köpek dışkısı şeker, sarımsak ve nişan yüzüğü sürme şeklindeki tedavi yöntemleri, arpacık için tercih ediliyor.

Aynı uygulamanın Rusya'da da yapıldığı, nikah yüzüğüyle ovulan arpacık için üç kez tükürmenin geleneksel tedavi yaklaşımı olarak benimsendiği bildiriliyor. Soğuk algınlığında terleme ve nane limon kaynatma en belirgin tedavi yöntemi olarak öne çıkarken, yüksek ateşte limonlu çay, soğuk uygulama ve sırta bardak çekme, sirkeli bez tedavi yöntemi olarak uygulanıyor.

Bal, et ve ceviz içi yeme kabızlık için kullanılıyor. Bu hastalıkta sabunun fitil şeklinde kullanımı, anüsten zeytinyağlı gazete sokulması, kuru kınanın kara üzümle kaynatılıp içilmesi de tedavi yöntemleri arasında yer alıyor.

ÖKSÜRÜĞE GAZ YAĞI VE ŞEKER

Siğil için dua ve yakma, böcek ısırması için ısırılan bölgeye tükürme, şeker, yoğurt, kolonya, çamur ve paslı demir sürme, geleneksel tedavi yöntemleri arasında bulunuyor. Yanıkta diş macunu, yoğurt, çamur, kireç kaymağı, tereyağı, demir pası ve tuzu kullanılması, havacıva otunun tavada inek yağına katılarak merhem yapılması gibi uygulamalar yer alırken, baş ağrısında başı sıkıca bağlama, kuvvetlice saçı çekme, alnı jiletle kesip kan akıtma, diş ağrısında ise diş üzerine ispirto, kolonya, akü asidi, tütün, yabani ot uygulamalarına rastlanıyor. Öksürüğü olan kişiye gaz yağını şekere damlatıp yedirme, sırta ve göğse bal ve nanenin yanı sıra toprak sarma, ispirto ve gaz yağı sürme, ısıtılmış havlu ve gazete koyma, boyuna anahtar asma gibi geleneksel uygulama yapılması da bilim adamlarınca saptanan yöntemler arasında bulunuyor. Bu hastalığa yönelik olarak yurt dışındaki uygulamalar arasında İngiltere'de göğüs üzerine plastik torba içinde formaldehit kristalleri konulması, Çin'de madeni parayla sırtın ovulması, İtalya'da göğüse sıcak tuğla ile tedavi, bildirilen yöntemler arasında yer alıyor.

21. YÜZYIL TÜRKİYE'SİNDE

Avrupa Acil Tıp Birliği Başkan Vekili Dr. Ülkümen Rodoplu, geleneksel tedavi yöntemlerine, ilk kez Niğde Aksaray'a bağlı Topakkaya beldesinde mesleğe yeni başladığı sırada rastladığını, yeni doğan bebeğin bezine sıcak tutması için konulan kil nedeniyle tetanos olduğunu belirlediklerini kaydetti.

Nesilden nesile aktarılan geleneksel tedavi yöntemlerini, doğruluk payı bulunan ve sağlık açısından zararlı olabilecek şeklinde ikiye ayırdıklarını ifade eden Dr. Rodoplu, yüksek ateşte nane, limon gibi sıvı kaybını giderici müdahalenin yerinde olduğunu söyledi. Dr. Rodoplu, yanık için yoğurt, diş macunu, kabızlıkta sabundan fitil, böcek ısırığında veya yılan zehirlemelerinde yaraya tükürülmesi, baş ağrısında kan akıtılması gibi uygulamaların ise sağlık açısından önemli riskler yaratabileceğini belirtti.

Dr. Ülkümen Rodoplu, bu tür müdahalelerin enfeksiyondan atardamar kesilmesine kadar önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğini, yanıklarda deride kalan izlerin büyük çoğunluğunun bu yöntemlerden kaynaklandığını ifade ederek, şöyle devam etti:

''Geleneksel tedavi yöntemlerini, sağlık açısından risk oluşturacak zararlara yol açacağı, erken tedaviyi geciktirici niteliği nedeniyle önermiyoruz. 21. yüzyılda yaşıyoruz. Ülkemizin her noktasında ambulans istasyonları, yakınlarında acil servisler var. Türkiye'de artık ulaşılamayan, girilemeyen hiç bir nokta bulunmamaktadır. Bunun için artık bu yöntemlerin terk edilmesi, insanlarımıza ilköğretim çağından itibaren sağlık eğitimleri verilmesi gerektiğine inanıyorum.''

Bu Habere Tepkiniz

Arpacık Tedavisi: Arpacık Nasıl Geçer?

Arpacık; göz kapağı çevresinde ortaya çıkan, çıban ya da sivilce gibi görünen, iltihaplı ve ağrılı bir şişliktir. Genellikle gözün dış kısmında, göz kapağının üstünde ortaya çıksa da nadiren göz kapağının içinde de görülebilir.

Arpacık Nedir?

Arpacıklar, göz kapağındaki yağ bezlerinin ya da kirpik kökünün enfeksiyonu sonucu gelişir. Enfeksiyona genellikle stafilokok bakterileri neden olur. Bu enfeksiyon; temiz olmayan ellerin göz bölgesine götürülmesi, kontakt lens ya da kozmetik ürünlerin kullanımında hijyene dikkat edilmemesi sonucu gelişebilir. Sık görülen bir göz enfeksiyonudur. Her yaşta görülebilir. Arpacık kişinin hayatı boyunca birkaç defa tekrarlayabilir.

Arpacık Belirtileri Nelerdir?

Arpacık çok karakteristik belirtileri olan bir enfeksiyondur. Göz kapağı üzerinde kırmızı, sivilceye benzer, ağrılı bir şişlik ile kendini gösterir. Göz çevresinde ve göz kapağında ağrı, şişkinlik ve gözde sulanmaya neden olur. Çıkan yumrunun merkezinde iltihaba benzer beyaz bir nokta bulunabilir. Tüm göz kapağının şişmesine de neden olabilir. Arpacık çoğunlukla tek gözü etkiler. Ancak tek gözde aynı zamanda birden fazla arpacık çıkması da mümkündür.

Arpacık, göz enfeksiyonları arasında en sık rastlananlardan biridir. Bazen belirtileri benzerlik gösteren ancak arpacık kadar yoğun ağrı yapmayan diğer enfeksiyonlarla karıştırılabilir. Göz kapağında kızarıklık ve yumru olarak görülen şalazyon bunlardan biridir. Şalazyon genellikle ağrı yapmayan bir yumru olarak ortaya çıkar. Bastırıldığında serttir. Kirpik diplerindeki yağ bezlerinin tıkanması sonucu oluşur ve arpacıktan farklı olarak çoğunlukla göz kapağının iç kısmında gelişir. Şalazyon ve arpacık farklı sebeplere bağlı olarak ortaya çıkmalarına rağmen genellikle benzer şekilde tedavi edilir.

Diğer sık karşılaşılan göz enfeksiyonları ise blefarit ve konjonktivittir. Şayet gözde kızarıklık varsa, ancak içi iltihap dolu bir şişkinlik söz konusu değilse ve sulanma görülüyorsa blefarit ya da konjonktivitten şüphelenmek gerekir. Blefarit kirpik diplerinde görülen bir rahatsızlıktır. Konjonkitivit ise bakteriyel ya da viral olabilen bir göz enfeksiyonudur.

Arpacık Nasıl Tedavi Edilir?

Arpacık sık karşılaşılan bir enfeksiyondur ve çoğu zaman kendiliğinden kaybolur. Arpacığın çıkacağı hissedildiğinde ya da bölgedeki şişkinliğin farkına varıldığında ılık ve nemli bir bez ile bölgeye kompres yapmak iyileşme sürecini hızlandırıp bölgedeki hassasiyeti ve ağrıyı azaltabilir. Bu kompresin, arpacık varlığını sürdürdüğü müddetçe, günde birkaç kez 5-10 dakika uygulanması yeterlidir. Ağrıyı dindirmek için ağrı kesiciler de kullanılabilir.

Ancak arpacıkta 48 saat içinde bir iyileşme görülmezse, kızarıklık ve şişkinlik göz kapağının tamamına ve yanak bölgesine doğru yayılırsa ya da görmede bozukluk gelişirse bir doktora görünmekte fayda vardır. Bu gibi durumlarda antibiyotik tedavisi yapılabilir ya da arpacığın içindeki iltihabın boşaltılması için cerrahi müdahalede bulunulabilir.

Arpacık çıktığında elleri göze götürmekten kaçınmak ve kontakt lens kullanmaya ara vermek gereklidir. Çıkan yumru bir sivilce gibi görünebilir ancak kolay iyileşeceğini düşünerek sıkılmaya çalışılmamalıdır. Bu, enfeksiyonun dağılmasına sebep olabilir.

Arpacığın daha hızlı iyileşmesi ve enfeksiyonun dağılmasını önlemek için aşağıdaki yöntemler uygulanabilir:

•Ellerinizi yıkadıktan sonra temiz bir havlu ya da bezi ılık suya bastırıp arpacığın üzerinde 5-10 dakika süre ile kompres yapın.

•Sonrasında parmağınızı arpacığın üzerinde gezdirerek tıkanmış olan kanalın açılması için hafifçe masaj yapın.

•Arpacık çıktığında ellerinizi, yüzünüzü ve göz bölgenizi temiz tutun.

•Gözlerdeki çapakları temizleyin.

•Ilık kompresi her defasında temizlenen bir bez ile gün içinde birkaç defa tekrarlayın.

Risk Faktörleri Nelerdir?

Enfeksiyon ortadan kalkana kadar makyaj malzemesi kullanılmamalı; başkaları ile makyaj uygulama aparatı, havlu vb. kişisel ürünler paylaşılmamalıdır. Özellikle kontakt lens kullanımında el hijyenine özen gösterilmeli ve lenslerin süresi dolduğunda kullanımı bırakılmalıdır. Bu noktalara dikkat etmemek, gözlerde arpacık dışında diğer göz enfeksiyonlarının oluşmasına da sebep olabilir.

Elin sürekli göz bölgesine götürülmesi ve temiz olmayan ellerle gözlerin ovuşturulması, gece uyurken makyajın çıkarılmaması, zamanı geçmiş kozmetik ürünlerin göz bölgesinde kullanılmaya devam edilmesi de arpacık ve diğer enfeksiyonların riskini artırır.

Buna ek olarak, göz içinde ya da göz kapağındaki diğer enfeksiyonların varlığı ve uzun süre tedavi edilmeden bırakılması da gözü diğer enfeksiyonlara açık hale getirir.

Göz kapağında kronik enflamasyon ya da blefaritin varlığı da arpacık riskini artıran faktörlerdendir. Yüzde bölgesel kızarıklıklar olarak ortaya çıkan bir cilt hastalığı olan rozasea (gül hastalığı) da arpacık oluşumunu tetikleyebilir.

Arpacık Çıkmasını Engellemek İçin Ne Yapılmalıdır?

Arpacıktan korunmak için ellerin düzenli olarak su ve sabunla yıkanması ya da su ve sabunun var olmadığı durumlarda alkol bazlı bir dezenfektan kullanılması gerekmektedir. Ellerin yüze ve göze götürülmesinden kaçınılmalıdır.

Kozmetik ürünlerin ve kontakt lenslerin hijyenine dikkat edilmelidir. Kozmetik ürünleri ve uygulama aparatları kişiye özel olmalıdır ve diğer kimselerle paylaşılmamalıdır. Gözde var olan diğer enfeksiyonların tedavi edilmesi sağlanmalıdır. Ek olarak kullanılan havlunun sık değiştirilmesi, gözünde arpacık olan bir kişi ile aynı havlunun kullanılmaması gereklidir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır