Soru: Kaburga Kırığının Belirtileri Nelerdir?
Cevap: Göğüs kafesimiz önde halk arasında iman tahtası denilen ‘’Sternum’’ adlı göğüs ön kemiği, arkada omur kemikleri ve bu iki yapının arasında birbirine yatay olarak uzanan 12 çift kaburgadan oluşur. Bu yapı kemik olmasına rağmen aslında esnektir ve kaburgalar arası kaslar yardımı ile nefes alma-verme işlemine yardımcı olur. Kaburgalarımız trafik kazaları ve yüksekten düşmeye bağlı olarak kırılabildiği gibi basit düşme, çarpma, künt yaralanma gibi nedenlerle de zedelenebilmektedir. Sadece dış etkenlerle değil ileri yaşlarda kemik erimesi olan hastalarda şiddetli öksürüğe bağlı olarak da kaburga kırığı oluşmaktadır.
En önemli belirtisi kırık olan tarafta özellikle, nefes alıp vermekle gelişen şiddetli ağrıdır. Bazı kırıklarda kırık üzerine dokunulduğunda ağrı ve çıtırtı hissi alınabilir. Hasta yoğun ağrı nedeniyle nefes alırken zorlanır, uzanıp yatamaz, öksürüğünü engellemeye çalışır ve bu da balgamını çıkaramadığı için hırıltıya neden olur.
Soru: Kaburga Kırığının Teşhisi Nasıl Konur?
Cevap: Genellikle ağrıyla doktora başvuran hastanın hikayesinden yola çıkılarak şüphelenilir ve direk akciğer grafisinde kırık saptanır. Kaburga çatlaklarında ve kırılan yerin iki ucu birbirinden ayrılmamışsa röntgen filminde kırık saptanamayabilir. Ancak bu durum eşlik eden başka bulgu yoksa (akciğer sönmesi yani pnömotoraks, akciğer doku hasarı, kanama yani hemotoraks gibi…) tedavi yaklaşımını değiştirmeyeceğinden ve genelde hastanın bulgularından teşhis konulacağı için ileri tetkik gerektirmez. Diğer teşhis yöntemleri arasında ultrasonografi, bilgisayarlı göğüs tomografisi sayılabilir.
Soru: Kaburga Kırığının Tedavisi Nasıl Yapılır? Alçıya Almak Gerekir Mi?
Cevap: Kaburga kırığında tedavi ağrı kesici, kas gevşetici ve balgamın kolay çıkmasına yardımcı balgam sulandırıcı ilaçlar ile yapılır. Hastaya ıstırahat önerilir. Hafif oturur (450) pozisyonda yatması tavsiye edilir. Diğer kemiklerdeki kırıklarda kullanılan alçı tedavisi, göğüs kafesinin esnekliğinin nefes alıp-verme işlemi sırasında devam etmesi gerektiği için yapılmaz. Korse takması önerilmez. Ancak hastaya çok fazla öksürmesi gerektiğinde kırık olan tarafa eliyle ya da bir yastıkla bastırması önerilir. Genellikle hastalar ayaktan tedavi edilerek kontrole çağrılır ve en önemli tedavi ağrının uygun şekilde kontrol altına alınmasıdır. Hastayı evine gönderirken oluşabilecek komplikasyonlara karşı da uyarmak gerekir. Kırılan kaburgaların sivri ve düzensiz uç kısımları akciğere batarak kanama ve akciğer sönmesine neden olabilir. Nefes darlığında ani artış, ağrıda şiddetli yükselme gibi durumlarda kontrolü beklemeden acil servise başvurması önerilir. Ağrı kesici haplar dışında interkostal blok dediğimiz iğne ile kaburga sinirine uyuşturucu ilaç vermek hastanın ağrı kontrolünde kullanılan diğer bir yöntemdir. Özellikle 3’den fazla kırığı olan yaşlı hastaların hastanede yatarak tedavi edilmesi daha uygun olacaktır.
Kırıkların cerrahi tedavisi genellikle gerekmez. Ancak 3 veya daha fazla kaburganın 2 veya daha fazla yerinden kırılması sonucu solunum hareketleri bozulmuşsa cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi tedavide kaburgalara plak ve vida uygulanarak göğüs kafesinin stabilizasyonu yani sabitliği sağlanır.
Kaburga kırıkları akciğerde hasar yapmamışsa kemik uçlarının uçuca gelmesi ile hastanın durumuna göre en az 4 ila 6 haftada iyileşir. Ancak özellikle çok hareket eden, sigara içen ve sık öksüren kişilerde bu kırığın kaynaması gecikir. Eşlik eden akciğer hasarlarının olduğu hastalarda tam bir iyileşme 6 aya kadar sürebilir.
Göüs kafesi arsnn olas nedenleri arasnda kas spazmlar, sindirim sistemi problemleri, akcier rahatszlklar, kalp hastalklar ve stres gibi faktörler bulunabilir. Göüs kafesi ars ciddi bir durumun belirtisi olabileceinden, iddetli veya sürekli ar durumunda bir salk uzmanna bavurmak önemlidir. Doru tehis ve tedavi için uzman görüüne bavurmak, salnz korumak açsndan önemlidir.
Göüs kafesinde ar birçok farkl nedenle ortaya çkabilir. Göüs kafesinde arya neden olan baz olas faktörlerin bir özetini belirtebiliriz ancak her durum bireysel olarak deerlendirilmelidir. Göüs kafesinde iddetli veya sürekli ar yaayan kiilerin bir salk uzmanna danmas önemlidir. Doru tehis ve tedavi için profesyonel görü almak gerekmektedir. te göüs kafesinde arya yol açabilen yaygn nedenlerden bazlar:
Hareket edince göüs kafesi arsnn nedeni ciddi bir durum olabilir, bu yüzden iddetli veya sürekli ar durumunda bir salk uzmanna bavurmak önemlidir. Uzman doru tehisi koymak ve uygun tedaviyi yönlendirmek için muayene ve gerektiinde ek testler yapabilir. Hareket edince göüs kafesi arsnn birkaç olas nedeni olabilir:
Kaburga kemii ars iddetli veya sürekli devam ediyorsa keskin bir ekilde artyorsa veya nefes alma zorluu gibi dier belirtilerle birlikte görülüyorsa bir salk uzmanna bavurmanz önemlidir. Uzman doru tehisi koymak ve uygun tedaviyi yönlendirmek için gerekli incelemeleri yapabilir. Kaburga kemii ars için baz yöntemler ve önlemler aada sralanmtr:
Göüs kafesi ars için tedavi, temelde altta yatan nedenin tehisine ve tedavisine dayanr. Göüs kafesi ars ciddi bir salk sorunun belirtisiyse veya sürekli devam ediyorsa mutlaka bir salk uzmanna danmalsnz. Doru tehis ve tedavi için profesyonel yardm önemlidir. “Göüs kafesi arsna ne iyi gelir?” sorusu için genel olarak göüs kafesi arsn hafifletmek için aadaki yöntemler kullanlabilir:
Sol kaburga altnda ar birçok farkl nedenden kaynaklanabilir. Sol kaburga altnda ar nedenleri unlar olabilir:
Bu sadece baz olas nedenlerdir ve arnn doru tehis ve tedavi için bir doktora danlmas önemlidir. Doktorunuz arnn nedenini belirlemek için tbbi geçmiinizi deerlendirebilir, fiziksel muayene yapabilir ve gerektiinde ilave testler talep edebilir.
Doum sonras göüs kafesi ars genellikle geçicidir ve doal süreçlerin bir parçasdr. Ancak iddetli veya sürekli ar, ate, kzarklk veya göüslerde belirgin deiiklikler gibi belirtiler varsa bir salk uzmanna bavurmak önemlidir. Uzman doru tehisi koyabilir ve uygun tedavi veya destek salayabilir. Doumdan sonra göüs kafesi ars birkaç farkl nedenden kaynaklanabilir:
Göüs kafesi ars için bavurulabilecek birkaç farkl tbbi uzmanlk alan vardr. Hangi uzmana bavurmanz gerektii, arnn nedenini belirlemek ve doru tedaviyi almak için önemlidir. Doru tehis ve tedavi için semptomlarnz bir doktorla paylamak ve uygun uzmana yönlendirme almak önemlidir. Göüs ars için Kardiyoloji, Dahiliye ve Göüs Hastalklar Bölümüne gidilebilir. Doktorunuz salk geçmiinizi, semptomlarnz deerlendirecek ve gerekli incelemeleri yaparak doru tehisi koyabilecektir. Göüs kafesi ars durumunda bavurulabilecek baz uzmanlk alanlar:
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Çocukluktan beri birçok kişinin başına kemik çatlaması olayı gelmiştir. Günlük koşuşturma içerisinde birçok kazanın meydana gelmesi kaçınılmaz olan bir durumdur. Tabi bu kazaların sonucunda kemikte kırılma veya çatlama görülebilir. Kırık olan kemiklerde acıdan durulamadığı için kolayca anlaşılmaktadır. Kemiğin çatlayıp çatlamadığı ve çatlamış ise ne kadar sürede iyileştiği herkes tarafından merak edilmektedir.
Çatlak Kemik Tedavisi Nasıl Yapılır?
Öncelikle yaşanan kazadan dolayı kemiğin durumu incelenmelidir. Çatlak olup olmadığı tespit edildikten sonra tedavi süreci başlar. Kemik çatlaması, kemiğin kırılmaya yakın olduğu ancak tamamen kırılmadığı durumları ifade etmektedir. Çatlayan kemik müdahale edilmezse daha kötü bir duruma gelebilir.
Çatlak kemik belirtileri:
● Çatlak kemik ilk önce çok şişmez ancak daha sonra şişlik belli olmaya başlar,
● Çatlak olan yerde darbe izi oluşur,
● Ağrı başlayarak çatlak olan yerde uyuşma başlar.
Çatlak kemiğin tedavisi kendi kendinize yapacağınız bir tedavi değildir. Bu yüzden tedaviyi yaptırmak için en yakın hastane veya doktora başvurmanız gerekmektedir. Erken müdahale ile ağrınız azalarak çatlak kemik alçıya alınır. Bu sayede kemiğin kaynayarak iyileşmesi beklenir. Bazı durumlarda ise alçıya herke kalmadan sargı ile çatlak olan yer kontrol altına alınabilir. Tabi çatlak olan yerin alçıya alınması daha sağlıklı bir yöntem olacaktır.
Çatlak Kemiğin İyileşme Süresi Ne kadardır?
Çatlak kemiğin iyileşme süresi yaşa göre değişiklik göstermektedir. İyileşme süresi genel olarak 4 ile 6 hafta arasında değişmektedir. Bu süre zarfında çatlak olan kemik eski haline kavuşabilir ve herhangi bir ağrınız kalmaz.
İlk zamanlar şişlik oluşan ve ağrı ortaya çıkan bölge tedavi süresi geçtikçe normale dönmeye başlar. Tedavi bittiğinde ise şişlik inmiş ve ağrı tamamen ortadan kalkmış olacaktır. Tabi tedavi bitiminde bir süre kontrollü olmanızda fayda vardır. Yeni iyileşen kemik hassas olur ve tedavi biter bitmez çatlak olan yeri zorlarsanız eğer daha kötü bir durumla karşılaşabilirsiniz.
Kemikte çatlak olan kişiler tedavisinin ardından çatlak olan yeri iyi bir şekilde korumalıdır. Aşırı hareketten kaçınılmalıdır. Ayrıca kalsiyum yönünden zengin besinler tüketilmelidir. Kemik gelişimini destekleyici ürünler ile daha kısa zamanda sağlığınıza kavuşabilirsiniz.
Akupunktur Tedavisi uygulamasında rahatsızlığın durumuna göre Kulak Akupunkturu ya da Vücut Akupunkturu yapılmaktadır. Bazı durumlarda iki yöntem birlikte de uygulanabilmektedir.
Akupunktur birçok rahatsızlığın tedavisinde uygulanabilmektedir. Başlıca kullanım alanları olarak;
Akupunktur uygulamasında kişiye özel, steril tek kullanımlık iğneler kullanılmaktadır.
Akupunktur tedavisi sırasında vücuda ilaç ya da kimyasal madde enjekte edilmediği için hiçbir yan etkisi yoktur.
Akupunktur iğneleri çok çeşitli boylarda çok çeşitli kalınlıklarda ve çok farklı materyallerden yapılabilir. Akupunktur iğneleri 1 mm uzunluktan, 40 mm ye kadar çeşitli uzunluklarda ve farklı materyallerden üretilmiştir. Bazı iğneler çelikten üretilirken bazı iğnelerde gümüş kaplıdır. Akupunktur iğnelerini bir diğer türlü ise kulak akupunkturu iğneleridir. Bu iğneler yapışkan bir bandı üzerine yapıştırılmış ve bu yapışkan bant sayesinde kulağa çok kolat uygulanır ve kulaktan çok kolay bir şekilde çıkartılır.
Akupunktur her zaman iğneyle yapılan bir işlem de değildir, çok çeşitli bitki tohumlarını gene yapışkan bir bant üzerine yapıştırılak genellikle kulağa uygulanması yöntemiyle de yapılır.
Akupunktur da ana mantığı cilt altında bulunan dokunma hücrelerini aktiflenmesidir. Bu dokunma hücrelere bazen iğneyle, bazen basınç yoluyla bazende çeşitli moleküllerle uyarılarak aktifleştirilebilir.
Kulak akupunkturu uygulaması kulak memesini bir insan başı olarak kulağın en üst kısmında ayaklar olarak kabul ettiğimizde, kulağın iç kısmında yer alan iç halkayı da omurgamız olarak kabul edebiliriz.
Bu felsefeyle kulakta ters şekilde yer almış baş aşağıda, ayakları yukarda bir insan figürü olduğunu düşünebilirsiniz. Aynı vücut akupunkturunda olduğunu gibi ilgili bölgeler ilgili rahatsızlıklara göre iğnelerinir.
Akupunktur uygulaması sadece ağrı olan ya da hastalık olan bölgeye iğne batırmak olarak düşünmemek gerekir. Akupunkturda hem yakın noktalar, hem de uzak noktalara iğneler batırılarak yapılan bir uygulamadır.
Örnek vermek gerekirse; iç organlarımızı ilgilendiren her rahatsızlıkta hem eller hem ayaklar bazen baş bölgesinde iğnelenmesi gerekir.
Akupunktur ana felsefe olarak ellerde başlayan ve biten altı meridyen, kollarda başlayan ve biten altı meridyen olduğunu düşünür. Bu altışar meridyenin de üçü ellerde biter, üç ayaklarda biter ve üç ellerine başla, üçü de ayaklarda başlar. İşte bu altı meridyen arasındaki enerji yollaklarını düzenlenmesi organize edilmesi olayı akupunkturun ana felsefesidir. Kulak akapunkturunda da benzer bir durum mevcut.
Akupunktur uygulaması vücutta çok farklı bölgelere uygulanabilmektedir. En yaygın olunan olarak bilinen kulak ve vücut akapunktur dışında bir çok akupunktur türü vardır.
Akupunktur baz bölgeleri vücudumuzun bir yansıması olarak kabul eder. Bu bölgeler saçlı derimiz, kulaklarımız, sternum denen kaburgaların ön hattı birleştiği kemik, el ve ayaklardır. Bu bölgelerin tamamında vücudumuzun tüm organlarını tüm uzullarının birer temsili bulunmaktadır. Yani akupunktur uygulaması tüm vücutta yapıldığı gibi bu sayılan bölgelere de birer mikro sistem şeklinde de uygulama yapılabilir.
Akupunktur uygulaması bir iğne yardımıyla uygulanabilir. Aynı zamanda kulağa yerleştirilen çok küçük mikro iğneler yardımıyla da uygulandığı olur. Bazen gene kulağa olmak üzere bitki tohumları da kullanılabilir. İğneler 1 mm uzunluğunda dört santim uzunluğa kadar değişiklik gösterebilir. İğneler genellikle Çelik’ten üretilen iğneler olup bazı iğneler de dışı gümüş kaplıdır.
Akupunktur uygulaması yukarda saydığımız materyalleri vücutta belli bir süre kalıp tekrar çıkartılması işlemidir. Bu süre akupunktur iğnelerin de 20 dakika iken akupunktur tohum ve kulak iğnelerin de her seans uygulanan bir sonraki seans çıkartılmak şeklinde de olabilir.
Akupunktur uygulamasının en büyük faydası tamamen doğal yollarla vücudun kendisinde olan tedavi mekanizmalarını etkili hale dönüştürülmesi işlemidır. Akupunktur uygulaması yan etkisi olmayan uygulamalar arasında sayılabilir. Uygulama yerinde kızarıklık şişlik morluk dışında vücutta herhangi bir yan etki sağlamaz. Bu sebeple kimyasal ilaç uygulamalarına göre çok daha güvenlidır. Aynı zamanda akupunktur uygulaması yukarda saydığımız bir çok tedavi de etkin rol oynamaktadır. Akupunktur uygulamalarının bir tamamlayıcı tıp uygulaması olduğunu unutmadan yukarda sayılan hastalıklarda akupunkturdan destek almanız muhakkak faydası olacaktır.
Akupunktur uygulaması ortalama seans şeklinde uygulanır. Kulak akupunkturun da seans sayılarda yarı yarıya azdır. Vücut akupunkturu haftada iki ya da üç kez uygulanırken, kulak akupunkturu uygulaması haftada bir ya da iki şeklinde uygulanır. Akupunktur uygulaması en az beş hafta süren bir uygulamadır.
Akupunktur uygulamaların etkileri sekizinci, dokuzuncu SEANSLAR da başlar. İlk etkiler hemen ortaya çıksa da bu etkiler geçicidir. Hemen ortaya çıkması geçici olmasından kastınız, uygulama günü ve ertesi gün kendini iyi hissetmek ama bu etkinliğin devamlı olmamasıdır. Sekizinci, dokuzuncu seanslara gelindiğinde etki kalıcı hale gelmeye başlar. Etkinin bir ömür boyu kalıcı halde kalabilmesi için seanslık uygulamaların tamamını uygulanması gerekir.
Akupunktur uygulamaları sonrası tamamen kür olan hastalıklar, tamamen iyileşen hastalar, eski rahatsızlığına ait risk faktörlerini ortadan kaldırılır hayatından tamamen çıkartır ise tekrar nüks etme ihtimali çok çok azdır. Demeye çalıştığımız şey şudur ki, akupunktur uygulamasıyla tamamen kür sağlanırsa ve risk faktörleri ortadan kaldırılırsa büyük olasılıkla o hastalık tekrar nüks etmeyecektir. Akupunkturdan fayda görememe ihtimalimiz de mevcuttur.
Akupunktur uygulaması öncesinde uygulama alanının temiz olması akupunktur uygulaması sonrasında da uygulamalarının temiz tutulmaya devam edilmesi genel olarak akupunktur uygulamalarında yeterlidir.
Herhangi bir pıhtılaşma probleminiz veya kanımızın pıhtılaşma süresini uzatan kan sulandırıcı herhangi bir ilaç veya madde kullanmadığını sürece akupunktur uygulaması sonrası kızarıklık morluk şişlik dahil beklenen bulgular arasında değildir.
Çok hassas ciltlerde akapunktur uygulama sonrası kızarıklıklar şişlikler olabilir.
Akupunktur uygulamalarının etkisi bazı rahatsızlıklar da bir ömürdür. Akupunktur felsefesi vücudumuzdaki enerji hatlarının düzene sokulması üzerine kurgulanmıştır. Bu enerji yolakları düzene sokulduğunda ve enerji yolları arasındaki enerji akışı tamamen normale döndükten sonra akupunktur uygulaması sonrası fayda bir ömür devam edecektir.
Tekrar bu enerji yolları bozulmazsa çevresel ya da genetik risk faktörleri nedeni ile, rahatsızlığın tekrar ortaya çıkması çok küçük bir ihtimaldir.
Akupunktur uygulamalarının fiyatları, akupunktur yönteminin çeşidine göre değişiklik göstermektedir. Ayrıntılı bilgi için uygulama yapılacak klinikle iletişime geçmekte fayda vardır.
Detaylı bilgi için bizimle İLETİŞİME geçebilirsiniz.
Mutlukent Mah. Sok. No: 8 Ümitköy Çankaya ANKARA
Hemen Arayın: 65 62