çocuğumu anlatan mektup örneği / Öğretmene ilk mektup |

Çocuğumu Anlatan Mektup Örneği

çocuğumu anlatan mektup örneği

&#;ok zorsun &#;ocuğum!

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Oğlumun dünyaya geldiği an nefesimi tutup sesini duymak için pür dikkat bekliyordum.

Haberin Devamı

İlk nefesi ciğerlerine gittikten sonra ağlamaya başladı. Öyle güçlü bir sesi vardı ki, içimden“hmmm sanırım duygularını çok güçlü bir şekilde ifade edecek” dedim. Yanılmamışım.
Neredeyse4 yaşını bitirmek üzere, sevindiği zaman kocaman kahkahalar atıyor, üzüldüğü zaman ise yüksek sesle ve dolu dolu ağlıyor. Hatta etrafındaki insanların duygularını hemen okuyor. Geçen gün parkta oynuyordu, yanına yaklaşan bir çocuğa baktı, “sen şu an çok kızgınsın” dedi. Çocuk ise “evet, abim oyuncağımı vermiyor ona çok kızgınım” dedi. Ata “hadi gel, seninle taş toplayalım, annelerimize hediye edelim” diyerek çocuğun elinden tuttuğunda, bankta oturmakta olan bendeniz, mutluluktan erimiştim.

İnsana dair kodları çözmesi ve çözüm odaklı yaklaşması bana gurur vermişti . Aynı şekilde yemek yemediğinde veya bir şey için tutturduğunda da benim yüzüme bakıp “anne sen şu an çok gerginsin” demesini beklemekteyim. Yine elimden tutup “hadi, birlikte yemek yiyelim mi” demesini de…


Olumsuz ısrarları dediğim dedik inatçı yanı, istediği bir şeyi dakikada 99 kere tekrar etmesi gibi özellikleri var. Bunların çoğu imkansızın başarılmasına dair istekler. Örneğin 9 Ağustos’ ta gösterime girecek filmi hemen şimdi izlemek istiyor. Zaman kavramı henüz net oturmuş değil. Fakat Ata isteklerini engellemek ve isteklerine ulaşamadığında yaşadığı stresle başa çıkabilmek için yakınlarının yardımını istiyor. Bu tür durumlarda hemen çok mantıklı açıklamalar yapıyorum. Son olayda takvimin başına geçip bir günü anlattım. Bir günümüzü nasıl geçirdiğimizi beraber analiz ettik. Sabahtan gece oluncaya dek geçen süreden tam 25 tane geçmesi gerektiğini anlattım. Sonra 1’ den 25’ e kadar saydık. Hemen şimdi olamayacağını ve gerçekten çok uzun süreceğini farkedince “ooooof”  diyerek eliyle yüzünü kapatıp, kendini yatağa attı.

Haberin Devamı


Ağlaması ve gözyaşları bana herzaman kolikle geçen günlerimizi hatırlatır. O anki acemiliğimi, çaresizliğe kapılışımı, yanlızlığımı… Onu öyle görmek beni üzse de, büyüdükçe kendi kendini sakinletirebilmesine hep izin vermeye çalıştım. Evet, güçlü bir ses tonuyla ağlıyor ama krize girmiyor, çığlık atmıyor ve kendini hırpalamıyor. Fakat bir anne olarak çok yoruluyorum. Çok zorsun çocuğum, dediğim anlar oluyor. İçten içe kendimi sorgulamaya başlıyorum. Ancak bir önceki yazımda belirttiğim giib, o bir birey ve kendini yaşıyor. Çoğu şeyin benimle hiç alakası yok. Mizacı gereği tepkileri bu şekilde. Buna yaş dönemleri de eklenince konu tamamen benimle alakasız bir hale geliyor. Üstelik ben bir anne olarak onun hayatının yönetmeni değilim ki! Sadece büyümesi için ona yardım eden biriyim. Çoğu şey için bir aracı veya rehberim, o kadar.


Oğlum hareketli bir çocuk. Kibarlığı bırakayım, düz duvara tırmanan cinsten. Kıpır kıpır, eli ayağı durmuyor. 2 yaşındayken plastik sanatlarla ilgili etkinliklere katılıyordu. Katılım sertifikasını bana verdiler. Çünkü olup bitenler ilgisini çekmediği gibi, dersi bir güzel kaynatıyordu. Şarkı söyleme ve dans etme gibi etkinlerde ise tıpkı bir şovmen gibi profesyonel davranıyor ve işini ciddiyetle yapıyor.
İşte büyün bunları alt alta okuduğunuzda dikakt eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olabilir mi sorusu aklınıza gelebilir. Bir özel eğitimci olarak burada önemli bir parantez açmak isterim.

-Her hareketli çocuk hiperkatif değildir.
-Kurallara uymayan her çocuk sorunlu veya asosyal değildir.
-Tutturma huyu olan her çocuk dürtüsel değildir.


Çocukların doğuştan getirdikleri, kendilerine özel mizaçları vardır ve hemen kendini belli eder. Tıpkı benim canım oğlum gibi. D.E.H.B teşhisi konan pek çok çocuğun aslında zor çocuklar olduğunu, verilen ilaçların ebeveynlerinin yükünü hafifletmek için reçetelendiğini düşünüyorum. Çünkü bizim zor çocuklarla iletişim kurmak ve davranışlarını çözmek özen ve efor istiyor. Hatta beraberinde tükenmişlik sendromu getirebiliyorlar. Bunları aşmanın pratik yolları var ve bence tek çözüm ilaç değil.
Evde ve sınıfta kullandığım bir teknikleri anlatmak isterim.

Haberin Devamı


Olumsuz davranışın sıklığını azalmak içn gülen yüz tablosu
/images//0x0/55eaffbb8f86d5b1a


Bu bir akşam yemeği öncesi Ata için aceleyle hazırladığım bir gülen yüz tablosu.
Önce olumlu davranışı/süreci anlattım: “Yemek saatinde masaya oturulacak ve tabaktaki yemekler bitirilecek” Sonra sonucu:”Yemekler bittiğinde bir gülen yüz alacaksın. 5. Günün sonunda hepsi gülen yüz olursa, oyuncakçıda gördüğümüz ve senin çok beğendiğin oyuncağı alacağız.” Şimdilik sürecin tam orasındayız. Bu süreçte dikkat etmem gerekenler var.


-Yemeğini bitirmediğince hiçbir olumsuz tepki vermemek ve işaret kullanmamak çok önemli. Sürekli olumlu olana dikkat çekerek, “ sabah kahvaltını yaptın ve gülen bir yüz aldın, şimdi öğlen yemeğinde de alabilirsin” diyerek olumlu bir motivasyon kullanmak işleri kolaylaştırır.

Haberin Devamı

Günün sonunda birlike durum değerlendirmesi yaparak sonuca göre oyuncak alınıp alınamayacağını konuşmak çok önemli.


-Bu uygulama yemeğe itiraz veya yemek yememe davranış sıklığı azalmaya başladığında, üç öğün yerine gün sonunda 1 güle yüz uygulamasına dönüşebilir. Daha sonra ise haftada 1 gülen yüz gibi olabilir. Davranış olumluya döndükçe ödül geri çekilerek ödül odaklı değil, kendi davranışlarına odaklanarak ilerlenebilir.


Bu davranışçı yaklaşımın bir tekniğidir. Özel gereksinimli çocuklar için çok sık kullanır ve çok olumlu geri dönüşler alırız. Özel gereksinimi olmayan ancak bazı konularda destek ve çözüm isteyen normal gelişimli çocuklara da eğlenceli bir şekilde uygulanabilir.


-Kısır döngüyü kırar.
-İletişim çatışmalarını engeller.
-Huzursuzluğu ve gerilimi azaltır.


Ebeveynler söz birliği ederek, istikrarlı bir şekilde uyguladığında sonuç mutluluk verici olabilir.
Bir anne olarak bu gülen yüz uygulaması konusunda çok umutluyum. Somut göstergelerle kendini izleme fırsatı bulduğu için sanırım Ata da çok umutlu ve olumlu motive olmuş durumda. Sonucu çok merak ediyorum ve mutlaka sizinle paylaşacağım.

Haftanın 10 numara 5 yıldızı:

Yemen’ de ailesi tarafından zorla evlendirilmek istendiği için evden kaçan 11 yaşındakiNada’ ya gelsin. İnsan Hakları Örgütü devreye girmiş ve konu hukuka taşınmış. Minik Nada, “bırakın çocukluğumu yaşayayım, biz de erkekler gibi hür olmak, haysiyetimizle, şerefimizle yaşamak istiyoruz” demiş. Helal olsun çocuk, o temiz alnından öperim.


LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Veliden Öğretmene Çocuğu Anlatan Mektup yazımız ile karşınızdayız. Okulda öğretmenler velilere çocuklarını anlatan şiirler veya mektuplar yazdırmaktadır. Hem aile ile çocuğun bağını kuvvetlendirmek hem de ebeveynlerin ilgi alaka düzeylerini ölçmek için bu yöntem uygulanıyor.

Çocuğunuzu Anlatan Mektup Örnekleri

Okullarda öğretmenlerimiz gerek çocuklarımız ile olan ilişkilerimizi sorgulamak için gerekse de çocuğu daha iyi tanımak için bizden mektup yazmamızı isterler. Bunun yanında bu mektup içerisindeki yazan değerlere göre öğretmen de çocuğu daha iyi tanıyıp analiz etmektedir. İşte Çocuğunuzu anlatan mektup örnekleri:

Sayın Öğretmenim,

Önümüzdeki öğretim yılı için heyecanımızı ifade ederek başlamak istiyorum! Sınıfınız hakkında olumlu şeyler dışında hiçbir şey duymadık ve çocuğum ve ben yeni bir öğrenim ve deneyim yılını dört gözle beklediğimizi biliyorum.

Bu mektupta, sizi çocuğum ile tanıştırmak ve onun hakkında evinden ve önceki değerlendirmelerinden bazı bilgiler vermek benim için iyi olacağını düşündüm. Başlangıç olarak, Çocuğum sınıfta başarılı olan harika bir öğrencidir. O tartışmasız matematikte en iyisidir ve zihninde hızla birçok aritmetik yapabilir.

Ancak konuya olan üstün bilgisi nedeniyle bu derslerde zaman zaman sınıfı rahatsız eder. Eğitmeni geçen yıl yaptığı erken değerlendirmelerden birinde, “Evladım zihninde çok büyük sayıları toplayıp çıkarabilir ve diğer öğrencilerden önde olduğu için matematik derslerinde sık sık sıkılır” diye yazmıştı.

Yavrumu spordan ve rekabetten hoşlandığı için dikkatini vermeye ve sınıfa odaklanmaya teşvik etmek için bir iç rekabet oluşturabildik. Evde bunun üzerinde çalışmaya devam edeceğim, bu da kaosun devam etmesine yardımcı olur. Ancak, bunun sınıfta tekrar olduğunu görürseniz lütfen bana haber verin. Bu yıl, sınıfı sizin, Çocuğum ve sınıfın geri kalanı için olabildiğince keyifli ve başarılı hale getirmede ortağınız olmak istiyorum.

Evladım evde ve diğer derslerinde oldukça sessizdir. Soruları cevaplarken biraz daha teşvik etmek isteyebilir, ancak çalışıyor ve dikkat ediyor. Çocuğum tek ebeveynli bir aileden geliyor ama evden çalıştığım için okuldan eve geldiğinde onunla olabiliyorum.

Bu içeriğimize benzer olan Sevgiliyle Konuşulacak Konular yazımızı okuyabilirsiniz.

Çocuğunuzu anlatan mektupPin

Değerli Öğretmenim,

Akademik yılın başlamasıyla ilgili heyecanımı ifade etmek istedim. Oğlum, onun aradığı öğretmen sen olduğun için senin sınıfında olmaktan çok mutlu.

Oğlum okumayı seven ve her zaman mükemmel notlar alan parlak bir genç adam.

Sürekli olarak yardım etmeye isteklidir ve her zaman okul çalışmalarının zirvesindedir. Oğlum harika bir öğrenci olsa da, bilmeniz gerektiğini düşündüğüm birkaç engeli var.

İlk olarak olum kocam ve ben tarafından evlat edinildi. Bu onun öğrenmesine ve büyümesine yardımcı olurken, aynı zamanda onu dehşete düşürdü.

Başa çıkmamız gereken küçük bir bilişsel gecikme var ve bu gecikme bazen zorlayıcı olabilir. İş çok zorsa ya da hüsrana uğramışsa, sık sık yerde ağlayabilir.

Bu öfke nöbetlerini atarken, sıklıkla cenin pozisyonunda sallanır halde bulunur. Oğlumun davranışları, psikiyatristi ve tıp doktorundan aldığı ilaçlarla yönetiliyor.

Bu kulağa olumsuz gelse de, oğlum genel olarak etrafta olmak bir zevk. Küçücük beyni maruz kaldığı tacizlerle baş edemiyordu ve zorluklarla karşılaştığında bir kısmı kapanıyordu.

Herhangi bir sorunuz veya endişeniz varsa lütfen benimle iletişime geçin. Sınıfınızda sizinle birlikte çalışacağımızı ve sizi tamamen destekleyeceğimizi bilmenizi isterim. İkimizi de doğru yolda tutmak için her gece eve bir ödev kitabı göndermemiz gerekebilir.

Bu daha önce diğer öğretmenler tarafından yapıldı ve işe yaradığı görülüyor. Sizinle işbirliği yapmaktan ve bunu şimdiye kadarki en iyi okul yılı yapmaktan heyecan duyuyorum!

Oğlumu Anlatan Mektup Nasıl Yazılır?

Evladınızı anlatan bir mektup yazmanız istenirse aşağıdaki adımları takip etmelisiniz:

Kızımı Anlatan Mektup Anaokulu

Değerli eğitimcilerimizin verdiği bu ödev aile ve çocuk ilişki sağlığı açısından çok kıymetlidir. Veliden Öğretmene Çocuğu Anlatan Mektup yazmak için adımları sizler için paylaştık.

Sayın Hocam,

Kızımız ile alakalı size bilgi vermemiz gerekirse, kendisi özellikle matematik alanında çok başarılıdır. Sayılar, hesaplamalar ve dört işlem ile alakalı yeteneği mevcuttur. Fakat sözel tarafı çok zayıf. Kitap okuma veya Türkçe imla kuralları, sözcükte ve cümlede anlam konularında eksiklikleri var. Bu konuda desteğinize ihtiyacımız var.

Bunun haricinde kendisinin aile ve arkadaşlık ilişkileri konusunda sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. Gayet hoş sohbet ve sıcakkanlı bir çocuk.

Fakat şu konuda biraz da olsa problemimiz var. Kendisi çok agresif bir yapıya sahip bunu nasıl çözebiliriz açıkçası bilmiyorum. Onun haricinde ciddi bir sorun yok.

Son olarak kendisinin başladığı bir işi yarım bırakmaması, oldukça hırslı ve azimli olması da sevdiğimiz özellikleri arasındadır.

Bu içeriğimize benzer olan Yaratıcı Blog İsimleri yazımızı okuyabilirsiniz.

Anneden Çocuğunu Anlatan Mektup

Çocuğumuzu anlatan bir mektup nasıl yazılır?. En çok merak sorular arasında yer almaktadır. Bu sorunun en iyi cevabını iyi bir örnekle açıklayabiliriz.

Sevgili Öğretmenim,

Çocuğumuz oldukça yaramaz ama bizim en değerlimiz. Farkındayız biraz sizi ve çevresini üzüyor ama elimizden bir çare gelmiyor. Çok hareketli ve aynı zamanda söz dinlemiyor. Çok zeki olduğunu düşünüyoruz ama bu hareketlerini açıklamıyor.

Dersler konusunda eksiklikleri var ve üstesinden gelemiyoruz. Çünkü kendisini masaya oturtamıyoruz. Bu konuda desteklerinizi ve fikirlerinizi çok merak ediyorum.

Onun haricinde herhangi bir saygısızlığı olduğunu düşünmüyoruz. Gayet eğlenceli bir çocuk. Bunun haricinde spor aktiviteleri konusunda da oldukça yetkin.

Anaokulu Öğretmenine Çocuğu Anlatan Mektup

Anaokulu Öğretmenine Çocuğu Anlatan Mektup yazmak yazmak, çocuğunuzun eğitimini sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için önemli bir konudur. Biz de bu başlığımızın altında örnek bir mektup patlaştık;

Çok Değerli Öğretmenim;

Bu eğitim öğretim yılı için olan heyecanımı öncelikle belirtmek isterim! Kızım bu sene sizin sınıfınızın bir öğrencisi olacağı çok çok ama çok mutlu.

Kızım, içerisinde inanılmaz bir kitap aşkı bulunduruyor. Ne mutlu bize ki bu alışkanlığı ona küçük yaşta aşılayabildik. Çok fazla masal kitabı okuduğundan hayal dünyası oldukça geniştir.

Edebiyata çok büyük sevgi besliyor ancak tabi yaşı daha çok küçük olduğundan bu alandaki bazı eserleri sıkıcı da buluyor.

Bunun yanında kızım gerçekten çok sorumluluk sahibi bir insandır ve ödevlerini her zaman zamanında yetiştirir.

Fakat sayısal yönü biraz zayıf. Ona evde bazen usul usul çok basit olacak şekilde bazı 4 işlem soruları soruyorum ancak çoğu zaman doğru cevap veremiyor. Umarız zamanla bu sorunun da üstesinden gelebiliriz.

Bunların yanında kızım bu yaşına rağmen birçok takım sporunda yer aldı. Liderlik ruhu baskındır ve takım içerisinde ki görev ve sorumluluklarını da yerine getirir. Ayrıca fiziksel olarak oldukça esnek ve atletik bir yapıya sahiptir.

Onun haricinde bazen insanlara karşı olan davranışlarında kabalık fark ediyoruz. Birçok defa uyardık fakat bu konuda bizi dinlemiyor. Bunun haricinde büyük bir sıkıntı yok. Bu konuda da yardımcı olursanız çok seviniriz.

Bir Hocaya Nasıl Mektup Yazılır?

Öğretmene yazdığınız mektubun etkileyici ve duygusal olması gerekir. Ancak mektubu yazarken, belirli bir bilgi eklemek veya öğretmeniniz hakkında bir hatırlatma eklemek, mektubu özel kılacaktır. Öğretmen alacağı mektupla kendini özel hissedecektir.

Öğretmene Mektup Nasıl Başlanır?

Kişiden kişiye göre bir veli olarak veya bir öğrenci olarak öğretmene mektup yazarken nasıl başlayacağınız değişebilir. İşte sizin için bir örnek;

Sayın öğretmenim;
mektubuma başlarken en içten dileklerimi size sunmak isterim. Benim sınıf öğretmenim olduğunuz için son derece mutluyum. Geleceğimize ışık tuttuğunuz için size minnettarız…

Rehber kategorimizdeki yazılarımıza aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Veliden Öğretmene Çocuğu Anlatan Mektup yazımızın sonuna geldik. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

monash.pw bağlantısıyla ana sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Kategoriler Rehber

Öğretmene ilk mektup

Öğretmen &#;çocuğunuzu anlatan bir mektup rica ediyorum&#; dedi. İlk anda &#;Yaaaa&#; diye iç geçirdiysem de, sonra hoşuma gitti böyle bir şeyi istemesi. Nereden başlayacağımı bilemeden yazmaya başladım ama sonrası akıp gitti&#;

img_&#;Çınar 22 Mart ’da İstanbul’da doğdu. İstanbul’da 2,5 sene hem sevgileriyle, hem de verdikleri eğitimle gönlümüzde taht kuran butik bir anaokuluna (Okyanus Okul Öncesi Eğitim Kurumları) gitti. 2,5 sene native speaker bir İngilizce öğretmeni oldu, her gün 2 saat İngilizce eğitimi gördü. Son senesinde ise İngilizce’nin yanı sıra Almanca eğitimine de başlamışlardı. Ankara’ya Haziran’ında taşındık. Dolayısıyla anasınıfı da dahil edersek ilköğretim hayatına başladığı sene tanıştı Ankara ile. Yeni hayat, yeni okul, yeni çevre aynı anda olunca onu bir parça sarsar mı acaba diye endişe etmiştik ama malum çocuklar yeniliklere yetişkinlere oranla çok daha açık ve uyumlular 🙂

Çınar anlayışlı, uyumlu, vicdanlı bir çocuk. Arkadaşlarıyla ilişkisi hem anaokulunda, hem de geçtiğimiz sene ana sınıfında oldukça iyi ve olumlu oldu. Canını çok yakmadığı, kalbini çok kırmadığı müddetçe kimseye küskün kalmayı sevmez. Kendini sıkıntıya sokan bir durum olduğunda, sorunu çok büyütmeden, hayatının merkezine koymadan kendi yolunu arayan ve bulan bir karakteri var. Sınırlarını, istediklerini çoğu zaman net olarak biliyor ve bu sınırların ihlal edilmesi durumunda kendine mutlu olacağı başka bir dünya yaratıyor. Bu konuda geçtiğimiz sene bir parça endişe duymuş, “Acaba sorunlardan kaçıyor mu? Karşısındakini düşünürken acaba kendini ihmal mi ediyor?” diye düşünmüştüm. Ama Başak öğretmeniyle bu konuda yaptığımız sohbetten anladım ki o sadece kendini mutlu eden şeyleri yapmak için ortamı kendi hazırlıyor, sorunları büyütmüyor, baktı ki sorun onu mutsuz edebilecek sonuçları doğurabilir, o zaman kimseyi yargılamadan, kimse üzerinde baskı kurmadan kendi yolunu çiziyor.

Kuralcı ve rutinlere bağlı bir çocuk da aynı zamanda. Herhangi bir davranışın 2 kez üst üste yapılması, onun açısından hemen rutin hale gelmesi için yeterli. Yaşına göre her zaman olgun bir çocuk oldu. Ne yazık ki bu bazen anne-baba olarak bizde de karmaşaya yol açıyor, çünkü ondan beklentilerin yüksek olmasına neden oluyor. Ama en nihayetinde 6,5 yaşında bir çocuk, bunu sık sık kendimize hatırlatıyoruz.

Çınar ‘neden’leri öğrenmeden ikna olmayan, özgür ruhlu bir karaktere sahip. (Bu tespiti anaokulu kurucusu bir öğretmeni yapmıştı onun için, onu tanıdıktan yaklaşık 2 hafta sonra.) Nedenleri öğrenmezse, belki o an için istenen/beklenen davranışı yerine getirir, ama sürekli bir davranış biçimi haline getirmez, ta ki nedenleri ve olası sonuçları öğrenene kadar.

Kırılgan ve hassastır. Ama her zaman bunu dile getirmez, içine atan, ketum bir mizacı da var. Son zamanlarda kendini ifade etmesinin çok önemli olduğunu, hissettiğini karşısındakine açıklamaz ise iletişim kurmanın neredeyse imkansız olduğunu konuşuyoruz. Herkesin farklı bir algısının olduğunu, herhangi bir duygunun farklı insanlar tarafından farklı yaşandığı/algılandığını. Üzüntünün de, mutluluğun da farklı ifade edilebileceğini.

Özgüveni yüksek bir çocuk. Ama son dönemde anne ve babası olarak “Bir şeyi yapıyorsam, iyi yapmalıyım. Yoksa onu yapmak istemiyorum.” tavrını bir parça kırmaya çalışıyoruz. Çünkü bu durum onun motivasyonunu ve şevkini kırıyor. Mücadele etmesi gerektiği, çaba sarf etmeden yeni bir şeyin öğrenilmesinin mümkün olmadığını örneklerle açıklıyoruz.

Okumayı geçen sene sökmüştü. Okul kapandığında kendi masal kitaplarını kendisi okuyabiliyor durumdaydı. Hiçbir zaman onu yönlendirmedik, tamamıyla kendi yolunu kendi buldu aslında. Tatil başlayınca isterse daha uzun hikaye kitapları alabileceğimizi söyledik. Çok istekli olduğu için yaş hikaye kitapları almaya başladık. Kendi seçtiği kitapları aldık. Bitirdikten sonra da bize anlatıyordu. Okudukça hızı artı, hikayenin içine daha çok girmeye başladı ve bu onu daha da şevklendirdi. Tatil boyunca 39 hikaye kitabı okudu 🙂 (Kitapların ortalama sayfa sayısı diyebiliriz.)

Matematiğe de oldukça ilgili. Toplama, çıkarma soruları sormamızı istiyordu geçen sene. Sonra özellikle babasıyla çarpma ve bölmenin mantığı hakkında da bol konuşmaları oluyordu. Tatilde ilgisi okumaya kaydığı için bir parça arka planda kaldı ama galiba matematiği seviyor.

Yazmayı çok seviyor mu emin değilim 🙂 Sanki okumak kadar ilgisini çekmiyor. Ama görev adamı olarak sorumluluklarını yerine getirir diye düşünüyorum. Geçtiğimiz senenin başında ona ödevlerini yapmanın kendi sorumluluğu olduğunu, yapmaz ise sonuçlarına da kendisinin katlanması gerektiğini, dolayısıyla öğretmenine açıklamayı da kendisinin yapacağını söylemiştik. Ödevi olduğunu hatırlatmanın dışında herhangi bir zorlamada bulunmadık. Ama kural ve görev Çınar için önemli olduğu için eksiksiz yaptı ödevlerini hep. Bu sene de aynı şekilde devam diyeceğiz 🙂 &#;

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

deniz giray hakkında

Ben deniz'im. Emre'nin sevgilisi, Çınar'ın annesiyim. Yay burcuyum. Bir mutlu, bir hüzünlüyüm. Bir umutlu, bir umutsuzum. Gitmeleri, yolculukta olmaları severim. Kendisi ve hayatla bir sürü sorunu ve bir sürü sorusu olanım. Cevapları bulmak için gayret edenim, bazense sadece resmi görmekle yetinenim. Öğrenmeyi severim. Hayatta pek çok hikaye, hikayelerde pek çok 'göz' olduğunu bilenim. Her gözün de bir görmediğini anlayanım. 'Huzur', 'sukunet' ve 'metanet'i arayanım. Ben deniz'im.

deniz giray tarafından yazılan tüm yazıları göster »

AİLELERİMİZDEN BİZE MEKTUPLAR

Caner Özlem ve Alper ULUS

bostanlı anaokuluSevgili Limon Ailesi,

Sizlerle bir yılı geride bırakmanın keyfini yaşadığımız bu günlerde duygularımızı biraz paylaşmak istedik.

Doğumundan bu yana içimizin parçası, en değerli varlığımız, uğruna gözümüzü kırpmadan herşeyi feda edebileceğimiz tek kıymetlimiz, oğlumuzu, minik Caner’imizi sizlerin değerli ellerine teslim edeli 1 yılı geçti. 1 yıl önce ilk ayrılığımızı yaşadığımız günlerde bize kah ofisinizde keyfili sohbetlerinizle moral verdiniz, kah izlememezi tavsiye ettiğiniz yöntemlerle yol gösterip destek oldunuz. O günlerde minnoşumuzu bilmediğimiz, tanımadığımız bir yere teslim etmek çok kolay değildi. Kıymetlimiz ya..; araştırdık, sorduk, inceledik, döndük dolaştık ve sizin güleryüzlü, samimi, dost, içten ailenize katılmaya karar verdik.

İlk gözyaşlarımızı bastırıp alışma dönemini atlatmak zordu.. travma idi. Ama öyle güçlü bir destek vardı ki arkamızda yara almadan atlattık ilk aşamayı. Sonra bir baktık minik oğlumuz biberondan değilde bardak tan süt içtiği için alkışlanmanın gururunu paylaştı bizimle. Belli ki hoşuna gitmişti katıldığı ilk sosyal toplulukta onore edilmek.
Sevgiyle değiş tokuş etti oyuncaklarını&#; ilk birkaç hafta niye paylaşmak zorunda olduğunu anlamak zor olsa da&#;
Sonra minik parmaklarının renkli izlerini gördük eve getirdiği ilk faaliyet sayfalarında. Atık materyallerden yaptığı ilk kağıt tabak fok balığını büyükannesine hediye ettiğinde beraber doldu gözlerimiz.

Bu bütün sene devam etti durdu. Bazen hastalandık gelemedik, bazen canımız istemedi gelmek istemedik, bazen tam ayrılık anında kapı önlerinde yeniden en başa ilk ayrılık korkusuna geri döndük ama bezmedik. O minicik adamın, dev minik adam rütbesine terfi etmesini beraber seyrettik.

Bir gösteride anladık neredeydik nerelere geldik. O zıplarken sevinçle sahnede biz yine gözyaşları selinde onurlandık, gururlandık.

Sonra sizleri düşündük&#;. ne zor bir işi nasıl da başarıyla kotardığınıza şahit olduk. Öyle ya ! kolay mı o kadar minik dev adamla, hanımla baş etmek. Biz bir iki tanesiyle zar zor baş ederken bir göz hareketiyle yerlerinden bile kıpırdatmadan oturtan değerli Öğretmenlerimize ağzımız bir karış açık hayranlıkla, ve dürüst olmak gerekirse birazda gıpta ile bakakaldık.

Kolay mı o kadar çocuğu elinin bir parmağı ile yıllardır bale yapıyormuş edası ile çevrelerinde döndürmek ? Kolay mı müziğin ritmini kaçırtmadan bir el şaklaması ile hep birlikte zıplatmak ?

Nota nın ne olduğunu bile bilmeyen bir toplumda kolay mı do-re-mi-fa’ yı ellerindeki minicik çubuklarla bir müziğe döndürmeyi sağlamak ?

Kısaca biz canımızdan değerli evlatlarımızı emanet ettiğimiz ailenizin sevgi dolu yüreklerini, inanılmaz emeklerini, evlatlarımıza gösterdiğiniz özverili çalışmaları, büyük bir ahenkle birbirini tamamlayan o samimi ve içten, iyi niyetli çabaların meyvesini izleyip keyif aldık.

Bizlere bu keyfi yaşatan yüreğini ortaya koyan ve emeği geçen tüm Limon Anaokulu Ailesini tek tek kutluyor, ve çocuklarımızın üzerinde bu kadar hak kı olan hepinize oğlumuz ve ailemiz adına sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır